Gönderi tarihi: 10 Ekim , 2009 15 yıl AYDIN CAMİLERİ Süleyman Bey Camisi (Merkez) İstasyon binası yakınında bulunan ve Süleyman Bey Camisi, klâsik Osmanlı üslubunda yapılmıştır. Süleyman Bey’in vakfiyesinden, Üveyz Paşazade Mehmet Bey’in torunu ve Cezayir Beylerbeyi Mustafa Paşa’nın oğlu Süleyman Bey tarafından 1683 yılında yaptırıldığı öğrenilmiştir. Mimar Sinan’ın kalfalarından biri tarafından inşa edildiği sanılan bu cami, bir avlu içerisinde kare plânlı, kesme taştan ve tek kubbeli bir yapıdır. Kubbesi iki kademeli beden duvarları üzerinde 16 köşeli bir kasnak üzerine oturtulmuştur. Camiyi aydınlatan pencereler duvarlarda ve kasnakta yer almaktadır. Dışarıdan dar bir merdivenle kadınlar mahfiline çıkılır. Kubbe içerisindeki bezemeler XVII.yüzyıl üslubuna göre yenilenmiştir. Kesme taştan yapılmış mihrabı sade olup, mermerden yapılmış minberin merdiven altı işlemelidir. Tek şerefeli minaresinin gövdesi çok kenarlıdır. Caminin minaresi 1899 depreminde yıkılmış, şerefeden yukarı kısımları yenilenmiştir. Ancak bu yenilenme orijinal durumundan çok uzaktır. Yunan işgali sırasında tahribata uğrayan minare 1954-1956 yıllarında cami ile birlikte onarılmış ve orijinal durumuna getirilmeye çalışılmıştır. Üveys Paşa Camisi (Merkez) Aydın’ın en eski camisi olan Üveys Paşa Camisi, Kadı Muhiddin Efendi’nin oğlu Mısır Beylerbeyi Üveys Paşa tarafından 1568 yılında yaptırılmıştır. Üveys Paşa, Başdefterdarlık ile Budin ve Mısır Beylerbeyliklerinde bulunmuştur. Avlu içerisinde kare planlı tek kubbeli küçük bir camidir. Yüksek kasnak üzerine oturan kubbesi kiremit kaplıdır. Dört sütunlu son cemaat yeri kirpi saçaklıklı üç kubbecik ile örtülmüştür. Giriş kapısı üzerinde yazıtı bulunmaktadır. Mihrap ve minberinde dikkati çeken bir bezeme olmayıp sadedir. Büyük olasılıkla caminin yandığı sırasında içerisindeki bezemelerle birlikte tahrip olmuştur.Cami 1899 depreminde yıkılmış, yeniden yapılmış, Yunan işgali sırasında yakıldığından 1947-1948 yıllarında onarılarak bugünkü durumuna getirilmiştir. Ramazan Paşa Camisi (Merkez) Aydın Çarşısı içerisindeki Ramazan Paşa Camisini 1595’te Üveys Paşa’nın kardeşi Ramazan Paşa yaptırılmıştır. Cami 1899 depreminde tamamen yıkılmıştır. Günümüze ulaşan camiyi Sökeli Halil Paşa yaptırmış, orijinalliğinden uzaklaşan camide karmaşık bir üslup görülmektedir.Burada Avrupa mimarisinden yararlanılmak istenmişse de bunda başarılı olunamamıştır. Cami, kare planlı olup, kesme taştan yapılmıştır. Kubbe kasnağındaki yuvarlak pencereler barok kıvrımlarla çevrelenmiştir. Ahşap giriş kapısı, oyma işleri ile bezenmiştir. Yapının üzeri büyük bir kubbe ile örtülmüştür. İçerisini barok üslubu anımsatan on uzun pencere ve su damlacığı şeklindeki küçük pencereler aydınlatmaktadır. Alçı kabartmalar, renkli cam işçiliği ve ağaç oymacılığı bakımından süslemeleri önemlidir. Caminin iç bezemesi bütünüyle barok üsluptadır. Kurtuluş Savaşı sırasında 22 Mayıs1919’da direniş toplantısı bu cami içerisinde yapılmıştır. İlyas Bey Camisi (Söke) Söke’de Miletos’un yanındaki Balat Köyü’ndedir. Menteşoğullarından İlyas Bey tarafından 1404 yıllarında yaptırılmıştır.Cuma Camisi ismiyle tanınan bu caminin yapımında Miletos antik kentinin mermer blok taşlarından yararlanılmıştır. Bu yüzden de caminin içerisi ve dışı düzgün mermer bloklarla kaplanmıştır. Kare planlı caminin kuzeydeki mermer, taş işçiliği yönünden önemli sivri kemerli kapısı üzerinde h.806 (1403) tarihli üç satırlı yazıtı bulunmaktadır. İbadet mekânını öreten kubbesi sekizgen bir kasnak üzerinde 14 m. Çapında olup, üzeri kiremitle örtülüdür. İçerisi her duvarda iki sıra halinde dörder pencere ile aydınlatılmıştır. Doğu duvarındaki ilk sırada bulunan pencerelerin üzerine çini kakmalı ayetler işlenmiştir. İkinci sıradaki pencereler ise geometrik desenli vitraylarla kaplıdır. Caminin 5.20x7.35 m. Ölçüsündeki mermer mihrabı geometrik desenlerle bezenmiş olup, çağının en güzel örneğidir. Caminin karşısındaki dört köşeli 1404 tarihli kubbeli türbe İlyas Bey’e aittir. Menteşeoğulları döneminden kalan medrese ve imaret harap durumda olup, bunlardan iki katlı medrese bir avlu etrafında tonoz üst örtülü odalardan meydana gelmiştir. Ağaçarası (Şemsi Paşa) Camisi (Merkez) Aydın Güzel Hisar Mahallesi’nde, Büyük Menderes Caddesi üzerindedir. Cami, 1658 yılında Ahmet Şemsi Paşa tarafından yaptırılmıştır. Minaresinin kırmızı tuğladan yapılmış oluşundan ötürü de Kırmızı Minareli Cami olarak da tanınmaktadır. Ahmet Şemsi Paşa’nın İstanbul’da Üsküdar’da bir camisi daha bulunmaktadır. Kare planlı caminin üzeri kubbe ile örtülü olup, minaresi tek şerefelidir. Bu cami Yunan işgali sırasında yakılmış ve Cumhuriyetin ilk yıllarında yenilenmiştir. Bu onarımdan ötürü de orijinalliğinden uzaklaşmıştır. Cihanoğlu Camisi (Merkez) Aydın, Köprübaşı Mahallesi’ndedir. Müderris Cihanoğlu Abdülaziz tarafından 1756 yılında yaptırılmıştır. Moloz taş ve tuğla karışımı olan cami, 9.50x9.50 m. Boyutunda kare planlıdır. XVIII.yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı mimarisine egemen olan barok üslubunda yapılmıştır. Bu özellikler sütunlarda, kabartma motiflerinde ve mimarisinde tümüyle yansımıştır. Camiye 15 basamaklı bir merdivenle çıkılır. Son cemaat yeri dört yuvarlak sütun üzerine oturtulan üç kubbe ile örtülüdür. Giriş kapısının etrafı mermer sövelerle sınırlandırılmıştır. Bu kapının üzerinde h.1170 (1756) tarihli yapım kitabesi bulunmaktadır: Her kim bu camiyi kılmış, binası müstedam olsun İlâhi ruzu mahşerde şefi-i Mustafa olsun Sahibül hayrat velhasenat el hac Abdülaziz Efendi 1170. İbadet mekanı üç sıra pencere ile aydınlatılmıştır. İçerisi barok üslupta madalyon ve çiçek motifleri ile bezenmiştir. Bunların arasında hayvansal motiflere de rastlanır. Yüksek bir kaide üzerine oturtulan caminin altı çarşı olarak kullanılmıştır. Yanında bulunan medresesi 1954 yılında onarılmış ve Vakıflar Öğrenci Yurdu haline getirilmiştir. Mihrap duvarının önünde kare planlı kubbeli Cihanoğlu’nun türbesi yer almaktadır. I.Dünya Savaşı sırasında depo olarak kullanılmış, Yunan işgali sırasında zarar görmüş, 1950 ve 1967 yıllarında onarılmıştır. Eski Yeni Cami (Merkez) Aydın Gazi Bulvarı üzerindedir. Mısır Beylerbeyi Üveys Paşa’nın kardeşi Hasan Çelebi tarafından 1585 yılında yaptırılmıştır. Hasan Efendi Camisi olarak tanınan bu cami, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra yenilenmiş, bu yüzden de Eski-Yeni Cami ismi halk tarafından verilmiştir. Cami, kesme taştan 11x11 m. Ölçüsünde kare planlıdır. Son cemaat yeri dört yuvarlak sütunun taşıdığı üç kubbe ile örtülüdür. Giriş kapısı mermerden olup, Osmanlı taş işçiliğinin örneklerindendir. İbadet mekânı üç sıra halinde onar pencere ile aydınlatılmıştır. Ayrıca kubbe kasnağında on altı penceresi bulunmaktadır. Minberi mermerden olup, işlemelidir. Mihrabı da yine oymalı mermerdendir. Tek şerefeli minaresi caminin sağ tarafındadır. Caminin minaresi 1899 yılında yıkılmıştır. Cami Kurtuluş Savaşı sırasında zarar görmüş ve Cumhuriyet döneminde yeniden yapılmıştır. Ahmet Gazi Paşa Camisi (Çine) Çine’nin 8 km. güneyinde, Yunan işgalinden sonra terk edilen Eski Çine’dedir. Menteşeoğlu İbrahim Bey’in oğlu Gazi Ahmet Bey tarafından 1308’de yaptırılmıştır. Caminin yarısı kesme blok taş, yarısı da moloz taştan yapılmıştır. İbadet mekanı 19.50x19.50 m. Ölçüsünde kare planlıdır. Camiye doğu ve kuzey yönlerindeki, çevresi motifli iki kapı ile girilmektedir. İbadet mekânı on iki kenarlı bir kasnağa oturan, kiremitli bir kubbe ile örtülmüştür. Pencere kenarlarında Bizans döneminden kalma mimari parçalarından yararlanılmıştır. Mihrap bezeme yönünden ileri düzeydedir. Minberi ise Osmanlı ağaç işçiliğinin en güzel örneklerinden birini sergileyen oyma ve motiflerle bezelidir. Caminin bahçesinde Ahi İbrahim’in türbesi bulunmaktadır. Cihanzade Mustafa Camisi (Koçarlı) Koçarlı çarşısı içerisindedir. XVIII.yüzyılın ikinci yarısında Koçarlı Cihanzade Mustafa tarafından yaptırılmıştır. Kare planlı caminin üzerini sekizgen kasnağın taşıdığı büyük bir kubbe örter. Tek şerefeli minaresi güneybatı köşesinde olup, burada bazı mimari parçalardan alınma taşlar kullanılmıştır. Mihrabın üzerinde bir İtalyan ressamı tarafından yapılmış Mekke’nin panoramik görünümü ile bunun üzerine bir ayet yazılmıştır. Mermer minberi mihrapla benzerlik gösteren barok motiflerle bezenmiştir. İlyas Ağa Camisi (Koca Cami) (Söke) Söke’nin merkezinde olan bu caminin yapım tarihi belli değildir. Söke Mütesellimi İlyaszade İlyas Ağa tarafından 1821 yılında yeni baştan yaptırılmıştır. Kesme taş ve tuğla karışımı bir işçilik gösteren cami kare planlıdır. Son cemaat yeri üç yuvarlak sütun ve bunları birbirine bağlayan sivri kemerler üzerine küçük kubbelerle örtülmüştür. Giriş kapısı üzerinde 14 satırlı h.1237 (1821) tarihli onarım yazıtı bulunmaktadır. İbadet mekanını örten sekizgen yüksek bir kasnak üzerine sekiz pencereli merkezi kubbesi oturtulmuştur. Caminin tek şerefeli minaresi sağ taraftadır. Caminin geometrik motiflerle süslü kapı kanatlarının Balat İlyas Bey Camisi’nden getirtildiği söylenmektedir. Mihrap ve minberi mermer bezemelidir. Yavuzköy Şemsi Paşa Camisi (Köşk) Köşk İlçesi’nin Yavlu (Yavuz) Köyü’ndeki Camiyi Şemseddin Ahmet Paşa 1654 yılında yaptırmıştır. Ancak, Şemsi Paşa’nın Aydın Vakıflar Müdürlüğü’ndeki vakfiyesinde, bu tarihten daha önce yapıldığı izlenimini vermektedir. Belki de giriş kapısı üzerindeki kitabesi sonradan yenilenmiştir. Cami Aydın depremi sırasında yıkılmış ve sonradan yenilenmiştir. Bu yüzden de kitabe üzerindeki tarihin değiştirilmiş olabileceği sanılmaktadır. Caminin giriş kapısı üzerindeki h.1064 (1654) tarihli mermer üzerine işlenmiş yazıtı: Hakta âlâ mamur kıla sahibi hayrın sakasın Yarabbenâ kabul eyle ben dilerim âmin Mart içinde bed olundu bu camiin binası Erbaa ve sitteyn ve elf idi o zamanın senesi. Cami, tuğladan kare planlı olarak yapılmış, üzeri tek kubbe ile örtülmüştür. Duvarlar sıvalı olup, kubbe ve son cemaat yerinin üzeri de kiremitle kaplıdır. Ana kubbenin örtüsünde kiremit dizileriyle sekizgen bir şekil verilmiş ve böylece kasnak ile birlikte estetik bir görünüm sağlanmıştır. Yapı iki kademe halinde olup, birinci kademesi kare, ikinci kademesi de sekizgen kasnaklı kubbelidir. Minaresi kare bir kaide üzerine yuvarlak olarak yapılmıştır. Mihrap ve minberi yenilenmiş ve yağlı boya ile orijinalliğinden epeyce uzaklaştırılmıştır. Kaleiçi (Öküz Mehmet Paşa) Camisi (Kuşadası) Kuşadası çarşısı içerisinde Kuşadası’nın en anıtsal yapısıdır. Sadrazam Öküz Mehmet Paşa tarafından 1618 yılında yaptırılmıştır. Öküz Mehmet Paşa Camisi ismi ile tanınmaktadır. Plan ve mimarisi yönünden Aydın ve çevresinde yapılan camilere benzer. Cami kare planlı olup, 12 kenarlı, 16 pencereli bir kasnak üzerine oturan merkezi bir kubbe ile örtülüdür. Kubbeyi taşıyan kasnak dört köşede kemerli payandalarla desteklenmiştir. Son cemaat yeri ağaçtan yapılmış olup, tek şerefeli minaresi sağdadır. Caminin giriş kapısı geometrik geçmeler ve sedef kakmalarla süslenmiştir. Günümüzde bu kapının sedefleri sökülmüştür. Mihrap barok özellikler gösteren yuvarlak kemerli bir niş biçimindedir. İki yanında korint başlıklı sütuncuklar bulunmaktadır. Buradaki bezemeler mihrabın 1830 yılındaki onarımda yenilendiğini göstermektedir. Hanım Camisi (Kuşadası) Yapım tarihi kesinlik kazanamayan bu cami, kare planlı olup, üzeri 16 köşeli bir kasnağa oturan kubbe ile örtülmüştür. Camiyi aydınlatan iki kat halindeki pencerelerin üst sıralardaki yuvarlak, alçı şebekeli ve vitraylıdır. Son cemaat yeri sonradan eklenmiş olup, bağdadi bir işçilik gösterir. Mihrap ve minberi çok sadedir. Tek şerefeli silindirik minaresi sekizgen bir kaide üzerine oturtulmuştur. İbrahim Ağa Camisi (Kuşadası) Yapım tarihi ve yaptıranı belli değildir. Kare planlı, ahşap tavanlı olup, içerisi tek sıra pencereler ile aydınlatılmıştır. Yuvarlak kemerli giriş kapısının üzerinde yağlı boya bitkisel motifler bulunmaktadır. Minberinin çok sade olmasına karşılık, mihrabı oldukça gösterişlidir. Beş kademeli mihrap mukarnas ve kıvrık dallarla bezenmiştir. Üst kısmına madalyonlar içerisinde Allah ve Muhammet isimleri yazılmıştır. Türkmen Camisi (Kuşadası) Yazıtı bulunmadığından ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Dikdörtgen planlı, ahşap tavanlı bir yapı olup, iki sıra pencere ile içerisi aydınlatılmıştır. Son cemaat yeri geç dönemlerde yapılmış, mihrap ve minberi ise oldukça sadedir. Girişin sağındaki minare, tek şerefeli olup, çokgen bir kaide üzerine oturtulmuştur. İki Oluklu Cami (Kuşadası) Bu caminin de ne zaman ve kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Mimari yönden Türkmen camisine benzemektedir. Yalnızca, minaresinin solda oluşu ile ondan ayrılmaktadır. Son cemaat yeri ve giriş kapısı geometrik geçmelerle bezenmiş olup, iki yanına mukarnaslı nişler yerleştirilmiştir. Bezeme ve mimari yönden oldukça sade bir yapı olup, silindirik gövdeli, konik çatılı şadırvanı avluda yer almaktadır. Hacı Ziya Bey Camisi (Söke) Söke’de Yeni cami Mahallesi’nde olup, Söke eşrafından Hacı Ziya Bey tarafından 1896’da yaptırılmıştır. Osmanlı mimarisinin son döneminde eglektik üslupta yaptırılmıştır. Avlu içerisindeki caminin giriş cephesi, kubbesi ve içerisi barok üslupta bezenmiştir. Kare planlı caminin üzeri yüksek kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür. Cephelerinde üçer pencere ile, kubbe kasnağındaki yan yana barok dekorlu iki rozet pencere ile aydınlatılmıştır. Son cemaat yerindeki mihrap nişi madeni şebekelidir. Minareye buradaki bir kapıdan çıkılır. Yuvarlak kemerli bir niş biçimindeki mihrap, iki kenardaki korint başlıklı iki sütunla sınırlandırılmıştır.Avlusunda sekizgen bir şadırvan bulunmaktadır. Çarşı Camisi (Kuyucak) Kuyucak Çarşısı içerisinde bulunan bu caminin kitabesi olmadığından, ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Batısındaki bir çeşmenin kitabesine ve yapının mimari üslubuna dayanılarak XIX.yüzyılın başlarında yapıldığı sanılmaktadır. Cami muntazam örülmüş taş duvarlı olup, doğu ve batı duvarlarındaki iki pencere dizisi ile aydınlatılmıştır. Caminin önünde sekiz sütunlu bir son cemaat yeri bulunmaktadır. İbadet mekanı Bursa kemerleriyle birbirine bağlanan ahşap sütunlarla üç sahna ayrılmış olup, üzeri ahşap bir çatı ile örtülmüştür. Mihrap ve minberi yeni olup, bir özellik taşımamaktadır. Aydın Valiliğine 1832 yılında atanan Yakup Paşa, caminin batı duvarına 1836 tarihinde bir çeşme yaptırmıştır. Ayrıca kentin üç ayrı mahallesinde birer çeşme, su kemeri ile su yolları yaptırmıştır. Hacı Ali Ağa Camisi (Çarşı Camisi) (Karacasu) Karacasu çarşısının ortasında yer alan caminin girişindeki çeşme yazısına göre, 1591 yılında yapıldığı sanılmaktadır. Ayrıca minaresinde de 1728 ve 1886 yıllarında onarıldığını gösteren yazıtlar bulunmaktadır. Moloz taş ve tuğladan yapılan cami, dikdörtgen planlı, ahşap çatılıdır. İbadet mekanı on ahşap sütun ile 5 sahna ayrılmıştır. Son cemaat yerinde ve iç kısımda çiçek dalları, bitki motifleri, sitilize servi ağaçları ile rokoko üslubunun bezemesi görülmektedir. Yuvarlak kemerli üç bölümlü mihrabı ve sitilize lalelerle süslü minberi XIX.yüzyılda yapılmıştır. Cumaönü Camisi (Karacasu) Karacasu, Cuma Mahallesi’ndeki bu camiyi yazıtından öğrenildiğine göre, 1768 yılında Hacı Ali Çavuş yaptırmıştır. Ahşap tavanlı olan cami moloz taştandır. Mihrap ve minberi yeni olup, bir özellik taşımamaktadır. Kuzeybatı köşesindeki minare, dört köşe bir kaide üzerinde ve iki şerefelidir. Avluya son yıllarda bir şadırvan eklenmiştir. Neşatiye Köyü Camisi (Germencik) Bu caminin de yazıtında herhangi bir isim ve tarihe rastlanmadığından, yapıldığı tarih ve yaptıranı bilinmemektedir. Mimari özelliklerinden ötürü XVIII.yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Kare planlı, tek kubbeli bir cami olup, duvarları taş ve tuğladandır. Ana duvarlar Aydın camilerinde olduğu gibi iki kademe halindedir. Son cemaat yeri üç bölümlüdür. Kesme taş kaideli silindirik minaresi tek şerefelidir. Mihrap ve minberi oldukça sade ve bir özellik taşımamaktadır. Eski-Yeni Cami (Nazilli) Nazilli Dumlupınar Mahallesi’ndeki Eski-Yeni Caminin ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Ahşap son cemaat yeri XX.yüzyılın başlarında yapılmıştır. Kare planlı caminin üzeri kubbe kasnağı üzerine oturan ve dört paye ile desteklenen bir kubbe ile örtülmüştür. İç mekanında kubbe geçişini sağlayan pandantifler ve kubbe içerisinde rokoko üslubunda bitkisel bir bezeme görülmektedir. Mihrap ve minberinin bir özelliği yoktur. Yalnızca mihrap tarafında antik bir lahit çeşmeye dönüştürülmüştür. Ağa Camisi (Nazilli) Eski-Yeni Caminin kuzeyindeki Ağa Camisi XVIII.yüzyılın başlarında Yahya Paşa tarafından yaptırılmış, 1900 depreminde yıkılmış, 1927 yılında Vakıflar genel Müdürlüğü’nce onarılmıştır. Moloz taş ve tuğladan yapılan cami ahşap çatılıdır. İbadet mekanı iki sıra halinde oval pencerelerle aydınlatılmıştır. Bunların aralarında tuğla süslemeli üçgen alınlıklarla bir hareketlilik sağlanmıştır. Ahşap örtülü son cemaat yeri XX.yüzyılın başlarında yenilenmiştir. İç mekân ahşap sütunlarla üç sahna ayrılmış olup, mihrap ve minberi yenidir. Minaresi kare kaide üzerinde yuvarlak gövdelidir. Koca Cami (Nazilli) Bu caminin içerisindeki bir yazıdan 1886 yılında yapıldığı anlaşılmaktadır. 1930 ve 1952 yıllarında onarım görmüştür. Mihrap önünde küçük bir kubbe, iki yanında da daha küçük elips biçiminde iki kubbecik vardır. Son cemaat yeri sonradan eklenmiştir. Mihrap ve minberi de yeni olup, yakın tarihlerde çinilerle kaplanmıştır. Kestane Pazarı Camisi (Nazilli) Nazilli kestane Pazarı’nda oluşundan ötürü, Kestane Pazarı Camisi ismiyle tanınmıştır. Camiyi 1900 yılında Demir Hacı Ali, Hacı İsmail ve Hacı Ethem isimli kişiler yaptırmıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında yanmıştır. Sonraki yıllarda yenilenen cami, moloz ve taş duvardan olup, ahşap tavanlıdır. Cami fevkâni olup, alt katında dükkanlar, üstünde de ibadet yeri bulunmaktadır. Üst kata caminin içerisindeki ahşap bir merdivenle çıkılır. İkinci katta son cemaat yeri olarak kullanılan mekanda devşirme sütun başlıkları ters olarak yerleştirilmiş ve sütun kaideleri olarak kullanılmıştır. Üst katta üç kemer biçiminde eğimli çatının oluşturduğu üçgen bir alınlık dikkati çeker. Caminin içerisi son derece sade olup, mihrap ve minberi yenidir. Minaresi camiden ayrı ve 1951’de Hacı Ramazan Efendi tarafından yaptırılmıştır.
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.