Gönderi tarihi: 1 Mart , 2006 19 yıl Din evrimleşir. Öyle evrimleşir ki onu gökten indi sayarız. Kabul ederiz, dualarla tanrıyı besleriz. Çoğu zaman görüldüğü gibi ölüm korkusu pek çok yapısallıklar çıkardı meydana. Birikerek oluşan bu olgular elimize geçen dinin anahtarını teşkil ediyor. Pagan dinleri doğa betimlemeli dinlerdir yani doğaya bakılarak oluşturulmuş olgulardır. Ana Tanrıça ''Kibele'' yle başlar bu merasim. Paleolitik(eski taş) çağda başlar ve Milano fermanına kadar resmi olarak varlığını sürdürür. Doğa doğurgandır. Doğa besler. Doğa verir. Yani onlara göre doğa bir annedir. Bu yüzden yaratan bir kadındı. Bu ana tanrıça olgusunu açıklamaya yeterli (ayrıntılı bilgi için=> W.Burkert, İlkçağ Gizem Tapıları). Daha sonra İsis geliyor. Daha sonra Eleusis misterler.... Bu Mithra kültüne kadar gidiyor. İşte tam burada öyle bir iddia var ki gerçekten büyük bir soru işareti teşkil ediyor. Bazı tarihçiler; eğer İsa olmasaydı şu anda dünyanın %80 i Mithraist olurdu, diyor. Peki neden bunu söylüyorlar. Birinci sebebi şu; Mitra ataerkil düzene geçişteki ilk pagan inancıdır. 1-Tıpkı Hıristiyanlar gibi, Mithra'cılar da kurtarıcılarının göklerden yere indiğine, on iki yandaşı ile son yemeğini paylaştığına, kendi kanını saçarak insanlığı günehlarından kurtardığına ve öldükten sonra yeniden canlandığına inanırlardı. Boğa kanı ile olsa bile, geçmiş günahlardan arınmak için yeni inananları vaftiz ederlerdi. 2-Mithra'nın simgesi olan güneşin doğuşu ve batışı, İsa'nın ölüm ve dirilişini anımsatır. Üstelik, güneş tanrının doğuşunun kutlandığı Mithra bayramı, İsa'nın doğum günü olan 25 Aralık'tadır. Her iki dinde de, vaftiz ile ekmek ve şarabın kutsanması törenleri vardır. 3-"Benim bedenimi yemeyenler ve kanımı içmeyenler, böylece benimle birleşmeyenler kurtulamayacaktır." J. M. Vermaseren, Mithras, The Secret God ACABA BU KAN KUTSAL KASENİN İÇİNDEKİ İSA'NIN KANIMI? "Onlar yemek yerken İsa ekmeği alıp kutsadı. Sonra bölüp öğrencilerine verdi. "Alın, bedenimdir bu" dedi. Ardından bir bardak aldı, teşekkür sunduktan sonra onlara verdi. Hepsi içtiler. İsa, "Bu birçokları için akıtılan antlaşma kanımdır"dedi." Markos 14:22-26 4-Mithra son yemeğini 12 arkadaşıyla birlikte yemişti ve bu yemeğin ardından göğe yükselerek kurtuluşa ulaşmıştır. 5-Mithra'nın doğum günü ve bunun için yapılan şenlikler yazıtlara göre 25 ARALIK. İsa da 25 ARALIK' ta doğdu ve onun için yapılan nuel şenlikleri de bu tarihte gerçekleşiyor. 6-Mithra'cıların Kutsal Baba'sı (başrahip) kırmızı başlık ve giysi giyerdi, yüzük takar, bir çoban değneği taşırdı. Hıristiyanların başı da, aynı unvanı aldı ve aynı biçimde giyindi. Hıristiyan rahipler, aynı Mithra rahipleri gibi, İsa'nın kesin yasaklamasına karşın, "Baba" (peder) adını kullandılar." 7-Mithra rahipleri, görevlerinin simgesi olarak, uzun bir başlık takarlardı. Hıristiyan rahipler de bu başlığı benimsediler. Mithra'cılar, güneş-tanrının yükselişini anmak için, "mizd" adı verilen, üzeri Mithra haçı kabartmalı, güneş biçiminde bir çörek yerlerdi. Bu çörek de Hıristiyanlığa uyarlanmıştır. Katoliklerde, mayasız ekmek güneş biçimini hala korumaktadır." BENCE BENZERLİKLER ÇOK ŞAŞIRTICI. ŞİMDİ OBJEKTİF OLMAK GEREKİYOR. İSA MİTHRA'YI TANIYORDU. YAHUDİLER DE TANIYORDU. MİTHRA ROMALILARIN EN SEVDİĞİ TANRISIYDI. ŞİMDİ İSLAM TARAFINA GEÇELİM. İSLAM İNCİL'İ RESMEN TANIYOR VE KABUL EDİYOR. İSLAM İSA'YI DA TANIYOR VE KABUL EDİYOR. BİR YERLERDE BİR SORUN YOK MU?
Gönderi tarihi: 1 Mart , 2006 19 yıl Din evrimleşir. Öyle evrimleşir ki onu gökten indi sayarız. Kabul ederiz, dualarla tanrıyı besleriz. Çoğu zaman görüldüğü gibi ölüm korkusu pek çok yapısallıklar çıkardı meydana. Birikerek oluşan bu olgular elimize geçen dinin anahtarını teşkil ediyor. Pagan dinleri doğa betimlemeli dinlerdir yani doğaya bakılarak oluşturulmuş olgulardır. Ana Tanrıça ''Kibele'' yle başlar bu merasim. Paleolitik(eski taş) çağda başlar ve Milano fermanına kadar resmi olarak varlığını sürdürür. Doğa doğurgandır. Doğa besler. Doğa verir. Yani onlara göre doğa bir annedir. Bu yüzden yaratan bir kadındı. Bu ana tanrıça olgusunu açıklamaya yeterli (ayrıntılı bilgi için=> W.Burkert, İlkçağ Gizem Tapıları). Daha sonra İsis geliyor. Daha sonra Eleusis misterler.... Bu Mithra kültüne kadar gidiyor. İşte tam burada öyle bir iddia var ki gerçekten büyük bir soru işareti teşkil ediyor. Bazı tarihçiler; eğer İsa olmasaydı şu anda dünyanın %80 i Mithraist olurdu, diyor. Peki neden bunu söylüyorlar. Birinci sebebi şu; Mitra ataerkil düzene geçişteki ilk pagan inancıdır. D Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler sevgili A.T.
Gönderi tarihi: 2 Mart , 2006 19 yıl 124.000 Peygamber... İlk insan Hz. Adem... Bence tek tanrılı inançlar ve İslam açısından bu benzerliklerin şüphe verecek bir yanı yok... Orta ve Güney Amerika tapınak mimarisi ve Nısır tapınaklarının benzerliği de ilginçtir değil mi??? Belgesellerden biliyorum ben de... Bu tür şeyleri genellikle dinlerin insan uydurması olduğunu idda edenler gündeme getiriyor... Ancak kesinlikle fazla etkili bir silah değil...
Gönderi tarihi: 9 Mart , 2006 19 yıl Yazar 124.000 Peygamber... İlk insan Hz. Adem... Bence tek tanrılı inançlar ve İslam açısından bu benzerliklerin şüphe verecek bir yanı yok... Orta ve Güney Amerika tapınak mimarisi ve Nısır tapınaklarının benzerliği de ilginçtir değil mi??? Belgesellerden biliyorum ben de... Bu tür şeyleri genellikle dinlerin insan uydurması olduğunu idda edenler gündeme getiriyor... Ancak kesinlikle fazla etkili bir silah değil... Evet sanırım orta ve güney amerika tapınaklarıyla mısır tapınakları arasındaki benzerliği biliyorsun ancak ademin bir peygamber değil insanın oluşumunu simgeleyen bir isim olduğunu bilmiyorsun. sen şimdi kuran-ı kerimde havva adının geçtiğine de inanıyorsundur(bir kadın olarak). hayır iyi yorumlandığında ''adem'' isminin cins belirtmediğini sadece insanı simgelediğini görürsün......yazdıklarımdaki amaç bunları bir silah haline getirmek değil. amacım bazı gerçeklerin altını çizip, kabul ettiğimiz gerçekleri doğru yorumlamak.. ........din-bilim arasındaki çatışma gerçekten umrumda değil.....bir tarafın galip çıkacağını da düşünmüyorum ama 124.000 peygamber diyerek herşeye girişmek gerçekçilikten ve gerçek bir yoldan uzak olur. körelmiş bir beyin 2.000.000 peygamberi de kabul eder...teşekkürler.
Gönderi tarihi: 9 Mart , 2006 19 yıl 124.000 peygamberi çıkar istiyorsan... Yine insanların ortak değerleri çıkar ortaya... Bu da çeşitlilikten tek e gidiş çok rahat gösterir... "Körelmiş beyin" vs ifadelerden de vazgeçin... Karşıtlara da saygı duymasını öğrenin...
Gönderi tarihi: 10 Mart , 2006 19 yıl Yazar 124.000 peygamberi çıkar istiyorsan... Yine insanların ortak değerleri çıkar ortaya... Bu da çeşitlilikten tek e gidiş çok rahat gösterir... "Körelmiş beyin" vs ifadelerden de vazgeçin... Karşıtlara da saygı duymasını öğrenin... fikirlerinize sonsuz saygım var. benim tepkili olduğum nokta bu yazıyı bir silah olarak görmenizdi....eğer karşıtlara saygı duymasaydım bu forumda yer almazdım...çünkü karşıtlarla işim olmazdı o zaman....inanın bana beni geliştiren en büyük etken görüşlerime karşı yürütülen fikirlerdir......birçok kez yıkıcı eleştiriye uğradım bazen binayı yeniden kurmak zorunda kaldım...her yapı birgün gelir çöker, yenisini, belki de benzerini tekrar yapmak zorunda kalırız......bu arada çeşitlilikten tekegidebiliriz...herşeyde böyle değilmidir. bunu zaten yapıyoruz gördüğün gibi. önemli olan tekin ne olduğu....belki de tekin öncesi... ben bir döngüselliği de mümkün görüyorum...sonsuz bir döngüyü. dün islam tarihi dersinde hoca dinine sadık birkaç kişinin konuşmasını istedi....zorla konuştular....bilmediğim birşey yüzünden çekiniyorlar...üzüldüm...gerçekten üzüldüm.........ben bir dinin içinde olmasam bile, farketmişsinizdir, sürekli uğraşıyorum..... bu kadar köklü bir kültür büyüleyici...neden korkuyorlar anlayamadım. geleceğim nokta şuydu; bir öğrenci ''ibadetimi yaparken mutlu ve huzurluyum. Bu yeterli bir sebep''dedi....bir süre belki...ama bence mutluluğun da arkasına bakılması lazım.. aynı bizim şu bahsettiğimiz tek gibi...yani herşeyin arkasında birşey çıkabilir..neyse yazdığınız için sağolun...
Gönderi tarihi: 21 Mart , 2006 19 yıl Din saptırılır. Öyle saptırılır ki onu hiç yokmuş gibi sayarız. kabul etmeyiz, yaradana lanetler okuruz. Ölümü hiçe sayıp unuturuz ve insanın ölümsüz olması gerektiğine inanırız. Kibirlenip gururlanırız. Dünyanın yaşını milyarlarla tanımlarken kendi günlük ömürlerimize bakmadan evvel ve ahir olmamız gerektiğine inanırız. Dünyanın en büyüğü ve sahibi biz olduğumuz için kimseye hesap verme sıkıntısı içine düşmemeliyiz. Biz sınır tanımayız. ( ortalama yüzyıllık yaşantılarımız içinde nasıl böyle bir düşünce içine gireriz buda bir muamma...) Buda dinsizliğin anahtarını teşkil eder aslında... Elimize bir anahtar aldıktan sonra nasılsa uyduracak bir delik, bir kilit buluruz... Zorlarız, törpüleriz, keseriz köşesini bucağını, kilitleri kırarız, çilingiler çağırırız "bilimsel-teknik destek için"...
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.