Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

Çaylak

 

 

 

 

akıl ve fikir sadece filozoflara yada felsefecilere verilmiş değildir.herkezin kendine göre felsefesi vardır

nedense hep hazırcılığa alışmışız.belkide bu alışkanlığımız okulda başladı tek taraflı araştırılmaksızın verilen eğitimle bize baş diye ayağı gösterdiler ısrarla da devam etmekteler.

ne zamanki insan kabına sığmaz oldu fıtratı gereği alışkanlıklarının dışında bilinmeyeni araştırmaya koyulur.çünkü eksik olan bir şey var onu arıyor göz güzeli görmeyi ister kulak ses ister dil tat ister bütün bu beş duyun isteleri mevcutken insan genede huzursuzdur çünkü dediğimiz gibi kalbin isteği bu beş şeyin dışındadır.bilinmeyeni bulmak ona kavuşmak.işte bize okulda bu konu hakkında bilgi verecek hoca gerçek anlamda yok bütün filozoflar felsefeciler maddeciler zahiren görünen şeylere aldandılar kendi hakikatlarını unuttularda madde ile manayı hak ile batılı bir birine karıştırdılar.

bilmeliyizki geçmiş peygamberlerin kitablarında insana hitabeten şu söz meşhurdur ( ey insan rabbini tanımak içinkendini tanı ) bu söz şuna işarettirki insanın kendisi bir aynadır ona bakan hakkı görür.bir çok insanlar kendilerine bakar ve fakat hakkı görmezler.o halde kendini bilmek,allahü tealayı bilmeyehangi yolla vesile olduğunu bilmek lazımdır.

herkezin anlayabidiği şekil ise su götürmez şekilde açıktır.Avam insan kendi zatından allahü tealanın varlığını, kendi sıfatlarından allü tealanın sıfatlarını kendi bedeni ve organları olan şahsi memleketindeki tasarrufundan allahü tealanın bütün alemlerdeki tasarrufunu bilendir.

bu şöyle izah edilir herşeyden önce kendi varlığını bilince anlar ki bundan öncenice yıllar geçmiştir.kendinin namı nişanı yok idi nitekim allahü teala buyurur (elbette insana zamandan bir an gelir ki hatırlatacak bir şey kalmaz şüphesiz biz insanı birbirine karışmış nütfeden yarattık ki onu imtihan ederiz böylece ona kulak ve göz verdik

insanın kendi aslından anlayabildiği varlığından önce nutfe olmasıdır

fena kokulu bir damla su onda akıl kulak göz baş el ayak dil damar sinir kemik deri ve et gibi şeyler yoktur.belki bir şekil de beyaz bir sudur

o halde bütün bu akıllara durgunlluk veren haller onda meydana gelmiştir ama bunları o mu yoksa bir başkasımı meydana getirdi? ve yinezaruri olarak bilirki kemal mertebesinde,her azası yerinde olduğu halde

bir kıl ucu yaratmaktan acizdir.demek ki bir su damlası iken daha aciz ve noksan idi netice olarak anlaşıldı

ki kendi zatının varlığından allahü telanın zatının varlığı belli olur

allahü tealanın sıfatlarını kendi sıfatlarından ve zatını kendi zatından bildiği gibi allahü tealanın tenzih ve takdisini de kendi tenzih ve takdisinden bilir.allhü teala hakkında tenzih ve takdisin manası vehme ve hayale gelen herşeyden beri mukaddes ve yüksek olmasıdır.onun tasarrufunun haricinde olan hiç bir yer olmadığı halde kendisine bir yer izafe etmekten münezehtir uzaktır insan bunun nümunesidir kendinde görebilir kalb dediğimiz ruhunun hakikati vehim ve hayale gelen her şeyden münezehtir onun için ölçü ve sayı olmayacağını bölünemeyeceğini herkez bilir böyle olunca rengi şeklide olmaz şekli ve ölçüsü olmıyan bir şeyin hayale gelmesi imkansızdır gözün gördüğü veya benzerini gördüğü şey hayale gelir göz ve hayale verilenler ise şekil ve renklerden başka değildir yaratılış icabı sorulacak olan (nasıl bir şeydir)in manası şekli nasıldır,küçük müdür büyük müdür demektir.bu sıfatların kendisine yanaşamadığı bir şey için nasıl sorusu lüzumsuz ve boş olur nasıldır sorusunun kendine sorulamayacağı bir şeyi bilmek istersen hakikatına bak hakkı tanımak yeri olan senin hakikatin bölünmez ölçülmez kemiyet ve keyfiyyet ona yanaşamaz

bir kimse( ruh nasıl şeydir ) diye sorsa cevabı nasıl demenin yolu ona yoktur olur.

insanlar nasıl olduğu bilinmeyen bir varlığa şaşarlar .işte kendileride öyledir ve kendilerini bilmezler

hatta insan kendi bedenine dikkat ederse nasıl olduğu bilinmeyen binlerce şey bulur .bunların hiç birini göz görmez .

mesala aşk ve derdi göz görmez nasıl olduğu bilmek istese yine bilemez.çünkü böyle şeylerin şekli ve rengi yoktur.bu süale sebeb bile yoktur hatta bir kimse sesin hakikatini öğrenmek istese yahut kokunun ve tatmanın hakikatıni nasıl olduğunu bilmek istese bilemez bunun sebebi nasıl ve ne gibi sorular görme duygusundan meydana gelen hayal icabı şeyler olduğu için herşeyden gözün nasibini payını aramak istemesidir.ses gibi kulakla ilgili olan şeyden gözün hiç nasibi yoktur onun sesin nasıl ve ne gibi olduğunu öğrenmek istemesi ise muhaldir çünkü ses gözün nasibi olmaktan münezzehtir renk ve şekil de kulağın nasibi olmaktan münezehtir bunun gibi lazım olan şeyi kalbin anlaması ve aklın bilmesi bütün his organlarının nasibi olmaktan münezehtir nasıl ve ne gibi sorular his olunanlar içindir

allahü tealanın tenzihini bildiren diğer bir husus da ona hiç bir yer izafe edilmemesidir ruh da hiç bir şeye izafe olunamaz ruh eldedir ayaktadır baştadır veya başka bir yerdedir denemez belki bedenin bütün kısımları ayrılır bölünür o ise bölünmez .bölünemeyenin bölünene girmesi muhaldir çünkü o zaman o da bölünebilir bir hal alır hiç bir uzuvda olduğu söylenemediği halde hiç bir uzuv onun tasarrufunun dışında kalmaz bilakis hepsi onun emrinde ve tasarrufundadırlar o hepsinin hakimidir

nitekim bütün kainat kainatın hakimi olan allah tealanın tasarrufundadır o ise kendisine bir yer izafe edilmekten filan yerdedir denmekten münezzehtir,beridir.

Gönderi tarihi:
  • Yazar

sevgi keder öfke acıma lezzet kin çekememezlik kendini beğenme kibir gurur bunlar hangi bilim dalına giriyor yoksa bilim bu tür konularda acizmi? ha bir soru daha geometri ilmi tıp ilminden anlarmı?

 

sevgi keder öfke acıma lezzet kin çekememezlik kendini beğenme kibir gurur bunlar hangi bilim dalına giriyor yoksa bilim bu tür konularda acizmi? ha bir soru daha geometri ilmi tıp ilminden anlarmı?

Gönderi tarihi:

ESSELAM ALEYKUM EVET "iKRA"iKRA"iKRA"VESSELAM

  • 4 ay sonra...
Gönderi tarihi:

Çaylak

akıl ve fikir sadece filozoflara yada felsefecilere verilmiş değildir.herkezin kendine göre felsefesi vardır

.

.

.

nitekim bütün kainat kainatın hakimi olan allah tealanın tasarrufundadır o ise kendisine bir yer izafe edilmekten filan yerdedir denmekten münezzehtir,beridir.

gözleri kör olana kör denmez,basireti kör olan kördür

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.