Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2009 16 yıl ARTIK KORKUYORUM... Artık korkuyorum... Kendime dahi yabancı olmaktan... Gün gelip karımın beni tanıyamamasından, Kızımın kapıyı korkmadan açamamasından korkuyorum... Doğduğum misk-i amber kokulu Anadolu topraklarından, Ve onun biraz güneyinden korkuyorum... 40 yıldır her Cuma yaptığım gibi camiden çıkarken Sokakta karşılaştığım ve dost bildiğim yüzlerin bana öteki gibi bakmasından, Camide ise biraz hocadan; çokça da cemaatten korkuyorum... Ait olamamaktan, dost bir yüz bulamamaktan korkuyorum... Eskiden kardaş bildiğim, Bilye oynayıp, beraber büyüdüğüm ve yarenlik ettiğim, Vatandaşlık bağıyla bağlı olduğum Ermeni kardeşimden, Bir o kadar da Yahudi kardeşimden Ve çokça da Kürt kardeşimden korkuyorum... Alevi kardeşlerim bana sanki allahsızmışım gibi bakıyor; Sünni kardeşlerim ise onların ezberindeki gibi dua etmedim diye dışarı atıyorlar, Dini bütün biri olarak boynuma dinsiz yaftası asılmasından korkuyorum... Kumruların cami avlularında dolaşamadığı günler mi geliyor ne? Ait olamamaktan, dost bir yüz bulamamaktan korkuyorum... Kendi kimliğimin bana belirsizleştirilmesinden korkuyorum... Üstte mi kaldım? Altta mı? Arada bir yerde miyim? Nereye aidim? Kızım, oğlum sorarsa cevapsız kalmaktan korkuyorum... Yolumun karakola düşmesinden; Emniyetle işimin kesişmesinden; Maliyenin kapıma gelmesinden korkuyorum... Ait olamamaktan, dost bir yüz bulamamaktan korkuyorum... Aslında artık biraz yaşlandım... Cahit Sıtkı’nın dediği gibi; yolun yarısı epeyce geride kaldı. Kendi geleceğimden değil de kızımın geleceğinden korkuyorum... Ve onun geleceğini belirleyen; Belirlemekte olan 550 elden korkuyorum... Aslında oy vermekten deeeeeee..... Vermemekten de korkuyorum... Aldığım gazetenin isminden, okuduğum kitabın yazarının cisminden... Ait olamamaktan, dost bir yüz bulamamaktan korkuyorum... Oğlumu askere göndermekten çok korkuyorum; Benim zamanımda askere gitmeyen erkek erkekten sayılmazdı; Şimdi çoğu.... Daha erkek olmadan şehit oluyor, Geçenlerde mektup yazdım oğlum yerine tekrar askere gideyim diye, Kabul etmeyecekler diye çok korkuyorum... Oğlumun dönememesinden korkuyorum... Davutpaşa’ya gitmekten, Gazi Mahallesi’nden, Taksim’den Aslında bütün mahallelerden korkuyorum... Baskı mı varmış ne? Ait olamamaktan, dost bir yüz bulamamaktan korkuyorum... Aslında artık her şeyden korkuyorum... Gerçeği yazmayan, yazamadığı, taraflı davrandığı söylenen tarafsız gazetelerden, Bizi yöneten hükümetten... Onların yanlışını söylemesi gereken muhalefetten korkuyorum... Depremden korkuyorum... Demiri az; çimentosu çok kumlu bir yapıda ailece sallanmaktan korkuyorum... Daha da fenası; Müteahhit denen insan müsvettesinin 3 bilemedin 5 yıl sonra salıverilmesinden ve ona tekrar inşaat ruhsatı görünümlü Karadeniz yapısı silah verilmesinden korkuyorum... Ait olamamaktan, dost bir yüz bulamamaktan korkuyorum... Uçağa binmekten; Otobüsle yolculuk etmekten; Hızlandırıldığı söylenen trenle kışın memleketime gitmekten korkuyorum... Kızımı-oğlumu doğduğum topraklara götürüp, O güzel Nemrut’tan güneşin batışını seyretmek; Peygamberler şehri Urfa’ya gidip ulu yaradana yakarmak için Pasaporta ihtiyacımızın olacağı ihtimalinden; Az da olsa ötekileştirdiğim kendimden; Ait olamamaktan, dost bir yüz bulamamaktan korkuyorum... Yazın susuzluktan, Kışın soğuktan korkuyorum... Gazın doğalıyla ısınan güzel ülkemdeki karakış sırasında İran’ın soğuğundan, Rusya’nın gözünün üstünde kaşın var demesinden korkuyorum... Kapanan köy yolunda analığımın hastalanmaması için; Okula giden o mürdüm gözlü kızlarımın katırdan düşmemesi için; Loğla ezilen damların akmaması için; Vade gelip Allah’a yalvaramamaktan korkuyorum... Ait olamamaktan, dost bir yüz bulamamaktan korkuyorum... Yurt dışına çıkmaktan; Çıkarken aşağılanacak olmaktan; Vize kuyruklarından korkuyorum... Başı çene altından bağlı anama Müslüman kardeşimin saldırmasından; Din kardeşlerimin ezberindekinin tıpkısının aynısı gibi dua okuyamamaktan Namazında niyazında biri olarak korkuyorum... Başbakanımızın öfkelenmesinden... Öfkenin gün gelip gerçek bir hitabet sanatı olmasından... Ülkenin tüm sorunlarının bu sanatla çözüleceğinden... Ait olamamaktan, dost bir yüz bulamamaktan korkuyorum... Anayasanın, hukukun ve bunlara göre düzenlenmiş kurumların yerine, Bireylerin tüm ülkeye yaşam garantisi vermesinden... Milletvekili olmak için partiye 600 milyar verenin kendi bekası için Benim-kızımın-oğlumun-torunumun fedasıyla daha çok uğraşmasından ve dahası bunun için dokunulmaz olmasından korkuyorum... Protesto etmenin tüm çağdaş ülkelerde hak olduğu bir yüzyılda, Protesto ettiği için dayak yemekten Çocuklarımın, karımın önünde küçük düşmekten; Kendime olan saygımı kaybetmekten korkuyorum... Ait olamamaktan, dost bir yüz bulamamaktan korkuyorum... IMF’den; Dünya Bankası’ndan... Avrupalı olmak için harcadığımız onca emeğin heba olmasından... Asyalı bile sayılamamaktan Liberallerin dahi yanılmasından... Avrupa Birliğinin taa kendisinden, En çok da Amerika’nın güzel ülkeme özgürlük getirmek isteyeceğinden korkuyorum!!! Dolardan, avrodan, Borsadan, bonodan, İşimden, dostumdan Ondan, bundan... Ait olamamaktan, dost bir yüz bulamamaktan korkuyorum... ARTIK KENDİMDEN BİLE KORKUYORUM... Doç. Dr. Kemal Atilla Özmumcu
Gönderi tarihi: 25 Nisan , 2009 16 yıl Ne kadar korkulacak olaylar olsada herzaman umut vardir . Bazen sabir lazim , bazende inandimiz seyler icin savasmak hatta bazen yenilmek lazim ,tek kalmak ve korkmak... Ama asla umudunu yok etmemek lazim
Gönderi tarihi: 25 Nisan , 2009 16 yıl bazende inandimiz seyler icin savasmak hatta bazen yenilmek lazim Tamamen katılıyorum. Gerçek şu ki Atatürkçüler Atatürk'ün mirasını yeyip çalışmamışlardır. Artık bu ülkenin bu yoldan kesinlikle döndürülemeyeceğine aşırı ve yersiz bir güven beslemişlerdir. Hatta öyle ki, hata da yapsak, yanlış da yapsak zararı olmaz diye bir vehme kapılmışlardır. E tabii doğal olarak Atatürk'ün sadece mirasını değil, rantını yiyenler de aralarına karışmıştır. Dediğin gibi angel, söylediklerini yapmak için öncelikle uyanmak lazım...
Gönderi tarihi: 25 Nisan , 2009 16 yıl Korkmamak mümkün mü Düşünceleriniz özgürce haykıramadığınız, üzerinizde sürekli bir baskı hissettiğiniz, yaşadığınızyerin git gide İran'a benzediğini görmeniz,demokrat ve özgürlük kavramlarını özledigiz, insanların din duygularının sürekli sömürüldüğünü görmediniz, küçücük beyinlerin Atatürkçü düşünceler düşman olarak yetiştirilmesini görmeniz, Etrafında sürekli peçeli dindar görünen insanların çoğalması... yeteri kadar korkutucu sanırım... Mulki
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.