Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önümüzdeki Haftanın 21. YÜZYILIN 319. HAFTASI Olduğunu ama ilerleyen zamana inat HERGÜN GERİLEDİĞİMİZİ BİLİYORMUYDUNUZ?


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

OBJEKTİF ANLAMDA BAKILDIĞINDA...

Örneğin, evrenin dününden bugününe ve yarına; olmuşundan olanına ve olacağına dek her şeyi kutsal kitapları aracılığıyla bildikleri iddiasında olan, herşeyin bilgisinin kutsal kitaplarında yazılı olduğu iddiasını taşıyan dinlerin günümüzdeki temsilcilerinin bu noktada durumları, kelimenin asli anlamında, traji-komiktir. Çünkü bunlar, bilimin varlığa, evrene ilişkin ortaya koyduğu her yeni bilgide, kutsal kitaplarının sayfalarını, bilmem kaç bininci kez karıştırmaya başlar ve sonra sözüm ona kimi şifre bulma ve okuma teknikleriyle, bu yeni bilgilerin kutsal kitaplarında zaten yazılı olduğunu keşfediverirler. Bunu keşfettiklerinde (ki keşfetmemeleri mümkündür değildir ve bir harfin ya da kelimenin bilmem kaç bininci anlamında mutlaka vardır) çocuklar gibi sevinirler. Bazen bu keşfedişler sonunda, bilim insanlarına lanetler okudukları, onları “sahtekarlık”la suçladıkları da görülür. “Kara delikler” konusu bunların en yenilerinden biridir. S. Hawkins’in “Zamanın Kısa Tarihi”nde yazdıkları sonrası, kutsal kitaplarının sayfalarına kafalarını gömüp bunun işaretini arayan gariplerim, şifreyi kısa zamanda bulup çözmelerinin ardından hemen bağıra çağıra, şen şakrak, ağızları kulaklarında ilan ederler durumu... Ama o da ne bir süre sonra, S.Hawkins, “yanılmışım” der. Sevinçleri kursaklarında kalı verir. Al başına bela!... Kutsal kitabı değiştiremeyeceklerine göre, bir yandan bin dereden su getirip değişik mazeretler ve kılıflar bulup yaptıklarını unutturmaya çalışırlar, diğer yandan da, S. Hawkins’e hakaretler yağdırırlar. Ne diyelim ki, kendi sözleriyle “Allah akıl fikir ihsan eylesin” demekten gayrı...

 

Aklın ve bilimin egemen olduğu sömürüsüz, şiddetten arınmış, savaşların lanetlendiği güzel ve yaşanılır bir dünya özlemi dileğimle...

 

Sevgiyle kalın...

 

_________________________________________________________

 

(NOT: Burada akılcı, çağdaş, laik ve bilimselliği felsefe edinmiş saygıdeğer müslümanları hayrı tuttuğumu belirtmeme bilmem gerek varmı?...)

_________________________________________________________

Gönderi tarihi:

Bence geriye gittiğimiz falan yok ... Olsa olsa bazılarımız olduğundan daha ileride zannediyorlardı kendini , şimdi yavaş yavaş asıl bulundukları yeri görünce kendilerini geriye gitiklerini zannediyor olabilirler .. çok da ciddiyim.

Gönderi tarihi:

kendini olduğundan ileride görmek güzel bişeydir aslında, ileriye dönük bakabilmek ve yaşayabilmek bu doğrultuda çalışmayı getirir beraberinde değil mi?

Gönderi tarihi:

"kendini olduğundan ileride görmek" ...

 

YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN

YA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL

Gönderi tarihi:

Şimdi bu sadece Kutsal Kitaplara bakanlarda beliren bir özellik değil, bilim alanında çalışan insanlarda böyle yapmıyorlar mı?

 

Bence geriye gittiğimiz falan yok ... Olsa olsa bazılarımız olduğundan daha ileride zannediyorlardı kendini , şimdi yavaş yavaş asıl bulundukları yeri görünce kendilerini geriye gitiklerini zannediyor olabilirler .. çok da ciddiyim.

 

Büyüklerimizin dediklerine saygımız sonsuz.

 

"GAVUR İCADI" diyenler de başkaları değildi ama

 

 

Bu düşnceler altında belki şunlar söylenebilir diye düşünüyorum. Hangi bilim alanında olursa olsun, o alandaki bilim faaliyeti, “doğru”luğu ve geçerliliği veri olan kabullere ve yöntemlere göre gerçekleştirilir. Bu kabulleri ve yöntemleri eleştirebilir, sorgulayabilirsiniz. Buna ilişkin düşüncelerinizi ifade edebilirsiniz. Ancak bunları değiştiremediğiniz sürece, ileri sürdüğünüz kabuller ve yöntemler de en azından onlarla yan yana varlığını sürdürebilecek güç ve etkililikte olmadığı sürece, hükmü meri olan kabuller ve yöntemlerle çalışmaları sürdürmek zorundasınızdır. Ki bu grupta yer alan ve sayıları her dönemde de en az olanlar, işte bu konumdadır. Ve bunlar, doğruluğundan kuşku duymadıkları kendi kabulleri ve yöntemleri ile hükmü meri olan ama değiştirilmesi gerektiğini düşündükleri kabul ve yöntemler arasında sıkışırlar. Trajik bir durumdur bu... Ve eğer “özgürlük” bunların ağzından çıkarsa, bilinmelidir ki, ancak ve ancak neliğini ve gerçekliğini düşünmedikleri, canhıraş bir sözcük olarak dökülür yalnızca... Daha ötesi değil.

Sevgiyle kalın...

Gönderi tarihi:

cevap olsun diye , Mevlana ile "gavur icadı" diyen zihniyet arasında ilinti kuruldu ya ... ben bu panodan çekiliyorum.

Gönderi tarihi:

o ilişki mevlana ile gavur icadı diyen zihniyet arasında ilişki kurulmadı. Panodan çekilme kararı almanın nedenini anlamış değilim ama tabi ki senin bileceğin iştir. yalnız o ilişki söylenmiş olan sözler arasındaydı. BELİRTMEMDE YARAR VAR DİYE DÜŞÜNÜYORUM

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.