Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Featured Replies

Gönderi tarihi:

GERÇEKLER ER YA DA GEÇ MUTLAKA ORTAYA ÇIKIYOR!..

 

“Diyarbakır’daki Termoslu Bombalı Saldırının Failleri PKK’lı Çıktı!..”

Teröre Karşı Onurlu ve Kararlı Duruşumuzu Bozmayalım!..

 

PKK’ya yönelik “silah bırak” çağrılarının ve tasfiyenin gündemde olduğu bir süreçte, 12 Eylül 2006 günü Diyarbakır’daki Koşuyolu Parkı’nda gerçekleştirilen bombalı eylemde, 8’i çocuk 10 sivilin öldürülmesinin faillerinin PKK’lı olduğu belirlendi. Güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen operasyonda yakalanan PKK’lıların, ilk ifadelerinde, kanlı eylemi PKK yönetiminin talimatıyla Türk-Kürt çatışmasını körüklemek amacıyla gerçekleştirdiklerini itiraf ettikleri kaydedildi.

 

Eylemin hemen sonrasında kaleme aldığım yazıda, “Saldırının PKK tarafından gerçekleştirildiğini net ifadelerle kamuoyuna aktarmıştım (Her zaman olduğu gibi PKK’lıların yoğun tepkisiyle karşılaşmış, “yalancılık” suçlamalarının yanı sıra, ajan ilan edilerek, ölümle tehdit edilmiştim). O günkü yazımdan küçük bir kesit:

 

“Daha önce İstanbul, Mersin, Van, Antalya ve Marmaris’te sivilleri öldüren PKK’lı teröristler, bu sefer de Kürtlerin yoğun olarak yaşadıkları Diyarbakır’da bomba patlattılar. PKK’nın bombalı eyleminde aralarında çocukların da bulunduğu 10 sivil ölürken, onlarca kişi yaralandı. Bombalı eyleme tepki gösteren Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, ‘Bu eylem, barış çabalarına vurulmuş bir darbedir’ derken, başta insan hakları dernekleri olmak üzere, Türkiye’deki farklı kesimlerden PKK eylemine tepki yağdı. Bu eylemin, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki sivil toplum örgütlerinin ve Kürt siyasetçilerin PKK’ya silah bırakması yönündeki çağrıları sonrası gerçekleşmesi, PKK’nın ‘ateşkes’ ve ‘barış’ açıklamalarının sorgulanmasına neden oldu.

 

PKK’nın Diyarbakır’da gerçekleştirdiği bombalı eylemde ölenlerin çoğunluğunun sivil Kürtler olması ve kurbanlar arasında çocukların bulunması, örgüte duyulan nefreti bir kat daha artırıyor. PKK’nın şiddet eylemlerini tırmandırması, bölgenin sosyal, ekonomik ve kültürel gelişmesini engellediği gibi, çatışmaların sona ermesi için verilen çabaları da sekteye uğratıyor. Sorunun demokratik ve barışçıl yollardan çözümü için PKK’nın somut adım atması ve silahları bıraktığını açıklaması gerekiyor.”

 

Bu arada, Koşuyolu Parkı’nda yapılan olay yeri incelemelerinin de, eylemin PKK tarafından gerçekleştirildiğini ortaya koyduğunu belirterek, olay yerinde bulunan telsiz, kilit ve termos parçaları ile patlamada kullanılan bomba düzeneğinin daha önce PKK’lı teröristlerce gerçekleştirilen eylemler ile (3 Kasım 2005 Dicle, 5 Haziran 2005 Hani, 9 Mart 2006 Van, 22 Mayıs 2006 Lice’de) aynı olduğunu vurgulamıştım.

 

Hatırlanacağı üzere, 9 Mart 2006 tarihinde PKK’lı teröristler tarafından Van’ın şehir merkezinde gerçekleştirilen bombalama eyleminde, patlama sırasında bölgede bulunan vatandaşların yanı sıra, yolcu taşımacılığı yapan bir minübüs ve belediye aracı ile çevredeki binalar zarar görmüş, saldırıda eylemi gerçekleştiren PKK’lı teröristin yanı sıra, 2 vatandaş ölmüş ve bazılarının durumu ağır olmak üzere 18 kişi yaralanmıştı.

 

Patlamanın hemen ardından “Eylemle bir ilgimiz yok” diyen PKK yönetimi, bir gün sonra cinayetin bir PKK mensubu tarafından gerçekleştirildiği ortaya çıkınca; “Saldırı Dengtav kod Devrim Solduk adlı militanımızın kendi inisiyatifiyle ve yanlışlıkla gerçekleşmiştir. Yanlış hedef seçilmiştir. Halkımızdan özür dileriz” açıklamasında bulunmuştu.

 

Özürleri kabahatlerinden büyüktü… PKK’nın özür dilemesindeki etken ölenlerin sivil olmasından kaynaklanıyordu. Eğer eylem bir polis otosunun veya askeri aracın yanında gerçekleşmiş olsaydı, örgüt yine böyle bir özür mesajı yayınlayacak mıydı? Hiç sanmıyorum. O zaman eylemi gerçekleştiren, “kahraman” ilan edilecek ve cinayetin haklılığından dem vurulacaktı. Nitekim PKK yönetimi, örgüt kadrolarına yönelik yayınladığı bildirilerde, eylemi gerçekleştiren Devrim Solduk’u “kahraman” ilan ederek, intihar saldırıları ve cinayetlere haklılık kazandırmaya çalıştı. Yani kamuoyuna karşı “pişmanlık” ve “özür”den bahsedilirken, örgüt kadrolarına yönelik “kahramanlık” propagandası yapılarak, bu tür eylemler özendirilmeye devam edildi.

 

Sözlerim açık ve net: Nereden gelirse gelsin, hangi amaç için olursa olsun masum insanları öldüren her türlü eylemi terörist bir eylem olarak nitelendiriyor ve cinayeti gerçekleştirenler ile ölüm talimatını verenlerin yakalanarak, yargı önüne çıkarılmaları gerektiğine inanıyorum.

 

Diyarbakır’da teröre kurban verdiğimiz insanlarımızı rahmetle anarken, sorunların şiddet yoluyla çözülemeyeceğine, bölgede kan akıtarak herhangi bir değişimin veya dengeleri dönüştürecek bir inisiyatifin elde etme şansının kalmadığına bir kere daha dikkat çekmek istiyor, başta Kürt aydın ve siyasetçileri olmak üzere sağduyu sahibi herkese sesleniyorum;

 

PKK terörüne ve cinayetlere ahlaki olarak karşı durmadın mı özgürlüğe dokunamazsın. Şiddet ve cinayetler, şimdiye kadar zorluklarla büyütülen demokrasi ve kardeşlik filizlerini zedeliyor. Bölge halkı, yeniden şiddet ve gözyaşı istemiyor. Halk, silah ve şiddet yerine, sorunların demokratik ortamda, konuşularak çözülmesini istiyor. Şiddete sürükleyenlere karşı durabilecek, akıntıya kapılmayacak, akıllı hamlelerle ateşleri söndürecek önderlikler arıyor. Asıl sorun haklı olmak değil, sürüklenmemek, şiddeti aşma becerisi göstermektir. İster Türklük, ister Kürtlük duygusuyla olsun, Türkiye’de etnik çatışmayı körüklemek, Türkiye’ye büyük zarar verecektir. Bugün çatışmacı ideolojiler çağın gerisinde kalırken, rasyonel, uzlaşmacı, müzakereci, pratik, çoğulcu görüşler gelişiyor.

 

Dünyada etnik milliyetçiliğin marjinalleştiği toplumlarda; büyük kitlelerin ve kitle kuruluşlarının, aynı zamanda aydınların büyük çoğunluğunun o toplumlarda eski “çatışmacı” kültürleri aştıkları ve bu şekilde doğası itibariyle çatışmacı olan etnik milliyetçiliğin toplumdan “tecrit” edildiği görülüyor. Aşırı uçların hiç kuşkusuz ki kendilerine göre meşru acıları var. Ancak, o acılarla, akıtılan kan ve gözyaşlarıyla güzel bir geleceğin kurulamayacağı, şiddetin her iki tarafı da tüketeceği, geçmişin tutsağı olarak bir yere varılamayacağı anlaşılmalıdır.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.