Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

KUTSAL METİNLER BİLİME HİZMET EDER Mİ?


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

Diğer İslam Devleti !!! olanlara kıyasla EN iyisi..en güzeli..en mükemeli TÜRKİYE CUMHURİYETİ.. :clover:

 

 

Otobüslere binin, gençlerin tavırları nasıl.. ya da bir lisenin önünden geçin...

Kimde var büyükten haya etme, kibarlık, nezaket, efendilik..

Maça gidin insanlar nasıl küfür ediyorlar birbirlerine bir bakın.

Gazetelerin 3. sayfalarına bakın, kim kimi kimle aldatmış, kim kimi kesmiş doğramış..

Gazetelerde, gazetelerin internet sitelerinde yer alan boy boy açık seçik resimler..

Aile mahreminin kimsede kalmaması

Anlamı ancak hormanal olarak algılanan aşk.

***** iki lafı bir araya getirmekten aciz insanların katıldığı anlamsiz konuların işlendiği programlar, o programlarda o katılımcıları alkışlayan seyirciler.

Bilincsizliginden utanıp aydınlanacağı yerde, bilincsizligi ile pirim yapan insanlar bunlara özenen zavallılar.

Koca koca biçimsiz binalar, çer çöp dolu, eciş bücüş çukurlarla dolu yolları kanıksayan halk, mimariden, estetikten bi haber insanlar yöneticiler.

Kültüre geleneğe töreye burun kıvırma ayıplama.. unutma, esamesi okunmama..

Yamyam misali, kamu kaynaklarına saldıran, yeri göğü parselleyen, evini apartmanını diken, kendinin olmadigi kamunun olduğu halde kendine hak gören, helali haramı bilmeyen kitle.Bunlara hizmet götüren yöneticiler.

Yolsuza hırsıza kızarken aynı mevkide olsa aynını yapacak olduğundan emin olduğumuz yığınlar.

Adam kazıklamanın zeka ve hüner sayılması.

Hertürlü insanla, karşılaşılması gayet olası olan taksim beyoglu aksaray gibi eğlence mekanları

Ülkesini, milletini sevdiğini sözümona idda eden ama bağlılıktan sevgiden eser olmayan bir toplum.

Tek derdi yırtmak olan gençler.

Kendinde olmayana var diyen, inanmadığına inandım diyen, Elhamdülillah müslümanız deyip emir bilmeyen yasak bilmeyen ar edep bilmeyen kadınlar erkekler.

Ah vah edip çalışmayan, kendini çok çalıştığına inandıran, herşeyi başkasından bekleyen, gelişmişliği sadece paraya endeksleyen, geçmişinden tarihinden bi haber, kafası ancak dedikoduya çalışan, kulaktan dolma bilgilere itibar eden insanlar.

binlerce yıllık devlet geleneği olmasına karşın, sanki dün kurulmuş ve hasbelkader biraraya gelmiş gibi görünen bir devlet, ciddiyetten etkinlikten yoksun..

Koca koca camileri olupta camilerinin cemaate hasret olduğu şehirler

Elitin bayağıyı aşağılayarak bayağılaşması, bayağı olanın bayağılıkta ayak diremesi

Yıllarca kendi içinde korkuları olan halkı cahilliğe ahlaksızlığa yönlendiren mahkum eden devlet

o devletki terörü bitirememiş

o devletki terör bölgesindeki halka zulümden kaçınmamış

o devletki solcuyu aleviyi müslümanı kürtü gayrımüslimi, kzıların baş örülerini düşman bellemiş kendine

...

...

 

 

Bu insanların nesli çok değil bir asır önce, inandıkları değerler uğruna çanakkalede öldüler, bile bile ölümü seçtiler.Onurlu bir gelecek için dik durdular, bilincsizi de alimdi alimi de bilincsizdi, sevgi doluydular, miletine dinine öyle bir sevgiyle muhabbetle bağlıydılar ki, onlar için öldüler..

 

Vel hasıl yüz yılda bir millet ancak bu hale getirilebilirdi, mustafasına, kemaline, ismetine, devrimine, inkilabına... topuna, bu mükemmelliği bize yaşattıkları için ne kadar teşekkür etsek, ne kadar saygı duysak az değilmi.

Gönderi tarihi:
Beni Muhammed Esed tefsirinde hangi eğip bükmelerle, anlam zorlamalarıyla ayetlerin nasıl ılımlı gösterildiği değil, Muhammed'in Kurân'ında ne yazdığı ilgilendirir.

 

Tuhaf şey! Başka kaynağa bakmayın, İslam dininin aslı Kurân'dadır diyenler, işlerine gelmeyince başka kaynakları öne sürüyorlar, dediklerini tam tersine çevirip "Kurân'a bakma, bu kaynağa bak" diyorlar.

 

Kur'an sahilsiz okyanustur...

Zariyat-47, Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz Biz, (onu) genişleticiyiz.

Sayın demirefe bu ayet bile bilimin 1400 sene sonra ulaştığı hakikat...

Laf nakaratı yapacağına hadi "EĞ,BÜK" bakalım...

Determinizm'e benzemez...

Kaynak Kur'an dır ve Muhammed Esed tefsiri'de Kur'an'ı anlatıyor gücü ve bilgisi nisbetince...

Yoksa siz ne zannetmiştiniz.

Gönderi tarihi:

orkhun.. :)

 

Afganistanı bilirmisin..yada Irak..yada Mısır..Cezayir..yada Tunusu..Suriyeyi yada..bilirmisin buraları..bilirmisin Pakistanı falan..canım hiçmi belgesel izlemiyorsun..bizde gidip görmedik.. :D

 

Gözlerin nerede ne kadar olumsuzluk varsa arayıp bulmuş hepsini..Hiçmi GÜZEL yanı yok şu Ülkenin ve İnsanının.. :)

Gönderi tarihi:

Tefsirler genellikle Kurândaki karmaşık anlatımı bir düzene sokmaya çabalayan ve bu arada anlaşılmayan, anlamsız ifadelere bir anlam rengi vermeye çalışan kitaplardır. Örneğin:

 

"Kevaiba etraba" ayetinden ne anlatılmak istendiği kimsenin bilmediği bir muammadır. Bundan çıkarılabilecek kesin bir anlam yoktur. Niye böyle belirsiz atamalara başvurulmuş olduğu da bellidir, esrarengiz bir hava vermek için. Ama insan bu, işin aslını merak ediyor. Haydiii, bir yığın tefsir yazılıyor bu defa.

 

Bu iki kelimenin anlamı, "eşit tepeler" dir. Belki "denk yükseltiler" belki de "özdeş taneler." Ne anlarsan anla, kaç sayfa tefsir yazarsan yaz, sana kalmış... Adamlar da üşenmemiş, yazmışlar...

Gönderi tarihi:
Kur'an sahilsiz okyanustur...

Zariyat-47, Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz Biz, (onu) genişleticiyiz.

Sayın demirefe bu ayet bile bilimin 1400 sene sonra ulaştığı hakikat...

Laf nakaratı yapacağına hadi "EĞ,BÜK" bakalım...

Determinizm'e benzemez...

Kaynak Kur'an dır ve Muhammed Esed tefsiri'de Kur'an'ı anlatıyor gücü ve bilgisi nisbetince...

Yoksa siz ne zannetmiştiniz.

 

Bunun cevabı size şurada detaylı olarak verilmişti :

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...st&p=708030

Gönderi tarihi:

Göğün genişlemesi, yanıta bile değmeyecek bir konu. Sadece inanmak isteyenin inanmasına bahane olarak göstereceği çok zayıf bir konu. Kedi olalı bir fare tutmuş olsa bile bir şeyi değiştirmez.

 

"Bakın bu koca ağacı zamanında ben diktim. Ben büyük işler yaptım" dediğin zaman ağacın büyümekte olduğunu kasteder misin? Tabii ki hayır. Ağacın o anki büyük görünümünü kastedersin. Ağacın büyümekte olduğu aklına bile gelmemiş olabilir.

 

Yam-yam'ın açıkladığı gibi "onu" yani göğü kasteden zamir, ayet tercümesine montajlanmıştır. Kastedilen, "bu kadar geniş olduğunu gördüğünüz bir şeyi yaratan biz, genişletici bir kimseyiz" anlamıdır. Yani genişletme fiili göğün yaratılış anına atanmıştır. Sürekli bir genişletmeden bahsedilmemiştir...

Gönderi tarihi:
Geriye ise kudretli ve ağızları da bir hayli bozuk paşaların ses kayıtları kaldı.%47 için "bunlar millet değil bunlar ümmet" diyen, ama iş vatan savunması olunca o ümmeti hatırlayıveren paşalar kaldı geride..

 

BU CÜMLENİZE hayran kaldım,tşk.ederim,size katılıyorum,saygılar ve sevgiler sunuyorum.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.