Zıplanacak içerik

YOKSULLU EĞLENCE ARACI OLARAK KULLANILMAMALI... (M. Ali Erbil Programı)

Featured Replies

Gönderi tarihi:

Yoksullukla Eğlenilmez!

Bir yalvarmadır gidiyor! ''Ne olur bize yardım et, dört çocuğum var.'' Sahnede dört genç kız, ellerinde balonlar, renk renk... İçlerinden birinde otomobil var! Telefondaki kadın bir daha, bir daha: ''Aman Mehmet Ali Abi, bize acı'' diyor. Mehmet Ali Bey'in keyfine diyecek yok! Önemli olan onun halkı güldürmesi, eğlendirmesi... Gece gündüz yaptığı bu. İnsanlara yanıltıcı umutlar saçmak! Toplanan kalabalığa da, türlü yoldan keyif sunmak!..

 

Bir kez değil, daha önce de gördüm, sizler de görmüşsünüzdür bu tür güldürücü, daha da çok iç sızlatıcı, acı verici, üzücü oyunları... İnsanların yoksulluğuyla, özlemleriyle oynamak, tam sevinirken, tam ''İşte kazandım arabayı'' diye çığlıklar atarken, ''Sana bir sorum var, onu da bil, öyle al arabayı'' deyip bir şeyler sormak. Kolay bir soru, ama karşısındaki o coşku, o sevinç içinde şaşırıp bilmedi mi az önce binbir yalvarmayla, binbir heyecanla kazandığını sandığı ödülün elinden uçup gitmesi!..

 

Ayıptır, çirkindir... Her şeyden önce o TV'de o program yapanların, sonra da Mehmet Ali adındaki eğlendiricinin ayıbıdır, çirkinliğidir. Gülmek, güldürmek uğruna bir yoksul aileyi aşağılatıcı bir duruma sokmak!.. Biraz da bu şaklabanca oyunu izleyen o hanımların, beylerin, o kocaman insanların gözleri önünde yaşanan bir *********liktir!..

 

Ne kadar sevindi, telefonda sürekli ''Mehmet Ali Abi, Mehmet Ali Bey, Memoş'' falan diye durmaksızın yalvaran, ''Aman arabayı bana çıkar, dört çocuğum var, ihtiyacım var'' diyen ne kadar sevinmişti! Meğer bir soru varmış yanıtlaması gereken. Bilmedi, birden dünyası yıkıldı, boşa gitti bütün yalvarıp yakarmalar!..

 

Mehmet Ali Bey, senin için, bir oyun bu, başarılı oluyorsun hiç kuşku yok. Sana önemli kazanç sağlayan bir iş... Gece gündüz yoruluyorsun, bu halk da senden hoşlanıyor, koşup geliyor, para harcıyor, alkışlıyor, belki kısa süre mutlu da oluyor.. Olabilirse!.. Telefonun ardındaki kadının, bir ailenin, dört çocuğun, büyük bir sevinçten çok daha büyük bir yıkılışa düşmesini görmezden, bilmezden gelirse, gelebilirse!..

 

Yoksulluk, her şeyi yaptırır, her şeyi söyletir. Yoksul olmak utanılacak bir şey değildir. Gerçekte utanılması gereken, o yoksulluğu ortadan kaldırmaya çalışmamak, o yoksulluğu hele hele bir eğlence aracı olarak kullanmaya kalkışmaktır!

Gönderi tarihi:

Yoksulluk bir eğlence aracı değil aksine bir toplumun yarasıdır.

 

Yalnız bunu bir TV eğlence programıyla betimlemek, bir şovmenin suçu gibi algılamak sanırım bir "algı yanılması" dır. Bir TV, programının, bir şovmenin, mevcut yoksulluk ve gelir dağılımı adaletsizliğinde ne suçu olabilir ki ? Mehmet Ali Erbil, yanılmıyorsam bu ülkenin yönetiminde hiç bulunmamış birisidir.

 

Bugün dünyanın her yerinde her kanalında, hediye, ikramiye etc. verir TV kanalları. Ayrıca, bizdeki çoğu program zaten yabancı kanallardan araklanmaktadır ki bunun dışında programlarda var hediye dağıtan.

 

Başka bir çizgi daha var benim kabul etmediğim, yoksullukla-dilencilik arasındaki çizgiyi ayrımak lazımdır.

Bu bir yarışmadır sonuçta kuralları vardır ve siz soruyu bilmeksizin bulduğunuz hediyeyi alamazsınız.

 

Bir toplumda, yüzlerce insan sahte rakı ve zehirli gıdalardan ölüyorsa, ülkemize gelen hemen her turist, en basit taksicisinden, dönercisine kadar dolandırılıyorsa (dikkat edin dolandıranlar hırsız veya dolandırıcı değil -meslek sahibi insanlar !), aileler küçük çocuklarını kap-kaç çetelerine kiralıyorsa, futboldan, SSK maaşlarına, fakirlere mahsus yeşil karta kadar toplumsal kirlenmenin içindeyse bir toplum işin zemininde

"fakirlikten" daha çok başka değerlerin yıprandığı gerçeğini görmemiz lazımdır ki bu çok vahimdir.

 

Mümkündür ki, bir hırsız - hırsızlık- yapar. Bir dilenci dilenir. Bu zaten tarihten beri süren bir durum her toplumda bulunur. Yalnız bir iş sahibi, iyi kötü geliri olan kesim, bu tutumda ise gerçekten toplumsal bir çürüme, daha vahim bir sosyolojik hastalıkla karşı karşıyayız demektir.

 

Tespiti doğru yapmazsanız tedavi fayda etmez.

 

Fakirlik sorun mudur ? Büyük sorundur. Gelir dağılımı adaletli olmalıdır. Yalnız, bu erezyona uğramış ahlaki değerleri düzeltmenin garantisi değildir. Lütfen bu noktaya dikkat ediniz.

 

Ülkemiz ard arda yaşanan ekonomik krizlerle büyük bir "ahlak erezyonuna" uğramıştır.

Gerçekten düzgün insanlar dahi sözlerini tutamamış, domino taşları gibi yıkılan ekonomi çarkı onları ve ahlaki değerlerini de bu süreçte zedelemiştir. Ekonomik çöküntü tedavisi daha kolay bir hastalıktır.

Zor olan, erezyona uğramış ahlak, dürüstlük, namus kavramlarını yeniden yapılandırabilmektir.

 

Ülkenin gençliği, halkın büyük çoğunluğu az emekle, çok para kazanmak sevdasındadır.

"Bir yolunu bulma" derdinde olan milleti de " bir yolunu bulanlar" yönetir.

 

SaNTo...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.