Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

hasan tahsin ve eşref sencer hakkında ne düşünüyorsunuz?weya ikiside aynı şahsiyet mi?


Misafir DaYı

Önerilen İletiler

Gençler bu konu hakkında çelişkili yorumlar war?1.bazıları eşref sencerle hasan tahsin aynı şahıs 2.bazıları ise eşref sencer,hasan tahsinin gerçek adı?3.bi azınlık ise hiç alakası yok ikisi de farklı kişiler ama ikisi de teşkilatı mahsusanın temellerini attığı için benzetiliorlar diyor?bence kimlik olarak olamaz çünkü zaten hasan tahsin gerçek adını kullanmıyor.Pasaportta kimliği belli olmasın diye babasın adını kullanıyor.hasan tahsinin gerçek adı:Osman Nevres'tir.bunun için 2. seçeneği eliorum.geriye en can alıcı 1 ve 3. seçenekler kalıo.sizce hangisi? :excl:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hasan Tahsin ( .... - 1919)

 

Selanik'te doğan Hasan Tahsin'in asıl adı Osman Nevres'tir. 1904'te Teşkilat-ı Mahsusa'ya girdi ve Bükreş'te Türkler'e karşı kışkırtıcı çalışmalar yapan iki İngiliz gazeteciye suikast düzenlediği için 10 yıl hapse mahkûm edildi. 1916'da hapisten kaçarak İstanbul'a döndü. Verem tedavisi için İsviçre'ye gitmek zorunda kalınca, tanınmamak için pasaportuna babasının adı olan Hasan Tahsin'i yazdırdı ve hep bu adı kullandı. 1918'de İzmir'e yerleşerek gazeteciliğe başladı. Hukuk-ı Beşer Gazetesinde çıkan başyazılarında İttihat ve Terakki Fırkası'nı şiddetle eleştirdi.

 

 

15 Mayıs 1919'da İzmir'e giren Yunan askerlerine ilk kurşunu sıkarak işgallere karşı silahlı direnişi başlatan Hasan Tahsin, hemen oracıkta Yunanlılar tarafından şehit edildi. 1973'te İzmir Konak Meydanı'nda Hasan Tahsin anısına İlk Kurşun Anıtı dikilmiştir.

 

 

Eşref Sencer Kuşcubaşı

 

1873 yılında İstanbul'da doğdu. Kafkasya'dan göç etmiş Sencer adlı bir Vubih ailesinden olan, Sultan Abdülaziz'in kuşcubaşısı Mustafa Nuri Bey'in oğludur. Harb Okulunun son sınıfında iken Yeni Osmanlılar'la ilişkisi olmakla suçlanarak Hicaz'a sürüldü. Buradan kaçarak Hindistan'a ve Avrupa'ya geçti. Sürgündeki Jön Türklerle işbirliği yaptı. Rumeli'de gizli İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin örgütlenmesinde çalıştı. Meşrutiyetin ilanından sonra da, İmparatorluğun kaderine hakim olan bu partinin militan kadrosu içinde yer aldı. Balkan Savaşı'nın ikinci devresinde Bulgar'ları yenerek Edirne'yi kurtaran kuvvetlerin başında idi. Gönüllü kuvvetleriyle Batı Trakya'yı da ele geçirdi ve bunu da şeklen bağımsız bir Batı Trakya İslam Cumhuriyeti kurdu (1913). Osmanlı Teşkilat-ı Mahsusası'nın kurucularındandır. Bu örgütün başkanı olarak Birinci Dünya Savaşı yıllarında Kafkasya sınırlarında, Türkistan'da, Arabistan ve Kuzey Afrika ülkelerinde çeşitli eylemleri yönetti. Yemen'deki Osmanlı kuvvetlerine para ve mühimmat götüren bir kafilenin başında iken yaralanarak İngiliz'lerin eline düştü ve Malta adasına sürüldü. Mondros Mütarekesinden sonra İstanbul'a döndü. Milli Mücadeleye ilk katılanlardan biriydi. İstanbul'daki İlk direniş örgütlerinde, Kocaeli'nde ve Ege'de Kuvayı Milliye'nin örgütlenmesinde rol oynadı. Kuvayı Seyyare'nin T.B.M.M. güçleri tarafindan tasviyesi sırasında o da Yunan işgal bölgesine geçmek zorunda kaldı (1921). Burada da T.B.M.M. Hükümeti'ne karşı bazı eylemler içine girdiğinden Lozan Anlaşmasi'ndan sonra 150'likler listesine dahil edildi ve Türkiye'ye girmesi yasaklandı (1924). Uzun süre çeşitli ülkelerde yaşadıktan sonra 1938 yılında çıkarılan af yasasından yararlanarak Türkiye'ye döndü. İzmir yakınlarındaki çiftliğinde bir süre yaşadıktan sonra orada öldü.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ya dayı sen ilginç bir arkadaşsın :)

 

teşkilatı mahsusanın kurucusu eşref sencer le, izmirde yunanlılara ilk kurşunu sıkan hasan tahsin yani Osman Nevres'in aynı kişi olduklarını kim söylüyor senden başka :) biri 1938 de biri 1919 da öldü.

 

bu moda nereden türedi şu tarih topiğine, hiç olmayan bir iddia varmış gibi yazıp sonra cevap vermek.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayman bana googledan vb. searchlerden bulupta yapıştırıp gelme.Ne war ki türk genci bunu anlamıyor.bu interneti yapan kim bu google vb. şeyleri yapan kim biz miyiz hayır değiliz?onun için lütfen kendi bilginle bi yere gelmeye çalış.ha bu arada diğer arkadaşa söylüyorum benim dediğim atmaca değildir.Sizler yüksek mercilere yetişemediğiniz için böyle şeyleri bilemezsiniz.osman nevresle eşref sencerin arasında dağ gibi fark olabilir ama bu farkı tarih yaratmıyor.bunu anlaman için daha bilgin elverişli değil ki bu kişilerin aralarındaki tarih farkını bana soruyorsun.biraz o güsel beynini çalıştırsan aklına bazı şeyler gelir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"böyle bir varsayım olabilir deniyor" dıdısının dısı yani. ben sana kuşçubaşı eşrefide, hasan tahsinide anlatırım. ben biribirleriyle tanıştıklarını dahi duymadım. kuşçubaşı eşref çerkes, hasan tahsin ise, sabetayisttir.

 

şöyle söyliyeyim bu iki insanın birbirleriyle en ufak bir alakası dahi yoktur bırak aynı kişi olmayı hayatları boyunca aynı ortamda bile hiç bulunmamışlardır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.