İçki dayağı Ramazan için gözdağı mı?

 

Olayların tam Ramazan’ın başlamasından birkaç gün önceye denk gelmesi çok garip bir tesadüf...

 

Belediye zabıtaları Ankara ve İstanbul’da bugüne kadar görülmemiş şekilde çivili sopalarla, demir çubuklarla, kayalarla, bıçaklarla satıcılara saldırıyor ve onları hastanelik ediyorlar.

 

Hatta bu arada İstanbul’daki olayda zabıtayı uyaran Su Ürünleri Kooperatif Başkanı’na da saldırılmış. Onun dövüldüğünü, kan revan içinde kaldığını görünce araya girmek isteyen besteci-söz yazarı Muzaffer Uludağ’ın kafasında ise odun kırmışlar.

 

Ankara Keçiören’de içki satan büfeciye yapılanlar görüntülerle sabit iki zabıta memurunun çivili sopayla attığı dayaktan büfecinin sağ kurtulmuş olması bile büyük şans.

 

ODTÜ’yü yıkmaktan başka bir şey düşünmeyen Melih Gökçek’in sesi çıkmıyor, Kadir Topbaş ise ABD’nin, Büyükelçisi’ni olayı soruşturmakla görevlendirecek kadar ciddiye aldığı olayı çook çok hafif geçiştiriyor:

 

“Kesinlikle fiziki eylem söz konusu olmamalı, şayet olmuşsa gerekeni yaparız.”

 

“Şayet olmuşsa” ne demek, günlerdir kamera görüntüleri gazetelerde ekranlarda...

 

“Fiziki eylem”, “gerekeni yapmak” ne demek? Zabıtanın görevi adı üstünde zabıt tutmak, denetlemektir, yasalara aykırı bir durum varsa o zaman belediye gerekeni yapar (gerçi artık belediyeler yasalara aykırı işleri kendileri yapıyorlar ama)... Burada ise adamlar fiziki eylemde tavan yapmış, büfeciye çivili sopayla saldırmışlar.

 

Önce derhal belediyeden ihraç edilmeleri, sonra da yargıya sevk edilmeleri gerekir. Ama Kadir Topbaş’ın sözleri, belgeli, ispatlı Şaban Dişli skandalında Başbakan’ın “Yetim hakkı yiyeni aramızda barındırmayız” derken bir yandan da “Parti içinde arkadaşlarımız olayı araştırıyor” demesine benziyor.

 

Yani nedense herkeslerin gördüğü, apaşikâr olayları onlar bir türlü göremiyor, emin olamıyorlar. Bir olsalar adalet yerini bulacak (!) ama...

 

AHLAK POLİSLERİ Mİ GELDİ?

 

İran’da İslâmi baskı rejimi altında vatandaşların “saçın, pantolonun, renkli türbanın, eteğinin, kolunun boyu” diye din ve ahlak polisleri tarafından sürekli taciz edildiklerini biliyoruz. Benzer uygulamaların “Türkiye’ye çok uzak” olduğunu düşünenler YANILMAMAK İÇİN bu zabıta terörü gibi olayları dikkatle izlemeliler.

 

Konu yalnızca içki değildir, aynen olayı gündeme getirmenin “içki savunması” olmadığı gibi... Konu laik ve demokratik bir rejimde insanların din ve inançlarının kararını, ölçüsünü sevabıyla-günahıyla kendilerinin vermesi, kendilerinin belirlemesidir. Sevap işleme özgürlüğü olduğu gibi günah özgürlüğünün de (başkasına zararı dokunmadığı sürece) olmasıdır.

 

İçki içecek-içmeyecek, oruç tutacak-tutmayacak, namaz kılacak-kılmayacak, türban takacak-takmayacak (kamusal alanlar dışında ki o da siyasi İslâm’ın hakim olduğu ülkelerde görülmüş baskıları önlemek üzere konmuş bir sınırlama) bunların kararı vatandaşın özgür iradesine kalmıştır.

 

Burada ise Ramazan öncesi “fiziki güç kullanarak korku salma, korku terörü yaratma” durumu açıkça görülüyor. Bir başka büfe sahibi de bunu açıkça belirtmiş.

 

Şimdi “Ramazan’da restoranlar açık tutulmayacak” dediklerinde buna karşı çıkmak (hayati tehlikeyi düşünmemek) esaslı cesaret istemez mi sizce?

 

Veya örneğin oruç tutmadığını etrafa belli etmek veya bir restorana girip yemek istemek?

 

Bunlar daha başlangıç... Cumhurbaşkanı Gül “içinin çok rahat olduğunu” söylüyor ama acaba milletin içi ne kadar rahat, onu hiç araştırıyor mu?

 

Nasılsa yetkiler padişah yetkisi, keşke padişahlar gibi tebdil-i kıyafet halkın arasına inip bir dinleyiverseler!

 

http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?t...yid=4&wid=4

 

 

Her ramazanda olduğu gibi bu ramazandada,sokakta sigara içenler,restorantlarda yemek yeyip içki içenlerde olacaktır. Kendilerini yeryüzündeki Allahın temsilcisi sanıp bu kişilere saldırma olaylaları olmaz umarım. Eğer böyle olaylar olupta failleri cezalandırılmazise, akp hükümetinin sorumluluklarını yerine getirmediğinin bir delili olacaktır. Neyzen ustanın 80 yıl önce yazdığı şiirin ilk dörtlüğünü, o kişilerin gözüne sokmak gerekmezmi?

 

Ne gezersin tanrı ile aramda?

Sen kimsinki orcumu sorarsın?

Hakikaten gözün yoksa haramda,

Başıaçığa, neden türban sorarsın...?

 

Neyzen Tevfik

Çankaya'da içki dayağı şikayeti 22 Eylül 2008

 

 

Nurettin KURT / ANKARA

 

 

 

Daha önce Ankara, Keçiören'de, bir büfenin içki sattığı için zabıtalardan odunlarla dayak yemesinin ardından, bu kez başkentin göbeğinde, Çankaya'da benzer bir olay nedeniyle bir marketçi şikayetçi oldu.

 

 

İŞTE O GÖRÜNTÜLER

 

Müslüm Göksu, önceki sabaha karşı marketine dalan üç kişinin 'Mübarek günde niye içki satıyorsun' diyerek ortalığı dağıttığını, yardımcısını darp ettiğini ve boğazına bıçak dayadıklarını iddia etti. Dışarıdaki gençleri de taciz eden saldırganlar, güvenlik kameralarına yakalandılar.

 

KEÇİÖREN'de içki sattığı gerekçesiyle bir büfecinin zabıtalarca dövülmesinin ardınan, Çankaya'da içki satan bir market saldırıya uğradı. Turan Güneş Bulvarı üzerinde, polis karakoluna 300 metre uzaklaktaki Çiftlik Market'in sahibi Müslüm Göksu'nun burnunu kıran üç saldırgan, müşterileri de içki almamaları yolunda tehdit ettikten sonra, "Şikayetçi olursanız burayı tararız" diyerek kaçtı. Markette bulunan kameraların kaydettiği saldırıyla ilgili olarak Göksu, Yıldız Polis Karakolu'na başvurarak şikayetçi oldu. Göksü, karakoldaki ifadesinde olayı şöyle anlattı:

 

İçki alanlara da taciz

 

"Marketin sahibiyim. Saat 02.00 sıralarında, daha önce simalarını tanıdığımız müşterilerimizden olan Haluk, Nedim ve ismini bilmediğim üçüncü şahıs marketimin önünde içki alan müşterilerimizi taciz ettiler. Ekmek aldıktan sonra bana da 'Neden içki satıyorsun' dediler. 'İsteyen içer istemeyen içmez; zorla kimseye birşey satmıyorum' dedim. Marketten dışarı çıktılar. Bir anda ne olduğunu anlayamadım. 'Mübarek gün sen neden içki satıyorsun?' deyip içeriye girdiler.

 

Bir de küfür ettiler

 

'Sizin kökünüzü kazırım haritadan silerim. Sizi evinizden alırım, ************.' dediler. Sonra sağı solu dağıtıp ellerine geçirdikleri şişeleri bana ve işçim Halil İbrahim Serben'e atmaya başladılar. Haluk K.'nın amcasının oğlu arkamdan dolandı ve bize ait bıçağı tezgáhtan alarak boynuma dayadı. '**********. Gerekirse burayı tararım' dedi. Ben Nedim isimli şahsın belinde tabanca gördüm. Attıkları votka şişesi kafama isabet etti. Ayrıca tekme ve yumrukla beni ve işçimi darp ederek gittiler.

 

Markette kamera olduğunu anlayınca geri gelip kamera görüntülerin istediler ve 'Vermezseniz keleşle tararım burayı' dediler. Kamera kayıt cihazını bulamadan polis otosunu görünce gittiler.

 

Polisi sakın aramayın

 

Giderken de 'Polise bildirmeyeceksiniz' dediler. Market sahibi Göksu, saldırganların marketten içki alan gençleri taciz ettiklerini de söyledi. Göksu, "Alkollü içki alan gençlere de 'Ramazanda ne içkisi içiyorsunuz lan' diyerek azarladılar. Gençler karşılık vermedi. Ama arkalarından gidip kapının önünde de içki alan gençlere '****** gidin, ramazanda içki içiyorsunuz *******' diye bağırdılar" iddiasında bulundu. Kamera kayıtlarında ise iki genç kızın saldırı sırasında yaşadığı şok gözleniyor. Görüntülere göre, genç kızlar, önce tezgahın arkasına sonra da merdivenlerden aşağıya inerek bodrum katına gizlenip olaydan kurtuluyorlar.

 

1.5 dakika süren dehşet

 

MARKETİN güvenlik kamerasının 1 dakika 46 saniye süren kayıtlarında, üç kişinin hem market sahibini hem de çalışanını darp ettiği ve marketi dağıttığı açıkça görülüyor. Üç kişi marketi dağıtırken siyah montlu biri ekmek bıçağı ile Göksu'nun üzerine yürüyor. Takım elbiseli kişi de şişeleri Göksu'ya fırlatıyor. Saldırganlar daha sonra marketten çıkıp uzaklaşıyor.

 

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/9952143.asp

 

Bugibi olaylarin bilinmeyenleri ne boyutta,onlari aslaa ve asla bilemeyecegiz.

Kendini birşey zanneden ama hiçbirşey olamamış zavallıcıklar yazık yani,bu kadar olmaz.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/9952143.asp

 

Bugibi olaylarin bilinmeyenleri ne boyutta,onlari aslaa ve asla bilemeyecegiz.

 

 

Hürriyet'in 'içki dayağı' haberi asparagas çıktı Hürriyet gazetesinin 'Çankaya'da içki dayağı şikayeti' başlığı ile verdiği haberin doğru olmadığı ortaya çıktı. Görgü tanıkları, markette içki tartışması yaşanmadığını kavganın kasada hesap ödeme sırasında başlayan tartışmadan kaynaklandığını anlattı. 23.09.2008 06:16

 

Hürriyet gazetesinin "Çankaya'da içki dayağı şikayeti' başlığı ile verdiği haberin doğru olmadığı ortaya çıktı. Gazetenin "Çankaya'da bir markete giren 3 kişi 'mubarek günde içki satılır mı' diyerek görevlilere saldırdı' şeklinde haberleştirdiği kavganın içki yüzünden değil, hesap ödeme tartışmasından çıktığı anlaşıldı.

Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, Turan Güneş Bulvarı'ndaki bir marketin "3 kişi tarafından basıldığı ve içeride bulunanların 'içki sattığı' gerekçesiyle darp edildiği" iddiaları üzerine polis soruşturma başlattı. "Market sahibi ile yanında çalışan bir kişiyi darp ettikleri" gerekçesiyle gözaltına alınan 3 kişi ile görgü tanıklarının ifade ve iddialarına göre olay şöyle gelişti:

"Tedavi için Bingöl'den Ankara'ya gelen ve marketin bulunduğu apartmandaki bir dairede faaliyet gösteren inşaat firmasında kalan Nedim T. ekmek almak için gece geç saatlerde binanın giriş katındaki markete indi. Hesap ödemek için sıra bekleyen Nedim T. market çalışanı Halil İbrahim S'ye 'diğer müşteriden önce ekmeğin parasını almasını' söyledi. Bunun üzerine kendisine beklemesi yanıtını veren market çalışanı ile Nedim T. arasında tartışma çıktı. Tartışma, marketin sahibi Müslüm G'nin katılmasıyla kavgaya dönüştü. Nedim T'nin telefonla haber vermesi üzerine, inşaat firmasındaki Haluk K. ve Abdülmelik K. da kavgaya karıştı. Kavga sırasında üç kişi market sahibi ile çalışanını darp etti."

Hürriyet'in 'içki dayağı' haberi asparagas çıktı Hürriyet gazetesinin 'Çankaya'da içki dayağı şikayeti' başlığı ile verdiği haberin doğru olmadığı ortaya çıktı. Görgü tanıkları, markette içki tartışması yaşanmadığını kavganın kasada hesap ödeme sırasında başlayan tartışmadan kaynaklandığını anlattı. 23.09.2008 06:16

 

Hürriyet gazetesinin "Çankaya'da içki dayağı şikayeti' başlığı ile verdiği haberin doğru olmadığı ortaya çıktı. Gazetenin "Çankaya'da bir markete giren 3 kişi 'mubarek günde içki satılır mı' diyerek görevlilere saldırdı' şeklinde haberleştirdiği kavganın içki yüzünden değil, hesap ödeme tartışmasından çıktığı anlaşıldı.

Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, Turan Güneş Bulvarı'ndaki bir marketin "3 kişi tarafından basıldığı ve içeride bulunanların 'içki sattığı' gerekçesiyle darp edildiği" iddiaları üzerine polis soruşturma başlattı. "Market sahibi ile yanında çalışan bir kişiyi darp ettikleri" gerekçesiyle gözaltına alınan 3 kişi ile görgü tanıklarının ifade ve iddialarına göre olay şöyle gelişti:

"Tedavi için Bingöl'den Ankara'ya gelen ve marketin bulunduğu apartmandaki bir dairede faaliyet gösteren inşaat firmasında kalan Nedim T. ekmek almak için gece geç saatlerde binanın giriş katındaki markete indi. Hesap ödemek için sıra bekleyen Nedim T. market çalışanı Halil İbrahim S'ye 'diğer müşteriden önce ekmeğin parasını almasını' söyledi. Bunun üzerine kendisine beklemesi yanıtını veren market çalışanı ile Nedim T. arasında tartışma çıktı. Tartışma, marketin sahibi Müslüm G'nin katılmasıyla kavgaya dönüştü. Nedim T'nin telefonla haber vermesi üzerine, inşaat firmasındaki Haluk K. ve Abdülmelik K. da kavgaya karıştı. Kavga sırasında üç kişi market sahibi ile çalışanını darp etti."

 

Haberin kaynagini vermemissiniz sn.Evren...! Tahmin ediyorumki; vakit,zaman,star yada taraf pacavralarindan biridir. Olay sirasinda markette iki bayan müsteri var ve depoya kacmislar. O bayanlardami yalan söylüyorlar dersiniz? Kendilerini masum göstermek acisindan güzel senaryo yazmislar dogrusu. Belki biz ögrenemeyecegiz ama, yargi sonucunda hersey acikliga kavusacaktir.

 

Selametle...!

Haberin kaynagini vermemissiniz sn.Evren...! Tahmin ediyorumki; vakit,zaman,star yada taraf pacavralarindan biridir. Olay sirasinda markette iki bayan müsteri var ve depoya kacmislar. O bayanlardami yalan söylüyorlar dersiniz? Kendilerini masum göstermek acisindan güzel senaryo yazmislar dogrusu. Belki biz ögrenemeyecegiz ama, yargi sonucunda hersey acikliga kavusacaktir.

 

Selametle...!

 

Haberin kaynagi yukardaki saydiklarinizin hic birisi degil,

ama farkeden ne kaynagini yazsam dahi,

onada pacavra diyeceksiniz,

Helal olsun bizim yapmamiz gerekeni sizler yapiyorsunuz,

Bizler bir haber oldumu hemen inaniyoruz,

oysa kuran haberin once arastirlimasi gerektigini belirtiyor.

icinizi ferahlatacaksa, haberin kaynagi asagidaki linkte.

http://www.haksozhaber.net/news_detail.php?id=4974

 

selametle.

Haberin kaynagi yukardaki saydiklarinizin hic birisi degil,

ama farkeden ne kaynagini yazsam dahi,

onada pacavra diyeceksiniz,

Helal olsun bizim yapmamiz gerekeni sizler yapiyorsunuz,

Bizler bir haber oldumu hemen inaniyoruz,

oysa kuran haberin once arastirlimasi gerektigini belirtiyor.

icinizi ferahlatacaksa, haberin kaynagi asagidaki linkte.

http://www.haksozhaber.net/news_detail.php?id=4974

 

selametle.

 

Dediginiz gibi o kaynaga pacavra bile denilemez sn.Evren. Zira yasadigimiz su son günlerde, din kaynakli yayinlarin yalan dolanla bezendiklerini biliyoruz. Kuran dogru demiste bu kurala uymayan sadece, kurani ve Muhammedi kullananlarca dikkate alinmiyor maalesef. Onun icindirki; sadece dinci kesimin okudugu gazete bile olamayan kaynagida dikkate alamiyorum maalesef. Bu dinci saldirganlarin kendilerini temize cikarmak icin, sadece dinci bir yayin organina savunma verdiklerinde bir celiski yokmu sizce?

 

Selametle...!

Dediginiz gibi o kaynaga pacavra bile denilemez sn.Evren. Zira yasadigimiz su son günlerde, din kaynakli yayinlarin yalan dolanla bezendiklerini biliyoruz. Kuran dogru demiste bu kurala uymayan sadece, kurani ve Muhammedi kullananlarca dikkate alinmiyor maalesef. Onun icindirki; sadece dinci kesimin okudugu gazete bile olamayan kaynagida dikkate alamiyorum maalesef. Bu dinci saldirganlarin kendilerini temize cikarmak icin, sadece dinci bir yayin organina savunma verdiklerinde bir celiski yokmu sizce?

 

Selametle...!

 

sayin,Süzgeç,

yapmaniz gereken en uygun sey,

Gazetedeki haberle,

o sehrin emniyet mudurune giderek, iki haberide gosrerek, bu haberlerin hangisinin dogru oldugunu sormandir.

Ne oruc tutana, nede oruc tutmayana baski olmamali,

Zaaten dinini bilen baski yapamaz,

her nekadar, ulkenin %98, cogunlugu musluman densede,bunun sadece soylemden ibaret oldugu gorulmektedir.

Atesit arkadaslara bu konuda hak veriyorum,

halk kendi kitabinda ne yaziyor, bilmiyor,duyduklarini din saniyor,

oysa Allah inkar eden bilerek inkar etsin inananda bilerek inansin diyor,

Kuranin hic bir yerinde inanmayan fakat sizede saldirmayan, insanlara saldirin vurun kirin demez.

bunu defaetle yazdigim halde,

ateist arkadaslardan, ayetleri carpitma eylemleri gordum, saldirin yazan ayeti tek olarak alip, bak gordunmu yaziyor iste,

diyerek, rivayetlerden aldiklari destekle bak boyle boyle olmus tarihte diyorlar,

ben rivayetleri baz almiyorum,

Allahin gonderdigi son vahiyde,

saldirilmamasi gerektigini, yazmaktadir.

060.008] [DI] Allah, din uğrunda sizinle savaşmayan, sizi yurdunuzdan çıkarmayan kimselere iyilik yapmanızı ve onlara karşı adil davranmanızı yasak kılmaz; doğrusu Allah adil olanları sever.

Hangi dinini bilen musluman Allahin sevgisinden mahrum kalmak ister.

 

saygilarimla.

sayin,Süzgeç,

yapmaniz gereken en uygun sey,

Gazetedeki haberle,

o sehrin emniyet mudurune giderek, iki haberide gosrerek, bu haberlerin hangisinin dogru oldugunu sormandir.

 

Önerinize tesekkürler sn.Evren. Egerki dediginizi yaparsam, orada benim dövülmeyecegimi garanti edermisiniz? Bugibi sorunlari sokakta yasayan vatandas darp edilirken, ben kendiligimden onlarin eline düsecegim ve, kendime komplo hazirlayacagim öylemi? Yesinler, "ya yersen" demek gibi bir tez olmus öneriniz. Selametle...!