Gönderi tarihi: 15 Ocak , 2006 19 yıl 'Türkiye'de işçiler sömürülüyor' DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, genç nüfusun ucuz işgücü olarak sınırlar içinde tutulmasının, sosyal boyutun yeterince gözetilmemesinin, ülkenin ucuz emek pazarına dönüşmesine neden olabileceğini söylüyor Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süleyman Çelebi , Türkiye'nin, Avrupa perspektifinin birçok platformda ortaya konulmasına karşın, gerek siyasi iktidar gerekse işverenler tarafından toplumun temel göstergelerinin dikkate alınmadığını belirterek 10-15 yıl sonrasına uzanan bir AB üyeliği beklentisinin, emekçiler açısından önümüzdeki dönemi riskli kıldığına dikkat çekti. Çelebi, genç nüfusun ucuz işgücü olarak sınırlar içinde tutulmasının, sosyal boyutun yeterince gözetilmemesinin, ülkenin ucuz emek pazarına dönüşmesine neden olabileceği gibi AB ülkeleri içinde yaşayan emekçiler açısından da tehdit oluşturacağını vurguladı. DİSK Araştırma Enstitüsü'nün (DİSK-AR) ''AB Sürecinde İşçi Sınıfının Durumu'' , ''Ekonomik ve Sosyal Göstergeler'' çalışmasında, işsizlik, kadınlar, sosyal güvenlik, emekçiler, gelir dağılımı ve bölüşümü istatistik verilerle ortaya konuldu. Araştırmada, farklı alanlara ilişkin karşılaştırmalı veriler kullanılarak AB sürecinde işçi sınıfının durumu ele alındı. DİSK-AR'ın, ''AB Sürecinde İşçi Sınıfının Durumu'' na ilişkin bazı verileri ve tablolar özetle şöyle: Avrupa'nın en fakir ülkesi Türkiye, Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi olmasına karşın kişi başına ulusal gelirde açık ara ile sonuncu. Avrupa'da ortalama kişi başına gelir 26 bin dolar, Türkiye'de ise kişi başına gelir Avrupa'nın 4'te biri kadar. Yüksek nüfusa karşın üretimin düşük olmasının ardındaki temel nedenler yetersiz yatırım, düşük istihdam, düşük katma değer yaratan alanların yaygınlığı ve hâlâ tarımsal ekonomiden çıkılamaması. Vergi adaletsizliği Türkiye'de işverenlerin savlarının tersine yüksek vergi yükü söz konusu değil. OECD verilerine göre Avrupa ülkeleri içinde toplanan verginin ulusal gelire oranının en düşük olduğu ülkelerden birisi Türkiye. Türkiye'de vergi adaletsizliği söz konusu. Bu adaletsizlik dolaylı vergilerle artıyor. Mal ve hizmetlerden alınan dolaylı vergilerin oranı, Türkiye'de yüzde 40'a yaklaşırken Avrupa ülkelerinde bu oran yüzde 30. İstihdam yaratılamıyor AB ülkeleri 1997 yılında oluşturdukları Avrupa İstihdam Stratejisi ile istihdam oranlarını 2010 yılına kadar yüzde 70'e çıkarma hedefini önlerine koydular. AB üyesi 25 ülkenin istihdam oranı şimdiden yüzde 65. Ancak Türkiye bu hedeften oldukça uzakta ve 15 yaş üstü çalışabilir nüfusunun yarısından fazlası işgücü dışında. Türkiye'de 15 yaş üstü her 100 kişiden 43'ü iş sahibi iken, AB ülkelerinde 100 kişiden 65'i iş sahibi. İş yaşamı erken terk ediliyor Türkiye'de 50 yaş üzerinde çalışanların oranı yüzde 6. Bu oran AB ülkelerinde ise yüzde 21 dolaylarında. Yani Türkiye'de çalışanlar Avrupalılara göre iş yaşamını erken terk etmek zorunda. 15-24 yaş arası çalışanların oranı Türkiye'de, AB üyesi ülkelerin oldukça üzerinde. AB ülkelerinde yaş, kadınların işgücünde kalmasını etkilemezken Türkiye'de kadınların işgücü içinde kalma süresini azaltıyor. Türkiye ücretli sayısında 6. sırada Ülkelerin ücretli sayılarına göre yapılan sıralamada Türkiye, Avrupa'da 6. sırada. 25 AB üyesi ülkede ve Türkiye'de yaşayan toplam 170 milyon ücretlinin yarısı dört ülkede, Almanya, İngiltere, Fransa ve İtalya'da toplanmakta. Genç işsizler ülkesi Türkiye'de işsizlerin yüzde 40'ı 15-24 yaş arası gençlerden oluşurken AB ülkelerinde bu oran yüzde 24 dolaylarında. AB'de işsizlerin yüzde 60'ı çalışma yaşamının en verimli çağları olan 25-50 yaş arası nüfustan oluşmakta. Eğitimli nüfus işsiz AB ülkelerinde eğitim ile işsiz sayısı arasında ters yönlü bir ilişki gözlemlenebilirken Türkiye'de böyle bir ilişki kurmak olanaklı değil. Avrupa'da eğitim artarken işsizlik azalıyor. Türkiye'de ortaokul mezunlarının yüzde 12'si işsiz, üniversite mezunu olmak durumu değiştirmiyor.Türkiye'de lise mezunlarının yüzde 13'ü, yüksekokul mezunlarının yüzde 11'i işsiz. AB ülkelerinde, lise ve yüksekokul mezunlarının sadece yüzde 5'i işsiz. Türk kadını evde Türkiye'de işgücüne dahil olmayan kadınların yüzde 70'i, kendisini ''ev kadını'' olarak tanımlıyor. Ancak ev içi üretim istatistiklere yansımadığından kadınların ekonomideki rolleri de belirsizleşmektedir. AB ülkelerinde kadınların işgücü dışında bulunmasının başlıca nedeni emeklilik, yani iş yaşamlarını tamamlamış olmaları. Türkiye'de işgücü dışında bulunan kadınların sadece yüzde 3'ü iş yaşamını tamamlamış durumda. Gençler işgücü dışında 15-24 yaş arası genç nüfusa bakıldığında, Türkiye'de gençlerin yüzde 62'si işgücü dışında. Avrupa'da ise bu oran yüzde 55. Dolayısıyla, Avrupa'da gençlerin yüzde 37'si, Türkiye'de ise yüzde 30'u iş sahibi. Gençler arasındaki işsizlik hem Avrupa'da hem de Türkiye'de yüksek. Gelir dağılımını bütçe bozuyor Gelir dağılımının bir başka göstergesi olan bütçenin fonksiyonel dağılımına göre, Türkiye, AB ülkelerine kıyasla geleceğine en az yatırım yapan ülke. Türkiye'de bütçenin halk sağlığına verdiği önem yüzde 1.4, gençlerin eğitimine verdiği önem yüzde 5.6 iken tefeci, faizci ve hortumculara verdiği önem yüzde 20. Türkiye temel kamu hizmetleri konularında Avrupa ülkelerinin son derece gerisinde yer alıyor. Bütçe zenginlere çalışıyor OECD'nin 2002 yılında yaptığı çalışmaya göre Türkiye, OECD ülkeleri içinde Meksika'dan sonra bütçesini en adaletsiz kullanan ülke. Türkiye bütçe harcamalarının yüzde 45'ini nüfusun yüzde 30'unu oluşturan zenginler için kullanırken en yoksul yüzde 30 için ise yüzde 15'ini kullanıyor. Ancak Avrupa Birliği ülkelerinde bütçenin dağılımı ters yönde gerçekleşiyor. Örneğin, İngiltere'de bütçeden zenginlere 1 verilirken yoksullara 5 veriliyor. Yunanistan, İtalya ve Avusturya dışındaki tüm ülkelerin bütçelerinden yoksullar zenginlerden daha fazla pay alıyor. Türkiye asgari ücret ülkesi Sermaye çevrelerince her fırsatta, Türkiye'de asgari ücretin yüksek ve birçok Doğu Avrupa ülkesinin bile önünde olduğu dile getirilir. Fakat unutulmaması gereken nokta, Doğu Avrupa ülkelerinde hâlâ sosyal ücret uygulama larının gerçerli olduğudur. Sağlık, eğitim, ulaşım, konut, enerji gibi konularda sürmekte olan sosyal destekler, asgari ücretin dışındadır. Asgari ücretin Avro bazında Türkiye'ye göre düşük olduğu Doğu Avrupa ülkelerinde, işçilerin ortalama yüzde 7'si asgari ücret ile çalışırken Türkiye'de bu oran yüzde 36 dolayındadır. Doğu Avrupa ülkelerinde her 14 işçiden biri asgari ücretle çalışırken Türkiye'de her 3 işçiden biri asgari ücretle çalışmaktadır. Emeklilik yaşı Türkiye'de çalışanlar Avrupa ülkelerine göre daha erken emekli olabilir, fakat OECD tarafından yapılan bir araştırma Türkiye'de çalışanların iş yaşamına Avrupalı işçilerden önce başladığını gösteriyor. Türkiye, işverenlerin ileri sürdüğü gibi en uzun emeklilik süresi olan ülke de değil.
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.