Gönderi tarihi: 24 Ağustos , 2008 16 yıl KADINLARIMIZIN YAŞADIKLARININ DİN AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ... Kadınların yaşadıklarının din açısından değerlendirilmesi ne demektir? Buna biraz açıklık getirelim. Kadınlarımız, günlük yaşamda hadis ve peygamber sözleri doğrultusunda eğitilecekler demektir. Ve sorunlarının çözümünü hadis ve peygamber sözlerinde arayacaklar demektir. Gazetelerde bildirildiğine göre Diyanet İşleri Başkanlığı bir süredir altı ilimizde kadınlarımıza aile danışmanlık hizmeti vermekte imiş. Böylece kadınlarımızın gelin-kaynana kavgaları, töre ve namus meselesi gibi sorunları din açısından ele alınıp değerlendirilmekte imiş. İlk pilot çalışmanın ''başarılı bulunması'' nedeniyle Diyanet İşleri bu hizmeti 20 ilimize yayma konusunda kararlı imiş. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İzzet Er, ''Muhafazakâr bir toplumda halka ulaşabilmenin en önemli yollarından biri din adamlarıdır'' demiş. Kadınların yaşadıklarının din açısından değerlendirilmesi ne demektir? Buna biraz açıklık getirelim. Kadınlarımız, günlük yaşamda hadis ve peygamber sözleri doğrultusunda eğitilecekler demektir. Ve sorunlarının çözümünü hadis ve peygamber sözlerinde arayacaklar demektir. Kadının evi dışında bir işte çalışması ya da erkeğe eşitlik kavramları desteklenmeyecek, aksine ''Kadının yeri evidir'' düşüncesi yavaş yavaş toplumun belleğine kazınacak demektir. İyi kadın evinde oturan, eşine itaat eden, kapanan kadın demektir. Doğal olarak da iyi anne çocuklarını dinsel prensiplere göre yetiştirecek olan annedir. Kadın bu yönde eğitilecek, çocuğunun sorduğu sorulara din adamlarının, hadislerin görüşü açısından ezbere cevaplar verecektir. Kaderci görüş temelinde çocuğun davranışlarına öncelikle günah ve sevap kavramları yön verecektir. Hurafelerin ne kadar ağırlık kazanacağından burada hiç söz etmiyoruz. Oysa çocuklara ve annelere sorgulamayı ve özgür düşünmeyi öğretmek için yıllardır çaba harcıyor cumhuriyet öğretmenleri ve eğiticiler. Her gelişmiş ülkede eğiticinin ve eğitilen annenin temel görevi çocuğunun dogmalara saplanmasını değil, özgür düşünmesini ve yaratıcılığını desteklemektir; her şeyin bir nedeni ve sonucu olduğunu vurgulamak ve neden-sonuç ilişkisini sorgulayacak uygun ortamı yaratmaktır. Ne yazık ki İslam ülkelerinde din adına oynanmakta olan oyunları hep biliyoruz. Ülkeyi İslam dininin kurallarıyla yönetmeye kalkışan ülkelerde yöneticilerin ilk göz diktikleri, etkilemeye ve değiştirmeye çabaladıkları kişilerin kadınlar olduğunu da biliyoruz. Çünkü gelecek kuşaklara şekil verecek onlardır. Ülkemizde kadınların sorunlarına çözüm arayan çok deneyimli binlerce yetişmiş güvenilir uzman vardır. Türkiye'nin hemen her ilinde bulunan üniversitelerin psikolojik ve psikiyatrik merkezleri yanı sıra, çok sayıda Psikolojik Danışma Merkezleri, Rehberlik Araştırma Merkezleri, Anne Çocuk Eğitim Vakfı, Bizim Ülke Derneği, AŞAM, YÖRET, Kadın Araştırmaları Merkezi, İstanbul Kadın Kuruluşları gibi sayısız gönüllü kuruluşlar veya özel kurumlar, kadınların ve çocukların sorunlarıyla uğraşmaktadır. Buralarda özel yetiştirilmiş elemanlar bulunur. Bu kadar sayıda uzman dururken İlahiyat Fakültesi mezunlarının bu alanda işi nedir? Yetişmiş uzmanlardan yararlanma yoluna neden gidilmediği ve aile içi eğitimin din adamlarının insafına bırakıldığı, öyle görülüyor ki tamamen planlı, programlı, ideolojik ve çok tehlikeli bir tercihtir. Prof. Dr. Aysel EKŞİ Psikiyatrist
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.