Φ TAKLAMAKAN Gönderi tarihi: 22 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 22 Ağustos , 2008 Sn Rehşa , Ben sn Tengeriin Boşig i burada yazılarından tanıdım. Çok sevdim. Şahsi olarak ta görmedim kendisini. Birgün görüşeceğimizi de biliyorum. Lakin kendisi ile her konuda aynı düşünmeyiz. Düşünmemeliyiz. Ben kendi adıma söyleyeyim , benim fikirlerim değişebilir. Ve değişiyor da. Sn Tengeriin Boşig den çok şey de öğrendim. Güzel bişey var. Kendisini hızla geliştiriyor. Bende kendi adıma bunu yapmaya çalışıyorum. Ben Sn Bilimselci arkadaşımızdan da çok şey öğrendim , SN Yarasadan da , Sn BrainSlapperdan da , Sn Hoppa dan da , ve diğerlerinden de. Bir şeye çok üzüldüm , sn notamatik formu terketti. Bir nedeni illaki vardır. Yalnız mükemmel bir kurgulama , yazma tekniği vardı. Bilgi dolu idi. Kendisini okurken Agreement Managament derslerimizi hatırlardım hep. Kulakları çınlasın. Bu arkadaşlar - arkadaşlıklar sayesinde yanlışlıklarımızı görüyoruz. Hatalarımızı düzeltiyoruz. Yeni bilgilere ulaşıyoruz. Kendimizi tamamlıyoruz. Benim bakış açım bu. Sabit fikirlilikten kurtuluyoruz. Farklılığın güzelliğini yaşıyoruz. Saygılar. Alıntı
Φ kafedengi Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2008 Sahibi olduğum işyerinde , kardeşim müslüman , eşim ortadoks , elemanlarımdan 3 ü alevi , 1 katolik ve 6 da sunni müslüman var. sayın taklamakan; emınımkı kardesınızı ve mesaı arkadaslarınızı sevıyorsunuzdur. en azından ıyı ılıskıler ıcınde oldugunuzu soylemenızden ben oyle anlıyorum. soylemek ıstedıgım sudur; bu forumda elestırdıgınız, yanlıs buldugunuz ve hatta bazen hakaret ettıgınız ''yalancı, saltanat duskunu vs dıyerek'' ınanclar ve ınanc sahıplerıne, tanıdıgınız, sevdıgınız ve yanınızda bulunan kısıler kadar anlayıslı ve daha da onemlısı notr olabılıyormusunuz? Alıntı
Φ TAKLAMAKAN Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2008 Kimseyi benim gibi düşünme konusunda zorlamıyorum. Eğer birisi çıkıpta , en mükemmel din benimkisi derse , burada yazdıklarım gibi cevabını alır. Örneğin beni en çok kardeşim eletirir. O müslümandır. Bende onun inancını eleştiririm. Esasen verimliliğe bakarım. En verimli kişi kimse , nedenine bakarım. Din bir nedense eğer , onun da nedenine bakarım. Nasıl oluyorda , aynı koşullarda diğerlerinden daha fazla verimli olabiliyor diye araştırırım. Ama genelde vardığım sonuç , dini inanışı ileri derece olanların da takıntılarının o kadar ileride olduğudur. Burada benim çalışma arkadaşlarımla ilişkimden bahsediyorum. Verimlilikten yani. Verimli değilse , yollarımız ayrılıyor zaten. Din ne verimlilikte bir etken , nede işine son verilesinde... Bir dilenci dostum var. Herzaman geçtiğim caddede durur. Bende mümkün olan en çok tutar da yardım ederim. Birbirimizi pek anlamasak ta sohbet ederim. Üstü başı pejmurde , sakal saç karışık ve uzun , alkolik olduğu belli. Fakir ama güleryüzlü. Dün yüne ona para verdim. Kardeşim dedi kı , neden verdin. Bak sen de sadakaya inanıyorsun dedi. Oysa bir fakire para vermek , onu sevindirmek , karşılığında da cenneti ummadan yapmak , benim erdemim. Ya bende onun gibi fakir olsaydım da dilense idim , yoldan geçen o ateist in hergün bana para vermesini isterdim. Ona verebileceğim tek şey içten gülümseme bile olsa.. Kaldı kı dilenci dostum bana bu gülümsemeyi herzaman verir. Onu da niye içiyorsn benim paramla diye yargılamadım. Saygılar. Alıntı
Φ kafedengi Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2008 Kimseyi benim gibi düşünme konusunda zorlamıyorum. Eğer birisi çıkıpta , en mükemmel din benimkisi derse , burada yazdıklarım gibi cevabını alır. Örneğin beni en çok kardeşim eletirir. O müslümandır. Bende onun inancını eleştiririm. Esasen verimliliğe bakarım. En verimli kişi kimse , nedenine bakarım. Din bir nedense eğer , onun da nedenine bakarım. Nasıl oluyorda , aynı koşullarda diğerlerinden daha fazla verimli olabiliyor diye araştırırım. Ama genelde vardığım sonuç , dini inanışı ileri derece olanların da takıntılarının o kadar ileride olduğudur. Burada benim çalışma arkadaşlarımla ilişkimden bahsediyorum. Verimlilikten yani. Verimli değilse , yollarımız ayrılıyor zaten. Din ne verimlilikte bir etken , nede işine son verilesinde... Bir dilenci dostum var. Herzaman geçtiğim caddede durur. Bende mümkün olan en çok tutar da yardım ederim. Birbirimizi pek anlamasak ta sohbet ederim. Üstü başı pejmurde , sakal saç karışık ve uzun , alkolik olduğu belli. Fakir ama güleryüzlü. Dün yüne ona para verdim. Kardeşim dedi kı , neden verdin. Bak sen de sadakaya inanıyorsun dedi. Oysa bir fakire para vermek , onu sevindirmek , karşılığında da cenneti ummadan yapmak , benim erdemim. Ya bende onun gibi fakir olsaydım da dilense idim , yoldan geçen o ateist in hergün bana para vermesini isterdim. Ona verebileceğim tek şey içten gülümseme bile olsa.. Kaldı kı dilenci dostum bana bu gülümsemeyi herzaman verir. Onu da niye içiyorsn benim paramla diye yargılamadım. Saygılar. ıhtıyacı olan bırıne hemde gercek anlamda hıc bır karsılık beklemeksızın yardımcı olmanız cok yerınde ve takdıre sayan bır davranıs Alıntı
Φ TAKLAMAKAN Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2008 ıhtıyacı olan bırıne hemde gercek anlamda hıc bır karsılık beklemeksızın yardımcı olmanız cok yerınde ve takdıre sayan bır davranıs Sn Kafedengi , İyi insan yada erdemli insan olmak için din gerekli değildir. Forumda arkadaşlar bunu gayet detaylı şekilde işlediler. Size de bu konuyu işleyen arkadaşlara da teşekkürler. Saygılar. Alıntı
Φ kafedengi Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2008 Sn Kafedengi , İyi insan yada erdemli insan olmak için din gerekli değildir. Forumda arkadaşlar bunu gayet detaylı şekilde işlediler. Size de bu konuyu işleyen arkadaşlara da teşekkürler. Saygılar. Allah'ın dınını kabul etmeyerek dınsız oldugunu soylesede ıyı ınsan olarak ornek gosterılebılecek mılyonlarca ınsan olduguna emınım. hatta bı cogu ınandıgını soyleyenlerden cok daha yardımsever, guleryuzlu, duyarlı ne bıleyım ben bır dolu ıyı hasletı bunyesınde barındırıyor olabılır. bu tıp davranıslar ıcın kendısını tebrık ederız. ancak, ınancımıza gore yapılan her ıste Allah rızasını gozetılmelıdır. eger bu goz ardı edılırse ne kadar cok ınsana ıyılık yapıp yardımcı olursa olsun Allah'a karsı cıkmıs oldugu ''gonderdıgı peygamberı ve dınını ve dolayısı ıle kendısını kabul etmemıs olacagı'' ıcın mızanda bı kıymetı yoktur. ancak bu ıyılıkler onu Allah'a ulastıracak bır vesıle olabılırkı bu da bıseydır. tabıı bız boyle ınanıyoruz. Alıntı
Φ TAKLAMAKAN Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2008 İyilikleri 0 " sıfır" kabul edelim. İmanı da 1 " bir ". bir kişinin şu kadar sıfırı olsa , 00000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000 0000000000000000000000000 Bi değeri yok değil mi. Ama başına iman ı getirirsek 10000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000 00000000000000000000000000 olacağından değeri var değil mi. Hey yüce uçan. Sen ne büyüksün. 1 i yarattın. Alıntı
Φ kafedengi Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2008 İyilikleri 0 " sıfır" kabul edelim. İmanı da 1 " bir ". bir kişinin şu kadar sıfırı olsa , 00000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000 0000000000000000000000000 Bi değeri yok değil mi. Ama başına iman ı getirirsek 10000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000000 00000000000000000000000000 olacağından değeri var değil mi. Hey yüce uçan. Sen ne büyüksün. 1 i yarattın. baskası ıcın yaptıgınız onca sıfırla beraber kendınız ıcınde bı 1 yapabılırdınız Alıntı
Φ TAKLAMAKAN Gönderi tarihi: 29 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 29 Ağustos , 2008 baskası ıcın yaptıgınız onca sıfırla beraber kendınız ıcınde bı 1 yapabılırdınız Sn kafedengi , bu konuyu sn Tengeriin Boşig çok güzel açıklamıştı. Bu yazıyı terar buraya almak istemedim. Ben sadece çok ama çok ince bir eleştiride bulundum. 1 konusunda. Yüce uçana da iltifat ettim. Buda ikinci bir eleştiri idi. Neyse.... Alıntı
Φ kafedengi Gönderi tarihi: 29 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 29 Ağustos , 2008 Sn kafedengi , bu konuyu sn Tengeriin Boşig çok güzel açıklamıştı. Bu yazıyı terar buraya almak istemedim. Ben sadece çok ama çok ince bir eleştiride bulundum. 1 konusunda. Yüce uçana da iltifat ettim. Buda ikinci bir eleştiri idi. Neyse.... ozur dılerım hıcbısey anlamadıgım ıcın . ıncelıgınden olabılır Alıntı
Φ TAKLAMAKAN Gönderi tarihi: 29 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 29 Ağustos , 2008 ozur dılerım hıcbısey anlamadıgım ıcın . ıncelıgınden olabılır Sn kafedengi , bu konu forumda işlenmişti , ara bul özelliği ile arayarak bulursanız , inanın faydalı bir tartışma idi. Hem müslüman arkadaşalar hem onlar gibi düşünmeyenler çok seviyeli bir tartışma ile konuyu işlediler. Umarım okursunuz. Saygılar. Alıntı
Φ kafedengi Gönderi tarihi: 29 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 29 Ağustos , 2008 Sn kafedengi , bu konu forumda işlenmişti , ara bul özelliği ile arayarak bulursanız , inanın faydalı bir tartışma idi. Hem müslüman arkadaşalar hem onlar gibi düşünmeyenler çok seviyeli bir tartışma ile konuyu işlediler. Umarım okursunuz. Saygılar. bulabılırsem bakarım Alıntı
Φ TAKLAMAKAN Gönderi tarihi: 31 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 31 Ağustos , 2008 bulabılırsem bakarım Baksanız iyi olur , emek harcanarak ortaya konmuş bilgiler bunlar , ihtiyaç sahipleri alsın da öğrensin diye.. Alıntı
Φ kafedengi Gönderi tarihi: 31 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 31 Ağustos , 2008 Baksanız iyi olur , emek harcanarak ortaya konmuş bilgiler bunlar , ihtiyaç sahipleri alsın da öğrensin diye.. bozuk saatlerde tamır edılınceye kadar ''tabıı mumkun ıse tamırlerı'' gunde ıkı kez dogruyu soylermıs. ılım muslumanın yıtıgıdır nerde bulursa alır. ıhtıyacım olan dogruyu kabul etmemek gıbı komplekslerı olan ınsanlardan degılım cok sukur Alıntı
Φ TAKLAMAKAN Gönderi tarihi: 31 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 31 Ağustos , 2008 1498 sene önce , bir arap kabilesine geldiğine inanılan bilgilerin peşinde koşarak , Bilmi esas alan bizlere , bozuk saat bile günde 2 defa doğruyu gösterir diyen mantığı anlamak mümkün değil. Biz herzaman kendini yalanlamaya çalışan , ve bu yolla ideale ulaşmaya çalışan , ve herzaman kendini yenileyen bir düşünceye sahibiz. Çağlar gerisinde kalan , ve asla değişemeyecek , değiştirilemeyecek bir kitabın savnucusu ve onun ilahına tapan birileri değiliz. Olsa olsa bozuk saat örneği , eski ve çağdışı fikirlerini bize yutturmaya kalkanlara verilecek örnek olurdu. Alıntı
Φ mavi olmayan gökyüzü Gönderi tarihi: 31 Ağustos , 2008 Gönderi tarihi: 31 Ağustos , 2008 Çözdüm olayı ben;inanan inanmayana göre cahil,inanmayan inana göre günahkar...bu kadar basit ya!Neden biz hala Sivasta diri diri yakılanları bir tarihin kara sayfası olarak görüyoruz ki...bugünde okuyanlarımız aynı düşmanlaştıran. Alıntı
Φ kafedengi Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2008 1498 sene önce , bir arap kabilesine geldiğine inanılan bilgilerin peşinde koşarak , Bilmi esas alan bizlere , bozuk saat bile günde 2 defa doğruyu gösterir diyen mantığı anlamak mümkün değil. Biz herzaman kendini yalanlamaya çalışan , ve bu yolla ideale ulaşmaya çalışan , ve herzaman kendini yenileyen bir düşünceye sahibiz. Çağlar gerisinde kalan , ve asla değişemeyecek , değiştirilemeyecek bir kitabın savnucusu ve onun ilahına tapan birileri değiliz. Olsa olsa bozuk saat örneği , eski ve çağdışı fikirlerini bize yutturmaya kalkanlara verilecek örnek olurdu. Bazı yalanlar tekrarlana tekrarlana apaçık doğrular katına çıkabiliyor. “Bilimsel devrim” terimi ilk kez 1939’da ortaya atılıyor. Yine de onu bir kitabın kapağında görmek için 15 yılın geçmesi gerekecektir. Hepi topu 50 yıllık bir ömrü bulunan bu terimin dimağımızı böylesine felç etmesi de gösteriyor ki, bir büyücülük olayıyla karşı karşıyayız. Tek farkı, büyünün bilimsel bir kılıkla yapılıyor olması. California Üniversitesi’nde sosyoloji profesörü olan Steven Shapin, “Bilimsel Devrim” adlı kitabına bu yalanın tarihini yazmakla başlıyor. Shapin’e göre “bilim” ve “bilim adamı” terimleri ancak 19. yüzyılda kullanıma girmiş olup 20. yüzyıl başlarına kadar da yaygınlaşmamıştır. Yani bilimin kamuoyu nezdinde bugünkü değerini kazanması, dün denilecek kadar yeni olaydır. Dolayısıyla hem Avrupa, hem de Osmanlı tarihine, bilimin bugün kazanmış olduğu yeni çerçeveden bakarsak fena halde çuvallarız. Bugün ‘bilimsel devrim’ denilince akan sular durur. Birisi Kopernik, Galile ve Newton’dan söz etti miydi, ayet duymuşçasına sessizliğe bürünür çehreler. Dudaklar bükülür, anlamlı anlamlı kafalar sallanır, ‘Elin adamı neler yapmış bizimkiler uyurken’ nutuklarına sığınılır. Oysa meselenin iç yüzü hiç de öyle değildir. Mesela Newton’un yaşadığı devirde Cambridge Üniversitesi’nin hali niceydi, biliyor muyuz? Okuyacak öğrenci bulamayan üniversite, öğrenci çekebilmek için indirim üstüne indirim yapıyor, hocalar okulu cazip hale getirebilmek için bırakın sınıfta bırakmayı, talebeye sınıf atlatıyorlardı, sınıf! Üstelik aynı zamanda bir ilahiyatçı da olan Newton, buluşlarının bilimsel sonuçlarından çok, kafasındaki din kavramı açısından taşıdığı anlamla ilgileniyor, Hıristiyanlığın dünyaya nasıl yeniden hakim olacağını tahmine çalışıyordu. Bunun için ayrı bir kitap bile yazdığını biliyoruz. Üstelik zat-ı devletleri, büyücülükle de iştigal ederdi. Hatta bu yüzden adı, çağdaşları arasında “son büyücü”ye dahi çıkmıştır. Alıntı
Φ TAKLAMAKAN Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2008 Şekille uğraşıyorsunuz. Siz BİLMİN GELDİĞİ son noktayı inkar edebilecek misiniz. Bilim budur. Herşeye şüphecilikle yaklaşır. Bir doğru buldu mu , bunu defalarca test eder. Basınçsız ortamda yere düşen iki nesne nin hareketi kac defa test edilerek , son kural kondu bilir misiniz. Ve bu kural olmasına rağmen , birgün bir bilim adamı yeni bişey keşfedebilir. Bundan kimse de gocunmaz. Bilimle doğmatizmin farkı budur. Asla yılmadan korkmadan araştırmaya devam eder. Bilimin ruhunda bu var. Siz söylenene kayıtsız şartsız , sualsis taparsınız. Farkı anlatabildim sanırım. Yazınıza bakarsak , bilim 1939 da gelmiş sanılır. Siz tezinizi destekleme uğruna , akli yeteneklerle açıklanması imkansız örnekler veriyorsunuz. Diyecek bişey bulamıyorum. Diğer yandan sorularımın hiçbirine cevap alamadım. Hem Allahın matematik hatasına , hem peygamberler konusuna... Bekliyorum. Her iletiye cevap yetiştirerek yazılan iletiler ,cevap değildir. Sorunun kendisine cevap yazılması gerekmektedir. Alıntı
Φ kafedengi Gönderi tarihi: 2 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 2 Eylül , 2008 Şekille uğraşıyorsunuz. Siz BİLMİN GELDİĞİ son noktayı inkar edebilecek misiniz. . . . oze yonelın beyefendı bılımı ınkar eden ortadan kaldırmaya calısan kımse yok. 1939 yılı ıle alakalı olan alıntıda, bazı ınsanların sırf kendı sozlerıne guc kazandırmak ve dogrulugunu kanıtlamak ıcın bılımsel oldugunu ıddıa ettıklerını vurgulamaya calısmaktı. burdada aynı sey soz konusu. boyle davranan kısı bır ınsandır, ınsanın yaptıgı yanlıs sebebıyle bılımın yanlıs oldugunu ve artık bılımsel olunmaması gerekmedıgını savunan yok. tıpkı muslumanlara bakılıp kusluman olunmaması gerektıgı gıbı Alıntı
Φ TAKLAMAKAN Gönderi tarihi: 3 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 3 Eylül , 2008 Hocam yanlış yerden bakmaya devam ediyorsun. Bak sana bir soru. -Sana bakarak kaç kişi islamı terk etti. -Öz dediğin Kuranı Türkçesinden okuyarak kaç kişi islamı terk etti. Farkı anladın mı. Sana bakan yok. Hadi ben baktım. Çıktım dinden de. Böyle akıl ve mantık dışı bir dine inanamam dedim de. Ya diğerleri. Onlar Kuranı okuyunca dinden çıktı. Anlayınca dinden çıktı. Öze bakınca dinden çıktı. Muhammedin hayatını okuyunca dinden çıktı. Öz dediğin bu senin. Alıntı
Φ kafedengi Gönderi tarihi: 3 Eylül , 2008 Gönderi tarihi: 3 Eylül , 2008 Hocam yanlış yerden bakmaya devam ediyorsun. Bak sana bir soru. -Sana bakarak kaç kişi islamı terk etti. -Öz dediğin Kuranı Türkçesinden okuyarak kaç kişi islamı terk etti. Farkı anladın mı. Sana bakan yok. Hadi ben baktım. Çıktım dinden de. Böyle akıl ve mantık dışı bir dine inanamam dedim de. Ya diğerleri. Onlar Kuranı okuyunca dinden çıktı. Anlayınca dinden çıktı. Öze bakınca dinden çıktı. Muhammedin hayatını okuyunca dinden çıktı. Öz dediğin bu senin. sn taklamakan bı ıtırafta bulunmam sart halıne geldı. yazılarımda kullandıgım bazı ıfadelerı hıc amaclamadıgım sekılde anlasılması durumu ıle karsı karsıyayım. bu durum ıcın sızı suclamıyorum yanlıs anlamayın sakın. ''oze yonelın beyefendı bılımı ınkar eden ortadan kaldırmaya calısan kımse yok. 1939 yılı ıle alakalı olan alıntıda, bazı ınsanların sırf kendı sozlerıne guc kazandırmak ve dogrulugunu kanıtlamak ıcın bılımsel oldugunu ıddıa ettıklerını vurgulamaya calısmaktı''. sozunde kullandıgım oz kelımesını kur'anı kerım yada dın manasında dusunmemıstım hıc. o cumle o konu ıle ılgılı yazılanın ozune yonelmenızı soylemeye calısmıstım. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.