Gönderi tarihi: 9 Ocak , 2006 19 yıl vergi ve birçok düzenleme egemen sınıfın taleplerini karşılar biçimde ele alınmakta ve toplumun büyük bir kesimi tarafından da sürekli tepki ile karşılanmakta. Azınlık, ancak egemen durumdaki tekelci sermayedarlar vergi uygulamalarını sürekli kendi lehlerine çevirmek konusunda baskı oluşturmakta. Bu baskılar sonucunda, teşvik, istisna ve indirim gibi büyük vergisel avantajlar elde etmektedirler. Buradan oluşan açıkların kapanması da, emekçilerin ve düşük gelir gruplarının sırtına yüklenmekte. Bu nedenle, emekçilerin üç kuruşluk vergi iadesine bile göz dikilmekte. Çeşitli laf ebelikleri ile emekçilerin lehine bir değişiklik yapılıyormuş gibi,artık emekliler fiş toplama eziyetinden kurtulacak türünden cambazlıkla hedef saptırılmaktadır.Tayyip Erdoğan’ın müjde olarak sarf ettiği bu sözlerin kendi içinde bir suç teşkil ettiği de ayrı bir konudur. Harcamalarının karşılığında belge almamanın Vergi Usul Kanunu’na göre suç teşkil ettiğini bilmiyor mu acaba. Hem 2004 yılını kayıt dışı ile mücadele yılı ilan edeceksin, sonra kayıt dışılığı körükleyen bir uygulamayı teşvik edeceksin. Bu ne yaman çelişki? Emeklileri açlık sınırında ücretlere mahkum edeceksin ve bankalardaki maaş kuyruklarındaki eziyetini görmeyeceksin, ancak fiş almayı eziyet olarak değerlendireceksin. Buna kargalar bile güler. Burada bir hinlik olduğu açıktır. Yapılmak istenen emeklilerin vergi iadesinden bir miktar kırpmak ve giderek bu uygulamaya son vermektir. Mevcut uygulama ile emeklilere yıl içinde üçer aylık dönemler halinde yüzde 4 oranında vergi iadesine mahsuben avans verilmekte. Yıl sonunda matraha göre beyan ettikleri belgelerin yüzde 5’i vergi iadesi olarak hesaplanmakta yıl içinde ödenen yüzde 4’lük tutar düşüldükten sonra yüzde 1 daha ödenmekte. Yeni uygulama ise, toplam yüzde 4 oranında maaşlara ilave edilecek ve emeklilerden belge alınmayacaktır. Dolayısı ile emeklilerin yüzde 1’lik bir kaybı olacaktır. Ayrıca emekli maaşlarına artış yapılmadığı için bu yüzde 4’lük vergi iadesini de maaşlara zam yaptık şeklinde yutturmaya çalışacaklar. Bir taşla iki kuş vurmak bu olsa gerek. Fiş almanın eziyet olmadığını bunun bir görev olduğunu birilerinin bu zat-ı muhtereme bildirmesi gerekir. Asıl eziyet, emeklileri açlık sınırının altında ücretlere mahkum etmektir. Maaş kuyruklarında çile çekmelerine neden olan sebepleri yaratmaktır. Ayrıca vergi iadesi uygulamasında bu biçimiyle ısrar etmek eziyet vermektedir… Vergi iadesini kaldırmak bir yana, aksine her türlü harcamayı kapsama alarak genişletmek gerekir. Gerek ücretlilerde, gerekse emeklilerdeki vergi iadesi uygulamasına konu olacak belgelere sınırlama getirilmesi nedeni ile esas olarak harcadığı birçok ürünün belgesi geçerli olmayınca, bu açığı telafi edecek bir başka belge arayışına girmek tam bir eziyete dönüştüğü doğrudur. Ama bunun çözümü bu uygulamayı kaldırma olmamalıdır.
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.