Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

BİR DE BALE YAPMAYI DENEYİN

 

 

Tam bir şiddet toplumuyuz. Öyle ki şiddet yaşamımızın her bir milimine sızmış. Sorunlarımızı çoğunlukla şiddetle çözmeye çalışırız. Farklı görüştekilere genelde söz hakkı tanımayız. Karşıt görüşteki birinin kendisini ifade etmesini kendi varlık alanımıza yapılmış bir saldırı olarak değerlendiririz. Güvensizlik duyarız. Sosyal ilişkilerimizde ipleri elimize geçirdik mi, karşımızdakinin tepesine çökeriz. Sözlü, yazılı, fiili her türlü şiddet; toplumumuzda fazlasıyla mevcut. Öyle ki eğlenirken bile şiddet kullanırız. Düğünlerde, maç kutlamalarında, asker uğurlamalarında silahımızı konuştururuz. Silahlar bizim için vazgeçilmezdir.

 

Silahla bu kadar içiçeliğimiz, onu kontrollü kullanmak bakımından olumlu bir durum yaratmıyor. Çabuk parlayan insanlar olduğumuz için günlük yaşantımızda oto kontrolümüz ne kadarsa, silahımız üzerinde de kontrolümüz o kadar oluyor. Bundan dolayı da silahımızdan çıkan kurşunların yüzde 99'u serseridir. Ne tarafa gideceği, kimi vuracağı tamamen şansa kalmıştır. DİE verilerine göre, yılda 600-700 kişi ******** kurşunla ölüyor. Sadece kurşunlarımızın değil, kişiliklerimizin de ******* olduğunu gösteriyor bu veriler.

 

Özellikle bazı yörelerimizde silah kullanımı daha fazladır. Rize'de bu kentlerden biridir. 2 Mart Rize'nin düşmandan kurtarılışının 90. yılıydı. Kutlamalar esnasında valiyle belediye başkanı birbirine girmiş. Tartışmanın nedeni, valiliğin kutlamalar sırasında kurusıkı tabanca kullanılmasını yasaklamış olması. AKP'li Belediye Başkanı Halil Bakırcı, valiliğin bu tutumuna kızmış ve "Kurtuluş gününde temsili kurtuluş yapılıyorsa, bizim bale yapacak halimiz yok. Doğal olarak geçmişte olduğu gibi bugün de temsili anlamda silah kullanacağız" demiş.

 

İşte böyle bir kültürün içinde yaşıyoruz. Hem sağa sola ateş edip insanların canına kastederiz, hem de bununla övünürüz. Valiliğin kuru sıkı kullanılması için yaptığı itirazın gerekçelerinde 'Törenlerde silah ve benzeri araçlar yerine, çocuklara model olabilecek daha yaratıcı tasarımlar sunulması daha doğru olur' görüşlerine yer verilmiş. Valiliğin önerileri son derece yerinde. Belediye Başkanı ise silah konusunda ısrar ederek tartışmaya son noktayı koyuyor. Yani kurtuluş günü kutlaması eşittir silah. Ona göre başka bir denklem olası değil.

 

Bu tartışma nasıl bir kültürel yapı içinde olduğumuzu çok iyi anlatıyor. Ne demek kurtuluş gününde silah kullanmamak, olacak iş mi. Bu zihniyet, başka bir alternatifi olası görmüyor. Bakırcı'nın bale üzerinden yaptığı değerlendirme aslında başlı başına bir yazı konusu. Ama biz şimdilik sadece şunu söylemekle yetinelim: Kurtuluş günlerini bir de baleyle mizansen etmeyi deneyin. Silahı günlük yaşamınızın dışına çıkarmayı deneyin. Belki o zaman, daha az insan ölür.

 

-http://www.istanbulcikmazi.com/?yazar=104&sira=1-

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.