Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Featured Replies

Gönderi tarihi:

E-posta yolu ile aldığım bir yazıyı sizinle paylaşmak isterim...

 

Ünlü zatın oğlu kırmızı ışıkta durmadan geçiyor,peşine takılan ekipten kurtulmak için hızlanırken

ilerde ünlü bir sanatçıya çarpıyor...

 

Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan sanatçı 6 gün sonra ölüyor. Karakola götürülen delikanlıya polislerin ehliyet sormaması sanatçının eşinin dikkatini çekiyor.

Polislere hatırlattığında: Siz ukalalık etmeyin biz ne yapacağımızı biliriz, gibi bir cevap alıyor.

 

Kazadan sonra belediye arazözleri kazanın olduğu mahale gelip caddeyi baştan aşağı yıkıyor ve 35 metrelik fren izini tamamen siliyorlar. Delikanlıya kazadan sonra, üç ay önce verilmiş gibi ehliyet düzenleniyor. Sanatçının kocası hakime çocuğun ehliyeti olmadığını, düzmece ehliyet verildiğini söylediğinde adam

"ne! siz koskoca belediye başkanını sahtecilikle mi suçluyorsunuz?", diye azar işitiyor...

Olayı gören tanıkların hepsi tehdit edilip korkutuluyor. Sanatçının kocası aile meclisini topluyor.

Bakıyorlar ki polis, adalet, belediye hep birlikte olmuş üzerlerine geliyor. Mecburen olayın peşini bırakıyorlar. Sonuçta mahkeme trafik canavarı

genci 3 ay hapse mahkum ediyor... O da 1998' in fiyatıyla 540 BİN Lira cezaya çevriliyor. Sen sağ, ben selamet; güzide sanatçı Sevim Tanürek

gitti gider. Bu olayı Sevim Tanürek'in eşi, Emin Çölaşan'a yukarıdaki satırlarla anlatmış Sözü geçen katil delikanlı İstanbul' un o zamanki belediye başkanı

Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu. (Hani şu gemiciği olan)

 

Böyle bir baba tabii ki en az 3 çocuk ister. Yavrularını her türlü kaza, bela ve hatadan koruyabiliyor.

Peki vatandaş çocuklarını onlardan ve onlar gibilerden nasıl koruyacak ???

Gönderi tarihi:

Aydınlık dergisinden alıntı haber:

 

Almanya"da 25 Nisan 2007 günü 340 polis ve iki savcı tarafından yapılan operasyonla başlayan “Deniz Feneri ve Kanal 7” soruşturması, Tayyip Erdoğan ve oğlu Burak"a dayandı. Operasyondan önce dört ay Deniz Feneri ve Kanal 7"yi takibe alan Frankfurt Savcılığı, “uluslararası hukuksal yaptırımlardan faydalanarak Recep Tayip Erdoğan"ın ifadesinin alınmasını talep edeceğiz” diyor.

 

Savcılık, izleme sırasında Tayyip Erdoğan"ın oğlu Burak Erdoğan"ın aynı binadaki Deniz Feneri ve Kanal 7"ye sık sık gittiğini saptadı. Bu saptama, Burak Erdoğan"la ilgili kurye kuşkusunun kamuoyuna yansımasına neden oldu.

 

Frankfurt Savcılığı, kara para aklama ve dolandırıcılık suçlamalarıyla açtığı soruşturmayla ilgili Türk makamlarından bazı talepleri içeren bir dosyayı Ankara"ya gönderdi. Dışişleri Bakanlığı"na iletilen dosya Adalet Bakanlığı"nca incelendikten sonra Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK)"a devredildi. Dosya MASAK"ta bekliyor.

 

İÇ İÇE İLİŞKİLER

Frankfurt"ta kapılar kırılarak girilen binada çok sayıda belgeye el konulmuştu. Operasyonun nedeni Deniz Feneri Derneği"nin topladığı 16 milyon Euro"nun 8 milyon Euro"sunu Kanal 7"nin Avrupa bürosuna aktarma iddiasıydı. Frankfurt Savcılığı"nın baskında gözaltına aldığı dört zanlıdan üçünün, hem Deniz Feneri Derneği"nde hem de paraların aktarıldığı Kanal 7 ve YİMPAŞ Grubu şirketlerinde yöneticilik yaptığı açıklandı.

 

Kanal 7, 1995 yılında, Almanya"da Media 7 GmbH adıyla bir şirket kurdu. Gurbetçileri dolandıran Yimpaş"tan Media 7"ye, Media 7"den de Kanal 7"ye yüz binlerce dolar aktarıldı. Paralarını Yimpaş"a ve patronu Dursun Uyar"a kaptıran gurbetçiler perişan olurken, onların paraları ile Media7 ve Kanal 7 palazlandı. Bu operasyonda görev yapan isimler daha sonra Deniz Feneri Derneği"nin Avrupa merkezinde bir araya geldiler.

 

Gurbetçi paralarını hortumladığı iddia edilen Yimpaş"ın ortak olduğu Media 7 daha sonra iflas ettiğini açıkladı. O dönemde şirketin başında son operasyonda tutuklanan Mehmet Gürhan ve arkadaşları vardı. Bu isimler aynı zamanda Kanal 7"nin de yönetiminde görev yaptılar. Hortumlanan paralar Kanal 7"ye akıyordu. Media 7 iflas edince yerine Euro 7 kuruldu.

 

Mehmet Gürhan Euro 7"nin de ortağı. Mehmet Gürhan son operasyonda Deniz Feneri"nin topladığı yardım paralarını Euro 7"ye aktardığı için tutuklandı. Aslında Almanya"da başlatılan operasyonunun Türkiye"ye uzanan ilişkiler zincirinde hep aynı isimler ve bu isimlere ait şirketler var.

 

BURAK ERDOĞAN SIK SIK GİDİP GELİYORDU

Ön soruşturması yapılan davada Deniz Feneri Avrupa Başkanı ve Kanal 7 Avrupa Genel Müdürü Mehmet Gürhan"ın ve muhasebe sorumlusu Firdevsi Ermiş"in de ifadeleri alındı.

 

Önceleri taksicilik yapan Mehmet Gürhan"ın Frankfurt"ta 17 taksiden olusan taksi filosunu nasıl elde ettiği ve Frankfurt yakınlarındaki Dietzenbach kasabasındaki daire ve villa gibi gayrimenkullerin kaynağı soruldu. Frankfurt savcısının yaptığı araştırmaya göre Tayyip Erdoğan"ın oğlu Ahmet Burak Erdoğan"ın da çeşitli zamanlarda Frankfurt Deniz Feneri ve Kanal 7"ye gelip gittiği belirlendi. Savcılık, araştırmanın en az bir yıl süreceğini, iki kamyon dolusu dosyanın incelenmesinin zaman alacağını, açıkladı.

 

Ayrıca İzmir limanında bulunan Atlas isimli gemiye el konulabileceğini, bunun için de Frankfurt savcılığı nezdinde ön çalışmaların tamamlandığını belirten savcılık, ileriki günlerde bir grup Alman avukatın, Ankara"daki Alman Büyükelçiliği ile işbirliği yaparak, gemiye el konulması için hareket edilecek.

 

KOSOVA"DA ARAŞTIRMA

Federal Kriminal Dairesi Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika, Avusturya ve İngiltere"nin yanı sıra Kosova, Türkiye ve Endonezya"da topladığı bilgilerle makbuzları karşılaştırdı.

 

Savcılık, Kosova"dan gelen ilk makbuzlarla Deniz Feneri"nin kayıtlarında yer alan; Kosova"da fakir köylere dağıtıldığı ileri sürülen yardımlara ilişkin makbuzların ilk karşılaştırmasında söz konusu Deniz Feneri"nin hibe ettiği miktarlar ve kişilerin hayal ürünü olduğunun belirlendiğini açıkladı.

 

Alman ve Kosova polisinin işbirliğiyle Deniz Feneri"nin makbuzlarda verdiği adres ve köylere gidildi. Buna göre 28 köyün muhtarı ile yapılan görüşmelerde söz konusu makbuzlarda yer alan bu isimlere ait kayıtlar bulunamadı. Kosova"daki muhtarlar, Alman İnterpol yetkililerine, “Hayatımızda ne Deniz Feneri duyduk, ne de sözü edilen kişiler köylerimizde var” dediler. Alman polisi, Kosova"nın yanı sıra Pakistan"da da araştırmalarını sürdürüyor. Pakistan"daki araştırmalarda Deniz Feneri"nin kayıtlarında yer alan üniversite yapımı işi de uydurma çıktı. Konu edilen üniversite ile ilgili hiçbir şeye rastlanamadı.

 

Fatih"te muhtarların düzenledikleri sahte yardıma muhtaç kişiler ve yardım edildiği şeklindeki belgeler ayni zamanda araştırmanın diğer bir kanadını oluşturuyor.

 

AKP"DEN ADAY OLACAKTI

Mehmet Gürhan"ın Almanya"daki bütün hesaplarına el konulduğunu, bütün mal varlığının satışının durdurulduğunu belirten savcı Doris Möeller-Scheü şöyle diyor:

 

“Mehmet Gürhan aldığımız bilgilere göre Türkiye"de Temmuz ayında yapılacak seçimlerde AKP"den milletvekilliğine aday gösterilecekti. İncelediğimizde şahsın, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmelerini Ankara"ya giderek bizzat gerçekleştirdiğini tespit ettik. Erdoğan ailesi ile sıkı ilişkilerde olan Mehmet Gürhan"ın İzmir limanında demirleyen ve İtalya"dan Türkiye"ye gurbetçi taşımak için alınan geminin Deniz Feneri"ne yapılan bağışlarla alındığını tespit ettik. Ayrıca uluslararası hukuksal yaptırımlardan faydalanarak Recep Tayyip Erdoğan"ın ifadesinin alınmasını talep edeceğiz.

 

“1992 yılında 2000 Mark karşılığı taksi şoförlüğü yapan Gürhan"ın 1,5 milyon Euro değerindeki filosuna nasıl sahip olduğunu, bir villa ve 4 daireden oluşan 4,5 milyon Euro"luk mülkiyeti nasıl ve hangi parayla aldığını Gürhan"dan sorduk. Gürhan gibi avukatları da çelişkili açıklamalarda bulundular.”

 

BURAK ERDOĞAN'IN KURYELİĞİ ÜZERİNDE DURULUYOR

Frankfurt Savcılığı"nın 2007 yılının Nisan ayında başlattığı soruşturmada, en çok Mehmet Gürhan ile Türkiye arasındaki para trafiği üzerinde duruluyor. Buna göre Deniz Feneri Almanya"dan Türkiye"deki bazı banka hesaplarına yüklü miktarlarda paralar transfer ediliyor. Para transferlerinde üst düzey bir bürokratın Ziraat Bankası hesaplarının kullanıldığı, savcılık tarafından belirleniyor. Bu konu, Ankara"ya gönderilen ve şu anda MASAK"ta bulunan dosyaya da yansıtılıyor.

 

Alman savcılığı, bu para hareketlerinin yaşandığı dönemde bir başka noktaya dikkat çekiyor. Başbakan Tayyip Erdoğan"ın oğlu Ahmet Burak Erdoğan, tam da bu dönemde Deniz Feneri ve Kanal 7 Almanya"nın bulunduğu binaya sık sık gidip geliyor. Savcılığın bu ziyaretleri önemsemesi ve para transferleriyle aynı döneme denk geldiğine dikkat çekmesi, gazetecilerin de dikkatini çekiyor. Akşam ve Güneş gazeteleri internet siteleri gibi bazı yayın organlarında, “Burak Erdoğan kurye mi?” soruları ortaya atılıyor. Burak Erdoğan"ın Başbakan"ın oğlu olarak VIP salonlarını kullanması, üstünün veya eşyalarının aranmaması gibi özellikler de bu soruların dayanağı olarak değerlendiriliyor.

Gönderi tarihi:
E-posta yolu ile aldığım bir yazıyı sizinle paylaşmak isterim...

 

Ünlü zatın oğlu kırmızı ışıkta durmadan geçiyor,peşine takılan ekipten kurtulmak için hızlanırken

ilerde ünlü bir sanatçıya çarpıyor...

 

Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan sanatçı 6 gün sonra ölüyor. Karakola götürülen delikanlıya polislerin ehliyet sormaması sanatçının eşinin dikkatini çekiyor.

Polislere hatırlattığında: Siz ukalalık etmeyin biz ne yapacağımızı biliriz, gibi bir cevap alıyor.

 

Kazadan sonra belediye arazözleri kazanın olduğu mahale gelip caddeyi baştan aşağı yıkıyor ve 35 metrelik fren izini tamamen siliyorlar. Delikanlıya kazadan sonra, üç ay önce verilmiş gibi ehliyet düzenleniyor. Sanatçının kocası hakime çocuğun ehliyeti olmadığını, düzmece ehliyet verildiğini söylediğinde adam

"ne! siz koskoca belediye başkanını sahtecilikle mi suçluyorsunuz?", diye azar işitiyor...

Olayı gören tanıkların hepsi tehdit edilip korkutuluyor. Sanatçının kocası aile meclisini topluyor.

Bakıyorlar ki polis, adalet, belediye hep birlikte olmuş üzerlerine geliyor. Mecburen olayın peşini bırakıyorlar. Sonuçta mahkeme trafik canavarı

genci 3 ay hapse mahkum ediyor... O da 1998' in fiyatıyla 540 BİN Lira cezaya çevriliyor. Sen sağ, ben selamet; güzide sanatçı Sevim Tanürek

gitti gider. Bu olayı Sevim Tanürek'in eşi, Emin Çölaşan'a yukarıdaki satırlarla anlatmış Sözü geçen katil delikanlı İstanbul' un o zamanki belediye başkanı

Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu. (Hani şu gemiciği olan)

 

Böyle bir baba tabii ki en az 3 çocuk ister. Yavrularını her türlü kaza, bela ve hatadan koruyabiliyor.

Peki vatandaş çocuklarını onlardan ve onlar gibilerden nasıl koruyacak ???

 

Allah Allah çok şaşırdım :excl: Yahu bizim memelekette hiç öyle bi şey olur mu?Yanlışın olmasın Yarasa :unsure: Aa pardon yorgnluktan ne yazdığımı bilmiyorum :D

 

 

Böyle bir baba tabii ki en az 3 çocuk ister. Yavrularını her türlü kaza, bela ve hatadan koruyabiliyor.

 

Eee tabi böyle babaya kaç çoçuk olmaz ki?Bu arada biz sokaktaki çoçukları nasıl toplayacağız?Hani yenileride gelecek ya :D

 

Peki vatandaş çocuklarını onlardan ve onlar gibilerden nasıl koruyacak ???

 

Bush emmi aracılğıyla :D Valla benim zamanım yok.Saygılar...

Gönderi tarihi:
Allah Allah çok şaşırdım :excl: Yahu bizim memelekette hiç öyle bi şey olur mu?Yanlışın olmasın Yarasa :unsure:

 

Gerçekten şaşırtıcı :) Karalama olabilir :)

Gönderi tarihi:

Bu yazilanlarin gercekle bir alakasi olmazsada inanin hic sasirmadim cunku burasi turkiye ve sanki herkes besikte ogreniyor nasil yolsuzluk nasil dolandirilicik yapacagini... hani bir soz vardirya buyuk balik kucuk baligi yutar diye iste turkiyemizde 50 yildir bunun cilesini cekmekte.. Ulkede sistem boyle isliyor cunku simdi bu olayin gun yuzune cikmasina sasirmadim aslinda peki burada suclu kim ?? zamaninda gorevini kotuye kullanan polismi , esi olen sahis yoksa ozamanki belediye baskanimi... aslinda suclu hepimiziz cunku hic bir zaman duyarli toplum olmadik halende duyarli degiliz gorevimizin geregini yapmiyoruz... en basit ornek size trafikte , trafik cezasi yedigimizde cezamizi cekecegimize polise rusvet veriyoruz ....

saygilar

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.