Gönderi tarihi: 28 Aralık , 2005 19 yıl Saddam Hüseyin’in mahkemesi 20-21 Aralık tarihlerinde yapılmıştır. Önceki duruşmada olduğu gibi bu duruşmada da ilginç hadiseler yaşanmıştır. Mahkeme sırasında Saddam, Amerikalılar tarafından işkence gördüğünü ve vücudunda işkence izlerinin bulunduğunu dile getirmiştir. Dikkatleri çeken bir olaysa, Saddam’ın önceki duruşmalardaki yorgun görüntüsünün aksine, yargılamanın yedi saat sürmesine rağmen, canlı bir şekilde mahkemenin seyrini takip etmesidir. Saddam Hüseyin duruşmada birçok kez yargıca karşı çıkmıştır. Namaz vaktinin gelmesi nedeniyle mahkemeye ara verme isteği reddedilince, yargıcı eleştirerek, “ABD tarafından yazılan anayasada bile devletin resmî dininin İslam olduğunu” hatırlatmıştır. Saddam’ın dikkatleri çeken müdahalelerini şöyle özetlemek mümkündür: “Bir sanığın suçu ispat edilene kadar suçsuz sayılmaktadır. Gelin görün, Amerikan demokrasisi altında yaşadığımız odaları. Ne güneş var ne de ışık...El-Duceyil’de (1982) gerçekleşen olaylar 25 yıl önce üçüncü dünya ülkelerinden birinde yaşanmıştır. Bugün ise bizlere Amerikalılar tarafından neler yapılıyor. Saddam Hüseyin dahil olmak üzere herhangi bir sanığın dövülmediği ve vücudunda izlerinin bulunmadığı söylenebilir mi?”. Yargıç, Saddam’ın sözlerini keserken, Saddam’ın cevabı “Bırak konuşayım. Ben okul öğrencisi değilim. Hoşuna gitmeyecek şekilde konuşturtma beni...Evet dövüldüm ve Amerikalılardan şikayetçi değilim” şeklinde olmuştur. Ayrıca Saddam, Amerika’nın demokrasisini eleştirerek, Baba Bush ve oğluna, Bağdat şivesine özel deyimlerle ağır şekilde sövmüştür. Saddam, kıyafetinin Amerikalılar tarafından parçalandığını ve kızının kendisine hediye ettiği saatini çaldıklarını dile getirdi. Mahkemedeki gelişmeler konusunda dikkatleri çeken bir başka olay, şahitlik yapan bir kişinin El-Duceyil’de yaşanan olayları nitelendirmesidir. Söz konusu şahit, El-Duceyil bölgesinde helikopterlerin anormal bir şekilde hareket ettiğini mahkemeye bildirmiştir. Oysa söz konusu şahidin El-Duceyil olayları sırasında sadece sekiz yaşında olduğu bildirilmiştir. Ayrıca diğer şahitler de ifadelerini verirken, yargıcın önünde bulunan dosyada bilgilerin bulunduğunu sıkça dile getirmişlerdir. Dolayısıyla mahkemedeki avukatlar, şahitlerin yargıçla beraber çalıştığı ve yargıca özel dosyanın içeriği hakkında bilgilere sahip olma ihtimaline dikkat çekmişlerdir. Söz konusu şahitlerin, Kürt olan Rizgar adlı yargıç ile rahat bir şekilde diyalog kurmaları da bir başka önemli nokta olmuştur.
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için şimdi oturum açın.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.