Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:
  • 2 ay sonra...
Gönderi tarihi:

EVA CASSİDY

 

 

Hiç düşündünüz mü ıssız bir adada uzunca bir süre tek başınıza kalacak olsanız yanınıza hangi albümleri alırdınız? Adaya götürebileceğiniz albümler sınırlı sayıda olsaydı onları seçerken kriterleriniz neler olurdu? Sizce şu anda hoşunuza gittiğini düşündüğünüz bir şarkıyı aylarca yada belki de yıllarca dinlememeye katlanabilir miydiniz? O halde iyi düşünün, çünkü sadece bir kere düşünme hakkınız var. Kurallarımız ıssız bir adanın yaşam şartları kadar katı..

 

Sanırım aşağı yukarı üç sene önce yine bu zamanlardı. Dışarıda dondurucu bir soğuk olduğunu, elimde kahve ertesi güne bitirmem gereken önemli bir proje için bütün gece çalıştığımı daha dün gibi hatırlıyorum. Gerçekten zor bir gece olmuştu, bir kaç dakikalığına kafamı dağıtmak için radyoyu açmıştım ki yıllardır Sting’in gülünç bir şekilde Jamakia aksanı yüklemeye çalıştığı sesinden duymaya alışmış olduğum “Fields of Gold” şarkısını yabancı bir sesin yorumladığına şahit oldum. Bu yabancı sesin sade ve doğal bir güzelliği vardı, bu ses gecenin sukunetini bozmayan barışçıl bir sesti. Şarkının sözleri Sting’ in orjinal versiyonuyla tamamıyla aynıydı ama nedense bu sesle birlikte şarkının bende uyandırdığı duygu ve hisler kelimelerle tarif edilemeyecek bir güzelliğe sahip oluvermişti. Gecenin bir yarısında karşılaştığım, böylesine büyüleyici bir sese sahip olan bu kadının çok da güzel bir yüzü olmalı diye gülümseyerek hayal ettiğimi şimdi bile anımsıyorum. Yanılmamıştım, sesin sahibi gerçekten de bir melek kadar güzeldi. Toprağın bol olsun Eva...

 

Amerikan müzik tarihinde sıkça kullanılan bir klişe vardır “İstisnasız herkes Elvis’in ölüm haberini aldığı yeri mutlaka hatırlar” derler, bizzat o dönemi yaşayanlarla bunun doğruluğunu kendim test ettim ve kesinlikle doğrudur. Bana sorarsanız bahsini ettiğim bu ses o kadar farklı ve büyüleyicidir ki can kulağıyla dinleyen hiç kimse bu sesi ilk kez duyduğu yeri hayatı boyunca unutamaz. Bu muhteşem sesin kime ait olduğunu öğrenmem tahmin edebileceğiniz gibi benim için pek de zahmetli olmamıştı. 1996 yılında henüz 33 yaşındayken kansere yenik düşüp dünyaya gözlerini yumuncaya kadar kendi şarkılarının yanında bir çok ünlü şarkıyı sanki kendisi için yazılmış gibi alıp, kendi tarzına göre yorumlayan bu olağanüstü sesin güzel sahibinin adı Eva Cassidy idi. Her notasıyla duygularımı esrarengiz bir şekilde karıştırmayı başaran bu özel kadını bulduğumu düşünüp kendi kendime sevinirken aslında onu adını bile duymadan dört yıl önce kaybetmiş olduğumun henüz bilincinde değildim. Ölmüş olduğunu öğrendiğimde tek kelimeyle yıkılmıştım. Günümüzde müzik adı altında yapılan onca kurugürültü arasında onu bulabilmiş olduğum için multu mu olmalıydım yoksa müzik adına yapabileceği onca şey varken erkenden aramızdan ayrılmış olduğu için hüzünlenmeli miydim inanın bilemedim. Sanırım daha çok hüzünlendim..

 

Eva’nın tanrı vergisi eşşiz bir sese sahip olmasının yanında bir diğer özelliği de jazz, blues, pop, country, folk gibi çok farklı ve çeşitli tarzlarda şarkıları kendisi için yazılmışçasına cesurca yorumlayabilmesiydi. Yetenekleri bunlarla da sınırlı değildi; Cassidy gitar ve çello’ yu adeta konuştururdu.

 

Eva’ nın ölümünden 2 yıl sonra, 31 Mart 1998 tarihinde daha önce yayınlanan albümleri ve konser kayıtlarından parçalarının yer aldığı Songbird albümü satışa sunuldu. Autumn Leaves, I know you by heart, Time is a healer gibi şarkıların yanında bu albümde yer alan bir başka önemli şarkı da hiç şüphesiz uzun zaman Judy Garland dışında hiç kimsenin aynı hissi vererek söyleyemeyeceğini düşündüğüm unutulmaz Over the rainbow ‘dur. Garland henüz bir genç kızken 1959 yılında rol aldığı Wizard of Oz filminde bu şarkıyı söyleyerek milyonların kalbini kazanmış ve dünya sinema tarihindeki sarsılmaz yerini almıştı . Kolay etkilenmediğimi bilmenizi isterim ama albümü satın alıp bu şarkıyı ilk kez Eva’nın sesinden duyduktan sonra bu konuda uzun bir süre yanılmış olduğumu anladım. Düşünsenize ıssız bir adada tek başına kalacak olsanız bu güzel sesi yanınızda götürmeyi siz de istemez miydiniz?

 

Son olarak albümü dinlemek için ideal zaman bugünlerde pek eksikliğini çekmediğimiz uzun ve soğuk kış geceleri. Tek başınaysanız ve hele bir de dışarda kar yağıyorsa mükemmel olur. Işıklarınızı karartın, rahat bir koltuğa oturun, başınızı arkaya yaslayın ve sıcacık kahvenizi yudumlarken bu albümün tadını doyasıya çıkarın. Canınız çikolata mı çekti yoksa? O da size kalmış artık...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.