Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2008 17 yıl Kimi güney bahçelerinin ulu dut ağaçları olur; zamanında bir orduya yeter... Ne toplayan, ne yiyen, ne de kaynatan vardır. Bununla birlikte kesmezler, ilişmezler. Bu ulu ağaçlar, asmalara çardak olarak, diledikleri gibi büyürler; boy verir, dal verir, gölge verirler. Dut ağacında üzüm yiyebilirsiniz... “Duta asma çubuğu aşılanmış” diyebilirsiniz. Ağaçlara su yürüdüğü mevsim, ikisinin de yaralarından damlayan sular bazen yerde, bazen yere düşmeden birbirine karışmış; asmayla dut kan kardeşi olmuştur. Hangisinin yemişi dut, hangisinin üzüm... Bilemezsiniz... Ve kuşların gagasında iki tat birbirine karışır, bir tat olur. Sonbahar gelince yerde yapraklar, birlikte sararırlar; birlikte doğanlar birlikte ölmenin zevkine de ererler. Dut, gövdesine sımsıkı sarılan asmadan memnundur ve asma bir canlı çardağa sarıldığını bilir; mesuttur. Böylece yaşarlar... Dut bahtiyar, asma bahtiyar... Ne birinde büyüklük, ne ötekinde asalet iddiası vardır. Bir uyuşma, bir anlaşma örneği olarak kalacaklardır. Asma, kolları kesilmedikçe duttan ayrılmaz... Ve duttan kesilecek bir dal, asmadan parçalar götürür. Biz aynı toprağın, aynı köklerin çocukları, bir dutla bir asma kadar olamaz mıyız?
Gönderi tarihi: 29 Ocak , 2008 17 yıl Bir başka forumda uzlaşı nasıl olur dedim ve: Türkiye'de uzlaşı ortamı nasıl oluşur??? Türkiye'de uzlaşı ortamının oluşması için önce eğitimin olgunlaşması gerekir... Türkiye'de uzlaşı ortamının oluşması için önce ağırbaşlı, gerçekçi, aydın olmak gerekir... Türkiye'de uzlaşı ortamının oluşması için önce "ötekileştirme"den vazgeçip insanı insan olarak görmek gerekir... Türkiye'de uzlaşı ortamının oluşması için önce merkez-çevre bütünleşmesi gerekir... Türkiye'de uzlaşı ortamının oluşması için önce Türkiyelilik bilincinin oluşması gerekir ki bunun için de Türkiye insana insanlığını yaşatabilen, değerlerin ezildiği değil yeşerdiği bir yer olmalıdır... Liste o kadar çok uzatılabilir ki şimdi geri dönüp okuyunca yeterli oldu mu acaba deyip duruyorum... Ama sanırım son gereklilik biraz fazla önemli ve kapsayıcı oldu... Çok doğru bir noktaya parmak basmışsınız ama parmağını başkalarının gözüne sokarcasına sallayıp slogan atmak bazılarının işine geldiği için olsa gerek ayın 29 unda bu başlığa diğer bir yazıyı anca biz yolluyoruz... Sanırım bu da durumu anlatan bir diğer ayrıntı... Saygılar...
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.