Gönderi tarihi: 27 Aralık , 2007 17 yıl ordan vapur geçmez... Vapur nereden çıktı anlamadım? Neyse, bazı süreçler için beklemek gerekiyor, herkes bir şeyleri bir süre beklemek zorunda mutlaka kalmıştır. Bekleyin! Şüphesiz biz de beklemekteyiz! (Kuran 11/122)
Gönderi tarihi: 27 Aralık , 2007 17 yıl bu çok güzeldi Demirefe, gülümsettiniz beni... aklıma bu vapurun, kendini tren sanan, aslında trmavay olması muhtemel bir otobüs olduğu fikri geliyor ama... sormadım kendisine... sorsam da alacağım cevap belli olduğu için, kendi halinde bıraktım... kimbilir kıramadığı hangi nedensellik örgüsünde hergün aynı saatte, aynı durakta bekliyordu...Aslında o bekliyordu... belki de ben her gün saatte oradan geçtiğim için onu hep orada sanıyordum... Aslında orda bekleyen belki de onun gelecekteki konumunun önceden belirlenmişliğinden başkası değildi.... Ama akıllı metaller konusunda çalışmalar sürüyor... ve belki de bir gün vapurlar da cevap verme imkanına kavuşacaklar... Latife olsun sayın Demirefe, ''beklemek'' kavramını sık kullandığınız dikkatimi çekiyor... bunu yazdığınız gibi kuran da sık dile getirir... Tanrının verdiği mühletin dolmasını bekleyeceğiz.... Hayatı anlamlı kılan zaten bu son olmalı değil mi ? sonu olmayan-ölümsüz bir yaşam ne kadar anlamsız olacaktır... ölümün içinde yeşeren yeni bir hayat ve her hayatın kendi için de taşıdığı yeni bir ölüm... ölüm ve yaşam birbiriyle içiçe... beklenen şeyi düşündüğümüz zaman, bekleyişimiz anlam kazanıyor... bekleyişin ne denli insanın içini kemirdiğini iyi bilirim... Bekleyişin güzel yanları da var... içerisinde bazen umut, bazen endişe, bazen de korku taşır... Bu çok heyecanlı geçen bir final maçının son on dakikası gibidir... herkes nefesini tutmuş, maçın neticesini bekliyor... sanırım hayatın sonucunu beklemek bir maçın son dakikasından daha heyecan verici olsa gerek... inandıklarımızın ve inanmadıklarımızın test edilebileceği bir başka durum daha yok ki ? Ayette dediği gibi Mecburen bekleyeceğiz ve göreceğiz ? ama sizin dediğiniz gibi, '' ders çalışmadan mucize beklemek yok...'', ne ektiysek onu biçeceğiz... arpa ekip buğday alamayacağız.... Tren beklerken, vapur çıkarsa da şaşırmayacağız... Hikmeti ilahiden sual olunmaz deyip geçmek de yok ama.... Neden orda olduğunu anlamaya çalışacağız... oturup bekleyeceğiz, ama bu bekleyiş sizin deyiminizle, asla statik bir duruş değil, kalan ne kadar süremiz olduğunu bilmesek de atabildiğimiz kadar ''deniz yıldızını suya geri atmak'' olmalı... atabildiğimiz kadar ...
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.