Misafir birce Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 Güney Hint Okyanusu' nda yer alan Madagaskar adası, dünyanın en byük dört adasından biridir. Yüzölcümü yarım milyon kilometre kareyi aşar: kıyıları oldukca düzdür uzunluğu 1 600 km, orta yerinde genişliği 450 - 570 km' dir. Afrika kıtasından 390 km genişliğindeki Mozambik kanalıyla ayrılan ada, jeoloji bakımından yerkabuğunun en eski bölümlerinden birinin parcasıdır: " Gondwana" diye adlandırılan söz konusu bölüm eskiden Afrika. Hindistan ve Avustralya' yi iceren bir tek kara parcasıyken, sonradan yerbilim oluşumları sırasında parcalanmiştır. Adanın yerbilim acısından görünümü oldukca yalındır. Orta eksen, yer yer yozlasmış volkanik maddeler iceren granitsi kayaclı Arkeyen' den kalma bir tabandan oluşur. Bütün bu ic kesim, yükseltileri 800 - 1 800 m arasında değişen, kuzeye doğru daha da yükselen ( en yüksek yeri Tsaratanana kütlesi: 2 876 m ) bir dizi yüksekovayla kaplıdır. Doğudaki dış kesim yer yer derin kırıklarla yarılmış, bir dizi yalıyarla kıyı seridine doğru alcalan, art arda yükseltilerden oluşmustur. Kıyı ovası ile bircok mercan kayalıgının bulunduğu kıyı cizgisi arasında, birkac denizkulağı cok iyi bir ic ulaşım yolu oluturan Pangalanes kanalıyla yer yer birbirine baglanmıştır ) yer alır. Batı bölgesi, Mozambik kanalına doğru daha yumuşak bir bicimde alcalır, bu kesim daha yakın dönemde tortullarla oluşmuş ve asınma nedeniyle biraz yıpranmıştır.Özellikle kuzey kesiminde daha girintili cıkıntılı olan kıyıda, rüzgarlardan iyi korunan limanlar vardir. Iklim, Hint Okyanusu' ndan gelen muson tipi hava kütleleri ile adayı üc iklim bölgesine ayıran sıradağların etkisindedir. Bütün doğu kesiminden ekvator iklimi özellikleri görülür: Hava nemli ve sicaktır, yıllık yağış oranı bazı yerlerde 4 000 mm ' yi aşar( yağışlar mevsimlere aşagı yukarı eşit olarak dağılmıştır ): Güney yarıküre yazının sonunda, kıyı kesimini etkisi altına alır ve zaman zaman cok şiddetli esen siklonlar, tarim abüyük zarar verirler. Batı bölgesindeyse bunun tersi görülür: Kuzey kesimde iklim tropikal muson tipindedir: bir kurak mevsim, bir de yağmur mesimi vardır, bölgeler cok az yağış alır ve iklim, yarı kurak tropikal özellikler gösterir. Bu iki üc arasında, ic yüksekovalarda yükselti, sıcaklığı büyük ölcüde etkiler: En soğuk ayda( temmuz ) , sıcaklık ortalamasi 15 ° C' in altındadır. Akarsu ağı oldukca yalındır. Su ayrımı cizgisi engebelerin bakışımsız olmasından dolayı doğuya kaydığından, en uzun akarsular Mozambik kanalına dökülürler. Yalnız Mahavavy ve Betsiboka ırmakları bir ölcüde ulaşıma da elverişlidir. Öbür akarsulardan, rejimerinin mevsimlere bağlı olmasından ve cavlanlarla kesilmelerinden ötürü, yalnızca sulamada ve elektrik üretiminde yararlanır. Ada toprakları son derece verimsizdir. Yüzyillar boyu ...ormanların yok edilmesi, ilkel tarım yöntemleri uygulanması ( topragı tarıma acmak icin bütün bitki örtüsünün ateşe verilmesi, vb. ) ve otlakların, bitki örtüsnün yenilenmesine fırsat vermeyecek kadar hızla tüketilmesi sonucunda, günümüzde toprakların büyük bölümü coraklaşmıtır, kurak mevsimde, rüzgar büyük toz bulutlarını oradan oraya sürükler yağıs mevsimindeyse ırmaklar cıplaklaşmıs topraklardan kopardıkları cok büyük döküntü maddelerini denize sürüklerler: Madagaskar' in doğal görünümünde en çok, verimsiz , lateritli topraklar gözlenir. Yaşamın cevreden kopuk olarak adada kendi başına gelişmesi nedeniyle, bitki ve hayvan topluluğu da kendilerine özgü nitelikler gösterirler. Ormanı yakarak tarla acmak sisteminden ötürü adanın bircok yerinde yok edilmiş olan özgün bitki örtüsüne, günümüzde adanın doğu cephesinin bir bölümünü kaplayan muson tipi ormanda raslanır, bu kıyıda mangrov türleri boy atmıştır, ayrca Madagaskar' in en özgün bitkilerinden yelpaze bicimli, cok uzun yapraklı bir palmiye türü yetişir. Yüksekovada en cok buğdaygil cayırlarına ya da savanalara, daha yüksek yerlerde yükselti ormanlarına raslanır. Batı bölgesine savana tipi bitki örtüsü egemendir, ama dönenceye yaklaşıldıkca cılızlaşır. Irmak kıyılaı ya da bataklık bölgeler, galeri ormanlarıyla ve bambularla örtülüdür. Adada Afrika kıtasının hayvan türlerinden hicbirine raslanmaz, büyük memeliler ve etciller yoktur, maymun da bulunmaz, buna karşılık makigiller, zehirli yılanlar, ceşit ceşit bukalemunlar boldur. Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 Ada tarihine genel bakış Madagaskar halkı hem bioyoloji, hemde költür acısından Afrika - Asya karması özellikler gösterir ( Afrika kökenli Bantu kabileleri ile Asya kökenli Hintlilerin, Melanezyalılarin, Arapların karışmasıyla ortaya cıkmıştır ). Adada yerleşmenin tarihi kesin olarak bilinmez, ama oldukca yakın dönemde I.S. birinci binyılın sonlarına doğru olduğu sanılmaktadır. Kıyıdaki ilk yerleşmeler günümüzden birkac yüzyıl önce ic kesimlere doğru yayıldı, yüksekova yerleşmeye acılarak ilk yerli krallıklar kuruldu. Bu krallıkların en güclüsünü kuran Merina halkından Kral Andrianampoinimerina, adayı tek bir krallık halinde birleştirmeyi düşünün ilk kişi oldu. 1810 - 1828 arasında tahta cıkan oğlu Radama I. o zamana kadar birkac sömürgeleştirme girişimi boşa giden Avrupalılara hoşgörülü davrandı, ama ondan turduklarını kavrayarak, onları adadan uzaklaştırmaya calıştı. Merina sülalesi egemen olduğu sürece Avrupalılar Madagaskar' da tutunamadılar, ama sülale zayıflamağa başlayınca Avrupa sömürgeciliği, birkac yıl icinde kök saldı. 1885' te Fransa, Ranavalona III' e himayesini zorla kabul ettirdi; 1890' da Madagaskar' a gönderilen Genera llieni, önce kraliceyi Reunion adasına gönderi, sonra bakanlarından birkacını Fransızlara karşı başkaldırı kışkırtıcılığı yapmakla suclayarak kurşuna dizdi. En kanlı olay, Ikinci Dünya şavasından sonra 1947 yılının 29 - 30 Mart gecesinde Fransızlara karşı bir başkaldırı sırasında gercekleşti: Başkaldıranların kac kişiyi öldürdükleri kesin olarak bilinmektedir ( 14 Fransız, 21 Asyalı, 17 Senegalli asker ) , ama Fransızların kac Madagaskarlıyı öldürdükleri hicbirzaman acığa cıkmamıştır ve on binleri ( bazı kaynaklara göre 80 000 ) bulduğu sanılmaktadır. Madagaskar 26 Haziran 1960' ta topluluktan ayrılarak, tam bağımsızlığa kavuştu. Madagaskar Cumhuriyeti' nin ilk başkanı Philibert Tsiranana, Fransa' ya aşıri bağlı komünizme karşı olan bir insandı. Yönetimi sırasında muhalefete pek söz hakkı tanımadı: ama 1972 ' de başkentte öğrencilerin giriştikleri portesto eylemleri üstüne, iktidari General Ramanantsoa' ya birakmak zorunda kaldı. Iktidara gelen bir başka asker, Ratsimandrava, birkac ay icinde öldürüldü. 1975 ' te yapılan yeni secimler sonunda devlet başkanı olan Yüzbaşı Ratsiraka, anayasada sosyalist doğrultuda bazı değişiklikler yaparak Madagaskari' ı bir halk cumhuriyetine dönüştürdü. Ratsiraka' nin cumhuriyeti, adanın geleneğinde zaten var olan , ama günümzde resmen toplumsal birim olarak kabul edilen köyler toplumsal birim olarak kabul edilen köyler topluluguna ( fokoolona ) dayanır. Günümüzde Madagaskar' in bütün toplumsal, siyasal, iktisadi sistemi ve yönetim örgütü. Çin tarım komünleri örnek alınarak düzenlenmiş bu köyler üstüne oturtulmuştur. amac, sömürgecilerin desteklediği geleneksel anlamda ki kabile anlayışını aşmak ( gercekten, evlilik yoluyla ırkların sürekli karışması sonucu, halk kendi arasında cok iyi kaynaşmıstır, ayni dili kullanır, ayni kültür mirasini paylaşır )., kabileyi daha cok, toplumsal yasamın kökeniyle ilgili tarihsel bir birim olarak benimsemektir. Uluslararası siyasette yeni devlet, komünist Cin ve Doğu Avrupa ülkeleriyle ilişki kurmuş, ama yalnızca komünist kloka bağlı kalmaya yanaşmamış ve topraklarında Sovyet Rusya ya üs vermemiştir. Iktisatta bankacılık, enerji üretimi, suların denetlenmesi gibi temel kesimlerin devletlestirilmesine gidilmiş, tarımda kooperatiflere geniş yer verilmiştir ( günümüzde besin üretiminin önemi bölümü söz konusu kooperatifler tarafından yönlendirilmektedir ) . Başlangıcta bazı önemli sonuclar alındıktan sonra. 1980 ' de durum bozulmuş, ada iktisadının yıllardır süren sorunları büsbütün cetinleşmiş. O zaman kadar pek etkinlik göstermeyen muhalefet yeniden canlanmıştır. Yiyecek maddesi sıkıntısı ve bu maddelerin dağıtımındaki aksaklıklar, benzin vb. gereksinim maddelerini bulmak güclükleri, hala satacak malı kalmış birkac magazanin önünde uzayıp giden kuyruklar, halkin sıkıntısını daha da artırmıştır. Zoam ceteleri ( başkentteki ........ genclere verilen ad ) durmadan yiyecek depolarına saldırmaya başlamış. 1972' de Tsiranana' yı devirmiş olan hareketin önderi Monja Jaona, halkı kışkırtmakla suclanarak, aralık ayında tutuklanmıştır. Bu olay Ratsiraka' ya zaten bölgedeki dengeyi değiştirebilecek girişimleri ( Komor adalarıdaki Fransız yanlısı darbe gibi ) önlemek amacıyla cok kalabalık tutulan polis ve ordu gücünü artırma fırsatı sağlamıştır. Bölge başlıca petrol rotaların denetlediğinden, ada büyük devletlerin ve Güney Afrika Cumhuriyeti' nin stratejik cıkarlarını yakından ilgilendirmektedir. Ülke iktisadına genel bakış Madagaskar' a ilk ayak basan Avrupalılar, degğrli madenlerle dolu, tarım zenginlikleri bol bir toprak bulduklarını anlatmışlardı. Oysa ada pek öyle zengin sayılmaz; bununla birlikte, belli bir potansiyeli vardır. Ne var ki, yerli halkın başvurduğu tarım yöntemleri ve Fransızların zorla kurdukları iktisat düzeni, üretim sisteminin akıllıca ve dengeli bicimde gelişmesini sağlayamamıştır, ülke günmüzde yatırımlar icin gerekli sermayeyi tek başına biriktirebilecek durumda değildir ve dış borc kaynaklarını da kuruttuğundan, üretim sistemi can cekişmektedir. Iktisadın temelini oluşturan tarım kesimi Afrika' dan cok Asya modeline göre düzenlenmiştir: Günümüzde yasaklanmış olan ormanı yakarak tarla acma yöntemi, eskiden verimli olan geniş alanların coraklasmasına yol acmıştir. Pirinc tarımı ...( pirinic Madagaskalıların temel besin maddesidir ) irmakların deltalarında, yüksekovadaki vadilerin tabanlarında, ic kesimdeki göl havzalarında yapılmaktadır, yılda 2 milyon tonluk pirinc üretimi ic tüketimi karşılayamayadığı icin ( kişi başına yıllık tüketim 15 166 kg arasındadır ), son zamanlarda satıslar karneye bağlanmıştır. Manyoka, patates, besin değeri düşük tahillar, yerfıstığı ve sebze tarımı, halkın gereksinimini karşılamakta günden güne yetersizleşmekte, ekili toprakların ( yüzölcümün % 5 ' i ) genişletilmesine, bütün tarim kesiminde yöntemlerin modernleştirilmesine ve makinelesmeye gecmeye calişılmaktadır. Ticarete yönelik ürünler oldukca ceşitlidir ve iktisatta önemli yer tutarlar. Dışsatımda birinci sırayı kahve ( en iyi ve aranan türleri değişik bölgelerde üretilir ) alır. Ayrıca kakao, şekerkamışı, hindistancevizi palmiyesi, dokumacılıkta kullanılan bazı liflerin elde edildiği bitkiler ( pamuk ve sisal gibi ), özellikle de değerli baharat üretilir: Vanilya ( Madagaskar bu üründe dünya birincisidir ) karanfil, tarcin, karabiber, parfüm yapmında kullanılan ve Nossi - Be .adasyla yakınındaki kıiyıda üretilen " ilang ilang". Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 Gönderi tarihi: 12 Aralık , 2007 Hayvancılık oldukca eski bir etkinliktir, en yaygın hayvan olan Asya öküzünün ( zebu ) bataklıkların da ve pirinc tarlalarin da insanlara cok yararı dokunur, ama etinden ve sütünden pek yararlanılmaz. Günümüzde daha modern yöntemler ve daha verimli türler getirilerek hayvancılığın gelişmesine calışılmaktadır, ama kesinlikle Asya kökenli olan ve büyükbaş hayvanlara iktisadı değerlerinin cok üstünde birtakım duygusal değerler veren anlayışın asılması çok güctür. Gelecekte gelişeceği umulan balıkcılık, günümüzde kücük kıyı tekneleriye yapılmaktadır ve kararda modern balıkhaneler yoktur. Yeraltı gelir kaynakları cok bol gibi görünürse de, aslında rezervler cok zengin sayılmaz. Grafit, mika, kromit ve uranotorianit ( atom sanayisinde kullanılan ve birkac yıl öncesine kadar bütün üretimi Fransa' nın satın aldığı bir radyoaktif mineral ) yataklarının işletilmesine daha sömürgecilik döeminde başlanmıştır. Adada ilmenit, kolumbit, tantalik monazit, berilyum, kuvars, fosforit, kömür ve demirli mineral yatakları da vardır, ama işletilmeleri için gerekli büyük yatırımların günümüzde gerceklestirilmesi olanaksızdır. Fransız yönetimi sırasında ve bağımsızlığa kavuşulmasından sonraki ilk yıllarda sayıları çok sınırlı olan fabrikalar son yıllarda coğalmıştır, ama bazı üretimlerde ülke gereksinimi karşılanmakla birlikte, altyapı eksiklikleri ve bazı hammadde ve enerji eksiklikleri sürmektedir. Ic ulaşım, cözülmesi gereken son derece önemli bir sorundur: Demiryolları hala Fransızların bıraktığı kadardır, karayolları da hem cok az, hem de kötü durumdadır. Bölgelerin genel görünümü En yoğun yerleşme alanı olan orta kesimdeki yüksekovalarda, yükselti iklimi yumusattığı icin, ülkenin başlıca etnik grupları olan Merinalar ve Betsileolar bircok tarım ürünü yetiştirebilmektedir. Toprak düzenlenmesi modeli Afrika' dan cok Asya' ya yakındır, ic kesimdeki dağların arasında yer alan vaki tabanları ve cöküntüler, pirinc tarlalarıyla ( yer yer taracalar biciminde düzenlenmişlerdir ) kaplıdir. Otlakların aşırı tüketilmesi ve tarla acmak icin başvurulan ilkel yöntemler, geniş boyutlu toprak aşınmasına.... ....neden olmuştur, ekili alanların ve otlakların arasından görülen kırmızı lateritli toprak parcaları, bunun kanıtlarından biridir. Yüksekovalarin bircok yeri coraklaşmış, halk da bu nedenle bazı bölgelerde yığılıp kalmıştir. Köyler oldukca kücük, evler dikdörtgen planlı ve genellikle tuğladan yapılmış, damları samanla örtülmüştür. Imerina' nın ortasındaki Betsimitatra ovasında, 1 400 m yükseltide kurulmuş olan başkent Antanarivo ( eski Tananarive ) Merinalar tarafından kurulmuş eski bir kenttir. Nüfusu 400 000 olan cok geniş planlı kentte bircok park vardır, iklimin yumuşaklığından ve adanın bütün öbür kesimleriyle bağlantılarının iyi olmasından ötürü, elverişli bir yerleşme merkezidir, bir de uluslararası havalimani vardır. 1979' da Antananarivo' da Hint okyanusu' nun ilerici partilerinin yaptıkları konferansta, Madagaskar bu denizde yabancı güclerin askeri varlığının artmasını önlemek amacıyla büyük bloklardan eşit uzaklıkta kalma siyasetinin uygulanması gerektiğini vurgulamıştır. Betsileo bölgesinde yer alan Fianarantsoa, yüksekovalardaki ikinci büyük kenttir ve bir demiryolu hattıyla Manakara limanına balıdır. Adanın bütün kuzey ucu ile güneydoğu alizelerine acık olan doğu kıyısı, gür bir bitki örtüsüyle kaplıdır, özellikle kuzeyde cok geniş tarım isletmeleri ve muson tipi ormanlar uzanır ( bircok yerde ormanı acarak tarla acma uygulaması sonucu bu ormanlar yok edilmiş yerlerini alan cılız bitki topluluğu toprağı asınmaktan koruyamamıştır) . Yöredeki bircok köy, kücük olmalarına karşın, cok sağlam birer toplumsal birim oluşturmaktadır. Eskiden bir Fransız deniz üssünün bulunduğu Antseranana ( eski Diego Suarez ) , adanın başlıca limanı Toamasina ( eski Tamatave ) ve güney ucundaki Faradofay ( eski Fort- Dauphin ) başlıca kentlerdir. Tropikal iklimin etkisi altında bulunan batı kesimi, daha az yağış aldığı ve toprakları daha verimsiz olduğu icin, oldukca ıssızdır. Köyler cok yoksul ( çoğu saz ve samandan yapılmış kulübelerden oluşur ) , tarım cok ilkel ve dağınıktır. Başlıca yerlesme merkezleri Sakalava bölgesinde Betsiboka ırmağının halicinde kurulmuş olan Mahajanga ( eski Majunga ) ile aşağı yukarı tam Oğlak dönencesinin üstünde yer alan Toliary' dir ( eski Tulear ) . Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.