Gönderi tarihi: 30 Kasım , 2007 17 yıl Kardeşlerim; Muhammedül Mehdi (a.s) aslında Cenab-ı Rasulüllah sallalahü aleyhi ve sellim'in sülbündendir.Aynı zamanda doğum yeri de Medine-iMünevveredir.Velakin biatı Mekke'de olacaktır.Mehdi (a.s) İslam ülkelerindeki manevi devlet ricallerine sancaklar gönderir.İlk sancağı Küfeye,sonra Şam'a ve diğer İslam diyarlarına... İslam ülkelerine gönderilecek sancakları,manevi devlet riacali olan ,maneviyat ve sorumluluğu yüksek olan zatlara gönderecektir.Sancağı göndereceği kişiler sıradan kişiler olamaz.Böyle sıradan kişilerin kendilerine sancak gönderdiği iddiaları ancak fitnedir. Geçmiş zamanda Şeyh Said isyanındaki fitnenin nedeni kendisine sorulduğunda :''Mehdi'nin (a.s)sancak gönderdiği biz olalım istedik'' diye söylemiştir.Ve bu fitne insanları elef-telef etmiştir.Mehdinin gelmesinin sebebi,alamet ve emaresi de yeryüzünde zulüm,cevru cefa ,haksızlık,hercü merc,katillik,canilik oldukça revaçta olacak.Hatta katile ''niye öldürdün?''diye sorulsa ''bilmem''diyecek.Maktul de niye öldürüldüğünü ,katledildiğini bilmeyecek derecede cevru cefanın artmış olduğu ve bu gibi hallerin yaygın olarak cereyan ettiği bir döneme zuhuru rastlayacaktır.Mehdi (a.s)'ın zuhru bu şekilde olacaktır.Rasulüllah (SAV)bunları söylerken belli bir grup bir cemaat için gelecek demiyor.Mehdi (a.s)umuma gelecek.İslam alemi bu alametlerin dışında yaşamayacaktır.Mutlaka her müslüman behemahal bunlarla karşı karşıya kalacaktır.Ama davetine icabet edecek,ama karşısında olacak.Bu anlatmaya çalıştığımız vakı'a İslam aleminin umumma şamildir.Muayyen bir yerde ,mayyen bir devlette değildir.Ehemmiyetine binaen bu husustaki Hadis-i Şerifleri sizlere serdetmeğe çalışacağız:Allahü Zülcelal'in izni ve inayetiyle... Rasulüllah sallalahü aleyhi ve sellem ilk olarak şöyle buyuruyor: Hadis meali: Yani,''Mehdi benim ıtretimden olup Fatıma'nın (r.a) evladındandır.'' buyuruyor.Haseni oluşu daha tercihlidir. Hadis Meali: Yani :Rasulüllah sallahü aleyhi ve selem:’’Bu dünyanın sonu gelmeden mutlaka benim ıtretimden bir yiğit gelecek ki Arablara malik olacaktır,ismi de benim ismime uygun olacaktır,baba ismi de benim baba ismime uygun olacaktır.’’buyuruyor. Hadis Meali: Yani :’’Biz Abdulmüttalibin evlatlarından yedi kimseyiz.Biz cennetin sadatlarıyız.Başta ben,Hamza,Ali,Cafer,Hasan,Hüseyin ve Mehdi’’diye cennetin sadatları olarak bu yedi ismi saymıştır. … Kardeşlerim; Muhammedül Mehdi(a.s) ile alakalı onun vasıfları,dirayeti,hakimiyet durumu,mütemadiyen harbde oluşu ile ilgili bazı hadisleri zikrettik.Tabii ki her şeyin bir sonu olacak.Hz.Mehdi’nin (a.s)bir sonu olacağı gibi o habis ruhlu deccalin de bir sonu olacaktır.Deccal hakkında ileride daha geniş malumat vermeye çalışacağız.Fakat Hz.Mehdi(a.s) çok büyük sıkıntılar karşısında adaleti,hak ve hukuku meydana getirmiş,çokca muharebeler yapacaktır.Ona biat edilmiştir.Hatta bu biatler Hacerü’l Esves ile Makam-ı İbrahim arasında olan yerde olacaktır.Melekler de ‘’Haza halifullahi fil ardıhi fettabi’uhu’’diye nida edecekler ve bu nidayı duyan insanlar da duyacaklardır.Biat edilecek ve sancaklar dağıtılacaktır.Hz.Mehdi(a.s) böyle bir şahsiyettir. www.alaiyye.tr.gg den alıntı
Gönderi tarihi: 30 Kasım , 2007 17 yıl AHMED MUHSİN MERİÇ Hazret-i Sultan Mehmed Fatih'i İstanbul'un fethi meselesinde en ziyade teşvik eden ve 'Fatih' ünvanına layık bir kisveye bürünmesinde ihtimam ve himmetini esirgemeyen kişi elbette ki 'Akşeyh' namıyla ma'ruf Akşemseddin Hazretleri (1390-1459) idi. Akşeyh, fethin hem maddi hem manevi, iki yüzü olduğunun farkındaydı. Çünkü Fahr-ı Alem (asm) 'dan rivayet edilen hadis-i şerifler hem komutan ve askerlerden müteşekkil bir ordunun İstanbul'u fethinden, hem de silahsız, kan dökmeden; tevhid, tesbih, tahmidlerle, vukubulacak; Al-i Beyt'ten bir mübarek zatın kumandasındaki manevi bir ordunun İstanbul'u fethinden haber veriyordu. Buna binaen Akşeyh; İstanbul'un, geleceği hadislerle sabit olan Mehdi eliyle ikinci kez fethedileceğini gayet iyi biliyordu. Devrin ulemasının hadislerin ifadesinden yola çıkarak Sultan Mehmed'in İstanbul'u fethedemeyeceğini söylemelerine mukabil, Akşeyh bir değil, 'iki fetih' vukubulacağından hareketle, ulemanın bu yöndeki itirazlarına karşı çıkıyor ve mütemadiyen Sultan Mehmed'e fetihname denebilecek müjdeli mektuplar yazıyordu. 'İstanbul'u önce Mehmed fethedecek, sonra İstanbul ehl-i salibin eline geçecek, daha sonra da Mehdi İstanbul'u tekrar fethedecek' diye devrin ulemasına cevap veriyordu. (Risaletü'n- Nuriye, Akşemseddin, A. İhsan Yurd, İstanbul, 1972) . İşte hadislerle sabit olan ve Akşeyh'in de müjdelediği ikinci fethin kumandanı Mehdi ve yine hadisin ifadesi ile 'hiçbir kınayıcının kınamasından çekinmeyen' kahraman askerlerden müteşekkil nurani ordusu, evvelemirde kalplerdeki Ayasofya'nın kapılarını açacak ve fethin sembolünün ibadete açılması ile ikinci fetih gerçekleşecek. ('Akşeyh'in Nurlu Müjdesi Ve İkinci Fetih', 25. 05. 2000) Hazret-i Ali'nin devri yürüye Ali kim olduğu bilinmelidir Alay alay gelen gaziler ile İmamların öcü alınmalıdır * Kendini teslim et bu Serçeşme'ye Er odur ki birisinden şaşmaya Bin gaziye bir münafık düşmeye Din aşkına kılıç çalınmalıdır * Çağırırlar filan oğlu filana Kılıcı arştadır doğru gelene Ne itibar yezit kavli yalana Ya ser verip ya ser alınmalıdır * Yeryüzünde kızıl taçlar bürüye Münafık olanın bağrı eriye Sahib-i zamanın emri yürüye Mehdî kim olduğu bilinmelidir * Pir Sultan'ım ey Dede Dehman Kendini çevir de andan gel heman İstanbul şehrinde ol Sahib-i zaman Tac-ü Devlet ile sallanmalıdır... Zikr-i Hakikatimizdir... ______________________ Baki Gerçekler Demine Hu Dost Allah Eyvallah... Gerçeğe Hu Mü'mine Ya Ali Ya Mehdi Sahib-i zaman...
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.