Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2007 17 yıl Türkiye'de kadınların çoğunluğu başörtüsü takıyor kimsenin eğitim hakkı engellenmemelidir. Bir zorlama yoktur örtmek yada örmemek bireysel bir tercihtir. Fakat üniversitelerde böyle bir zorlama ve sıkıntı vardır. Abdullah Gül, türban tartışmaları konusunda da "Kadınların başını örtmesi Türkiye'nin gerçeklerindendir. Ancak örtme örtmeme zorlaması yoktur. Bireysel tercihtir" dedi. Türkiye konusunda son dönemde yapılan oturumlarda yaşanan sakinliğin kendisini hissettirdiği bir ortamda konuşan Gül, Türkiye'de son dönemde, özellikle de kendisinin Başbakan olarak AKPM'de konuştuğu 2003'ten bu yana kaydedilen gelişmelerden gurur duyduğunu vurguladı. Gül'ün "insan hakları ve demokrasi evi" olarak görülen Avrupa Konseyi'nde yaptığı konuşmada şu mesajlar öne çıktı: • TÜRBAN ÇATIŞMA UNSURU OLMAMALI: "Kadınların başını örtmesi Türkiye'nin gerçeklerindendir. Hanımların çok önemli bir kısmı geleneksel nedenlerle ya da dini inançlar gereği örtü kullanmaktadır. Ancak örtme örtmeme zorlaması yoktur. Bireysel tercihtir. İsteyen örter, isteyen açar. Bir aile içinde bile başını örtenler ya da örtmeyenler olabiliyor, ancak bu sorun yaratmıyor. Üniversitelerde bu konuda sıkıntılar var. Temel hak ve özgürlükler, özellikle de eğitim özgürlüğü evrensel düzeyde uygulanmalıdır. Bazı konular çok tartışılırsa kronikleşiyor. Soğukkanlı olunmalı ve evrensel kriterler çerçevesinde hareket edilmeli. Bu konular çatışma unsuru olarak öne çıkarılmamalı." • ANAYASADA UZLAŞMA MESAJI: "Yeni bir anayasa hazırlanması veya mevcut anayasanın kapsamlı şekilde değiştirilmesi konusunda geniş katılımlı ve canlı bir tartışma cereyan etmektedir. Bu tartışma tüm siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının, meslek kuruluşlarının, üniversitelerin, düşünce kuruluşlarının, aydınların, basının ve vatandaşların katılımıyla devam edecektir. Bu tartışmanın Türkiye'nin anayasal normlarının 21. yüzyılın gereklerine uygun şekilde geliştirilmesiyle sonuçlandırılacağına inanıyorum. Anayasa konusunda farklı boyuttaki tartışmalar demokrasinin göstergesi. Büyük bir konsensüs içinde yeni bir anayasa yapılacağını umuyorum. Türkiye bu olgunluğa sahiptir." • 301. MADDE DEĞİŞMELİ: "Orduyla 301. maddenin alakası yok. Her şeyi hemen orduya yüklememek gerekir. 301. madde hükümetin işidir. Orduyu bundan ayırmak gerekir. Bu maddeden ceza almış ve hapis yatan birisi yok. Bazı sıkıntılar var, ama gerekli iyileştirmeler yapılacak. Seçimler öncesinde değişiklik yapılması yönünde bir kanaat oluşmuştu. Hükümet bu konuda gerekli çalışmaları yapacaktır. Siz Nobel Ödülü sahibi yazarımız Orhan Pamuk'un ya da Elif Şafak'ın bu maddeden ceza aldığını ve hapis yattığını sanıyorsunuz. Bu Türkiye'ye büyük bir haksızlık. Bu konuda aleyhte propaganda yapılabiliyor. Ben bu nedenle bu maddenin değişmesi taraftarıyım."
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.