Gönderi tarihi: 19 Eylül , 2007 17 yıl KÜRTLERDEN DTP’NE TEPKİ!.. “DTP Milletvekilleri, Bölünme ve Terörünün Değil, Bütünleşme ve Demokrasinin Hizmetinde Olmalılar!..” 22 Temmuz genel seçimlerinde Parlamentoya girerek, bölge adına siyaset yapan veya yapmaya soyunanların çok dikkatli adım atmaları gerekiyor. Çünkü önümüzdeki dönemin bir çatışma veya uzlaşma kültürü içinde geçip geçmeyeceği, DTP milletvekillerinin duruşları ile belli olacak. “Türkiye’nin birlik ve beraberliği için çaba göstermeye” yemin eden DTP milletvekilleri, son dönemde sık sık TV ekranlarına çıkarak sempatik görünmeye çalışıyorlar. Ama söylediklerini dikkatle dinlediğiniz zaman kafalar karışıyor. Hatta başta Kürt kökenli vatandaşlar olmak üzere Türkiye kamuoyundan, başta Ahmet Türk olmak üzere, DTP milletvekillerinin “yemin”lerine aykırı bir yaklaşım içerisinde yaptıkları açıklamalara tepki yağıyor. Bu tepkilere neden olacak açıklamalardan hemen birkaç örnek vereyim; Ahmet Türk: “Ancak kendi yurttaşlarını kucaklayacak politika ortaya çıktığı zaman biz etkin oluruz, rol oynarız. PKK’yı terörist olarak kınadıktan sonra benim ve diğerlerinin ne etkisi olabilir ki?” DTP Batman Milletvekili Bengi Yıldız: “Bizden PKK'yi terörist ilan etmemizi istiyorlar. Biz kendimize küfretmeyiz, halkımıza hakaret edemeyiz.” DTP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel: “PKK cenazesine biz şehit deriz, kimse Kürtlerin kardeşlerini terörist ilan etmesini beklemesin.” Bu açıklamalara en sert tepki Malatya Kardeşlik Derneği’nin Başkanı Veysel Şahin’den geldi. Dernek Başkanı Veysel Şahin, Sabahat Tuncel hakkında Malatya 3.Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na suç duyurusunda bulundu. Başkan Şahin, basın mensuplarına yaptığı açıklamada (17 Eylül 2007); “Sabahat Tuncel PKK’lılara terörist demeyebilir, şehit de diyebilir. Bunun denilip denilmemesi konusundaki kararı yargı verecektir. Ancak Sabahat Hanım hiçbir Kürdün PKK’ya terörist demeyeceğini belirtiyor. Ancak ben ve dernek üyesi arkadaşlarım da Kürt. Ben ve arkadaşlarım açıkça diyorlar ki ‘PKK terör örgütüdür, PKK cenazeleri de teröristtir.” Teröristlere kesinlikle şehit denemeyeceğini ifade eden Veysel Şahin, Müslüman bir kişinin ancak vatanı, şerefi ve namusu için savaşması halinde şehit olabileceğine dikkat çekti. Evet, DTP, özelde bölge, genelde ülke sorunlarının demokratik yöntemlerle çözümünü destekliyorsa, terör örgütüyle göbek bağını kesmek zorundadır. Türkiye yeni bir anayasa tartışması içine girmiş, birey hak ve özgürlüklerini genişletmek için adımlar atmaya hazır hale gelmişken, bu girişimi sıkıntıya sokacak en büyük tehdit terör ve teröre prim veren açıklamalardır. Şiddetin lanetlenip siyasi arenadan atılmamasının bedelini sadece bölge halkı değil, tüm Türkiye ödeyecektir. Türkiye’nin dört bir yanından yükselen sesler; teröre prim verilmemesi, şiddetin lanetlenmesi, binlerce yıldır süregelen kardeşliğin, dostluğun, hoşgörünün sürdürülmesi, birlikte yaşama iradesine sahip çıkılması, demokratik sürecin kesintiye uğramadan devamı için çaba gösterilmesi gereğini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Elbette bu yola taş koyanlar, demokrasi sürecini engellemek isteyenler vardır ve olacaktır. Ancak halkımızın büyük bölümünün teröre karşı çıkarak, zenginleşerek, daha huzurlu bir ülkede birlikte yaşama iradesi çok açık bir şekilde ortadayken, bu gelişmenin karşısında durmak kolay olmayacaktır. Bölge halkı adına siyaset yaptıklarını iddia edenler, bugün bir tercih yapma noktasındadırlar. Avrupa Birliği yolunda ilerleyen, üniter, demokratik bir Türkiye mi, yoksa terör batağına saplanmış, her gün kan ve gözyaşının eksik olmadığı bir Türkiye mi? Ahmet Türk ve arkadaşları, PKK’nın her geçen gün tırmanan insanlık dışı terörü kınamaktan sakınarak ne tür bir etkinlik kazanacaklarını umuyorlar acaba? İnsan hayatına saldırmanın hiçbir bahanesi olamaz. Kürt kimliğini terörizm ve cinayetle özdeş hale getirenler, sadece yaşadıkları ülkeye değil kendi köklerine de ihanet ettiklerini bilmeliler. DTP’liler, kendilerini seçen insanlara yararlı olmak istiyorlarsa, halka zulmeden ve bölgenin sosyal, ekonomik ve kültürel anlamda geri kalmasının baş aktörü olan canileri kınamaktan korkmamalıdırlar. Uzun vadede önemli olan; DTP’lilerin, Türkiye’nin bütünlüğü içinde demokrasinin gelişmesiyle Kürt kimliğinin daha serbest ifadesini isteyen ve aynı zamanda ekonomik gelişme özlemini duyan büyük kitlelerin taleplerini karşılayacak iradeyi ortaya koyabilmeleridir. Son cümle: Sertlik, çatışma, kutuplaşma, radikalizm herkes için çıkmaz sokaktır. Sağduyu ve itidal herkes için doğru yoldur. Nail Amudi Nail Amudi
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.