Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

BİN BİRİNCİ GECE

(hancı)

 

Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı

Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş

Aman karanlığı görmesin gözüm

Beyaz perdeleri, ger yavaş yavaş

 

Sıla burcu burcu... ille ocağım

Çoluk çocuk hasretinde kucağım

Sana her şeyimi anlatacağım,

Otur baş ucuma, sor yavaş yavaş

 

Güç bela bir bilet aldım gişeden

Yolculuk başladı Haydarpaşa'dan

Hancı n'olur, elindeki şişeden

Birkaç yudum daha ver yavaş yavaş

 

Ben o gece, hem ağladım, hem içtim

İki gün, diyardan diyara uçtum

Kayseri yolundan, Niğde'yi geçtim

Uzaktan göründü, Bor yavaş yavaş

 

Garibim, her taraf bana yabancı,

Dertliyim; çekinme, doldur be hancı

İlk önce kımıldar hafif bir sancı

Ayrılık sonradan kor yavaş yavaş

 

Bende bir resmi var, yarısı yırtık

On yıldır evimin kapısı örtük

Garip bir de sarhoş oldu mu artık

Bütün sırlarını der yavaş yavaş

 

İşte hancı ben, her zaman böyleyim

Öteyi ne sen sor, ne ben söyleyim

Kaldır artık, boş kadehi neyleyim

Şu bizim hesabı, gör yavaş yavaş

Gönderi tarihi:

GAMZELİME :clover:

 

 

KARA GÖZLÜM EFKARLANMA GÜL GAYRİ

 

Kara gözlüm, efkarlanma gül gayri!

İbibikler, öter ötmez ordayım.

Mektubunda diyorsun ki: 'Gel Gayri! '

Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım.

 

Ah çekerim resmine her bakışta!

Bir mahzunluk var o boyun büküşte.

Emin ol ki, her sigara yakışta,

Sanki, duman tüter tütmez ordayım...

 

Mor dağlara, karargahlar kurulur;

Eteğinde bölük bölük durulur...

On dakika istirahat verilir;

Tüfekleri çatar çatmaz ordayım! ..

 

Dağlar taşlar bu hasretlik derdinde;

Sabır, sebat etmez gönül yurdunda!

Akşam olur, tepelerin ardında,

Daha güneş batar batmaz ordayım...

 

Aramıza dağlar girmiş koskoca!

Meraklanma, gönlüm dağlardan yüce...

Bir gün değil, beş gün değil, her gece,

Yatağıma yatar yatmaz ordayım...

 

Bahar geldi; koyun, kuzu koklaştı,

İki aşık, senelerdir bekleşti...

Kara gözlüm, düğün dernek yaklaştı;

Vatan borcu biter bitmez ordayım!

 

BEKİR SITKI ERDOĞAN

Gönderi tarihi:

UZAKTAN UZAĞA

 

Gel deniz bakışlım, sel gibi coş gel,

Bana doğru köpür, bana doğru ak...

Ne haberin gelir, ne mektup, ne tel;

Sen benden uzakta, ben senden uzak...

 

Her sesi bir âh olur sînemi deler!

Hasretinle neler çekmedim, neler...

Aldı bizi bizden bu mesafeler

Sen benden uzakta, ben senden uzak...

 

Ben ayna misâli, sen içimde sır;

Ruhum varlığını, seninle tanır.

Ah nasıl yaşanır, nasıl yaşanır?

Sen benden uzakta, ben senden uzak...

 

Bahtım taştan katı, topraktan yalnız!

Gel ey sarışınlık, gel ruhuma sız...

İkiye bölünmüş sıcaklığımız;

Sen benden uzakta, ben senden uzak...

 

Ah o şuh sarhoşluk, ah o tatlı dem!

O baygın hararet, o nefes, o nem...

Bu ayrılık pek çok sürer mi bilmem,

Sen benden uzakta, ben senden uzak...

 

Ey sabah! Ey bakir aydınlık! Sükûn!

Yaklaştır yüzünü, yüzüme dokun!

Gökler yere değmiş, dağ dağa yakın;

Sen benden uzakta ben senden uzak...

 

Gönül Mecnûn olmuş, kaderim Leylâ!

Ne çöl var ortada, ne dağ, ne yayla...

Gün güne, yıl yıla kavuştu, hâlâ

Sen benden uzakta, ben senden uzak...

 

 

 

BEKİR SITKI ERDOĞAN

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.