Gladyatör - Gladiator

 

 

Roma İmparatorluğu generali Maximus savaş alanında bir kez daha galip gelmiştir.

 

 

Evine, karısı ve oğluna dönmek için can atan Maximus'u, ölmekte olan İmparator Marcus Aurelius'un kendisine vereceği başka bir görev beklemektedir.

 

 

İmparator oğlunun yerine Maximus'u kendinden sonra tahta geçip Roma'nın özgür bir devlet olmasını sağlamasını istemektedir. İmparator'un Maximus'a duyduğu güveni kıskanan veliaht Commodus tahta geçtiğinde Maximus'un kendisine itaat etmesini emreder. Maximus ona itaat etmeyince de, Maximus ve ailesinin öldürülmesini emreder.

 

 

Ölmekten zorlukla kurtulan Maximus, köle olmaya zorlanır ve bir gladyatör olmak üzere eğitilir. Commodus'un halkı uyutmak için tekrar izin verdiği gladyatör dövüşlerinin başlaması ile Roma'ya geri dönmüştür ve niyeti karısı ile oğlunu öldürten Commodus'tan öcünü almaktır.

 

 

Maximus, gladyatör ustası Proximo'nun da yardımıyla arenada imparatordan daha güçlü olan tek şeyin halkın desteği olduğunu keşfeder ve intikamını almasının tek yolunun halkın sevdiği bir kahraman olmak olduğunu görür ve bunu uygulamaya geçer. Artık zaman onun yanında; imparatorun aleyhine işlemektedir.

 

Tutuklu bir esirken bir halk kahramanı olmayı başaran Maximus'un hikayesi..

Müthiş bir görsel şölen,oldukça duygusal sahnelerle filmin yalnızca savaş ve şiddet içermediğini anlıyorsunuz..

Öfkeyi,acıyı,çaresizliği göreceksiniz ve bittikten sonra vay bee diyeceğiniz bir film ama size üzülerek söyliyeyim bu filmi sinemada izlemediyseniz büyük kayıp..

 

Ha bu arada küçük bir sır ben bu filmde Maximus'un (Russell Crowe)düşmanı Commodus'u canlandıran Joaquin Phoenix'e bayıldım...