Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

LEYLALARI BIRAK, AYSELLERE BAK!..

BOLUNME DEGIL, BUTUNLESME!..

 

Turkiye Buyuk Millet Meclisi?nin acilisinda DTP?lilerin sergiledikleri yaklasima, ulusal ve uluslararasi kamuoyunun yani sira, ozellikle Kurt kokenli vatandaslardan buyuk destek geldi.

 

PKK terorunun patlak vermesinden sonra belki de ilk kez, sorunun demokrasi icinde, Meclis zemininde cozume kavusturulabilecegi yolunda bir beklentinin ortaya cikmis olmasinin ve bu beklentiyi canli tutan jestlerin sergilenmesinin onemi azimsanmamalidir.

 

Yeni surecte 1991?deki hatalarini yapmayacaklarini ima ve ifade eden DTP?lilerin, bu soylemlerine ne kadar sadik kalacaklari ve teror orgutu ile aralarina mesafe koymalari yonundeki beklentilere ne olcude cevap verebilecekleri onumuzdeki gunlerde daha net sekilde ortaya cikacaktir. Ancak, 1991 trajedisinin baskahramani Leyla Zana orneginde oldugu gibi, PKK?nin kolesi olmaktan kurtulamayan bazi kisi ve olusumlarin, yeni sureci baltalamak icin ardi ardina talihsiz aciklamalar yapmaktan geri kalmadiklari goruluyor.

 

Ancak Leyla Zana?nin, DTP?ni guc durumda birakmayi hedefleyen ?Artik Kurdistan eyaletini kurmanin zamani gelmistir? sozlerini, DTP Esbaskani Aysel Tugluk cevaplamakta gecikmedi; ?Gundemimizde boyle bir sey yok. Halkimiz artik kavga ve siddet istemiyor. Sehit analari agladikca benim de yuregim parcalaniyor. Tarihsel sorumlulugumuz var. Turkiye?de akan kanin durmasini istiyoruz. Cikis noktamiz hosgoru. Etnik milliyetcilige dayali siyaset yanlis.? (Sabah, 8 Agustos 2007)

 

Leyla Zana?nin ajitasyona yonelik aciklamalarinin ardindan, bu defa da PKK yoneticilerinin DTP?ni hedef alan aciklamalarinin ardi arkasi kesilmedi. DTP?liler Meclis?te demokratik mesruiyet zemininde adim atarken, PKK bos durmadi ve secimler oncesi kisa sureli ara verdigi siddet eylemlerini yeniden tirmandirarak, Turkiye?de ozlemi cekilen demokrasi, dostluk, kardeslik, hosgoru, diyalog atmosferini baltalamakta gecikmedi.

 

Ancak cozum, Turkiye?nin toprak butunlugu ve demokrasi icinde aranacaksa, bunun platformu Kandil Dagi?ndan gelen talimatlar ya da ?mrali?dan yayimlanan fetvalar degil, TBMM kursusudur. Bu kursude gecerli olan da terorun degil, demokrasinin dilidir.

 

DTP kadrolari ve yandaslari 22 Temmuz secim sonuclarinda su gercegi cok dikkatli tahlil etmeliler: DTP, temsilcisi oldugunu iddia ettigi ve arka bahcesi olarak gordugu Kurtlerden bekledigi oyu alamadi ve buyuk bir yenilgiye ugradi. Bu yenilginin nedenlerinin basinda, DTP kadrolarinin etnik milliyetcilik uzerinden yuruttugu gerilim ve catisma politikalarina bolge halkinin artik ragbet etmemesi geliyor. Eger DTP kadrolari terore, etnik milliyetcilige, boluculuge prim veren politikalarini surdururlerse, ilk yerel secimde Diyarbakir belediyesi basta olmak uzere, DTP?nin elindeki tum belediye baskanliklarini kaybedecek, 22 Temmuz?dan daha buyuk bir hezimete ugrayacaktir.

 

Nitekim, DTP Parti Meclisi?nin 22 Temmuz secimlerinin sonuclarini degerlendirmek uzere 8 Agustos 2007 tarihinde yaptigi toplanti sonrasinda basinin karsisina cikan DTP Genel Baskanvekili Nurettin Demirtas, secimlerde basarisiz olduklarini kabul ederek, ?Demokratik toplumun yaratilmasina iliskin politikalar uretemedik. Programimizi somutlastirip Turk toplumuna anlatamadik, halklar arasinda kopru kuramadik? dedi.

 

Ayrilikci, bolucu olduklari yonundeki nitelemelerden kurtulamadiklarini soyleyen Demirtas, devlete karsi pozitif elestiri getiremediklerini de belirterek ?Sikayetci parti olduk. Yol haritasini topluma dogru tasiyamadik. Butunlesmeden yana oldugumuzu ortaya koyamadik. Ama artik yuzumu Turkiye?ye donduk ve toplumsal barisin ve demokratik surecin kalici olmasi icin caba gosterecegiz? degerlendirmesinde bulundu.

 

Bundan sonra oyle goruluyor ki, artik meydanlarda PKK?nin ayrilikci, bolucu, etnik milliyetcilige dayali siddet politikalarinin sozculugunu yapan Leyla Zana ve onun gibi dusunenler degil, Aysel Tugluk?un; ?Burada bizim acimizdan sorulmasi gereken, bolgedeki gelismeler karsisinda Kurtlerin tavrinin ne olacagidir. Bize gore, Turk halkinin korku ve kaygilari ciddi duzeyde gercekcidir ve anlasilmaya degerdir. Bugun icin Turkiye?nin, tekrar Sevr tehlikesine benzer bir tehditle karsi karsiya oldugu tespitini rahatlikla yapabiliriz. Turkiye?yi bolmek isteyenlerin amaci, Turk-Kurt catismasi yaratmaktir. Emperyalistlerin Kurtlere dayali politikasi Irak isgaliyle derinlesince, Sevr endisesi de hakli olarak Turkiye kamuoyunun gundemine geldi. Burada Kurtlerin gayet acik ve samimi olmalari gerekiyor. Kurt aydin ve siyasetcilerinin, sunu acikca beyan etmeleri gerekiyor: Misak-i Milli sinirlari mutlak suretle korunarak, ulkede yasanan sorunlara cozum aranacaktir. Emperyalist mudahalelere guvenmeden ve de Turkiye?nin toprak butunlugunu hedef almadan, gerceklik disi olmayan acilimlarla cozum arayisi icerisinde olunacaktir. Sevr korkularinin objesi Kurtler olmamalidir. Komsu ulkede yasananlar Turkiye?deki gerceklikle ortusmuyor. Zaten baska bir boyuttan bakilirsa, orasi da Misak-i Milli sinirlarindandir. Bu isgalci bir yaklasim degil, samimi ve gonullu bir kucaklasma olacaktir. Kurt aydin ve siyasetciler, etnik milliyetcilik temelinde yurutulen soylemlerden suratle kacinmali, bolunmeyi cagristiracak, catismayi korukleyecek ve eski korkulari animsatacak fotograflarda yer almamaya ozen gostermeliler. Sorunlar silahla cozulemez. Kan ve gozyasi acilari buyutuyor. Siddet ortamina hemen son verilir, harcanan enerji ulkenin birligini korumak icin yogunlastirilirsa, Turkiye?de yasayan herkesin sosyal ve ekonomik refahi artacak, demokrasi alaninda reformlarin onu acilacaktir. Her iki toplum arasindaki mevcut karsilikli duygudaslik korunabilirse, gecmiste yasanan acilar ve hatalar unutulup, silah yerine, kardesligi pekistirecek demokratik yaklasimlar desteklenirse, sorunlar kisa zamanda cozume kavusturulabilecektir. Bu ulkenin Turk-Kurt diye bolunmesinin maddi, psikolojik altyapisi asla olusmadi. Kurtarici motif, tarihsel imge Mustafa Kemal ve onun tarihsel eylemselliginin buyuklugu kendisini gosterdi ve gosterecek. O bir mucizedir, olumsuzdur. Uluslasmada temel direktir. Turk halkinin ortak bilincinde Sevr ve buyuk kurtarici imgesi cok guclu bir enerjiyle ortaya cikmaya baslamistir? sozlerine yansiyan (Radikal, 10 Temmuz 2007) gercekci ve rasyonel politikalarin gundeme tasinacagini dusunuyorum.

 

Leyla Zana gibi dusunen kucuk bir azinligin bu tur saldirilarinin gelecek gunlerde artacagi cok aciktir. Hatta DTP?liler, yeni teror santajlari ve saldirilar karsisinda siyaset gemilerini nasil kurtaracaklarinin provasini simdiden yapsalar, gelecek muhtemel saldirilar karsisinda hazirliksiz yakalanmamis olacaklardir. Bu acidan bakildiginda DTP?liler, kendilerini terorun golgesinden uzaklastirdiklari olcude cozumun parcasi olacaklardir.

 

DTP?liler yarinlarini planlarken ?orgut?un degil, Kurtlerin ?agabey? dedigi Tarik Ziya Ekinci?nin ?PKK tamamen silahli mucadeleyi birakirsa DTP Turkiye?de demokrasi guclerinin sempatisini saglayabilir. PKK bir an once sahadan cekilmeli ve silah birakmalidir? (Referans, 6 Agustos 2007) sozlerini dikkate almalidir.

 

DTP?liler, kendisine oy verenlerin, birakin teroru, gerilim dahi istemediklerini, militanca tavirlari sevmediklerini, huzura, ekonomik gelismeye, is ve ticarete ihtiyac oldugu gercegini gormeliler.

 

Turkiye?nin ve bu ulkede yasayan vatandaslarimizin esenligini isteyen herkes, cozumu terorde degil, demokrasi ve hukukun egemen oldugu uniter bir Turkiye?de aramalidir.

 

Nail Amudi

Nail Amudi

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.