Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

Şu an Birleşmiş Milletlere baktığımızda yapısında büyük bozukluklar görüyoruz. Bundan önce Milletler Cemiyeti vardı ve etkisiz kaldığından yerine 1945 San Francisco andlaşmasıyla Birleşmiş Milletler kuruldu. Fakat Birleşmiş Milletler de aynı şekilde bozulmaya uğruyor, isim değişikliğini boşverelim peki sizce olması gereken Birleşmiş Milletler nasıl olmalıdır? Ülkelerin barış için bir arada olması nasıl sağlanabilir? Ülkeler uluslararası hukuka nasıl uygun davranabilir?

Gönderi tarihi:

Bazı ülkeler ekonomik ve askeri yönden diğer ülkelerden daha güçlü olduğu sürece Birleşmiş Milletler dünya üzerinde gerçek bir barış sağlayamaz.Zira güçlü ülkeler bulundukları konumları en azından sürdürmek isteyecekleri için diğer ülkelerin kendilerine rakip duruma gelmelerini istemezler.

Gönderi tarihi:
Bazı ülkeler ekonomik ve askeri yönden diğer ülkelerden daha güçlü olduğu sürece Birleşmiş Milletler dünya üzerinde gerçek bir barış sağlayamaz.Zira güçlü ülkeler bulundukları konumları en azından sürdürmek isteyecekleri için diğer ülkelerin kendilerine rakip duruma gelmelerini istemezler.

 

 

Bu dediğinize göre dünyada hiçbir zaman barış sağlanamayacak. :)

Gönderi tarihi:

Birleşmiş Milletler ABD tarafından ortaya atılan,sonrasında ise kendisinin

iplemedeği bir organdır.Ve gerçekten konuşmaya bile deymeyecek bir kuruluştur.

Gönderi tarihi:
Birleşmiş Milletler ABD tarafından ortaya atılan,sonrasında ise kendisinin

iplemedeği bir organdır.Ve gerçekten konuşmaya bile deymeyecek bir kuruluştur.

 

 

 

Türkiye, maalsef son 46 yıldır Güvenlik Konseyinde temsil edilememiştir ve şu an 2009-2010 yıllarında Güvenlik Konseyine girmeye hazırlanıyoruz. Türkiye'nin rakipleri Avusturya ve İzlanda. Bunun için de tüm imkanlarımızı kullanıyoruz. Uluslararası Arena'da sesimizin çıkmamasından yakınırız hep sanırım bu gidişle Uluslararası Arena'da sesimizi yükseltecek bir komite'ye gireceğiz ve Türkiye bunun için gerçekten büyük bir çaba sarfetmektedir. Örnek olarak Türkiye BM Barış Güçlerine katkıda bulundu, BM üyesi birçok ülkeyle Güvenlik Konseyine girebilmemiz için yazılı ve sözlü anlaşmalar yaptı. (Tabi oy kullancak ülkeler yaptığımız anlaşmalara bağlılıklarınını iyi niyet ilkesinde gösterirlerse - ki bi kısmı sözünde durmayabilir)

 

Şimdi biz bu kadar çaba sarfederken, hatta gerektiğinde ABD'ye bile (Veto gücü olsa dahi) sesimizi dışarıdan değilde olayların tam içerisinden sesimizi yükseltebilme gücüne erişebilecekken niye konuşmaya değmesin? ABD'nin bu kuruluşta bir çok kuralı ihlal ettiği bir gerçek ancak bunun zararlarını da zaten görmektedir ve görmeyede devam edecektir.

 

Belki BM'yi biraz övüyor gibi yaklaşıyor olabilirim. Ancak, her ne kadar içinde bir çok anlaşmazlıkları olsa da, BM yine de dünya için yararlı bir kurumdur. Demokrasideki gibi yetersizlikleri vardır ancak demokrasiyi reddedemediğimiz gibi, BM'i de reddedemeyiz.

Gönderi tarihi:

BM'nin sorunu 5 daimi üyeli bir güvenlik konseyi olmasıdır. Yani tüm ülkeler ne karar alırsa alsın . Yaptırım gerektiren kararlarda bu 5 üyeden bir tanesi veto ederse. O karar uygulanamıyor.

 

İlk akla gelen. BM Genel Kurulu, İsrail'in işgal ettiği topraklarda işgalci olduğu. Ve o toprakları geri vermesi için ona karşı Askeri Yaptırım, ve ambargo uygulanmasını ön gören kadar. ABD sürekli Veto etmesiyle uygulanamıyor.

 

BM'Nin bir başka sorunu. Milletler Umum Hukuku denilen hukukun yaptırımı olmaması.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.