Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

karar veremedim


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

aklıma bişe takıldı...biri bizi sevdi diye sonsuza kadar bize bağlı kalmak zorundamı?mesela hepimizin bi önceki ilişkisi var.onu terketmesek daha fazla sevdiğimiz birini nasıl bulabilirdikki?belki bizimle olduğundan daha mutlu sevdiğimiz adam...olamazmı yani?sadece bizi sevmesini istemek biraz bencillik içermio mu?hem bu nasıl bi iştah?aşık olmak birini kendinden fazla önemsemek deilmidir?o zaman karşımızdaki nasıl mutluysa öle yapsın...tabi aldatmak apayrı!sanırım bu işinm en doğru hali dürüst olmak?düşündüm ve karar veremedim...benden vazgeçti diye sevgilimden nefret etmem doğrumu ki? :P:sweatingbullets:

Gönderi tarihi:

evet belki benide bekleyen büyük bi aşk vardır belki ama insan yaşarken bunu bilemio sanırım...sadece yaşıoruz.olay aslında bittikten sonra anlamlanıyor...tamamlanması gereken bazı puzzle parçaları var benim hikayemin.bunun sonunu sanırım tekrar gözden geçirirken görecez

Gönderi tarihi:

belki ama aslında bu sadece biraz oturup düşünmekle alakalı sanırım...en mantıklısı bu gibi geldi bi an...

Gönderi tarihi:

yani beni terk etti diye adamı öldürcek halim yok yha sevmiomuş napalım...en doğrusu kısa yoldan kabullenip önüne bakmak.zaten sonunda su akar yatağını bulur..

Gönderi tarihi:

biz olgun karşılayalım da neden erkekler olgun karşılayamıo bide ona cevap alayım mümkünse.üstelik aldatan kendileri olsa bile...

Gönderi tarihi:

birincisi kadınlar yada erkekler die genelleme yapmak yanlış.. hatta genellemenin tamamı yanlış bence..

aşk denilen olay iki kişi yaşanır, sevmek ayrı bişeydir.. aşıksan eğer gerçek anlamda karşındakinden başka şey görmez zaten gözün, eğer görüyorsa zaten aşık değilsindir.. sevmek başkadır dedim ya, ağacıda seversin toprağıda beslediğin evcil hayvanı da.. senin karşına anlayışsız yada yanlış insan çıkmış sadece bu.. yada aşık değilmiş sana yada birbirinize sorunda bu.. bence kestirmeden bitmesi senin açından en mantıklısı olmuş.. erkekler hakkındaki yaptığın genellemede şurda haklı olabilirsin, erkekler kadınlar kadar ince ruhlu yada onlar kadar düşünebilen varlıklar değildir, düzden yaşar çoğu zaman olayları ama kadın içinde yaşar çoğu zaman, bu yüzdende anlaşmazlıklar olur.. kadın belki bir dokunuşla mutlu olur bir bakışla yada sölenen ufak bir sözle ama erkek daha somuttur, bişeyler bekler hep... yani demek istediğim karşındaki insanı sevdiğin için serbes bırakmak yada daha mutlu olabileceği şeyleri yapmak için onu teşvik etmek yada vs ilişkiyi bitirmeye yarar :) seviyorsan sahip çıkacaksan aşıksanız zaten buna gerek yok

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:
seviyorsan sahip çıkacaksan aşıksanız zaten buna gerek yok

 

Tebrikler Sayın egzorsist...

Özeti budur...

 

aklıma bişe takıldı...biri bizi sevdi diye sonsuza kadar bize bağlı kalmak zorundamı?mesela hepimizin bi önceki ilişkisi var.onu terketmesek daha fazla sevdiğimiz birini nasıl bulabilirdikki?belki bizimle olduğundan daha mutlu sevdiğimiz adam...olamazmı yani?sadece bizi sevmesini istemek biraz bencillik içermio mu?hem bu nasıl bi iştah?aşık olmak birini kendinden fazla önemsemek deilmidir?o zaman karşımızdaki nasıl mutluysa öle yapsın...tabi aldatmak apayrı!sanırım bu işinm en doğru hali dürüst olmak?düşündüm ve karar veremedim...benden vazgeçti diye sevgilimden nefret etmem doğrumu ki? :P:sweatingbullets:

Sayın Elfren...

Aslına bakarsanız "Sevgi" anlaşmaya tabi değildir.

Ancak bir oyunda değildir...

 

Bir insanın sevgisine "Seni Seviyorum" diyerek karşılık verdiğiniz andan itibaren

Belli bir sorumluluk üstlenmişsinizdir.

Bunun başka bir açıklaması da yoktur.

 

Öncelikle "Daha fazla sevdiğimiz birini nasıl bulabiliriz ki?" sorunuzu cevaplamak isterim;

 

Başkasını daha fazla seveceğinizi nereden biliyorsunuz peki?

Bu bir kılıftır,

Halühazırdaki ilişkiyi bitirebilmenin

Ya da bitmiş bir ilişkinin tesellisidir, tatminidir...

Ama hepsinden önce bir "Arayıştır".

 

Ya da "Her zaman daha iyisi vardır" mantığını mı kabulleniyoruz?

Peki insanlar bizim manavdan aldığınız birer karpuz mu ki böyle bir tanımlama yapılıyor?

Ya da insanları "Daha iyisi vardır" diye sınıflandırarak "Hümanist"mi davranmış oluyor-uz?

Ya da biz kimden daha iyiyiz ki böyle bir ayrım yapıyoruz?

 

Her ilişkinize böyle başladığınızı,

Ya da her ilişkinizi böyle sürdürüp,

Bu bilinç ile sonlandırdığınızı düşünün...

Hiç bir zaman o arayıştan vaz geçemeyecek

Ve doğal olarak aradığınızı hiç bir zaman bulamayacaksınızdır.

Çünkü hiç bir zaman "Daha iyisi ya da kötüsü yoktur..."

Hiç bir insan bir diğerinin eşiti ya da benzeri değil ki!

Her insan farklı yaşantılara ve kişiliklere sahip.

Kimi hangi özelliği ile diğerine göre iyi ya da kötü olarak niteleyebiliriz?

Ya da nereye kadar?

Bu arayışın bir sonu da yoktur...

 

"Her zaman iyisini" aramak eninde sonunda sizi ayran gönüllü

Yani Maymun iştahlı yapacaktır.

 

Artık ilişkileriniz ve arayışınız sıradanlaşacaktır.

Tabii ki sizde...

Bitirdiğiniz bir ilişkiden hemen sonra başka bir ilişkiye

Çok kolay başlayabilecek hale geleceksinizdir...

 

Aslında bu anlayışın temelinde şunu sormamız gerekiyor kendimize

"Niçin hep bir arayışın içersindeyiz?"

 

Yani "Daha fazla sevebileceğimiz yeni birisi" ya da "Daha iyisi vardır?" anlayışı

Bir arayışın sembolüdürler...

 

Bu da demektir ki hala kimliğimiz/kişiliğimiz oturmamış

Ve hala tercihlerimizden emin değiliz...

 

Peki neyi arıyoruz ki biz?

 

Kimi arıyoruz?

 

Beynimiz sürekli, yeni ve daha iyi birisini istiyorsa bu "Açlık"tır, "Tatminsizlik"tir...

 

Yukarıda bahsettiğim bu gibi kişiliğe sahip insanlar için "Mükemmeliyetçi" denir

Ve emin olun ki bebeklik döneminde yetersiz ilgi ve sevgi görmüş kimselerde ortaya çıkan bir anlayıştır, rahatsızlıktır...

Psikoloji Bölümü'nde bununla ilgili yazı vardı sanıyorum...

Kendi "Mükemmelsizliği"ni bu şekilde bilinç altına iterler...

Kendilerini "daha iyisi" sandıklarını tercih ederek tatmin ederler...

Asıl eksikliği kendileri yaşarlar...

 

"Bu eskisinden şöyle daha iyi..."

"Şu eskisinden böyle daha iyi..."

"Bunun şu imkanı var..."

"Şunun şu imkanı var..."

 

Kimi kimle karşılaştırıyoruz ki?

 

Asıl bencillik bu değil midir?

 

Karpuz seçerken bencilizdir mesela.

Bizden sonraki müşterinin,

Bizim almadığımız kötü karpuzu almak zorunda kalmasını düşünmeyiz hiç...

Öyle değil mi?

O an bakarız ve en iyi karpuzu kendimize alırız...

İşte bu bencilliktir...

 

Peki insanlar karpuz mudur?

 

Hangisi daha iyi acaba?

Ya da daha sonraki manav daha iyi karpuz getirir belki, bekleyeyim...

 

Olay budur...

 

Ve dahi;

Bir ilişkiniz bittikten sonra yaşadığınız ilişkideki mutluluğunuz ya da o yeni kişi "Daha iyi" değildir.

Sadece ve sadece "Farklı"dır o ilişkiniz öncekinden ve önceki sevdiğinizden.

Bu farklılık size haz verir ve "Daha iyi" yanılgısına düşersiniz...

Oysa ki sadece farklıdır...

 

Sizden vaz geçti diye kimseden nefret etmemelisiniz.

Aslında bana kalırsa her halükarda kimseden nefret etmemeli...

 

Şu var ki bir insan size aşık olmak zorunda değil.

Ya da şöyle düşünün, empati kurun;

İlla sizi seviyor diye siz o insana aşık olmak zorunda değilsiniz değil mi?

 

Yani ayrıldığınız sevgiliniz sizi sevmek zorunda değil ancak sizi kırmamak mecburiyetindedir.

 

Aşk zaten "Bencillik"tir ki Sayın Elfren...

Kim karşılık beklemeden sevebilir ki?

Bu imkansız, karşılık beklemeden sevmek diye bir şey yoktur...

Ancak "Aşk"ın bencilliği "Biz"e dayalıdır.

"Biz" der hep...

Gerçekten aşıksanız

"Biz" dersiniz ve "Biz"in "Bencil"liğini yaşarsınız...

 

Ancak "Karşılık Bekliyor Olmak" zorlamak demek değildir...

İçten içe bir karşılık ta bekliyor olabilirsiniz...

Ne kadar çok severseniz sevin,

Onun sizi sevmemesi, size yapılmış bir haksızlık değildir.

Birde sizi sevdikleri halde karşılık vermediklerinize

Daha doğrusu sevemediklerinize, karşılık veremediklerinize bakın?

Onlara haksızlık mı yapmıştınız?

 

Asıl sevgi nedir biliyor musunuz?

"Mutlu ol" diyebilmektir, ne kadar içiniz acısa da...

 

Ve hatta öyledir ki

Yıllar sonra görüştüğünüzde;

"Mutlu musun?" diye sorduğunuzda

İçiniz acıyarak sevinebilmenizdir onun için...

"Mutlu olmana sevindim..." diyebilmektir.

Gerçi gözlerinde hala kendinizi görüyorsanız, o da ayrı bir tattır...

Gerçek mutluluğu ne kadar tattığı da ayrı bir konudur,

Neyse...

 

Ama en önemlisi dediğiniz gibi "Dürüst olmak..."

 

Bakın öyle bir şey ki sevgi,

Sıradanlaşmadığınız sürece kimi sevseniz mutlaka bir sorumluluk hissettiriyor size.

 

Sizin ona olan sevginiz bitse de "Saygı" kalıyor sonunda.

Yani bazı anılara saygı duyuyorsunuz...

Ve nasıl davranılması gerektiğini anlayabilen olgunluğa erişiyorsunuz.

Eski sevgilinizle karşılaştığınızda

O insanın yanında nasıl davranılması gerektiğini kavrıyorsunuz.

Yani bir "Kişilik" kazanıyorsunuz...

 

Oysa bu olgunluğu kazanmak o kadar zor ki!

 

Ben size "Aşk"ın bencilliğinden korkmayın derim...

Korkacaksanız aşkı yaşayacak olgunluğa erişememekten korkun.

Korkacaksanız "Biz"i düşündüren Aşkın bencilliğinden değil

"Ben"i düşündüren "Ego"nuzun açlığından ve bencilliğinden korkun...

 

Mesela ne yapın biliyor musunuz?

İnsanları eleştirirken,

Öncelike o iğneyi kendinize batırın...

Empati kurun...

 

O zaman kavrarsınız...

Sanırım yazım uzun oldu, kusura bakmayın...

 

Saygılarımla...

Gönderi tarihi:

iyi yamışsın hoş yazmışsın da sonuçta sevgilim beni terkedince mutlu olmuyorum ki.onun adınada mutlu olmuyorum.tamam bana sonsuza kadar aşık olmak zorunda demiyorum.elbette bölesine büyük bi ego altında ezilmeyi kimse haketmez ama insan yinede kendini üzülmekten alamıyor ki.

Gönderi tarihi:
iyi yamışsın hoş yazmışsın da sonuçta sevgilim beni terkedince mutlu olmuyorum ki.onun adınada mutlu olmuyorum.tamam bana sonsuza kadar aşık olmak zorunda demiyorum.elbette bölesine büyük bi ego altında ezilmeyi kimse haketmez ama insan yinede kendini üzülmekten alamıyor ki.

E peki mutlu olmayı mı bekliyordunuz?

Mutlu olacaksınız demedim ki Sayın Elfren?

 

Bakın,

Onun adıne ne zaman mutlu olursunuz biliyor musunuz?

 

Aradan uzun bir zaman geçer...

Hayatınıza yeni birisini sokmuşsunuzdur artık...

Ve onunla karşılaşırsınız...

Birşeyler vardır içinizde ama artık her şey geride kalmıştır güzel bir anı olarak...

Ve bunun farkındasınızdır.

İşte o zaman o kimsenin mutlu olmasına sevinebilirsiniz.

Çünkü o an sizde başka bir mutluluğun içindesinizdir.

Ancak şu var ki bu sevinciniz biraz buruk bir sevinç olacaktır

Lakin olgunlukla karşılayacak ve vedalaştıktan sonra unutacaksınızdır...

 

İşte gerçek aşk böyledir...

 

Bakın,

İlişkiniz bittiğinde üzülmeniz kadar doğal bir şey yok...

Hatta kızabilirsinizde ancak nefret etmenizi gerektirmez...

 

Eğer "Olur" ile karşılayabiliyorsanız "Çivi çiviyi söker" deyip başka bir insana koşullarsınız kendinizi

Ve yine de zamanla unutursunuz...

 

Ha eğer benim gibi "Çivi çiviyi söker" mantığını "Sıradanlaşmak" olarak algılıyorsanız,

Kısa zamanda unutmak için daha başka yöntemler var tabii ki...

Ama bunun için öncelikle kendinizi çok iyi tanımanız gerekiyor...

 

Saygılarımla...

  • 3 hafta sonra...
Gönderi tarihi:
Tebrikler Sayın egzorsist...

Özeti budur...

Sayın Elfren...

Aslına bakarsanız "Sevgi" anlaşmaya tabi değildir.

Ancak bir oyunda değildir...

 

Bir insanın sevgisine "Seni Seviyorum" diyerek karşılık verdiğiniz andan itibaren

Belli bir sorumluluk üstlenmişsinizdir.

Bunun başka bir açıklaması da yoktur.

.

.

.

Ben size "Aşk"ın bencilliğinden korkmayın derim...

Korkacaksanız aşkı yaşayacak olgunluğa erişememekten korkun.

Korkacaksanız "Biz"i düşündüren Aşkın bencilliğinden değil

"Ben"i düşündüren "Ego"nuzun açlığından ve bencilliğinden korkun...

 

Mesela ne yapın biliyor musunuz?

İnsanları eleştirirken,

Öncelike o iğneyi kendinize batırın...

Empati kurun...

 

O zaman kavrarsınız...

Sanırım yazım uzun oldu, kusura bakmayın...

 

Saygılarımla...

 

kutlarım sizi gerçekten çok hoşuma gitti yazdıklarınız

 

bende şöyle düşünüyorum hiç annenizden beni aldatıyormu diye şüphelenmezsiniz çünkü anneniz için sizin başka bir alternatifiniz yoktur. sevgilinin alternatifiyse var. ama hiç birşey için kasılmaya değmez hiçbirşey vazgeçilmez değilki, bu sadece bizim yaşamda tercihlerimiz. herşey başlar ve herşey bir şekilde biter. nasıl bittiği ilişkinin kalitesini ortaya koyar.

Gönderi tarihi:
aklıma bişe takıldı...biri bizi sevdi diye sonsuza kadar bize bağlı kalmak zorundamı?mesela hepimizin bi önceki ilişkisi var.onu terketmesek daha fazla sevdiğimiz birini nasıl bulabilirdikki?belki bizimle olduğundan daha mutlu sevdiğimiz adam...olamazmı yani?sadece bizi sevmesini istemek biraz bencillik içermio mu?hem bu nasıl bi iştah?aşık olmak birini kendinden fazla önemsemek deilmidir?o zaman karşımızdaki nasıl mutluysa öle yapsın...tabi aldatmak apayrı!sanırım bu işinm en doğru hali dürüst olmak?düşündüm ve karar veremedim...benden vazgeçti diye sevgilimden nefret etmem doğrumu ki? :P:sweatingbullets:

 

 

''serbest bırak sevgilini,dönerse seni sevıyordur,dönmezse zaten hiç senin olmamışdır....''

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.