Ateist bilimin anlamı:

Bu sitede bazı arkadaşlar Allah’ın (Haşa) görünmez bir put olduğunu ifade ettiler. Şimdi karşılık olarak tapındıkları bilimin neden ve nasıl bir put olduğunu anlatmaya çalışacağım.

Ateist evrenin anlamı adlı konuya bakarsanız orada bilimin evrenin anlamı konusunda bize bilgi vermeyeceğini söylemiştim. Zira bu ateist evren anlayışının zorunlu sonucudur. Bizi bilim düşmanlığıyla suçlayan bu arkadaşların bilimi nasıl ve neden bir put haline getirdiklerini görmemeleri de yine gözlüklerini ters takmalarındandır.

Put nedir?

İslam ansiklopedisinde putperestlik kavramı tanımlanırken “insanların, Allah Teâlâya yapmaları gereken ibadet, göstermeleri gereken saygı, sevgi ve korkuyu, Onun dışında herhangi bir mahluku mabud kabul ederek ona yöneltmeleri hali” denmektedir. Put da O’nun dışında mabud edinilen mahluktur. Mabud kabul etme derken saygı sevgi gösterme anlamı da işin içine girmektedir. Yani evreni iman ile değil de bilim ile açıklarım diyen biri de bilime gösterdiği bu olağan dışı saygıdan dolayı putperesttir.

Ateist, “bilim kendi içinde farklı görüşleri özgürce eleştirir bu yüzden bir put değildir” diye karşı çıksa da bilimin kendisini eleştirip hak ettiği yeri verme cesaretini gösteremez. Zaten çoğu ateist o seviyeye gelmez. Din eleştirisi ile entelektüel bilincini tatmin ettiğini hissederek ötesini sorgulamaz, sorgulayamaz.

Tabiî ki ateistin karşı çıkışı yine “bilim düşmanları gericiler” şeklinde olacaktır ama benim ifade ettiğim bilime hiç değer verilmemesi değil gerektiği kadar değer verilmesidir. Bu yüzden ateist bir yönüyle bilim putperestidir. Ve onun algıladığı bilim bir puttur.

Neden? Çünkü ateist bilim ile evrendeki her şeyi açıklayabileceğini iddia ediyor. Ama söylediğimiz gibi bu gelecekte gerçekleşmesi hayal edilen bir imandan öte bir şey değildir.

Çünkü ateistin evrenden algıladığı sonsuzluktur. Bu bilginin de sonsuz olduğunu anlamına gelir. Bilgi sonsuz ise bilim asla evrenin anlamını bulamayacaktır. Anlamı asla bulunamayacak bir evren ise anlamsızdır.

Burada ateistin öne sürebileceği tek şey sonsuzluğun sonluda yansıyor olabileceği fikridir ki bu da imandan öteye gitmez. Ateistin materyalist dünya görüşünü kabul etmek için İslam’dan daha fazla ön kabule ihtiyaç vardır.

Ama yine de sonsuz ve anlamsız bir evrende bulursunuz kendinizi.

Ateist bilimin anlamı:

Bu sitede bazı arkadaşlar Allah’ın (Haşa) görünmez bir put olduğunu ifade ettiler. Şimdi karşılık olarak tapındıkları bilimin neden ve nasıl bir put olduğunu anlatmaya çalışacağım.

Ateist evrenin anlamı adlı konuya bakarsanız orada bilimin evrenin anlamı konusunda bize bilgi vermeyeceğini söylemiştim. Zira bu ateist evren anlayışının zorunlu sonucudur. Bizi bilim düşmanlığıyla suçlayan bu arkadaşların bilimi nasıl ve neden bir put haline getirdiklerini görmemeleri de yine gözlüklerini ters takmalarındandır.

Put nedir?

İslam ansiklopedisinde putperestlik kavramı tanımlanırken “insanların, Allah Teâlâya yapmaları gereken ibadet, göstermeleri gereken saygı, sevgi ve korkuyu, Onun dışında herhangi bir mahluku mabud kabul ederek ona yöneltmeleri hali” denmektedir. Put da O’nun dışında mabud edinilen mahluktur. Mabud kabul etme derken saygı sevgi gösterme anlamı da işin içine girmektedir. Yani evreni iman ile değil de bilim ile açıklarım diyen biri de bilime gösterdiği bu olağan dışı saygıdan dolayı putperesttir.

Ateist, “bilim kendi içinde farklı görüşleri özgürce eleştirir bu yüzden bir put değildir” diye karşı çıksa da bilimin kendisini eleştirip hak ettiği yeri verme cesaretini gösteremez. Zaten çoğu ateist o seviyeye gelmez. Din eleştirisi ile entelektüel bilincini tatmin ettiğini hissederek ötesini sorgulamaz, sorgulayamaz.

Tabiî ki ateistin karşı çıkışı yine “bilim düşmanları gericiler” şeklinde olacaktır ama benim ifade ettiğim bilime hiç değer verilmemesi değil gerektiği kadar değer verilmesidir. Bu yüzden ateist bir yönüyle bilim putperestidir. Ve onun algıladığı bilim bir puttur.

Neden? Çünkü ateist bilim ile evrendeki her şeyi açıklayabileceğini iddia ediyor. Ama söylediğimiz gibi bu gelecekte gerçekleşmesi hayal edilen bir imandan öte bir şey değildir.

Çünkü ateistin evrenden algıladığı sonsuzluktur. Bu bilginin de sonsuz olduğunu anlamına gelir. Bilgi sonsuz ise bilim asla evrenin anlamını bulamayacaktır. Anlamı asla bulunamayacak bir evren ise anlamsızdır.

Burada ateistin öne sürebileceği tek şey sonsuzluğun sonluda yansıyor olabileceği fikridir ki bu da imandan öteye gitmez. Ateistin materyalist dünya görüşünü kabul etmek için İslam’dan daha fazla ön kabule ihtiyaç vardır.

Ama yine de sonsuz ve anlamsız bir evrende bulursunuz kendinizi.

 

O sözü ben söyledim ve yine söylüyorum:

 

ALLAH, MUHAMMED'İN KENDİ HALÜSİNASYON DÜMNYASINDA YARATTIĞI GÖRÜNMEZ BİR PUTTUR.

 

Sonsuz bilginin hepsini bilmek mümkün değil, doğru. BBilinirse sonsuz olmaz.

 

Bilim, bu bilgiyi hergün ortaya çıkartıyor.

Düne göre daha fazla şey biliyoruz.

100 yıl öncesine göre çok daha fazla şey biliyoruz.

 

Peki senin görünmez putun hakkında 1400 sene önce bilinen şeyler ile, bugün onun hakkında bilinen şeyler arasında fark var mı?

Yok.

 

Zira Senin Allah dediğin put koca bir HİÇ'ten ibaret.

HİÇ hakkındaki bilgi artabilemez de, çoğalabilemez de. Nokta.

 

Saygılar.

Bilim, bu bilgiyi hergün ortaya çıkartıyor.

Düne göre daha fazla şey biliyoruz.

100 yıl öncesine göre çok daha fazla şey biliyoruz.

İmanın hakkında bilgilendiriyorum seni. Sinirlenme. Senin dinin sana benim dinim bana.

 

"1815 yılında Humphrey Davy "Madencinin Emniyet Lambası" adını verdiği buluşunu ilân etti. Şüphesiz bu icat tamamen bilimsel ve başarılı bir araştırmanın sonucuydu.Davy'nin hayat hikayesini yazanlardan J.A. Paris bu başarılı araştırmayı "bilimin gururu, insanlığın zaferi, yaşadığımız çağın en muhteşem buluşu" olarak niteliyordu. Union Carbide şirketinin bir reklamında ise şöyle deniyordu: "Humphrey Davy bütün insanlık adına bir lamba yaktı ve biz bu lambanın söndüğünü görmek istemiyoruz."

Bilimin önem ve değerinin yukarıdaki şekilde sergilendiğine çok defa şahit olmuşuzdur. Bu konuya girmeden önce isterseniz yukarıda sözü edilen icadın getirdiği neticelere bir göz atalım. Lamba madenlerde yaygın olarak kullanılmaya başlandıktan sonra beklenenin aksine patlama ve ölüm olaylarında gözle görünür bir artış gözlendi. Bunun sebebini bugün tahmin etmemiz zor olmasa gerek. Maden işletmecileri açısından asıl problem madencilerin emniyetinden çok, madencileri içi metan gazı dolu tehlikeli maden ocaklarına inmeye nasıl ikna edebilecekleri idi. Davy'nin bilimsel araştırması bu konuda aradıkları vesileyi temin etmişti. Fakat tabii ki Davy'nin lambası mükemmel olmaktan çok uzaktı. Lambanın başlığı düşebiliyor. bir hava cereyanı lambanın alevini başlık dışına çekebiliyor, başlığa yapışan ince kömür zerreleri kırmızı kor haline gelince ye kadar ısınabiliyordu. Halbuki madenciler bu lambanın piyasaya çıkmasından önce problemin kaynagının eksik havalandırma olduğunu tespit etmiş, ve bu konuda değişik teklifler öne sürmüşlerdi. Fakat herhalde yüksek maliyet sebebiyle (veyahut madenciler "bilim adamı" sayılmadıkları için) bu teklifler gözönüne alınmamıştı. Bu madenciler bilimdeki ilerlemeleri tamamiyle insanlığın yararına bulmadıklarından dolayı herhalde mazur görülebilirler."

 

Neden öğreniyoruz düne göre daha fazla şeyi? Kimin yararına? Nasıl? Anlamla hiç ilgisi olmayan şeyler.