Gönderi tarihi: 2 Ağustos , 2007 18 yıl kadın başkasına gidemez olmaz yani erkek gitmişse doğaldır eee nede olsa erkek reis o reis bir farkımız olmalı yani Yazım uzun olacak ama okuyun yine de, Verimli olmasını umuyorum... Yakın zamanda, bizim buralarda bir olay oldu... Mahallede ar damarı çatır çatır çatlamış yuva yıkıcı bir adam var... Milletin karısına kızına sarkan birisi... Eskiden bir aile dağılıyodu onun yüzünden neredeyse... Neyse; Bu adam, bir tanıdığın eşine dadanmıştı bu sefer. Mesajlar falan atıyormuş, bazı birliktelikler isteyen... Kadında eşini haberdar etmiş hemen... Telefonu vermiş ve eşi mesajlaşıyormuş adamla... Her neyse, Olay sonunda karakola intikal etti. Gittik falan fistan... Kimisi adamı dövme niyetinde ama yemez tabi, Devlet dairesi önündesin... Sonra dışarıda küçük bir tartışma oldu O art niyetli adamın karısı ile karşı taraf arasında... Adamın yaptığı şey ortada, Komiser ilk tutanakta adamı savcılığa def etti... Karısı şöyle diyordu; "Erkektir, yapar..." "-Ulan" dedik "-Bu kaçıncı ceviz... Hiç mi onur, haysiyet yok sizde? Evli barklı çoluklu çocuklu kadına yapılır mı?" Kadının cevabı şu; "-Erkektir kardeşim, üç kere de olsa beş kere de olsa yapar..." "-E o zaman bizde gelip seni mi yapalım? Bizde erkeğiz!" Diyenler oldu. Ben demedim, yanlış anlamayın... Şimdi bunun çok ilginç ve de komik bir ironisi var... Mesela bu kadın için denilecek şey belki de; "-Ulan kocan seni aleni aldatıyor ve sen buna destek veriyorsun. Hiç mi onurun yok, hiç mi haysiyetin yok!?" Sonra kadının ruh halini şuna bağlayacaksınızdır; "-Türk Kültürü içersindeki -Ezilmiş, Evinin Kadını, Sırtından Sopayı ve Karnından Sıpayı... Kadın Anlayışı-nın ürünü bir kadındır bu... Artık kabullenmeye mahkum edilmiştir ister istemez. Erkek hegemonyasının ürünüdür..." vs. vs. vs. gibicesinden şeyler... Ve ben hakikaten bu açıdan baktım o kadının haline... Yazıktı kendisine... Olmaması gerekli... Ancak yapılan öz olarak "Kadının Razılığı"na yani "Kişisel Tercihine" dayandırılacaksa kadına bu açıdan hak verilebilir... İroni şurada yani; Bundan iki sene kadar önceydi sanırım. Avrupalı bir çift, birbirlerine "İş Seyahati" yalanı söyleyerek söyleyerek, Birbirlerinden habersiz şu meşhur "Yelken Oteli"ne gitmişler, Birbirlerini aldattıkları sevgilileri ile... Sonra bunlar orada karşılaşıyorlar... Her nasılsa bir şekilde haber oldu ve o birbirlerini aldatan eşlerin, Birbirlerine olan tepkileri şöyle idi; "Özgürdür yapar!" Peki; Bu da "Özgürlük" maskesi ile kabullenmeye mahkum edilmişlik değil midir? Bakın sadece kavramlar farklı, öz nitelik ve eylem aynı... Ve bu o zamanki gazetelerde öyle bir Erdem ile eşdeğer tutuldu ki, "İşte Çağdaşlık ve Özgürlük!!!" maskesi ile... Bence yukarıdaki kadın da en az onlar kadar özgürdü o zaman, Çünkü eşinin "Cinsel Açlık ve Farklılık Arayışı"na saygı duyuyordu... En azından sahip olduğu anlayış bunu benimsetmişti kendisine, Her ne kadar kendisi yapsa belki cezalandırılacak olsa da... Ki ben kötü huylu varoşlarda cezalandırılanına rastlamadım, Görüyorum devamlı... Söylemek istediğim şey şu; Bazı şeylere öyle noktalardan bakıyoruz ki, Kendimizi eleştirirken bile tarafsız olamıyoruz... Yani şöyle; Kendimizi eleştirirken, illa ki karşı tarafın yerine koyup kendimizi, Karşı tarafı haklı çıkararak zoraki, kendimize acımasız davranıyoruz Ve bunun sonucunda da savunularımız çelişki doğuruyor... Oysa ki kendimizi eleştirirken Ne kendimiz olmalıyız, Ne karşı taraf... Ne kendimizi haklı çıkarmalıyız, Ne karşı tarafı... Demek istediğim şey şu arkadaşlar; Öyle "Eylem"ler var ki; Doğu'da yapıldığı zaman "Töre" ve "Din" adına yapıldığı söylenerek yadsınıyor, Ki çağ dışı uygulamaların her daim karşısında olduğum bilinir... Ancak aynı "Eylem"ler Batı'da "Demokrasi" ve "Özgürlük" adına yapıldığı zaman takdir ediliyor... Bu bana sanki "İşine Gelircilik" gibi geliyor... Mesela "4 eşle yaşama" çağdışı geleneği vardır... Ve bu "Dini Hüküm"lere bağlanmıştır değil mi? Orta Doğu toplumlarının kabullerine bakarsanız, bu gayet normal... Yanlış ama onlara göre normal... İki gerekçesi var bunun, ister kabul edin, ister etmeyin... İlki; Din hükmünce geçerli olduğu... Lakin bu öyle bir şey ki, iki, üç, dört kadınla evlenen adam, Kur'an'da belirtilen şartlar gereğince yapmıyor bunu, ki temelde vereceğim şu ikinci neden var; İkincisi; İhtiyaç... Mevcut eşin kısırlığı olabilir, ev geçimindeki yetersizliği olabilir, yaşlılığı ve erkeğin ihtiyacına yetersizliği olabilir, bazı kabullerden dolayı Anadolu Toplumunda bazı gelinleri "Dışlama"lardan (mesela; ailesinin kötü bir geçmişi var ise dışlanır genelde, hor görülür.) ya da Gelin-Kaynana anlaşmazlığından dolayı olabilir... Çok çeşitli ve o evliliklere baktığınızda, kendi gönüllerince kabul edilebilir ve iyi, yani kendilerinin razı oldukları nedenleri olabilir ve böylelikle ikinci, üçüncü, dördüncü evlilikler yapılabilir... Mesela "Şoray Uzun Yolda" adlı programda izlemiştim, Kadun üzerine evlenen eşinin evlendiği kadını kendisi seçmiş ve istemiş... Kardeş gibi geçiniyorlardı. Ve kadın ezik bir kadın değil, biraz da baskın gibiydi eşine... Ve o iki kadın "Aramıza üçüncü kadın giremez" diyorlardı... Yani kabulleri ve razılıkları vardı birbirlerine... Şimdi buna bakarak eleştireceğiz; "İşte bu toplumun kabulleri şöyle geri, böyle çağdışı, temelinde bilmem ne var, cart curt..." Haksızsınız diyemem... Ama şu açıdan bakınca "Haklısınız"de diyemem... Çünkü kadınlar razı ve bunu kabul etme özgürlükleri vardı... Ve kabul etmişlerdi... Lakin diğer tarafa bakalım? Forumda bir çok konuda bahsedildi mesela; Amerika'da, çocuğunun kimden olduğunu tespit ettirmek isteyen evli kadınların olduğu... Ya da sırf cinselliği abartılı bir ihtiyaç olarak görüpte bunu karşılamak için yaşanılan birliktelikler... Kadının kocasını, kocanın karısını aldatmasının "Cinsel Özgürlük" anlayışına dayandırılması... Kısaca "Doğu"da "Evlilik" ile meşrulaştırılan bazı eylemler, Batı'da "Evlilik Dışı" olarak yapılabiliyor ve "Özgürlük" ile meşrulaştırılıyor... Lakin Batı'dan bakıldığında aynı eylem "Çağdışı" olarak görülüyor... Doğu'dan batıya bakıldığında ise daha farklı görünüyor... Bilmiyorum anlatabiliyor muyum!? Demek istediğim öz olarak şu; Batı'da "Özgürlük" anlayışı ile yapılan ve Doğu'da da bazı kabullerle yapılan "Aynı" ya da "Benzer" eylemleri yargılarken, niçin "Nesnel" olamıyoruz? Oysa ki görüyorum; Her iki cephe de aynı eylemi belki biraz farklı formlarda yapmakta, Lakin ne olursa olsun kendisini meşrulaştırmaktadır... Bu çok açık... Birisi "Gelenek-Görenek-Din" bağlamında kendisini meşrulaştırıyor, Diğer ise "Özgürlük" adı ile kendisini meşrulaştırıyor... Oysa ben yaşadığım kadarıyla gördüm ki, Ve gerçekten istisnası azdır; Bizim toplumda yapılan bir çok şey de yine "Gelenek-Görenek-Din" bağlamında değil, Tercih bağlamında yapılıyor ve aslında özde bu yönden bir özgürlük anlayışı var, Ki üç tane kadının örneğini verdim yukarıda... Bundan ziyade çevremde gördüğüm çeşitleri de var... Anlamak istediğim şu; Bu kabulleri sergileyen her iki toplumdan hangisi gerçekten Meşru... Hemen hemen aynı ve benzer olan eylemler belki biraz farklı hallerde ama mutlaka meşrulaştırılarak ortaya çıkıyor ve biz "Kendimizi Eleştirmek" adına aslında yapılabilecek en hatalı bir "Öz Eleştiri" yöntemini kullanıyoruz... Empati/Kendinizi karşı tarafın yerine koyarak Öz Eleştiri yapmak bu yönden hatalıdır bence, Empati/Kendinizi karşı tarafın yerine koymak, karşı tarafı ve o tarafın duygularını anlama da geçerlidir ve son derece yararlıdır... Lakin "Kendimizi" eleştirirken, "Nesnel" olmalı ve aynı zamanda Karşı tarafı da eleştirebilmeliyiz... Doğru ve Erdemli olan budur... Yoksa yapacağımız şey, karşı tarafı ya da kendimizi veyahut inanmak istediklerimizi "Zoraki Meşrulaştırmak"tan başka bir şey olmayacaktır... Yazım uzun oldu, kusura bakmayın... Lakin yararlı olmasını umuyorum... Ben burada hiç bir görüşü savunmuyorum şu an için... Sadece "Çelişki" olduğunu düşündüğüm ve anlamaya çalıştığım bir konuyu taşımaya çalıştım... Sormak istediğim şey şu belki de; Sizce bu fazla çarpık değil mi? Sizce Erdemli olanı hangisi? Hatalarım var ise belirtilmesini ayrıca rica ederim... Saygılarımla...
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.