Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2007 18 yıl ben ateist yada başka bir dinden değilim islam dinindenim altta yazdığım sorular ve çelişkiler şeytan yada melekten bunu bilemiyorum amacım öğrenmek bu arada tasavvufçular saçma sapan cevaplar yazmasın ve hakaret etmesinler bana deliliniz varsa yazarsınız buraya lütfen.. 1-güneşin batıdan doğması çoğu müslümanın inandığı kıyamet alametlerinden biride budur güneşin batıdan doğması, bir sabah (güneşsiz) insanlar uyanacaklarki bakacaklar güneş doğmamış yenden yatıp yenden yenden kalkacaklar ve anlayacaklarki güneş durmuş ve bir zaman sonra güneş tam tersi batıdan doğacak fakat bu 1. dünyada olacak çünkü uydurma hadisçiler dünyanın yuvarlak olduğunu unutuvermişler bu hadis i uydururken.. kanıtı=biz güneş i batıdan doğarken gördüğümüzde haliyle dünyanın diğer tarafındaki müslümanlar tam tersi olarak günlerce gündüzlerini yaşadıktan sonra akşam yerine sabah ı yaşıyacaklar yada doğudan güneşin batışını göreceklerdir yani bu hadis ya malezyadaki müslümanlar için yazılmış yada bizler dünyanın bu tarafındakiler için yazılmış dünyayı ikiye bölmüş yahu 2-bildiğiniz gibi kuranda hz. süleymanın rüzgarı kullandığından bahseder yani uçan bir araçla olması gerekir bu mantıken. peki bunun için yakıt tankları atelyeler uçuş pist i gerekmiyormu bunlara ait kalıntılar nerede? eğer bu şekilde uçmuşsa bunu nerden öğrendi uzaylılar olabilirmi meleklerdenmi? yoksa uzaylı diye adalandırdıklarımız meleklerle aynı varlıklarmı? 3- Allah öyle büyük bir varlıkdırki bunu idrak etmek imkansızdır peki böyle büyük bir yaratıcının yemin etmeye neden ihtiyacı vardır?incir e zeytin e bile neden yemin eder? 68/1-2. Nun; kalem ve onunla yazilanlara and olsun 74/32-7 Aya donup gelen geceye,agarmakta olan sabaha and olsun 77/1-7. vahiy getiren meleklere and olsun 81/15-6. Gunduz sinip geceleri gozuken gezegenlere and olsun 81/17. Kararmaya baslayan geceye and olsun; 81/18. Agarmaya baslayan sabaha and olsun 84/16. Aksamin alaca karanligina and olsun; 84/17. Geceye ve gecenin icinde olan seylere and olsun; 84/18. Dolunay halindeki aya and olsun ki: 84/19. suphesiz siz bir durumdan digerine ugratilacaksiniz 85/1. Icinde burclari bulunan goge and olsun; 85/2. Soz verilen kiyamet gunune and olsun; 85/3. sahitlik edene ve edilene and olsun 86/1. Goge ve gece ortaya cikana and olsun. 86/11-2. Yagmurun donusunu saglayan goge ve yarilan yeryuzune and olsun 89/1. Tanyerinin agarmasina and olsun; 89/2. Zilhicce ayinin ilk on gecesine and olsun; 89/3. Herseyin ciftine de, tekine de and olsun; 89/4-5. Gelip gecen geceye and olsun 90/3. Dogurana ve dogurduna and olsun 91/8. Sonrada ona iyilik ve kotuluk kabiliyeti verene and olsun 92/1. Kararip ortaligi burudugu zaman geceye and olsun. 92/2. Acilip aydinlattigi zaman gunduze and olsun. 92/3. Erkegi ve disiyi yaratana and olsun ki: 93/1. Kusluk vaktine and olsun; 93/2. Sukun erdigi zaman geceye and olsun 95/1. Incir ve zeytine and olsun 103/1. Ikindi vaktine and olsun 4- bizler neye göre iman ediyoruz neden? cehennemden korktuğumuz içinmi? cennete gitmek içinmi?başka seçenek olmadığını düşündüğümüzdenmi? çevermizin etkisiylemi? anne ve babamızda inandığı içinmi?neden her merak ettiğimiz soruda tersleniyoruz? 5- geçenlerde peygamberimizde hatalar yapmış dediğimde beni sapık olmakla itham etti oysa bu cahil bilmezki kuranı bakın orda ne yazıyor. a- ahzab/ 37. Hani sen Allah'ın kendisine nimet verdiği, senin de (azat etmek suretiyle) iyilikte bulunduğun kimseye, "Eşini nikahında tut (onu boşama) ve Allah'tan sakın" diyordun. İçinde, Allah'ın ortaya çıkaracağı bir şeyi gizliyor ve insanlardan çekiniyordun. Oysa kendisinden çekinmene Allah daha layıktı. Zeyd eşinden yana isteğini yerine getirince (eşini boşayınca), onu seninle evlendirdik ki, eşlerinden yana isteklerini yerine getirdiklerinde (onları boşadıklarında), evlatlıklarının eşleriyle evlenmeleri konusunda mü'minlere bir zorluk olmasın. Allah'ın emri mutlaka yerine getirilmiştir. yukarıdaki ayet bir tokat gibi cahillerin suratında patlayacaktır üvey evladı zeydden boşanan karısı peygamberimizin halasının kızıdır. onunla evlenmek istiyordu fakat sakliyordu ve bu ayet indi sonra peygamberimiz halasının kızıyla evlendi bizim ümmettde böyle şeyler e okey verenlerde var ters görenlerde var akraba evliliği mesela oysa akraba evliliği halifeler arasında vardı vede başka müslümanlar arasında. b- abese 1/10 1, 2. Kendisine o âmâ geldi diye Peygamber yüzünü ekşitti ve öteye döndü. 3. (Ey Muhammed!) Ne bilirsin, belki de o arınacak, 4. Yahut öğüt alacak da bu öğüt kendisine fayda verecek. 5. Kendini muhtaç hissetmeyene gelince; 6. Sen, ona yöneliyorsun. 7. (İstemiyorsa) onun arınmamasından sana ne! 8, 9, 10. Allah'a karşı derin bir saygıyla korku içinde koşarak sana geleni ise bırakıp, ona aldırmıyorsun. yukarki 2. ayettede peygamberimizin hatası bildirilmiş peygamberimizde bir insandır sonuçta hata yapabilir hata yapmaz diyenler sapıktır vede onu tanrılaştırıp şirk koşmuşlardır. 6- hıristiyanlık ve cehennem maide/51 Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez. maide/82 (Ey Muhammed!) İman edenlere düşmanlık etmede insanların en şiddetlisinin kesinlikle Yahudiler ile Allah'a ortak koşanlar olduğunu görürsün. Yine onların iman edenlere sevgi bakımından en yakınının da "Biz hıristiyanlarız" diyenler olduğunu mutlaka görürsün. Çünkü onların içinde keşişler ve rahipler vardır. Onlar büyüklük de taslamazlar. üstteki 1. ayette hıristiyanlarla dost olmamamız gerektiğini bildirmektedir fakat 2. ayette nedense bizlere sevgi bakımından en yakın _biz hıristiyanlarız_ diyenleri görürüsün yazmaktadır dost edinilmemesi gereken hıristiyanlar 2. ayette övülüyor ve bizlere sevgi besledikleri yazıyor onların içlerinde keşişler ve rahiplerin olduğunu yazıyor yani ruhban sınıfını oysa alttaki ayette ruhban sınıfının uydurma olduğunu (bizdeki uzletçi tarikatçiler gibi) yazıyor hadid/27. Sonra bunların peşinden ardarda peygamberlerimizi gönderdik. Onların arkasından da Meryem oğlu İsa'yı gönderdik, ona İncil'i verdik ve kendisine uyanların kalplerine şefkat ve merhamet duygusu koyduk. (Kendiliklerinden) icat ettikleri _ruhbanlığa_ gelince; biz onu onlara farz kılmamıştık. Allah'ın rızasını kazanmak için onu kendileri icat etmişlerdi. Fakat ona da gereği gibi uymadılar. Biz de içlerinden iman edenlere mükafatlarını verdik. Fakat onlardan birçoğu da fasık kimselerdir. burda ben tezat görüyorum yoksa benmi yanılıyorum bilen birisi beni aydınlatsın? hıristiyanlar ve yahudiler ebedi cehennemlik der alimler oysa kuranda böyle bir ayet bulamadım, üstelik alttaki ayetlerde islam dinini seçmeseler bile mükafatlandıralacaklarıda bariz ortadayken?? bakara/62. Şüphesiz, inananlar (Müslümanlar) ile, Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sâbiîlerden (her bir grubun kendi şeriatında) "Allah'a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için Rableri katında mükafat vardır; onlar korkuya uğramayacaklar, mahzun da olmayacaklardır" (diye hükmedilmiştir). fakat alttaki ayettede islam dini hariç diğerlerinin dini kabul edilmeyecek diyor buda başka tezat değilmi? 3. süre 85.ayet Kim İslam'dan başka bir din ararsa, (bilsin ki o din) ondan kabul edilmeyecek ve o ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır. hıristiyan ve yahudiler kimine göre kitab ehli kimine göre öldürülmesi gereken düşmanlar kaç islam var kaç türlü inanç anlayabilmiş değilim?? ayrıca, 1000 insandan 999 u cehenneme girecek diyenlere benim bir kaç sözüm var yada bu inanışta olanlara Allah işkencecimi??böyle bir inanca sahip olmak ona iftira değilmidir ya nedir?çoğunluk cehenneme gidecekseki bunu ta en baştan biliyordu Allah neden yaratıldı bu kadar insan 7-peygamberimizin hadisi şerife göre mahşer yerinde __ümmmeti ümmetiii__ diyerek ümmetinin affını dileyeceğini yazarlar bunun büyük bir fiyasko olduğu alttaki ayetle sabittir furkan/30 Peygamber, "Ey Rabbim! Kavmim şu Kur'an'ı terkedilmiş bir şey haline getirdi" dedi. (önce kabul etmişlerki sonra terk etmişler kimler=müslümanlar) eyvah eyvah peygamberimizin hz. isa gibi bizden şikayetçi olacağını bazı alimlerde yazmışlardır. 8- aklımaza gelen ALlahla ve yaratılışla ilgili sorular nereden gelmektedir? tasavvufçulara göre bu tip sorular ve vesveseler insanın imanlı olduğunu gösterir fakat aynı tasavvufçular şu hadis i söylerler __çok soru soranlar helak oldu__ iki açıklamada birbiriyle çelişmiyormu sorularımıza yanıt bulursak imanımızın artması gerekmiyormu 9- insanın halife olma meselesi bakara/30 30- Hani Rabb'in, meleklere "Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım" demişti. - Melekler "Ya Rabbi sen yeryüzünde kargaşalık çıkaracak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz seni överek tesbih ediyor, takdis ediyoruz" dediler. Allah meleklere "Ben sizin bilmediklerinizi bilirim' dedi. melekler yarabbi kan dökecek birinimi yaratacak derken bunu nasıl bilmişlerdi? hani sadece allah bilirdi gaybı,ve adem aleyhisselam dünyaya geldiğinde kim yardım etti? hiçbir alet ve edavatın olmadığı vahşi hayvanlarla dolu bir dünyada hz. havva yalnızdı üstelik dünyanın diğer ucunda, nasıl yaşamlarını sağladılar onlara yardım edenlermi vardı? 10- fil vakası fil suresinde okuduğumuz üzere rabbimiz kabeyi korumuş onu yıkmaya gelenleri mahvetmişti peki kabeyi mancınıklarla yıkan yezide neden mudahale etmedi? üstelik sellerdede bir çok kez yıkıldı 1979 da şiiler kabeyi bastı yüzlerce kişi öldü 11-peygamberimiz son peygambermiydi neden 1400 senedir bir peygamber e gerek duyulmadı dinler tahrif olmasına rağmen islam dinide mezhepler vede uydurma hadislerle tahrip olmuşken? 12-müşrikler kız çocuklarını diridiri toprağa gömüyorlardı peki hz. hatice neden gömülmedi vede diğer arap kadınları? hz. hatice zengin bir tüccardı oysa şimdiki müslümanlar kadınları ticaretten alıkoyuyorlar. cevap veren olursa sevinirim herkesin yorumlarını bekliyorum.
Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2007 18 yıl maide/51Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez. maide/82 (Ey Muhammed!) İman edenlere düşmanlık etmede insanların en şiddetlisinin kesinlikle Yahudiler ile Allah'a ortak koşanlar olduğunu görürsün. Yine onların iman edenlere sevgi bakımından en yakınının da "Biz hıristiyanlarız" diyenler olduğunu mutlaka görürsün. Çünkü onların içinde keşişler ve rahipler vardır. Onlar büyüklük de taslamazlar. üstteki 1. ayette hıristiyanlarla dost olmamamız gerektiğini bildirmektedir fakat 2. ayette nedense bizlere sevgi bakımından en yakın _biz hıristiyanlarız_ diyenleri görürüsün yazmaktadır dost edinilmemesi gereken hıristiyanlar 2. ayette övülüyor ve bizlere sevgi besledikleri yazıyor onların içlerinde keşişler ve rahiplerin olduğunu yazıyor yani ruhban sınıfını oysa alttaki ayette ruhban sınıfının uydurma olduğunu (bizdeki uzletçi tarikatçiler gibi) yazıyor hadid/27. Sonra bunların peşinden ardarda peygamberlerimizi gönderdik. Onların arkasından da Meryem oğlu İsa'yı gönderdik, ona İncil'i verdik ve kendisine uyanların kalplerine şefkat ve merhamet duygusu koyduk. (Kendiliklerinden) icat ettikleri _ruhbanlığa_ gelince; biz onu onlara farz kılmamıştık. Allah'ın rızasını kazanmak için onu kendileri icat etmişlerdi. Fakat ona da gereği gibi uymadılar. Biz de içlerinden iman edenlere mükafatlarını verdik. Fakat onlardan birçoğu da fasık kimselerdir. Genel için bir şey söylemek istemiyorum çünkü burada koyu yere aldığım cümlelerle dahi bir bağ kurmamış olmanız beni samimiyetiniz açısından şüpheye düşürdü... Belirli özelliklere sahip olanların belirtildiği ve yine diğer Peygamber ve kitaplı dinlerin de zamanında Allah tarafından gönderilmiş olup saptırıcılarla değiştirildiği görülmekte; ifade herhangi bir çelişki taşımıyor... Olay bir sınıf insanın anatomisini çıkarma olayı değil yani; dini saptıran insanlar olduğu gibi aslında birçoğumuzdan daha saf ve temiz inancı olanları da bulunabilir, kaldı ki aralarından iman edip İslam'a geçenler de olmuştur... Lütfen sen Aksın sen Kırmızı, geçin şu köşeye demekten vazgeçelim... İslam çok geniş kapsamlıdır...
Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2007 18 yıl Yazar Genel için bir şey söylemek istemiyorum çünkü burada koyu yere aldığım cümlelerle dahi bir bağ kurmamış olmanız beni samimiyetiniz açısından şüpheye düşürdü... Belirli özelliklere sahip olanların belirtildiği ve yine diğer Peygamber ve kitaplı dinlerin de zamanında Allah tarafından gönderilmiş olup saptırıcılarla değiştirildiği görülmekte; ifade herhangi bir çelişki taşımıyor... Olay bir sınıf insanın anatomisini çıkarma olayı değil yani; dini saptıran insanlar olduğu gibi aslında birçoğumuzdan daha saf ve temiz inancı olanları da bulunabilir, kaldı ki aralarından iman edip İslam'a geçenler de olmuştur... Lütfen sen Aksın sen Kırmızı, geçin şu köşeye demekten vazgeçelim... İslam çok geniş kapsamlıdır... demişsin ali01 ben incil değiştirilmedi demedimki zaten bir zaman vermiyor ayette hıristiyanlar ve yahudiler ve sabii ler diyor yani herzaman yaşayan bütün zamanlarda yaşayanların bazıları mükafatlandırılacak diyor, fakat hıristiyanlar allah 3 tür diyorlar yani şirk koşuyorlar, fakat şirk in affı yok ebedi cehennemlikler fakat hemde kitab ehliler cennete gitme ihtimalleride var deniyor nasıl apaçık ayetler hani? şimdi ben cehennemden korkupta çelişkileri gözardımı edeyim? islam çok geniş kapsamlı evet bir ayetin 60 000 tefsiri vardır diyenler çıktıkça GENİŞ KAPSAMLI olacaktır vede asla karışıklıklar bitmeyecektir bak... alttaki ayetin başlarında şu ifadeler koyulmuştur deki= şöyleki= şunun içindirki ki şuki öyleki arapça üstün bir dilmi sizce yoksa birileri kasıtlı olarak zor bir dil olarak gösterme çabasında yoksa doğrusu alttaki gibimi Ş. Piriş (2-3) Ben, Allah’tan başkasına kulluk etmeyesiniz, Rabbinize bağışlanma dileyip, kendisine yönelesiniz diye vakti belirlenmiş bir süreye kadar güzel bir geçimlikle sizi geçindirmesi ve her fazilet sahibine değerini vermesi için O’ndan size bir uyarıcı ve müjdeciyim. Şayet yüz çevirirseniz, başınıza gelecek büyük günün azabından korkarım. yukarıda (ş.piriş) Allahın ağzından değilde kendi ağzından söylediği görülüyor arapçayı iyi bilen birisi varsa açıklama getirsin lütfen (HÛD suresi 2. ayet) (Resmi:11/İniş2/Alfabetik8) أَلاَّ تَعْبُدُوا إِلاَّ اللّهَ إِنَّنِي لَكُم مِّنْهُ نَذِيرٌ وَبَشِيرٌ Okunuş Ella ta'büdu illellah inneni leküm minhü neziruv ve beşir Diyanet Çevirisi (1-2) Elif Lâm Râ. Bu Kur’an; âyetleri, hüküm ve hikmet sahibi (bulunan ve her şeyden) hakkıyla haberdar olan Allah tarafından muhkem (eksiksiz, sağlam ve açık) kılınmış, sonra da Allah’tan başkasına kulluk etmeyesiniz diye ayrı ayrı açıklanmış bir kitaptır. (De ki “Şüphesiz ben size O’nun tarafından gönderilmiş bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim.” Diyanet Vakfı (De ki: Bu Kitap) «Allah'tan başkasına ibadet etmemeniz için (indirildi). Şüphesiz ki ben, onun tarafından size (gönderilmiş) bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim. Elmalılı Orijinal Şöyle ki Allahdan başkasına kul olmayın, ben size onun tarafından tebşir ve inzar için gönderilmiş bir Peygamberim Elmalılı Sade. 1 şöyle ki, Allah'tan başkasına kul olmayın! Ben size O'nun tarafından müjdelemek ve uyarmak için gönderilmiş bir peygamberim! Elmalılı Sade. 2 (Şöyle ki Allah'dan başkasına kulluk etmeyin. Ben size O'nun tarafından müjde vermek ve uyarmak için gönderilmiş gerçek bir peygamberim. Ö. N. Bilmen Şunun içindir ki, Allah Teâlâ'dan başkasına ubûdiyette bulunmayın. «Şüphe yok ki, ben sizin için O'nun tarafından bir nezîr ve beşîrim.» S. Ateş Tâ ki Allah'tan başkasına tapmayasınız. Ben de, O'ndan size (gönderilmiş) bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim. A. Bulaç Öyle ki, Allah'tan başkasına ibadet etmeyin. Gerçekten ben, sizi O'nun tarafından uyaran ve müjdeleyenim; Muhammed Esed ki, Allahtan başkasına kulluk etmeyesiniz. (Ey Peygamber, de ki "Bakın ben size Onun tarafından bir uyarıcı ve müjdeleyici (olarak) görevlendirildim: Y.N. Öztürk Ki başkasına değil, yalnız Allah'a ibadet edesiniz! Kuşkusuz, ben size O'ndan gelen bir uyarıcı ve müjdeciyim. S. Yıldırım Bundan maksat, Allah’tan başkasına ibadet etmemenizdir.Gerçek şu ki: Ben sizi cennetle müjdelemek ve cehennemle uyarmak için O’nun tarafından gönderilmiş bulunuyorum. Tefhimü-l Kuran Öyle ki, Allah'tan başkasına ibadet etmeyin. Gerçekten ben, sizi onun tarafından uyarıp-korkutan ve müjdeleyenim; Fizilalil Kuran (İçeriğinin özü şudur): Allah'dan başkasına kulluk sunmayınız. Ben, O'nun size gönderdiği bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim. A. Gölpınarlı Emreder ki ancak Allah'a kulluk edin; şüphe yok ki ben, onun tarafından sizi korkutmak ve size müjde vermek için gelmişim. H. S. Yeter (De ki: Bu Kitap) "Allah'tan başkasına ibadet etmemeniz için (indirildi). Şüphesiz ki ben, onun tarafından size (gönderilmiş) bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim. A. Uğur (De ki: Bu Kitap) "Allah'tan başkasına ibadet etmemeniz için (indirildi). Şüphesiz ki ben, onun tarafından size (gönderilmiş) bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim. G. Onan Öyle ki, Tanrı'dan başkasına ibadet etmeyin. Gerçekten ben, sizi O'nun tarafından uyaran ve müjdeleyenim; Ş. Piriş (2-3) Ben, Allah’tan başkasına kulluk etmeyesiniz, Rabbinize bağışlanma dileyip, kendisine yönelesiniz diye vakti belirlenmiş bir süreye kadar güzel bir geçimlikle sizi geçindirmesi ve her fazilet sahibine değerini vermesi için O’ndan size bir uyarıcı ve müjdeciyim. Şayet yüz çevirirseniz, başınıza gelecek büyük günün azabından korkarım. Yusuf Ali (EN) (It teacheth) that ye should worship none but Allah. (say verily I am (sent) unto you from him to warn and to bring glad tidings: M. Pickthall (EN) (Saying): Serve none but Allah. Lo! I am unto you from Him a warner and a bringer of good tidings.
Gönderi tarihi: 28 Temmuz , 2007 18 yıl Ben belirttiğim konuda cevabımı verdim... Gayet de açık bir durumla karşı karşıyayız... Sanırım burada çabasını verdiğiniz husus da inanmayanların da yaptığı gibi Kur'an'ın hitap ve anlatım tarzı; bence önce özünü anlayabilmekte yarar var, yoksa bir kusur bulacam diye uğraşırsak daha mealden okuyan bizler çokça yanılırız...
Gönderi tarihi: 22 Ağustos , 2007 17 yıl ben ateist yada başka bir dinden değilim islam dinindenim altta yazdığım sorular ve çelişkiler şeytan yada melekten bunu bilemiyorum amacım öğrenmek bu arada tasavvufçular saçma sapan cevaplar yazmasın ve hakaret etmesinler bana deliliniz varsa yazarsınız buraya lütfen.. 1-güneşin batıdan doğması çoğu müslümanın inandığı kıyamet alametlerinden biride budur güneşin batıdan doğması, bir sabah (güneşsiz) insanlar uyanacaklarki bakacaklar güneş doğmamış yenden yatıp yenden yenden kalkacaklar ve anlayacaklarki güneş durmuş ve bir zaman sonra güneş tam tersi batıdan doğacak fakat bu 1. dünyada olacak çünkü uydurma hadisçiler dünyanın yuvarlak olduğunu unutuvermişler bu hadis i uydururken.. kanıtı=biz güneş i batıdan doğarken gördüğümüzde haliyle dünyanın diğer tarafındaki müslümanlar tam tersi olarak günlerce gündüzlerini yaşadıktan sonra akşam yerine sabah ı yaşıyacaklar yada doğudan güneşin batışını göreceklerdir yani bu hadis ya malezyadaki müslümanlar için yazılmış yada bizler dünyanın bu tarafındakiler için yazılmış dünyayı ikiye bölmüş yahu . . . 12-müşrikler kız çocuklarını diridiri toprağa gömüyorlardı peki hz. hatice neden gömülmedi vede diğer arap kadınları? hz. hatice zengin bir tüccardı oysa şimdiki müslümanlar kadınları ticaretten alıkoyuyorlar. cevap veren olursa sevinirim herkesin yorumlarını bekliyorum. Merhabalar. Öncelikle bu tür sorulara cevap bulacağınız çok aziz kaynaklar var. Diyanet İşleri çok net cevaplar vermekte mesela. 1-güneşin batıdan doğması "Güneş, battığı yerden doğmadıkça kıyamet kopmaz. Batıdan doğunca, insanlar görür ve hepsi de iman eder. Ancak, daha önce inanmamış veya imanın sevkiyle hayır kazanamamış olan hiç kimseye bu iman fayda sağlamaz." (Buharî, Müslim, Ebu Davud) Allah bilir, (güneşin batıdan) doğuşunun görünen sebebi: Yerkürenin başının aklı hükmünde olan Kuran’ın onun başından çıkmasıyla yerin aklını yitirip, Allah’ın izni ile başını başka bir yıldıza çarpması, bunun sonucunda da hareketinden geri dönüp, batıdan doğuya doğru olan dönüşünü, Allah’ın izniyle doğudan batıya doğru değiştirmesi ile Güneşin Batıdan doğmaya başlamasıdır. Evet, dünyayı güneşe, yeryüzünü gökyüzüne bağlayan Allah’ın güçlü ipi olan Kuran’ın çekim gücü koparsa, yerkürenin ipi çözülür, başıboş bir serseri olup ters ve düzensiz hareketinden dolayı Güneş batıdan doğar. Ve bu çarpışma neticesinde Allah’ın izni ile kıyamet kopar. (Şualar, Beşinci Şua, Yirminci Mesele, s. 520) "O sarsıntının sarsacağı gün, arkasından onu diğer bir sarsıntı izleyecek." (Naziat Suresi, 6-7) Ayette iki büyük sarsıntıdan bahsedilmektedir. Bu sarsıntılardan birincisi dünyamıza bir diğer yıldızın ya da göktaşının çarpması ile gerçekleşecek olan büyük sarsıntı olabilir. Bildiğiniz gibi 65 Milyon Yıl Önce Dinozor Çağına Son Veren Meteor Çarpması olayı dünyaca bilinen bir şeydir. Dikkat ederseniz yıllardır uzayda hayat aranmakta. Sizce neden? Dünyaya bir göktaşı hızla yaklaşmakta. Kuranı Kerimin derinlerinde kimi alimlerin çıkardığı sonuç ŞEMSÜL ŞUMUS yıldızının çarpmasıdır. Yani VEGA YILDIZI. Araştırabilirsiniz. Bu yıldız dünyaya çarptığı zaman dünyanın yörüngesini değiştirecektir. Diğer yarıdaki insanlar nasıl görecek demişsiniz ancak siz bu kainatın yaradılışını algılayabiliyorsunuz da, Allahın güneşi doğdurmasını mı algılayamıyorsunuz? 3- Allah öyle büyük bir varlıkdırki bunu idrak etmek imkansızdır peki böyle büyük bir yaratıcının yemin etmeye neden ihtiyacı vardır?incir e zeytin e bile neden yemin eder? Âyetlerde de görüldüğü gibi, Cenâb-ı Allah bizzat Kendi Yüce İsmi üzerine yemin ettiği gibi1; peygamberlerine2, peygamberlerin yaşadığı veya vahyin geldiği beldelere3, meleklere4, Kur’ân’a5, kıyâmet gününe6, kâinâtta var olan önemli varlıklar üzerine, meselâ kaleme7, gökyüzüne8, güneşe9, aya10, geceye11, sabaha12, kuşluk vaktine13, ikindi vaktine14, yıldıza15, havaya16 ve bitkilere17 yemin etmiştir. Meseleye mânâ-yı ismiyle değil, mana-yı harfiyle bakmamız gerekiyor. Yani, Allah’ın üzerine yemin ettiği her şey, kendi başlarına değerli değil, Allah’ın yaratmış olması itibariyle yücedir, değerlidir ve kıymetlidir. Cenâb-ı Allah Kendi Zatının yüceliğini bildirmek ve isim ve sıfatlarının tecellîlerinin kemalini ve eşsizliğini göstermek için varlıklar üzerine çeşitli şekillerde dikkatleri çekmiştir. Her şey Allah’ın kudretinin ve hilkatinin eşsiz şekilde tecellîsi ve tasarrufu değil midir? Diğer bir taraftan ise unutmayalım ki ayetler CEBRAİL vasıtası ile indirilmiştir. Cebrailin hitabı da burda çok mühimdir. Cebrail bir robot değil, bir melektir. Bu ayetleri kendisine vahyederken Peygamber efendimize sunduğu hitaplara dikkatinizi çekerim. 4- bizler neye göre iman ediyoruz neden? cehennemden korktuğumuz içinmi? cennete gitmek içinmi?başka seçenek olmadığını düşündüğümüzdenmi? çevermizin etkisiylemi? anne ve babamızda inandığı içinmi?neden her merak ettiğimiz soruda tersleniyoruz? Bu soruya şöyle başlamak gerek. Neden sürekli bir yaratıcıya inanıyoruz? Çünkü ihtiyaç hissediyoruz. İlk çağlardan beri insanlar kendi elleriyle de olsa çeşitli mabudlar edinmiş ve onlara tapmışlardır. Güneş, Ay, Ateş, Yıldızlar, Gökyüzü, İnek, Put vs...vs... TEVHİD ise, bu ihtiyacın zirvesidir. Cennet ve Cehennem çok mühim evet. Tabi korkmaktayız ancak ileri tasavvufa girdiğiniz vakit inanılamayacak durumlar ile karşılaşırsınız. Ben kendimden bilriim sadece 1 defa yaşadım bunu. Bir gün namaz kılarken aklıma çok ciddi şeyler geldi. Allaha karşı derin bir hayranlık, Peygamber efendimize olan sevgimde bir tavan oldu. Secdedeyken öyle bir duruma geldim ki "Seni görsem, benden razı olsan yeter. At cehenneme. yeterki bileyim sen benden razısın" Ama sadece bir kere oldu Cehennem çok zor. Korkumuz elbet var. Ancak mesela Hz Ömer r.a "Ya Rabbi, bedenimi öyle büyüt ki, cehennemi ben doldurayım kimse girmesin" diye dualar edermiş. Aslolan Allah sevgisidir ancak malesef zamanla çoğalan gruplar birbirlerine farklılaşmaya başlamışlar. Allah sevgisi yerine Korkusu gelir olmuş. Nitekim Mevlana ölüm döşeğindeyken "Bugün benim düğün günüm" demiştir. Yani hesap vs.. değil, Allaha kavuşacağı günü düşünmüştür. Hz Rabia ise bir gün bir elinde ateş diğerinde su koşar adım gitmekteyken birisi sormuş. Nereye böyle? diye. Hz Rabia cevap vermiş. "Ateşi cennete atmak isterim kül olsun diye, Suyu cehenneme atmak isterim bitsin diye ve ASIL AMAÇ ORTAYA ÇIKSIN" demiştir. Asıl amaç elbet Allahtır. Ki kuranda dabelirtildiği gibi Cennetin en büyük nimeti Cenab-ı Hak'kın hoşnutluğu ve rızasıdır. Bu duygularla yaşayabilmek dileği ile. Annemiz babamız inandığı için inanmıyoruz bu mantıklı değil zaten. İnançta dikte yoktur. Dilinizle söylersiniz amakalbinizin hissettiği mühimdir. Kimliğimizde müslüman yazmakta, kaçımız islamın direği olan namazı eda etmekteyiz. Kuranda "namaz kılmayanların cehenneme gideceği" açıkça belirtilmişken Allaha baş kaldırmaktayız KILMIYORUZ diyerek. Eh, takdir edersiniz ki demek ki diktelik bir durum yok. Ben ailesi dinsiz olmasına rağmen kendisi okuldayken İslama giren bir arkadaşa sahiptim üniversitede. 5- geçenlerde peygamberimizde hatalar yapmış dediğimde beni sapık olmakla itham etti oysa bu cahil bilmezki kuranı bakın orda ne yazıyor. Samimi bir müslüman bilirki dünyanın en kusursuz insanı Hz Muhammed s.a.v'dir ancak o bir insandır. Rabbimiz , dileseydi O'na hayatin menfii yönlerini hic yasatmazdi. Aci cekmez, acikmaz, susamaz... unutmaz ve yanilmazdi da. Ama o takdirden ümmeti yani biz , menfii durumlarda örneksiz kalirdi(k). Sözgelimi aci ile karsilasinca , unutunca , yanlis bir karar verip hata yapinca nasil davaranacagimizi bilemezdik... Peygamberlerin kendilerine has bazı sıfatları vardır. Bu sıfatlarla normal insanlardan seçilip ayrılırlar. Onlar nübüvvetten önce bile hırsızlık, yalancılık, dolandırıcılık, putlara tapma, ahlâk dışı ilişkiler ve benzeri şeylerden uzak tutulmuşlardır. İşte onlar için öngörülen sıfatlardan biri de ismet sıfatıdır. Buna göre peygamberlerin suçsuz ve günahsız olmaları gerekir. Zira günah işlemek nübüvvet makamı ile bağdaşmaz. Onların kem gözlü ve hain bakışlı olmaları bile caiz değildir. Mutezile ve Şia’ya göre peygamberlerin ismeti tam ve mükemmeldir. Büyük ve küçük bütün günahlardan uzaktırlar. Mâtüridîlere göre peygamber, küçük büyük bütün günahlardan, her türlü küfür ve şirkten uzaktır. Bununla birlikte çok küçük, hafif hatalar, zelle türünden sürçmeler onlardan sadır olabilir. Ancak tebliğde kesin olarak günahsızdırlar. Râzî ve Cürcanî’ye göre, dalgınlık veya unutkanlıkla bazı küçük hataların peygamberden sadır olması mümkündür. Her peygamberin biri kulluk, diğeri de peygamberlik olmak üzere iki vasfı vardır. Peygamberlik vasfında hata etmezler. Çünkü vahyin kontrolündedirler. Ancak kulluk vasfında hata edebilirler. Bununla birlikte yaptıkları hatalarda kasıt söz konusu değildir. Ancak ZELLE ismi ile bilinen her peygamberin çok -küçük- bir hatası olduğu rivayet edilmektedir. yukarki 2. ayettede peygamberimizin hatası bildirilmiş peygamberimizde bir insandır sonuçta hata yapabilir hata yapmaz diyenler sapıktır vede onu tanrılaştırıp şirk koşmuşlardır. Bunun adı şirk koşmak değildir. Sapık demek hele çok ağırdır. Peygamberimizin yüceliğini düşündüğümüzde onu hatasız olarak tasavvur etmek sapkınlık değil, sevgiden gelir. Hıristiyanlara göre bir insanın ilah olmaması için günah işleme lüzumu vardır (Hz isa dışında herkes günahkardır onlar için. Çünkü İsa a.s TANRIDIR) üstteki 1. ayette hıristiyanlarla dost olmamamız gerektiğini bildirmektedir fakat 2. ayette nedense bizlere sevgi bakımından en yakın _biz hıristiyanlarız_ diyenleri görürüsün yazmaktadır dost edinilmemesi gereken hıristiyanlar 2. ayette övülüyor ve bizlere sevgi besledikleri yazıyor onların içlerinde keşişler ve rahiplerin olduğunu yazıyor yani ruhban sınıfını oysa alttaki ayette ruhban sınıfının uydurma olduğunu (bizdeki uzletçi tarikatçiler gibi) yazıyor Ayetin ne zaman geldiğini, o ayetin hangi olayın sonunda indiğini araştırmanız gerek. Ayetleri sadece mealden değil tefsirden okumalısınız. Yoksa sizin için durum zorlaşır. Hıristiyanlar ile tevhid inancı dışında çakıştığımız çok nokta bulunmamakta. Ayetlerden ilki, İslama savaş açan kesime düşman olmak ve onlardan dost edinmemektir. Bize en yakın olanlar ise Hıristiyanlardır doğrudur lâkin 1400 sene öncesinin Hıristiyanlığı ile şimdikini karşılaştırmak lazım. O dönemde İsa a.s'a TANRI gözü ile bakmayan hıristiyanların olup olmadığını bilmemiz gerek. Unutmayın ki Habeşistana göç edildiğinde bize kapılarını Hrıstiyan kral açmıştı. Onların bize o dönem gösterdiği dostluk ve anlayış kıymetlidir. burda ben tezat görüyorum yoksa benmi yanılıyorum bilen birisi beni aydınlatsın? hıristiyanlar ve yahudiler ebedi cehennemlik der alimler oysa kuranda böyle bir ayet bulamadım, üstelik alttaki ayetlerde islam dinini seçmeseler bile mükafatlandıralacaklarıda bariz ortadayken?? Olay tamamen tevhide dayalı. Hıristiyanlar tevhid inancına katılmıyorlar. Bu yüzdendir ki çok ümitvar olamıyoruz onlar için. Lakin Allah herkesi mükafatlandıracaktır. Kâfir bile olsa kim zerre iyilik yaparsa mükafatını alacaktır. Kainatın en adil varlığının adaletinden şüphe etmek olmaz hali ile. Kuranda Hıristiyanlar için kesin cehennemlik denmemektedir dikkatinizi çekerim. "İsa'ya Allah diyenler kâfirdir" demekte. Sizce de yanlış değil mi? Demek ki Allah demeyen kesim var. Şüphesiz, inananlar (Müslümanlar) ile, Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sâbiîlerden (her bir grubun kendi şeriatında) "Allah'a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için Rableri katında mükafat vardır; onlar korkuya uğramayacaklar, mahzun da olmayacaklardır" (diye hükmedilmiştir). yahudiler ve hıristiyanlar zamanın Peygamberine tabii oldukları zaman bu müjdeye nail olacaklar. Bir hıristiyana kesinlikle cehennemlik dememeliyiz. Çünkü Allah, o cehennemin içinde kendilerine öyle bir cennet açar ki hepimiz şaşırırız. Müslümanlar ne kadar müslümandır ki, başkalarını sorgulasın? Ramazan geldi mi hastalanıyoruz oruç tutmamak için, namaz desek hak getire, kuran desek meale takılmışız veya hiç elimize almamışız. 7-peygamberimizin hadisi şerife göre mahşer yerinde __ümmmeti ümmetiii__ diyerek ümmetinin affını dileyeceğini yazarlar bunun büyük bir fiyasko olduğu alttaki ayetle sabittir furkan/30 Peygamber, "Ey Rabbim! Kavmim şu Kur'an'ı terkedilmiş bir şey haline getirdi" dedi. (önce kabul etmişlerki sonra terk etmişler kimler=müslümanlar) eyvah eyvah peygamberimizin hz. isa gibi bizden şikayetçi olacağını bazı alimlerde yazmışlardır. Mahşerde bütün insanlar heyecan ve ıstırap içinde bulundukları bir sırada bunların hesaplarının bir an önce görülmesi için Hz. Peygamber'den şefaat dileyeceklerdir. Buna “şefaat-i uzma” (büyük şefaat) adı verilir. Hz. Peygamber'in bu anlamdaki şefaat yetkisi Kur’an’da “Makam-ı Mahmud” (övülen makam) adıyla anılır. Bilir misniz bilmem ancak her peygambere Allah 1000 ismini öğretrmiştir ve bu 1000 isim ile peygamberler Allaha dua ve dilekte bulunmuşlardır. Hz Adem bu bin isimle tövbe etmiş ve tövbesi kabul olmuştur. Hz İbrahim a.s ateşten kurtulmuştur bu dua ile, Hz Musa a.s kızıldenizi ikiye bölmüştür. Hz Yakup, Oğlu Yusuf a.s'a kavuşmuştur. Hz Eyyub sağlığına kavuşmuştur. Hz İsa, ölüleri bu dua ile diriltmiştir. KENZÜL ARŞ DUASI nı araştırınız. Orda detaylıca anlayacaksınız. Hz Muhammed s.a.v ise ömründe bu hakkını hiç kullanmamıştır. Ashab kendine sorduğu zaman neden diye, onlara cevaben: "Ben ümmetimin en darda kaldığı zaman dileyeceğim" demiştir. Yani mahşer günü. melekler yarabbi kan dökecek birinimi yaratacak derken bunu nasıl bilmişlerdi? hani sadece allah bilirdi gaybı,ve adem aleyhisselam dünyaya geldiğinde kim yardım etti? Bunun için Allah olmak gerekmemekte. Şeytanı melekler bilmekte idiler. Kötü olduğunu bilmekte idiler. Bugün siz teşbihte hata olmaz, başımıza faşizm geldiği zaman kan döküleceğini bilirsiniz. Allah olduğunuzu göstermez. Bu, gaybı bilmek değildir. 10- fil vakası fil suresinde okuduğumuz üzere rabbimiz kabeyi korumuş onu yıkmaya gelenleri mahvetmişti peki kabeyi mancınıklarla yıkan yezide neden mudahale etmedi? üstelik sellerdede bir çok kez yıkıldı 1979 da şiiler kabeyi bastı yüzlerce kişi öldü Allaha hesap sormak bizim hükmümüz değil. İslam_İtaat etmek ve teslim olmak demektir. Yalnız baktığınız zaman dikkatinizi çekerim "Kâbe" 1400 yıl sonra bile ihtişamından ve hiçbir şey kaybetmemiştir. Tabi ki zorluklar olmakta. Fil vakası dönemi, İslamın doğuşuna denk gelir. Daha ilk başta kâbe yıkılmış olsaydı insanlar inanma ve inanmama çizgisinde iken bir din doğmadan batacaktı. Bir din doğdu, o dini ayakta tutma görevi ise İNSANLARA VERİLDİ. Bu şekilde düşünün. 11-peygamberimiz son peygambermiydi neden 1400 senedir bir peygamber e gerek duyulmadı dinler tahrif olmasına rağmen islam dinide mezhepler vede uydurma hadislerle tahrip olmuşken? Müceddidler gelmiştir sürekli.Dini taze tutan. Ancak şunu düşünelim, İslam'ın tahrif olan tarafı nedir? Temel inanç esasları aynı kalmıştır bozulmadan. İmanın şartları aynıdır. Uydurma hadisler malesef var, ancak Kuran ile çelişiyorsa zaten gerçek olması düşünülemez. 12-müşrikler kız çocuklarını diridiri toprağa gömüyorlardı peki hz. hatice neden gömülmedi vede diğer arap kadınları? hz. hatice zengin bir tüccardı oysa şimdiki müslümanlar kadınları ticaretten alıkoyuyorlar. Müslümanlar alı koyuyorlar İSLAM alıkoymamakta. Mesela bazı islam ülkelerinde kadının seçme hakkı yoktur. Akabe biatında Hz Muhammed kadınlara da biat hakkı vermiştir. Kadın hakları ta o zamandan bellidir. Kadınlar savaşlarda komutanlık etmişlerdir. Hz Ayşe, Hz Safiye(halası) gibi. Malesef uygulamada, insanlarımız ve özellikle erkeklerimiz anlamak istediklerini anlıyorlar. Kızların gömülmesi olayı genelde putperestlerde görünmekte idi. Diğer din mensuplarının (Hıristiyanların, Musevilerin) onların içindekileri bilemeyiz. Hz Hatice'nin dinini de öyle. Ailesini de. Ancak 2007 yılında bile dünyanın çeşitli bölgelerinde kız çocuğu halen utanç kaynağıdır. Hz Meryem dahi doğduğu zaman dışlanmıştır annesi ANNA. Babası Hz İmran bir peygamber olmasına rağmen. O dönemlerde kadınlar mabetlere dahi alınmazdı. Kainatta bir mabede girebilen hizmetkâr olarak ilk kadın HZ MERYEM a.s'dır. Umarım acele ile yazdığım cevaplar tatminkâr olmuştur. Başka sorularınız olması halinde detaylıca ve kaynaklıca cevaplamaya çalışırım. Tşk
Gönderi tarihi: 22 Ağustos , 2007 17 yıl Vega5, tuttuğunuz yol doğru, sorular sormaya devam ederseniz doğrulara yaklaşacaksınız. Yine de fikrimi belirtmem gerekirse hiçbir fiziksel ve astronomik teori dünyayı durdurup tersine çevirecek bir kuvvet öngöremez. Bunu sağlayacak her kuvvet, dünyayı yörüngesinden çıkarır ve uzaya savurur. O zaman güneş müneş kalmayacağı için batıdan da doğamaz. Ya da çok büyük bir gezegen (dünyanın büyüklüğüne yakın büyüklükte) dönme yönünün tersi yönde teğet biçimde çarpması gerek, böyle bir şey olsa güneşin ters doğduğunu görecek kimseler kalmaz dünyada. Yani güneşin batıdan doğması bir safsata ve dogmadır… Süleyman peygamberin rüzgarı kullanması da aynı olduğu için üzerinde bile durmuyorum. İnsanlar fizik diye bir şey geliştirdi, bundan haberli olmak gerek… Allah’ın niye ufak şeyler üzerine yemin ettiğini bir peygamber olsa sorabilirdik, Allah kendi de bizimle konuşmadığı için yapacak bir şey yok… Neye göre iman ettiklerini de benzer şekilde edenlere soracaksınız… Peygamber tabii ki hata yapar, zaten söylemişsiniz, evlatlığının karısı olan kuzeninden hoşlanmış ve boşanmalarını sağlamıştır örneğin. Tabii o zaman genetik bilinmediğinden kimse kuzeninle evlenmesen daha iyi olur dememiş. Hristiyanları dost mu düşman mı belleme konusuna geldiğimizde, duruma göre… Kazı bazen çevirmek gerekir ki yanmadan pişsin… Meleklerin insanın kan dökeceğini nereden bildiklerini düşünmeniz güzel… Bence insanın öncülleri olan primatların insana giderek benzediğini görünce anlamamaları için bir neden yok… Kabe’nin rabbinin onu ne zaman koruyup ne zaman korumayacağına siz karar veremezsiniz… Ha bakın, şu kız çocukların gömülmesi meselesine gelirsek. Bu konuda çok mantıklı bir yanıt var. Araplar bütün kızları gömmezlerdi. İlk doğan çocuk kız olursa tanrı(lar) korksun da bir daha kız vermesin diye böyle bir vahşete başvururlardı… Sevgiyle kalınız...
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.