özgürlüğünün bittiği yerde,
benliğinin hapsolduğu zamanda,
ağlamanın zor geldiği anda,
başlar ölüm arzusu...
söz hakkı verilmeksizin ,
verilen hükümler aleyhine..
ama korkma sen kaybın olmayacak
üzerine giydirilen hükümler onları bulacak
sabah,ilk gün ışığın...ı sana verecek
mutluluk yakın
ölüm ise,
şimdilik uzak kalsın..
ben evrimci değilim ve şu halkın bildiği yaratılış hikayesinede inanmıyorum.evrim konusuna ilgim büyük bunun için özellikle arastırmalarım oluyor kendi çapımda .ama şunu sölemeliyim ki yarasa,timsah,ornitorenk,kurbağalar...bu gibi hayvanların kemik yapılarını ,sistemlerini incelediğimizde evrime inanmak geliyor içimden.dahası evrim karşıtları sürekli evrime dair fosil olmadığını söyleyip duruyorlar.kuşların evrildiğine dair fosiller bulundu.çin de ve kuzey amerikada(yerini tam olarak hatırlamıyorum)Tyrannosaraurus tür dinozorunun bundan 250 milyon yıl önce kuşa evrilen ara formlarından biridir bulunan fosil.ki lades kemiği saptanmıştır bu fosilde.lades kemiği kuşlara has bir kemiktir.
sonuçta insan düşünmeden edemiyor.
bu bir bakış açısı diğeride insanlardaki davranış biçimleri hayvanlardakilere benzerdir.kendi yerini koruma, ailesini koruma ,annelik iç güdüsü..ayrıca bütün omurgalılar embriyo halindeyken aynı biçimdedir.zamanla değişime uğrarlar kimisi yumurta kimisi plesanta içinde..
İster evrime inanılsın ister inanılmasın insanlar arastırmalıdır.zaten ezbere sistem içinde boğulan çocuklar evrim müfredattan kalkınca daha da
ezberci ve boş bir eğitime maruz kalacak yazıkk..