Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

huyhuyhuy

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    15
  • Katılım

  • Son Ziyaret

huyhuyhuy - Başarıları

Çaylak

Çaylak (2/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • İçerik Başlatan
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. Ekonomik kriz ve işsizlik böyle devam ederse , kehanete falan gerek yok, mutlaka kıyam edilecek.( kıyam etmek ayağa kalkmak)Bütün dünya çalışanları , kıyam edecek., Ve işte sistemin kıyameti .
  2. huyhuyhuy

    ANNELER GÜNÜ

    Ben anneler gününü, kapitalist sistemin, tüketim ekonomisini körüklemek için kullandığı, bir rütiel olarak bile geldim. Gerçekte neymiş diye biraz baktım, Başlamadan önce, ahirete intikal etmiş, annelerimize allahtan rahmet dilerim. Sağ olan bütün annelere allahtan sağlıklı uzun ömürler dilerim. Anneler günü, Amerika da hayatı boyunca annesi ile birlikte yaşamış bir kadın, annesinin vefatından dan sonra sağlığında ona yeteri kadar , görevlerini yapmadığı düşüncesi ile , anneler için neler yapabileceğini , düşünüp önce arkadaşları ile, anneler için yolda belli zamanlarda bir şeyler yapmayı düşünmüşler , sonra , çalıştığı, kilisede, anneleri ve çocukları bir araya toplayarak anneler günü kutlamaya bir dini ritüel olarak bütün annelere BEYAZ KARANFİL vermişler. Ve beyaz karanfil anneler gününü temsil eden bir sembol haline gelmiş. Bütün bu çalışmalara bir, giysi ticareti yapan, firma sponsorluk yapmış. Sonra bu hanım aslında dini bir ritüel, olarak düşündüğü bu anneler gününün, ticari bir , tüketim aracı olarak kullanılmasına karşı büyük bir , mücadele vermiş. Ve fakat, bütün davaları kaybetmiş evi barkı elinden gitmiştir. Ama anneler günü , dini bir ritüel olarak değil, kapitalist düzenin talep artırıcı, piyasa canlandırıcı bir argüman olarak kullanılmaya devam ediliyor. Amerikada 1914 lerde resmen kabul edilmiştir. Ve bizde de çok hararetle kutlanır. BÜTÜN ANNELERİN ANNELER GÜNÜNÜ KUTLARIM
  3. Hatıraları karşısında saygıyla eğiliyorum.
  4. Doğu illerinin, ayrılıkçı, politikalara, yem edildiği, artık gün gibi ortada. Kürt aydınları, kürtçenin serbest olduğunun farkına varamadılar. Hala ,aynı şeyi söylüyorlar. Bitti artık serbest , yeni bir şeyler bulun. Mesela sol söylemleri seviyorsunuz. Ağalık sistemine biraz karşı çıksanız, topraksız köylü için, toprak isteseniz. Ve toprak işleyenin su kullanananın deseniz. Uluslar arası emperyalizme karşı çıksanız. İNsan haklarından, töre cinayetlerinden ,kız çocuklarının , öğrenim hakkından, işsizlikten , dem vursanız da,. Bizde sizi gerçek aydın zannetsek. Solcu zannetsek. Bizi biraz kandırsanız. *****
  5. VATAN SEVERLER İÇERİ ALINIYORLAR; Ulusalcılar yerine kullanılmış olabilir mi acaba? Aynı anlamı vermek hiçte zor değil, Vatan severin ne olduğu açık, Gerçi ulusalcı da öyle ama, bir daha baktım da neymiş diye, Vikipedi, özgür ansiklopedi Git ve: kullan, ara → Başlığın diğer anlamları için Ulusalcılık (anlam ayrımı) sayfasına bakınız. Ulusalcılık, Türkiye'de 2000'li yıllarda ortaya çıkan, Atatürk'ün öngördüğü tam bağımsızlık, milli sanayinin inkişafı ve sanayide dışa bağımlılıktan kurtulma, akılcılık, laiklik gibi devletin temel kuruluş ilkelerinden kopulduğuna; milli çıkarların korunmadığına inanan, AB üyeliğine girebilmek için uluslarası platformdaki milli davalardan (kırmızı çizgiler) tavizler verildiğini, ülkenin içişlerine Osmanlı Devleti'nin yıkılışındaki gibi yabancı devletlerce karışılmasına müsade edildiğini savunan siyasi akım.[1][2][3] Ulusalcılar arasında, belirli bir siyasi partinin veya bir siyasi görüşün destekçilerinin ağırlıkta olmadığı (sol, sağ, muhafazakâr vb.) görülür.[1][4] İlk defa Attilâ İlhan'ın sözünü ettiği dip dalgası tabiri ile, ulusalcılığın, devletin üst kademelerinden, popüler bir siyasi liderin söylemlerinden esinlenmeyen, aksine tabandan tavana doğru yükselen, değişik siyasi görüşlerden insanların desteklediği, devletin kuruluş ilkelerinden kopmasına ve kazanılmış uluslararası haklarından tavizler verilmesine ve stratejik değeri olduğu düşünülen veya kârlı olan devlet kuruluşlarının özelleştirilmesine karşı bir tepki olduğu anlatılmak istenmişti.[2][5] Türkiye'de son yıllarda, Kemalist siyasi çizgideki çevreler 2002'de iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde attığı adımları Kıbrıs sorunu, Kürt sorunu konusundaki tutumlarını milli çıkarlardan taviz vermek olarak nitelemiş, Atatürkçülüğün altı ilkesinden biri olan milliyetçilik (veya ulusalcılık) konusundaki hassasiyetlerini daha fazla ön plana çıkarmışlardır. Ulusalcılar, ulus devletin üniter yapısının koruması gerektiğini, ülkeyi etnik unsurlara ayrıştırmanın, ülkenin mozaik olduğunu söylemenin, Atatürk'ün belirlediği ülkenin kuruluş ilkelerine ters olduğunu bunun emparyalizmin ülkeyi bölmek için uyguladığı bir oyun olduğunu savunurlar. Yugoslavya'nın bir ulus devlet iken etnik kimliklere bölünüp ayrıştırıldığını, sonra da parçalanarak yok edildiğini örnek gösterirler. Anayasada belirtilmiş Atatürk milliyetçiliğini ve Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı herkes Türk'tür. fikrini savunurlar. Yani milliyetçilik olarak köktenciliği değil aynı devlet altında yaşayan ortak kültüre sahip halkları tek bir ulus olarak görür. Ekonomide ise liberalizm'e karşı da Atatürk'ün halkçı, devletçi görüşlerine ve devletçiliğin milli çıkarlara daha uygun düştüğüne inanırlar. AKP iktidarı ise bu görüşleri , zararlı bulur.
  6. AKP, zaten yapması gerekeni yapıyor. Darbe, sadece silahlı kuvvetlerce yapılıyor.Sanırdık. Son zamanda sivil darbenin de yapılabileceğini gördük. ABD nin çocukları bu kez sivil darbe yada dönüşümü, kanlı mı olacak , kansız mı? diye epeyce zaman düşündükten sonra , içeride bu kadar potansiyel taraftar varken, kansız yapmak mümkündür. Diye karar verilmiş olacak. Şimdi biraz, bakalım dönüştük mü? Dönüşüyor muyuz.? Türkiye cumhuriyeti 1)demokratik ; Sivil toplum örgütleri, ve her türlü muhalefet yalnız demokrasilerde vardır. çydd ,ve ulusalcı ve anti amerikancı, akp muhalifleri nerede,(bulamadınızsa silivriye bakın) 2) laik; Devleti, laiklik karşıtı hareketlerin odağı olduğu mahkemece saptanmış bir parti yönetiyor. 3)sosyal ; seçimler de gördükki sosyal devletle, sadaka veren devlet kavramları birbirine karıştırıldı 4)hukuk ; kaç dalga olduğu ve ne kadar süreceği belli olmayan, polis ve savcı dedi ise suçludur. Fikri yerleşti , sadece, hukuk devletinde bulunan, masuniyet karinesinin hiçe sayılması ile, hukuk devleti, büyük yara almış. ANAYASANIN DEĞİŞTİRİLEMEZ VE DEĞİŞMESİ TEKLİF DAHİ EDİLEMEZ İLKELERİ ne hale getirildi? Doğuda, sizce neden sadece, radikal ırkçı bir parti ile , AKP var diğerleri yok. Zira Türkiye de dönüşüm tamamlandı, ufak tefek rütuşlar kaldı. Haritanın yeniden çizilmesi için , hayır demeyenler var orada. Gerisi, tutuklanmış, sindirilmiş, korkutulmuş, bastırılmış bir durumda. Güneydoğuda mutabakat sağlandı herhalde, sıra doğunu kuzeyinde ki durduk yerde ermenistanı çok sevmeya başladık. Zengin bir müttefikimiz yerine, bizdeki işsizlere , bir darbe daha vurmaktan başka bir işe yaramayacak ,zaten aralık duran kapıyı açıvereceğiz. Ki o ülkenin anayasasında, bizden toprak talebi, Uluslar arası politikalarında bizden tazminat talebi isteği var. Yani savaş nedeni olacak herşey var.
  7. Ülkede ,zaman zaman, dile getirilir,bizim çok küçük yüzdelerle ifade edilebilen kadrolu vatan hainlerimiz olduğundan. Fakat son zamanlarda, bu kadrolar, devletten maaş alır, gazete, köşelerinden, fışkırır oldular. Az miktarda vatan sever ise......koruma altında( yoksa göz altında mı demeliydik, yada tutuklu)
  8. Hukuktan, herkes başka bir şey anlıyor. Egemen güç yasamayı elinde tutarak , çıkardıkları kanunlara ve genelgelere, ve uygulamalara, hukuk diyorsak. Bu kimin işine yarar ? Tabii ki o kanunları yapan ve uygulayan egemen gücün işine yarar. Bu yüzden hukuk denilince, evrensel bir kavramdan , bahs edersek , en azından , genel kabul görmüş, hukuk kuralları ile yargılanma şansımız olur. Yerel, egemen ancak böyle frenlenebilir. Yani evrensel egemene teslim olarak. İdeal olmaz , ama daha az canımız acır.
  9. Dünya, basın özgürlüğü, gününü kutluyorum. Bütün basın emekçilerinin, daha özgür bir basına kavuşmaları dileğiyle.
  10. Ben, aranıza yeni katıldım, sadece aranıza değil, sanal alemin de çok eskisi değilim. Bu yüzden kusur işlersek affola.. Ve herkese merhaba. istanbul, 1951 doğumlu, 70 -74 ticari bilimler mezunuyum. mesleğimi hiç yapmadım hep esnaf oldum , hiç tüccar olamadım. Tipik bir emekliyim. Yalnız bu tiplerden ayrılan yanım ise , cami önü emekli ihtiyarlar gurubu için yabancıyım. Hobiler edindim kendimi oyalıyorum . Bu hobilerimi, zaman ilerledikçe anlatırım. Şimdilik, herkese MERHABA
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.