Sümeyye tarafından postalanan herşey
-
Allah´in Vaadine Güvenmek
As-Salamu Alaikum Wa Rahmatullah Ahzab Süresinde 2 ayri davranis sergilenmektedir. Birincisi Mü´minlerin durumunu belirten su ayeti kerimedir: Mü´minler düsman ordulari gördükleri zaman; Bu Allah´in ve Rasulü´nün bize vaadettigi seydir. Allah ve Rasulu dogru söylemistir, derler. Ve bu, onlarin sadece imanlarini ve teslimiyetlerini artirdi. Ahzab 22 Ikincisi ise; münafiklarin münafikliklarini ortaya cikartan su ayeti kerimedir: Münafiklar ve Kalplerinde hastalik bulunan kimseler; Allah ve Rasulü bize sadece bos vaadlerde bulundu diyorlar. Ahzab 12 Mü´minler, Allah´i ve Rasulünü dogrularlar, Munafiklar ise yalanlarlar. Zira Mü´minlerin durumu yukaridaki ayette belirtildigi gibi Allah´in vadine sonsuz güvence ile belirlenmistir. Bu güvence sarsilmayan, yok olmayan bir güvencedir. Aksi Taktirde imanda süphe olacaktir. Yüce Kur´an-i Kerim´in ayetlerini dikkatle inceleyip takip eden kimse, söz konusu olan ayetlerin, Allah´in vadinin süphesiz geleceginden, yardimin mü´minlere yetiseceginden, her güclükten sonra bir kolaylik olacagindan, Allahu Tealanin emrini yerine getireceginden ve kafirler hoslanmasada islam dinini bütün dinler üzerine hakim kilacagindan söz ettigini görür. Sabret, Allah´in vadi haktir, inanmayanlar seni gevseklige sevketmesin. Rum 60 Yoksa siz, sizden önce gecenlerin durumu basiniza gelmeden cennete gireceginizi mi sandiniz? Onlara öyle yoksulluk ve sikinti dokunmustu, öyle sarsilmislardi ki, nihayet Peygamber ve onunla birlikte Mü´minler; Allah´in yardimi ne zaman? diyecek olmuslardi. Iyi bilinki Allah´in yardimi yakindir. Bakara 214 Elbette biz elcilerimize ve mü´minlere hem dünya hayatinda hemde sahidlerin duracaklari günde yardim ederiz. Gafir 51 Kafirler, Allah yolundan insanlari cevirmek icin mallarini harcarlar ve de harcayacaklar. Sonra bu, kendilerine yürek acisi olacak. Nihayet yenilecekler ve kafirler cahenneme sürüleceklerdir. Allah Rasulu s.a.s de yardimin ve kurtulusun mutlaka gelecegini sIk sIk ve cesitli münasebetlerde hatirlatmistir: Habab b. Eret r.a. dan: "Rasulullah Kabe´nin gölgesinde bir kürkü kendisine yastik yaparak yatmisti. O sirada müsriklerden cok eziyet gormekteydik. Allah Rasulu´nun yanina varip "Ey Allahin Rasulu bizim icin Allah´a nicin dua etmiyorsun?" dedim. Bunun üzerine mübarek yüzü kizardi ve kalkip oturarak: Allaha yemin ederim ki, sizden önceki ümmetler, etleri demir taraklarla kemikleri üzerinden alinirdi da yinede dinlerinden dönmezlerdi. Allahin bu isi basa götürecegine süpheniz olmasin. Oyle olacakki, kisi San´a´dan devesine binip tek basina Hadramut´a kadar gidecek de sürüsünün basinda kurt bekledigi halde Allah´tan baska hic bir seyden korkmayacaktir. Fakat siz acele ediyorsunuz. buyurdu. Arap yarimadasini fethetmek icin savasacaksiniz. Allah da onu size nasip edecektir. Sonra iran´i fethetmek icin savasacaksiniz. Allah da onu size nasib edecektir. Sonrada Rum´u fethetmek icin savasacaksiniz. Allah da onu size nasib edecektir. (Buhari) Siz Misiri fethedeceksiniz. Orasi Kirat denilen yerdir. Oranin halkina hayr tafsiye edin iyi davranin. onlarin bir zimmet birde rahim (hakki) vardir. (Muslim) Tam sekiz bucuk asir öncesinden önce Istanbul´un fetih müjdesini veren Rasulullah söyle buyuruyor: Istanbul fethedilecektir. Onun komutani ne güzel komutandir. Onun ordusu ne kadar güzel ordudur. (Ahmet b. Hambel) Iste görüldügü üzere Allah ve Rasulunun bütün vermis oldugu vadleri gerceklesmistir. Islam Devleti kuruldu, islam´a karsi tavir sergileyen Kureys yenilgiye ugradi. Yüce islam dininin hakim olmasi ile birlikte Arap Yarimadasinda sirk yok oldu. Yahudilerin kendilerini korumak icin kurmus olduklari kaleler yok olmaya mahkum kaldi. Fars ve Rum imparatorlugu yeryüzünde yok olup gitti. Istanbul fethedildi. Ukab (Tevhid) sancagi yeryüzünün bir cok yerinde dalgalandi. Yanliz Allah´in Sözünü yücelten kafirlerin sözünü alcaltan Islam Devleti 13 asir boyunca dünyanin tek hakim ve süper gücü idi. Bugünde Allah´in izniyle Islam Devleti /HilafeT/ tekrar kurulacaktir. Zira Rasulullah bunun müjdesini söyle veriyor. "Dininizin baslangici nübüvvet ve rahmet üzere olacaktir. Bu durum sizin aranizda Allah´in diledigi zamana kadar kalacak, sonra Allah aranizdan kaldiracaktir. Sonra isirici (bir dönem) hükümranlik olacaktir. Allah´in diledigini zamana kadar kalacaktir. Sonra Allah aranizdan kaldiracakir. Sonra zorba/despot hükümranlik olacaktir. Allahin diledigi zamana kadar kalacaktir. Sonra Allah aranidan kaldiracaktir. Sonrada insanlar arasinda Peygamberin sünneti ile Islam hükümleri ile hükmedecek ve nübüvvet üzerinde Hilafet kurulacaktir. O gün Islamin adaleti yeryüzünün her tarafina yayilacak, göklerdekiler ve yerdekiler ondan razi olacaklardir. Gökyüzünün bütün suyunu verecek ve yüzünün de bereketi ve bitkilerini cikartacaktir". Müslumanlar Yahudileri tekrar yenecekler ve onlarin üstüne tekrar galip geleceklerdir. Zira Rasulullah söyle vaadetti. "Müslumanlar Yahudilerle savasmadikca ve onlari öldürmedikce kiyamet kopmaz. Öyle öldürecekler ki, Yahudi, tas ve agac arkasina saklanacak. Sonra tas ve agac Yahudilerin ´garkad´ agaci haric Müslümana ; Ey Allahin kulu arkamda bir yahudi var. Gelde onu öldür diyecektir." (Muslim) Dawa tasiyicilari bütün bunlara sarsilmaz bir inancla inanirlar. Cunku Allah ve Rasulu böyle vaddettiler. Zira Allah ve Rasulu vaadinden caymaz. Bu durum sürekli calismamizi ve gelecege ümitli bakmamizi gerektirir. Vaadlerin ve müjdelerin ellerimizle tahakkuk etmesinin gerektigini düsünmemiz son derece yanlistir. Eger böyle bir sey ilk kusakta -sahabeler kucagi- gerceklesms ise bu Allahin bir lütfudur. Zira Allah lütfunu diledigine verir. Bu nedenle farz olan islam dawasini tasimaya devam etmek gerekir. Onu terk etmek büyük günahtir. Allah´in rahmetinden ümit kesmek sapikliktir. Zira Allah´in rahmetinden ümit kesmek kafirlerin islerindendir. Kafirlerin küfür üzerinde olduklari halde gerceklestirmek istedikleri seylerde sabrli olduklarini arzu ve hedeflerine ulasmada gece gündüz yilmadan usanmadan calistiklarini görüyoruz. Kafirler kendilerine Filistin´de 1948 yilinda devlet kurduruncaya kadar Yahudiler elli sene sabrettiler. Rusya´da 1917 yilinda ilk defa devlet kuruncaya kadar koministler de yetmis sene sabrettiler. Bu nedenle düsmanlari batil üzerinde ve kendileride hakk bir dawa yürüttükleri halde velileri en güzel veli ve en güzel yardimci yüce Allah oldugu halde dawa tasiyicilarina ne oluyorda sebat göstermesin ve sabretmesin? Yuce Allah buyuruyor "Bu böyledir. Cünku Allah mü´minlerin koruyucusudur. Kafirlerin ise koruyuculari yoktur. HZ.hz.muhammed 11 Burada sözün özü niteliginde 2 kutsi hadis hatirlamak gerekiyorki, birincisi; "Ey kulum! Ne kadar utanmiyorsun? Rahmetimi istiyorsun. Fakat bana itaat etmeyi esirgiyorsun. Ben bana itaat etmeyi esirgeyene rahmetimi nasil bagislarim?" ikincisi; "Kim benim dostuma karsi düsmanlik yaparsa ona savas acarim. Kulumun üzerine farz kildigim seyleri yaparak bana yaklasmasindan benim icin daha sevgili bir sey yoktur. Kulum bana nafileleri islemekle yasklasmadikca onu sevmem,. Onu sevdigimde de onun isiten kulagi, gören gözü tutan eli ve yürüyen ayagi olurum. Benden bir sey isterse ona veririm ve bana saginirsa onu korurum". Öyleyse Allaha itaat etme husunda gayretlerimizi arttiralim. Allah´in bizden razi olmasi ve bize merhamet etmesi icin farzlari yerine getirerek, nefileleri cok isleyerek Ona yaklasalim. Her birimiz yer yüzünde Islami hassasiyetleri ve Islam sahsiyetleri olalim. Umulur ki Rasulullah´in kendisine "Ey Allah´in Rasulu en hayirli arkadas kimdir?" diye soruldugunda Rasulullah; "Onu gördügunuzde zaman size Allah´i hatirlatan, konusmasi sizi hayrli amellere sevkeden ve amelleri size ahireti hatirlatan kimsedir." dedigi kimselerden olalim insaAllah. Allah´tan basariya bir vesile olmasi, Allahin bize kurtulusu nasib etmesi icin bu hassasiyete sahib gencler bulunmasini niyaz ederiz. O gün islam sancagi yeniden yükselecektir. Dualara icabet eden Allah her seye kadirdir. Onlarin dualarinin sonu Alemlerin Rabbi Allaha Hamddir.
-
H i L a F e T & Cumhuriyet!
Hak icin calisanlarinda, Küfür icin calisanlarinda varacak yer Ahirettir..!! Hilafetin tekrar kurulacagini hayalden ibarettir seklinde yorumluyabilirsiniz belkide. Lakin Allaha iman edenler, Allaha Tevekkül etmeliki, Allah verdigi bütün vaadleri yerine getirendir.. Ve size Hilafetin tekrar kurulacagina dair Kuran Ve Sünetten deliller sundum. Yanliz bu sundugum deliller Allaha iman eden, ona güvenen, ona teslim olan muslumanlar icindir.. Siz bunu kabul edersiniz veya etmessiniz. Bu tamamiylen size kalmis biseydir. Lakin ortada bir gercek vardiki oda Hilafetin tekrar kurulacagidir.. Unutmayinki hepimizin bekliyen bir ölüm vardir. Eger sizin dediginiz dogru ise (hilafetin tekrar gelmiyecegine dair) benim kaybedecegim bisey yok.!! Fakat benim dedigim dogruysa (ki bu sek suphesiz dogru) o zaman Küfür ve islam disi olan Cumhuriyeti savunup onun icin calisanlar Cehenneme, Hilafet icin calisanlar ise Cennette girecektir..!! Tercih sizin. Ya Cennet Yada Cehennem...!!
-
H i L a F e T & Cumhuriyet!
Iki Cift Salvarmi?? Hayrola Hilafet kuruldugunda evinize cekilip camasir yikamaya falanmi niyetlisin.. ?? Anliyamiyorum.. Neden 4 köseli bir dusunceye sahib oluyoruz bazen.. Seriat denildiginde aklimiza neden hemen boyle yuzeysel seyler gelmekte..??
-
Ümmetin Yikilis Günü: 3 Mart 1924..
3 Mart 1924 Hilafet yikildigindan beri bütün dünyaya Laiklik, cumhuriyet ve demokrasi hakim olmustur ve halende öyle sürmektetir. Lakin bu o kadar uzun sürmeden Hilafet tekrar kurulacaktir. Cünku Allah Swt nin indirmis oldugu Nizam insanlarin kurmus oldugu nizamdan daima üstün gelecektir..!! Kominizm sadece 70 sene ayakta durabildi. Batil oldugu icin 70 senede yikildi. Kapitalizm ise 83 senedir ayakta ama onun yikilmasida cok yakindadir. Cunku Rabbimiz Ayeti Kerimesinde buyuruyor: "Hak Geldi Batil Yikildi.! Batil Daima Yikilmaya Mahkumdur..!!" Bügün dünyanin neresine bakarsak bakalim iran buna dahil olmak üzere, su anda Allah´in kanunlari ile yönetilen bir Devlet yoktur.! ve gene bügün Türkiyenin baskani dahil olmak üzere bütün müslüman memleketleri Amerika ile is birligi icerisindedir. Ve Cumhuriyeti ayakta tutmak icin ellerinden gelenleri yapmaktadirlar. Ama bu cabalari bosa cikacaktir. Islam disi yapilan bütün faaliyetlerin ve butun hainliklerin karsiligi Cehennemdir.!!
-
H i L a F e T & Cumhuriyet!
Cumhuriyet Yikilacak Ve Hak olan Hilafet En Yakin Zamanda Kurulacak..!!! Bundan Haberdar misiniz ..??
-
Hilafet´in Farziyetinin Delilleri..
Hilafet’in Farziyeti A- Kur’an-ı Kerim’de: Allah (subhanehu ve teala) Kur’an-ı Kerim’inde şöyle buyurdu: 1. Hayır! Rabbine And olsun ki; onlar aralarında çıkan anlaşmazlıklarda, seni hakem tayin edip sonra da senin verdiğin hükme, içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça, gerçekten iman etmiş olmazlar. [Nisa 65] 2. Allah'ın sana gösterdiği şekilde insanlar arasında hükmedesin diye sana Kitab'ı hak ile indirdik. [Nisa 105] 3. Aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet ve onların arzularına uyma! Allah'ın sana indirdiği hükümlerin bir kısmından seni saptırmalarından sakın. [Maide 49] 4. Her kim Allah’ın indirdikleriyle hükmetmezse, işte onlar kafirlerin ta kendileridir ... zalimlerin ta kendileridir ... fasıkların ta kendileridir. [Maide 44-47] Kur’an’ın bu ayetleri ve diğer birçok ayet; Allah’ın indirdikleriyle yönetimin farziyeti konusundaki şüphelere, apaçık delillerdir. İlk ayet özellikle, doğrudan müslümanlara; aramızda hükmedilmesi için sadece Allah’ın indirdiklerini esas almamamız halinde, gerçek bir İmana sahip olamayacağımızı bildirmektedir. Bu, Allah’ın hükümleriyle hükmeden bir yönetim sistemini kurmanın, tüm müslümanlar üzerinde farz olduğuna ilişkin önemli bir işarettir. B- Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in Sünneti’nde: 1. İmam Muslim, Ebu Hazm’ın şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Hureyre (r.a.) ile beş sene beraberdim ve O’ndan Peygamber (s.a.v.)’in şöyle dediğini duydum: “Rasulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: Beni İsrail'i (İsrail oğullarını) peygamberler (aleyhimusselâm) yönetiyorlardı. Bir peygamber vefat edince, onun yerine ikinci bir peygamber geçiyordu. Ancak, benden sonra peygamber yoktur. Fakat ardımdan halifeler gelecek ve çok olacaklardır. Orada bulunanlar: (Onlar hakkında) bize ne emredersiniz? diye sordular. Önceki biatınıza sadakat gösterin. Onlara haklarını verin. Onlar üzerindeki haklarınızı (eda etmedikleri taktirde, kendilerinden değil) Allah'tan isteyin. Zira Allahu Teala, idareleri altındakilerin hukukunu onlardan soracaktır. buyurdu. [buhari, Enbiya, 3196; Muslim, İmaret, 3427; Ahmed b. Hanbel, Mükessirin, 7619] Bu hadis net bir biçimde, İslam’da yönetimin şeklini ifade etmektedir ki; o, Peygamber (s.a.v.)’den sonra Hilafet’tir. Ne (İran’da olduğu gibi) İslam cumhuriyeti, ne (Libya’da olduğu gibi) Sosyalist İslam cumhuriyeti, ne (Birleşik Arap Emirliği’nde olduğu gibi) İslami emirlik ve ne de (Suudi Arabistan ve Ürdün’de olduğu gibi) krallık değildir. Bu anlayış, diğer birçok hadis ile de desteklenmiş ve İslam’da yönetim şeklinin sadece Hilafet olduğuna işaret edilmiştir. 2. İmam Muslim, Abdullah bin Ömer (r.a.)’den Rasulullah (s.a.v.)’in şöyle dediğini rivayet etti: “Kim boynunda beyat (halkası) bulunmadan ölürse, cahiliyye ölümüyle ölmüştür.” 3. Ahmed bin Hanbel ve İbn Ebi Asım, Peygamber (s.a.v.)’in şöyle dediğini rivayet ettiler: “Her kim kendi yaşadığı dönemde bir İmam olmaksızın ölürse, cahiliyye ölümü ile ölmüş olur.” Böylece Peygamber (s.a.v.) tüm müslümanları bir İmam’a bağlanmasını, ona biat etmesini veya boynuna biat halkasının bulunmasını zorunlu kıldı. Biat akdi Halife’den başkasıyla yapılmaz. Hadislerden öğrendiğimize göre; Halife (Emir’ul Mü’minin veya İmam da denir) müslümanların işlerini yönetendir. O nedenle bu; Hilafet’in kurulması ve bir Halife’nin seçilmesine yönelik bir emirdir. C- Sahabelerin Sözlerinde: Ali İbn Ebi Talib (r.a.) şöyle dedi: “İnsanlar, ister iyi isterse kötü olsun bir İmam (Halife) olmadan, doğrulmazlar (düzelmezler)” [beyhaki, Kenz-ul Ummal, 14286] Abdullah İbn Ömer (r.a.) şöyle dedi: “İnsanlar zalim ve günahkar olsa bile, eğer yöneticileri onları İslam ile yönetiyor ve ona tabi oluyorsa, Ümmet acı çekmez ve bozulmaz. Fakat yöneticiler zalim ve günahkar ise, insanlar İslam’ı istese ve ona tabi olsalar bile, Ümmet acı çeker ve bozulur.” [Ebu Nuaym, Hilyet-ul Evliya] Ömer İbn el-Hattab (r.a.) şöyle dedi: “Bir toplum (cemaat) olmadan, İslam olmaz. Liderlik (İmaret) olmadan toplum olmaz ve işitip itaat etme olmadan liderlik olmaz.” D- Ulemanın Sözlerinde: İmam Kurtubi Bakara suresi 30.uncu (Muhakkak ki; Ben yeryüzünde bir Halife yaratacağım) ayetinin tefsirinde şöyle dedi: “Bu ayet bir İmam veya bir Halife’nin seçiminde bir kaynaktır. Kelime onunla birleşik geldiği için; o işitilir ve ona itaat edilir. Hilafet Ahkamı onunla tatbik edilir ve buradaki farziyet hakkında Mutezili olan el-Asam dışında, ne imamlar arasında ne de ümmet arasında bir ihtilaf yoktur.” [Tefsir-ul Kurtubi, 1/264] İmam Kurtubi şöyle yine dedi: “Hilafet diğer sütunların kendisine dayandığı (asıl) sütundur.” İmam Nevevi de şöyle dedi: “Halife seçmenin tüm müslümanlar üzerine farz olduğu konusunda icma (alimlerin ittifakı) vardır.” [Şerh-u Sahih Muslim, 12/105] İmam Gazali de Hilafet’in kaybolmasının potansiyel sonuçlarını yazarken, şöyle dedi: “Hakimler uzaklaştırılacak, Vilayet hükümsüz kılınacak .. bunların otoritedeki kararları icra edilmeyecek ve bütün insanlar, Haram sınırı üzerinde bulunacaktır.” [el-İktisad fil İtikad, 240] İmam İbn Teymiyye ise, şöyle dedi: “İnsanlar üzerinde hükmeden makamın (Hilafet görevi) Din’in en büyük farzlarından biri olduğunu bilmek vaciptir. Aslında onsuz Din Müessesesi yoktur. Bu (görüş), el-Fadl İbn İyad, Ahmed bin Hanbel ve diğerleri gibi Selef’in görüşüdür.” (Siyaseh Şeriyyeh, “Liderliğe bağlılığın farziyeti” bölümü) İmam Ebu’l Hasen el-Maverdi de şöyle dedi: “İmamet (liderlik) Akdini yapmak, bütün ümmet üzerine, icmaen vaciptir.” [el-Ahkam’us Sultaniyyeh, 56] İmam Ahmed ise, şöyle dedi: “Müslümanların işlerini yürütecek bir İmam (Halife) olmadığında, fitne meydana gelir.” H.6.ıncı asrın ünlü alimlerinden Ebu Hafs Ömer en-Nesefi ise, şöyle dedi: “Müslümanlar, açık bir şekilde; Hudud’ları (ceza sistemini) yürüten ve hükümleri icra eden, (devlet) sınırlarını savunan, orduları techiz eden, Zekatı toplayan, (devlete karşı) isyan edenleri, casusları ve haydutları cezalandıran, ***’ayı ve iki bayramı ikame eden ve (Allah’ın) kulları arasında çıkan ihtilafları çözen, meşru haklar konusunda şahitlerin şahitliğini kabul eden, evlenen gençlere ve ailesi olmayan fakirlere veren ve ganimetleri dağıtan bir İmam’a (Halife’ye) sahip olmalıdırlar.” İmam el-Cuzeyri -ki, kendisi dört büyük mezhebin fıkhında uzmandır- dört imamın görüşlerini dikkate alarak şöyle demektedir: “İmamlar (dört mezhebin imamları; Şafii, Hanefi, Maliki ve Hanbeli) -Allah onlara rahmet etsin- İmametin (Hilafetin) bir farz olduğu ve müslümanların Dinin hükümlerini tatbik eden ve zalimlere karşı haklarını veren bir İmam tayin etmelerinin vacip olduğu konusunda ittifak ettiler.” [Fıkh’ul Mezahib’ul Erbaa (Dört Mezhebin Fıkhı) 5/416] İmam el-Heysemi ise, şöyle dedi: “Bilinmektedir ki; Sahabeler, Peygamberlik döneminin sona ermesinden sonra, İmam seçmenin vacip olduğu hususunda icma ettiler. Muhakkak ki onlar; Peygamber (s.a.v.)’in defnedilmesini terkederek, Halife seçimine yönelmek suretiyle; bu farziyetin, diğer farziyetlerden daha önemli olduğunu gösterdiler.” [savaik’ul Harakah,17]
-
Ümmetin Yikilis Günü: 3 Mart 1924..
As-salamu Alaikum wa Rahmatu Allah Wa Barákatuhu Hilafetin yikilisindan bu yana 80 kusur sene gecti. 3 Mart 1924 de Hilafet sistemi ilga edildi. Onun icin bu güne kara 3 Mart adi verilirse yanlis olmaz. Cünkü o gün islam sistemi resmen ve fiilen hayattan ve devletten uzaklastirildi, bunun yerine kara olan küfür hayati ve sistemi basladi. Nitecesinde kalbler karardi, huzur kacti ve bedbaht bir hayat basladi. Cünkü küfür hakim idi. ve boylece kadinlara tecavüz basladi, namuslari kirletildi, hür kadinin iffetinin sembolü olan basörtüsü ve cilbab yirtildi ve yere atildi. Meyhaneler acildi, insanlar sarhos oldu ve genelevler acilarak kadin ticareti basladi. Yine halka samimi bir hizmek bitti bunun yerine ancak rüsvetle gerceklesen bir hizmet basladi. islam ordusu gitti yerine Amerika ordusu geldi, üskuruldu ve islam memleketlerini anadoludan bombaliyabildiler. islam ÜMMET mefhumu kalkti yerine TÜRK, KÜRT, Arap v.s. milletlerin mefhumlari getirildi. ve böylece bütün müslüman halklar birbirlerine düsman oldular. Filistin konusunda ise, Türkiye kafir israili taniyor ve destekliyor. Kibris konusunda da misir, suriye v.s kafir rumlar taniyor ve destekliyor. Müslüman memleketleri zenginlik üzerinde oturduklari halde, halkin hepsi fakirlik cakiyor ve agir borclar altina girdiler. Irak taki muslumanlari yok edilirken islam dunyasindaki butun yöneticiler ve devleti bunu seyrederek, en fazla yaptiklari sey; kafir ve düsman olan Amerika ve onun dis kolu olan BMlere yardim göndermek oldu ve oluyorda. Daha bu kara hayattan neler neler manzaralar gösterilebilir. Iste Cumhuriyet budur. ve Cumhuriyetin manasi; zillet ve rezalettir. Hilafetten sonraki manzaralari herkes görüyor, huzursuzlugu ve izdirabi herkes hissediyor. bütün bunlar ve benzerleri cumhuriyet sisteminin getirdikleridir.. Artik Uyanmanin Vakti Gelmedimi ...!!!!...????