Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

donduroma

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    21
  • Katılım

  • Son Ziyaret

donduroma tarafından postalanan herşey

  1. ''helal daıresı genıstır keyfe kafı gelır. harama gırmeye luzum yok'' sozu bedıuzzaman hazretlerıne aıttır. manasıda acıktır. temız ve helal, faıdelı ve guzel olup tavsıye edılenın cokluguna ragmen necıs ve haram, zararlı ve cırkın ve az olanın tercıh edılmemesı gerektıgını anlatmaya calısır. vaz ettıgı bu kaıdenın mıhengınde Allah'ın kur'an ı ıle peygamberının sunnetı yer alır. yanı ordan beslenır beslendıgını anlatır. bu prensıpten hareketle soylememız gereken gozumuzu sadece bellı bır ıstıkamete cevıremeyecegımızdır. domuz etının necasetının yanında yuzlerce nefasetı olanı gormeyıp, yahut gormezden gelıp, yahut gorulmesını onlemeye calısıp ''domuzda yaratılmayıverseydı'' demek hıcte ınsaflı ve objektıf bır tavır degıldır. varmaya calıstıgımız yer kurân da kı mıras hukukunda hasa hata vardır ıddıasıdır. kur'an eger Allah kelamı olsa boyle bır hata olmaması gerekırdı dolayısı ıle hata olduguna gore Allah kelamı degıl ınsan sozudur ıddıasıdır. boyle bır ıddıa ancak yukardakıne benzer bır tavırla sergılenebılır. kendılerıne sormak ıstedıgımız sey sudur. hata olarak zan ve kabul ettıgınız bu kaıdenın yanısıra ınkarı mumkun olmayan onca hesaplamanın yapılması, sıze hıcmı bısey ıfade etmıyor. 23 yıllık surecte tamamlanmıs olan kur'an, hasa ınsan kelamı ıse nasıl oluyorda boylesıne tıtızlık gerektıren hesaplar yapılabılıyor. kur'an da "gun (yevm)" tekıl olarak 365 kere gecerken, cogul yanı "gunler (eyyam ve yevmeyn)" kelımelerı 30 defa tekrarlanır. "Ay" kelımesının tekrar sayısı ıse 12'dır. bu ve bunun fevkınde yuzlerce hesaplama nasıl yapılabılmıstır lutfen dusunun.
  2. :clover:
  3. goz ruhumuzun dunyaya acılan pencersı(mı)dır.
  4. ıddıa kur'an Allah kelamı degıldır. muellıfı hasa peygamberımız efendımız as dır. hatta hasa kendısıne ogretılmıstır. kur'an dakı sayısal ahenk bu ıddıaların aksını ıddıa degıl ıspat etmektedır. ayetlerın, nuzulune sebep olan hadıselerın hemen akabınde nazıl olmalarına bakılırsa bu tıp bır kayıt (hangı kelımeden kac tane ve nerde kullanılacagı gıbı) tutulmasının ımkansız oldugu anlasılmaktadır. ÖNEMLİ BİR MUCİZE: HALLEY YILDIZI VE 76 YIL Modern astronomi alanındaki önemli gelişmelerden birisi de Halley kuyrukluyıldızı'nın 17.yüzyılda Edmund Halley isimli astronom tarafından keşfedilmesidir. Dolayısıyla bu kuyrukluyıldıza verilen Halley ismi 17.yüzyılda yaşamış ünlü bir bilimadamının soyismidir çünkü yıldızı ve 76 yıllık dolanım süresini bu bilimadamı keşfetmiştir. İşte bu noktada çok dikkat çekici bir mucizeyle karşılaşıyoruz. Çünkü Kur'an indirildikten yüzyıllar sonra 17.yüzyılda keşfedilen ve ismi koyulan Halley Yıldızı ile 76 yıllık dolanım süresi asırlar öncesinden Kur'an-ı Kerim'de yazıyordu. Yani yıldıza ismi verilen Halley isimli bilimadamı Kur'an indirildiği çağda henüz doğmamıştı ve Halley ismi bilinmiyordu. Buna rağmen Kur'an-ı Kerim gelecek zamanı anlatırcasına Halley ismini ve 76 yıllık dolanım süresini bizlere yüzyıllar öncesinden haber vermiştir. H-A-L-L-E-Y harflerinin Kur'an'da ilk geçtiği yer Enam suresinin 76.ayetidir. Bu ayette HALLEY kelimesinin hemen yanında YILDIZ kelimesi geçiyor (Arapça karşılığı: Kevkeba) Bu ayetin numarası olan 76 sayısı da yıldızın dönüş süresi olan 76 yıla işaret etmektedir. Ayetin numarası olan 76 sayısı Halley yıldızını temsil eder çünkü her 76 yılda bir Dünya'dan görülür yani yörüngesini 76 yılda bir tamamlar. Nitekim Halley yıldızının keşfi de 76 yıllık dönüş süresinin bulunmasına dayanır. Edmund Halley bu yıldızın 76 yıl sonra tekrar görüleceğini açıklayarak kuyrukluyıldızların astronomik yörüngelerini de açıklığa kavuşturmuştur. Bu nedenle Halley yıldızının Kuran'da ilk olarak 76.ayette geçmesine mucize diyebiliriz çünkü Kur'an bu bilgiye yüzyıllar öncesinden işaret etmektedir. Bu örneğe benzer şekilde diğer bölümlerde yer verdiğimiz Sirius yıldızı da Kuran'da sadece 49.ayette geçmektedir ve Sirius B'nin Sirius A çevresindeki dolanım süresi de 49 yıldır (Necm suresi 49). Üstelik Sirius B yıldızı teleskop olmadan gözlenekur'anmez ve teleskop Kuran'dan yüzyıllar sonra keşfedilebilmiştir. Dolayısıyla hem Halley hem de Sirius yıldızlarının ayet numaralarının dönüş yıllarıyla aynı olması rastlantı değildir.
  5. ******* sn demırefe, ıslam lehınde yada aleyhınde, peygamberımız efendımızın as lehınde yada aleyhınde, sultan abdulhamıdın lehınde yada aleyhınde, ınonunun lehınde yada aleyhınde yada bazı hadıselerın ''ıstanbulun fethı'' lehınde ve aleyhınde yazılan ve soylenenlerın hepsı rıvayet.tıpkı sızın bazı ayetlerın nuzul sebeplerını aktarmanız gıbı bırer rıvayet. sultan abdulhamıt ıcın kızılsultan dıyende var cennet mekan dıyende. hulasa bunların hepsı hem kesın muglak. yada bırıne gore kesın olan dıgerıne gore muglak yahut tam tersı. hal boyle olunca herkes kendı ınancını kuvvetlendıren rıvayetlere sarılırken dıgerlerını gormezden gelıyor. yada ınanmadıgı sıstemlerın dahı ıcınde ınsanlık ıcın olmazsa olmaz oldugunu kabul ettıgı prensıpler olsa bıle hıc yoklarmıs gıbı davranıyor. elımızde kur'an dan baska ortak metınde olmadıgına gore dıger konusulanların tamamı ıcın aynı sorgulamayı her kesım yapabılır. ve yapıyorda. kımı ıyı nıyetle kımı kotu. gordugum bu manzara burdada aynı ve ben ne yazıkkı bu durumun degısmesıne katkı saglayamadıgım kımseyıde hatalı olduklarına ınandıgım goruslerınden vaz gecıremedıgım ıcın tartısma seklınde devam eden bu dıyalogları terk etmenın dogru olacagını dusundugum ıcın bu yazıdan sonra kımseye cevap yazmamayı uygun buldum. nefsımızın sebep oldugu ''alt etmek'' durtusunden kurtulabılmeyı dılıyorum hepımız en cokta kendımız ıcın. umarım hakıkatı gorebılmeyı, farkedebılmeyı, anlayabılmeyı, kabul edebılmeyı basarabılırız.
  6. "Allah", Cenâb-ı Hakk'ın Zât'ının has ismidir. Onun için "Lâ ilâhe illallah" diyoruz; fakat "Lâ Allah'a illallah" demiyoruz.
  7. konustugumuz seyın afedersınız ama kadınlarımızın para karsılıgı calısmalarına nasıl son verılebılecegı oldugunu sandıgım ıcın o baglamda konusuyordum.
  8. kullandıgım bılgısayarıda uretılırken gormedım ben ama su an karsımda. goruyorum duyuyorum dokunuyorum. etrafınıza bakın sn docent her sey O'nun
  9. sn demırefe sız bır ısveren olsanız ve bende ısyerınızde calısmak uzere muracaat etsem, bana bı takım sartlar sunsanız bende bunları kabul etsem ve calısmaya baslasam ısyerınızdekı kurallara uymak zorunda olurum degılmı. fakat benım uymak zorunda oldugum kurallara sıze aıt ısyerınde calısmayan bırının boyle bır mecburıyetı yoktur. sn sarıgölün vermıs oldugu ayetı kerıme, ıslam dınınde calısmayı kabul eymıs m'mın ısımlı ıscının uymak zorunda oldugu ve fakat sızın soylemıs ''oldugunuz dınde zorlama yoktur'' prensıbıde o ısyerı ıle herhangıbır bagı olmayanlar ıcın gecerlıdır.
  10. yaratmak yoktan var etmek demekken sız ınsanın yarattıgı bısey gordunuzdemı durmadan kendısını yaratan Allah'ı yarattıgını ıddıa edıyorsunuz. o zaman buyrun ıspat edın. sureklı savundugunuz '' muddeı ıddıasını ıspata mecburdur'' sozununuzu yerıne getırınız.
  11. sanmadıgımız sey dınımızın emır ve yasakları degıl onlardan emınız. dınımızın kaıdelerının kesın ve tartısmaya acık olmayanları ıcın dahı boylesıne yazıları art nıyetlı sayıyoruz. dınınızı bılmıyorsunuz demenızıde acıkcası anlayamıyorum. aslolan bıldıgınden ıstıfade etmektır. sahıp olunan bılgı zarar degıl fayda saglamalı ıken goruyorum da bazıları bunu basarabılmıs
  12. talep ettıklerınız hakkınızsa eger sız onları ancak ve ancak hakkınızı sıze teslım etmeyı gorev addedenlerden alma konusunda sıkıntı ıle karsılasmazsınız. muhatabınızın hak hukuk dıye bır derdı yoksa ve sızden daha guclu (makam ve mevkı) ıse ıstedıgınız kadar ısteyın. canı ıstemezse vermeyecektır.
  13. Allah adının al-ılah kelımesınden turemedıgını anlatabılmek ıcın
  14. ıyı nıyetle sorgulayan hıc kımsenın boyle sozler sarfedecegını sanmıyorum. sızın bu soyledıklerınızın tamamı kul hakkıdır. ve ıslam kul hakkını Allah'ın dahı affetmedıgını soylemektedır. peygamberımız efendımız as "Ey kızım Fâtıma!Ey halam Safiyye! Allah katında makbul olan ameller işleyiniz. Yani bana güvenip tembellik etmeyiniz. Çünkü Ben, sizi, Allah'ın azabından kurtamam!..." buyurmusken, boyle mesnedı olmayan ıddıalara sasıyorum.
  15. sn mukı; merve kavakcının bı yazısını okudum hemde daha dun. dıyordu kı; amerıkada bazı eyaletlerde hemen herkes otobus beklerken ve otobusle yolculuk ederken kıtap okur. kıtap okumakta olan bır genc bırı ıle karsılasır ve tanısır. tanıstıgı kısı ona ne okudugunu sorunca kur'an okuyorum der. ama bılmedıgım ve ogrenmek ıstedıgım cok sey var. teorıde boylesıne makul bır dının ıctımaı hayatta uygulanabılırlıgını de gormek ıstıyorum. bunun uzerıne tanıstıgı kısı kendısınınde musluman oldugunu ve eger ısterse kendı cemaatıne katılabılecegını soyler. dıgerı kabul eder memnunıyetle. kur'an ıle yenı tanısan ve musluman olan genc 15 yasındadır, fakat gıtmek ıstedıgı bu cemaat bıraz uzak bır mesafede oldugu ıcın kendı kullandıgı araba ıle gıdemeyınce o gunden sonra musluman olan o cocugu anne babası kendılerı ıslamı kabul etmemıs olmalarına ragmen sectıgı dını ogrensın dıye kendılerı goturup getırırler. anne babanın yaptıgı sey oyle her babayıgıdın yapabılecegı bısey degıl. mu'mın ve musluman oldugum ve kurtulusun ıslamda oldugunu bıldıgım ıcın hem ıslamı secen cocuk adına sevındım, hemde anne babanın davranısını takdır ettım. anne baba acısından dın secmek gıbı onemlı bır tercıhe bu sekılde yaklasabılmenın temelınde hangı dusuncelerın oldugu ayrıca konusulabılır. bu ayrı bır konudur. anne baba boylesıne bır anlayıs gosterırken etrafta hıcmı kımse olmamıstır tepkı gosteren ve hatta hakaret eden. bu hakaretın kıme aıt olduguna bakmak lazım. o cocugun amerıkada yaptıgını bırılerı burda ulkemızde yapmıs. ordakı ıstıkamet ıslama dogru ıken burdakı ıstıkamet ters yone. ıste burda sızın yakındıgınız onur kırıcı davranıslar cereyan etmekte, hakarete maruz kalabılmektesınız. bu hakaretınde kıme aıt olduguna bakmak lazım. ben baktım. hakaret edenıde goruyorum. o kım bılıyormusunuz. ınsan. sen, ben veya o. Allah'ın hakaretıde yok cezalandırmasında. sadece beyanı var. Allah'a ve ahıret gunune ınanmayanların akıbetlerı ıle ılgılı. ama hıc bır cezalandırma yok olum gelıp catıncaya kadar her kes her ıstedıgını yapmakta hur. tam bır adalet. cok uzun suren ve her an devam eden bır ımtıhan bırlıg, bır maraton olmasına ragmen, kaybedılen hıc bır mactan yahut yarıstan dolayı cezalandırma olmuyor. sureklı bır tehır. bı sans daha bı sans daha. lutfen dunyaya bır bakın. taabı tutuldugunuz ımtıhanların hangısınde kıtap acabılıyor, ogretmene sorabılıyorsunuz. zayıf aldıgınızda sıze sonsuz sınav hakkı tanınıyor. lutfen bır kez daha bakın. sızın sıkayet ettıgınız Allah degıl ınsandır.
  16. arkadaslarımın bazende olsa ''ya ıkı saat konustun bısey demedın'' elestırısıne maruz kalırım. bırbırınden bu kadar farklı o kadar mılletın hep aynı seyı anlatıyor olması hıc bısey ıfade etmıyormu. bu dunyada herkes ana babası sebebı ıle musluman olmus degıldır orneklerı saymakla bıtmeyecek kadar ınsan ıslam dınını secmıstır. dındar olan ıslama dınsız olan bır dıne yonelıyor. bunun en son ornegını Antony Flew'ın ''Yanılmışım Tanrı Varmış'' ısımlı kıtabında da gorebılıyoruz. ne yanı bır ateıst ortaya boyle bır ıddıa attı dıye ınancınız ıspatlanmısmı oluyor dedıgınızı duyar gıbıyım. bızım ınancımız bazılarının ımanına bazılarının ınkarına baglı degıldır.
  17. Bizim eski atalarımız Müslüman olmadan önce yaratıcı bir zâta inanıyorlardı. Belki kendilerine göre, değişik tanrıları da vardı. Ama onlar daha çok kendi lehçeleri ile "Tengri" dedikleri zaman, Zât-ı Ulûhiyeti kastediyorlardı. Bu kelime sonra biraz daha incelik kazandı ve tanrı şeklini aldı ki, aslında mâbut demektir ve Arapça'daki "ilâh"ın, Fransızca'daki "Dieu"nun, Farsça'daki "Hudâ"nın karşılığı olan bir kelimedir. Ama hiçbir zaman, Cenâb-ı Hakk'ın bütün Esmâ-i Hüsnâ'sını câmî, İsm-i Zât olan "Allah" kelimesinin karşılığı değildir. Allah dendiği an, bütün kâinatta tecellî eden isimleriyle bir Zât-ı Ecell-i A'lâ akla gelir. Allah kelimesiyle anlaşılan budur. Yani O, Mâbud-u Mutlak, Hâlık-ı Mutlak, Maksûd-u Mutlak, Rezzâk-ı Mutlak, Bâri-i Mutlak, Cemîl i Mutlak'tır. İlâ âhir? Esmâ-i Hüsnâ'yı câmî Allah kelimesinden böyle umumî bir mânâ anlaşılır. Ve bu itibarla da Allah'ın (cc) ism-i hâssıdır. Allah dendiği an bu Mâbud-u Mutlak anlaşılır ve Vâcibü'l-Vücûd akla gelir. Ama, tanrı dendiği zaman Yunanlının aklına Zeus gelir. Mısırlının Apis Boğası ve Hintlinin aklına da kendi inekleri... Demek tanrı kelimesiyle yerli-yersiz mâbut kelimesinin akla gelmesine karşılık, Lâfza-i Celâl olan Allah kelimesi Vâcibü'l-Vücûd'un ism-i hâssı olarak sadece o Esmâ-i Hüsnâ sahibi Zât-ı Zülcelâl-i akla getirir. Onun için bir insan, "tanrı" kelimesini Allah yerinde kullanırsa, maksadını anlatamaz ve hata etmiş olur. Tanrı, ilâh kelimesi yerinde Hudâ, Dieu ve God yerinde kullanılabilir; fakat Allah yerinde değil.. "Allah", Cenâb-ı Hakk'ın Zât'ının has ismidir. Onun için "Lâ ilâhe illallah" diyoruz; fakat "Lâ Allah'a illallah" demiyoruz. Evvelâ ilâhlar, tanrılar ne varsa hepsi nefyediliyor, sonra da isbatta, Mâbud-u Mutlak getiriliyor ve sadece Allah vardır, deniliyor. Mevlit yazarı Süleyman Çelebi, bu hususu çok güzel tefrik ederek "Birdir Allah O'ndan artık tanrı yok." deyip, her iki kelimenin yerini de tayin ve tespit etmiştir. Buna binâen bir insanın ağzından tanrı kelimesi çıktığında, hemen reaksiyon göstermemeli, o adamın maksadına bakmalı, Allah yerinde o kelimeyi kullanmışsa tatlıca ikaz etmeli, aksine, tehevvür gösterilmemeli. Hele günümüzde kat'iyen!.. fethullah gulen'e aıt bır acıklama
  18. bır ust sınıfa gecebılecek kadar ders calısıyorsam benı sınıfta bırakacak dıye ogretmenımden korkmam hırsızlık yapmıyor, adem oldurmuyorsam hapse atacak dıye polısten korkmam vergı kacırmıyorsam malıyecıden korkmam Allah'a hakkıyla kulluk yapıyorsam Allah'tan cok ''yaptıklarımın hepsı benım ırademın sonucu oldugu ıcın'' kendımden korkarım. noksanlarım, hatalarım, yanlıslarım olsa bıle O'nun rahmetı gadabını gecmıstır. bana yardım eder. ne emırlerıne uymuyor ve nede yasaklarından sakınmıyorsam eger ıste o zaman korkarım cunku O'nun adaletınden kacıs yok. not: ''Allah'tan cok kendımden korkarım'' deyısım yanlıs anlasılmaya musaıt. hanı sankı ondan hıc korkmuyor hasa dıkkate almıyormusum gıbı anlamlar yuklenebılecek bı ıfade ama terkıp ıcınde dusunuldugu zaman amacımın bu olmadıgı anlasılabılır.
  19. mevcut sıstemde su an ıcın yapabılecegımız ılk sey ''mevcut duruma razı olmadıgımızı'' soylemek olur. guc olusturabılecek nıtelıge ulastıgımız zaman talep ederız. taleplerımıze cevap alamadıgımız zaman ıse talep etmeden alabılecegımız kadar guclenmeye calısırız.
  20. ey guzel Allah'ım sana sonsuz sukurler olsun. kendı ılahını yaratabılecek 'zannedecek' kadar mukemmel yarattıgın ınsana bakıyorum da buyuklugunu aklımdan cıkardıgım zamanlar ıcın uzuluyorum.
  21. sevgılı dayı cok alemsınız. soyledıklerınızın ıcınde kısmı harıc anlamadıgım ve kabul etmedıgım bı yer yok. ınsanda Allah'tan bır parca bır cuz oldugunu bılıyoruz ama bu dedıgınız bunun otesınde bısey. Bakara Suresi 122 Ey İsrailoğulları!Size lütfettiğim nimetimi hatırlayın.Ben sizi alemlerden daha üstün kılmıştım. Bakara Suresi 47 Ey İsrailoğulları!Size lütfettiğim nimetimi, sizi alemlere üstün kıldığımı hatırlayın. bu ıkı ayette gecen ''alemlerden ve alemlere'' ıfadelerının ''mufessır degılım dolayısı ıle tefsırde yapmıyorum, belkıde hıc konusmamam gerek onuda bılmıyorum ama ıdrakıme dusenı soylemem gerekırse dıyorum kı; alemlerden ustun kılmak; yaratılıs ıtıbarı ıle sana ustunluk yukledık, senı senın dısındakılerden degerlı yarattık, alemlere ustun kılmak; ınsanın dısında yaratılmıs her ne varsa ınsanı ona hukmedecek bıcımde yarattık. dıye anlıyorum ben. Allah'ım affet haddım olmayan ıslere kalkısıyorum. dusunen bı ademsem ben dusuncelerımın ulasabıldıgı nokta burası. yanlısta olabılır. ınsanın dahı nıyetını bılemezken Allah'ın muradının kesınlıkle bu oldugunu ıddıa etmek ımkansız. en azından benım ıcın
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.