mavi_sardunya

gördümki arkadaşlardan bazıları latin harflerine takmışlar. arapça kullanılırken okuma yazma oranı %10 %20 yi geçmiyordu.her ülkenin kendine ait bir dili olmalı, içinizde hiçmi milliyetçilik yok, illede araplaşalım mı derdiniz? müslüman olalım ama bide araplar gibi yaşıyalım, bikere abdest alıp 5 vakit namaz kılalımmı amacınız? türkiye bağımsız bir ülke olarak kurulmuştur! Atatürk'ün yaptığı o gün Türkiye Cumhuriyetine uzak olan medeniyetin ülkemize ulaşmasını sağlamak olmuştur. çok haklısınız Atatürk suçlu çok suçlu! osmanlı devleti ayakta kalsaydı eğer arapçada konuşamazdınız, ya fransızca olurdu dilimiz yada ingilizce, bunları hiçmi düşünmüyorsunuz? aklınızdan sadece doğru olanlar süzülüp kötü sonucunamı ulaşıyor? bugün burada bu saçma şeyleri söyleyenler pkk lı vatan hainlerinden aşağı kalır değildir!

evet sarayı keyfine göre kullandı, kölesi olmadığı ülkelerin başbakanlarını cumhurbaşkanlarını ağırladı orada, Savanorada da...evet keyfine göre kullandı bütün herşeyini, bütün mallarını hibe etti, keyfine göre kullandı akrabalarına eşine dostuna vermedi,halkıyla paylaştı.... tarihi sen oku, belli gazeteleri bırak dergileri bırak, gerçekleri öğrenmeye çalış,sadece anlatılanları benimseme!

AŞAĞIDAKİ YAZIYI BİR ORTAOKUL ÖĞRENCİSİ, OKULUNUN DUVAR GAZETESİNE YAZMIŞ. Bu ülkede yasayan her insanin bağımsızlığını ve demokrasisini borçlu olduğu insan: ATATÜRK... Gençliğinde kot pantolon giyememiş. Sevgilisinin elinden tutup hasılat rekorları kiran bir sinema filmine gidememiş... Padişah ona Trablusgarp Cephesi'nde görev verdiğinde, lüks uçak şirketinin, first class koltuğunda viskisini yudumlayarak görev yerine gidememiş... Halkına bağımsızlık fikrini anlatabilmek için kortej esliğinde Mercedes'lerle gezememiş Anadolu'yu... Kurtuluş hareketini başlatmak için 19 Mayıs'ta Samsun'a ayak basan ayağında spor ayakkabısı ya da kovboy çizmesi yokmuş... Kazandığı her savaştan sonra savaş sahasına fırlayıp moral veren mini etekli ponpon kızlar da yokmuş... Tarih kitaplarına bakılırsa, Yunanlıları İzmir'den denize döktükten sonra timsah yürüyüşü de yapmamışlar... Ülkesinde yapacağı devrimleri, unutmamak için not alacağı bir cep bilgisayarı olmadığı gibi, kendisine suikast girişiminde bulunacakları da cep telefonundan öğrenememiş! Atatürk için üzülüyorum. Dağ gibi adam, bir radyo programına faks çekemeden, İsmet Pasa için Safiye Ayla'dan bir istek parçası isteyemeden gitti .. Lozan Zaferi'nden sonra veya Cumhuriyet'in ilanından sonra arabaya atlayıp sabahlara kadar korna çalıp, elinde bayraklarla sokaklarda tur atamadı. Evinin balkonuna çıkıp, bir şarjör mermiyi havaya sıkamadı. Atatürk'e acıyorum... Sen kalk, dört kadınla evlenebileceğin bir dönemde dünyaya gel, sonra değerini bilmeyip tek kadınla evlilik sistemini getir. Aaaah ah... Çılgın diskolara gitmek, sabahlara kadar içip, içip rock yapmak, babasının mersedesini alıp söyle bir Emirgan turu çekmek dururken... Bunları yapmadı Atatürk... Keyif çatmadı... Tüm hayatini ülkesinin kurtuluşuna ve uygarlaşmasına harcadı... ISTE ONUN IÇIN BÜYÜK ADAMDI ATATÜRK HER FIRSAT ELINDE VARDI. O ISE SADECE BU MILLETIN BAGIMSIZLIGINI ISTEDI. BÜTÜN SUÇU 2 KADEH RAKI IÇMEKTI O KADAR.....

Biri zenci dedi duydum beeen o zenciyi ben istiyorum beeen illede zenci olsun ister çamurdan olsun gelsin beni bulsun çok kafiyeli oldu, konuyu açan arkadaş kusura bakma adayın olabilcek birine göz diktim ama bu devirde böle,açcan gözlerini hem pıtırcık kardeş hoşlanmadıysan olmaz zaten,illede koca olsun diye evlenilmez bak kardeş tavsiyesi,pişman olursun valla, galeyana gelme sen bu olmaz başkası olur büyütme okadar...

Ben Hayatta En Çok Babamı Sevdim - Can Yücel Ben hayatta en çok babamı sevdim Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk Çarpı bacaklarıyla -ha düştü ha düşecek Nasıl koşarsa ardından bir devin O çapkın babamı ben öyle sevdim Bilmezdi ki oturduğumuz semti Geldi mi de gidici - hep , hep acele işi Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi Atlastan bakardım nereye gitti Öyle öyle ezber ettim gurbeti Sevinçten uçardım hasta oldum mu, Kırkı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul'a Bi helallaşmak ister elbet , diğ'mi oğluyla! Tifoyken başardım bu aşk oy'nunu, Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu, En son teftişine çıkana değin Koştururken ardından o uçmaktaki devin, Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için Açıldı nefesim, fikrim, canevim Hayatta ben en çok babamı sevdim.

benim yok ansiklopedik tariflerle problemimde,sanırım sizin gerçek tariflerle probleminiz var... fazla ütopik hayaller kuruyorsunuz ramell, kendimi felsefe yazısı okuyor gibi hissettim. küreselleşme sizin tarif ettiğiniz biçimde olursa olsaydı elbetteki buna karşı olmazdık, ama biliyoruzki gerçekler sizin hayallerinizden ve verdiğiniz tariften çok ama çok uzakta..bilmiyorsak bilmemiz gerekir ayrıca,3. dünya ülkelerini yüksek gelirli yüksek güçlü yüksek adamlara peşkeş çekmenin manası nedir? yada savaş yıllarına döneceğimizi işaret ediyor olamazmı? madem ütopik başladık devam ettirelim, çember yani dünya dönerken aydınlanmak için güneşe ihtiyaç duyuyorsa küreselleşme dönerken güneşimiz hangi devlet olacak acaba? biz bunada ihtiyaç duyacağız çünkü, bu ülkeyi bağımsız yönetmeyen bir güç istediğinize göre boyunduruğu altına girmek istediğiniz bir devlette olmalı? hem siz endişelenmeyin zirvelerle istediğiniz şey yapılmaya çalışılıyor... küreselleşme dünya barışını getirecek??? ab de bu gerekçeyle kuruldu! sonuç ne? küreselleşme devam ediyor zaten, istenenler elde edildiğinde sonuç ne olacak? kendi ülkenizin iç işlerine karışan, sizi yargılayan, istediklerini anlaşmalarla alan, imzalamazsan oynamıyorum senide birliğe almıyorum, al işte amborgoda koyuyorum diyen süper güçlerin altında ezilmiş,aç bir halk, bizim diyemeyeceğimiz biraz toprak,kendi dilimizi unuttuğumuz bir ülke??? afrika bugün niye böyle düşündünüzmü? peki ya çin'i??kübayı?kendi ülkenizde istediğiniz rejimi uygulayamadığınızı, kaderinize başkalarının karar verdiğini bir düşünün, daha önce düşündüyseniz birkez daha düşünün....

sevgili tektürk, bu olayı görmek istediğiniz gibi görüyorsunuz, Deniz Som Cumhuriyet gazetesi yazarıdır! eylem yapacağını Cumhuriyet gazetesindeki köşesinden duyurmuştur! dolayısıyla bu eyleme katılanlar Cumhuriyet gazetesi okurlarıdır, Chp il teşkilatının destek vermesi ADD üyelerinin destek vermesi elbetteki doğaldır! böyle olunca Atatürk kullanılmışmı oluyor? hangi mantıkla yaklaşıyorsunuz olaya? ülke demokrasisine ters düşen bir karar demokratik haklar dahilinde kitlelere ulaşabilen bir yazar tarafından protesto edilmiştir!

bu forumun özel oluşuda işte bundan kaynaklanıyor ! herkesin sadece fikirleriyle karşı koyduğu zıt görüşler gerçek hayatta bulamadığımız demokrasinin sanal ortamda çokda seviyeli olarak varolduğunun göstergesi. bu insana hem özgüven hem araştırma yeteneği sağlıyor,insanı bu yönde tetikliyor. admin ve modaratör arkadaşların olayları sadece gözlemlemesi tehditten uzak olarak görevlerini yapmasıda bu rahatlığın en büyük sebeplerinden biri... bunları yaşadığım için söylüyorum forumlardan birinden sadece düşüncesi ters olduğu için banlanan biri olarak! güzel biryer burası

insanlar yapmadan önce dilemek garip bi soru olmuş sanki biraz bu insanlar yapmadan önce ne yapacaklarına karar verilmiştir, seçim senindir,doğruyu yada yanlışı kendi iradenle sen seçersin, Tanrı doğruyu ve yanlışı senin önüne iki ayrı seçenek olarak koymuştur zaten. insanın eylemleri Tanrının iradesi dışında gerçekleşmez,varolan bir irade belirler yaşayacaklarını ve senin iradenle iyi yada kötü olarak şekillenir...

Burayı keşfedeli uzun zaman oldu, ama yeni yeni daha fazla ileti yazmaya başladım,hergün aksatmadan foruma girip gözlem yapmama rağmen pek birşey yazdığım söylenemez. neden geldim? : tanışma topic inde de yazmıştım,fal arıyodum yüce google beni buraya yönlendirdi neden kaldım? : blog oluşturdum, ve oraya yazmayı onunla dertleşmeyi sevdim neden hala burdayım? : çünkü...burda insanların birbirine olan saygısını gördüm, nekadar zıt görüşlerden olunursa olunsun saygı ve hoşgörüden neredeyse hiç ödün verilmediğini gördüm, fikirlerin yazıyla kılıç gibi kullanıldığını ama hiç kan akmadığını farkettim, fikirleri yüzünden kimsenin aşağılanmadığını,yanlış gelen fikirleri çürütmek için çaba sarfedildiğini gördüm, buranın öylesine sanal bir mekan olmadığını, aslında pek çok kitapta bulunamayacak, heryerde konuşulamayacak, bilgilerin ve bilgelerin varolduğunu gördüm... işte buyüzden burada öğrenilecek çok şey var,hemde pek çok... neden bunları yazma gereği duydum? : içimden geldi peki siz neden yazmıyorsunuz????

sayın ramell sizin anlattığınız küreselleşme ansiklopedik bir tarif, bugün bunun dünya üzerinde uygulanması ise bu tarife bire bir zıt! bugün küreselleşme adına yapılanlar emperyalist devletlerin az gelişmiş ülkelerin kaynaklarını ele geçirme çabasından, onlar üstüne hakimiyet kurma çabasından başka birşey değildir! keşke yukarıda söylediğiniz kadar masum olsaydı bu olgu, ayaklanmasaydı işçiler öğrenciler?????

Bunlar doğru olsa ne olur ki? Yazarları, aydınları aile yaşantılarıyla değerlendirmiyoruz,birey olarak bize ne verdikleri topluma ne kazandırdıklarıyla ilgileniyoruz! amacın her neyse düşüncem budur.

biri lütfen bana Atatürk'ün bu olayda nasıl kullanıldığını anlatsın! niye sürekli aynı şeyleri söylüyorsunuz? bu eylemde bukadar büyütülecek hiçbirşey yok, bukadarmı nefret doluydunuz arkadaşlar yapmayın lütfen. eylemde Atatürk'ün adı geçmiyor, katılanlar cumhuriyet okurları,sizi rahatsız eden bumu? Atatürk birşeylere alet ediliyorsa sadece sizin başkalarını karalama kampanyalarınızda kullanılıyor.... biri bu başlığı kaldırsa keşke....

Millet Mektepleri'nin açılışı ve Atatürk'ün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım günü, 1981 yılından beri Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. Öğretmenler gününüz kutlu olsun öğretmen forumdaşlar

tekturk kardeşim bu eylem Atatürk için yapılmış bir eylem değil Atatürk'ün ilkelerine sahip çıkmak için yapılmış bir eylemdir! eğer bunu anlayabilirseniz eminim ki sizde yanlış düşündüğünüzü farkedeceksiniz. aklınızda beliren tekşey sanırım Deniz Som, Atatürk ve içki, olayların, neden ve niçinlerin üzerinde durmuyorsunuz! Bazı arkadaşlar öyle yazılar yazmış ki sanki Deniz som ve arkadaşları herkes içki içsin demiş, yok böyle birşey,sadece varolan serbest olan,kısıtlanması akıllara türlü şeyler getirecek olan ve getiren bir yasağa karşı koyulmuştur! rusyada, almanyada v.s. de içilmeyen yasak koyulan içkide bizi bağlamaz, biz kendi ülkemizin demoktarikliğini korumakla yükümlüyüz! Herzaman butür eylemlere ihtiyaç vardır olacaktır!

hmmm bak şimdi, yukarıda da dediğim gibi, söylediğim bu dua etmek ve katil olmak olaylarıda kaderde elbette vardır ama bunlar senin seçimlerindir. sen katil olacaksın diye belli bir kural konsaydı Tanrı tarafından ozaman cennet cehennem kavramları olmazdı, cezalar olmazdı, herşey zaten kesin belli olsaydı hiçkimse yaptıklarından ve yapmadıklarından sorumlu tutulmazdı. Tanrı'nın bilmesi ve oldurması farklı şeyler, bunları kafanda ayrı yerlere koy...oldurması dediğim olay senin dualarınla etkilediğin kaderindir, kaderin değişmez bunlar kaderinde zaten var olan şeylerdir, sen Ondan iyi olanı istediğin için, bunu Ondan istediğin için,kaderinde bulunan aynı olay farklı insanlar,aynı insanlar farklı olaylar senin dualarına göre seçimini etkileyecektir, tanırının iradesi ve senin isteğinle olacaktır bunlar. Tanrı'nın bilmesi ise yaşacağın herşeyi önceden kaderinde var etmesidir, ama bunların seçimleri yine senin elindedir, çünkü doğruyu ve yanlışı ayırt edebilecek yetenek sana verilmiştir. *gelen ö.m lere bir açıklama getirmek isterim: cevaplarım başlığa değil kürşat otçuya dır, asla ve asla nurcu değilim, yıllardır kafamı kurcalayan soruların başka arakadaşlarında kafasını kurcaladığını görünce sorularımıza birlikte cevaplar bulmak için yazıyorum burada....soruların cevapları insanların kafalarındadır,mühim olan bunları ortaya çıkaracak mekanı ve zamanı bulabilmektir.bu başlık altında yazdığım tüm iletilerdeki düşünceler benim sorularıma kendi verdiğim verebildiğim cevaplardır. hiçbir dini oluşumda yer almadım almamda, sadece kendi içimde inanan ve irdeleyen biriyim...

akp li milletvekili adayları kazandımı bari bişey dağıtmadan tv lerde görmedinmi kardeş kara çarşaflı teyzeler ellerinde erzaklarla kapı kapı dolaşıp oy istiyodu... isteyenleride verenleride dövmek lazım böyle durumlarda... seçimlerde sonuç koalisyon olur , chp-mhp-anap ortak olur gibi geliyo bana

www.tekturk.org arkadaş, önce başlık yanlış bir başlık, birşeyi eleştireceksen buşekilde yapılmaz bu iş, yapılan eylemden önce bu yasağı değerlendirmek gerekiyor, böyle bir yasak koyulması için öyle şeyler olmuş olmalı ki bu yasak herkesin işine gelmeli yoksa adabıyla içilen yerlerde hangi akla hizmetle böyle bir yasak getiriliyor? kendi düşüncelerine ters olduğu için ve daha büyüklerine başlamak için yapılan bir başlangıç olması elbette hagi kesimden olursa olsun böyle tepkiler verilmesini gerektirir,bu eylemi yapan bir gazetecidir, aydınlardır seslerini duyurma ihtimalleri normal vatadaştan daha yüksektir, eylem kimseye zarar vermeden yapıldığına göre yerinde bir eylemdir... senin ayyaş anlayışın ne ki acaba ayyaşların Atatürk ve Atatürkçülüğü maske yapmasından bahsediyorsun bu adamları zil zurna sarhoşken mi gördün? sanamı sataştılar? eğer cevabın hayrısa derdin ne? sizin gibileri gördükçe ülkem için umutsuzluğa düşüyorum!!!

(sorduğun tüm soruların yanıtlarını bende bilmek istiyorum) ve kendime göre bulduğum yanıtları sanada anlatıyım... kader dediğimiz şey doğruysa evet biliyor. ama burdan şu sonucu çıkarma, herşey O'nun isteğiyle şekillensede asıl etken kullar yani biziz... bu nasıl oluyor dersen, Tanrı hayatımızda belirleyici olaylar yaratıyor, aynı olaylar bizim seçeneklerimize bağlı olarak iyi yada kötü sonuçlar getiriyor...kaderi ağaç, bize sunduğu seçenekleride dallar olarak düşün.onların arasından seçtiğin dal (yol) senin iradenle seçtiğindir, bunun sonunda yaşayacakların önceden bellidir, ama sen bunu seçtiğin için mutlu olabilir yada acı çekebilirsin, bu senin suçun yada bilgeliğin olur, suçu işleyip cezanı çeker yada doğruyu yapar mükafatını alırsın... eğer Tanrı bu dalları yaratmasaydı yaşamamız manasızlaşırdı değil mi? Kaderi değiştiren tek etken dua dır ve katillerdir... işte böle

Hala ısrar etsinler sevmemekte, hala küfretsinler, ama bilsinler ki O'nun ilkelerini ve inkılaplarını koruyan yüzlerce genç Mustafa Kemal var! teşekkürler dipnot iyiki varsın

jttddm jet topluluğu didimde verilen cevapta saçma olabilir kusura bakmayın

sarıldım kendime dün gece, sırtımı yaslayıp duvara kucakladım kendimi, ağladım hıçkıra hıçkıra... gözyaşlarımda boğuluyordum az daha. bilmem ki neydi gözyaşlarımla attığım? Tanrı'nın elleri var mı? diye sormuştum hani, buldum cevabını evet var....varmış... sildi gözyaşlarımı, ellerini göremedim ama biliyorum yok olan gözyaşlarım O'nun sayesinde silindi... Tanrı'nın elleri var, aramayın, sadece görmek isteyin göreceksiniz...

bu yazıdan sonra eğlenceli bişeyler yazmak bana biraz zor gelicek sanırım...ama takipteyim siyahx

negüzel söylemişsin siyahx arkadaş... cumhuriyet kurulduğundan buyana irticai akımları bir düşünürsen, 28 şubatı, hücre evleri düşünürsen demokrasinin nasıl tehdit altında bulunduğunu, suç ve cezanın ne şekilde karşılık bulduğunu hatırlarsan bugün ki tereddüt ve yasakları daha net idrak edebileceksin. eğer demokrasi tehdit altındaysa, milletin iradesi dışında belli bir kesim kendine pay çıkarma çabasındaysa, kurtulmak için verilen mücadelelere ters düşen bir unsur oluşturulup, radikal çözümler aranıyorsa ve buna başörtüsü alet ediliyorsa yasaklanması menfaatimizedir. başörtüsünü sadece irticai tehdit olarak görmek bence yanlış bir tutum, başörtüsü aynı zamanda para da demek! bu ülkede pek çok insan din konusunda oldukça hassas ve saf ve bilgisiz. bunları kullanmak isteyen "hoca"lar bu insanları istedikleri şekilde kendi çıkarları doğrultusunsa menfaatlerine alet edebiliyorlar (buna hiç kimse itiraz edemez), insanlar bilinçlenmeden, başörtüsünün dini gereklilik olduğunu kabullenmeden, takmak isteyenler böyle olduğunu kabul ettirmeden bu yasak ortadan kalkmaz!

FUTBOL Her kime sorarsam hali, hatırı, Sohbeti futboldan açıp gidiyor. Konuşmuyom diye toptan ötürü, Usulca yanımda kaçıp gidiyor. Dedem de kapıldı topun şerrine, Bizim kaptan diyor, hafız birine, Giydi kramponu mesin yerine, Namazda secdeye uçup gidiyor. Fenerli çıkınca dünürcü başı, Suya düştü bizim dünürlük işi, Tutuyormuş meğer kız Beşiktaş'ı, Kocayı kulüpten seçip gidiyor. Günlerce önceden alındı bilet, Deplasman maçına gidecek velet, Karneyi sorarsan tam bir rezalet, Sınıfını zar zor geçip gidiyor. Cimbomlu bant takıp beyaz saçına, Götürdük ninemi kupa maçına, Futbolun sevdası düştü içine, Her hafta stada kaçıp gidiyor. Gel de, serserinin kızma haline, Bilemiş satırı sokmuş beline, Su dökemez değme kasap eline, Irakip takımı biçip gidiyor. Doğunca nur topu gibi bir uşak, Koydular adını Benjamin Toşak, Futbolcu vesselam şu bizim kuşak, Şampiyonluk andı içip gidiyor. Maçtan sonra çıkmam, ben, balkonuma, Kaçırdım korkudan geçen donuma, Kastı var galiba tatlı canıma, Etrafa kurşunu saçıp gidiyor. Hele bakın dostlar şunun tipine, Göbek dönmüş, büyük aygaz tüpüne, Değmeden ayağı futbol topuna, Rasim, bu dünyadan göçüp gidiyor. Rasim Köroğlu