p0lat

Kuranın bir insan tarafından zekice yazılmış bir kurmaca olduğunu ve ALLAH diye birşeyin olmadığını savunan birisine(bana) hala kurandan örnekler vererek ve Allah ın(kullarla diyolog temasının olmadığı kuranda yazdığı halde (ki yazsaydı Hz. Muhammed e vahiy bir varlık vasıtasıyla değilde birebir karşılıklı diyolog içerisinde iletilirdi) kullarla olan diyologlarını örnek göstererek bir şeylere cevap verebilme uğraşı içerisinde olmak, benim bilgisizliğimden dem vuran birisinin anlayış kapasitesinin sevyesini açıkça ortaya koymaktadır... Ayrıca neden cevap verirken yazdığım BÜTÜNDEN işine gelen parçaları seçerek bir şeyleri cevaplamak ihtiyacı içinde bulunduğuna şaşmamak elde değil(yoksa diğer yazdıklarım kafanımı karıştırdı)... diğer yazdıklarımla ilgili kişisel yorumunuda(objektif olarak) belirtirsen sevinirim.. ''diyorsunki nasıl yaratıldığımı sormayın.. biz sana o soruyuu tek cevap Allahı göstermek amacıyla sormuyoruz gerçekten nasıl yaratıldığını ölünce nereye gideceğini merak ettiğimiz için soruyoruz..'' demişsin.. İnan bunun cevabını bende çok merak ediyorum.. uydurma şeylere inanmak istemiyorum.. atalarımızın maymun olduğu palavrası dahil... bunun cevabı eminimki bir gün bulunacaktır.. ''Musa (a.s)mın asa sı ve denizi ortadan ikiye ayırması... bunlar ve bir çok ibretlik olaylar firavunun denizden geçemeyeceğini anladığı anda secdeye yatması peki bunlara ne diyeceksiniz??? firavunda Allahın varlığını biliyordu ama sırf gururundan kıskançlığından kabullenmek istemedi işte bunları araştırıpta burada yorum yapın...'' demişsin.. Araştırmamızı isteyip güzel bir öneride bulunmuş olduğunu doğrusu söylemeden geçemeyeceğim.. sırf senin güzel hatrın için birşeyler yazayım istedim (kendi çapımda)... Başka dilden anlamadığınızıda düşünerekten sizin dilinizden konuşmak istedim ve kurandan bi kaç sureyle beraber cevap vermek istedim.. Bununla ilgili Kuranda geçen bazı sureler...; "hani, sizi azabın en kötüsüne uğratan, kadınlarınızı sağ bırakıp, oğullarınızı boğazlayan firavun ailesinden kurtarmıştık. bunda, size rabbinizden (gelen) büyük bir imtihan vardı. hani, sizin için denizi yarmış, sizi kurtarmış, gözlerinizin önünde firavun ailesini suda boğmuştuk." bakara 49-50 "israiloğullarını denizden geçirdik. firavun da, askerleriyle birlikte zulmetmek ve saldırmak üzere, derhal onları takibe koyuldu. nihayet boğulmak üzere iken, "israiloğulları'nın iman ettiğinden başka hiçbir ilah olmadığına inandım. ben de müslümanlardanım" dedi." yunus 90 "Musa'ya: 'Kullarımı gece yürüyüşe geçir, çünkü izleneceksiniz' diye vahyettik. Bunun üzerine Firavun şehirlere (asker) toplayıcılar gönderdi. "Gerçek şu ki bunlar azınlık olan bir topluluktur. Ve elbette bize karşı da büyük bir öfke beslemektedirler. Biz ise uyanık bir toplumuz" (dedi). Böylelikle Biz onları (Firavun ve kavmini) bahçelerden ve pınarlardan sürüp çıkardık. Hazinelerden ve soylu makam(lar)dan da. İşte böyle; bunlara İsrailoğulları'nı mirasçı kıldık. Böylece (Firavun ve ordusu) Güneş'in doğuş vakti onları izlemeye koyuldular." (Şuara Suresi, 52-60) "Bunun üzerine Musa'ya: "Asanla denize vur" diye vahyettik. Deniz hemencecik yarılıverdi de her parçası kocaman bir dağ gibi oldu. Ötekileri de buraya yaklaştırdık. Musa'yı ve onunla birlikte olanların hepsini kurtarmış olduk. Sonra ötekileri suda boğduk. Şüphesiz, bunda bir ayet vardır. Ama onların çoğu iman etmiş değildirler. Ve hiç şüphesiz, senin Rabbin, güçlü ve üstün olandır, esirgeyendir." (Şuara Suresi, 63-68) Cevap; O zamanın koşullarına göre baktığımda ben bundan daha komik ve daha yaratıcı bir masal düşünemiyorum.. gerçekten ilgi çekici( ki bunuda yazdığım ilk yazıda belirttiğim gibi ilgi çekici olaylarla imana teşvik etmekten faydalanılmıştır.) madem ALLAH= EN YÜCE YARATICI.. bi kıçıkırık firavunamı sözünü geçirememişte yok efendim musayı göndermiş yok efendim denizi yarmış onlar geçmiş arkada kalanlar denizde boğularak ölmüş.. ne gerek varmış buna maksat musayı halk kahramanı ilan etmekmi.. güldürmeyin beni.. Ayrıca madem allah bu tip davranışlar içerisinde bulunabiliyorda neden Hz. Muhammed zamanında da inanmayanları çölkumuna boğmadı..inanmaya meyili olanlarıda ayıklayıp daha mükembel bir islam yaratmadı.. maksat mucize yaratmaksa hz. muhammed de bu tarz hareketlerde bulunup(asayı suya deydirmek gibi..) insanların daha yürekten inanmasını sağlasaydı olmazmıydı(insanların bu dilden(mucizelerden) daha iyi anladıkları aşikardır).. Hem son peygamberi göndermişsin bi jübile yapmadan gitmek olmaz dimi(mucize bakımından).. sanırım kitabı yazan yaşadığı zamanda bir mucize yaratamadığından insanların geçmişte olduğu ilerisürülen ve rahatlıkla kabullenebileceği muciizeleri yutturmanın daha kolay olduğunun bilincinde.. (bugün bile saçma sapan bir hikaye uydurulsa, vay canına diyipte inanabilecek cahil insanlarla dolu dünya değilmi..) Ayrıca şu sureyide biraz inceleyelim..; "israiloğullarını denizden geçirdik. firavun da, askerleriyle birlikte zulmetmek ve saldırmak üzere, derhal onları takibe koyuldu. nihayet boğulmak üzere iken, "israiloğulları'nın iman ettiğinden başka hiçbir ilah olmadığına inandım. ben de müslümanlardanım" dedi." yunus 90 burda boğulmak üzere olan bir insanın müslümanlığı seçmesinden bahsederek müslümanlığın ihtişamını firavunun gücüyle yoğurarak insanlara ''hadi canım öyle bi adam bile buna inandıysa demekki bu işte bi iş vardır'' gibi düşünceleri düşündürmeyi amaçlayarak yine islamı cazip kılmaya yönelik bir hale getirmektedir.. Diğer surelerde ve hikayelerdede bunu amaçlayan anlatımlar mevcuttur... tamamen düşünülerek tasarlanmış bir kitap olduğu konusundaki fikrimin sonuna kadar arkasındayım.. bu fikrime elbetteki ''onu allah yüce bilgisiyle yarattı'' diye karşı çıkacak arkadaşlar olacaktır..Onlardan da daha üretken cevaplar beklediğimi belirtmek istiyorum.. Ayrıca inançlı arkadaşım burada firavunun secdeye kapanmasından bahsettiğini, allahın varlığını kabul edipte kıskançlığından kabul etmediğini belirten bir saçmalık görmüyorum.. sanırım araştırma yapmamız konusunda sergilememizi istediğin tutumu gösterirken Sen sınıfta kaldın.. SAYGILAR

emin ol bunada bir cevapları olacaktır ve o cevabada bir cevap verilecektir ama görülen bizim zamanla beraber gelişen cevaplarımıza karşın onların hala aynı cevapları vererek zihinlerindeki körelmenin onlar için ne kadar haz verici olduğudur... Zaten ''Yok'' Olan bir şeyin İspatı Mümkün olmadığı gibi bunun varlığına inananları bu görüşünden vazgeçirmek mümkün olmasa gerek.. Şuda unutulmamalıdırki amaç görüşleri değiştirme çabası değil(zeten olamaz) gerçeği gösterebilme uğraşıdır... eminimki bugün şartlarında olmasada bilimle ve cahilliğin azalması ile birlikte bu inancı savunan kişilerin sayısı sıfıra ulaşacaktır.. O zaman kıyamete inananlarında kalmamasından ''KIYAMETİN KOPMAMASI'' da hoş karşılanacaktır muhtemelen.. cevabı zamanda değil zamanın ötesinde veya gerisinde arayarak bir yerlere varabiliriz... bunuda dikkate almak gerekir

2005 te açılan bu konunun hala tartışılmasına hiç şaşırılmamalı doğrusu.. doğru değişkendir ve inanç sonsuz bir kavramdır.. inançsızlıkta bir inançtır neticede.. savunmak güzeldir ama sonucu olmayan bi savunma zaman kaybından başka birşey değildir.. ama.. hiç garip gelmezmi herşeye kaçamak bir cevabı olan bu kitabın hikmeti sırrının ne olduğuda, direk benimsenilip saçma sapan şeyleri hüküm sürerek(insanların çamurdan yaratılması gibi) yok olan birşeyi varmış gibi gösterme çabalarına girerler... emin olunki Allah insanı değil.. İnsan Allahı yaratmıştır... kuranın son kitap olarak belirtilmesi çok akıllıca değilmi sizce?.. hiç bu maddenin konulmadığını düşündüğünüz oldumu? ortalık nasıl karışırdı dimi? artı ne ciddiyeti kalırdı o zaman kuranın? basit bir din kitabından farkı olmazdı.. insanlar yeni türeyen dinlere daha istekli yönelirlerdi.. müslümanlık değersiz bir din oluverirdi.. ben kuranın allah tarafından değilde bir insanın değişen zamandaki sorunları zekice çözüpte cevaplarını çözümlenemeyecek şekilde kendi içerisinde döngüsel olarak barındıran bir kitap olduğunu düşünenlerdenim.. baş karakteri(insanları korkutarak veya hiçkimsenin gidipte görmediği(ahiret) bir yerde karşılarına çıkıpta onları mükafatlandıran birinin olduğunu akıllara kazıyarak bu kitabı cazip kıldıran) Allah olan... herkesi eşit gören(baş karakter) Allah ın Hz. Muhammed e bazı kıyaklarda bulunması bunu onun(Hz. Muhammed in) yazmış olduğunu düşündürmüyor değil dimi.. öncelikle kendisini övdüren ve kendisinin yolladığını söyleyen ve ona itaat edilmesini emreden ayet ve surelerden sonra bunu yapması pek kuşku çekmemişolsa gerek.. ama 9 yaşındaki bir kıza olan zaafınıda bu kitaba yansıtması pek doğru olmamış sanırım... vs.vs.vs... Ben bu kitabın bütün hayat koşulları göze alınarak ve insanların iyi irdelenerek manevi açlıklarını doyurmak amacı ve kendi çıkarı için yazıldığını düşünüyorum.. ve allahın varlığını kabul etmiyorum.. bana şimdi o yoksa peki seni kim yarattı sorularını sormayın.. çünkü bunun cevabının olmayışı Bir ALLAHIN varlığını ortaya koymaz.. bunu en basit şekilde ''ALLAH YATATTI, KURANDADA YAZIYO'' diyip kenara çekileceğinize bence sizde bunu araştırmaya çalışın.. Aksi taktirde cevapsız soru kalmadığında elinizde kalan kitabın bir müsfette defterinden farkının kalmayacağını düşünüyorum... SAYGILAR