VATAN ELDEN GİDİYOR , LÜTFEN İKİ DAKİKANIZI AYIRIN VE BU YAZIYI SONUNA KADAR OKUYUN
Zamanında şeyhin önünde diz çökmüş , Ulu Önder’e küfretmiş bir başbakanımız var …Unutmayalım !
Ne dolaplar dönüyor, televizyonlarda bunların çoğu gösterilmiyor ,ana haber bültenleri magazin programına dönmüş , gazeteleri ise kaç kişi okuyor ? Yakında onlar da susturulacak. Yeni yasalar getiriyorlar her şeyi ülkeyi kolayca yok etmek için uygun duruma getiriyorlar !
Uyumayalım ! Vatan elden gidiyor !
Borç batağı içinde yüzerken devletin altın yumurtlayan şirketlerini de yabancılara peşkeş çekiyorlar . Üstelik hepsinin üstüne sanki haklıymış gibi ulusu kandırmak için ciddi ciddi konuşmalar yapılıyor.Saf olmayalım .Söyleyin düzelen ne işsizlik açlık azaldı mı? Bu göstermelik politikalara inanmayın .
Bir devlet sırf askeri güçle ele geçirilmez ,unutmayalım ! Kültürümüzü yok ediyorlar ! Dilimizi yok ediyorlar !Atatürk’ün anadile ne kadar önem verdiğini hatırlayın .Artık insanlar birbirini anlayamayacak duruma geldi . Sürekli yabancı kelimeler kullanılıyor . Daha kendi dillerini öğrenememiş anaokulu çocuklarına yabancı dil öğretiliyor . Türkçemiz ,İngilizce gibi kör olmayan , zenginliğiyle kelime türetme kapasitesiyle bütün matematikçileri hayrete düşüren güzel Türkçemiz ölüyor !
Başımızdakilerin politikalarının bir bölümünü açıklayan bu yazıyı lütfen dikkatli okuyun ve lütfen artık duyarlı olun.
“Bağımsızlıktan yoksun bir ulus,uygar insanlık karşısında UŞAK durumundan kurtulup daha yüksek bir işlem konusu olamaz” M.K. Atatürk
D noktası...
İKTİDAR, önüne çıkan kurumları-kuruluşları etkisiz hale getirmek için üç yöntem uyguluyor.
Bir; içine kendi kadrolarını koyarak ele geçiriyor. TRT, TÜBİTAK, RTÜK gibi...
İki; tehdit ederek ya da çıkar sağlayarak etkisiz hale getiriyor. Sermaye patronları ve medya gibi...
Üç; olmadı bir bahane bulup ortadan kaldırıyor. DGM’ler, denetim organları gibi...
İktidarın hedefi ‘D noktasına’ ulaşmaktır.
Dönüşü olmayan noktadır orası.
Artık tüm devlet kadrolarının iktidarın militanlarından oluştuğu, laiklik ilkelerinin tümüyle çöpe atıldığı, yerine ‘ılımlı İslam’ adı altında dinci bir sistemin kurulduğu, Cumhuriyet Anayasası’nın ‘değişmez’ hükümlerini savunacak kimsenin kalmadığı bir nokta...
“…Bütün bu imkan ve şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde olabilirler.Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler…Ey Türk istikbalinin evladı ! İşte bu ahval ve şerait içinde dahi birinci vazifen Türk İstiklal ve Cumhuriyeti’ni KURTARMAKTIR ! Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki, asil kanda mevcuttur ! .” Kemal Atatürk