
ALLAH´IN KULU
Φ Üyeler-
İçerik Sayısı
11 -
Katılım
-
Son Ziyaret
ALLAH´IN KULU - Başarıları
-
sen ister kabul et ister reddet, hic bir sey cenabi ALLAHIN sözlerini degistiremez buna gücüde yetmez.ALLAH HIC BIR ZAMAN SÖZÜNDEN DÖNMEZ. burada kimseye politika yapmana gerek yok. ALLAHA inanan bir insan olsan, hic bir müslümanin dinine ve pe PEYGAMBERiNE hakaret etmezdiniz en azindan hakaret edeni savunmazdiniz, insalcil olabilmek icin ilk önce müslümanlari ve onun PEYGAMBERINI kücümsemez 1400 sene önce yasamis bir adam olarak nitelemezdin . böylemi senin PEYGAMBER sevgin böylemi senin ALLAH sevgin. sevmeyi öyren sonra ben insanlari severim yaradandan ötürü de. bak burada diyorsunki (((((Kusura bakmayın ancak tek bir yaratılmışı bile "Düşman" olarak göremeyecek kadar insancılım.)))) bukadarini anladik ama tek bir müslümani hakli görecek kadarda inancsizsin.
- 330 cevap
-
- Türban
- Yasaklanmalı
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
"İNANIYORMUŞUM DA HABERİM YOKMUŞ"
ALLAH´IN KULU şurada cevap verdi: ByRiverRed başlık Dini Konular - Din - Dinler
mücadelemiz 1400 sene öncede vardi, bugünde var, yarinda olacak. *** -
Sevdiğinin sevdiklerini sevmedikçe Seven, sevdiğinin sevdiklerini sever ve sevmediklerini de sevmez. Âyet-i kerimeler ve hadis-i şerifler, Allahü teâlânın inkâr ve isyan edenlere düşman olduğunu, açıkça bildiriyor. İnkâr ve isyan edenler, Allahü teâlânın düşmanı olmasalardı, bugz-ı fillah yani Allah için sevmemek, vacip olmazdı. Ayrıca bugz-ı fillah, insanı Allahü teâlânın rızasına kavuşturacakların en üstünü ve imanın kemaline sebep olmazdı. Hadis-i şerifte; (Bir kimse, Allahü teâlâyı sevmezse ve Allahü teâlânın düşmanlarını düşman bilmezse, hakiki iman etmiş olmaz. Müminleri Allah için sever ve kâfirleri düşman bilirse, Allahü teâlânın sevgisine kavuşur) buyuruldu. Bir hadis-i şerifte de; (Allahü teâlâ, bir Peygambere vahyetti ki, falan abide söyle: �Dünyada zühd ederek, nefsini rahata kavuşturdun ve kendini kıymetlendirdin. Benim için ne yaptın?� Abid sordu: �Ya Rabbi! Senin için ne yapılır?� Allahü teâlâ buyurdu: �Düşmanıma, benim için düşmanlık ettin mi ve sevdiğimi benim için sevdin mi?�) buyuruldu. Sevenin, sevgilinin sevdiklerini sevmesi ve sevmediklerini sevmemesi lazımdır. Bu sevgi ve düşmanlık, insanın elinde değildir. Sevginin icabıdır ve kendiliğinden hasıl olur. Dostun dostları, insana sevimli görünür. Düşmanları, çok çirkin görünür. Bir kimse, birisini seviyorum derse, onun düşmanlarından uzaklaşmadıkça, sözüne inanılmaz. �Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz� sözü meşhurdur. Şeyh-ul-islam Abdüllah-ı Ensari hazretleri; �Ben Ebül-Hasen Sem�unu sevmiyorum. Çünkü, üstadım Hıdriyi üzmüştü. Bir kimse, hocanı üzer, sen de ondan üzülmezsen, köpekten aşağı olursun� buyurmuştur. Her Müslümanın, Peygamber efendimizi çok sevmesi lazımdır. Resulullah efendimizi sevmek herkese farzdır. Hadis-i şerifte; (Allahü teâlâyı seven, beni sever) buyurulmuştur. Peygamber efendimizi sevmenin alameti de, Onun dinine, yoluna, sünnetine ve ahlakına uymaktır. Resulullah efendimizi çok seven, Onu çok anar, çok söyler, çok över. Zira hadis-i şerifte; (Bir şeyi çok seven, onu çok anar) buyuruldu. Ayrıca Peygamber efendimiz; (Bir kimse, beni çocuğundan ve babasından ve herkesten daha çok sevmedikçe, iman etmiş olmaz) buyurmuşlardır. Yani imanı olgun olmaz. Allahü teâlâyı sevenin, Onun Resulünü de sevmesi vaciptir. Salih kulları da sevmesi lazımdır. Resulullah efendimizi seven kimsenin, Onun Eshabının hepsini de sevmesi lazımdır. Çünkü, bir hadis-i şerifte; (Eshabımı seven, beni sevdiği için sever. Onları sevmeyen kimse, beni sevmemiş olur. Onları inciten, beni incitir. Beni inciten de, Allahü teâlâyı incitmiş olur. Allahü teâlâyı inciten kimse, elbette azap görecektir) buyuruldu. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: �Seven bir kimse, sevdiğinin sevdiklerini de sever. Sevdiğinin düşmanlarına düşman olur. Bu sevmek ve düşmanlık, bu kimsenin elinde değildir. Kendiliğinden hasıl olur. Bu kimse, sevmesinde ve düşmanlığında deli gibidir. Bunun içindir ki, (Bir kimseye deli denilmedikçe, bu kimsenin imanı tam olmaz!) buyuruldu. Kendisinde bu delilik bulunmayanlar, sevmekten mahrumdurlar. Düşmanlık etmeyince, dostluk olmaz! Seviyorum diyebilmek için, sevgilinin düşmanlarına düşman olmak lazımdır.� Bir gün Peygamber efendimiz; (Bir cemaati seven kimse, onların arasında haşrolunur) buyurunca, Ebu Zer Gıfari hazretleri; �Ya Resulallah! Bir kimse, bir cemaati sevse, fakat onların yaptıklarını yapmasa, nasıl olur� diye sual etti. Resulullah efendimiz de; (Ya Eba Zer! Sevdiklerinle beraber olursun) buyurdu. Hasen-i Basri hazretleri, bu hadis-i şerif açıklarken buyuruyor ki: �Bu hadis-i şerifler seni yanıltmasın! Sen iyilere, ancak onların iyi amellerini yapmakla kavuşabilirsin! Yahudiler ve hıristiyanlar, Peygamberlerini seviyorlar ise de, onlar gibi olmadıkları için, onların yanına gidemeyeceklerdir.� İmam-ı Gazali hazretleri ise; �Onların iyi amellerinden birkaçını veya hepsini yapmadıkça, yalnız sevmekle, onların yanına kavuşulamaz� buyurmuştur. Abdullah-ı Ensari hazretleri anlatır: "Birisi, rüyasında Peygamber efendimizi gördü. Evliyadan bir grup ile bir yerde oturuyorlardı. Herkes, Onu dinliyordu. Birden semanın kapıları açıldı. Elinde ibrik ve leğen ile bir melek geldi. Melek, ibrik ve leğen ile herkesin önüne geliyor, orada bulunanlar ellerini yıkıyordu. Rüyayı gören kimse en sonda bulunuyordu. Sıra ona gelince; "Leğeni kaldırın. O, bu taifeden değildir" dediler. Melek de leğeni alıp götürdü. O kimse, Peygamber efendimize dönerek; "Ya Resulallah! Ben bunlardan değilim ama, biliyorsunuz ki, sizi ve bunları çok seven birisiyim" dedi. Peygamber efendimiz; "Bunlara muhabbet eden bunlardandır" buyurdu. Bunun üzerine melek, leğenle ibriği getirdi, o kimse de elini yıkadı. Peygamber efendimiz o kimseye dönüp tebessüm ettiler ve; "Bize muhabbet ettikçe bizimlesin" buyurdular. O kimse bu rüyadan sonra bu yolun büyüklerinden biri oldu." Abdullah bin Muhammed Mürteiş hazretlerine; "Kul ne ile muhabbete nail olur?" diye sorulunca; "Allahü teâlânın evliyasına dost olmak, düşmanlarına da düşman olmakla" cevabını vermişlerdir. buradakileri oku kapasiten varsa biraz ders cikar, kim ki ALLAH(C.C) ve PEYGAMBERINE (SAV)düsman banada düsman, kimki onlara dost banada dost.
- 330 cevap
-
- Türban
- Yasaklanmalı
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
hosgörü??? hosgörü insan olana bilmem anlatabildimmi, ****** ***** ****.bana cikmis hosgörüden bahsediyorsun. mevlanayi bu kadar yakindan tanidigina göre islamida o kadar yakindan taniman lazimdi? islami taniyan adam ALLAHI tanimasi lazimdi sen ama hic birsey taniyamamissinki konusuyorsun. süphelerinize gelince ben elimden geldiyi kadar boarda anlattim, görünen oku bise anlayamamissiniz ama, süphelerini tek giderici CENABI ALLAHTIR bundan sonra.
- 330 cevap
-
- Türban
- Yasaklanmalı
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
ALLAHIN (C.C) sana ihtiyaci yok senin ona ihtiyacin var.damarinda akan kan yediyin yemek ictiyin su ayakta durman yürümen oturman kalkman düsünmen aklina gelen hersey vs. nasil kendiliginden oldugunu düsünürsünüz.
- 2.558 cevap
-
- Allahın varlığı
- Allahın yokluğu
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
ALLAH (C.C) Razi olsun
-
-------------------------------------------------------------------------------- bu yazıyı başka bi yerde gördüm ve eklemek istedim.. -------------------------------------------------------------------------------- Bu mektubu zarfa koyup üstüne adres yazmaya, pul yapıştırıp postaya vermeye hiç gerek yok. Çünkü çok iyi biliyorum ki daha yazarken okuyacaksın bu mısraları satır, satır.. Hatta belki de bunu yaparken benim gözlerimi kullanacaksın utanmadan.. Aldığım her nefesi, yediğim her lokmayı sayıyorsun. Onunla da kalmıyor, Besmelesiz yediğim her lokmadan besleniyorsun. Biliyorum elinden gelse nefes almama izin vermez, bana hayat hakkı tanımazsın. Çünkü benden nefret ediyorsun. İlk günahımla başladı tanışmamız. Gerçi anlatıyordu seni Kur'an, uyarıyordu bizi Peygamber (a. s ) Ama bilmek başka, Hissetmek başka gerçekten. Taa içimde hissettim seni ve ürperdim.. Artık senin varlığından emindim, kendi varlığımdan emin olduğum gibi.. Savaş o gün başlamıştı.. Erkekliğe adım attığım o gün. Cinsellik en güçlü silahındı. Benim ise en zayıf yönüm. Bunu biliyordun ve beni en çok bu zaafımla yere yıkıyordun. Kandırmıştın o akılsız nefsimi o da sattı beni iki paralık zevki uğruna.. Ve arkadan vurdunuz beni. Aslında yeni değil bu savaş, asırlardır sürüyor. Ben Adem (a.s ) oldum Dost görünerek çıktın karşıma, sinsice zehirledin ve cennetten ettin beni. Kaybım çok büyüktü. Ama senin gibi yaptığım hata küfrümü artırmadı. Hemen secdeye kapandım ve kanlı gözyaşları döktüm Rabbimin huzurunda.. VE ''BEN SECDE ETTİM'' SEN KAHROLDUN.. İyice artmıştı bana düşmanlığın. Büyüdükçe, büyümüştü kinin. Ne pahasına olursa olsun cehennemi benimle doldurmaya karar vermiştin. O gün bu gündür tüm gücünle, her koldan var gücünle saldırıyorsun bana. Ben ''HABİL'' oldum, ''KABİL'' olarak çıktın karşıma, ve kahpece öldürdün beni, ''İBRAHİM''(a.s ) oldum, ''NEMRUT'' olarak çıktın bu kez, Ateşlere attın, ''İSMAİL'' (a.s ) oldum, Rabbime değil, sana kurban olayım diye uğraştın, ''NUH'' (a.s ) oldum, Gemi yaptım Rabbimin emriyle, Tuttun içini pislikle doldurdun, ''YUSUF'' (a.s ) oldum, kah kardeşlerim oldun kuyuya attın beni, kah Züleyha olup zindanlara attın. ''MUSA'' (a.s ) oldum, bu kez ''FİRAVUN'' oldun, çıktın karşıma. ''MERYEM'' oldum zinayla suçladın beni, ''İSA'' (a.s ) oldum, çarmıha gerdirmeye kalktın. Yapamayınca ''ALLAH'IN OĞLU'' (haşa ) diye çamur attın. Sonra ''MUHAMMED'' (a.s ) oldum, uğruna tüm kainatın yaratıldığı.. Sen bu kez, ''EBU CEHİL'' oldun çıktın karşıma, amcam ''EBU LEHEB'' oldun çıktın. Ama ne beni cennetten attırman tatmin etti seni, ne ''KABİL''i kandırıp ''HABİL''i öldürtmen. Ne ''NEMRUT'' olarak ateşe atman ''İBRAHİM''i, hatta ''NUH''un (a.s ) öz evladını dahi saflarına çekmen dindiremedi öfkeni, ''YUSUF''u önce kuyuya, sonra zindana attırmakta yetmedi sana. Zavallı babasının gözlerinin ağlamaktan kör olması da dindiremedi öfkeni. ''MUSA''ya ve ''İSA''ya çektirdiklerin de. Hele ''ALLAH''ın en sevgili kulu HZ. MUHAMMED (a.s )'e yaptıkların. İyice kudurmuş, kontrolden çıkmıştın. Ona olan kinin Ademe olan düşmanlığını da geçmişti. En çok ondan nefret ediyordun. Ademden bile çok.. Ademoğluna yaptığın hiçbir şey tatmin etmiyordu seni. O EN SEVGİLİ (a.s ) vefat edince bayram ettin. Artık daha rahat küfre sürükleyebilecektin insanoğlunu. Var gücünle hırsla gene koyuldun işe. Öyle şeyler yaptın ki akıllara zarar. Küfürde sınır olmadığını örnekleriyle gösterdin. İktidar hırsıyla ana babayı evlada, evladı ana babasına öldürttün. Kardeş kardeşin katili oldu üç kuruşluk dünya menfaati için. Ve son perdesine geldik oyunun. Gene küfründe ve azgınlığında sınır tanımıyorsun. Ağzından salyalar akıtarak kuduz bir köpek gibi saldırıyorsun. Kah güzel bir fahişe olarak çıkıyorsun karşıma, kah içkiye müptela bir sarhoş. Bazan öylesine azgınlaşıyorsun ki erkekleri kadın, kadınları erkek kılığına sokuyorsun. ''LUT''(a.s ) lanetli kavminin yaptığını yaptırıyorsun senin safına geçen askerlerine. Ateist oluyorsun, hristiyan, Yahudi, Budist oluyorsun. Cinsellikle örtmüşsün tüm şuurları, Elinizdeki hazır zevklere bakın, ölüp toprak olacaksınız diyorsun. Sana uyan zavallıları perişan ettikçe zevkten dört köşe oluyorsun! Ortalık toz duman. Dışardan bakınca kazanan senmişsin gibi görünse de, sen gene memnun değilsin gelinen noktadan. Çünkü farklı görünse de tablo, sen biliyorsun gerçekleri. Memnun değilsin; çünkü beni hiçbir zaman tam yenemedin. Ayağıma taktığın her çelmede daha bir güçlenerek kalktım düştüğüm yerden. Ve sen RABBİM'in gözünden düşürmeye çalıştıkça beni, ''SECDE'' ve ''TEVBE''yle bozdum oyununu. Sen tam bu defa bitirdim diyordun, ben daha bir güçlenerek kalktım ayağa. Ve daha güçlü sarıldım ''ALLAH'IN İPİ (Kur'an )''ne.. İşlediğim günah ne kadar büyük olursa olsun, hiç umutsuzluğa düşmedim. Defalarca ''TEVBE''mi bozmamda yıldırmadı beni. Çünkü biliyordum, ''RABBİMİN RAHMET HAZİNESİ ÇOK GENİŞTİ'' O'nun rahmetinden ümidi kesmekti asıl tehlike. Ben senin dileğinin aksine bunu yapmıyordum. O cennetten kovulduğum ilk günden beri alnım ''SECDE''den kalkmıyordu. İşte buydu seni kahreden. Bir türlü anlam veremiyor, kabullenemiyordun. Nasıl olur da bu topraktan yaratılmış, kendinden çok aşağı gördüğün insanoğlunu yenemez, yıldıramazdın. Beni hiçbir zaman yenemedin.. Evet, Karanlık zamanlarım oldu. Ne zaman ki ''ALLAH'IN İPİ''nden elimi gevşettim, yüzükoyun düştüm, dosta düşmana maskara oldum zaman, zaman.. Ama dedim ya, yılmadım, vazgeçmedim hiçbir zaman. ''BEDİR''de ''ARSLAN'' oldum kükredim, kaçacak delik aradı askerlerin, ''UHUD''da ''ALİ'' (r.a) oldum, ''HAMZA'' (r.a) oldum, dünyayı dar ettim sana, ''Gazi''lerle, kahretti seni şehitlerim. Ben ''Bedir de, Uhud'da, Çanakkalede (ALLAH RIZASI İÇİN) şehadete koşarken, sen kahrından çıldırıyor, küfründen kapkara oluyordun. Ben Allahın katında gazi, şehit rütbesi aldıkça sen acı çığlıklar atıyordun. Asırlardır sürüyor bu savaş.. Ne yazık ki ilk günden bu yana teslim olup kaybedenler de var, ihanet edip senin safına geçenler de. Düşenler oluyor, pes edenler oluyor. Görünüşü insan olsa da senin askerlerin onlar. Ama uyarıyorum seni, Boşuna zafer naraları atma, Onlar ben değilim. O düşüp'te kalkmasını bilmeyenler değil, umutsuzluk girdabında yok olanlar değil, Nefsine yenilip sana köle olanlar değil, Düştüğü yerden kalkmasını bilen, yılmayan, sarsılan ama yıkılmayan ben, ''ADEM'' im. ''RABB'İMİN'' yarattığı o ''EŞREF-İ MAHLUKAT'' yani.. Tüm çırpınışların boşuna, sen ağaç misali benim dallarımı budadıkça, gövdem yeni filizler verecek. Ve (inşa-ALLAH) ALLAH'ın sevgili kulu, ''EN ŞEREFLİ KUL'' ünvanına sahip insanoğlu bu görevi başarıyla bitirecek.. Sana son sözüm şeytan, beni (inşa-ALLAH) yenemeyeceksin. Sen, sana inananlarla git cehennemin dibine Beni sürükleyemeyeceksin..
-
Buradaki inanmayan inancsiz insanlara bir örnek vermek istiyorum ( bu örnegi Hz. Aliden örnek alarak veriyorum) siz inanmayanlara sormak istiyorum. simdi sizin görüsünüzle hakli olduguzu düsünün benide bir inanmayan olarak görün. biz ölünce ne olacak? size göre dogduk yasadik öldük ne oldugumuz belli degil. size göre olacak sey ayni bir ALLAH yok herkez ayni yere gidecek. sizin dediyiniz olsa bile inananlarin yani biz MÜSLÜMANLARIN kaybedecegi hic bir sey yok. peki birde diger tarafa göre düsünmeyi denedinizmi? ya siz böyle inanmamaya devam ettiniz varsayalim ve düsününki gercekten bir yaradan var bir ALLAH var ve bu yazanlarin hepsi gercek bu kitap gercek bu peygamber gercek hersey inananlarin dediyi gibi olursa hic düsündünüzmü o zaman kim kaybeder kim kazanir. Her iki ihtimaldede inananlar hic bir sey kaybetmiyor. simdi son bir kez ama ciddi bir sekilde düsünün lütfen ya ikinci secenek gercekse??? o zaman ne olur sonunuz ??? inanin, siz inanin yada inanmayin kimseye ne bir faydaniz var ne bir zarariniz ama buradaki MÜSLÜMAN arkadaslarin tek derdi yok yere hic birinizin azap görmemesi. acin gözlerinizi arkadaslar ISLAMIN olur taraflarini arastirin, ama arastirin hala yanlis yirsey görüyorsaniz bildiginiz yolda devam edin yapabilecek bir sey yok demektir. CEBABI RABBIM hepinize hidayet versin insallah.
- 2.558 cevap
-
- Allahın varlığı
- Allahın yokluğu
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
*********************** namaz kuranin neresinde nasil farz olunmus nasil kilinacagi neresinde yaziyor diye soru sormussunuz (Mirac mucizesinden haberiniz olmadigi buradan belli) size namazin nasil ve nerede farz oldugunu anlatmisim ama nerde anlayacak kapasite. ama anlamiyorsunuz diye tekrar yaziyorum iyi okuyun nasil ve nerede farz oldugunu. Namaz Nasıl Farz Kılındı? Farzlar, Hazret-i Peygamber - sallâllâhü aleyhi ve sellem-'e Cebrâil vasıtasıyla bildirilmiştir. Fakat beş vakit farz namaz, bunlardan ayrı olarak mirâc gecesi bizzât Cenabı Hak tarafından Âlemlerin Efendisi'ne bir hediye kabîlinden takdim buyurulmuştur. Başlangıçta elli vakit olarak farz kılınan namaz, Musâ -aleyhisselâm-'ın semâda Hazret-i Peygamber -sallâllâhü aleyhi ve sellem-'e ;" - Yâ Rasûlallâh! Ben, senden evvel İsrâîl oğulları'nda tecrübe ettim. Elli vakte senin ümmetin de güç yetiremez!" şeklindeki tavsiyesi dolayısıyla Rasûlallâh -sallâllâhü aleyhi ve sellem-, o gece Cenâb-ı Hakk'a beş defa mürâcaat ve münâcat eyledi. Nihayet namaz beş vakte indirildi. Hazret-i Mûsâ, Peygamber Efendimiz -sallâllâhü aleyhi ve sellem-'e ;" - Buna da güç yetiremezler!" dediyse de Rasûlallâh -sallâllâhü aleyhi ve sellem-;" - Bundan başka tenkîsi Rabbimden istemeye hayâ ederim." diyerek beş vakitte karar kıldı.Ancak Cenâb-ı Hak, Hazret-i Peygamber - sallâllâhü aleyhi ve sellem-'in duâsı bereketiyle merhamet eyleyip namazı beş vakte indirmenin yanında o vuslat gecesi olan mirâcda Resûlü'ne şu müjdeyi de lütfetti:"Ey Resûlüm! Benim katımda söz asla değişmez. Bu beş vakit namazın karşılığında sen, elli vaktin ecrini alacaksın." (İbn-i Mâce, İkâmetü's salât, 194) Hazret-i Peygamber - sallâllâhü aleyhi ve sellem-, ümmetine bu beş vakit hususunda şöyle buyurur:Allâh Teâlâ buyurdu ki; "Senin ümmetine beş vakit namazı farz kıldım. Kendi katımda verilmiş bir söz vardır. Kim o namazları tam vaktinde kılarsa, onu mutlaka cennete sokacağım. Kim de o namazları korumazsa, katımda ona verilmiş hiçbir söz yoktur."(İbn-i Mâce, İkâmetü's salât, 194), bunuda anlayabileceyinizi tahmin etmiyorum bu yüzden mevlam kimseyi gören kör etmesin, kimseyi okuyupta okuyan ***** etmesin...
-
DINDEN IMANDAN ISLAMDAN HABERINIZ YOKKI BILESINIZ: HIC MIRAC MUCIZESINI DUYNUNUZMUKI NAMAZIN NEREDE VE NASIL FARZ KILINDIGINI BILESINIZ. İslam'da Namaz Nedir? İsmail Raci ve Luis Lamia el-Faruki Namaz; cemaat halinde eda edildiği zaman, aynı saftaki müslümanı sosyal ve siyasi eşitliğe, evrenselliğe, kardeşliğe ve diğer kardeşleriyle ilgilenmeye, onları desteklemeye teşvik eder. İslam'da namaz Peygamber Muhammed (s.a.v.)'e vahiy suretiyle anlatılmış, sınırları ve şekli belirlenmiş özel bir ibadettir. Biçimindeki herhangi bir değişiklik onu hükümsüz kılar. Namaz, formal olduğu kadar, bütün müslümanlara farz kılınmış bir disiplindir. Onu mü'minlere mecbur kılmakla İslam, mensuplarını disipline etmeyi amaçlamış ve Allah'ın varlığının sonsuz bilincini korumuştur. Namaz, zamanı bölümlere ayırarak müslümanı sağlıklı ve düzenli bir hayata alıştırır. Temiz suyla alınan abdestle o, tazeleyici ve temizleyici bir ameliye olarak kabul edilir. Ayağa kalkma, diz çökme, secde ve oturma değişimleriyle, aynı zamanda vücut içinde bir egzersiz görevi görür . Namaz maddi ve manevi itminanı ve ruhi hazzı beraberinde getirir. Zihni günlük işlerden uzaklaştırmak, Allah'a ve O'nun emirlerine ve varlığına konsantre olmak, kendini mutlak ve evrensel hükümdarlığa yükseltmektir. İbadet eden kişi, bu gibi uygulamalarla hayata ve onun problemleriyle karşılaşmaya öncekinden daha hazır olarak çıkar. Namazın mahiyeti, dini ibareler yoluyla akla gelen fikirler, insanı arzu dolu kılar; onu hayırlı işlere yöneltir; kötüden kaçınmaya, dünyayı iyilikle doldurmaya olan azmini güçlendirir. Nihayet cemaat halinde eda edildiği zaman, aynı saftaki müslümanı sosyal ve siyasi eşitliğe, evrenselliğe, kardeşliğe ve diğer kardeşleriyle ilgilenmeye, onları desteklemeye teşvik eder (*). Kainattaki bütün varlıklar; güneş, çayır, çimen, ağaçlar, zikir halindedir. Sürü halinde uçan kuşlar, dağlar, taşlar keyfiyeti bize meçhul bir tesbihat ile Allâh'a kulluk ederler. Bitkilerin ibadeti kıyam halinde; hayvanlarınki rükû halinde; cansız olarak isimlendirilen nesnelerinki de yere kapanmış vaziyette, yani secde halindedir. Sema ehlinin durumları da böyledir. Meleklerin bir kısmı kıyamda bir kısmı rükûda, bir kısmı secdede bir kısmı da tespih ve tehlil'de... Ancak Allah'ın mü'minlere bir miraç olarak ikram ettiği namaz ibadeti ise bütün ibadetlerin camî (tamamını bünyesinde barındıran) bir muhtevadadır. Dolayısıyla gerçek namaz kılanlar yerde ve gökte tüm varlıkların yaptığı ibadeti içine alan bir ibadet yapmış olurlar. Peygamber (s.a.v.) buyurdular ki:Namaz, yüce ve büyük olan Allah'ın rızasını kazandırır. Meleklerin sevgisine nail eder. Peygamberlerin yoludur. Mârifet nurudur. îmanın aslıdır. Duanın icabetine vesiledir. Amelleri makbul kılar. Rızka bereket getirir. Vücuda rahatlık verir. Düşmanlar üzerine silahtır. Şeytanı uzaklaştırır. Ölüm meleği ile musallî arasında şefaatçidir. Kabirde kandildir ve orada yaygıdır. Münker ve Nekir meleklerine cevaptır. Kıyamete kadar kabirde can yoldaşıdır. Kıyamet günü olduğunda namaz kılanların üzerine bir gölgeliktir. Başına taçtır. Bedenine elbisedir. Önünde giden nurdur. İnsanlarla arasına getirilen bir perdedir. Rableri huzurunda mu'minlerin hüccetidir. Mizanda ağırlıktır. Sıratta geçiştir. Cennete anahtardır. Çünkü namaz tesbihtir, hamttır, tâzimdir, kırât ve duadır. Hasılı faziletli amellerin tümü, vaktinde kılınan namazdadır. (Tenbîhü'l-******în, 293) Namaz Nasıl Farz Kılındı? Farzlar, Hazret-i Peygamber - sallâllâhü aleyhi ve sellem-'e Cebrâil vasıtasıyla bildirilmiştir. Fakat beş vakit farz namaz, bunlardan ayrı olarak mirâc gecesi bizzât Cenabı Hak tarafından Âlemlerin Efendisi'ne bir hediye kabîlinden takdim buyurulmuştur. Başlangıçta elli vakit olarak farz kılınan namaz, Musâ -aleyhisselâm-'ın semâda Hazret-i Peygamber -sallâllâhü aleyhi ve sellem-'e ;" - Yâ Rasûlallâh! Ben, senden evvel İsrâîl oğulları'nda tecrübe ettim. Elli vakte senin ümmetin de güç yetiremez!" şeklindeki tavsiyesi dolayısıyla Rasûlallâh -sallâllâhü aleyhi ve sellem-, o gece Cenâb-ı Hakk'a beş defa mürâcaat ve münâcat eyledi. Nihayet namaz beş vakte indirildi. Hazret-i Mûsâ, Peygamber Efendimiz -sallâllâhü aleyhi ve sellem-'e ;" - Buna da güç yetiremezler!" dediyse de Rasûlallâh -sallâllâhü aleyhi ve sellem-;" - Bundan başka tenkîsi Rabbimden istemeye hayâ ederim." diyerek beş vakitte karar kıldı.Ancak Cenâb-ı Hak, Hazret-i Peygamber - sallâllâhü aleyhi ve sellem-'in duâsı bereketiyle merhamet eyleyip namazı beş vakte indirmenin yanında o vuslat gecesi olan mirâcda Resûlü'ne şu müjdeyi de lütfetti:"Ey Resûlüm! Benim katımda söz asla değişmez. Bu beş vakit namazın karşılığında sen, elli vaktin ecrini alacaksın." (İbn-i Mâce, İkâmetü's salât, 194) Hazret-i Peygamber - sallâllâhü aleyhi ve sellem-, ümmetine bu beş vakit hususunda şöyle buyurur:Allâh Teâlâ buyurdu ki; "Senin ümmetine beş vakit namazı farz kıldım. Kendi katımda verilmiş bir söz vardır. Kim o namazları tam vaktinde kılarsa, onu mutlaka cennete sokacağım. Kim de o namazları korumazsa, katımda ona verilmiş hiçbir söz yoktur."(İbn-i Mâce, İkâmetü's salât, 194), SIZLERE BU INANCSIZLIGINIZDAN DOLAYI ÜZÜLÜYORUM AMA BU INANCSIZLIK KURANI KERIMDEDE BILDIRILEN BIR GERCEK: ALLAH HEPINIZE IHSAN EGLESIN. Insallah bu cevaplar sizleri tatmin eder Riyâzü's Sâlihîn'in Namaz Bölümü Hadis Rehberi Peygamberimizden Hayat Ölçüleri "Şüphesiz ki benim ümmetim, kıyamet gününde, abdest izlerinden dolayı yüzleri nurlu, elleri ve ayakları parlak olarak çağırılacaktır. Yüzünün nûrunu artırmaya gücü yeten kimse bunu yapsın" 1 Numaralı Hadis -» "Mü'minin nuru ve beyazlığı, abdest suyunun ulaştığı yere kadar varır." 2 Numaralı Hadis -» "Kim güzelce abdest alırsa, o kimsenin günahları tırnaklarının altına varıncaya kadar bütün vücudundan çıkar." 3 Numaralı Hadis -» "Bir kimse bu şekilde abdest alırsa geçmiş günahları bağışlanır. Onun namazı ve mescide kadar yürümesi de fazladan kazanç sayılır." 4 Numaralı Hadis -» "Müslüman -veya mü'min- bir kul abdest alır ve yüzünü yıkarsa, gözleri ile bakarak işlediği her günah abdest suyu -veya suyun son damlası- ile yüzünden çıkar. İki elini yıkadığında, elleriyle tutarak işlediği her günah abdest suyu -veya suyun son damlası- ile ellerinden çıkar. Ayaklarını yıkadığı zaman, ayaklarıyla yürüyerek işlediği her günah abdest suyu -veya suyun son damlası- ile ayaklarından çıkar. Neticede o mü'min kul günahlardan temizlenmiş olur." 5 Numaralı Hadis -» "İşte onlar da abdestten dolayı yüzleri nurlu, el ve ayakları parlak olarak gelecekler. Ben havzın başına onlardan önce varacağım" 6 Numaralı Hadis -» "Temizlik imanın yarısıdır." 7 Numaralı Hadis -» "Sizden biriniz güzelce abdest alır -onu tastamam yapar- sonra da: Eşhedü en lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh. Ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh, derse, o kimseye cennetin sekiz kapısı açılır. O da dilediği kapıdan girer." 8 Numaralı Hadis -» "İnsanlar ezan okumanın ve namazda birinci safta bulunmanın ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi, sonra bunları yapabilmek için kur'a çekmek zorunda kalsalardı kur'a çekerlerdi. Şayet camide cemaate erken yetişmenin ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi, birbirleriyle yarışa girerlerdi. Eğer yatsı namazı ile sabah namazındaki fazileti bilselerdi, emekleyerek ve sürünerek de olsa bu iki namaza gelirlerdi." 9 Numaralı Hadis -» "Kıyamet günü boyunları en uzun olanlar müezzinlerdir" 10 Numaralı Hadis -» "Ben senin koyunu ve kır hayatını sevdiğini görüyorum. Koyunlar arasında veya kırda iken, namaz için ezan okuduğunda sesini iyice yükselt. Çünkü müezzinin sesinin ulaştığı yere kadarki alanda olup da onu işiten cin, insan ve her varlık, kıyamet gününde ezan okuyanın lehine şahitlik yaparlar." 11 Numaralı Hadis -» "Namaz için ezan okunduğu zaman, şeytan ezanı duymamak için arkasını dönüp yellenerek kaçar. Ezan bitince tekrar geri gelir. Namaz için kamet edilince yine arkasını dönüp kaçar. Kamet bittiğinde yine gelir ve kişi ile nefsi arasına sokulur ve ona: Filân şeyi hatırla, filân şeyi hatırla diyerek, namazdan önce aklında olmayan şeyleri hatırlatır da, neticede insan kaç rek'at namaz kıldığını bilemez olur." 12 Numaralı Hadis -» "Kim ezanı işittiği zaman: Ey şu eksiksiz davetin ve kılınacak namazın rabbi Allahım! Muhammed'e vesîleyi ve fazîleti ver. Onu, kendisine vaadettiğin makâm-ı mahmûda ulaştır, diye dua ederse, kıyamet gününde o kimseye şefâatim vâcip olur." "Kim müezzini işittiği zaman: Tek olan ve ortağı bulunmayan Allah'tan başka ilâh olmadığına, Muhammed'in O'nun kulu ve resûlü olduğuna şahitlik ederim. Rab olarak Allah'tan, resûl olarak Muhammed'den, din olarak İslam'dan razı oldum, derse, o kimsenin günahları bağışlanır." 13 ve 14 Numaralı Hadis -» "Ezan ile kamet arasında yapılan dua reddedilmez." 15 Numaralı Hadis -» - "Ne dersiniz? Birinizin kapısının önünde bir nehir olsa da, o kimse her gün bu nehirde beş defa yıkansa, kirinden bir şey kalır mı?" - "Beş vakit namaz işte bunun gibidir. Allah beş vakit namazla günahları silip yok eder" "Beş vakit namazın benzeri, sizden birinizin kapısı önünden akıp giden ve her gün içinde beş defa yıkandığı bol sulu bir ırmak gibidir." 16 ve 17 Numaralı Hadis -» "Gündüzün iki yanında ve gecenin gündüze yakın saatlerinde namaz kıl. Şüphesiz iyilikler kötülükleri giderir" [Hûd sûresi (11), 114] anlamındaki âyet nâzil oldu. Adam: - Bu sadece bana mı mahsus yâ Resûlallah, dedi? Resûl-i Ekrem: - "Ümmetimin tamamı içindir" buyurdular. 18 Numaralı Hadis -» "Büyük günahlardan kaçınıldığı müddetçe, beş vakit namaz ile iki cuma, aralarında işlenen küçük günahlara keffârettir." 19 Numaralı Hadis -» "Bir müslüman, farz namazın vakti geldiğinde güzelce abdest alır, huşû içinde ve rükûunu da tam yaparak namazını kılarsa, büyük günah işlemedikçe, bu namaz önceki günahlarına keffâret olur. Bu her zaman böyledir." 20 Numaralı Hadis -» "İki serinlik namazını, sabah ve ikindiyi kılan kimse cennete girer." 21 Numaralı Hadis -» "Güneş doğmadan ve batmadan önce namaz kılan bir kimse cehenneme girmeyecektir." 22 Numaralı Hadis -» "Sabah namazını kılan kimse Allah'ın himayesindedir. Dikkat et, ey Ademoğlu! Allah, bizzat himayesinde olan bir konuda seni sorguya çekmesin." 23 Numaralı Hadis -» "Birtakım melekler geceleyin, diğer birtakımı da gündüz vakti birbiri ardınca gelip sizin aranızda bulunurlar. Onlar sabah namazı ile ikindi namazında bir araya gelirler. Geceleyin aranızda kalmış olanlar Allah'ın huzuruna çıkarlar. Allah Teâlâ, kullarının halini çok iyi bildiği halde, meleklere: -Kullarımı ne halde bıraktınız? diye sorar. Melekler: -Onları namaz kılarken bıraktık; yanlarına da namaz kılarken varmıştık, derler." 24 Numaralı Hadis -» "Siz şu ayı güçlük çekmeden gördüğünüz gibi, Rabbinizi de açıkça göreceksiniz. Güneş doğmadan ve batmadan önceki namazları kaçırmamak elinizden geliyorsa, kesinlikle kaçırmayıp kılınız." 25 Numaralı Hadis -» "İkindi namazını terkeden kimsenin işlediği amelleri boşa gider." 26 Numaralı Hadis -» "Kim sabah akşam camiye gider gelirse, her gidip gelişinde Allah Taâlâ o kimseye cennetteki ikramını hazırlar." 27 Numaralı Hadis -» "Bir kimse evinde güzelce temizlenir, sonra Allah'ın farzlarından bir farzı yerine getirmek için Allah'ın evlerinden birine giderse, attığı adımlardan her biri bir günahı silip yok eder; diğer adımı da onu bir derece yükseltir." 28 Numaralı Hadis -» "Allah Teâlâ bunların hepsinin sevabını senin için bir araya topladı" 29 Numaralı Hadis -» "Ey Selime oğulları! Yurtlarınızdan ayrılmayınız ki, adımlarınıza sevap yazılsın" 30 Numaralı Hadis -» "Şüphesiz namazdan en çok sevap kazanacak insanlar, uzak mesafelerden camiye yürüyerek gelenlerdir. Namazı imamla birlikte kılmak için bekleyen kimsenin sevabı, namazı tek başına kılıp sonra uyuyan kimseden daha büyüktür." 31 Numaralı Hadis -» "Karanlık gecelerde mescidlere yürüyerek giden kimselere, kıyamet gününde tam bir nura kavuşacaklarını müjdeleyiniz." 32 Numaralı Hadis -» - "Size, Allah'ın kendisiyle günahları yok edip, dereceleri yükselteceği hayırları haber vereyim mi?" buyurdular. Ashâb: - Evet, yâ Resûlallah! dediler. Resûl-i Ekrem: - "Güçlükler de olsa abdesti güzelce almak, mescidlere doğru çok adım atmak, bir namazı kıldıktan sonra öteki namazı beklemek. İşte ribâtınız, işte bağlanmanız gereken budur" buyurdular. 33 Numaralı Hadis -» "Mescidlere devam etmeyi alışkanlık haline getiren bir adamı gördüğünüz zaman, onun gerçek mü'min olduğuna şahitlik ediniz". Allah Taâlâ şöyle buyurur: "Allah'ın mescidlerini, ancak Allah'a ve âhiret gününe inanan, namazı kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başka kimseden korkmayanlar onarırlar. İşte onlar, doğru yolu bulanlardan olabilirler" 34 Numaralı Hadis -» "Kılacağı namaz sizden birini yerinde tuttuğu, ailesine dönmesine engel olduğu sürece, o kişi namazda sayılır." 35 Numaralı Hadis -» "Sizden biriniz, abdestini bozmadan namaz kıldığı yerde oturduğu müddetçe, melekler kendisine: - Allahım! Bunu bağışla, buna rahmetinle muamele et, diye dua ederler." 36 Numaralı Hadis -» "Halk namaz kıldı ve uyudular. Sizler ise, namazı beklediğinizden bu yana hep namazda gibi olmaya devam ettiniz" 37 Numaralı Hadis -» "Cemaatle kılınan namaz, tek başına kılınan namazdan yirmi yedi derece daha faziletlidir." 38 Numaralı Hadis -» "Bir kimsenin cemaatle kıldığı namazın sevabı, evinde ve çarşı pazarda kıldığı namazdan yirmi beş kat daha fazladır. O kimse abdestini güzelce alıp, sonra sadece namaz kılmak maksadıyla mescide giderse attığı her adım sebebiyle bir derece yükseltilir, bir hatası da silinir. Namazını kıldıktan sonra abdestini bozmadan namaz kıldığı yerde kaldığı müddetçe, melekler ona: Allahım! Ona rahmetinle muamele et, ona acı! diyerek dua etmeye devam ederler. O kimse namazı beklediği sürece namazda imiş gibidir." 39 Numaralı Hadis -» "Sen namaz için ezan okunduğunu işitiyor musun? O halde davete icâbet et, cemaate gel" 40 Numaralı Hadis -» "Hayye 'ale's-salâh, hayye 'ale'l-felâh'ı işitiyor musun? Öyleyse mescide gel" 41 Numaralı Hadis -» "Canımı gücü ve kudretiyle elinde tutan Allah'a yemin ederek söylüyorum, içimden öyle geçiyor ki, odun toplamayı emredeyim, odun yığılsın. Sonra namazı emredeyim, ezan okunsun. Daha sonra bir adama cemaate imam olmasını emredeyim. En sonunda cemaate gelmeyen adamlara gidip onlar içindeyken evlerini yakayım." 42 Numaralı Hadis -» "Yarın Allah'a müslüman olarak kavuşmak isteyen kimse, şu namazlara ezan okunan yerde devam etsin. Şüphesiz ki Allah Teâlâ sizin peygamberinize hidayet yollarını açıklamıştır. Bu namazlar da hidayet yollarındandır. Şayet siz de cemaati terkedip namazı evinde kılan şu adam gibi namazları evinizde kılacak olursanız, peygamberinizin sünnetini terketmiş olursunuz. Peygamberinizin sünnetini terk ederseniz sapıklığa düşmüş olursunuz. Vallahi ben, nifakı bilinen bir münafıktan başka namazdan geri kalanımız olmadığını görmüşümdür. Allah'a yemin ederim ki, bir adam iki kişi arasında sallanarak namaza getirilir ve safa durdurulurdu". 43 Numaralı Hadis -» "Bir köy veya kırda üç kişi birlikte bulunur da namazı aralarında cemaatle kılmazlarsa, şeytan onları kuşatıp yener. Şu halde cemaate devam ediniz. Muhakkak ki sürüden ayrılan koyunu kurt yer" 44 Numaralı Hadis -» "Yatsı namazını cemaatle kılan kimse, gece yarısına kadar namaz kılmış gibidir. Sabah namazını cemaatle kılan kimse ise bütün gece namaz kılmış gibidir". 45 Numaralı Hadis -» "İnsanlar yatsı namazı ile sabah namazındaki fazilet ve sevabı bilselerdi, emekleyerek bile olsa mutlaka camiye, cemaate gelirlerdi." "Münafıklara sabah ve yatsı namazından daha ağır gelen hiçbir namaz yoktur. İnsanlar bu iki namazda ne kadar çok ecir ve sevap olduğunu bilselerdi, emekleyerek de olsa cemaate gelirlerdi." 46 ve 47 Numaralı Hadis -» - Hangi ameller daha faziletlidir? diye sordum. - "Vaktinde kılınan namaz" buyurdu. 48 Numaralı Hadis -» "İslam beş temel üzerine bina kılınmıştır: Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Resulü olduğuna şahitlik etmek. Namazı dosdoğru kılmak, zekâtı hakkıyla vermek, Allah'ın evi Kâbe'yi haccetmek ve Ramazan orucunu tutmak." 49 Numaralı Hadis -» "Ben, insanlarla Allah'tan başka ilâh olmadığına, Muhammed'in Allah'ın Resulü olduğuna şehâdet edip, namazı tastamam kılıp, zekâtı hakkıyla verinceye kadar savaşmakla emrolundum. Bunları yaptıkları zaman kanlarını ve mallarını benden korumuş olurlar. İslam'ın gerektirdiği haklar bunların dışındadır. Onların kalplerinde gizledikleri şeylerin hesabı da Allah'a aittir." 50 Numaralı Hadis -» "Muhakkak ki sen Ehl-i kitap olan bir topluma gidiyorsun. Onları, Allah'tan başka ilâh olmadığına ve benim Allah'ın Resulü olduğuma şehâdet etmeye davet et. Şayet buna itaat ederlerse, Allah'ın kendilerine bir gündüz ve gecede beş vakit namazı farz kıldığını bildir. Bunu kabul edip itaat ederlerse, zenginlerinden alınıp fakirlerine verilmek üzere kendilerine zekâtın farz kılındığını haber ver. Buna da itaat ettikleri takdirde, onların mallarının en kıymetlilerini almaktan sakın. Mazlumun bedduasını almaktan çekin. Çünkü onun bedduası ile Allah arasında bir perde yoktur." 51 Numaralı Hadis -» "Gerçekten kişi ile şirk ve küfür arasında namazı terketmek vardır" 52 Numaralı Hadis -» "Bizimle onlar arasındaki ayırıcı temel unsur namazdır. Namazı terkeden kimse küfre düşer." 53 Numaralı Hadis -» Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'in ashâbı, namazdan başka herhangi bir amelin terkini küfür saymazlardı. 54 Numaralı Hadis -» "Kıyamet gününde kulun hesaba çekileceği ilk ameli onun namazıdır. Eğer namazı düzgün olursa, işi iyi gider ve kazançlı çıkar. Namazı düzgün olmazsa, kaybeder ve zararlı çıkar. Şayet farzlarından bir şey noksan çıkarsa, Azîz ve Celîl olan Rabb'i: - Kulumun nâfile namazları var mı, bakınız? der. Farzların eksiği nafilelerle tamamlanır. Sonra diğer amellerinden de bu şekilde hesaba çekilir." 55 Numaralı Hadis -» "Meleklerin Rableri huzurunda saf bağlayıp durdukları gibi saf bağlasanız ya!" 56 Numaralı Hadis -» "İnsanlar ezan okumanın ve namazda ilk safta bulunmanın sevabını bilselerdi, sonra bunları yapabilmek için kur'a çekmek zorunda kalsalardı, mutlaka kur'a çekerlerdi." 57 Numaralı Hadis -» "Erkeklerin en çok sevap kazanacağı saf ilk saf, en az sevap kazanacakları saf son saftır. Kadınların en çok sevap kazanacağı saf son saf, en az sevap kazanacakları saf ise ön saftır." 58 Numaralı Hadis -» "Öne doğru gelin ve bana uyun! Sizden sonrakiler de size uysunlar. Bir topluluk devamlı surette gerilerse, Allah onları geri bırakır" 59 Numaralı Hadis -» "Safları düz tutunuz. İleri geri durmayınız. Sonra kalpleriniz de birbirinden farklı olur. Aklı başında ve bilgili olanlarınız benim arkamda, onlardan sonra gelenler daha arkada, daha sonra gelenler daha arkada dursunlar." 60 - 66 Numaralı Hadis -» "Önce ilk safı tamamlayınız; sonra arkadaki safları doldurunuz. Şayet eksik kalırsa, son safta kalsın." 67 -70 Numaralı Hadis -» "Müslüman bir kimse, farzların dışında nâfile olarak her gün Allah rızası için on iki rek`at namaz kılarsa, Allah Teâlâ ona cennette bir köşk yapar" veya "Ona cennette bir köşk yapılır." 71 - 73 Numaralı Hadis -» "Sabah namazının iki rek`at sünneti, dünya ve dünyadaki her şeyden daha hayırlıdır." 74 - 76 Numaralı Hadis -» "Şayet daha geç kalsaydım, yine de bu iki rek`at sünneti bütün gereklerini yerine getirerek mükemmel şekilde kılardım" 77 Numaralı Hadis -» Resûlullah sabah namazının iki rek`at sünnetini o kadar hafif kılardı ki, acaba Fâtiha sûresini okudu mu diye kendi kendime sorardım. 78 - 80 Numaralı Hadis -» Bir ay boyunca Peygamber aleyhisselâm'ın namazına dikkat ettim, sabah namazının sünnetinde Kâfirûn ve İhlâs sûrelerini okurdu. 81- 83 Numaralı Hadis -» "Biriniz sabah namazının iki rek`at sünnetini kılınca sağ tarafı üzerine yatsın." 84 - 86 Numaralı Hadis -» "Bu vakit, gök kapılarının açıldığı bir zamandır. O saatte iyi bir amelimin Allah'ın huzuruna çıkmasını isterim." 87 - 92 Numaralı Hadis -» "İkindi namazının farzından önce dört rek`at namaz kılan kimseye, Allah rahmetini ihsân etsin." 93 - 95 Numaralı Hadis -» "Akşamın farzından önce (iki rek`at) namaz kılınız" buyurdu. Üçüncü defasında "Dileyen kılsın" diye ekledi. 96 - 99 Numaralı Hadis -» "Biriniz cumanın farzını kılınca, ardından dört rek`at namaz daha kılsın." 100 - 101 Numaralı Hadis -» "Ey İnsanlar! Evinizde namaz kılınız. Zira farz namaz dışındaki namazların en makbûlü, insanın evinde kıldığı namazdır." 102 - 104 Numaralı Hadis -» Cuma namazını kıldıktan sonra biriyle konuşmadıkça veya mescidden çıkmadıkça cuma namazına bir başka namaz ekleme. Zira Resûlullah bize, konuşmadıkça veya mescidden çıkmadıkça farz namaza bir başka namazı eklememeyi emretti. 105 Numaralı Hadis -» "Allah tekdir; tek olanı sever. Ey Kur'an ehli! Siz de vitir namazını kılınız!" 106 ve 112 Numaralı Hadis -» Dostum Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana her ay üç gün oruç tutmayı, iki rek`at kuşluk namazı kılmayı ve uyumadan önce vitri edâ etmeyi tavsiye buyurdu. 113 Numaralı Hadis -» "Her birinizin her bir eklemi için günde bir sadaka vermesi gerekir. İşte bu sebeple her tesbih bir sadaka, her hamd bir sadaka, her tehlîl (lâ ilâhe illallah demek) bir sadaka, her tekbîr bir sadaka, iyiliği tavsiye etmek sadaka, kötülükten sakındırmak sadakadır. Kuşluk vakti kılınan iki rek`at namaz bunların yerini tutar." 114 Numaralı Hadis -» Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kuşluk namazını dört rek`at kılar, Allah'ın dilediği kadar da artırırdı. 115 ve 116 Numaralı Hadis -» "Tövbe edip Allah'a dönenlerin (evvâbînin) namazı, sıcaktan deve yavrularının ayağı yandığı zamandır." 117 Numaralı Hadis -» "Biriniz mescide girdiğinde, iki rek`at namaz kılmadan oturmasın." 118 Numaralı Hadis -» "Bilâl! Müslüman olduktan sonra yaptığın ibadetler arasında en fazla sevap beklediğin hangisidir? Çünkü ben cennette, senin ayakkabılarının tıkırtısını önümde duydum" 120 Numaralı Hadis -» "Üzerine güneş doğan en hayırlı gün cuma günüdür. Âdem o gün yaratıldı, o gün cennete konuldu ve yine o gün cennetten çıkarıldı." 121 Numaralı Hadis -» "Bir kimse güzelce abdest alarak cuma namazına gelir, hutbeyi ses çıkarmadan dinlerse, iki cuma arasındaki ve fazla olarak üç günlük daha günahları bağışlanır. Kim hutbe okunurken çakıl taşlarıyla oynarsa, boş ve mânasız bir iş yapmış olur." "Büyük günahlardan kaçınıldığı sürece, beş vakit namaz ile iki cuma ve iki ramazan, aralarında geçen günahlara keffaret olur." 122 ve 123 Numaralı Hadis -» "Bazı kimseler cuma namazlarını terketmekten ya vazgeçerler veya Allah Teâlâ onların kalplerini mühürler de gafillerden olurlar." 124 Numaralı Hadis -» "Her kim cuma günü abdest alırsa ne iyi eder; hele boy abdesti alırsa, o daha iyidir." 125 Numaralı Hadis "Bir kimse cuma günü boy abdesti alarak elinden geldiğince temizlenir, saçını sakalını yağlayıp tarar veya evindeki güzel kokudan süründükten sonra câmiye gider, fakat orada yan yana oturan iki kimsenin arasını açmaz, sonra Allah Teâlâ'nın kendisine takdir ettiği kadar namaz kılar, daha sonra sesini çıkarmadan imamı dinlerse, o cumadan öteki cumaya kadar olan günahları bağışlanır." 128 Numaralı Hadis -» "Bir kimse cuma günü cünüplükten temizleniyormuş gibi boy abdesti aldıktan sonra erkenden cuma namazına giderse bir deve kurban etmiş gibi sevap kazanır. İkinci saatte giderse bir inek, üçüncü saatte giderse boynuzlu bir koç kurban etmiş gibi sevap kazanır. Dördüncü saatte giderse bir tavuk, beşinci saatte giderse bir yumurta sadaka vermiş gibi sevap elde eder. İmam minbere çıkınca melekler hutbeyi dinlemek üzere topluluğun arasına katılır." 129 Numaralı Hadis -» "Cuma gününde bir zaman vardır ki, şayet bir müslüman namaz kılarken o vakte rastlar da Allah'tan bir şey isterse, Allah ona dileğini mutlaka verir." 130 - 131 Numaralı Hadis -» "Günlerinizin en faziletlisi cuma günüdür. Bu sebeple o gün bana çokca salâtü selâm getiriniz; zira sizin salâtü selâmlarınız bana sunulur." 132 Numaralı Hadis -» "Rabbimden dilekte bulundum ve ümmetim için şefaat niyaz ettim. O da ümmetimin üçte birini bana bağışladı. Ben de Rabbime şükretmek için secdeye kapandım. Sonra tekrar başımı kaldırıp Rabbimden ümmetimi bağışlamasını diledim; O da bana ümmetimin üçte birini bağışladı. Ben de bunun üzerine Rabbime şükür secdesine kapandım. Sonra tekrar başımı kaldırıp Rabbimden ümmetimi diledim; O da bana ümmetimin geri kalan üçte birini bağışladı. Ben de Rabbime şükretmek üzere secdeye kapandım." 133 Numaralı Hadis -» "Allah'a şükreden bir kul olmayayım mı?" 134 ve 135 Numaralı Hadis -» "Namaz kılmayacak mısınız?" buyurdu. 136 Numaralı Hadis -» "Abdullah ne iyi adam! Keşke bir de gece namazı kılsa!" 137 Numaralı Hadis -» Önemli: Bu hadisler; Îmâm Nevevî'nin Riyâzü's Sâlihîn adlı eserinden alınmıştır. Tercüme ve şerhi Prof. Dr. M. Yaşar KANDEMİR, Prof. Dr. İsmail Lütfi ÇAKAN, Yard. Doç. Dr. Raşit KÜÇÜK tarafından yapılmıştır. Eser Erkam Yayınları tarafından yayına hazırlamıştır. Yazılar Erkam Yayınları'nın izni ile yayınlanmakta olup, tüm hakları yine Erkam Yayınları'na aittir.
-
ALLAHTAN KAÇAMAZSINIZ.....
ALLAH´IN KULU şunu cevapladı bir başlık içinde Dini Konular - Din - Dinler
LA ILAHA ILLALLAH MUHAMMEDEN RESULULLAH Onlar, Allah'a, hoşlarına gitmeyen şeyleri uygun görürler, dilleri de yalan olarak en güzel olanın 'kendilerinin olduğunu düzmektedir.'Hiç şüphesiz ateş onlar içindir ve hiç şüphesiz onlar (cehennemde) öncülerdir. (Nahl Suresi, 62) Allah'a inanmayanlara İmam-ı Azamn'dan cevap Üç kişi İmam Azam Hazretleri?ne birer soru sordular. Büyük imam hepsine birbirinden güzel cevaplar verdi: 1- Bize Allah?ı gösterebilir misin? 2- Cehennem ateş olduğuna göre, ateşten yaratılan cinler ve şeytanlar orada nasıl azap göreceklerdir? 3- Hem kaza ve kadere inanmamızı istiyorsun, hem de insanın iradesinden bahsediyorsun. Halbuki insan her şeyi mecburen yapar, kendi iradesi yoktur? Bu soruları alan büyük imam, eline aldığı bir avuç toprağı soranların yüzlerine attı. Üçü de bu davranışa tepki gösterdiler. İmam-ı Azam bunun üzerine şöyle dedi: ?Allah?ı göremediği için inkar etmeye çalışan adam! Toprağın yüzünde meydana getirdiği acıyı görebildin mi? Daha yüzündeki acıyı göremezken Allah?ı göremediğin için nasıl inkar edersin? Ya sen ikinci sorunun sahibi! Bildiğin gibi insan topraktan yaratılmıştır. Ama bu bir avuç toprak senin yüzünü acıtmaya yetti. Demek ki cehennemin ateşi de ateşten yaratılan varlıkları yakabilir. İnsanın iradesini inkar eden adam! Madem benim iradem yok, ne diye yüzüne attığım toprak için benden şikayetçi oluyorsun?? Aldıkları bu cevaplar karşısında şaşkına dönen adamlar ne diyeceklerini bilemeden oradan uzaklaştılar. 10/105,106- Yine bana söyle emredildi: “Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dine çevir. Sakin Allah’a ortak kosanlardan olma. Allah’i birakip da sana ne fayda ve ne de zarar verebilecek olan seylere yalvarma. Eger böyle yaparsan, süphesiz ki sen zâlimlerden olursun.” 12/38- “Atalarim Ibrahim, Ishak ve Yakub’un dinine uydum. Bizim Allah’a herhangi bir seyi ortak kosmamiz (söz konusu) olamaz. Bu, bize ve insanlara Allah’in bir lütfudur, fakat insanlarin çogu sükretmezler.” 13/36- Kendilerine kitap verdigimiz kimseler, sana indirilen Kur’an ile sevinirler. Fakat (senin aleyhinde olan) gruplardan onun bir kismini inkar edenler de vardir. De ki: “Ben ancak Allah’a kulluk etmek ve O’na ortak kosmamakla emrolundum. Ben yalniz O’na çagiriyorum ve dönüsüm de yalniz O'nadir.” 16/51- Allah söyle dedi: “Iki ilah edinmeyin. O, ancak tek ilahtir. O halde yalniz benden korkun.” 16/73- Allah’i birakip da, kendilerine göklerden ve yerden hiçbir rizik saglayamayan ve buna gücü de yetmeyen seylere tapiyorlar. 16/74- Artik Allah’a (sanina uymayan) benzetmeler yapmaya kalkmayin. Çünkü Allah bilir siz bilmezsiniz. 17/111- “Hamd, çocuk edinmeyen, mülkte ortagi olmayan, zillet ve acizligin gerektirdigi bir yardimciya ihtiyaci bulunmayan Allah’a mahsustur” de ve O’nu tekbir ile yücelt. 17/22- Allah ile birlikte baska bir tanri edinme, yoksa kinanmis ve yalnizliga itilmis olarak kalirsin. 17/39- Bunlar, Rabbinin sana vahyettigi bazi hikmetlerdir. Allah ile birlikte baska ilah edinme. Sonra kinanmis ve Allah’in rahmetinden kovulmus olarak cehenneme atilirsin. 18/110- De ki: “Ben de ancak sizin gibi bir insanim, (Ne var ki) bana, ‘Sizin ilah’iniz ancak bir tek ilâhtir” diye vahyolunuyor. Kim Rabbine kavusmayi umuyorsa yararli bir is yapsin ve Rabbine ibadette kimseyi ortak kosmasin.” 22/26- Hani biz Ibrahim’e, Kâbe’nin yerini, “Bana hiçbir seyi ortak kosma; evimi, tavaf edenler, namaz kilanlar, rükû ve secde edenler için temizle” diye belirlemistik. 22/31- Allah’a yönelen, ona ortak kosmayan kimseler (olun). Kim Allah’a ortak kosarsa, sanki gökten düsmüs de kendisini kuslar kapisiyor veya rüzgar onu uzak bir yere sürüklüyor gibidir 26/213- Öyle ise sakin Allah ile beraber baska bir ilaha yalvarma, sonra azaba ugratilanlardan olursun! 28/88- Sen Allah ile beraber baska bir ilaha ibadet etme. Ondan baska hiçbir ilah yoktur. Onun zatindan baska her sey yok olacaktir. Hüküm yalnizca O’nundur ve kesinlikle O’na döndürüleceksiniz. 30/13- Onlarin, Allah’a kostuklari ortaklardan kendileri için sefaatçilar da olmayacaktir. Artik onlar ortak kostuklari seyleri de inkar ederler. 4/36- Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir seyi ortak kosmayin. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakin komsuya, uzak komsuya, yaninizdaki arkadasa, yolcuya, elinizin altindakilere iyilik edin. Süphesiz, Allah kibirlenen ve övünen kimseleri sevmez. 40/66- De ki: “Rabbimden bana apaçik deliller gelince, Allah’i birakip da taptiklariniza tapmam bana yasaklandi ve bana âlemlerin Rabbine teslim olmam emredildi.” 42/6- Allah’tan baska dostlar edinenlere gelince, Allah onlari daima gözetlemektedir. Sen onlara vekil degilsin. 51/51- Allah ile beraber baska bir ilah edinmeyin. Gerçekten ben, size, Allah tarafindan gönderilmis açik bir uyariciyim. 6/14- De ki: “Göklerin ve yerin yaraticisi olan, besledigi halde beslenmeye ihtiyaci olmayan Allah’tan baskasini mi dost edinecegim.” De ki: “Bana, (Allah’a) teslim olanlarin ilki olmam emredildi ve sakin Allah’a ortak kosanlardan olma (denildi).” 6/151- (Ey Muhammed!) De ki: “Gelin, Rabbinizin size haram kildigi seyleri okuyayim: Ona hiçbir seyi ortak kosmayin. Anaya babaya iyi davranin. Fakirlik endisesiyle çocuklarinizi öldürmeyin. Sizi de onlari da biz riziklandiririz. (Zina ve benzeri) çirkinliklere, bunlarin açigina da gizlisine de yaklasmayin.36 Mesrû bir hak karsiligi olmadikça Allah’in haram (dokunulmaz) kildigi cani öldürmeyin.37Iste size Allah bunu emretti ki aklinizi kullanasiniz.” 36-37 6/56- De ki: “Sizin, Allah’tan baska ibadet ettiginiz seylere ibadet etmem bana kesinlikle yasaklandi. Ben sizin arzulariniza uymam. (Uyarsam) o takdirde sapmis olurum, hidayete erenlerden olmam.” 7/33- De ki: “Rabbim ancak, açik ve gizli çirkin isleri, günahi, haksiz saldiriyi, hakkinda hiçbir delil indirmedigi herhangi bir seyi Allah’a ortak kosmanizi ve Allah’a karsi bilmediginiz seyleri söylemenizi haram kilmistir.” 72/18- “Süphesiz mescitler, Allah’indir. O halde, Allah ile birlikte hiç kimseye kulluk etmeyin. Ey ALLAHA (C.C) inanmayanlar, Bugünün yarini olmayacak is isten gecmeden ALLAHA (C.C)iman edin. ALLAHTAN (C.C) baska ilah yoktur ve MUHAMMED (SAV) aleyhisselam onun elcisidir. RABBIM sizlere hidayet versin insallah yananlardan olmayin