Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Nefer

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    14
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Profil Bilgileri

  • Cinsiyet
    Erkek

Nefer - Başarıları

Çırak

Çırak (3/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • İçerik Başlatan
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. Merhaba Güzel kardeşim : Sorunda diyorsun ki Allah bizi yaratmadanda iyi kötü olup olmuyacağımızı bilebilirdi öyle ise bizi neden yarattı ? aslında sorun bu değilmi ben bunu anladım Şimdi braderim Allah insanı bir nutfeden (çamur,su ,kan pıhtısı,)gibi ki nasıl siyah beyaz resim ile renkli bir resim arasında dağlar kadar fark varsa insanda böyle bir çok maddeden var olmuştur (ki bu soru daha önceden forumlarda sorulmuş tarafımdan acizane tafsilatllı olarak açıklanmaya çalışılmıştır.)böyle güzel bir çok şeyden meydana gelen komplex yapıdaki insan elbette beyhude yaratılmamışdır Mülk Suresi 2. ayette "Hanginizin dah güzel amel işliyeceğini görmek üzere ölümü ve hayatı yaratan O 'dur O çok Azametlidir ve bağışlayıcıdır" diyerek insanın dünyaya geliş gayesi belirlenmiş adeta yol haritası çizilmiştir,tabii buna binaende insan vazifeli bir memur olmuştur. Şimdi soruyu soran sen arkdaşım mesela Allah seni Dünayaya yollamaksızın direk cennette yaratsa oradaki güzellikler içnde yaşasan hayatından mutlu olurmusun ? Elbette olursun peki ya Cehenneme atılsan direkt olarak ozmanda Demezmisin "Ya Rabbi benim suçum ne idi ki beni yaratıp direk Cehenneme attın bir deneseydin beni bana bir şanas verseydin ne olur !!" demezmiydin ayrıca İslam Akidesinde Allah 'ın merhametinin çok bol olduğuna inanılğı için Allah ın kullarını direk cezalandırılmasından öte bir şans verdiği ve buna göre kulunda suçlu ise kabul etmesi gerektiğine inanılır.. Şimdi Allah her insanı Cennete gidebilecek kabiliyette yarattığı gibi cehenneme düşüp yuvarlanacak kabiliyettede yaratmıştır.Tabiki buna binaen İnsanı güzele itecek vicdan Latife i Rabbaniye Gönül Akıl gibi varlıklarının yanı sıra düşman olarak Nefs ve Şeytan gibi varlıklarıda karşısına koymuştur. Yani insan için iki kader var ya Cennetlik olacak yada Cehennemlik benim içinde bu iki ihtimal geçerli bilmem nerdeki Eski Mo içinde bu kural geçerli (Akıllı ise Deliler de sorumluluk yok mantıkende böyle olmalı). Yani Şeytan da insan için bir sınav vesilesi olarak yaratılmıştır . Zaten Kur'an da da "saptırılıyorlar" denir yani nefsa ve şeytan saptırır ama insan'a düşen uymamamak uyarsa sorumludur cezasını çeker.Uymaz da güzel'e ve Allah'ın emrine uyar ise mükafatını alır ... Zaten Kur'an da geçtiği üzerede dikaktle incelenirse Şeytan da cennete girecek bir kabiliyette yaratılmış hatta Meleklerin arasında melekten yüksek bir konuma gelmişti ki insan yaratılınca Şeytan 'da kendi içindeki nefse (kötülükleri emreden irade sahibi varlıklarda bulunan bir tür metafiziksel mekanizma denilebilir) uymuş ve aşağılar aşağısına düşmüştür.Zaten Allah Ezeli ilmil ile Şeytanın o duruma geleceğini bilmiş ve ona göre onu insana sınav malzemesi etmişti adeta ... Yani anlamak istenirse mesele bu
  2. Bismillah ..Hmad Alemlerin Rabbine,Efendimize Cümle Enbiya'ya ve Salihler Ashab-ı güzin'e Salat selam olsun.... Ey Arkadaşım şimdi şu benim derlediğim çelişki olduğunu düşünenlere,Allah hakkında şüpheye düşenlere bir cevap mahiyetinde olan yazımı oku anla inşallah iman et ..!Ve sabırla dikkatle okuLütfen.. Aslen insanlar Rönesans adı verilen değiişim ile yeni bir döneme girdi.Özellikle Din rönesans adı verilen bu değişimden çok etkilendi..Rönesans'ın getirdiği etkiler ile "Tanrı insanı değil,(haşa)insan tanrıyı yarattı düşüncesi yayıldı..Herşeyi yaratabileceğini düşünen insan modeli rağbet gördü ancak onların açısından pek iyi sürmedi bu durum...zira yeni bilimsel veriler ilede kendisinin yaratıcı olamayacağını anlayan insanbu kezde tabiata -tesadüflere şuur-ilim-irade sahibi olmayan varlıklara sarıldı,onları put edindi !.(ilahlaştıremaya kalktı).ünkü insanın asıl niyeti istediği şekilde emellerine hayallerine uygun yaşamak,bu yaşm önündeki engelleri ortadan kaldırmak düşüncesi aslen istical(acelecilik)temelli cenneti hemen bu dünyada elde etme isteğine bağlı türemiş hayaldi.Darwinizm,Freudizm gibi akımlar bu hususta başlıca fonksiyon göstermiştir.Bu gibi akımlar İlah-Din isteemiyordu zira emllerine set çeken İlahi otorite çok canlarını sıkıyordu.Darwin teorisindeki gibi üstün güçlü zayıfı ezen bir insan modeli (güçlü önde zayıf yok)rağbet gördü.Başlangçta hücreyi dahi baloncuk diye tabir eden darwin teorisi bunun bugünkü uzantıları da hep tul-u emel peşinde koşmuştu.Bu meselede bakın itiraflar'a geçelim Darwinist evrimciler -Evren Tanrıdır-Tanrı yoktur(haşa) diyenler...tesadüfler temelli teorilerinin çöküşünü nasıl dillendiriyorlar *"ben kendim ,evrim teorisinin özellikle uygulandığı alanlarda,geleceğin tarih kitaplarındaki ne büyük espri malzemelrinden biri olacağına ikna oldum.gelecek kuşak bu kadar çürük ve belirsiz bir hipotezin inanılmaz bir saflıkla kabul edilmesini hayretle karşılayacaktır(Malcolm Muggeridge Evrimci -ateist-felsefeci-The end of crishterdom) *Aslında tüm biyolojik dünyada gördüğümüz düzen için tek alternatif açıklama özel Yaratılıştır(Niles Eldregde,paleontolog,evrimci) *Tipik bir enzim 100 amino asitten(a.a) oluşur,20 tane a.a bulundğuna göre 20 üstü 100kombinasyonu söz konusudur.Bu kadar kombinasyon içinde bir seferde şans eseri (tesadüfen) belli bir enzimin oluşma olasılığı 10 üssü 130 da 1 dir.-Prof.Dr Celal Yıldırım Ülkemiz evrim savunucusundan-Evet ben burada birşey ekli,yeyim bizim evrende tahmini 10 üssü 80 atom vardır yani *tesadüfen*bu enzim oluşması için bizim evrenden 2 tane yan yana koyarsınız da rast gele a.a. leri salarsınız birleşir protein oluşurdaaaa...1 adet Enzim oluşur -Tesadüfen- Tabii inanırsanız (bazı insanlar buna inanıyorlar garipsemeyin!)buna inanlar ya tutucudur yada ******* başka ihtimal yok acizane kanaatimce.! *Yale üniv. Harold j. Marowitz "en basit canlı yaşaması için (bir virüs) 239 çeşit protein'e ihtiyaç duyulduğunu söyler.40 a.a.1 protein için ise bu a.a. lerin bağlanıp canlı hücre meydana getirme olasılığıı,119x776 sıfırlı bir sayı olması gerektiğini söyler ki bu sayıyı yazmak için 50 metre bir kağıdınız olmalıdır... Evet elbette ki ballidir şuursuz varıklar şuurlu varlıkları yaratamazlar!onlara hizmet ediyorlardır ki bu ise ancak Bir Zat'ın yönetmesi ile olur .Teşbihte hata olmasıın.-siz şimdi bilgisayar ekranını yukarı aşşağı oynatıyor yazımı okuyorsunuz,siz bunu yaparken bir mouse topuna dokunuyor komut veriyorsunuz,o sizin komutunuz olmasa kat'i yen oynayamaz işte böyle de bu atomlar -kainat- ancak bir Varlığın yönetmesi ile haraket eder yoksa kendi kendisine haraket etmesi 1000 derece muhaldir .! şimdi anlayalım ki "Göklerin ve yeni yaratılışında gece ile gündüzün birbiri ardını takip edişinde aklı selim sahipleri için ibretler vardır(Al-i İmran S.190),(RAHMAN S. 18 - Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?)(Yaratan hiç yaratamayana benzer mi? Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? Nahl.S 17) *Peygamberlerin varlığından haberi bulunmayan veya peygamberlerin yoluna inanmayıp gerçekleri bozarak değiştiren nice milletler sapıtmışlar, insanlığa yakışmayan hallere düşmüşlerdir. Aralarında her türlü vahşet hareketleri türemiş, insanlara, ağaçlara ve taşlara tapınıp durmuşlardır. İşte insanları bu gibi çirkin hallerden kurtarmak, onlara din ile dünya görevlerini öğretmek ve böylece hem dünya, hem de ahiret mutluluğuna ermelerini sağlamak için Allah'ın elçileri olan peygamberlere ihtiyaç vardır. Onun için Yüce Allah kendi ihsan ve ikramı ile insanlara peygamberler göndermiştir. Böylece insanlara karşı "İlahî hüccet" tamam olmuştur. Artık hiç kimse, "Ben görevimi bilmiyordum; onun için sana ibadet edemedim." diye özür beyan edemeyecektir. Çünkü Yüce Allah insanlara görev bildiren peygamberleri göndermiştir. Bunlar Allah'ın hüccet ve delilleridir.* Peygamberler melekten olsa herkes inanırdı bir manası kalmazdı bu yüzden insandır ki insan melekten üstün hale gelebilir (Hz.Adem a.s '-daki İlahi kudret tecellisine- meleklerin secde edişleri Bakara S. Bakınız..) Kur'an-ı Kerim İlahi bir kitaptır elbette ilahi bir klitabı anlamak kolay olmaz Allah onu bizim için kolaylaştırmıştır ama bizim onun üstünde düşünmemizi de ister .Bu yüzden bilimsel meselelerin mesela üstteki ezim vs. nin neden Kur'an da olmadıgını düşünen insanlara "Hüden lil müttekiyn" ayetini( Bakara Su.2) yani "Hidayet kitabı "oluşunu söyleriz Kur'an neden biyoloji kitabı Astronomi kitabı gibi açıklamıyor teferruata girmiyor diyenlere cevaptır.Görüldüğü gibi insanlar ibret alsınlar diye bazı kozmolojik,biyolojik,fiziksel olaylara değinir geçer amacı Hidayet dir zira...İşte burada önemli bir husus ise şıudur -Kur'an-ı kerim in zaman mekan faktörleri yanında bizzat kendine ait bir üslübu vardır.Bu türlü ifade özelliklerinden kaynaklanan yorum farklılıkları söz konusudur."Kur'an ın bazı ayetleri muhkemdir kibunlar kitabın esasıdır,bazıları ise müteşabih(kapalı manalı)dır ki kalplerinde eğrilik bulunanlar fitne çıkarmak ve onu te'vil etmek (ayrı mana vermek)için ondaki ondaki müteşabih ayetlerin peşine düşer halbuki O nun Tevilini yanlızca Allah bilir(Al-i İmran .S. 7) görüldüğü gibi Kur'an-ı Kerim in tüm ayetlerini bizler anlıyamayız herkes anlasa mana kalmaz belkide degilmi? Her ne kadar Allah ayetleri bizim için kolaylaştırmış olsa da "Allahça" degil "arapça "dır. yyinede elbette anlamakta güçlük çekeceğiz Zira"Anlayabilesiniz diye biz O kitabı Arapça Kur'an olarak indirdik(Yusuf s.2 ayet) Demekki buradanda anlaşılıyorki Kitap arapça indirilmiştir tabiri caizse "Allahça" olarak indirilse bizler nalayamazdık ! arapça olunca anlayabiliyoruz (bazılarımız).evet ilahi lütüf olarak "arapça"dır . Benim asıl değineceğğim mes'ele burada Kur'an-ı Kerim Mealleridir.Görüldüğü üszere asıl olan indirilişi Arapca old.göre Kur'an-ı kerim arapçasından okunmalıdır,oradan anlamaya çalışmılıdır yani arapça öğrenilmelidir.(o Dönem'in İnkarcıları Canileri Arap oldukjları içind arapça dır yoksa bupgün olsa bugünkü canilerin dilinde inerdi belkide Allah bilir).Eğer Kur'an okumak için arapca mümkün degil ise ..Meal okunmalıdır,ki aslında bunun tercüme olduğunu bilinip tam manası ile Kur'an olmadığı anlaşılmalıdır.Zira herkes farklı tercüme yapabilir nihayetinde ise Edebi hatalar olabilir bazı insanlar çıkıpta "çeliki Kur'anda çelişki"iddiasına bugünkü gibi baklkmışabilir.Halbuki bu çelişki eğer varsa Kur'an da değil tecüme yapan kişilerin hatalarındadır.çevirmen hatalarıdır,yada çevirilmesi mümkün olmayabilecek ileri değiniceğim ayetlerin bir kişini çevirmesi sonucu silsile ile herkesin aynı şekilde çevirmesidir.*47- Kur'an-ı Kerîm hiç bir kitaba benzemez. Onun manasını hiç kimse değiştiremez, lafzının yerine başka bir söz konamaz ve hiç bir tercüme de Kur'an hükmünü alamaz Ö.N.Bilmen)Ki Bu kişi kendiside çeviri -tefsir yapmış bir zattır..bu işin eri yani ... --Meal kelimesi için ise Ömer SEvinçgül =bir sözün kısaca anlamı,ayetilerin anlam ihtimalinden biri,bu tanıma göre Kur'an meali asla Kur'an olamaz,meal bir bahçe resmi gibidir bahçeden bir haber vermektedir,ama bahçe deildir!der. Kur'an meali ancak Kur'an için bir fikir edinmek amacı ile okunur Kur'an ın kendisi değildir bunu anlayaman insanlar mealler üstünde çelişkileri tartışıyor beyhude vakit geçiriyorlar ... şimdi burada size farklı mealleri göstereyim bir -iki ayet bakın farkı görün çevirideki "Ey mü'minler gevşemeyin üzülmeyin eğer gerçekten iman etmiş iseniz en üstün olan sizsiniz)" "Gevşemeyin üzülmeyin eğer inanmış iseniz üstün gelecek sizsiniz" Her ikiside Al-i İmran S.139 . ayettir.birincsi H.Yazır Meali ,2.Si İrfan yücel (Peygamber efendimizin Hayat) Aradaki farka bir bakın mesela bir adam diyebilirki hani ben görmüyorum bugun müslümanlar üstün felan degil nerede Irak-Filistinde müslümanlar sefalet içinde diyebilir .Ama bakın ikinci ayette"gelecek "kelimesi manasına bu idda olamaz bu kelime ortadan kaldırır.BAkın BİR KELİME KOCA BİR SAFSATAYI ORTAYA ÇIKARIP YOK EDEBİLİYOR!!! bu ayetlerde kasıtlar Tefsirlerde iyice açıklanır Bu ayet Bedir-Uhud-Hendek gibi savaşlardan birisi için inmiştir.Bunu bilmeyende yine farklı mana getirebilir demekki ******* yada Tassup çok kötü sonuçlara gidiyor... Ayrıca Kur'an da (arapça) bir kelimenin 20 civarı manası oldugu bilinmelidir.Mesela Mukatil bin Süleyman Hz. "Hüda"kelimesi için TAm 17 farklı (vecih)mana tesbit etmiştir.Hangi birisini meal e koyucaksın ki ???onu okuyan adam doğru anlasın nasıl koyucaksın ?Zannederim anlamak isteyenler anladı..İşte burada bizim gibi insanlar için Meal değil Tefsir okumak önemliliğini gösterir!bunca delilden sonra deriz ki E.H.Yazır,Suat Yıldırım,Ö.N.Bilmen ,Fahreddin Er-Razi gibi zatların tefsirleri bulunarak (suat Yıldırım varmı emin değilim tefsiri ancak olması gerekir hatırımda kalan! diğerlerinin kesin var !!kesin)okumalı onları anlamalıyız.Mesela Özellikle acizane kanaatimce Said Nursi Hz. nin Risale-i Nur adlı Kur'an -Hadis tefsirini okumalıyız ki en iyi tefsir hükmüne layıktır.(son zamanların) evet Kur'an okuyan yükselir Bakara S.20 de ki gibi Şİmşeğe benzer Kur'an insanlar ona sarılırsa aydınlatır ışığı ile heryeri çakınca ,krkutur insanları sanki içndeki Cehennem ayetleri gibi korku salar yüreklere her dem her dem... Evet böyle bu insan Yaratıcısını bulmalı Aklını aşan bu Kur'an hakkında (ilahi kelam tabi aşacak) ileri geri konuşmamalı doğruları öğrenip kendini küçük düşürmemelidir.Kainatı bu müthiş nizamı iyi düşünmeliyiz elbette bu insan çok güzel bir varlıktır aklını letaiflerini Yaratıcısını bulmak O'na kul olmak için kullanmalıdır kullanmazsa cezaya hak kazanır hem ömrü 60-70 -bazen 100 seneye varan insan'a Allah Sormazmı Bu kdar delil vardı önünde hiç mi düşünmedin yıllarca vaktin vardır 1-2 dk ayırmadınmı?Şimdi sen azabı hak ettin değilmi? Derse insan azabıhak ettiğini doğrulamak zorunda kalır İnsan bu kadar güzel br varlıktır Hiç siz güzel bir resmin tek renk old. gördünüzmü elbette çok renklidir güzel resimlerin hepsi kabul edilenler ..Öyle ise nasıl insan tek bir şeyden yaratılır elbette hem su,Hem çamur,Hem nutfe ,hem nurdan yaralıcaktır ve bizim bilmedipğimiz niceleinden ki böyle güzel olsun her şey bir şeye işeret eder balon kabarcıklarında güneş ışığı yansıması güneş'in varlığına dalalet eder .İnsan nasıl olucakta Allah'ın varlığına dalalet etmiyecek tir.Bunu inanmayan adamında mantığı kabuıl etmez ama nedense inat ediyor ...halbuki biz kardeşlik sevgi için varız SEvgi isteyen İslam kardeşliğini seçmelidir gerçek sevgi buradadır mutluluk buradadır Doğruyu bulan kişiye ise Allah Çok daha fazla lütüflarda bulunur ... (imanedip salih ameller işleyenler ise cennetliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır)Bakara S.82) Kalem S.52 (Oysa o (Kur'an), alemlere bir zikr (öğüt, hatırlatma, hüküm ve üstün bir şeref)den başka bir şey değildir) GEl Ne olursan ol y,ine gel ...! diyorum İnsan her istediğini yapamaz Din insanı kısıtlamaz ondaki Hakiki ,İnsan 'ı açığa çıkartır bu kolay değildir elbette kolay olsa din olamadan herkes buna ulaşabilirdi Mesela Filozoflar ...
  3. *****************************:Atatürk'e laf etmek gibi hezeyanlarada girip milleti de bölmeye çalışıyorlar bunlar yüzyıllardır var bunların hedefleri İslam-Türklük başlıca hedefleri Türban flan ile İslam'a çamur at Atatürk inanıyormu de oradanda karıştır biraz ortalığı ki bu İslamlar Türkler bi bölünsün yok olsun gitsin Yüzyıllardır bu masalı efsaneyi gerçek etmeyue çalışan Mwfluç dimağlar var ama hezeyana uğruyorlar hep bunlara şu iki güzel lik ile cevap verelim bunuda çarpğıtırlar şimdi de neyse Birisi ayet "Onlar ağızları ile Allah?ın nurunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kafirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır. ..."Saf suresi (8-9).... diğeride -- "Allah birdir,şanı büyüktür. Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur. Türk milleti daha dindar olmalıdır. Hz.Muhammed(s.a.v),Allah'ın birinci ve büyük kuludur. Her sarıklıyı hoca sanmayın. Din bir vicdan meselesidir.Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Bizim dinimiz en makul ve en tabii dindir. M.Kemal Atatürk" .Galiba bunlar yeter cevap olarak Vatan-Millet-İslam düşmanlarına ha Nedersiniz?
  4. Bir vakit iki adam yola çıkmışlar biri kendini beğenmiş sırf kendini düşünen ehl-i kibir diğeri cömert benlikten geçmiş ehl-i gönül varmış gitmişler yolda nihayet bir saraya gelmişler ,İkiside girmiş bakmışlar saray Çok güzel Altın sütünları,Elmas Tavanı,Altından sular akan cam bir zemini ,kaseler altından gümüşten,elbiseler var ikinde ipekten ,yiyeceklerin haddi hesabı yok !..Gezmiş sarayın içini hayran kalmışlar lakin birinci adam demişki; Herhalde bu sarayın bir San'at karı olmalı bu müthiş saray nasıl olurda bir ustası olmadan kendi kendine gelir buraya oturur bu elmas çatı bu ahenkli altın sütünler işlemeli duvarlar desenler motifler kendisi olur?Elbet bir sanatkarı vardır.. -Ey dost bak bil ki bir adam sadece testi yapmış olmak için testi yapmaz.Hangi akılsız testiyi yaparda içine birşey koyulmayacağını akıl edemez-İkinci adam Demiş ki Yok!! ihtimal dairesinde değil burası kendilipğinden olmuş oluşmuş bu sütünlar güzel olmasına güzel ama kendiliğğinden olmuş belliki sanatkarı yok burasının!!. -İnsan kendini bilmedikçe nasıl olurda Yaratıcının zatı hakkında vardır-yoktur der,;?hangi akıl beyhude işe kalkar ancak akılsız olan,Otu çağırsanda birdir çağırmasanda ayağı yere kakılmış kalmıştır seni duymaz ve sana gelemez,İnciri kabuğundan baksan sana manasız gelir sen aç içindeki binlerce şekli tohumu gör !!.[1] Birinci adam demişki ey akılsız yol arkadaşım ne tür bir dşünce bu?Bu saçma inadından vay geç yoksa ikimizinde başına bela açacaksın sen !! Nasıl olurda bu sarayın sanatkarını inkar edersin?Sen akılsızmısınki? Tartışırlarken birden bir nurani zat zuhur edivermiş ; Demişki"Ben bu sarayıon San'at karı hem Sultanı olan zatın elçisiyim..!Size ondan ferman getirdim..." Dinleyin de öğüdü tutun. tutunki Sultan size daha güzel bir saray versin hem o saray daha kalıcıdır bu ferman beyhude değildir ey adamlar bakın bu sarayı yapan San'atkar sizden çok şey istemiyor hem size yemekler yiyecekler yolluyor ancak şunu iyi bilinki bu sarayda kaılıcı depğisiniz başka bir elçi gelir sizi sultan'ın huzuruna götürür o zaman'a kadar sultan:'ın sözünü dinleyin yoksa huzurnda sizi cezalandırır dinlerseniz bu saray gibi 10 -100-1000 tanesini sizin hizmetinize verir aklınızı heba etmeyin Ben onun elçisiyim Sultan kendisine itaat ister ,İsyan değil,o Sultanın kudretini san'atını tasdik edin o size iyilik ister ..." Şeklinde benzer ifadeler ile fermanı vermiş öğüt etmiş Birinci adam elçinin sözünü iyi idrak etmiş elçinin elini öpmüş demiş"sen ne nurani bir zat sın ne güzel konuşursun öyle itaat ettim ben Sultan'a " demiş İkinci adam tereddüt etmiş bakmış bakmış bir mana verememiş Zaten o adam Taş 'a benzer ancak onu kıracak balyoz gerekir ki anlasın derk etsin yoksa beyhude zannetmeye devam eder alemi sarayı Demiş" benim aklım yatmadı bu işe hem senin bir elçi oldugunu ne bileyim ?inanmadım sanada Sultan'a da,bu edebiyat dan birşey anlamadım ben bu sözler sihirmi yoksa? "zaten aklı saplanmış kalmış kelepçelenmiş düşünceleri bulanmış safi olması gereken beyni ..anlamamış hikmetli fermanı hikaye sanmış çeliişkili bir yazıdır beyhudedir zannetmiş! Elçi demi"benim görevim bitti size selam olsun ben gidiyorum aklınızı başınıza alın ikinici elçi sizi sultana götürür o vakte dek kendinize gelin ikinci elçinin fermanı ağır olur size yoksa " demiş ayrılmış birden oradan kaybolmuş birinci itaatkar demişki ey adam hala akıllnmaz msıın sen ? ne inadı ki bu sana mülk verecek sultana isyan edersin ikincisi demiş inanmam ben sen git buradan yoksa seni öldürürüm de başına iş açarım bu saray benim hem ikimize burası dar çek git bu malların hepsi benim" demiş enaniyeti(benliği) onu yemiş bitirmiş Birinci adam demiş Ey Ahmak Bizden önce kimbilir kaç kişi geldi buraya duymadınmı elçiyi size kalmaz bu saray dedi itaat et öyleise büyük saraya alsın sultan seni orada istedigini yap !" demiş İkincisinin aklı almamış mülk sevdası onu mahvetmiş hiç saraydan ayrılmayacak gibi davranmış Kabil kesilmiş itaat eden Habil'e adeta,Aslan olmaya kalkmış ceylana sanki Böyle çekişip durularken ikinci elçi çıkmış gelmiş[2]adeta canları donmuş korkudan dilleri tutumş ikinici elçi onlara demişki Ben O Haşmetli Sultan'ın elçisiyim haydi yürüyün onun huzuruna gidelim size söylüyecekleri var yeter bu sarayda kaldığınız birazde harem dairesine gelinde görün gerçekleri Çıkmışlar Huzur-u Sultan 'a Birinci adam elçilere teşekkür etmiş sevinmiş zira o itaat etmişti Sultana ve elçilere Sultan ona Dedi "İtaat ettinmi bana yoksa isyanda mısın sen?"Adam dedi kesinkes etmiştim sana itaat zaten elçierinde bilir sende biilirsin" Sultan demiş"öyle ise verin ona mükafatını o saraydan daha güzel binlercesini zevk sürsün içinde onların" adam sevincinden bir hale girmiş mükafat dan sersemlemiş Sultan'a binler teşekkür sunmuş oradan ayrılmış İkincisine Sormuş Sultan "sen ne yaptın ne getirdin bana ? itaat mı isyanmı" ikinci adamın ikinci elçi gelince de oldupu gibi eli ayağı tutulmuş dili lal kesilmiş şaşırmış korkmuş amma güç bela toparlamış demiş "isyan" Elçiler tasdik etmişl bu halini Sultan demiş" ey bedbaht hiç mi aklın yoktu senin elçilerime laf safsatası yapma dedin inkara girdin kafanı çalıştırmadın!" "atın bunu azaba aklını kullanmamasının cezası olarak görsün sultan inkar edilirmiymiş anlasın derk etsin" demiş **Evet ey dostum bak bik ki o adamlardan biri aklını kullanan diğeri inkar edendir Hem o saray ise Dünya dır bu Alem-i kebir(kainat ,büyük alem)dir hem o yiyecekler sarayın işlemeleri şu kainatta ki güzel ince sanat'a dalalet eder ,görümezmisin ki bu dünya sarayınında bir sanatkarı vardır nasıl olurda birkaç şişe devrilir bir formül yada ilaç teşekkül eder tesadüfen ondan! bin derece muhal birşeydir bu ! evet hem o elçilerden birincisi ise Hz.Muhammed Mustafa (sav) dir ki sana getirdiği sultan fermanı Kur'an-ı Kerim olmasın ,hem o ikinci adam isyankar inatçıdır ki Allah'ı (cc)inkar eder de azaba hak kazanır hem birincisi ise İtaat eden mü'min dir ki ecire kavuşur,Dünya gelip geçicidir o saray nasıl gelip geçici ise ...Aklını çalıştır sende bırak bu inadı bu adamların haline dönmeden kendine gel birinci adam gibi ol itaat et Hem O sultan Allah(cc) bu kainatı yaratmıştır nasıl ki sarayın sanatKarı vardır bu aleminde bir Yaratan'ı vardır o ikinci elçi ise Azrail (as)dır ki ne vakit sana gelip seni sultan huzuruna götüreceği belli olmaz O Harem dairesi huzur ise Mahşerdir ki orada Allah'tan sana binlerce soru gelecek ne cevap vereceksin hiç düşünmedinmi?Hem Kış gelince ağaçlar kurur ölür sonra İlkbaharda onlar tekrar canlanır dirilir bu ağaçlar dirilirde senin gibi üstün aklı olan bir varlık ölünce nasıl dirilmez ? işte bak gör bu alemdeki hikayedeki mes'eleyi derk et artık inadı bırak ikini adamın azaba düşmesi gibi sende Cehennem'e gitme birinci adam Cennet gibi bir mükafatı buldu sende bulabilirsin aklını kullan gönlünü ihmal etme ki doğruyu bulasın Hem dersen ki "neden beni Allah bu dünyaya yolladı pek ala bana mükafatım yada azabı direk verebilirdi O herşeyi biliyor benim akibetimi bilemezmiydi bilirdir " dersen eğer sana cevabım çok olsada yanlızca 3 işarete göz kırparım. 1) Evet O herşeyi bilir ancak eğer sana bunu yapsa idi mesela azabı hak etse idin sen ozaman diyecektin ki Ya Rabbi ben azabı hak ettim ama sen genede beni bir imtahan etse idin belki tökezlemem ve do0ğruyu bulurum azabtan kurtulurum beni bir aleme yollasanda orada sınava tabi tutsan "derdin muhakkkakki.[3] 2)Hem seni bu alem e göndermese sen mükaffatı bulsan ozman ondan birşey anlamaz onun kıymetini bilmezdin mesela bu alemde şöyle böyle oruç-yada tabii bir fakirlik ile açlık çekmesen o alemdeki mükafat olan Cennet'in güzelliklerini yemeklernin tadını kıymetini nasıl anlardın 3)Hemde seni Yaratan ı iyice tanıyamazdın ki sen Hem ona kavuşma isteği içinde olmaz belki o alemde Allah'ın Cemalini görsen Ru'yetullah a mazhar olsan belki ondan zevk alamaz ona olan ayrılık hissi çekmediğinden dolayı O'nu görmenin kıymetini anlayamazdın !! işte bu hikayeciği iyi oku anla da akıbetini gözden geçir geçir ki sonun bundan farklı olmuyacak Uzun gelmiş ise hikaye özür dilerim vaktinizi çalmış isem özür dilerim ama bütün ömrünü gaflet ie geçirmekten ise birkaç dakika şunu okuyup düşünmek cüz'i bir şey olsa gerek BEnzetmelere gelin Teşbite hata olmaz düstüruna göre hareket ettim İslam'da buna cevaz vardır zira ... [1][Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatılıp da ona sırt çevirenden, kendi elleriyle yaptığını unutandan daha zalim kim vardır! Biz onların kalplerine, bunu anlamalarına engel olan bir ağırlık, kulaklarına da sağırlık verdik. Sen onları hidayete çağırsanda artık ebediyen hidayete eremeyeceklerdir.[Kehf 57] [2][Onlar, yalnızca tek bir çığlıktan başkasını gözetmezler, onlar birbirleriyle çekişip-dururken o kendilerini yakalayıverir.][Yasin 49] [3]Hanginizin daha güzel iş ortaya koyacağını denemek için, ölümü ve hayatı yaratan O'dur. O azîzdir, gafurdur (üstün kudret sahibidir, affı ve mağfireti boldur).[ Mülk Suresi 2] Hikaye için Hz.Mevlana dan ve Hz.Said Nursi'den alıntılar yaptım ..Hatırımda kaldığınca ..
  5. Nefer

    hadi bir sure acalım

    47- Kur'an-ı Kerîm hiç bir kitaba benzemez. Onun manasını hiç kimse değiştiremez, lafzının yerine başka bir söz konamaz ve hiç bir tercüme de Kur'an hükmünü alamaz. Cehalet hala devam ediyor meallerden alıntı yapıp yapıup düşünmesi bilmeyeneler ne vahim halde... O taşların kasıt edildiği yer Mülk S.5 ayette uzay dır bu 1 2.si ise Bugüne kadar dünyaya düşen gök taşlarından belki 1-2 tanesi insan kafasına düşmüştür ekseri boş araziye düşer Şeytanların kafasına düştüğüne nasıl olacakta inanmıyacaksın insana düşmezse şeytana düşey beyhude iş yoktur kainatta Sinek'in bile bir yaratılış hikmeti vardır aklınızı çalıştırırsanız - ki bu tek başına ytersizdir-gönlünüzü koyarsanız ortaya ozman anlarsınız şimşeklerin ortasında körün ,yanan ateş sönünce gözlerine karanlık çökenlerin halini !!
  6. Alametler dopğrdur olucaktır inanıyoruz lakin benim şu mesele kafama takıldı Kıyametten önce 3 gün güneş batıdan doğacak ya, Şimdi diğer alametlere bakınca onların msla -zamanın kısalması- bir alamettir ilk bakışta gün 24 değpilde atıyorum 21 saaat olacak gibi düşünneelerde çıkabilir ama aslında zamanın kısalması araçların icadı dır Uçak vs. eskiden adam 6ayda gitti yolu bugün birkaç saatte gidiyor msla Mekkeye 8 ay 1 senede iken bugun 2-3 saatte uçakla Mekkede adam gibi.. 3 gün güneş meseleside acaba diyorum Batı Gelişecek İlim-Bilim güneşi Batıda gelişecek 3 asır msla batılılar ilimde ilerde olacaklar hakkatande 18 yy. dan beri ilerdeler !!
  7. Kutlu Ramazan Ayı 'da geldi Herkes herkesin Dini Günlerine saygılı olursa seviniriz Lütfen SAygı.. Derinleşmiş bir Ruh'tan akıp gelen İlim-irfan dolu Ramazan Ayı mahiyeti'! -------------- Hiç dinmeyen bir neş'e, hiç bitmeyen bir zevk, hiç eksilmeyen bir aşkla, tütüp giden bir ay varsa o da Ramazandır. Bir sene içinde geçen bütün nazlı mevsimlerin, ayların özünü, ruhunu, gerçek manâsını ve onlardan süzülmüş, toplanmış usareleri en tatlı bir şive ile sunan Ramazan günleri, Ramazan geceleri; her lahza, gönülleri ayrı bir haz ve ayrı bir tatlılıkla sarar, şefkatle onları kucaklar, muhabbetle okşar ve yaşama zevkiyle coşturur. Ramazan günleri, dünyanın her yanında, husûsiyle Müslüman ülkelerde ve Müslümanlar arasında ve hele bizim dünyamızda bütün alâkalara merkez, bütün ruhânî zevklere meydan, bütün heyecanlara sahne, bütün terakkîlere nurdan bir helezon ve bütün insânî hususiyetlerin inkişâfına açık bir fırsat, bir ganimet alanıdır. Geceleri ayrı bir duygu, gündüzleri ayrı bir aydınlıkla tulû' eden Ramazan günleri, gönüllere ayrı bir ruh çalar geçer.. ve toplumun birbirinden kopmuş parçalarını biraraya getirir, bütünleştirir, bütün inzivâzedelere cemaat yolunu açar ve onların gurbetlerini izâle eder.. herkese değişik buudda bir his ve fikir ziyafeti verir ve herkesi bir kere daha hayata uyarır. Ramazan, minarelerin başındaki mahyâlardan camilerin derûnundaki âvizelere, mescitlere uzanan yolların sağındaki, solundaki kandillerinden evlerimizin içindeki lambalara, müminlerin yüzlerindeki duruluktan, gönüllerindeki aydınlığa kadar her yerde ışıkla tüllenir. Hele, dinin yeniden gençliğe erdiği günümüzde o, seher yellerine açık sahurları ve gizli lûtufların tecellileriyle tüten iftarlarıyla öyle farklı bir hava, farklı bir ziya ve farklı bir şive ile gelip gönülleri okşar ki, olsa olsa ancak, aşkın vuslat ümidiyle kanatlanması bu kadar cezbedici, bu kadar imrendirici olabilir. Sanki Ramazan ayına kadar ruhun sonsuzluk iştiyakı ile insan arasında bir perde varmış da oruçla o perde aralanıyor gibi olur.. ve o âna kadar kalbin bir köşesinde sessiz sessiz uyuyan aşk u şevk birdenbire canlanır, kabarır, köpürür; bütün benliği sarar ve önüne geçilmez bir vuslat arzusuna inkılâb eder. Bu mukaddes arzuyu gerçekleştirme yolunda, üfül üfül bâd-ı tecellilerin estiği seherler kollanır, insanlar için hep ötelere açık birer menfez gibi müşahit bekleyen namaz vakitleri olabildiğince değerlendirilir.. ruhlara revh u reyhân teravihlerle gönüller coşturulur.. ve duygulara kâse kâse İlâhî nefahât içirilir.. derken, herkes derecesine göre adeta uhrevîleşir, ledünnîleşir ve birer melek halini alır. Ramazan, Kur'ân ayı olması itibariyle bütün bir sene Kuran'dan uzak kalmış olanlar bile ciddi bir susamışlık içinde, kendilerini o nûrefşân iklimde bulur.. ve Kurân'ın sağnak sağnak onların başlarına boşalttığı ruh, mânâ, esrar ve eltafla benliklerinin kurumaya yüz tutmuş bütün vadilerini sular.. bir baştan bir başa gönül dünyalarını tıpkı bir çiçek bahçesi haline getirir ve onları varolma zevkiyle coşturur. Onlar, Kur'ân'da bütün varlığı duyar ve dinler; duygu ve düşünceleriyle kanatlanır.. Kur'ân'da bütün hilkatin soluklandığını hisseder, ürperir.. yer yer ra'şelerle kendilerinden geçer; zaman zaman da gözyaşlarıyla nefes alır, gözyaşlarıyla boşalır, aradan perdelerin kalktığını duyar, Allah'a yakınlardan daha yakın olduklarını hisseder ve kendilerini âdeta bir zevk zemzemesi içinde bulurlar. Kurân'ın ledünnî muhtevasını ancak, onda bütün varlığın sesini duyabilenler ve onun derinliklerinde insan ruhuna ait korku ve ümit, tasa ve sevinç, keder ve neş'e mûsikîsini birden dinleyebilenler anlar. O'nu sanki kendine inmiş gibi dinleyebilen zaman-üstü ruhlar, O'nda cennet meyvelerinin lezzetini, Firdevs bahçelerinin renk ve güzelliğini, Reyyan yamaçlarının çağlayan ve manzaralarını müşahede eder ve onunla gürül gürül hâle gelirler. Kur'ân'ı, Ramazan'ın şeffaflaştırıcılığı ve kalbin kadirşinas ölçüleriyle ele alıp onun derinliklerine yelken açabilen saf gönüller, her lâhza ayrı bir uhrevî kıymete ulaştıklarını hisseder ve her an “bekâ”nın ayrı bir buuduyla tanışırlar. Bu insanların düşünce ve hayatlarında “metafizik”, “fizik”i tamamlar, manâ da, maddenin gerçek muhteva ve değeri olur ve her şey perde arkası kıymetleriyle ortaya çıkar. Ve yine bu insanların çehrelerinde sanki, İlâhî isim ve sıfatların engin dairesine açık bulunmadan mülhem, gizli bir seziş, derin ve farklı bir anlayış ve Kurân'la inlemiş günlerin uhrevîliklerinden kalma bir olgunluk, bir doygunluk, bir safvet, bir içtenlik ve îmanın altın zevkleriyle beslenmiş bir letâfet, bir câzibe ve bir mürüvvet çağlıyor gibi bir büyü hissedilir. Onlar, hiçbir şey konuşmasa, hiçbir şey anlatmasalar bile, o anlamlı tavırlarından, edâlarından, endamlarından, bakışlarından, duruşlarından bu manâlar her zaman taşar gelir, gelir ve her tarafta yankılanırlar. Kur'ân kanatlı ve Kur'ân buudlu Ramazan-ı şerif kadar gecesi ayrı nurâniliğe ve gündüzü de ayrı aydınlıklara açık bir başka ay yoktur. İnsan, her yeni Ramazan'la bir kere daha, hem de bütün tazeliğiyle Kur'ân'ı ve O'nun gökler ötesi kaynağını, tüllenen İlâhî marifeti ve O'nun kevn ü mekânlara dağılmış işaretlerini, Allah aşkını ve O'nun inanmış sîmalardaki pırıl pırıl izlerini görür, duyar ve sezer. Evet, Ramazan'da Kur'ân bütün bir kaderin yonttuğu bu pırıl pırıl yüzlerin ve bütün bir manânın iç derinliğini gösteren bu ışıl ışıl gözlerin hepsinde ayrı bir uhrevîlikle parıldar.. kadın-erkek, yaşlı-genç, zengin-fakîr, âlim-*****, aristokrat-halk hemen herkes bu mübarek zaman diliminde hayat ve yaşayış basamakları itibariyle ramazanlanır ve Ramazan'la gelen manâları soluklar... Evet, herkes istidadına göre ve kabiliyetinin elverdiği ölçüde onunla değişik bir buudda, çeşitli münasebetsizliklerden, insanı başaşağı götüren rezîlelerden ve bütün manevî kirlerden arınır, nurlanır.. ve cennetlere ehil hale gelir. Ramazan ayı, yümün ve bereketiyle o kadar zengindir ki, gölgesine sığınan hemen herkes O'nun servet ve gınasından istifâde eder ve uhrevî sultanlıklara erebilir: Gençler-ihtiyarlar, sağlam mü'minler-ârızalılar, zekiler-ahmaklar, akıllılar-deliler, eşyanın perde arkasına kapalı olanlar-açık bulunanlar, bir işe yarayanlar-yaramayanlar, havadan nem kapanlar-yağmurun altında bile ıslanmayanlar, hâkim olmak için yaratılmış bulunanlar-mahkûm olarak dünyaya gönderilenler, binbir gâile içinde dahi dimdik ayakta durmasını bilenler-en küçük sarsıntıya mukavemet edemeyerek devrilip gidenler, hayatlarını karamsarlık içinde ve inleyerek geçirenler-cehennemlerin içinde bile ümit şakıyanlar, ömürlerini başkalarına dayanarak sürdüren dermansızlar-en onulmaz dertlerle kıvranırken dahi neşeyle gürleyen iradeler, yaşayışlarını yeme, içme ve uyumaya göre programlamış tenperverler-yemeyi, içmeyi ve uyumayı aşmış gerçek insanlar... Evet, bütün bu birbirinden ayrı, birbirinden farklı sınıflar, değişik ölçülerde de olsa, O'nun aydınlık ikliminde mutlaka başkalaşır, farklılaşır ve halinin müsaadesi nispetinde bir yerlere ulaşırlar. Ramazan'ın güzellik ve nuraniyeti ve o nuraniyete açık gözlere akseden varlığın mânâ dolu ihtişamı, bu birbirinden ayrı ve farklı gruplar üzerine saldığı sır dalga boyundaki bir kısım tayflar sayesinde, o, kendine has tadı, havası, rûhu ve manâsıyla gönüllere öyle bir siner ki, en inatçı kafalar bile mukavemet edemez ve ona teslim olurlar. Ramazanda, her şeyi kendi sırlarıyla bürüyen geceler o kadar mûnis ve tatlı, insanın duygu ve düşüncelerini ayrı bir halâvetle kucaklayan gündüzler o kadar sıcak ve yumuşak, inanmış simalar o kadar hisli ve derin, Allah'a davet eden sesler o kadar şefkatli ve bunların hepsinin ifade ettiği manâlar o kadar duygulandırıcıdır ki, bu gufrân ayına sînelerini açabilenler muvakkaten dahi olsa, tasalardan, kederlerden birbir sıyrılıp cennet mutluluğunu duyabilirler. ----------------------------- Bir tavside bulunsam olurmu İnanmayan Arkadaşlara Şimdi önümüz malum Ramazan Gelin eğer Allah Varsa Bu ay içinde oruç tutun azcık nefsler ıslah olsun eğer Allah varsa kaybnınız olmuyacak değilmi olamaz ! Ama Allah yoksa ozman yine bir kaybınız olmaz Kabul etmezseni ve Eğer Allah varsa zararlı olursunuz değilmi evet.. İnadı bırakalım bir müddet denileim iyi niyetle bakalım dünaya herşeye bir ay oruç tutalım bir deniyelim bir kaybınız olmaz diyorum ya!! Bir temenni bu sadece kabul edenler denesin lütfen etmeyenlerde çirkin söz söylemesin sadece bir teklif de bulundum masum bir teklif bir kaybınız yok çünkü varmı yok
  8. İslamdan önce arap yarım adasının halina ufak bir pencere İslamndan önce arap yarım adasında kız çocukları diri diri gömülüyor Hertürlü şekilde ne olursa olsun para kazanması için fuhşa zorlanıyor Kölelik cariyelik sistemleri normal görülüyor teşvik ediliyordu Melekler Haşa Allah'ın kızları gibi görülüyordu Günümüze kadınlara melek denmeside bunu çağrırıştırır bu büyük bir hatadır... İslam gelince Kız çocukları gömülmedi İnsan nesli tükenmedi Çünkü bunlar sadece arap yarım adasında diğer ülkelerde durum daha vahimdi belkide.. Çok yerde gömülen kız çocukları vardı İslam bunu şiddetle yasakladı İslam Kadına hakkını verdi Erkğin kadın üzerinde kadının erkek üstünde hakları vardır buyurdu İslam Peygamberi Hz.Muahmmed (Sav) ama sonradan o hakları dinlemeyen insanlar ıkmış ise o tartışılır..! "Kadınlara kerim olan insanlar lütüf eder cömertlik eder.***** olanlar ise ona kötü davranır"buyurdu Hz.Muhammed (sav) Kendisini erkek çocuğu olmışsada genç yaşta vefat etti Kenisi en çok sevdiği kişinin Kızı Hz.Fatıma olduğunu defalarca tekrar etti Cariye (kadın köle)ler için ve kölelerin azat edilmesi için çok sebebler koydu bugünde kölelik kalmadı çok şükür ERKEK KADINDAN ÜSTÜNDÜR DOĞRU KUR'AN-I KERİMDE DE GEÇER AMA ACABA BU NEDİR? İSLAM ALİMLERİ BUNUN PEYGAMBERLİK OLDUĞUNU SÖYLEMİŞLERDİR TEK ÜSTÜN YANI BUDUR YOKSA KADIN-ERKEK EŞİTTİR ELBETTE... Tarla benzetmesi ise apayrı birşeydİR ONLARA İYİ DAVRANMAK İYİ KARŞILIK GÖRMEK SIRRI GİZLİDİR BURADA "CENNET ANALARIN AYAĞI ALTINDADIR" buyurur Hz.Muhammed (sav) Erkekler neden peygamber olmuş kadın olmamış dersende Onada cevabımız var Peygamberler erkek oldukları halde çok işkencelere maruz kalmış savaşlar yapmışlar MECBUREN Yoksa Kadın olsa peygamberler bu işkencelere nasıl tahammül edebilirdir? "Ben Savaş ile emrolunmadım"diyor du Hz.Muhammed 13 sene Mekkede işkence görürken sonraları elbette savaş meşru oldu 13 sene işkence görmek az Mıdır ? Allah var diyor diye müşrikler defalarca öldürmeye kalktılar aç bıraktılar onu günlerce yemek temin edemedi ... İslam geldi kadın erkek eşit oldu köle idiler hür oldular ama mefluç dimağlar bunu hala anlayamıyor BAKIN özür dileryerek ve affınıza sığınarak söylemek mecburiyetindeyim Vücüt hatları belirgin olağan üstü açık giyinen kadınlara yollarda erkeklerin (çok duydum bunları suratına bile söylerler kadının genelde kadın ın arkasından söylenir ama malesef!!) bazıları off!!! şunun şurasına bak şimdi o kadınla yanlız olsam der Fantaziye (********* insanlıık altı) başlarlar ..BEn Anneme ablama akrabağma bu türlü laflar söylenmesini yediremem hiçbir kadınada bunlar pay vermek yakışmaz BU ÖRTÜNME MESELESİNİN ASRIMIZDA Kİ NEDENLERİNDEN YANLIZCA BİRİSİDİR açık taciz islam bunu engellemek için örtünmeyi emreder...! "Kadın bir Nur’dur sevgili değil, kadın (adeta)yaratıcıdır yaratılmış değil...” Hz.Mevlana....teşbihde hata olmaz elbette ayrıca kadın ay günlerinde iken dua edebilir sadece Kur'an-ı Kerim 'e el süremez Erkekde aynı durumda iken süremez .erkekde bu (cünüp)duırumda iken dua eder tesbih çeker
  9. --Evrenmi Baki ?Allah Mı?-- Ey evrene sonsuz gözüyle bakan kişi kendine gel! Nasıl olursda kainatın önüne ön sonuna son yok dersin? Görmezsin!kainatda ölür gider herşey gibi "Her canlı her lahza ölümü tadmaktadır/tadacaktır"ayetini bilmezmisin? Baki olan Allah'tır sen ise fanisin... "La ilahe illallah" derken dudak kapanmaz,evren derken dudakların pres olur adeta! "Ölüm mü'minin hediyesidir"sırrını duymadın ha? Mü'mine bu alemin ölümü,hakkın Baki olduğunu hatırlatır.Mü'min e doğru yolda olduğunu anlatır.Bu sırlar Hakkın ezeli ebedi olduğunu der"Ölmeden önce ölünüz"buyuran şanlı Peygamber... Dinle !binlerce inci binlerce nağme!Fısıldasın kulaklarına haydi şimdi var git ölü gibi davran!Boyan Hakkın boyasıyla Ey hakka Gönül koyan!! ---Dünya balık üstünde durur hadisini anlayamayan adam--- Ey can aç gönül gözünü,bak şu aleme Hikmetleri gör Hakk Kudretini gör her demde Aman Ya Rab!Bu ne Matematik,fizik ne ilim! Allah'ın varlığına işaret eder herşey,durur beynim Ne güzel dedi Şanlı Peygamber.. Dünya balık üstünde durur Kör görmedi "Peygamber sözüne bak"dedi.. Hiç balık üstünde dururmu dünya!! tebessüm etti Sen Hadis'in hakiki manasına baktın, İçinde sana fısıldanan hakikati anlamadın Ey kendini akıllı sana kişi dönde bir bak! Sen Allah'ın açık varlığını inkara kalkarsın! Sonrada kalkar Şanlı Peygamber(sav) e laf sayarsın Yaptğın işin saçmalığına dikkat çekeni anlamazsın! Anla artık balık-öküz bahane Allah'ı inkar etmenin saçmalığına dikkat çekmek gaye! Tabi durmaz dünya balık üstünde falan! Ey Allah'ın var olmadığına inanan! Allah'ın varlığının inkar edersinde,balığa mı inanmazsın!! Kibrin gözünü kör etmiş akıllan artık!Zira insana en çok yakışan nefsini yenip akıllanmaktır Evvela kendi kusruna bakmaktır! ----Kur'an ı tefsire kalkan adam---- Şu aleme tesadüf demek akl-ı kar mıdır? Senin gibi bir insana reva mıdır? Ey Kur'an ı hevasına göre tefsir eden kişi "İşi ehline vermek"sırrını duy bırak şu işi Ben Uzaya Gitmeyi astronottan daha iyi bilirim demeye kalkma! Kaptanı görüpte bende gemi sürerim diyen sinek gibi olma![1] Sinek kaptanı görmüş demiş buında ne var? Bende sürerim gemi doldururm insanları arkama Bakmış bulmuş bir saman çöpü binmiş üstüne Başlamış idrar üsründe döndürmeye... Sen git İlim güneşini ara. Bul bir alim bağlan ona. O'ndan öğren Kur'an tefsirini Hadis,Fıkıh,Akaid i Düşünce deryanı bulandırma habire Berrak olmaya bak,tavır koy nefsine Bil ki Şeytan dünya nefs insanı aldatır Doğruya ermenin en güzel yollu Şanlı Nebi(sav)e uymaktır Şeytan takar şehvet yularını insanın boynuna Dolaştırır arkasında götürür uçurum kenarına Sen Yularını zayıflatmaya bak!Hayvaniliğini bastır Oruç tutan ıslah olumaya yaklaşır... [1]Hz.Mevlana'nın bir rubaisinden alıntıdır... Acizane birşeyler karaladım ayak üstü önemlü olan mesaj vermek şiirsellik ikinci planda..!
  10. sana gülesim geliyorda insana saygısızlık olur diye yapamıyorum Bak sana ne diyicem Risale-i nur oku oradar mesela şu balık meselesi varya ona Lem'alar risalesinde Batını hakaikatlarle cevap verilir birde senin dedikleri bence çarpıtmadır din hayatın her yerine yayılır ve bu kadar mezheb ayrımı İSLAMIN GÜZELLİĞİNDENDİR. kimsekafasına göre iş yapmaz mezhep imamlarının Onlar Hepsi Kur'an-ı Kerim i ezbere bilir binlerce hadis ezbere bilirler hatta onlar kendileri hadi ben mezhep kuruyorum bana gelin demezler Ehli sünnet için en azından bunlar geçerlidir Ümmetim 73 fırkaya ayrılır yanlızca biri cennete girer bununladar bir çok soruna cevapveriyorum zamanım kısıtlı Ehli sünnet vel cemaat mezhepleri 4 adetdir onlar kasıt edilir çok itinalı olarak araştırmalar yapar bu 4 mezhepbubnların hepsi tek sayılır 73 den 1 taneye dahildir yani kasıt burada aslen 4 tane değil 1 taneden kinaye Kur'an a ve Hadise bapğlı kalan mezhep demektr yoksa 73 den çok fırka vardır islamda hepsi değil çokluktan kinayedir.Allah şekle sığmaz bir hadisde çelişki dediğin Allah'ın eli tabiri soğukluk tabiri aslen marifet bilgisidir Edebiyat denir buna biliyorsun muhakkak okumuşsundur şairlerde yazarlarda hiçm görmedin bu türlü söz sanatı?Peygamber efendimiz(sav) ben cevamül kerim (az sözle çok şey ve derinlemesine edebi üslüp) ile gönderildim buyurur.Ayrıca "Benim gözüm uyur gönlüm uyumaz" buyurur ki bu O (sav) yaptığı her tavrın bizlerce yapılamacağına bazı istisnalar olduguna dalalaet eder msl bir kere uyumuş abdest almadan namaz kılmıştır ama bizim gönlümüz uyur abdest almazsak olmaz Fetanet bir peygamberlik sıfatıdır Allah tan ****** olmazlar peygamberler öyle olunca gönül uyumaz.! ayrtıca hiçbir mezhepte namaz kılmayan öldürülür diye duymadım olamaz zira Peygamber Efendimiz (sav) zamanında bu zmanda vardır bunlar münafık adı verilenler vardı onlar hep namaz kılarmıydı sanıyorsun Peygamber Efendimiz (sav) onları bilir tanır biz bilmeyiz O bilir ama onları öldürmedi hadi bakalım ne olacak şimdi demekki yanlışmış tespit! ayrıca oturarak su içmek abdes bozmak vs.Bunlar rüzgar eser elbise ayakta kirlenir oturalım daha az kirlenir sileriz vs. den dolyıdır ve kapalı alanda yapmaya belki izin verilmiştir kıbleye bile dönük olsak annadınmı açık alan yasaklıdır ! Sual soran insan?ayakta içmek zararlıdır da bir defa mecburiyetten aakta su içmiş olamazmı Mecburi halde İçki bile içilir be adam ölecekse başka yolu yoksa içince boğazına takılan cisim mideye gidecekse içebilir Kur'an ayet ile sabittir Peygamber Efendimiz (sav) de orada harbde dir oturma imkanı yoktu neden HÜSNÜ ZAN Ederek bakmıyorsun meselenin hakikatini bilmiyorsun ki soruyorsun ! yani bence Git İlmihal al oku Sırf Kur'an meali ile kendin zorlanırsın açıklayıcı fıkıh ilmihal kelam al oku ozman görürsün "Onlar ağızlarıyla Allah'ın nurunu södürmek isterler Allah kafirler hoşlanmasada nurunu tamamlıyacaktır"saf suresi 8 ayet İslam yıkılmaz boşuna Tul-ü emel peşinde gezmesin bazı insanlar !!
  11. Nefer

    mümin müslüman ayrımı

    birde şunu ekliyeyim inançsız tabiri İslamda Allah'a inançsız olmak manasındadır yoksa her insan birşeylere elbette inannır ama fıtraten bir yaratıcıya inanmak insanda vardır. Allah'a yada Peygamber'e kısaca amentü ...onlar kasıt edilir genenlleme yaprsak; yoksa Ateist de bir inanca sahiptir önemli olan İman'ın şartlarına imandır temel kaide İslamda budur..! Ayrıca Allah'ın emirlerine uyup uymamak yobazlık militanlık değildir bunlar inançın kuvvetli olup olmamasından ötürü gelen şeylerdir dinve vicdan özgürlüğü insan hakları vardır Ayrıca "La harace Fiddiyn Buyurur Peygamber Efendimiz (sav) Dinde zorlama yoktur"kimseye zorla başını kapat vs. baskısı yapılamayacağpın gibi örten bir insana aç demek de çok abes birşeydir herkes HÜR dür ama Allah'ın koyduğu çerçeveler içindedir bu. Herkes heristediğini yapamaz! bunu artık anlamalılar insanlar bu türlü mülahazaların temelinde bu ve kin nefret duyguları yatıyor.Ben her istediğimi yapamam Zira BAk şu Kainata Allah Hür oluşumuzu zahiri olarak kısıtladığı gibi Batıni olarakda kısıtlamıştır Örn: Bir adam diyemez Bana Eyvallah ben jüpitere gideyim geleyim 5dk. da !aynı şekilde batıni yönü ise Allah'ın Vaz ettiği şeyler namaz oruç hac zekat kelimei şehadet ...yalan söylememek avret yerini örtmek gibi(ilk beşi İslamın şartı zaten)bunlarda yine zahiri gibi görünsede batın yönü ağır basar bu dünyaya bakarsan fizik ve metafizik beraberdir de aslen sanki Fizik bir adım öteye geçmiştir bu Allah'ın emrine uyma meselesi bundan ötürü böyle gibi görülebilir velhasıl kimse zorlanamaz.herkes her istediğini yapamaz.Herkes düşünüp kainata bakıp Bir yaratıcı olduğunu bulmak mecburiyetindedir.(bir adam saraya girmiş saray yakuttan süslü çok güzel çinileri var altından kolonları içinde su dolu havuzları bir çok yiyecek büyüleyci bir görünütüsü var sarayın Adam demişki Bu sarayın bir sanatkarı olmalıdır! işte böyle bir sarayın sanatkarı olurda Kainat sarayının İnsanın.hayvanın nasıl bir sanatkarı olmaz ?Bu çok gülünç ve garip birşeydir ...Vesselam!)
  12. Nefer

    mümin müslüman ayrımı

    Ey insan ! bak dinle sana ne anlatıcam şimdi ..SEn bir defa bi kendine bak düşün sonra dünyaya bak düşün adeta sen dünyanın hatta kainattın küçük bir modeli bulursun kendini ..Onlarca binlerce gezegen nizami olarak dolaşır süpernovalar vs.Bak big bang i biliyorsan nasıl şüpheye düşersin _?şüphe nefsani ve şeytanidir ..!Sende de hücreler nizami olarak iş bölüşümü yapmazmı bukadar hakikat nasıl tesadüfi olur?hiç fırtına kopupta tesadüfen hurrdalıkta Boing 747 oluştuğunu duydunmu ?Şeytan ateştendir Allah şeytanı yaratmıştır öyle ki şeytan Allah'a öyle itaat ediyordu ki arşda yada cennette secde etmedik yer bırakmamıştı.Ama Allah yeryüzüne aklı olan zeki,maharetli bir varlık(insan)yaratınca meleklerde ona secde edince Şeytan Allah'ın huzurunda kibirini kıramadı insana secde edemedi!burda istidradi olarak şunu arz edeyimki aslında melekler ve şeytan doğrudan insana dğil İnsandaki İlahi Tecellilere Esma tecellisine secde etti hakikatte Rab olarak düşüncesi ile etmediler ! bazı alimler Şeytan Allah'ı kıskandı başkasını istemedi kıskançlığı tuttu secde etmedi deselerde hakikat böyle değildir.Aşık küstahlık etmez !! etmemelidir..şeytan insanı saptıracapğını malum A'raf suresinde "Senin yoluna oturacağım onları sağlarından sollarından gelip saptıracağım"(A'raf 12-18)Allah buyurdu: "Sana emrettiğimde secde etmeni engelleyen neydi?" İblis dedi: "Ben ondan hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın." 13. Buyurdu: "O halde in oradan. Senin haddine mi orada büyüklük taslamak! Hadi çık! Sen alçaklardansın." 14. Dedi: "İnsanların diriltileceği güne kadar bana süre ver." 15. Buyurdu: "Süre verilenlerdensin." 16. Dedi: "Beni azdırmana yemin ederim ki, onları saptırmak için senin dosdoğru yolun üzerine kurulacağım." 17. "Sonra onlara; önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından musallat olacağım. Bir çoklarını şükreder bulamayacaksın." 18. Allah buyurdu: "Çık oradan, yenik düşmüş ve kovulmuş olarak. Onlardan sana uyan olursa yemin olsun ki, cehennemi tamamen sizden dolduracağım." Şeytan kafiri müşriği dost edinir insanı sevmediğinden(üstte)dalayı saptırır Allah'ın varlığında şüpheye düşürür insan şeytanın var olğıunu bile dikkatle araştıtırsa İmana gelebilir biliyormusunuz?bir deneyin bakalım müslüman'a ise vesvese verince müslüman'ın eğer görüşü varsa imanı artar cennetteki makamı yükselir zira vesvese ızdıraptır Şeytan müsliman için bile aslen hayırlıdır ama imanı sağlamlaşması mecburidir.. Şimdi size bir teklifte bulunayım ben diyorumki"Eğer Allah varsa gelin ona itaat edin namaz kılın önümüz Ramazan-ı Şerif oruç tutun (önce tabi gusül edip abdest alın)Allah varsa ona kulluk edince bir kaybınız olmaz sizi ölünce(ki insan bu kadar ulvi bir yaratık nasıl olurda ölüp yok olur bu derece güzel adeta mükemmel bir yaratık var oluşumuhteşemken ölümü bu kadar saçma yok oluş olur?)cennete girersiniz!cehennemden kurtulursunuz!'Allah yoksa bir kaybınız olmaz 5 dk namaz size na kaybettirir ? Hayır ben de diyorumki Hz.Mevlana gibi GEL GEL Gel ne olursan ol yine gel İster kafir ol! ister putperest ol! yine gel bizim dergahımız(Din İslam Allah'a kulluk)umutsuzluk dergahı degildir! evet değildir bak çünkü Allah Varsa ki VAr ozman kulluk et kaybın olmuyacak inan bana !
  13. Şimdi meseleyi iyi değerlendirmek lazım,bir defa bu gerici diye tabir edilen kadının üslübunda bence bir problem var ...Öncelikle bunu yazan hakikaten dindar birisimidir ? Hani nerde kaldı hoşgörü diyesi geliyor insanın öyle senin oğlun keşş benimkisi Sofi ayaklarını bıraklaım hakikatları görelim nedir mesele ? Mesele insanların ne olduğunu bilmeleridir bu bir ikinicisi ise gerici ilerici gibi tabiler acaba aaa ? neye dayanıyor ne yapıyor bir insanki gerici oluyor ?yada napıor ilerici oluyor ?kimse tekvini emirlere ittiba etmeyue çalışmak ile gerici olmaz uymayanda gerici olmaz ilericide olmaz "Kim zerre kadar hayır işlerse karşılığını görür,kimde zerre kadar şer işlerse karşılığını bulur"Bizim şu peşinde koştuğumuz dindar olabilme eğilimleri becerebilirsek ancak ozman insanlar anlarlar gerçek mutluluğu,sevgi,şefkat ufkunu önce bir Tevazu bilmek lazımdır kimseye sövmemek hakaret etmemek Acizane kanaatimce biz La harace Fiddiyn sırrına göre haraket ederiz/etmeliyiz dinde zorlama yoktur .Kimse puta ota taşa tapıyor diye zorlanamaz!kimse özgürce bir mefkure tutturmuş diyede asla ve asla gerici ilerici olamaz ! Siyaset,felsefe Vs... bunları koyalım bir kenarada içimizi dinleyelim gönlümüzü kin gütmekle başkasını ********** kendimizi Kral-İmparator görüp herkesi köle görmekle ne İnsan Olunur nede Başka birşey Vesselam..!!
  14. Arkadaşlar öncelikle foruma yeni kayıt oldum Merhaba diyorum.. Şimdi hakikat perdesini aralayıpda tarafsız bir şekilde Kur'an-Kainat-İnsan ilişkisini incelersek; (elbette tamamını incelemek mümükün degildir sığmaz buralara)ancak İnsan <Legad Halaknel insane fiyy ahseni tagvim<sırrına bakınca (Tin suresi 3.ayet) ahseni tagvime mazhariyet sırrı insanda vardır ve bunu doğru kullanmak her insana görevdir...Şimdi ben öncelikle demeliyimki belkide 14 yaşlarında iken Din ile pek alakam yoktu..Sonraları Merak ettim ve Kur'an-ı Kerim Meali okumaya başladım fihrist tarzı başlıklara ayrılmış şekilde msl ..Kozmolojik olaylar.. bölümünde ilgi,li ayetlerin yerleri yazılıydı merak ettiklerime baktım ve nihayettinde Allah hidayet lütfetti düşünmeye başlaıdm dedimki Allah beni yaratmış bana el vermişl kol vermiş kafa göz vermiş O vermese nereden bilirdim var olmayı varlık alemini nasıl sahip olurdum ele,göze? Sorularını sordum geçenlerde okuduğum bir kitapta Amerikalı bilim adamı Witssingle sanırım aklımda ismi tam kalmadı arştırmaları sonucu bing bang olayından sonra Kainatta bir protein in TESADÜFEN olurşma ihtimalini 10üstü 161 de 1 ifadesi ile belirmiş ki bu bizim evrenin boyutu 10üssü 80 atom olduğu düşünülürse iki tane evreni yan yana kopyarsınız aminoasitleri salarsınız rastgele onları tabi bulabilirseniz onuda bulmak bi meseledir 10 üssü bilmemne ... sora a.a. ler tesadüfen birleşirlerse bir protein oluşur ...!!!Enzim için ise 10 üssü 40 milyardır ki bilim adamı buna artık son noktayı koyuyor ve diyorki şunların oluşma ihtrimali Kasırga olupda hurdalıkta tesadüfen bir boing 747 oluşması kadar komik bir ihtimaldir... Bu DA gösterirki insan bir yaratıcı arayacak çünkü Allah Açık kapı Bırakmaz Aleyhine delil bulamazsınız...Kesinlikle Allah'ın aleyhine delil bulamazsınız..Meselede "Hak geldi batıl yok olmaya mahkümdür"hitabı ki bu İslam dini için kullanılmıştır Allah Ezeli Ebedidir..Zerre kadar ihtimal bulunmaz bu bize gösterirki İnsan samimane bir mülahaza ile Kur'an-ı Kerimi okusa şu şeytandan şehevattan nefsden uzaklaşmaya çalışsa ve gönlünde tartsa meseleleri Allah lütfeder İslamı Genede Allah daha iyi bilir tabiiki...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.