
zaia
Φ Üyeler-
İçerik Sayısı
24 -
Katılım
-
Son Ziyaret
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
zaia tarafından postalanan herşey
-
sevilmeden sevebilir misiniz?
zaia şurada cevap verdi: notyet başlık Aşk - Sevgi - Mutluluk - Güzellik
Durumunuzu anliyorum ve bence sizin durumunuz sozlunuzun durumu kadar da zor cunku sizinki bir sucluluk hissi iceriyor (ve hatta azicik acima duygusu bile icerebilir). Bayanlarda duyulmamis bir durum da degil, cunku genelde erkegin istegiyle olay basliyor zaten (tamam her zaman degil, ama genelde baslangic boyledir). Evli bir bayan olarak, esimi cok seven ama "hakiki ask"a da coook zor inanan ve kabullenen bir bayan olarak, bence siz kafanizi fazla kurcalamayin. Asil olay ne bence biliyormusun? "Ask"i cok fazla idealize etmek, "ask"a beklenti yuklemek. Benim zamanca anladigim sey, ask o kadar guzelmis ki, hem eskiden varsaydigim bir cok kaliba uymuyor, hem de beklenmedik sekilde her kalibi asiyor. Iki insanin birbirini tamamen bilebilmeleri, anlamayabilmeleri, ve tum anlamiyla birlikte olabilmeleri ne kadar guzel bir sey anlatamam. Zamanla da derinlesen birsey. Bu cocuk seni soylediklerine ragmen seviyor ve istiyor ise, ve istemekte direnecek ise, bence sen birazcik zamana birak olayi. Dusunme ki baska mucizevi biri cikacak da, onu kacirmis olacaksin da, bilmem ne bilmem ne. O kisi ciksa bile, onu anlayip kabul edecegin nasil belli? Belki onun da "hakiki ask"in olduguna inanmazsin? Belki de hakikaten bu sozlundur o kisi, ama sadece sen kendini bazi kaliplari asmaya hazirlaman lazim? Sunu da bil ki, seni bu kadar seven biri olduguna cok sanslisin. Ne kadar guzel, iyi, akilli olursan ol, birisi seni sevdigi icin sanslisin. Onun seni sevmesine izin verirsen, belki de kafandaki luzumsuz dusunceler birazcik bosalir, mutlu olursun, onu da zamanla cok mutlu edersin... Sadece sunu bir an dusun: Birisi senin icinde sonsuz, degismeyen bir guzellik gormus. Buna inan. Inanmakta zorluk cekiyorsan da, bunu sozlunle konus. Zaten konusmussun duygularini, ama onu incitmeye calisarak degil de sadece es olmadan once su arkadastan-arkadasa zamani degerlendirerek duygularini paylasmaya devam et, kotu de iyi de olsa da. Ona simdilik bir arkadas olarak bak, ve en iyi arkadasina nasil anlatirsan ruhsal durumunu, ona da o sekilde anlatmaya devam et. Herhalde iyi bir cocuktur ki o konuda herhangi bir sorun belirtmedin. Bu zaman surecinde ruhsal durumunuzu birbirinizle paylastiginiz halde, nisan, nikah zamani geldiginde kararli sekilde devam edersiniz. Ya olur da cocuk kaldiramaz durumu, senin de simdi dusunduklerin gerceklesir. Ya da, gorursun cocuk seni daha da iyi tanimasina ragmen seviyor ve istiyor, sen de onu daha iyi anlamis olursun, inanmis olursun, belki de belki sevmis bile olabilirsin, kim bilir? Herhangi bir ihtimalde sana bol sanslar ablacigim... -
burada bir fikir degisikligi sunacagim, cunku son yazdigimdan beri ogrendigim birsey var: kendini Turkiyeli, Anadolulu sayan herkes "kendimden". hangi dilini, irkini, kulturunu kabul ediyorsa etsin, ama yeterki kendini Turkiyeli saysin. esas ayrimcilik yapan ****** daha tehlikeli. fikir degisikligimin nedeni ise icimdeki korkulardan konustugumu anladigim icin. insanin korkularina yenilmemesi lazim. dunya'da olmeye deger birsey varsa, o da baris. ama buralarda konusarak veya politika yaparak baris olmuyor. insanin iyi is yapmasi lazim, hareket etmesi lazim ulkesine faydali olmak icin. kelimeler luzumsuz politika. gelecek yaz icin bir olay duzenliycem, buradan bir ara uzaklasacagim, ama o isi yapmadan once baska katilmak isteyen var mi diye belki yine gelcem buraya sorcam.
-
hahaha bu ara bunu tam okumamistim (ikinci paragraf). evli oldugumu surekli soyleyince insanlar gicik oluyorlar diye soylemedim bur soruda ama simdi de gerekli yani! ayrica esimden hicbirsey de saklamadim, tum hayatimi tanistigimizin ikinci gunu aktardim. herseyimi bilmeyen, kabul etmeyen, ve sevmeyen biriyle evlenebilirmiyim saniyorsun?? fiziksel olarak da onun benden cok daha tecrubeli olmasi lazim di!!! yani ne diyim ben sana yahu. ne bicim idi vidici adamsin. kusura bakma, Sands, yine konustum.. simdi bir sure susucam, soz.
-
taunus: gizem yapmiyorum, ama hayatimin detaylarina girmek istemiyorum. ayrica ben kendime tam tecrubesizdim demedim, onu ideal olarak goruyorum dedim. sana gizem yapmak icin bir nedenim yok, ama hayatimi anlatmam icin de nedenim yok. benim tecrubesiz erkeklere karsi tepkimin cok iyi bir sebebi var, ve benim soylediklerim 17 yasindaki tecrubesiz erkekleri kast etmiyor, 26 yasinda tecrubesiz erkekleri kast ediyor. sence erkegin 26 yasina kadar tecrubesiz kalmasi (hele hele yillardir bir kiz arkadasi varken, onunla sozde evlenmeyi dusunurken) normal mi? peki kizin 25 yasina kadar tecrubesiz kalmasi cok mu anormal? gunisigi: bende senin dusunduklerine saygi duyuyorum, ve ozur dilerim olayi basite indirdigim icin. sonucta herkesin durumu farkli, ve herkesin bu konuda ayni sekilde dusunmesi zaten beklenilemez cunku farkli farkli hayat tecrubelerinden gecmisiz buyumusuz, farkli insanlari farkli seyler mutlu eder. isin ilginc yani, ben aslinda yurt disinda buyudum, ama yine de kucuk bir kasaba da buyudugum icin ve ailem o konuda eski kafali oldugu icin (babam oldururdu lise de falan erkek arkadasim olsaydi, ama kucuk erkek kardesimin orta okuldan beri sevgilileri biliniyor), icimde her zaman o konuyla ilgili bir sucluluk hissi var. ama baska kizlari yargilamiyorum, ve belki kendi kizim oldugu zaman (eger olursa, Insallah) farkli yetistirmem gerekecek. sadece etrafima bakindigimda, kizlar erkekler ile evlilik oncesi cinsel iliski gecirdiklerinde genelde kizlari bir uzuntuyle ve kendine guvensizlik ile birakiyor ama erkekleri oyle etkilemiyor. belki sonunda kizlar onu "ama birsey ogrendim hayat ile ilgili" olarak tercume ediyorlar kendi iclerinde, ki boyle bir tercume guzel ve normal. elbette ki her tecrubemiz bizi simdiki oldugumuz yere getiriyor, ve su an mutluysak belki de o tecrube gerekliydi. geriye bakmak boyle garip birsey tabii ki. ama, yine de, *gelecege yonelik* sorulsa, hani bilsen kesin evlenmeyecegini o adamla, yine de onunla vaktini gecirirmiydin, cok ozel durumlar haric, zannetmiyorum ki cogu kiz "evet" desin. cogu erkek "elbette" diyebilir oteki yandan (?). ama soyledigim gibi, herkesi mutlu eden seyler farkli tabii. ben sadece kendimden ve etrafimda gozlemledigim kadar soyleyebilirim, o yuzden tum kisisel konulardaki cumlelerime "bence" veya "gozlemledigim kadariyla" ekleyebilirsin.
-
TÜRBANINI ÇIKARTANLAR BAŞÖRTÜSÜYLE GİREBİLECEKLER MİDİR GİRMEK İSTEDİKLERİ YERE
zaia şurada cevap verdi: bekir başlık Dini Konular - Din - Dinler
:clover: birde bazi belediye otobusculeri basi kapalilara torpil geciyor, bir seferinde basi acik bir teyze durumu kavrayip olay yaratmisti... ama en sevdigim olay hani o acaip makyajli kapalilar var ya, super yani. bir de guzel guzel "bas ortunme modalari" (vallahi kuafor'leri bile oluyor!). oysa benim bildigim Kuran'da "mutevazi gorun" denmesiydi -- celiski olmuyor mu? yani ben dogal halimde, makyajsiz, sacimi oylesine salip, uzerime ne rahatsa giyinip, ciktigim icin "gunah islemis" oluyorum daaa o ozel olarak makyajlanmis, ozel ozel ortuler takinmis (hani sacinizi yapapileceginizden daha da guzel kapsiyor saclarini o ortuler -- eskiden kadinlarin giydigi o guzel guzel sapkalar gibi), guzel guzel de vucut olculerini belirten ama teknik olarak "kapali" sayilan giysilerini giyen o "dindar" ablalarimiz pek de saf oluyorlar dimi? Babaannemin dindarligini anliyorum, icten saygi duyuyorum -- biliyorum ki Babaannemin dualari hakkaten gecerli. ama o yeni dindarlari da hic anlamiyorum ya. -
eger benim yazdigima yanitsa: ben de bayanim. evet, kizlar "kendi halimizde" birakilalim. ben bu tip "ozgurlugu" hic bir zaman hakiki ozgurluk olarak algilamadim. bilmem, belki bende problem var, belki asiri tutuculugum vardi o konuda, veya korkakligim, veya bazi seylere fazla onem veriyorum. olabilir. taunus'un yazdigina gelince: elbette ki tecrubeyle de zaten olculmez insanin kiminle olabilip olamayacagi, sonucta herkesi deneyemezsin zaten. daha cok erkegin ne istedigini bilecegi kadar, ve ne yapacagini bilecegi kadar tecrubesi olmali. eger erkek otomatikmen biliyorsa bunlari, helal olsun. ama, gozlemleyebildigim kadar, erkekler hem gec olgunlasip, hem de erken meraklaniyorlar, bazen o meraklarini da "ask" ile karistiriyorlar gencken. o yuzden, tecrubesiz adama zor guvenirim. yani kendini tanidigina zor guvenirim. olayin fiziksel yanina girmiycem, ama sonucta fiziksel birseyden bahsettigimiz icin de onu hic hitab etmemek mumkun degil. sunu diyecegim tek: kadinlar ve erkekler ayni yaratiklar degiller, fiziksel asimetri var. kadinin erkek ile iliskiye girmeye karar vermesi farklidir erkegin kadin ile iliskiye girmeye karar vermesinden. onlar farkli seyler soyluyorlar. feminism demek degildir ki dogal olarak asimetrik olan birseyi simetrik yapmaya calisalim. bu kadar.
-
yok cocuk mocuk olmaz... yani aslinda tum olay senin de adami niye sectigine, nasil sectigine bagli. benim icin dunya'ya bir cocuk getirmekten *ve* o getirisin sorumlulugunu almaktan daha guzel birsey yoktur. onun icin adam zaten baskasiyla yapip da o isi sonra babalik gorevini yerine getirmemisse derhal sil. tabii, bu isler biraz komplike olabilir. mesela bazen cocugun annesi zorlastirabilir adamin isini, adam babalik gorevini yerine getirmek istese bile. ama yine de bence bir bencillik olmus bile, cocugun hayati on plana konulmamis. yalan olayina da gelince, kizim sen nerden buluyon boyle ******* ya?
-
hmm.. pardon, bende bazi kelimelerin Turkcelerini bilmiyorum maalesef. simdi boyuna hazar.com kullanip tercume edebilirim, ama genel olarak sempanze olmayan hayvanlarin nasil basit *aletler* icaat edip kullandiklarini anlatiyor. sonra tercume ederim detaylari.
-
kesinlikle ama kesinlikle erkegin cok tecrubeli ve bayanin da cok az gecmisli veya tam tecrubesiz olmasi ideal. hem fiziksel olarak hem de duygusal olarak. boylece hem senin kiymetini daha iyi anlar, hem de delikanlilik merakini birazcik doyurmus olur. ayrica sende kendine guvenebilirsin ki, "ya, bu adam istedigi kadinla birlikte olabilmesine ragmen beni seciyor." oteki turlu seceneksizlikten seni secmis olsa pek de super olmaz yani... tabiii, delikanlilik merakindan adam olmaya dogru hic bir zaman gidemeyecek olan erkekler de var. onlardan uzak kalmak en iyisidir. onlari otekilerden ayirmak da baska bir yetenek, ablacigim. zamanla ogrenirsin. sana guveniyorum.
-
bilmem ama, belki de mtmtk'in soylemeye calistigi: bazen dunya da en hakiki ve en guzel dogrular kelimeler ile ifade edilemeyenlerdir. bunlar sadece hissedilir, sessizce, mutevazice. ? a sort of "Goedel's Incompleteness" Theorem for philosophy?
-
hmm.. hayatima bakinca, bayagi cok "izm"lerden gecmisim, "hakiki izmi" bulmaya calismakta... halen O izmi bulmadim. 15 yasinda ogrendim ki O izmi dinde bulamiycam. 17 yasinda ogrendim ki O izmi felsefe de bulamiycam. 20 yasinda ogrendim ki O izmi bilim de bulamiycam. 22 yasinda ogrendim ki O izmi politika da bulamiycam. 25 yasinda ogrendim ki O izmi insan iliskilerinde bulamiycam. simdi 27 yasinda, insanlar hala 20'yi gectigime inanmazken, casino'da yarim saat beni sorguya cekerlerken, hangi liseye gittigimi sorarlarken, ben oysa sonsuuuuz yillardan gecmis hissediyorum kendimi. icimde Gecmis "Izm"lerin Yorgunlugu var. beni Izmler mutlu etmiyor, bu kesin. esimle beraber dag basinda sessizce yurumek, ayni istikamete dogru, ayni gokyuzune bakarak, ayni havayi nefesleyerek. esimin elimi gucluce tutmasi. esimin muzigini dinlemek. bunlar beni mutlu ediyor. su anda staj'da olmasam da elbette o beni en mutlu eden seyleri beni mutlu eden insanla yapardim. peki nicin staj'dayim o zaman? nicin esimle Yeni Zelanda'ya tasinip Maoriler arasinda kucuk bir kulubede derhal yasamiyoruz? (dusunmemis degiliz bu sIkkI ) kendimi hala su "insanliga luzumlu olmak" hissinden bir kurtaramadim, maalesef. sanirim hala birkac tane kacak "izm" icimde kalmis, onlari da atmam yillar daha alacak. Allah kahretsin su izm-leri!
-
ellerine saglik, demirefe, bende guzel, yeni seyler ogrenmis oldum. ozellikle Patricia Moehlman'in serengeti'de izledikleri cok etkileyici... Cyrano, bende sempanzelerin *matematik* bile ogrenebilmeleri cok ilginc oldugu icin o ornegi verdim, ama once yazdigim web-sitesinden su da var: " Chimpanzees use sticks to reach for things and fish for termites; they've even been seen to attach two sticks together to make a longer stick. Non-primates can be just as ingenious. One scientist had a crow living in his laboratory who was fed dry mash that had to be moistened before it could be eaten. Occasionally the keepers forgot to moisten it. The crow used a cup he had been given as a toy to get his own water and moisten the mash himself! Egyptian vultures throw rocks at ostrich eggs to break them open; the woodpecker finch, of the Galapagos islands, uses a cactus spine to pry grubs out of tree branches; some green herons will drop small objects onto the surface of the water to lure fish to the surface. Dolphins have no hands, but they've learned to carry rocks around by sucking them into their blowholes. Dolphins will also blow bubble rings, then play with them as they rise to the surface. Sometimes they'll drop bits of fish or seaweed into the center of a bubble ring just to see what happens." aslinda boyle olmasina ragmen, yazi "hayvanlarda bilinc?" sorusunu bayagi acik birakiyor, ama yazar sonunda o soruya ozel gorunusunun "evet" oldugunu belirtiyor.
-
madem diyorsun ki konu hakkinda acikca konusabilirim, tamam. "Ben doğadaki tüm canlıların genlerini en sağlıklı şekilde gelecek nesillere aktarma içgüdüsüyle doğduğunu anlatıyorum ve bunun için böyle bir örnek veriyorum." peki bu senin "saf bilim yetmez, humanizm de lazim" tezini nasil savunuyor? diyelim ki erkekler boyle, kadinlar soyle. so what? belki senin ilk postunu yanlis anladim, ama anladigim kadariyla "saf bilim niye yetmez" diye bir cok ornek gostermeye calistin. ve bende bunlarin mantiksal bagini kurmaya calisiyorum. mesela, erkekler eger kilsiz, goguslu, kalcali (bu listeyi uzattikca da uzatabiliriz, baska detaylara da girebiliriz, ama tartisma konusuna nasil bagli olur bilmem) kadinlari daha cekici buluyorlarsa farkli evrimsel ve uretken nedenlerden dolayi (ki bunu zaten kabul ediyorum ve de ilk yaptigim ve anlamadigin esprimde de bunu soyluyordum) bunun senin tezine nasil baglantisi oldugunu anlamakta gucluk cekiyorum, ozur dilerim. lutfen oteki detaylar da degil de, o baglantida biraz daha aciklama yaparmisin? simdi, sen diyorsun Tarih:Tarihciler analojisini kurdun benim Islam:Muslumanlar ve Bilim:Bilimciler analojilerime karsit. ama ya Kitaplar:Yazarlar desem? yani, Tarih:Tarihciler daha cok Doga:Bilimciler'i kapsiyor Bilim:Bilimciler'i degil. bilmem anlatabildim mi... sen "bilim" derken hep "doga"yi mi kast ediyorsun? soyle fark var: *hakiki* tarih dedigimiz tarih, mesela tarihciler tarafindan degil de Zaman tarafindan (veya Tanri, veya baska bir birey koy) yazilmistir ve degisemez. *hakiki* bilim dedigimiz "doga" da ayni sekilde. ama okudugumuz tarihin bile tarihcilerin yazilarina kalmis dogrulugu, ve bildigimiz gibi tartismalar var. ayni sekilde, sen eger "bilim" derken "doga"yi kast ediyorsan, o zaten degismez gerceklerden ibaret ve insanlarin dusuncelerinden bagimsiz oldugu icin, onun tartisilacak bir yani da yok tabii. ve *hakiki* doga'ya "aykiri" gelinemez zaten. e.g. eger bazi erkekler "kadinimsi" kadinlari cekici bulmuyorlarsa, ya o erkekler tam erkekimsi erkek degiller, ya "kadinimsi"'yi yeniden tanimlamak lazim (e.g. uretken sandigimiz ozellikleri yeniden goz onune gecirmek lazim veya "uretkenlik" teorilerini genel olarak..) ya da konustugumuz "cekim"in tanimini yeniden gozden gecirmek lazim. ama demek degildir ki "doga'ya aykiri birsey olmus". sadece doga'yi tam anlamamisiz, veya yanlis kelimeler kullaniyoruz, o kadar... hayvan zekasina gelince, taa 1881'den bile bir tez bulabiliriz bu konuda, ama ilk once aklima tabii ki Jane Goodall geliyor (chimanzelerle yasamis tatli teyze). bana bilimde guzel gelen durumlardan biri, tum dunya hayvanlari aptal sanmisken taa 1881'de bile Darwin'in ogrencisi George Romanes'in "Animal Intelligence" diye bir kitap yazmis olmasi ve dunyanin kanitsiz halde dogru sanmis oldugu o tezi sorgulamis olmasi. genel olarak "zeka"ya gelince, benim konuma daha yaklasiyoruz, ki once makinalardaki "zeka"yi insanlardakinden ayirt edelim. e.g. "machine learning" olayi hic bir yasayan bireye bile bagli degilse, tabii ki "ic guduye" de bagli degildir. peki "learning" i.e. "ogrenme" tam neyi kast eder? nasil oluyor da dunyanin en iyi tavla oyuncusu bir insan degil de bir Q-Learning Neural Network? dedik tamam satranc'a gelince sadece cok buyuk bir hafiza yetiyor (a huge lookup table). ama tavla'da yeniyor bizi bu makinalar, eyvah kahveler bosalacak. hayvanlara donersek de, onlar da matematik bile ogrenebiliyorlarmis: http://www.edwardwillett.com/Columns/animalintelligence.htm "Sarah Boysen, a psychology professor, began trying to teach arithmetic to chimpanzees in the 1970s. By 1991, a chimp named Sheba had figured it out. Once one chimp learned it, others followed." yani soylemek istedigim sey su: bunlar hala buyuk arastirma konulari, ve ben de sana kalkip "zeka sudur" demesem bile o sorunun ne kadar zor ve boyutlu oldugunu ve bilim insanlarinin o soruya ne kadar cok farkli yonlerden yaklastigini gostermeye calisiyorum. saygilar...
-
aslinda bu kadar genel bir konuya ozellikle cinsel ornekler ve *ozellikle* erkeklerin kadin vucuduna "dogal bakisiyla" ilgili ornekler katman tuhaf bence, ve de bayanlari da tartismadan otomatik olarak disliyor. ben herhangi bir sekilde, herhangi bir yandan o konunun detaylarina veya temeline girsem garip karsilanir. "evet erkekler dogal olarak oyledirler" desem de, "yok soyledir" desem de, "aslinda kadinlarin da cinsel tercihleri boyledir su nedenlerden..." desem bile, bunlarin garip karsilanmiyacagi bir durum yoktur toplumumuzda. binlerce ornek verebilirken de boyle ornek vermen gercekten ilginc. umarim bayanlari konudan dislamak degildi amacin, Cyrano... benim "bilim insani olarak" diye cumlelere baslamam ise cok kolayca aciklanilir: bilim bilim insanlarindan ibarettir. bu kadar basit. bilime disardan konusanlar ve icerden konusanlar arasinda da fark var, kredibilite sorunu da var. nasil Hiristiyanlar Muslumanlik hakkinda, "Islam soyle diyor" dediklerinde Kuran'in icindeki cok-cesitligi gormek te zorlanirlarsa, bazen de bilime disardan bakan insanlar bilimin icindeki cok cesitligi gormekte zorlaniyorlar. veee, "Muslumanlik" nasil Muslumanlardan ibaretse, "Muslumanlik" hakkinda her soylenen de "Muslumanlara" direk hitab ediyor. yani, sen ne zaman, "bilim soyle diyor" dersen, benim de isime ve kafa yapima direk hitab etmis oluyorsun, tum bilim insanlarina hitab etmis oluyorsun. ve eger diyorsan, "insancillik bilimin disinda, hatta da bazen bilim ile celiskili", o zaman da ozellikle insancil olan bilim insanlarina celiskili diyorsun. neyse, tamam bir daha "bilim insani olarak" diye baslamam cumleye deee, sen de madem gercekten "bilimsel" tartisma yapiyorsun, nicin hic bir makale sunmuyorsun (e.g. demirefe'nin yaptigi gibi, benim onceden yaptigim gibi) soylediklerini yazan? mesela, sunu soyleyen bir makale sunarmisin da bende ogreneyim senin soyledigin "bilimi": "hayvanlarin beyni olmasina ragmen hayvanlarda 'zeka' dedigimiz olay sadece icgudulerden ibarettir. ve 'zeka' dedigimiz olay insanlar da vardir, ki insanlarin zekalari sadece 'icgudulerinden' ibaret degildir."? yani, bilim "zeka" denen seyi hitab ediyor diyorsan, herhalde insanlarda olan birseydir bu en azindan, degil mi? ve madem senin "bilimsel tez" dedigin seye gore hayvanlardaki beyin sadece icguduleri kapsiyorsa, insanlarinki bir sekilde farkli, daha genel olmali, mantiken... tabiii... zannetmiyorum ki oyle bir tezi savunan bir makale son 70 yil icinde iyi bir jornalde yayinlanmis olsun.. zannedersem tum bulabilecegin modern bilimsel makaleler ya (1) hayvanlarin da, insanlarin da, icgudulerden daha genel bir "zekalari" var, cok farkli miktarlarda ve boyutlarda, ya da (2) hayvanlarin da, insanlarin da, zekalari icgudulerden dogmadir, tezlerini savunur, ozellikle ve cogunlukla (1)'i... ama eger sen daha yeni tezler biliyorsan, ogrenmeye hazirim... yalnizca lutfen en azindan tek bir makale ornegini ver. tesekkurler...
-
hahaha evli bir bayan olarak, su gogus kalca meselelerine fazla derinden girmesem olur mu? siz erkekler bu konulari ve tangentlerini nasil bir hararetle "Bilim > Insan Irklari" altinda acip da konusabiliyorsunuz sasiyorum, ve komigime gidiyor... herneyse, temel konuya gelince, o kadar cok kelimeler doldu ki, tum detaylari okuyamiyacagim, kusura bakmayin. sadece sunu onemli buluyorum: kimileri bilim "soyle soyle emrediyor" derken, ben hala bir bilim-insani olarak "hayir, oyle demiyor," diyorum. demirefe'de bazi konularda (e.g. bilimin hayvan zekasi uzerine "soyleyisleri") benim belirtmek istediklerimi benim soyleyebilecegimden daha guzel bir sekilde ifade etti, sagolsun. benimde Cyrano ile "yok sen anlamadin benim soyledigimi" diye sonsuz daireler cizmeye zamanim yok, olsa da tum zamanimi oyle luzumsuz harcamak gunah olur zaten. zaten sagolsun, benim de insancil oldugumu anladi. tek mantik sorunu: bu insancilligim bilimselligimle celiskili mi celiskisiz mi; veya, tamamiyle orthogonal (bagimsiz) mi, yoksa birbirlerini tamamlayan bicimden mi bu iki ozellik? ben kendi icimde bilimsellik ve insancilligi birbirine uyusan iki ozellik olarak goruyorum, ama baskalari bunlari celiskili goruyorlar ise o da onlarin hakki. saygili bir sekilde, bu konuda anlasmamak uzerine anlasmak da bana uygun gelir. selamlar...
-
Cyrano, guzel yaziyorsun, fakat temel birtakim hatalarin var "bilim"e hitabinda. birincisi "bilim" bir birey degil. bilim cok dinamiktir ve biliminsanlarinin hepsi de ayni goruslu degildir. bazen kolaylik olsun diye "bilim boyle der" diyoruz, ama o kadar ileri goturdun ku o kolayligi, "hayir, 'bilim', oyle birsey demiyor!" demek zorunda hissediyorum bir bilim insani olarak. mesela, "bilim" dememistir ki "aslan da zeka yok". zaten "bilim"in "zeka" kavrami sifir-bir olmamistir yillardir. aksine, herkes "hayvanlar ruhsuzdur, aptaldir, insanliktan cok uzak" derken, ilk bilimdi "zeka beyinden gelir, tum beyinli hayvanlarda da farkli derecelerde zeka vardir" turunden tezleri one suran! ikinci hatan: "doga kurallari"na hitabinda. bioloji fizik degildir. ne kadar da cogu adamin iri goguse ve iri kalcaya karsi reaksyon zamanlari az kalsin isik hizi kadar tespit edilebilir bir miktar ise de, tabii ki cinsiyetler arasindaki sevgi ve es secimi cok daha derin, duygusal, ve ozel faktorler de icerliyor. ayrica anliyorsundur ki o cumlemdeki esprimden dolayi, gercekten de biolojiye fizikmis gibi bakmak cok komik ve sacma olur zaten. ucuncu hatan: "bilim" icinde hicbir "boyle yapilmalidir" emri bulunmaz. ozellikle "aidslileri oldurmeli" diye hic bir oneri ileri sunmadi bahsettigimiz "bilim". hic bir zaman "soyle yapmalisin" dememistir ki? yalnizca tabii ki "aids'in durdurulmasinin bir cozumu tum aidslileri oldurmek olabilir" sacma mantigini herhangi bir insan kurabilir. mantigin kendisinde problem yok, ama cozumler arasinda en guzel cozum olmadigina hic kimse karsi cikmaz. buna yanit bende soyle bir analoji kurarim: fakir bir ananin cocugu acikip da yiyecek birsey olmadiginda evlerinde, komsu aile de acliktan olmek uzere oldugu icin baskalari onlara yemek vermek uzereyken, ilk ana komsu aile'ye verilecek olan yemeyi calarsa cocugunun o anki acligini gideren bir cozum olur. ama bu ara oteki aile olur, kendi cocugu da baska bir gun yine ac kalir (cunku olmek uzere olan komsular kalmaz birgun). yani hickimse icin optimal bir cozum degil. dort numara da sudur: "bilim" hic bir zaman "herhangi bir deney yapabilirsiniz birseyi ogrenmek icin!" dememistir! deneyler dogru sekilde nasil yapilabilir buyuk bir tartisma konusudur cogu bilimci icin. ama tabii ki deneyin insancil bir sekilde yapilma tarzi bilimin icinden bilinebilecek birsey degildir. ama bilim de bu konuda mutevazi zaten: emir vermiyor deneyler konusunda. yanlis anlama: sanirim anlasiyoruz "humanizm" de gerekir konusunda. ama belki anlasmadigimiz sey bilimin bu konu uzerine yorum yapip yapmamasi dir. "bilimin mutevaziligi" versus "bilimin kibiri" yani. bunalimli: insan ve insani arasindaki cizgi guzel bir soru aslinda. bir fark var ama ne *kadar* kim bilir? kusura bakma ilk cumleni yanlis anladiysam da. simdide bilimsel makalemi yazmaya devam! (bu yuzden uyumuyorummmm!) umarim bilgisayardaki deneylerim humanizme karsi cikmaz.
-
Turk Millyetciliginin hortlamasi ve Cumhurbaskanligi Secimi komplosu
zaia şurada cevap verdi: NewYorkTaner başlık Politika Bilimi
New York'u bilmem, ama Los Angeles'ta Kurt olmak Turk olmaktan bin kat daha "cool", tabii.... zaten Turk kimligi sorunlu oldugu gibi, Kurt kimligi de o kadar mukemmel oluyor buralarda -- istedikleri insanlara karisabildikleri gibi (Iranli, Ermeni, Arap, Kafkas, Turk) ayrica beyaz Amerikalilardan da ozel "underdog", "azinlik" saygisi gosteriliyor. boyleyken dunya, az kalsin "bende Kurdum!" diycem. ama, eski, ozel bir tanidigin belirttigi gibi kendisinin Zaza oldugunu ilk defa belirttigi anda (ki ben onu Turk sanmistim dogal olarak), bana "sen Turksun, Orta Asyali" demisti akrablarimla gorunce beni. ilginctir, ondan once hep, "Turkiyeli, yani Turk" dusunmustum kendimi, tam bilinmez bir karisim. ama, o an bir Zaza beni tam Turk yapti. su an "Munzur Xenekiyene" dinlesem bile, ben Turkum, hic unutmam. -
genelde asiri kiskancligin altinda yatan baska birseyler vardir. ya kisisel problem ya uyumsuzluk, ya da "tam mutlu olmamak" kadar basit olay. molina: kendine guvenmiyormusun? mutlulugun sevgiline mi bagimli? ve sevgilin seni mutlu etmiyorsa neden onunla kaliyorsun zaten? deli gibi asik olsaydin bu kadar dusunme alani bulamazdin herhalde. zannedersem daha gencsindir bayagi (iyi anlamda algila). bence zamanin varken once kendini bul, sonra da o tumunle asik olacagin insani bekle. kendini bulduktan sonra o gelir, kafani boyle seyler doldurmasina izin vermez.
-
BAYAN ve ERKEK dost olabılırler mi?
zaia şurada cevap verdi: afilli başlık Aşk - Sevgi - Mutluluk - Güzellik
cogu cevabi okudum ama hepsini degil, kusura bakmayin... yalnizca, "kadin ve erkek dost olabilir, ama belirli sinirlar icerisinde" diyen arkadaslara katiliyorum. elbette (esim haric! -- o hem askim hem de en iyi arkadasim) erkek olan arkadaslarim ile *kadin olan arkadaslarim ile paylastigim* herseyi paylasamam, ayni derecede sicaklik da gosteremem. kadin olan arkadaslar ile beraber yapabildigim herseyi tabii ki erkek olan arkadaslar ile yapamam. bunlar yuzunden belki "dostluk" tam anlamiyla dogal olmayabilir, cunku bir derecede bir kontrol soz konusu. mesela kadin olan arkadaslarimin yaninda dans edebilirsem istedigim gibi, onlar da benimle, nasil onlari bazen yanaktan opebilirsem, onlar da beni, veya sarilabilirsem, onlar da bana, erkek olan arkadaslarla bunlari yapamam ozel durumlar haric (selamlasmalar, vedalasmalar). kadin olan arkadaslara aglayabilirim arada kotu hissettigimde, ama erkek olanlara aglamaktan cekinirim. zaten duygularimi tumuyle paylasabildigim adam ile evlendim. bu da dogal bir gelisme degil mi? ama zaten benim bolumumun cogunlugu erkek oldugundan, "erkekler ile dost olmama" secenegim bile yok. ve esim guvenmese "sinirlar icinde erkek-bayan dostluguna", basima cok daha buyuk problemler gelirdi, hele hele simdi stajdayken. bende ona guveniyorum. ama aslinda gercegi soyleyecek olursak, ikimiz de baska ciftler ile arkadasligi tercih ediyoruz, daha dogal hissediyoruz. en iyi arkadaslarimiz mesela Hindistanli bir cift, ve ben su stajdeyken esime iyi bakmalarini rica ettim (ki oyle yapiyorlar). hatta henuz "ciftlesmemis" arkadaslari boyuna ciftlestirmeye calisiyoruz galiba bilinc altindan. inanin ki kotu niyetim yok bu konuda, sadece iki sevdigim insani tanistirmak hosuma gidiyor, napiyim... -
ilginc: ne zaman "Afrika'dan geldik" denince insanlar primatlarin kast edildigini dusunuyor. ama, bilimsel sonuc demiyor ki maymun halinde ciktik Afrika'dan -- diyor ki *insan* halinde ciktik. ilk bakista ne kadar detay olarak da gorunse bu fark, onun en onemli evrimsel basamak oldugunu hic kimse tartisamaz. ayrica bu basamagin *bir* bolgede olusu, *insanligin* irklardan once oldugunu da ispatliyor. bilmem anlatabildimmi... neyse bunalimli kardes, sana katiliyorum teorik olarak, hani irk hikaye, toplum-bilimi onemli falan diye. ama dunya'da o kadar cok insan var ki hala irkciligi "bilimsel" tezlerle savunmaya calisan, arada da bilimin aslinda tam ters bir tezi savundugunu belirtmek o kadar da luzumsuz olmuyor yani. tabii ki tum "irkcilik yanlis"tir savunuculari da dogru bilim kullanmiyorlar (verdigin ornekler gibi), ama benim gosterdigim makale Science journalinden cikma (orijineli) ve onemli bir bulus. yanlis cikma olasiligi dusuk.
-
katiliyorum. hepimiz tanrinin yarattigi ve haraketlendirdigi atomcuklardan olusmusuz sonucta. bitkiler de kardeslerimiz daglar da. hersey birdir. <Tibet muzigi arkada> yari-saka bir yana da, artik Adem ve Havva'nin, yani tum "irklarin", ilk Afrika'dan geldigi artik bilimsel olarak kabul ediliyor: http://www.arcl.ed.ac.uk/a1/stoppress/stop261.htm (kusura bakmayin, bu konuda Turkce link bilmiyorum.. bulan olursa sagol..) isin en ironik tarafi da, bu bilimsel gercege ragmen, Afrikalilar kadar baskalarinin irkciligindan aci cekmis insan da yoktur belki yeryuzunde.
-
taunus: Turkiye'de Ermeni, Kurt, Rum, Musevi, Arap, Suryani, Pomak, Laz, Cerkes... olmayinca otomatik olarak "Turk" oluyorsun. bu "default" Turkluk'ten baska seni ozel olarak ne "Turk" yapiyor? gozlerin cekik, saclarin siyah, tenin sari mi? yoksa DNA'na baktirdin da Atilla'nin torunu mu ciktin? (gerci, ilginctir, bir genetik arastirmada Orta Dogu -- Pakistan, Iran, bazi Arap ulkeleri -- adamlarin bircogu Cengiz Han'in torunlari cikti, ama elbette anneanneleri farkli farkli hepsinin. kadinlarin milleti sayilmiyor belki...) soyledigin eger "irk" anlamindaysa katilmiyorum ama su sekilde tamamiyle anliyorum dedigini: gunun sonunda hic bir Ermeni, hic bir Kurt, hic bir Cerkes, hic bir Arap, seni veya beni "kendinden" saymiyacak. bu dogru. hatta da hatta basbayagi yabanci da hissettirebilirler bile, bakislar ile olsun, ses tonlari ile de, Izmir carsilarindan (Kucuk Kurdistan?) veya Kucuk Ermenistan'dan (Los Angeles'taki Glendale) gecince. Los Angeles'ta Turkce konusmak'tan korktugum zamanlar olmadi diyemiyecegim ki bir keresinde ailem ile yururken rastgele bir Ermeni uclusu bize oyle agresif bir sorusturmada bulundular ki sozde "sigara cakmaginiz varmi" diye baslayarak dibimize takilip, sonra da "nerdensiniz?" diye ustune ustluk sorarak. Rus'musunuz, Lubnanlimisiniz, Israillimisiniz, hepsini sordular, ama tabii ki onlar gururlu bir sekilde hemen "Siz nerdensiniz? Biz Ermeniyiz," dedikleri anda bizler de, "hee, iste oralardaniz" dedik yani. Annem'e "canim" manim dediler Babamin onunde sacma sapan. hani adamlarin belki bicaklari olur, zaten sarhoslar da, esim, babam, kardesim bizlere yakin yuruyup kendilerini tuttular. ama hayatimda o kadar rastgele bir agresyon hissetmedim birilerinden... birkac hafta once akrabam (ikinci kuzenim) geldi burada (ABD'de) politik bilim'de burslu master yapmaya. cocuk tamamiyle sosyalist (hatta bu konunun pragmatik noktalari uzerine bayagi tartisiyoruz) ve anti-milliyetci. zaten beyazimsi bir tip, herkes onu Rus veya Romanyali saniyor. daha ilk hafta mall'da yururken, bayrak saticisi bir Turk cocuk cikti. bu kadar irkci biriyle tanismadim hic hayatimda, tanrim. ilk basta "ah, ne guzel, bir Turk daha cikti" demez olaydim. komiktir ki tum konusma da benim ona "ilginc: israil bayragi satiyorsun ama filistin bayragi degil," dedigimde onun, "sahipler filistinli zaten, israillilere satmak karli," dediginde benim de sakaca, "hehe, ama ermenistan bayragi yok?" dememden acildi. meger her Turk oldugunu anlayan Ermeni onu surekli sorusturup hatta da "sen benim buyukannemi oldurdun" dedigi icin o da demez mi, "Ermenilerin keske hepsini katletseymisiz de simdi kalanlarin torunlariyla ugrasmazdik"! sonra sIklIkla Afrika ve Jamaika bayraklari "kayboldugundan", Afrikalilar "koca kasli kucuk beyinli" maymun cikti (ki komiktir -- cocuk kendisi body yapmisti -- belki kiskanclik soz konusu). efendim bu insanlarin irklarinda problem varmis da, Afrikalilarinda, hatta da belki Ermenilerinde, benim de agzim hakkaten acik kaldiginda, cocuk da bana sordu birkac kere, "sen Ermenimisin?" diye. neyse ki kuzenim beni oradan uzaklastirdi, "cocuk fasistin teki" diyerek. amaaaa, bir hafta sonra da okula baslarken, bu irkciliktan hic hoslanmayan, tamamiyle sol goruslu kuzenimin Batmanli Kurt cikan oda arkadasi ona en soguk, en yabanci karsilasmayi vermez mi? dunya ne kadar ilginctir, degil mi? bir ay Ermeniler nerden oldugunu sorup duruyorlar, belki Turk cikarsin diye, oteki ay da Turkler nerden oldugunu sorup duruyorlar, belki Ermeni cikarsin diye. bir hafta Kurtlere hakaret eden Turklere Kurtleri savunuyorsun, oteki hafta da Turkiyeli diye sevinerek tanistigin Kurt sana dunyanin en soguk selamini zor veriyor, otomatik nefretini belli ediyor. yine de, gunun sonunda, o "fasist" dedigimiz Turk bile elimizi sIkIyor samimice, ne kadar da cogu konularda anlasmasak da, gunun sonunda "bizden" oldugu sessizce anlasiliyor. o bana tehlikeli degil, bende ona. ve baskalarindan gercek bir tehlike gelirse de, birbirimizi tutacagimizi, koruyabildigince koruyacagimizi biliyoruz. nasil Kurtler birbirlerini tutarlarsa da, Ermeniler birbirlerini tutarlarsa da, bizim de birbirimizi tutmamiz lazim o kadar. insanlar milliyetci dogmuyorlar. belki de milliyetciligin dogusu ugursuz bir gercek. ama baskalarinda guclu milliyetcilik oldugu surece, bazen bize karsi, kendimizde de birazcik milliyetciligi af edelim. bu kadar saf olmayalim.
-
esas soru: Kurtler simdi AKP'den memnunlar mi? hatta da hatta: Turkiye memnun mu? bunu cidden soruyorum. gercegi soyleyecek olursam, sevmeye sevmeye, icimden gelmeye gelmeye CHP'ye oyumu verdim havalimaninda son anda. ********, ama bir daha Gore yerine Nader'a oy verme hatasini yapmamak icin (hani su bizim de yesil -- dinci yesili degil -- veya ozgurluk partileri gibi), bir daha sadece ve sadece Bush gibi bir felaket'i engellemek icin iste verdim *****, iiiiiihhk. hani suuu sozde "Turkiye ---(AKP)---> Iran" felaketinden bahsediyorum, arkadaslar. ve veyaaa, bir "anti-demokratik" (i.e. anti-EU) coup daha.... ama oyle birsey olmadi henuz. hatta ekonomi accik da iyilesti sanki? yani, ya bu adamlar harbi derinden operasyon yapiyorlar, ya da sadece sozde seriatcilar, dincileri kazanmak icin, esas ta korkak... herhangi bir durumda, dusundum de, eger ekonomi iyi gidiyorsa, eger Turkiye'ye yine gittigimde bana basimi ortunme zorunlugu olmazsa (tamam babamin ve kayin-babamin koylerini ziyaret ettigimde arada yemeni baglamak hosuma gidiyor da -- hem de sac iyi kuruyor -- dini zorlama olaylarini kast ediyorum genel olarak tabii, sadece sac bas modalarini degil), yaw AKP'nin zarari degil yarari dokunmus. gercegi soyleyecek olursam, birazcik da olsa sevincliyim ***** ***** kazanmadigina. Turkiye tehlikeli yonlere dogru gidecek ise de, artik CHP gibi partiler "kaliteli" politikacilari one surmeyi becerebilecekler mi? umarim ondan once is isten gecmez deee... belki de bu AKP korkusu sadece paranoia. kim bilir? aranizda bilen var mi?