-
İçerik Sayısı
5.190 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
13
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
mavi olmayan gökyüzü tarafından postalanan herşey
-
Kürt Sorunu ve Türkiye'nin geleceği hakkında
mavi olmayan gökyüzü şurada cevap verdi: cozunurluk başlık Politika Bilimi
Adiabene Kürt Krallığı Adiebene krallığı, Mezopotamyada museviliğe M.Ö. 1 asırda ihtida etmiş Kürtler tarafından Erbil merkezli olarak 2000 yıl önce kuruldu. Bu krallığın vatandaşlarının çoğunluğunun Kürt olduğu görünmektedir. Kraliyet evinde, Kürt Kral Monobazes, kraliçe Helena, vârisi ve oğlu İzates’in (Yazata kelimesinden türemiş ve Kürtçede “Melek” demektir) adları halen ilk din değiştirenler olarak muhafaza edimiştir. Romalıların, İsrail kentleri Judea and Samaria’ya zaptı sırasında (68-67), oraya asker yollayan sadece Kürt Adiebeneydi. Galilee şehrinin kuşatılması sırasında buraya yardım için birlikler yollayan Adiebene Krallığı eğer Musevi olmasaydı bu hareketin izah edilebilir bir gerekçesi olamazdı. Adiabene adının antik Kürt Hadhabâni aşiretinden kaynaklandığı söylenmektedir. Bu aşiret halen sentral Kürdistan olarak tanımlanan bölgede mevcuttur. Bu aşiret sürgüne maruz kaldığı için Horasan şehrindede mevcuttur. Dicle & Fırat Fırat ve Dicle Sularının arasındaki verimli yere tarihten günümüze Mezopotamya adı verilir. Yunanca kaynaklı bir isimdir. Mezopotamya'da ilk tapınak, ilk yazı, ilk aritmetik, tıp, ticaret, dış ilişkiler, diplomasi, barış antlaşması, ilk türkü, ilk yontu, ilk mutfak, ilk tiyatro, ilk astroloji gibi ilklere sahne olmuş bir yöredir. Dicle ve Fırat nehirlerinin Kürtçe olduğuna dair etimolojik tezler: *Dicle isminin etimolojisi: Kürtçede Tij kelimesi sivri ve keskin demektir. Tir kelimesi ise ok demektir. Dicle nehride keskin ve sivri bir nehir ve ok gibi giderek vurduğunu devirir. Tij-Dij-Dijle-Dicle kelimelerinden türemiş. T>D dönüşümü olmuş. Dünyada Diclenin bilinen adı Tigrisdir. Dünya dillerinede Yunancadan geçmiştir. Yunancada kelimelerin sonuna gelen –is eki gelir ve Tigrisden çıkarılınca geriye kök kelime Tigr kalıyor. Yunanca’da J harfi yoktur. Kürtçe’deki J, Yunanca’ya G olarak geçer. Tij-Tir-Tig-Tigr-Tigris Tij-Dij-Dijle-Dicle Her ikiside Kürtçedeki Tij/Tir kelimelerinden türemiştir. Dicle ismi binlerce yıllık Kürtçe bir isimdir, belkide on bin yıllık. Kürt kökenli iki ad: Dicle & Fırat *Fırat isminin etimolojisi Batı dillerinde Fırat nehri, Euphrates olarak geçer. Euphrates adı Yunanca'dan gelen bir sözcük olup, asıl kaynak Kürtçedeki “Fere” “Re” ve “Hat” kelimeleridir. Kürtçede: Fere “Geniş”, Re “Akan su”, Hat “Akan/gelen” Fere Re Hat = geniş akan su. İki tane “Re” olduğu için teki kullanılmıyor. Ferehat “Geniş akan su” demektir. Yunancada –s eki kelimelerin sonu gelir bunu çıkarınca Euphrate kalır. Ferehat = Euphrate = Fırat Fırat nehride geniş akan bir nehirdir. Bu nehir’e neden Kürtler tarafından Fırat adının verildiği nehrin bu özelliği çok iyi göstermektedir. Fırat ismi Hint-Avrupa kökenli Proto-Kürtçe bir isimdir. Medeniyetin ilk kurulduğu Mezopotamyadaki Dicle ve Fırat nehirlerinin adlarını Kürtler vermiş olması yüksek olasılık olarak görülmektedir. (alıntı)- 1.760 cevap
-
- Kürt Sorunu
- Türkiye
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Kürt Sorunu ve Türkiye'nin geleceği hakkında
mavi olmayan gökyüzü şurada cevap verdi: cozunurluk başlık Politika Bilimi
Sophene Krallığı M.Ö. 63 Kürdistan – Kürt Krallıkları Sophene (Zaza) & Corduene Sophene Krallığı Dicle ve Fırat nehirlerinin arasından kurulmuş bir krallıktır. Ermenistan krallığının güneybatısında olan Sophene Krallığı bir çok kere Ermenilerin, Perslerin ve Romalıların hakimiyetine girmiştir. Roma imparatoru Diocletian tarafından feth edilen Sophene Krallığı, Zaza Kürtlerinin coğrafık yerleşim yeriyle kesişmektedir. Bu Sophene Krallığının Zaza Kürtleri tarafından kurulmuş olduğu tarihçiler tarafından söylenmektedir. Sophene (Şupan, Supani) krallığı, M.Ö. 95’te Büyük Ermenistan (Doğu Ermenistan) kralı olan II. Tigran tarafından devrildi. M.Ö. 95 yılında tahta çıkan ve ‘Büyük’ ünvanı taşıyan Tigran’ın ilk işi küçük Sophene krallığını fethetmek oldu. O tarihe dek bağımsız olan Sophene de ilhak edildi ve Ermenistana bağlandı. Ermenice’de Tsophk adıyla bilinen Sophene Krallığı bugünkü Elazığ-Dersim bölgesine tekabül ediyordu. O dönemde Sophene kralı olan Artanesi tahttan indirdi. Artanes, Zariadres’in soyundandı. (Plutarch, Lucullus, Bölüm XXI), (Strabo XI. 532) Zariadres I Sophene Kralıydı. M.Ö 201 yılında Büyük Antiochus büyük Ermenistan ve Sopheneyi Ermeni iddia edilen generaller Artaxias ve Zariadresle beraber feth eder. Antiochus, Zariadresi Sophene valise olarak atar. Antiochus’un Romalılara karşı M.Ö 201 yılında yenildigi Magnesia (Manisa) savaşında, Artaxias ve Zariadres ayaklanır. Roma fethiyle Artaxias büyük Ermenistanı, Zariadres de Sophene Krallığını bağımsız olarak yönetmeye başlarlar. Kral Zariadres’in yaptıklarına bakıldığında Zaza Kürdü olduğu izlenimi vermektedir. Zariadres (Zareh) kelimeside Kürtçeden kaynaklanabilir. Zar kelimeside Kürtçe ve Zazaca’da “Sarı” demektir. Bazı kaynaklara göre Urartu kralı Menua’nin bölgedeki fetihlerini anlatan Bagin’deki yazıtta Dersim ve Elazığ yörelerine Supani denmektedir. Bu adın sonraları Sofene (Sophene) şekli altında yaşadıgını görmekteyiz. Zaza Kürtlerinden Pers Kralı Darius da bahsetmektedir. Pers İmparatorluğunun hükümdarlığını yapan Pers Kralı I.Darius (Dara)’un (M.Ö. 522-486) yaşamış olup Ortadoğunun birçok ülkesini egemenliği altına almıştır. Darius, M.Ö 515 yıllarında Behistun yazıtları olarak ün kazanmış çivi yazısını hazırlatmıştır. Darius, yerden 100 metre yükseklikteki kayalıklara yazdığı Behistun kitabesinde Pers tarihinden bahsetmektedir. Behistun kitabesi üç dilde ayrı olarak yazılmıştır: Eski Farsça, Elamice ve Babilce. Birinci sütunda Darius M.Ö 515 yıllarında Fırat nehrinin kenarında Zazana adında bir kasaba olduğunu yazmış. Bu kitabede, Dersim (Tunceli) ve Elazığ havalisi “Zazana” adı ile anılmaktadır. Yunanlı Ksenofon’da bu bölgede (M.Ö. 401 yılında), “SuSa” adında bir şehirden bahsedilmektedir. Ki bu şehir, Zazalar tarafından kurulduğu izlenimini veren “Sophene” krallığının merkezi olarak kabul edilmektedir. Ünlü Yunanlı tarihçi, felsefeci ve coğrafyacı Strabon (Strabo) M.Ö. 65-M.S 25 yılları arasında yaşamıştır. Strabo’nun yazdığına göre, Roma imparatoru Pompey, Sophene’yi Tigran’dan aldı ve Nero (M.S. 54-68) onu ayrı bir krallık olarak Sohaemus’a verdi. Sophene, daha sonra ise ayrı bir krallık olarak tarihi kaynaklarda gösterilmeye başlanmıştır. Yunanlı coğrafyacı Strabo Sophene’nin başkentini Carcathiocerta olarak göstermektedir. Bu şehirin Elazığ (Harput) şehrine yakın olduğu anlaşılmaktadır. Carcathiocerta şehrinin adı da Harput adıyla benzerlik taşımaktadır. Yunanlı tarihçi Ptolemy Kürt aşiretleri hakkında bilgiler vermektedir. Tarihçi Prof. Dr. Mehrdad İzadi, Sophene’yi (Şupani) Elazığ’in büyük Subhan aşiretinden saymaktadır. Bu aşiret halen mevcuttur. Ünlü Suriyeli Arap coğrafyacı Yakut İbn Hamavi 1179-1229 yılları arasında yaşamıştır. Aynı zamanda tarihçi, etnografist ve coğrafyacı olan Yakut'un “Mücem ül-Buldan” adlı eseri coğrafya sözlüğü olup, tarihsel, biyografik ve kültürel bilgiler içermektedir. Coğrafyacı Yakut İbn Hamavi eserinde şu an İran ve Irak arasında yaşayan Feyli Kürtleri olarak bilinen halkdan bahseder: “Feyliler, İran ve Irakı ayıran dağlar arasında yaşarlar. Üstelik fil kadar büyüktürler” diye yazmış. Yakut El Hamavi 12. yüzyılda Sophene’nin başkenti Arsamosata kentinin %25’inin Ermeniler tarafından meskun tutulmuş olduğunu yazmış. Buradan yola çıkarak geriye kalan %70-75ininde Zaza Kürtleri tarafından mesken tutulmuş olduğu anlaşılmaktadır. Bunun yanısıra Ermeni krallarının Ermeni asimilasyonuda hesaba katıldığında; ilk kurulduğu yıllarda Kürt kenti olduğu da söylenebilir. Sophene’nin Başkenti Sophene Kralı Arsames (260-228): Fırat’ın ana kollarından Aratsani Nehri havzasında kendi adını verdiği Arsamosata (Arşamaşat) kentinin kurucusudur. Batı kaynaklarında Sophene Krallığı olarak anılan devletin kendi sakinlerinin dilindeki adı 'Şupani'dir. Batılı kaynaklarda ismi Arsamosata (Arşamaşat) olarak geçen Sophenenin başkenti Bizans çağında Asmosata olarak anılmıştır. Aynı isim Ermenice'de Aşmuşat'a dönüşmüş, Süryaniler kente Arşemşat, Araplar ise Sumaysat yada Sumeisgat demişlerdir. Sophenenin başkent adının Kürtçe olduğuna dair görüşler: Kürd dilindeki adı Şemşat'tır. Şatır eski dilde site yada şehir yöneticisi anlamına gelmektedir. Şehir anlamına gelen Şat sözcüğünden türetilmiştir. Şat sözcüğünün İranî dillerde 'Şar', 'Şahar', 'Şehr' gibi versiyonları da vardır. Şat şeklinde söyleneni en eskisidir. Şah sıfatı dahi bu Şat kelimesinden türetilmiştir. Şemşat adının Kürd dilinde Şem (Güneş) ve Şat (Şehir)'den hareketle Güneş-Şehir, Baş-şehir anlamına geldiği Kürt dilbilimcileri tarafından söylenmektedir. Şemşat, Elazığ’ın Palu sınırları içerisinde, Murat ırmağının Güney kıyısındadır. Palu merkez bucağa bağlı Xaraba Köyü'nün Şupani krallığının tarihi başkenti olduğunu aynı yerdeki Şemşat Kalesinin varlığından biliyoruz. Günümüzde ismi 'Örencik' olarak değiştirilmiştir. 20 yüzyılın büyük uzmanlarından biri olan Marquart’a göre Carcathiocerta kenti aslında Argatiokerta kenti olarak düzeltilmesi gerekir. Argatiokerta kentini Sophene kralı Zariadres’in oğlu Argatias kurmuştur. Marquart’e göre bu kentin kalıntıları Dicle nehrinin kaynağı Eğil veya Arghana Suyu yakınlarındadır. “Bilinen Sophene Kralları:” Sames (Kurucu-M.Ö. 290-260), Arsames I (M.Ö. 240), Charaspes (M.Ö. 235), Arsames II (M.Ö. 230), Xerxes (Kserks) (M.Ö. 220), Abdissares (M.Ö. 210), Zariadres (Bağımsız M.Ö. 190), Morphilig (M.Ö. 190), Mithrobuzanes (M.Ö. 170), Artanes (M.Ö. 110), Arsaces (M.Ö. 70), Roma İmparatorluğuna bağlandı (M.Ö. 63) Strabo’daki Artanes, C. Toumanoff’a göre, Sophene kralı Zariadris (Zareh)’in oğlu Mithrobuzanes I olup, doğru adı Me(h)ruzan’dır. M.Ö. 95 yılında Büyük Tigranes II (95-55) tarafından devrilmiştir. Toumanoff (C. Toumanoff, Studies In Christian Caucasian History, 1963), doğru adının Me(h)ruzan olduğunu söylediği bu kişinin, Primary History’de verilen Ermeniler’in şeceresinde Zareh (Zariadres)’in oğlu Armog olarak geçen aynı şahıs olduğunu söyler. O’na göre Armog adının daha doğru şekli de Artok (Artanes)’tur. Zariadres (Zareh) ise bağımsız Sophenenin krallığını yapmıştır ve mühtemelen Zaza Kürdlerindendir. Mehruzan ile Zareh adları Kürtçedeki Mihrican, Mîrzeban, Zara ve Zarê adlarıyla etimolojik olarak çok yakınlık göstermektedir.(alıntı)- 1.760 cevap
-
- Kürt Sorunu
- Türkiye
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Kürt Sorunu ve Türkiye'nin geleceği hakkında
mavi olmayan gökyüzü şurada cevap verdi: cozunurluk başlık Politika Bilimi
Asur Kaynakları Tarihçi Speiser, Mesopatamian Origins adlı eserinde Kürtleri Gutiler’le ilişkilendirir. Bu tezine kanıt olarak Asur kralı Tukulti-Ninurta (Enurta) I (1244-1208 M.Ö)‘in kayıtlarından başlayarak Quti (Guti)‘lerle bağlantılı olarak sık sık Qurti/Kurti adıyla karşılaşıldığını, Quti ve Qurti denenlerin Uqumani (Kummuhi) adlı aşiretlerin komşuları olarak sık sık birlikte anıldıklarını ve yazıtlardaki bu referanslarda Quti (Guti) denenler ile Qurtiler’i birbirinden ayırmanın pratik olarak imkansızlığını öne sürüyor. Asur kralı Tiglath-pileser’in (1114-1076) zafer silindirinde etnik Kürt adının geçtiği en eski kayıtlardandır. Kurti veya Qurtie adındaki yerin kral tarafından feth edildiğini ve bu bölgenin Van gölünün cıvarları olduğu anlatılmaktadır. Kurti adı verilen yerin adının günümüzdeki adı ise şaşırtıcı bir şekilde halen aynıdır. Fakat son 60 yılda değiştirilmiştir. Asur kralı Tiglath-Pileser II (M.Ö. 745-727) Kur-ti-e diye adlandırılan bir kabileyle savaş yapdığı görülmektedir. Neilson C. Debevoise, A Political History of Parthia (1938) adlı eserinde bu konuya daha fazla ışık tutacak bir yazıta referans vererek şöyle der: “M.Ö. 7 Şubat 213 tarihi taşıyan Uruk tabletleri Partlar’ın kuzeydoğudaki antik düşman Gutiler’le aynı olduğuna (Partlar‘ın ve Gutiler’in aynı olduklarına, sc) daha da kesinlik kazandırır”. Salmaneser I’in yazıtında “Kirkhu“lar, “Kurkhiler“ gibi adlar, “Tiglat-Pileser I’in bir yazıtında onun zapettiği yerler arasında “Mekhri (Mikhri)“ ve “Bisri“ bölge adları, Tukulti-Ninib I’in fetihleri arasında “Kurti“ (Kur-ti-i), Tiglat-Pileser II’nin yazıtlarında “Quru“ halkı gibi adlar geçer. Şerefname Kürdistan’da Mekri adında bir vilayet ve Şehrizor’da bu adda bir aşiret sayar. (Seyfi Cengiz, Kürtler’in orijini) Komagene Kürt Krallığı Kommagene (Komajen) krallığı M.Ö. 162 - MS 72 yılları arasında Anadoluda bugünkü Adıyaman ili cıvarlarında Kürtler tarafından kurulmuştur. Nemrud Dağı Kürt krallığının en önemli merkezi, başkentiydi. Kral Nemrud Kürd olup adıda Kürtçedir. Nemrud kelimesi Kürtçedeki “Nemir” veya “Nemird” kelimesinin Türkçeleşmiş şeklidir ve “ÖLÜMSÜZ” demektir. Kürtlüğün tüm kriterlerini üzerinde taşıyan yuvarlak tepe, örnek inşa planları ve karmaşık renkli duvarlarıyla dizayn edilmişti. Kürtler'in tüm tarih, gelenek, görenek ve kültür mirasları Kürtçe'nin derinliklerinde gizlidir. Kürtlerin ataları olan Kommageneler döneminde bölgede barış ve huzur hüküm sürmüştür. Yazılı belgelerde MÖ. 850 yılında görülen krallığın ismi o dönemlerde “Kummu” veya “Kummuhu” olarak geçer. Yüzyıllardır ışık Anadoluya Tanrılar dağı Nemruddan doğar ve tüm dünya uygarlığa uyanır. Kommagen Kralı bir keresinde Asurlulara başkaldırır. Asur kralı Sargon Kommagenleri yener ve yenilen asi kralı: “Tanrılardan korkusu olmayan tanrısız bir adam bu. Sadece kötü planlar yapan bir hilekar,” diyerek suçlar. Kral Sargon’un nitelemesi fazlasıyla öznel görünebilir. Ancak Sargon sözlerine söyle devam eder: “karısını, oğullarını ve kızlarını, malını ve hazinelerini aldım ve son olarak halkını aldım ve onları Mezopotamya’nın güneyine (bugün Irak) sürdüm.” Anlaşılan, yerleşik halkları yurtlarından topraklarından sürmek o zamanlarda da uygulanan bir yöntemdi. Komagenenin Tarihi Eserleri: Adıyaman şehrinde bulunan Nemrud 2150 metre yüksekliğinde ve bütün bölgeye hükmedercesine durmaktadır. Toros sıradağlarına aittir. Gündoğumu ve günbatımının tüm ihtişamıyla izlenebildiği bu tepede, Kommagene (Komajen) Kralı 1. Antiochos kendisi için görkemli bir anıt mezar, mezar odasının üzerine kırma taşlardan oluşan kutsal alanlar inşa ettirmiştir. Kral 1.Antiokhos'un (Tanrılar Dağı) Nemrud dağına yaptırdığı görkemli kutsal alan, kendi heykeli ve herbiri 9 m yüksekliğindedir. Doğu ve batı teraslarda; sıra halinde dizilmiş blok halinde 8 yontma taşın üst üste oturtulmasıyla oluşturulan 8-10 metre yüksekliğinde muhteşem heykeller, kabartmalar ve yazıtlar bulunmaktadır. Heykeller, bir aslan ve bir kartal heykeliyle başlar ve aynı düzende son bulur. Hayvanların kralı olan aslan yeryüzündeki gücü, tanrıların habercisi olan kartal ise göksel gücü sembolize eder. Kurduene Krallığı Ksenefonun “Kardukhi” dediği Kürdler tarafından Korduene Krallığı adında kurulmuş bir krallık vardı. Bu krallık Hakkari ve Diyarbakır arasında kurulmuştu. Korduene krallığı Kürt prensleri tarafından yönetiliyordu. Ksenefonun dediğine göre bağımsız yaşayan bir halkdı ve Akamenid kralına bağlı değildiler. M.Ö. 1.yüzyılda ise Ermeni olduğu ileri sürülen Kral II Tigranes tarafından Korduene (Kürdistan) feth edilmiştir. Kral Tigranes, Kurduene kralı Zarbienus’u da suikast düzenleterek öldürtmüştür. Yunanlı tarihçi Plutarch, Kürdistan kralı Zarbienus’un Ermenistan kralı Tigranes’in baskısına karşı ittifak için Roma konsolosu Appius Claudius yoluyla Roma generali Lucullusla gizlice irtibata geçtiğini aktarmış. Fakat bu durumdan haberdar olan Tigranes, Kürt Kral Zarbienus, karısını ve çocuklarını Romalılar Ermenistana girmeden önce suikast düzenleterek öldürtmüş. M.Ö. 74’de Roma generalliği ve konsolosluğu yapan Lucullus düşüncesiz olmadığı için Kürdistana girdiğinde Zarbienus onuruna cenaze törenleri düzenletmiş. Zarbienus için düzenlenen defin töreninde kraliyet elbiseleri, altın ve Tigranes’den alınan kalıntılarla süslenmiş. Lucullus kendi elleriyle süslenmiş cenazeyi kralın akrabalarıyla parfüm dökerek ateşe vermiş. Arkadaşlarına katılarak Zarbienus’un adına içerek; Zarbienusu arkadaş ve de Romalıların müttefiki olarak anlatır. Lucullus, Kürt Kral Zarbienus anısına da masraflı büyük bir anıt yapılmasını emreder. Kral Zarbienus’un sarayında çok hazine bulunmuş; altın, gümüş ve üç milyon kova mısır. Böylece Romalı askerlere bolca mısır temin edilmişti. Lucullus kamu hazinesinden tek kuruş almadığı için de takdir edilmişti. Böylece savaşın masrafı kendiliğden de karşılanmıştı. (Plutarch/Hayatlar/Lucullus, Bölüm 36) Ermenistan kralı Tigranes kurduğu “Tigranocerta” (Diyarbakır, Silvan) adındaki şehre Adiabeni, Asur, Gordyeni ve Kapadokyalıları yerleştirmiş. Adiabene krallığı Güney Kürdistan krallığıdır. Gordyeniler Gordyene/Kurduene krallığının Kürtleridir. Bu şehirde Grekler ve Kilikyadan getirilip yerleştirilmişlerde varmış. Tigranes bu insanların yerleşim yerlerini darmadağan ederek sakinlerini zorla Tigranocertada yaşamaya mecbur bırakmış. Modern Ermeni tarihçilerinden Nicholas Adontz (Armenia In The Period Of Justinian, 1970) ve Cyril Toumanoff (Studies In Christian Caucasian History, 1963)‘un görüşlerini de kısaca not etmek gerek. Toumanoff, lokal “Kardukhi hanedanlıkları”ndan, bir “Gordyene Krallığı”ndan ve “Korduene prensleri”nden, 298 yılından sonra onbeş kalesi bulunan Korduene prensliğinde/devletinde Roma kontrolünden sözeder (a.g.e., s. 181-182). Adontz, Tigran’ın ordusundaki etnik gruplar arasında “Gordyen’ler”i de sayar (s. 318), modern Kürtler’in atalarının “Kurti”ler olduğunu söyler. Kürtler Kral Tigranesin ordusunda yer alıp birçok yerleşim yerini o dönemlerde hakimiyeti altına almıştır. Bunlar Mezopotamya, Azerbaycan, Suriye, Kapadokyadır. Kürtlerin orduda yer alması sayesinde Ermeni Kral İmparatorluğunu genişletebilmiştir. Kral Tigranesin Kürt olduğuna dair iddialarda vardır. Daha sonra ise Korduene Krallığı M.Ö 55 yılında Roma imparatorluğunun bir eyaleti oldu ve 384 yılına kadar 4. asır Roma hakimiyetinde kaldı.(alıntı)- 1.760 cevap
-
- Kürt Sorunu
- Türkiye
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Kürt Sorunu ve Türkiye'nin geleceği hakkında
mavi olmayan gökyüzü şurada cevap verdi: cozunurluk başlık Politika Bilimi
Tarih Kürtlerin Anadolu'nun en eski halklarından biri olduğu yapılan genetik, etnografik, linguistik, etimolojik ve arkeolojik araştırmalarla gün ışına çıkmaktadır. Dünyanın her köşesinde halklar yaşadı. Ama Mezopotamya'nın, Zagros'un ayrıcalığı var. Yazının keşfedildiği yer burası. Atın ilk ehlileştirildiği, ilk tekerleğin döndüğü, gökyüzüne ilkel teleskopun doğrulduğu, ilk destanın söylendiği, ilk şiirin yazıldığı, Tanrı ve Tanrıçaların beğenip seçip ilk ayaklarını bastıkları, aile hayatına karışıp çoluk çocuk sahibi oldukları, aritmetik, tıp, ticaret, dış ilişkiler, diplomasi, barış antlaşmaları, ilk türküler, ilk yontular, ilk tapınak, ilk mutfak, ilk şarabın keşfi ve ilk tiyatronun yaratıldığı insanlığa kucağını açmış bir yöre. İşte bunların hepsinde Kürt halkının alın teri vardır. Mezopotamya bölgesini Mezopotamya yapan Dicle ve Fırat nehir isimleride Kürtlerden kaynaklanmaktadır. Antik Çağda Kürtler Medeniyetin beşiği olan Mezopotamya yöresinin antik halklarından biri olan Kürtler hakkında bir çok eski tarihçi ve coğrafyacı binlerce yıl evvel yazdıkları kitaplarda bahsetmektedir. Bu kitaplarda ve eserlerde Kürtlerin antik çağlardan bu yana yer aldığı, kurduğu birçok beylik, krallık ve devletlerden bahsedilmektedir. Özellikle Yunanlı ve Romalı tarihçiler Kürt tarihinin aydınlanmasına ışık tutmaktadır. Mezopotamya & Kürtler Subarular Subarular 'ın yazılı tarihi hakkında ilk bilgileri Hitit tabletlerinden almaktayız. Buna göre yörenin ilk sakinleri Mitanni adında bir devler kuran Hurriler olmuştur. M.Ö.3000 ve 4000 bin yıllarında bölgede Subarular'ın yaşadıkları ve Fırat isminin bunlar tarafından verildiği ileri sürülmüştür. Subarular'ın Hurriler'le aynı kökten geldikleri ve yeryüzünde madeni ilk işleyen kavim oldukları bilinmektedir. Hatta işlenen madenlerin Mezopotamya'ya da ihraç edildiği anlaşılmaktadır. Mezopotamya'da gelişen kültürlerin kökenini burada aramanın daha doğru olacağı kanaatindedirler. M.Ö.3000 ve 4000 bin yıllarında Yukarı Fırat boylarında Subarular'ın yaşadıklar Fırat adının bu kavim tarafından verildiği de ileri sürülmüştür. Subarular Hurriler'le aynı kökten geldikleri ve yeryüzünde madeni ilk işleyen kavim olduğu bilinmektedir. Hatta işlenen madenlerin Mezopotamya'ya, da ihraç edildiği anlaşılmaktadır. M.Ö. 17. yüzyıl içindede Subarular Mitanni Krallığı’nı kurdu. Subaruların Kürt olduğuna dair tezler vardır. “Subar”ların diğer adı “Suvar”dır. Subaru kelimesi Kürtçedeki Şivan kelimesinin bozulmuş hali olduğu iddia edilmektedir. Kürtçede “Şivan” Çoban demektir. Kürtlerin önemli bir bölümü bugünde çoban hayatı sürdürmektedir. Erbil’de Subaruların bir bölümünün yaşadığı yerde tarihi Kürt aşiret konfederasyonu olan Zubari konfederasyonu Subari/Subaru adını halen taşımaktadır. Hoşyar Zebari adında Kürt bakan dahi vardır. Mitanni Krallığı Mitannilerin, Habur çayının (Şırnak) doğduğu yerde Vaşşuganni (Vaşukani) adlı bir kent merkezine sahip olduğu, buradan çıkan tabletlerden anlaşılmaktadır. California Üniversitesi Arkeologu Prof.Yoteshilani, Mitanili Kürtlerin Habur yakınlarında yaşamış olduğunu, Krallıklarının adı ise Şenak olduğunu yaptığı kazlarda keşfetmiş. Hurri dil grubu konuşulmakta, ağırlıklı olarak orta Mezopotamya da, bugünkü Urfa, Mardin ve Şırnak bölgelerinde hüküm sürmektedir. M.Ö 1500-1250 yılları arasında yaşamıştır.Demiri kendi tekelinde tutmuştur. At yetiştiriciliğinde meşhurdur.Asur ve Hititlerle sürekli ve şiddetli bir çatışma ortamını yaşamıştır. Mitanniler, Suriye, Amuriye, Asur memleketiyle Kürdistanin Kerkük bölgesine kadar olan topraklara hüketmişlerdir. En son Asur İmparatoru Salmanassar tarafından varlığına geçici olarak son verilmiştir. Mitannilerin başkentinin adı Vaşukanidir. Bu ismin araştırmacılar tarafından Kürtçeden kaynaklandığı ileri sürülmektedir. Kürtçede başikani veya hoşkani “güzel pınar” demektir. V-B-H harfleri etimolojik olarak en kolay dönüşümü olan harflerdir. Zamanla fonetik değişime uğramış olması yüksek olasılıktır. Mitannilerin Aryan (Arı) kökenli, (özelliklede Mitani kralları) oldukları biliniyor. Büyük olasılıkla Mitanniler Kürdlerin atalarıdır. Tarihçi Speiser göre Mitaniler Arı ırkına mensup ve Kürtlerin ecdatlarından, Zagros topluluğunun bir bölümünü teşkil eden Subaruların bir koludur. Mitannilerin yaşadığı aynı coğrafik bölgelerde yaşayan Kürt aşiretleri halen Mitanni adını Mattini, Motikan/Moti gibi şekillerde yaşatmaktadır. Bazı Mitani krallarının adları: # Kirta M.Ö. 1500 - 1490 # Suttarna I M.Ö. 1490 - 1470 # Baratarna M.Ö. 1470 - 1450 # Parsatatar M.Ö. 1450 - 1440 # Sauşsattar M.Ö. 1440 - 1410 # Artatama M.Ö. 1410 - 1400 # Suttarna II M.Ö. 1400 - 1385 # Artaşumara M.Ö. 1385 - 1380 # Tuşratta M.Ö. 1380 - 1350 # Mattivaza M.Ö. 1350 - 1320 # Sattuara I M.Ö. 1320 - 1300 # Vaşasatta M.Ö. 1300 - 1280 # Sattuara II M.Ö. 1280 - 1270 Guti Krallığı Zagros dağları ve Aşağı Zap nehrinin kıyılarında yaşayan ve bu günkü Kürtlerin atalarından biri olan Gutiler, M.Ö. 2700 yıllarında müstakil bir devlet kurar, Gutiler Mezopotamyanın en eski halklarındandı. Gutilerin bilinen 21 tane kralı olmuştur. Guti iktidarı 2 asıra kadar sürmüştür. Guti hanedanlığı daha sonra ise Ur hanedanlığı tarafından sona erdirilmiştir. Gutiler, Mezopotamya kuzeyindeki Akad memleketlerini M.Ö. 2649 yıllarında işgal edip tam iki asra yakın, Sümer ve Akadları idare ettiler. Akadlar döneminde Zagrosda yaşayan Gutiler Akad kralı Naram-Sin’in ölümünden sonra kral adayları arasında yaşanan kavgadan faydalanarak Akadları süpüren Gutiler, demoralize olmuş Akad ordusunu yendi. Fırat nehri kenarında bulunan Agade şehrini alarak imparatorluğuda ele geçirdiler. Kürtler ortadoğunun en eski tarihlerinden birini oluşturmaktadır. Tarih, antropoloji, etnografi, ve linguistik gibi değişik bilim dallarında uzman olan araştırmacıların büyük çoğunluğu Gutileri Kürtlerin ataları olarak saymaktadır. Eric Jensen kitabında: Ortadoğunun Kürtleri Kürdistanda modern tarih daha muhafaza edilmemişken Kürdistanda yaşıyorlardı diye yazmaktadır. Mezopotamya tarihi uzmanı E.A.Speiser göre tarihte ilk Kürt halkından bahsedilmesi M.Ö 3000 yıllarında Gutium adı altında gerçekleşmiştir. Gutiumlular (Kürdistan) Hint-Avrupa dili konuşmaktaydılar (Morris). Gutium Kürdistanın ta kendisi olması bir tarafa etimologlara göre Guti kelimesi dahi Kürt kelimesin değişime uğramış şeklidir. Prof. Howorth’a göre Kurdistan adı Gutium kelimesinden türemiştir. Ve Babilonyaların kullandığı Khuradi veya Quradu kelimesini Guti adıyla bağdaştırmaktadır. Guti ülkesi modern Kürdistanın adıdır. Sayce’ye göre Kürt adı Babiloncadaki quradu kelimesinden gelmektedir ve savaşçı anlamını taşımaktadır ve bu kelime Van cıvarındaki halkın adından kaynaklanmaktadır. Ortadoğu uzmanı eğitimci Dr. Honigman’a göre Guti kelimesi Kürt kelimesiyle aynıdır. Guti, Kurti adının iranize şekliyle telaffuz edilişidir. G>K dönüşümü olmuş. Örneğin: Kardeş kelimesinin Gardaş kelimesine dönüşü gibi. Etimolojik olarak R harfinin zamanla yutulmuş olması ise etimolojide doğal bir olgudur, dolayısıyla, ortaya Guti çıkmış: Guti-Gurti-Kurti. Araştırmacı Rawlinson’a göre ise Gut ilkel Keldani dilinde sığır anlamına gelmektedir Başka bir iddiaya göre ise “Guti” kelimesi Sümer kökenlidir ve yine (Gud=öküz, sığır) bugünkü Kürtçe’de yer alan “öküz, sığır sahibi halk” anlamına gelmektedir. Gutiler bugünkü Soran Kürtlerin yakın durmaktadır. Sırayla Guti Krallarının Listesi: # İnkişuc # Zarl-agab # Şulme # Silulumeş # Inimabakeş # Igekauş # Yarl-agab # İbate # Yarl-angab # Kurum # Apil-kin # La-erabum # İrarum # İbranum # Hablum # Puzur-Suen # Yarlaganda # Tirigan En son Guti kralının adı Tirigandır. Tir Kürtçede “Ok” demektir. Tirigan ise “Okçu” demektir. M.Ö. 2000, Kürtlerin Ataları: Churrti (Kurti), Guti ve Subarular(alıntı)- 1.760 cevap
-
- Kürt Sorunu
- Türkiye
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Kürt Sorunu ve Türkiye'nin geleceği hakkında
mavi olmayan gökyüzü şurada cevap verdi: cozunurluk başlık Politika Bilimi
Coğrafya Kürtler, aslen Türkiye, İran, Irak, Suriye, Ermenistan devletlerinin sınırları içinde ve tarihsel olarakda Kürdistan diye adlandırılan coğrafyada yaşayan, Aryan kökenli etnik gruba mensup kişilerdir. Kürt halkı`nın kesin olarak nüfusu belli değildir; bu sayı, kaynağa göre 20 milyon ile 50 milyon arasında değişmektedir. Kürtlerin çoğunluğu Sünni Müslümandır. İran'da yaşayan Kürtlerinin çoğunluğu Sünni, diğerleri Ahli-Hak ve Şii'dir. Ayrıca Alevi,Yezidi, Yahudi, Zerdüşt ve Hıristiyan Kürtlerde vardır. Avrupada ise 1.5 milyondan fazla Kürt yaşamaktadır. Dil Kürt dili Hint-Avrupa dil ailesi içinde yer almaktadır. Bu ailede yer alan İran dil grubu, Kürtçeyi de içermektedir. Daha açıkcası Kürtçe İrani diller ailesinin kuzeybatı grubu içindedir. Kürtçe, bugün Türkiye, İran, Irak, Suriye, Ermenistan diye bilinen değişik devletlerin sınırları içinde yaşamakta olan ve tarih boyunca Kürdistan olarak bilinen coğrafyada konuşulur. Dünyada tahminen 20-25 milyon insan tarafından konuşulmaktadır. Kürtçe, Irak ve Kürdistan Özerk Bölgesinde resmi dil olarak tanınmışdır. Filolog Abdülmelik Fırat’e göre Kürtçede 100 binin üzerinde kelime vardır. Kürt edebiyatı, halk edebiyatı ve yazılı edebiyat olarak ikiye ayrılır. Sözlü edebiyat, yani halk edebiyatının tarihi binlerce yıl öncesine kadar dayanıyor. Yazılı edebiyat ise bin yıl öncesine kadar dayanıyor. Hemadani Baba Tahir (935-1010), Kürt edebiyatının ilk yazılı örneğini, bin 100 yıl önce İran'da Arap alfabesiyle Kürtçe yazmıştır. Kürtçe'nin eski ve güçlü edebi ürünlere sahip diğer bir lehçesi de Kurmanci lehçesidir. Kurmanci lehçesiyle bu güne kadar ulaşmıştır şiirler yazan Kürt şairleri arasında ilk akla gelenler Elîyê Herîrî (1425-1495), Feqîyê Teyran (1590-1660), Melayê Cizîrî (1570-1640) ve Ehmedê Xanî (1650-1707)'dir. Ehmedê Xanî'nin Mem û Zîn adlı ünlü eseri ilk kez 1730'da çevrilip yayınlanmıştır.(alıntı)- 1.760 cevap
-
- Kürt Sorunu
- Türkiye
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Kürt Sorunu ve Türkiye'nin geleceği hakkında
mavi olmayan gökyüzü şurada cevap verdi: cozunurluk başlık Politika Bilimi
KÜRT TARİHİ Kürtler, Ortadoğu’nun halklarından olup Zagros dağlarından, Toros dağlarına kadar uzanan coğrafyada yaşayan ve Hint-avrupa dil grubuna ait bir dil konuşan halkdır. Yaşadıkları coğrafyanın adı tarihsel olarak Kürdistandır, başka bir tanımla ise kuzey Mezopotamya da denilebilir. Tarihi kaynaklar Kürtlerin tarihini 5000 yıl geriye götürmektedir. Etimoloji “Kürt” isminin kaynağı tarihsel olarak çok eskilere dayanmaktadır. Bazı araştırmacılara göre Kürt teriminin temelinde KUR kelimesi yatmakta olup Sümer kökenlidir. Sümerce'de KUR, dağ demektir. Tİ eki aidiyeti ifade eder. Böylelikle KURTİ kelimesi dağın halkı, dağlı halk anlamına gelmektedir. Bu ismin geçmişi Milattan önce 3000'lere kadar dayanmaktadır. Kürdistan coğrafyası bilindiği gibi dağlık bir bölgedir. O çağlarda insanlara coğrafyalarıyla veya yaşam tarzlarıyla bağlantılı adlar verilirdi. Kürtlerinde işte bu dağlık coğrafyada binlerce yıldır yaşadığı için bu adı almış oldukları ileri sürülmektedir. Sümercedeki KURTİ adı, Greklerede 2200 yıl önce Kurdienne (Kürt memleketi) diye geçmiştir. Bir Sümer tabletinde Kurtie adı altında yer alan halkın veya Kardakalar'ın eski tabletlerde adı geçen Proto-Kürt kavimler olduklarına bilim adamlarının inançları var. G.R. Driver göre bu yöre Van gölünün güneyidir. Fakat bunlar Kürt kabilelerin sadece bir kısmını teşkil eder. Asurlulardan kalan bir tablette bugün “Kurti” veya “Qurtie” diye okunan bir kavim adına rastlanmıştır. G.R. Driver bu bölgenin Bitlis yöresini kapsayan güneydoğu Anadolu olabileceğini düşünmüştür. Asur tabletleri Kurtiler için “Dağların Cini/Efendisi” diye yazıyor. The Name Kurd And İts Philological Connections adlı yazısında Driver, listesini yazıtlardan çıkardığı Kurti, Karda, Karduk, Gord, Kord, Kardakes, Kyrtii, vd gibi sonekleri farklı dillere göre değişse de hepsi ortak bir krd/krt öğesi içeren tüm bu adların aynı kökten geldikleri ve etnik olarak ilişkili oldukları sonucuna varmıştır. Dr. Asad Khailany’nin yaptığı araştırmalarda binlerce ve yüzlerce yıllık tarihi kaynaklar Kürtleri şöyle kaydetmiştir: Sümerler – Kürtlere Karda, Kurti ve Guti derlerdi. Babiller - Garda ve Karda derlerdi. Asuriler - Qurti and Guti derlerdi. Grekler - Kardukh ve Gordukh derlerdi. Ermeniler - Kortukh veya Gortai-kh derlerdi. Persler - Gurd veya Kurd derlerdi. Süryaniler - Kardu and Kurdaye derlerdi. İbraniler ve Keldaniler - Kurdaye derlerdi. Aramaik ve Nesturiler - Kadu derlerdi. Erken islamik dönemlerin Arap yazarları Kurd (çoğul Akrad) derlerdi. Avrupalılar ise M.S. 7. yüzyıldan itibaren Kurd demişlerdir. Milattan önceki tarihlerde Mezopotamya’da tarih sahnesine çıkmış birçok kavimlerin araştırmacılara iddialarına göre Kürt asıllı olduğu belirtilmektedir. Mesela isimleri tarihlerde anılan; Subaru, Kurti, Guti, Lulu, Kusi, Kassit, Mitanni, Mannai, Urartu, Cyrtii (Kyrti/Kur-ti-i), Karduk, Med v.s. gibi kavimlerin çoğunun Kürd olması yüksek olasılıktır. Etimolojik olarak incelendiğinde bugünkü Kürtlerin atalarından bahsedildiği ileri sürülmektedir.(alıntı)- 1.760 cevap
-
- Kürt Sorunu
- Türkiye
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Kürt Sorunu ve Türkiye'nin geleceği hakkında
mavi olmayan gökyüzü şurada cevap verdi: cozunurluk başlık Politika Bilimi
Değerli Forumdaşım, Ari,Aryan Irkı kelime olarak "soylu" anlamına gelmektedir.Söz konusu ırk,mezopotamyada yaşamış oldukça savaşçı bir halktır. Dünyada ariler " indo-arian" yada "indo europan" olarak tanınmaktadır.Kürtçenin de içinde bulunduğu sanskritçe ailesi olan hint avrupa dil ailesindendir. "Arilerin bir bölümü m.ö 1500-2000ler gibi Hint topraklarına gelerek Dravida topluluklarını ve yerlileri güneye doğru püskürtüp bu topraklara yerleştikleri, yasalarını daslara ve dravidalara kabul ettiren arilerin tanrısı indra, onlara kurallarını, buyruklarını egemen kılacak olan kutsal bir savaş yapmalarını emretmişti. sonraki dönemlerde ariler 4 sınıfa bölündüler. brahmanlar, ksatriyalar, vaisyalar ve sudralar çağdaş dilbiliminde ari terimi yalnızca hint-ari dilleri için kullanılır. diğer bölüm Ariler Avrupaya gidip yerleştiler.ve başta germen halkı olmak üzere Avrupadaki bir çok halkla kaynaştı.Ve Avrupadaki haları günümüze değin etkilediler.zira bugün Ariliği Kürtler, Hintliler ve Perslilerden daha çok sahipleniyorlar." "chemberlain kitabında ilk ari dinini zerdüşlük ilk ari devletini medler olarak tanımladı. kürt tarihçi en saf ari olarak kürtleri örnek gösterir. avestada ariler için oluşturular yastaların genel adı KORDA AVESTA dır. minorsky bunu çıkış verir. zirar zazaca ve kurmanci lehçelerimiz avestaya en yakın dil kabul edilir. avrupada bir çok halkı etkiliyen ariler latince ve grekçenin de temellerinide oluşturur.medeniyetin temelini oluşturan medli ari kürtleri ilk pantolan( muhtemelen şalvar) giyen halk kabul edilir.kadınlara verdiği değer den dolayı yahudiler tarafından hep alaya alınmıştır ari kürtleri. bu arada medler dünyada nam salarken persler medlerin bir eyaleti görevindeydi." Ayrıca,ülkelere göre Kürtler'in ne olduğunu özellikle verdim.Demek istediğim şu ki;Kürt tarihi,sonradan oluşturulmaya çalışılan bir tarih değilken,devleti olmayan Kürt'ler,hep başkalarının keyfine ve korkularına göre tarih yazılan halkardan biridir. Nitekim,oratk olan Ari ırkından olan Kürtler,yani Medlerin tarihini bugün yaşayan Kürtler... Şimdi,konu ile ilgili birbirinden oldukça farklı tarihleri vermeye çalışacağım. Ismarlama tarih konusunda ki kaygınızı saygıyla karşılıyor şunun da farkında olduğunuzu bilerek yine belirtiyorum.Tarih her yeni bulgu ile baştan sona ezberleri değiştirecek bir bilimdir.Saygılar.- 1.760 cevap
-
- Kürt Sorunu
- Türkiye
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Eylül 2008 Hak İhlalleri Raporu
mavi olmayan gökyüzü şunu cevapladı bir başlık içinde Güncel Konular
Geçen gün çok güzel bir köşe yazısı okumuştum.İbrahim Tatlıses ile Şiwan Perver arasında ki farkı tercih olarak göstermişti.İbrahim Tatlıses,Kürt olduğunu söylemediği için imparator iken Şiwan Perver,Kürt olduğunu haykırdığı için yasaklı olmuştu. Evet,sevgili dostum.Olay budur;sünni,az biraz Laik ve Türk olacaksınız.Bakın o zaman sorun morun kalmaz. -
Eylül 2008 Hak İhlalleri Raporu
mavi olmayan gökyüzü şunu cevapladı bir başlık içinde Güncel Konular
Kaplan ve Politika, Ben fantazi üretmiyorum.Siyaset hiç yapmıyorum.Siz bana yemin dediniz,onu bile yaptım.Şuna emin olun ki;hayat sadece sizin pencerenizden ibaret değil.Başka pencerelerin olabileceğini de düşünmeliyiz. Dinlemeyeceksiniz yazacak tek kelimem yok. Bu iletileri okurken,ilk defa bu kadar rahatsız oldum.Benim yazdıklarıma bir nebze başka bir bakışla bakmayı bırakın,beni yalan ifadeler ile suçladınız. Çok teşekkür ederim...saygılar! -
Biri Bana Bunu Acıklasın Lütfen...
mavi olmayan gökyüzü şurada cevap verdi: bursercan başlık Dini Konular - Din - Dinler
Vallaha ben de çok merak ettim Oldukça yabancı olduğum bir konu -
7 gencin doğalgaz sızıntısından can vermesi konusunda,
mavi olmayan gökyüzü şurada cevap verdi: Efendi Türkler başlık Güncel Konular
Çok haklısınız,ahlak yada değerler ışığında,kendisi gibi düşünmeyen bireylerin başına gelen böylesi üzücü bir durumdan bile ahlak dersleri çıkartmaya çalışmak hiç yakışık kalmaz insan olana... Yazıktır,acıyla yürekleri dağlanmış insanların acısına saygısızlıktır;bağnazlığın kendisidir. Ne diyelim...ölümün bile "bayraklaştırıldığı" güzelim ülkemiz için bilinçli,sağlıklı beyinler umusuyla... -
Eylül 2008 Hak İhlalleri Raporu
mavi olmayan gökyüzü şunu cevapladı bir başlık içinde Güncel Konular
Söylenti mi,babamla üstüme kurşun sıkanları da mı başkası bana söyledi? Lütfen,kandırmayalım kendimizi -
Eylül 2008 Hak İhlalleri Raporu
mavi olmayan gökyüzü şunu cevapladı bir başlık içinde Güncel Konular
Evet,hem gördüğümü hem duyduğumu... Şöyle ki;ben daha 8-9 yaşlarında iken,yaylacılık yapan amcalarıma tatile gitmiştim.Bir gece,asker hepimizi uyandırıp,dışarıya çıkarttı.Sonra çadırları yıkıp,çekip gitti. İkinci olarak, Doğubeyazıt ile Ağrı arasında kalan bir köy;o köyde öğretmenlik yapan bir arkadaşıma gittim.Orada sadece 20 hane vardı,evlerin çoğu yakılmıştı.Tüm köy sakinleri,1995 yılında yakılıdığını ifade etti. Yalan dolanın olmadığı bu insanlar,yani bunu ifade edenler;PKK'dan nefret eden insanlardı ve şunu da eklemişlerdi;PKK gelip zorla bizden yemek isterdi,yemeğimiz yok iken zorbalık yapardı.Asker geldi,siz bunları besliyorsunuz deyip evlerimizi yaktı.Yıllar sonra geri gelebildik... evet,Kaplan...yemin ediyorum... -
Allahın gücünün yetmediği an
mavi olmayan gökyüzü şurada cevap verdi: qwerasdf başlık Dini Konular - Din - Dinler
Çok özür dilerim,bu ara biraz yoğunum sorularımı açmadan kaçıp gidiyorum Aslında demek istediğim şuydu;insan tercihleri dışında gelir dünyaya,bir ailen ve sana dayatılan bazı değerler vardır.İslam bizim için doğru dindir;peki bu doğruluğu tercih dışı göremeyenler ne ile inancını tartacaktır. Evet,ben de araştıracağım...teşekkür ederim -
Allahın gücünün yetmediği an
mavi olmayan gökyüzü şurada cevap verdi: qwerasdf başlık Dini Konular - Din - Dinler
Bunu yapan kim? -
Allahın gücünün yetmediği an
mavi olmayan gökyüzü şurada cevap verdi: qwerasdf başlık Dini Konular - Din - Dinler
O zaman şöyle diyebilir miyiz?Allah,insanları herşeyden önce iman için yarattı.Dünya sınama için var.İnsan burada yaptığı herşeyin hesabını verecek. Benim burada aklıma takılan;İnsan sadece iman için varsa;insanın yaşadığı tüm yıkımlar,kendi dışında gelişen tüm olaylar,seçimler ve tercihler;bu mükafat ve cezada inancı nasıl besleyecek? -
Sevgili Forumdaşım,bu konuda haklısınız.Herkes ayağını yorganına göre uzatmalı.Yalnız;yorgan çok kısaysa ne olacak? Bakınız,ben bir kamu görevlisiyim.İstanbul'da iki yıl çalıştım.Evimin kirası 700,aldığım maaş 1,400...gerisini siz düşünün.Maaşın yarısı zaten otomatik olarak eve gidiyordu;nakit olmayınca kredi kartlarına yönelmek zorunda kalıyorsunuz. Çok sevdiğim bir abim vardı orada;Mehmet abi(ona da kocaman sevgiler).Hep bana şunu söylerdi;Ev kirası,çocukların servisi parası,hanımın kurs parası....ooo derdim,abi İstanbulda evlenilmez Kredi kullanımı,ülkemizde patlama yaşamakta.Nitekim ben bir kamu görevlisi olarak şunu derim;yoksulluk sınırının hemen üstünde maaş verirse devlet,ben de kendime çıkış olarak krediyi görürüm. Kredi kartı vermek için,işgüzarlık yapan bankalarımız,ceplerini doldurmak için çok iyi çalışıyor maşallah.
-
Kürt Sorunu ve Türkiye'nin geleceği hakkında
mavi olmayan gökyüzü şurada cevap verdi: cozunurluk başlık Politika Bilimi
Hayır değerli forumdaşım, sşyasal gereklilikler için değil yada benim keyfimle ilgili olduğu için değil...Kürt halkının tarihinin çıkarlara göre şekillenmek istendiğini bildiğim için bunu yazdım...görüşmek üzere...saygılar.- 1.760 cevap
-
- Kürt Sorunu
- Türkiye
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Allahın gücünün yetmediği an
mavi olmayan gökyüzü şurada cevap verdi: qwerasdf başlık Dini Konular - Din - Dinler
Şöyle ki mesela inanç konusunda,kendisine inanması için yarattığı kullara,verilen ceza ve mükafatlar;inancın hangi yönüyle açıklanabilir? Bu arada Sevgili Dayı'ya sevgiler -
Kürt Sorunu ve Türkiye'nin geleceği hakkında
mavi olmayan gökyüzü şurada cevap verdi: cozunurluk başlık Politika Bilimi
Cyrano,şimdi zamanım kısıtlı ne demek istediğimi daha açık açık yazacağım...saygılar.Kürtler'in kim için ne olduğunu,benim için ne olduğunu...- 1.760 cevap
-
- Kürt Sorunu
- Türkiye
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Bu da kırsal 'Şemdinli':"Pardon yanlışlıkla köyünüzü vurduk."
mavi olmayan gökyüzü şurada cevap verdi: Taner Bayram başlık Politika Bilimi
Bence de Diyarbakır'lı sizin aracılığınız ile veya başka bir forumdaşımız tarafından soruşturma sonucunu görüp,kim yalan söylemişi beraber görelim. -
Bizim adımıza özür size mi düştü ****? seçilmişer...!
mavi olmayan gökyüzü şurada cevap verdi: kaplan-200 başlık Güncel Konular
Devletin penceresinden baktım,görmem gerekenleri bana yazar mısınız değerli forumdaşım! -
Bizim adımıza özür size mi düştü ****? seçilmişer...!
mavi olmayan gökyüzü şurada cevap verdi: kaplan-200 başlık Güncel Konular
Şunun altını hemen çizeyim...ben yaşananlarda Ermeni halkı masumdur demedim,onların da bizimde içerisinde yanlışlardan,hatalardan bahsettim. İttihatçıların ülkeyi kurtarma adına,eleştirdikleri Abdülhamit'ten çok farklı yolları denemediklerini tarih bize net anlatıyor. Hamidiye Alaylarına gelince...otoritede depremler yaşayan imparatorluğun bu durumundan faydalanan bu alayların da ne yaptığı ortada. Ben bir Kürt olarak açık açık yazıyorum...varsa bir özür;Kürtler kendinden başlamalı...tabi geçmişin özründen sorumlu olmak,bu daha gülünç Seyirci kalınmayacaktı tabi,alınan kararların en azından sonuçları ile düşünelerek uygulanması gerekirdi ki;ben tehcir kararını hiçbir şekilde doğru bulmuyorum. -
Genç Olsaydım Dağa Çıkardım
mavi olmayan gökyüzü şurada cevap verdi: By_Demokrat başlık Politika Bilimi
PKK değil,Dersim de katledilen insanlardan bahsediyorum. Kaldı ki,ölüm de bile ahlak vardır. Ayrıca,Ahmet Kaya'yı youtube de ki belgelerle değil kardeşim,ötekileştirme ile açıklayın sevgili forumdaşlarım...saygılar! -
Kürt Sorunu ve Türkiye'nin geleceği hakkında
mavi olmayan gökyüzü şurada cevap verdi: cozunurluk başlık Politika Bilimi
İnsanlar yaşadıkları ile vardır;yaşadıklarınız edebiyat değildir.Ne yapalım o zaman?Geçelim mi tüm yaşananları? Siz,nerede askerdiniz?Sadece askerlik yaptığınız yere bakarak mı ''münferit olaylar sıralamasına" yerleştirdiğiniz sorunlardan konuşacağız? Bu ülke de Kürtçe yasaklandı,ayıplandı.Bu ülke de insanlar Kürt olduğu için terörist ilan edildi. Bunlar yapılmadı mı? Ben daha 23 yaşında olmama rağmen,tüm yaşananlar hafızamda.Uzak tarih değil,hemen dündü bu yaşananlar. Siz tanık olmadınız,ama ben oldum. İşte farkımız bu. Edebiyat dediğiniz yazılanlarda;insanlar sevdiklerini kaybetti.Silahlar patladı,bombalar,mayınlar can aldı.İnsanın yaşadıkları ne zamandan beri edebiyat ile sınırlanıyor? Hiç düşündünüz mü,ne oluyor bu bölgede? Çok şey kaybetti bölge,çok şey kaybetti bu bölgeyle bu ülke? Yaşanılanları bi tarafa bırakayım,nasıl olsa edebiyat!Gelelim "PKK ve bölge halkına" Şunu bir daha belirteyim;PKK BENİM MUHATTABIM DEĞİL.TERÖR DEDİĞİNİZ,NOKTAYI KOYDUĞUNUZ BİR ÖRGÜTÜN DOĞRULUĞU/YANLIŞLIĞI TARTIŞILAMAZ. Tartışılamayanları tartışılana dönüştüreyim ve şöyle özetleyeyim; PKK,Türkiye'de Kürt sorunu var olduğu sürece söz sahipliğine soyulacak.Ne zaman ki Kürtler,kendini güven içinde hissederse PKK bitecek. Kimse,PKK'yı meşrulaştırdığımı düşünmesin.Acı ama gerçek.Bakın,siz diyorsunuz ki DTP,PKK'nın uzantısıdır.Bende diyorum ki;DTP,PKK'nın dışında bir adım atamaz.Bakın daha ileriye gittim.Nitekim Ahmet Türk'ün tasfiyesi,şahinlerin parti içinde ki apırlığı da bunu net gösteriyor. Alanlarda ki Kürt'lere gelince;insanlar seçimlerinde hürdürler.Seçimlerde ki hürlüğün yanına bir de taraf olmayı eklersek.Bir de şunun yanında,taraf olmaya zorlanan insanların,kendilerince alternatiflere olan yaklaşımını da bir tarafa yazarsak. Daha açık olayım,eğer varsa bir yerlerde sorun,mesela Kürt dili ile ilgili kısıtlamalar,PKK bunu çok kolay kullanıp taraf toplayabilir,kimse bunun önüne de geçemez. Bakın,size kendimden bir örnek vereyim...Ahmet Kaya,ödül gecesinde öylesi bir durum ile karşılaştığında şunu demiştim;BU ÜLKE HALA BENİM DİLİME TAHAMMÜL EDEMİYOR!Bu düşünce bile insanları çok farklı noktalara çekebilir. Düşünün ki;devlet eliyle yetkilenen koruyucuların elinden sevdiği insanları yitiren,nasıl düşünür? Lütfen,söyleyin...köyü yakılan,evinden barkından olan insanları taraf etmek zor mu?Aç insanı,senin dilini yok sayanlara deyip dağlara çıkarmak zor mu? Şunu açık belirteyim;bugün Kürtler hala PKK'yı bir alternatif olarak görüyor. Bu,devletin güveni ile aşılabilecek bir durum. Ne zaman ki;halk devletine güvenirse...,işte o zaman PKK tükenir. Ve lütfen,yaşananların tek sorumlusu PKK deyip,şiddetle çözüme kavuşturulmaya çalışılan zihniyetlere ortak olmayın. Bu arada ben bizim evde sırf PKK alıp götürmesin diye saklanan gençleri çok iyi hatırlıyorum.Ayrıca yasalar ışığında izlenen politikalar hiçbir şeklide çözüm getirmedi,çünkü kendisinde de şiddet vardı.- 1.760 cevap
-
- Kürt Sorunu
- Türkiye
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler: