zeynep1965ist tarafından postalanan herşey
-
DOSTLUK SEVGİ
Şiir tadında bir dünya bu aleme
-
TÜRBAN SORUNU - KONUSU - ANA BAŞLIK
türkiye'de başka sorun kalmamış türbanla gündem geçiyor
-
her çocuk doğuran kadındır ama..her kadın dişi-midir.?
İNSANLARIN GÖRÜNÜŞLERİYLE KARAKTER YAPILARI ARASINDAKİ FARKLILIKTAN SÖZ ETMİŞTİM BİR ERKEK GÜZEL BİR KADINA BAĞLANMASI İÇİN KALBİNDEKİ SESE KULAK VERİR. ONU ÖZELLİKLERİYLE PEKİŞTİRİP RUHUNDA YER VERİR. ALDATILAN KADIN GÜZEL OLSUN AHLAKLI OLSUN DÜRÜST OLSUN NE FARKEDER Kİ. BU KARŞI TARAFIN ZAAFLIĞINA BAĞLI VE NEDEN ALDATTIĞINA HOŞ OLMAKTAN ANLATMAK İSTEDİĞİM BİR İNSAN NE KADAR GÜZEL OLURSA OLSUN ONU AYAKTA TUTAN TEK FARK SAĞLAM KARAKTERLİLİĞİ İLE ÖLÇÜLMESİ. HOŞ OLUP DA İÇİ BOŞ OLAN BİNLERCE İNSAN PROFİLİ VAR.
-
slayt ekleme
adı geçen adresinize ulaşamıyorum
-
lütfen!yardım edin!
zeynep1965ist şurada cevap verdi: çeçilya başlık Yardım - Gönüllü Yardım - Okul - Dernek - Yardım KuruluşlarıYoksulluk deyince içim burkuluyor. Adaletsiz olan dünyada keşke insanlar ellerindeki fazlalığı eğlencede, har vurup harman savuracağına olgun insan örneği gösterip tüm mertliğini sergileyebilselerdi. O zaman işte dünya dengeleri kurulur mutsuz olan insanların bir nebze de olsa yaralarına merhem olurdu. Biçare insanlar her dem karşımıza gelebilir. Psikolojik buhran altında olan bu insanlara yardım elini uzatmak mümkün olsaydı insanları topluma kazandırmak adına hayırlı işlere vesile olunurdu. Hele ki bu ağırlık altında yaşanan can kayıpları. Onlar için kurtuluş mu yoksa hayat mücadelisine yenik mi düşmektir asolan. Yoksulluğu yaşamış bir insan olarak nelerden geri kaldığımızı, nerden geldiğimizi, paranın kıymetini, idare etmenin yükümlülüğünü çok iyi anlıyoruz. Bir tarafta kırılan tabaklar savrulan dolarlar, diğer tarafta yoksullukla can çekişen bir kesim. Bu dünya kalıcı olmadığına göre kimse giderken yanında ziynet eşyası götürmediğine göre daha ne duruyorsunuz. Uzanan yardım ellerine bir mum da siz dikin. Göreceksiniz ki dünyanız daha aydınlık, daha ferah, daha içaçıcı. Aydınlık bir dünya için tüm insanlar elele, gönül gönüle, yürek yüreğe kenetlenmesi dileklerimle.
-
İLGİNÇ BİLGİLER
valla bende şaştım bu işe herkes ağzı açık yorum yapacağını düşünürken bir de baktım her şey konu dışına çıkmış evet önemli olan bu zaten gülmeyi unutan yüzlere bir nebze neşe katabilmek bir anlık da olsa mutluluğu yakalayabilmek ruhumuzda güzel düşünceler uyandırabilmek.
-
BİR KUŞKUSUN KALABALIK ŞEHRİN YİTİKLERİNDE MAVİ ELLERİNİN RENGİ KAYBOLDU
AŞK NERDE YAŞAR... Aşk tarihin tozlu sayfalarında mı... Günümüzde mi...Yoksa hayallerimizde mi... Aşk ,sevgi denen o tılsımlı şey nerde ve nasıl yaşar bilen var mı... Yüreklerde mi yoksa, Kaf dağında mı ...Kuş konmaz,kervan geçmez çöllerde mi... Yoksa barlarda, msn’ler de mi...Yada adı konmamış hayallerimizde mi... Belki de öldü ...Yüreğimizin o kuytu köşelerinde.Epey zamandır sesi soluğu çıkmıyor aşkın. Yalan da olsa biri bana çıkıp aşkın ölmediğini yaşadığını söylese.. Yalan da olsa... Yüreğimize aşkı ekelim yeniden ve her şeye rağmen.hayallerimizi sevgi süslesin ve Gündemimizin baş köşesine yeniden aşk otursun ve misafir olsun yeniden aşk yüreğimize. Aşk bir damla gözyaşında doğar. Bir kırmızı gülde yaşar. Ve bir sarı yaprak ta ölür. Bir eylül sabahında.. Yüreğimize ve hayallerimize aşk ve sevgi tomurcuklarını yeniden ekelim. Belki o zaman savaşlar azalır,açlıktan insanlar ölmez.Dünya daha yaşanılır bir yer olur. Açlığın yerine,kardeşçe bir paylaşım...Savaşın ve gözyaşının yerine barış ve özgürlük gelir... Aşk.: Uçan kuşta özgürlüğü. Akan suda sevgiyi. Afrikalı çocukta acıyı. Ve düşen sarı yaprakta ayrılığı. Yaşamaktır belki de. Bir sonbahar akşamında yeşilden sarıya,sarıdan griye dönen yaprak misali... İnsanda da aşk ve sevgi biterse o da sarıya ,sarıdan da griye ve nihayet gri toprağa döner. Aşkı yaşamak ve yaşatmak lazım yüreğimizde ve tüm benliğimizle... Ta ki sevdiklerimizin yanına gidinceye kadar...Orda çok uzak diyarlarda beklemekte bizi sevdiklerimiz. Ellerinde güller ve karanfillerle... ALINTI
-
İLGİNÇ BİLGİLER
İLGİ VE ALAKA BOYUTLARININ DA BU KÖŞEDE YER ALDIĞINI GÖRÜYORUM
-
İLGİNÇ BİLGİLER
İLGİNÇ BİLGİLERİN BÖYLESİNE YORUMLARA BAĞLANACAĞINI DÜŞÜNEMEZDİM. AMA BU BİR GÖRÜŞ AÇISI. HERKES İÇİN DÜŞÜNCE, ANLAMA, İDRAK BİÇİMİ FARKLI FARKLI. AMA BEN OLAYLARA DAHA CİDDİ BAKTIĞIM İÇİN BUNLARIN YÜZDE BİRLİK DİLİMİNİ BİLE DÜŞÜNEMEZDİM. GÖRÜŞ UFKUM AYDINLANDI. AMA HAYAT HAFİFE ALINACAK KADAR DA VURDUMDUYMAZ DEĞİL.
-
lütfen!yardım edin!
zeynep1965ist şurada cevap verdi: çeçilya başlık Yardım - Gönüllü Yardım - Okul - Dernek - Yardım KuruluşlarıYoksulluk içinde neye güvenip de 50 milyar borç yapıyor. BİR TECRÜBE YAŞAMIŞ BU ONA DERS OLMALIYDI. MÜCADELE ETMEDEN EKMEK KAZANILMIYOR. AİLENİZDEN DURUMU İYİ OLAN BİRİ BANKADAN KREDİ ÇEKİP BORCUNU ÖDEYEBİLİR. AMA KAÇIMIZIN AİLESİ BÖYLE BİR FEDEKARLIK YAPAR BORÇ BU İNSANI BATAĞA SÜRÜKLÜYOR UMARIM SÖZEDİLEN PARAYI BULURSUNUZ. AMA BÖYLE MSJLARI HALKA İNANDIRMAK DA ZOR. DENİZ FENERİ GİBİ KURULUŞLARA BAŞVURUN DERİM. ONLAR YERİNDE İNCELEME YAPTIKTAN SONRA YARDIM ELİNİ UZATIRLAR.
-
SEVDALI YÜREK
BU YAZIMA YORUM YAPAN YOK MU ARKADAŞLAR
-
AYRILIK ACISI FİLOZOF YAPAR İNSANI
vardır sanırım birkaç yazısını da siteme taşıdım beğenirsin sanırım.
-
SEVDALI YÜREK
Yüreğimdeki Manifesto İlknur İpek ________________________________________ İmkansız bekleyişlerin umudunu, yitik gemilerin rıhtımdaki düşünü yüklüyorum gözlerime. İçimin aynasına yansıyan hüzün, içimdeki denizin çığlığına kulak verip, martıları uçuruyor yüreğimden. Ben alacakaranlık. Ağlıyorum. ________________________________________ Hayatın içine bir türlü sığmayan ve telaşından sigaraya sarılan yorgun ellerimle ve nereye baksam hep karşımda duran kırgın çocukluğumla , uzak denizlerin sisli buğusuyla yazacağım. Kelimeler yetersiz. Korkuyorum. Tebdili kıyafet geziyorum zamanın içinde ve gitgide kendimi zamanın dışına alıyorum. Hayat insana hakettiğini hiçbir zaman vermez diyorlar. Susuyorum. Feryat gibi geçiyor içimden tenhalarda demlenen düşlerim. Arsızca dokunuyor tenime yalnızlığım. Yoruluyorum. İmkansız bekleyişlerin umudunu, yitik gemilerin rıhtımdaki düşünü yüklüyorum gözlerime. İçimin aynasına yansıyan hüzün, içimdeki denizin çığlığına kulak verip, martıları uçuruyor yüreğimden. Ben alacakaranlık. Ağlıyorum. Yaşamı pamuk ipliğine bağladığım yerden koparıyorum. Sesime karışmış tüm karanlıkları içime çekiyorum. Gittikçe azalıyor hayat ve ölüm çoğaltıyorum nefeslerimde. Yüreğimi avuçlarıma alıp zemheri soğuklardaki kuşatmalara teslim oluyorum. Ölüyorum. Kendi mutluluğumun peşinden adımlasam yaşamı, yaşamım olan hayatlar kopuyor içimden. Saklandığı yerden bir bir çıkıyor ayrılıklar , damarlarımdan özlemler sızıyor yüreğime. Bir sis düşüyor sevmelerime , birden en yakındakini uzağa düşürüyor mesafeler. Geçmişi kanatıp, boşluğa çentikler atıyorum. Her çentikte bir hiçi resmeder gibi sayrılı düşler çiziyorum tuvale. Bir ses “ sen ateşin düştüğü yersin” diyor bana. Yanıyorum.. Gelmeyin üstüme acı serzenişlerle, suçlamayın beni düşlerime öykülendiğim için, sil baştan dokunmayın yaralarıma. Kanıyorum. Ya hep ya hiç diyorsunuz. Hep siz, hiç ben. Hep ben, hiç siz olamıyorum...
-
DOSTLUK SEVGİ
Yüreği Aşka Dipnot Dost İlknur İpek ________________________________________ Acının yüreğe sinişiydi sevgilerimiz. İçimizde yağmalanmış sevdaların,dostlukların izdüşümü,yüreğimizde eskidiğini sandıkça yenilenen bir acı taşıyorduk. İşte bu yüzden kısacık bir zaman diliminde sana dost demek ,seni tanımak hiç zor olmadı. Sende kaçışl ________________________________________ ÇİÇERO 'dost insanın ikinci kendisidir' derken ne güzel söylemiş. Fotokopiyle çoğaltılmış dostlukların yaşandığı günlerde , hayat süsü verilmiş bir intihar gibi yaşanırken sevgiler, sevmeyi bilen ve sevmeyi seven bir dostu yüreğimde bulmak güzeldi. Yıllarca yaşanmışlıkları taşıdığımız birçok insan içi boş sözcüklerle konuşurken. Kısacık bir yaşanmışlığı taşıdığım seninle içi boş sözcüklere anlamlar yükledim. Söz anlamıyla buluştu seninle. Dostlukta aşk gibiydi benim için nedensiz ,tanımsız bir sevgiydi. Hüznümüzde saklıydı hayata dair olmayan anlamlarımız. Acının yüreğe sinişiydi sevgilerimiz. İçimizde yağmalanmış sevdaların,dostlukların izdüşümü,yüreğimizde eskidiğini sandıkça yenilenen bir acı taşıyorduk. İşte bu yüzden kısacık bir zaman diliminde sana dost demek ,seni tanımak hiç zor olmadı. Sende kaçışlardan medet ummadan yollara düşen,uzaklara gitmeden,uzakları yakınlara hapsedebilen ,çağın çirkefliğinin etrafa yaydığı bitimsiz vurdumduymazlıklara aldırmadan hala sevmeyi bilerek ve sevmeyi severek rıhtımsız bir denizin yolcusuydun. Bedeninde simya değmemiş bir yürek, cebinde ütüsüz intihar sözleri , yankısına şiirler yazdığın sevgilerinle elbette kolay olmayacaktı yaşaman. Her şey de güzelleşen bir eksiklik taşıyacaktı zaman. Deşilmiş bir yara gibi kanayacaktı hayat. Yağmurlar buluşacaktı yüreğimizle. Virgüller istemeden dinleyecek, çizip göğü iki ucundan ve büküp üzerine kurallı cümlelerin, imlasız ve keskin ve dik çizgili bir harf gibi gidecektik sevgimiz kadar büyük olmamış sevgilerden. Ve ara cümlesi olmayacaktı bu gidişlerin. Böyle bir çizgiyle bölebilirdik biz kurallı cümleleri ve böyle bir gidiş yakışırdı bize kanatarak göğü ve yüreği. Ve herkes hayallerimizin tükenişine yoracaktı gidişlerimizi. Hayallerimizi vefasız yüreklerde unuttuğumuzu bilmeden. Uçuruma iten sözcüklerimizin yıkılası bir gemi gibi kıyıdan kıyıya uçtuğunu anlamadan yargılayacaklardı bizi. Kurallı olarak sustuk belki ama kurallı cümleleri bozan parantez içi bir çizgi gibi yaşadık. Sevgiyle ,hasretle ,yansımasına şiirler yazdığın sevgilerle kal.
-
İLGİNÇ BİLGİLER
ANLAMADIM ANLAMASAN ÇOK DAHA İYİ
-
AYRILIK ACISI FİLOZOF YAPAR İNSANI
yazarın adı İLKNUR İPEK muhteşem diloş
-
AYRILIK ACISI FİLOZOF YAPAR İNSANI
- AYRILIK ACISI FİLOZOF YAPAR İNSANI
Senin sesin rüzgar, varlığın hayal, renklerin uçuk ve tebessümlerin kaçamaktı. Küçük bir hıçkırıktın gecemin sessizliğine damlayan. Sen ki yaşanılmaya çalışılan bir düş yangını. Çek gemilerini benim sularımdan.. Bütün kıyıları kurşunlamış , bütün suları bıçaklanmış bir denizdeyim. Rengine rehnedilmiş bir gece giydiriyorum üstüme. Şakacı bir sitem iliştiriyorum usulca yokluğuna. Bir bilsen aklımdakini! Sustumsa alıngan bir cümlenin kahrını düğümlemeyesin diye. Sen ki ilk vazgeçemeyişim, ilk kıskançlığım, ilk ömrüme yazdığım, uzaklardan sevdalandığım, kızdığım, affetmediğim, affedemediğim. Olmayacak bir duaya amin demek gibi sevdiğim , hep geç kaldığım. Saatini şaşırmış dönüşlerin bir anlamı yok. Şimdi sen geç kaldın. Say ki bu kadın gidiyor, karanlığın ve kalabalığın zifirine savurmuş yüreğini Aklında hep cehennem, ateş , yalan , ayaklarında bir eşkıya sessizliği, yüreğinde ihanetin fısıltıları olan bir adam sevdim ben. Bir intihar cesaretiydi bomboş varlığına, dopdolu varlığına tutulmak. Sevdikçe bir yıkımı çoğaltıyordum içimde darağacı lezzetinde . Say ki bu kadın gidiyor, ayrılığın izini sessizliğe gürültüsünü yüreğine savurmuş. Yağmurda yağıyordu ölüm kadar sevdiğim senden giderken ve ben tıpkı ölüm gibi haklıysam ve ölüm gibi gidiyorsam ve sen ölüm kadar acımasızsan anladım ve ilk durakta indim aşkından. Say ki bu kadın gidiyor, aklı şaşmış yollarının , ıssızlığın orta yerine demirlemiş yüreğini. Senin ki sesin rüzgar, varlığın hayal, renklerin uçuk ve tebessümlerin kaçamaktı. Küçük bir hıçkırıktın gecemin sessizliğine damlayan. Sen ki yaşanılmaya çalışılan bir düş yangını. Çek gemilerini benim sularımdan.. Say ki bu kadın gidiyor , gölgelerinden sıyrılıp , yol yordam bilmez düşlerini adımlıyor. Sen ki mavi bir abdest alıp tesbihi eksik gecelerimde içimde namaza duran sevdam. Sen ki bütün yansımana günah duygusu bulaştıran adam. Ben ki hiçliğe açılan kapının eşiğinden gitmeye geç kalmış kadın. Say ki bu kadın gitti, masal bitti.[/font]- İLGİNÇ BİLGİLER
İLGİNÇ BİLGİLER Bir karınca kendi ağırlığının 50 katı ağırlığı kaldırabilir Arılar yarım kilo bal yapabilmek için arılar iki milyondan fazla çiçekten bitki özü toplamak zorunda. Hamamböcekleri yaklaşık olarak 250 milyon yıldır yaşadıkları halde hiçbir değişime uğramamışlardır. Bir mayıs sineğinin ömrü sadece birkaç saattir. Kangurular geri geri yürüyemezler. Penguenler, enerji tasarrufu yapmak için sarkaç hareketiyle yürür. Dünyada insan başına düşen karınca sayısı 1 milyondur. Filler, zıplamayan tek memelidir. Bir inek, hayatı boyunca yaklaşık 200 bin bardak süt üretir. Erkek penguenler kuluçkaya yattığı 4 ay boyunca hiçbir şey yemez. Dünyada yaşayan aşağı yukarı 1 milyon böcek türü var, her yıl aşağı yukarı 8 bin yeni tür keşfediliyor. Bir pire, kendi büyüklüğünün 150 kat yüksekliğine zıplayabilir. Bu oranı tutturmak için insanın yaklaşık 30 metre zıplaması gerekir. 10 gramlık bir sümüklü böcek, 1 kilogramlık yükü çekebilir. Fare, bir deveden bile daha uzun süre susuz kalabilir. Son 4 bin yılda herhangi bir yeni hayvan evcilleştirilmedi. Dişi morina balığı yılda yaklaşık 4 milyon adet yumurtlar. Göç eden kuşlar (V) biçiminde sıralanarak uçar ve bu sayede harcadıkları enerjiden yüzde 23 tasarruf sağlar. Yılda 100 milyon köpekbalığı, sadece yüzgeçleri için öldürülüyor. Bir yıl içinde bir milyon balıkçıl kuş ve 100 bin deniz memelisi ve deniz kaplumbağası, plastiklere dolanıp havasızlıktan ölmekte. Hastalanmayan tek hayvan köpek balıklarıdır. Bir çift sineğin sadece nisan-mayıs aylarında bıraktıkları yumurtaların tamamından sinek çıksaydı, dünyayı 14 metre kalınlığında bir sinek tabakası kaplardı. İngiltere’deki bazı kuşlar evlerin kapısına bırakılan süt şişelerinin kapağını delerek beslenmeyi öğrenmiştir. Bir yıl içinde denizlerden avlanan balıkların ağırlığının üç katı kadar atık denizlere atılmaktadır. Bir litre motor yağı 530 bin litre içme suyunu kirletebiliyor. Yaban kazları 8 bin metre yüksekte uçabilir Her yıl tankerlerle taşınan petrolün binde biri denizlere sızıyor. Bu miktar 2 milyon 200 bin ton. Yunanistan'da sakin Türk kahvesi istemeyin. Türk kahvesinin adi bu ülkede Yunan kahvesidir. Nepal'de ayak üzerinden atlamayın. Kötülüğü simgeler. Sili'de lokantada ellerinizi karninizin üzerine koyun. Yoksa servis yapmazlar. Japonya'da üç kişinin resmini çekmeyin. Sansınızı kapatır. Moğolistan'da yslyk çalmayın. Kötü ruhları davet etmiş? olursunuz. Hindistan'da sokakta tuvaletini yapanlara tepki göstermeyin. Yasaldır. Kolombiya'da gece sakın kırmızı ışıkta durmayın. Soyulursunuz. Çin'de yere tükürmek serbesttir. Balgamın üzerine basmak yasaktır. ABD'de trafik polisi sizi durdurursa elleriniz direksiyon üzerinde put gibi bekleyin. Hareket ederseniz vurulabilirsiniz. Endonezya'da küçük çocukların basını okşamayın, yoksa zekaları gelişmez. Tibet'te çay bardağını iki elinizle avuçlamazsanız saygısızlık etmiş olursunuz. Japonya'da çatal, kasık yerine kullanılan Çubuklara tabağa çapraz koymak hakarettir. Bahama Adalarında çiçekli etek giymek koca arıyorum anlamına gelir. Bikini adalarında bikini giymek yasaktır. Çin'de sakin kadeh kaldırırken ''Çin Çin'' demeyin. Erkeklik organı anlamına gelir. ABD'de erkek erkeğe öpüşmeyin. Adiniz çıkar. Rusya'da erkek erkeğe dudaktan öpmek sevgi ve saygıyı gösterir.- Sevilmek
[size="4"]bilgeye sormuşlar dünya da en güzel şey ne diye? ´Sevmek´ demiş... Peki sonra? demişler... ´Sevilmek´ demiş... Peki neden sevmek sevilmekten önce geliyor? demişler... O da demiş ki ´insan sevdiğine sevildiğinden daha çok emindir...[/size]- slayt ekleme
Sayın Yetkililer Kullanıcılara iletilmek üzere çeşitli slayt gösterimlerini gönderebiliyor muyuz? Acil bilgilerinizi rica ederim.- AŞK NEYMİŞ
ask neymis ögrenelim bakalim )Sesini duydugunuz anda avuclariniz terlemeye Kalbiniz deli gibi carpmaya basliyorsa... Bu ask degil HOSLANMAK tir Ellerinizi ondan cekemiyor surekli dokunmak sarilmak istiyorsaniz.. Bu ask degil ARZULAMAK tir Yaninizda bir tek o oldugu icin onu istiyorsaniz.... Bu ask degil YALNIZLIK tir Herkes onunla olmanizi bekledigi icin onunlaysaniz... Bu ask degil SADAKAT tir Size sicak, yakin davrandigi icin onunlaysaniz... Bu ask degil KENDINE GUVENSIZLIK tir Uzulmesini istemediginiz icin onunlaysaniz... Bu ask degil ACIMAKtir Ona deger verdiginiz icin hatalarini hosgoruyorsaniz.. Bu ask degil ARKADASLIK tir Butun gun ondan baska hicbirsey dusunmediginizi soyluyorsaniz.. Bu ask degil KOCA BIR YALAN dir Onun iyiligi icin kendinizden cok Sey feda edebiliyorsaniz... Bu ask degil YARDIMSEVERLIK tir O uzgunken sizin de kalbiniz aciyorsa... Iste bu AŞK tir Tarif edemediginiz bir cekim yuzunden ondan bir turlu kopamadiginizi dusunuyorsaniz.. Iste bu ASKtir O herkese guclu gorunmesine ragmen icindeki zayifligi hissedebiliyorsaniz.. Iste bu ASK tir Baskalarini da cekici bulmaniza ragmen hic pismanlik duymadan onunla kalmaya devam edebiliyorsaniz.. Iste bu ASK tir- otuz yaşını aşmış kadınlar
30 yaşını aşmış kadın küçük hesaplarla değil mantıklı olan düşüncelere meyilim gösterir- YAŞAM FELSEFESİNDEN İLKELER
YAŞAM FELSEFESİNDEN İLKELER Richard Wilkins Ingiltere'de piyasaya çikan "Mental Tonic" (Zihin Açici) adli kitabinda asam felsefesinden süzdügü ilkeleri siraliyor. Iste onlardan birkaçi : Gerçek degisim kimi eski seyleri farkli görmeye baslamaktir. Pencerenizin cami kirliyse disari çikip manzarayi parlatmaniz bosunadir. Eger siz kendinizi sevmiyorsaniz baskasi neden sevsin. Geçmisi bir kitap gibi kullanin, eviniz gibi degil. Birçok insan hayatinin büyük bölümünü oldugundan farkli görünebilmek için heba eder. Ilerlemenizin önündeki en büyük engel kendinize güvensizliginizdir. Her davranisinda baskalarinin onayini arayan kimseler hayatin birçok güzelligini iskalar. Yüzeyde hazine bulamazsiniz. Mucize, enerjinizi korkulariniza degil rüyalariniza verdiginiz zaman baslar. Karsisinizdakini dinliyor musunuz, yoksa konusmak için sira mibekliyorsunuz? Ikiyüzlülük sadece sahibi tarafindan görülemez. Hayatinizi bir para kazanma denemesi olarak kullanmayin. Cennete gitmenin iki yolu vardir 1) Gerçekten öldügünüz zaman 2) Gerçekten yasadiginiz zaman. Gerçek zenginlik vaktinizi insanlara vermektir, para karsiligi satmak degil.- otuz yaşını aşmış kadınlar
Otuz yasini asmis kadinlar... > > Andy Rooney der ki... > > " Yasim ilerledikce, en cok otuz yasini asmis > bayanlara deger vermeye > basladim." > > Iste bunun sebeplerinden birkaci: > > Otuz yasini gecmis bir kadin asla sizi gecenin bir > yarisi uyandirip "ne > dusunuyorsun?" diye sormaz. > > Umurunda degildir cunku ne dusundugunuz. > > Eger otuzunu asmis bir kadin TV deki maci seyretmek > istemiyorsa, soylene > soylene TV 'nin karsisinda yaninizda oturmaz. > > Yapmak istedigi bir seyi yapar. > > Ve bu genellikle daha enteresan birseydir. > > Otuz yasini asmis bir kadin kendini yeterince iyi > tanir ve kendinden > emindir... > > Kim oldugunu, ne oldugunu, ne istedigini, ve kimden > istedigini bilir. > > Otuzunu asmis cok az kadin onun hakkinda ya da > yaptiklari hakkinda ne > dusundugunuzu onemser. > > Otuz yas ustu kadin cogunlukla buyuk asklara, omur > boyu surecek > bagliliklara doymustur. Hayatinda en son ihtiyaci > oldugu sey > > bir baska miz miz, devamli soylenen, ne yapacagina > karisan, yapiskan bir > asiktir. > > Otuzunu asmis kadin, agirbaslidir. Bir operanin > ortasinda ya da Pahali bir > restoranda sizinle ciglik cigliga kavga etmesi cok > nadirdir. > > Ha tabi hakettiyseniz, sizi vururken de hic tereddut > etmez, sonuclarina > katlanmayi da planlayarak... > > Otuzunu asmis kadin ovguler yagdirmakta cok bonkordur, > cogu hak edilmemis > bile olsa... - AYRILIK ACISI FİLOZOF YAPAR İNSANI
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.