Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

mantequilla

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    27
  • Katılım

  • Son Ziyaret

mantequilla tarafından postalanan herşey

  1. mantequilla doğum gününüz kutlu olsun!

  2. aynen öyle..ayrıca ben demiyorum biz bayanlar genellikle böyle hissediyoruz ve hissettiğimiz gibi yaşıyoruz.her kadın kendini özel hisseder...
  3. ALDATMAK=AİT OLMAMA İSTEĞİ AİT OLMAMA İSTEĞİ=BEYNİN KENDİNİ ŞARTLANDIRMASI BEYNİN KENDİNİ ŞARTLANDIRMASI=SEVGİSİZLİK en kısa böyle anlatabilirdim..'sevgisizlik'derken eğer bi adam(yada kadın) kendini anlayan birisini bulabilmişse, seviyor ve seviliyorsa aldatmaz. aldatmak aslında psikolojik bir rahatsızlıktır da diyebiliriz.bir kere başladı mı ister istemez devamı gelir erken yada geç farketmez. her şeyin sonucu gene sevgisizlik,büyüme şartları,aile ortamı,şımartılma yada tam tersi baskıcılıktan meydana geliyor. aldatmanın temelini oluşturan bunlar.. eğer bütün bu nedenlerin farkındaysa bir kişi sorunumuz yok demektir fakat hala o olgunluğa erişemediyse yetinmeme arzusu(ait olmama isteği) daha birçok kez karşısına çıkacak demektir
  4. bence iyi olmak daha zor şu yaşadığımız hayatta bunu başarabilmek gerçekten çok zor.. kimse sütten çıkmış ak kaşık değil aramızda bu yüzden kendimizi kandırmaya da gerek yok sanırım. her ne kadar güçlü olmanın zor yanları olsada çevremizdekilerin yozlaştırmaya çalıştığı iyiliğimizi koruyabilmemiz zor
  5. mantequilla

    eskilerden bir hatıra

    Yazılanmı Önemliydi Çizilenmi Sevdalara.. Oysa Ben Ne Yazdım Ne Çizdim sevdamı.. İçimde Büyüttüğüm Ufaklıktın Sen.. Ben Ne kadar Büyüttüysem Seni; o kadar Ufaltmışsın Kendini.. Sen Giderken "gitme Kal Yanımda Sana ihtiyacım Var!" Diyemedimki..Diyemezdim de.. Çünkü Sen Kararlıydın Gitmeye..Ki Kalma Meraklısıda hiçmi hiç Olmamışsın.. Ben Ne Savaşlar Vermiştim Yüreğimde.. Ne Volkanlar Patlatmıştım Hep sen ol diye.. Sensiz Olmak Benim sonum Olurdu Biliyordum.. Bildikleriminde Başıma Gelmesinden Öyle Çok Korkuyordumki.. korkularıma Rağmen Savaşlarımı hiç ertelemedim.. ertelenmiş bir sevda bana göre değildi.. Ya Sen? Savaştınmı Benim gibi? Korktunmu Kaybetmekten Deli Sevdanı? Kaç Kere Yemin ettin Bozacağını;dayanamayacağını Bile Bile? ...... okadar Gözyaşı döktümki Ardından.. Hiç Utanmadım Ve Hiç silmedim Gözyaşlarımı.. Çünkü Görünen Sadece Gözümdeki Yaştı.. Kalbimdeki Acıları bitmişliği Göremezdin.. bu Yüzden Ağladım Karşında İşte Bu Yüzden Ağlamaktan; Göz Yaşlarımdan Asla ve Asla Utanmadım... Ben Sevdamdan da Utanmadım..Seni Sevmektende.. Pişman Değilim Bir Kere Dünyaya Gelsem Bin Kerede Olsa Seni Severim! Umudumu yitirdiğimde Utandım Ben Yar..! Çünkü Umutlarımda Binlerce Güzellik Var.... Şimdi Bana Kalan Ardından; Bomboş Bir Hayat..ve Bir Okadarda Dolu Kalbimin Yamaları.. Bir Avuç Göz Yaşı Ve Bir dünya Kadar Sevdan.. Gittin İşte.. Bitti Bu sefer Dönüşü Yok... Kalbim Alıştı Belkide Bu sefer ama Telafisi Yok.. Olmayacakta... Unut Deme Sakın.. Unutmak İçin Sevmedimki seni.. Kolaymıki Unutmak o kadar Savaşın Okadar Acının O kadar Sevdanın Ardından Seni... Hadi Sen Unut Beni Sevgili.. Ben Es geçtim Unutulması Gereken Herşeyi... hoşçakal..."hoşça"Kal..Aşkların En güzeli...
  6. özel ve özel olmayan derken şöyle diyeyim:) her kadın aslında kendisini bilemez ,neleri yapabileceğini yada neleri başarabileceğini.. özelden kasıt olarak kendine güveni tam olan kadın demek istedim biliyoruz ki her kadının kendine güveni yoktur ama o güveni oluşturacak insanlar olursa durum değişir ve kadın kendini farklı,özel hisseder.. ve onlara göre ancak özel bir insan zorlukları başarabilir, konumuza döncek olursak ancak özel bir insan hem kadın hemde bir dişi olabilir
  7. sevgili günlük; canım sıkılıyor birazdan arkadaşlarla konsere gitces umarım sınava çalışmama değcek bişi olur.. neyse başka bişey aklıma gelmiyor eh bu kadar olsun bari..
  8. google sağolsun:)
  9. gizemli olmalı..duygusallığını dışa vuracak bi tip olmamalı ki ben her ona bakışımda yeni şeyler keşfedeyim:)
  10. bilgisayarıma gene virüs girdi yakında gene çökmeyi planlıyo sanırım off off sinir oluyom ya...
  11. her kadının içinde bir dişi vardır .. yalnızca özel olanları bunu dışarı çıkarabilir.. ama her özel olan da kadınlığını hatırlayamaz
  12. mısır ve kanada...
  13. bencede matematik korkutan bi ders olmamalıydı. ama eğitim sistemimiz,yaşama biçimimiz,hatta ve hatta ailemizle olan ilişkilerimiz bile bunu gerektiriyor.. nasıl mı? ailemizden başlarsak(genellikle) sözel dersleri yada aslında ilgi alanımız olan dersleri önemsemiyorlarda matematikten IQ muzu ölçmeye kalkıyorlar.. ve matematik biraz daha genelleme yaparsak sayısal derslerimize göre zeka sıfatımızı yapıştırıyorlar.. maalesef bu eğitim sistemimizden kaynaklanıyor..eğer herkese ilgi alanı olan dersleri görseydi böyle bir sorunumuz olmayacak ve kendimizi matematiğe şartlandırmayacaktık.. yeni nesillerin işleri çok daha zor,onların önüne daha ne engeller çıkacak matematikle örülmüş.. üzgünüm hatta üzgünüz eğitim sistemi böyle..
  14. bende bikaç haftadır burdayım..burası anca gözüme çarptı ) aranıza alırsanız sevinirim hihi
  15. elimden çekeceği vardı desene:)))
  16. forumda bu kadar kişi varken, şebnem ferahla ilgili konuya kimsenin cevap bile yazmaması beni şaşırttı.. gerçekten kendıne hayran bırakan bir sesi,yorum kuvveti ve herşeyden önemlisi bu şarkıları yazdıran bi kabiliyeti var.. saol paylaşımın için bu arada..
  17. bende 3 eylül:) ve bende mükemmel (övmek gibi olmasın) başak kızlarındanım..
  18. garip bir test ! bu mesajin sonunda sana bir soru sorulacak. hemen yanitla. durup dusunme. aklina ilk gelen seyi soyleyiver. bu eglenceli bir "test"... ve ayni zamanda biraz acaip (cok acaip)! simdi... asagidaki talimatlari olabildigince cabuk yerine getir. bir hesabi bitirmeden otekine gecme.. yanitlari yazmak veya hatirlamak zorunda degilsin. sadece kafadan hesaplayarak cevap ver gec. sasiracaksin. basla: asagidaki toplamlar kac ediyor: 89 + 2 > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >>12 + 53 > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >>75 + 26 > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >>25 + 52 > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >>63 + 32 > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >>biliyorum! hesap yapmak zor is, ama neredeyse bitti... > >> > >> > >>hadi. tek bir tane daha... > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >>! > >> > >> > >> > >> > >>123 + > >>5 > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >>cabuk! bır renk ve bır alet dusun! > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >>asagiya devam et... > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >>biraz daha... > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >>aklina kirmizi bir cekic geldi, degil mi? > >> > >> > >> > >> > >> > >> > >> eger verdigin cevap bu degilse, sen anormal sayilmasa da farkli bir akla sahip olan %2 insandan birisin.insanlarin %98'i bu alistirmayi yapinca kirmizi bir cekic diye yanitliyor. (ben de anormalim )
  19. KİLİTBAHİR NEDEN KAZILMAK İSTENDİ? O günden sonra Soylu'nun merakı bir kat daha artar. Kitab-ı Bahriye ve Piri Reis haritasını tekrar gözden geçirir. Bölgede yaptığı araştırmaları bilim adamları ve devletin üst düzey yöneticileriyle paylaşır. Restorasyon hikâyesi hiç de göründüğü kadar masum değildir. Üstelik Kaptan-ı Derya, Kanuni Sultan Süleyman'a takdim ettiği Kitab-ı Bahriye'sinin 4. cildinin 1783'üncü sayfasında hazinelerinden de söz etmektedir: "Denizin bütün durumu açık olmuş/ Hiçbir yeri kalbinde gizli kalmamış/ Dileğim tamamını açıklayasın/ Onunla kıyamete kadar anılasın/ Düzenle bu kitabı güzelce tam/ Bulsun çok yarar kim olsa okuyan/ Ve hem bu kitap çok gerektir/ Hazinelerin de bulunması gerekir." SON SEFERİNDE ÜÇ GEMİ HAZİNESİ VARDI Soylu, yazılı delillerle sınırlı kalmaz. Tekrar kalenin yolunu tutar. Kitabında bile yazmadığı sırrını Aksiyon'a anlatan Soylu, hazine ve şahsî eşyaların bulunduğuna inandığı Kilitbahir Kalesi iç kule etrafı ve içinde bir pusulayla bazı denemeler yapar. Pusula iç kule mevkiine yaklaştığında ibrenin ve mıknatısın dengesi ortadan kalkmaktadır. Pusula ibreleri ancak altlarında ya da yakınlarında yoğun metal bulunduğu hallerde devre dışı kalmaktadır. Tabii bu da delil olarak yetmez. İlgili şirketin internet kayıtlarından daha çok uzaydan görüntüleme, maden arama konularında uzman olması soru işaretlerini artırır. Çünkü Avustralya devlet nişanı alan şirketin ana ihtisas alanı uydu görüntüleme sistemleri ve maden aramadır. Peki, gerçekten Piri Reis'in hazineleri var mıydı? Tarihî kayıtlar Piri Reis'in 1553 Hürmüz Seferi dönüşünden yaklaşık bir yıl sonra Mısır'da (iftira ve haksızlıkla) kellesinin uçurulduğunu yazıyor. Barbaros Hayrettin Paşa Akdeniz Kaptan-ı Deryası iken Piri Reis de Hint Kaptan-ı Deryası olarak görevlendirilir. Tabii Hint Kaptan-ı Deryası’nın son seferinde üç gemi ganimetinin bulunduğu da kayıt altında. Soylu'nun iddiasına göre Piri Reis idamından önceki bir yıllık süreçte hazinelerini de adeta 'ofis' olarak kullandığı Kilitbahir'e getirdi. Üstelik o, amcası Kemal Reis'le birlikte denizlere açıldığı ilk günden beri ganimet ve hazinelerle birlikte büyümüştü. Osmanlı Devleti'nin donanma komutanlığına davet aldığında, 'ganimetlerin kendisine, toprak ve vilayet yönetimlerinin Devlet-i Aliye'ye bağlanacağı' meyanında anlaşma yaptığı da biliniyordu. Soylu'nun ifadesiyle Piri Reis'in sırları da, hazineleri de Çanakkale'de saklı: "Bahriye kitabı orijinali 2 bin sayfa ve 4 ciltten oluşuyor. Hem dünya haritası, hem de kitabın yazımı Piri Reis'in bu iki kalede uzun süre kalmasını gerektirmiştir. Araç gereç, gözlem odası, eşya ve eserleri hep bu merkezdeydi. Burası Piri Reis'in kara kutusuydu. Büyük servetlere sahip Kaptan-ı Derya'nın miras bırakacağı vârisi de yoktu." HARİTADA SAHTEKÂRLIK MI YAPILDI? (alıntıdır)
  20. mantequilla

    Piri Reis in haritası

    Piri Reis'in çizdiği haritanın 500 yıllık sırrını bir araştırmacı ile bir hattat çözdü. Haritanın çizildiği Kilitbahir Kalesi'nde hazine avı iddiaları var. ‘Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılışının ardından genç Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm kurumları yenilenmekte, her yer didik didik edilmektedir. Cumhuriyetin ilânının üstünden sadece altı yıl geçmiştir. İstanbul'un Sarayburnu denilen en güzel yerinde kurulan Osmanlı Padişahları'na ait Topkapı Sarayı binaları da düzenlenmektedir. Milli Müzeler Müdürü Halil Ethem Eldem, Topkapı Sarayı'nda (Harem Dairesi'nde, bir rivayete göre de depolarda) coğrafya ilminin o zamana kadar tanımadığı bir harita bulur. Bulunan harita yüzyıllar önce çizilen bir dünya haritasıdır (1929)...’ Atatürk'ün manevi kızı Afet İnan, Piri Reis'in görenleri şaşırtan, çok hassas çizimlerinin yer aldığı dünya haritasının asırlar sonra gün yüzüne çıkışını bu sözlerle anlatır. Amerika'yı gösteren en eski haritanın bulunduğu haberini alan Mustafa Kemal Atatürk, onu Ankara'ya getirterek bizzat kendisi inceler. Sonra haritanın çoğaltılarak üzerinde ilmî incelemeler yapılmasını emreder. Topkapı Sarayı'ndan çıkan bu harita daha sonra Afet İnan'ın da kurucuları arasında yer alacağı Türk Tarih Kurumu bilim heyetlerince tetkik edilir. İnan, Cenevre Üniversitesi'nde okurken haritayı ilk kez Batılı bilim adamlarının dikkatini çekecek şekilde tartışmaya açar. Haritanın bir kopyası 1953'te incelenmek üzere ABD'ye gönderilir. Antik haritalar uzmanı M.I Walter ile Arlington H. Mallery'nin incelemelerinde sonuç şaşırtıcıdır. Asırlar önce ceylan derisine çizilmiş haritada 'izdüşüm yöntemi' kullanılmıştır. Bir küre üzerine konulduğunda haritanın günümüzdekilerle birebir aynı olduğu tespit edilir. Mallery'e göre çizim için havadan ölçüm yapılması gerekmektedir. Peki, 500 yıl önce kim yeryüzünü haritalamak için bir uçak kullanmış olabilir ki? Sorunun cevabı Piri Reis'in Kitab-ı Bahriye'sinde saklıdır: "Çünki bildün pusulanun halini/ Dinle hartının (harita) dahi ahvalini/ Hartıyı hem pusulayı bil sahih/ Ta Süleymanu'n-nebi itdi tashih..." Piri Reis, Der Beyan-ı Hartı başlığıyla eserinin birinci cildindeki yazılarında haritanın çizilişini anlatmaktadır. Pusuladan, Hz. Süleyman'ın haritayı düzeltip doğruladığından, hayvanların ilmiyle tasdik ettiğinden ve deniz ilminin onun emrinde olduğundan bahseder. Harita 500 yıl öncesinin bilim ve teknoloji imkânlarına sığmayacak kadar hatasızdır. Üstelik Piri Reis Amerika kıtasını görmeden çizmiş, bitki ve hayvan figürleri, rüzgâr yönlerini de içine alan detayları aktarmıştır. Orijinal baskılı Kitab-ı Bahriye'yi yedi yıl önce İstanbul Sahaflar Çarşısı'ndan temin eden araştırmacı-yazar Metin Soylu, Piri Reis'in harita ve kitabının sırlarını hâlâ koruduğuna inanıyor. Soylu'ya göre Gelibolu'da dünyaya gelen ve ömrünü 14 yaşından itibaren denizcilik yaparak geçiren Kaptan-ı Derya, sırlarının büyük çoğunu yine bu yarımadada bıraktı. Hatta Akdeniz ve Hint Denizi seferlerinden sonra elde ettiği kalyonlara sığmayacak hazineleri de şimdi bulunmayı bekliyor. Üstelik bunların farkında olanlar, Piri Reis'in ayak izlerinin kaldığı kalelerde cirit atıyor. HAZİNE VE HARİTALAR KALE MAHZENLERİNDE Mİ? Dünyanın en kıymetli altın yüküne sahip tarihî Truva hazineleri 1873'te Çanakkale'den Alman arkeolog Heinrich Schliemann tarafından kaçırılmıştı. Maddî değeri milyar dolarla ifade edilen hazine, savaş borcu olarak İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Rusya'ya verildi. Hazine bir daha geri dönmedi, diplomatik talepler hep geri çevrildi. Şimdi onlar Moskova'daki bir müzede sergileniyor. Metin Soylu aynı beldede bir başka hazine savaşının yaşandığına dikkat çekiyor. Ona göre, Çanakkale, Kaptan-ı Derya'nın hazinesini de sakladığı yer. Kitab-ı Bahriye'sini yonca yaprağı şeklindeki Kilitbahir Kalesi'nde yazan Piri Reis, elde ettiği ganimetleri bu kalenin altına ya da mahzenlerine sakladı. Aynı mahzenler sadece bir parçası bulunan Piri Reis haritasının diğer parçalarını ya da müsveddelerini de barındırıyor. Temmuz 2005'te Piri Reis Haritası'nın Şifresi adlı kitabı yayımlanan Soylu'nun hazine iddialarının arkasında ilginç bir hikâye var. Kitabı basıldıktan sonra yapımcı bir firmayla anlaşan genç yazar, soluğu Çanakkale'de alır. Niyeti Piri Reis'in haritayı çizdiği, kitabını yazdığı Kilitbahir ve Sultanbahir (Çimenli) kalelerini görüntülemek, belgesel nitelikli incelemeler yapmaktır. Bir tesadüf eseri eski Eceabat Kaymakamı Yaşar Karadeniz'le tanışır. Kalede çekim izni ister. Kaymakamın verdiği kaleyle ilgili bir restorasyon ihalesi olacağı bilgisi ve davetiyle bir hafta sonra Eceabat'ta gerçekleştirilen bu ihaleye tanık olur. Nik İnşaat isimli bir firma, Kilitbahir Kalesi ve Namazgâh Tabyaları'nın restorasyonuna talip olmuştur. Restorasyon sunumlarında kalede kazı yapılacağını öğrenen Soylu çok şaşırır. Tarihî kalenin iç kulesinin neden kazılmak istendiğine bir türlü anlam veremez ve oracıkta itiraz eder: "Vali, ihaleye katılan şirket yetkilileri ve gazeteciler vardı. Bir anda bütün kameralar bana döndü. Ben de Piri Reis'in haritasını bu kalede çizdiğini, kitabını burada yazdığını anlattım. Müsveddeleri, hatta hazinelerinin kalenin altındaki mahzenlerde ve odalarda gizli olduğunu söyledim. Onlar kalenin iç kulesi altına 3 boyutlu müze yapacaklarmış. Kalenin kazılmasının mantıksız olduğunu, yapılacaksa bunun polis ve jandarmanın denetimi altında gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledim. Sonra oradan zorla çıkarıldım. Kimilerine göre meczup durumuna düşürülmüştüm..."
  21. ilk önce buna bakın http://www.youtube.com/watch?v=v-J3gY9_LMo şimdi de bunu izleyin sanat üretkenlik demek ise, sanat insanlara yeni ufuklar gösterebilmekse, söyleyin şimdi kopyalamak nedir??
  22. http://img455.imageshack.us/img455/5157/yzbul2zo.png bu resme yaklasık 30 sn. bakın ve gördüğünüz insan yüzlerini sayın.ben 8 tane bulabildim idare eder..( eğer 11 tane bulursanız nerde olduğunu yazın bulamadım:( )
  23. tskler.hoşbulduk:)
  24. evet doğru cevap emanetçinin cevabı '3 birlikte gelsin parayı veririm 'dir:)
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.