Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

vedat ersin

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    20
  • Katılım

  • Son Ziyaret

vedat ersin - Başarıları

Araştırmacı

Araştırmacı (4/14)

  • İlk İleti
  • Ortak Nadir
  • İçerik Başlatan
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. ABD 5 YIL SONRA FARKINA VARDI; “PJAK, PKK’NIN BIR KOLUDUR” ABD’nin teror orgutu PKK’nin İran’daki uzantisi olan PJAK’i “Teror Orgutleri” listesine dahil etmesi, basta İran olmak uzere bolge ulkelerinde ve dunyada genis yanki buldu. Barack Obama’nin Baskanligi George Bush’tan devralmasiyla birlikte ABD’nin Ortadogu politikalarinda yasanan degisimin ilk halkasi olarak degerlendirilen bu kararin altinda yatan gerceklerin ne oldugu da tartisiliyor. Bilindigi gibi 11 Eylul saldirilarinin ardindan “Terorle Kuresel Mucadele” adi altinda ozellikle enerji kaynaklarini ve enerji yollarini kontrol etmek amaciyla “Buyuk Ortadogu Projesi” kapsaminda İrak’i isgal eden ve ikincil hedefler arasinda yer alan İran’i yipratmak icin PKK’nin kendisine servis ettigi PJAK’i kullanmaya baslayan ABD, her ne kadar PKK teroruyle mucadelesinde Turkiye’ye destek veriyor gibi gorunse de yillarca Turkiye’nin “PJAK, PKK’nin bir koludur. PKK tarafindan yonetilmektedir. Eylem kararlarini PKK yonetimi vermektedir. PJAK, PKK’dan bagimsiz eylem yapamaz. Bu nedenle PKK’dan ayri tutulamaz” seklindeki gorusunu onemsememisti. Bu donemde, basta ABD medyasi olmak uzere dunya basininda yer alan cesitli haberlerde, teslim olan veya orgutten ayrilan ust duzey PKK/PJAK sorumlularinin ifadelerinde sik sik ABD-PKK/PJAK iliskisi gundeme gelse de ABD yonetimi, İran’i yipratabilmek ugruna teror orgutleriyle iliskisini surdurmus, perde onunde bulunan (ya da ABD’nin oyle gormek istedigi) PJAK yoneticilerinin “PKK’ya bagli hareket ettikleri” yonundeki itiraflarina ragmen PKK/PJAK’i teror orgutu olarak kabul etmemisti. ABD destekli PKK/PJAK teroru ile yogun bir mucadele surduren İran’in uluslararasi kamuoyuna yaptigi “ABD, PKK/PJAK’i İran’a karsi desteklemektedir” seklindeki cagrilari da sonucsuz kalmisti. Ancak, bugun gelinen asamada Barack Obama yonetiminin isbasina gelmesiyle birlikte baslayan yeni surecte, yillardir Turkiye’nin uyarilarina kulak tikayan ABD’nin, “Bir anda her seyin farkina varip!” PKK ile PJAK’in aralarindaki iliskiyi kesfederek, PJAK’i da Teror orgutleri Listesi’ne dahil etmesi, “ABD’nin teror konusundaki hassasiyeti” ile izah edilecek bir konu gibi gorunmuyor. PKK’yi teror orgutleri listesi’ne alan ancak PJAK’i PKK’dan ayri bir orgut olarak kabul edip listenin disinda tutan ABD’nin, 5 yil sonra iki orgut arasindaki baglantiya vurgu yaparak, PJAK’i listeye dahil etmesi İran-ABD yakinlasmasi surecinde kucuk bir jest olarak da degerlendiriliyor. Bush yonetiminin yeni dunya duzeni ekseninde olusturdugu Buyuk Ortadogu Projesi kapsaminda İrak’a girmesiyle birlikte baslayan surecin sona ermesi olabilir mi? Ote yandan, ABD’nin İrak’a girmesiyle birlikte geleneksel destekcileri olan İran ve Suriye’den uzaklasan PKK’nin, ABD’nin bolgesel kurgu ve arayislarinda yer almak amaciyla olusturdugu PJAK’in ABD nezdindeki misyonu bitmis gibi gorunuyor. İran’daki uzantisi PJAK’i ABD’ye servis ederek omrunu biraz daha uzatma hesaplari yapan, ancak ABD’nin PJAK’i listeye almasiyla bu hesabi bozulan, ABD’yi zaman zaman soylem bazinda tehdit eden, ancak teror eylemlerine basladigi gunden beri ABD’ye yonelik hicbir eylemde bulunmayan, hatta ABD’yi rahatsiz etmekten ozellikle kacinan teror orgutu PKK’nin, bundan sonraki tavrinin ne olacagi da ozellikle Kurtcu cevrelerce merak ediliyor. Vedat Ersin [email protected]
  2. PJAK, IRAN DISINDAN KATILAN MILITANLARINI ORGUTTEN UZAKLASTIRMAYA BASLADI Teror orgutu PKK’nin İran’daki uzantisi olan PJAK’in İran’daki faaliyetlerine son verdigi yonundeki haberler dogrulanmadi. İran haber ajansi İRNA, PJAK’in yayin organi olan Nevruz TV’ye dayanarak verdigi haberinde, PJAK’in bir bildiri yayinlayarak “ayrilikci faaliyetlerine son verdigini” duyurmustu. Ancak Kuzey İrak’taki PJAK kaynaklari bu haberleri dogrulamadi. Yayinladigi bildiride "Merkezi hukumetlere karsi koyacak ve onlarla catisacak gucten yoksunuz" itirafinda bulunan PJAK’in, kaynaklarin yetersizligi ve imkansizliklar nedeniyle siyasi bir olusumun hayatini devam ettiremeyecegi” yonundeki ifadeleri de yer almisti. Soz konusu haber İranli yetkililer tarafindan da dogrulanmadi, ancak yerel kaynaklar PJAK’in bu yonde bir tutum degisikligine girdigini vurguluyorlar. PJAK yetkililerinin bir suredir İran yonetimiyle gorusmeler yaptigini belirten yerel kaynaklar, PJAK militanlarinin son bir aydir, İran’i hedef alan saldirilardan kacindiklarina da dikkat cekiyorlar. PJAK’in İran Hukumeti ile olasi bir anlasma secenegini goz onunde tutarak, orgut bunyesinde bulunan Turkiye, İrak ve Suriye gibi İran disindan gelen militanlarini uzaklastirmaya basladigini vurgulayan yerel kaynaklar, ozellikle İran’li yetkililerle gorusmelerin artmaya basladigi son gunlerde PJAK’in bu yonlu calismalarina agirlik verdigini belirtiyorlar. Soz konusu yerel kaynaklar, bir suredir orgut icerisinde İran guvenlik guclerine yonelik eylemlerin artirilmasindan yana olan yabanci militanlar ile “Bu isin sonunun olmadigini, artik İran’la anlasmaya varilmasi gerektigini” savunan İran asilli militanlar arasinda huzursuzluk yasandigina dikkat cekerek, PJAK’in yakin bir surecte kendisini feshedebilecegini ileri suruyorlar. Vedat Ersin [email protected]
  3. OZGUR POLITIKA GAZETESI’NIN ACI ITIRAFI: “PKK KURT GENCLERINI ZEHIRLIYOR” Emniyet Genel Mudurlugu Kacakcilik ve Organize Suclarla Mucadele Daire Baskanligi'nin 2007 yili raporunda, uyusturucu madde kacakciligi olaylarinin teror orgutleriyle iliskisi bir kere daha gozler onune serildi. Teror orgutlerinin uyusturucu kacakciligi yaptigi belirtilen raporda, 1984 yilindan bugune kadar teror orgutleri baglantili uyusturucu kacakciligina yonelik 350 operasyon gerceklestirildigi ve 783 kisinin yakalandigi bildirildi. Son 24 yil icinde guvenlik kuvvetlerince PKK teror orgutunun yani sira ASALA, TKP/ML ve DHKP/C teror orgutleriyle baglantili oldugu tespit edilen uyusturucu kacakcilarina karsi yapilan 350 operasyonda 4 ton 45 kilogram eroin, 22 ton 339 kilogram esrar, 4 ton 305 kilogram baz morfin, 710 kilogram kokain, 8 kilogram afyon sakizi, 1 ton 80 kilogram sodyum karbonat, 26 bin 190 litre asetik anhidrit, 377 bin 412 adet sentetik tablet ele gecirildigi, 2 de imalathane ortaya cikarildigi kaydedildi. Raporda, uyusturucu kacakciligina yonelik ozellikle PKK teror orgutunun Turkiye'de oldugu kadar yurt disinda da yogun faaliyetlerinin bulunduguna isaret edildi. PKK teror orgutune gelir saglamak amaciyla bizzat orgut mensuplari tarafindan uretilen ya da İran, Afganistan uzerinden temin edilen uyusturucu maddenin Avrupa ulkelerine aktarildigi belirtilen raporda, cesitli Avrupa ulkelerine aktarilan bu uyusturucunun yine PKK’nin Avrupa ulkelerinde dernek, kultur merkezi, insani yardim kurumu v.b. isimler altinda faaliyet gosteren yan kuruluslari araciligiyla piyasaya suruldugu kaydedildi. Ote yandan, PKK tarafindan surdurulen uyusturucu ticaretinden tum insanlik gibi Kurtlerin de zarar gordugu, PKK paralelinde faaliyet gosteren bir haber ajansi ve gazetede yer alan haberle birlikte bir kez daha teyit edildi. Ozgur Politika Gazetesi’nin 18 Nisan 2008 tarihli haberinde, Kazakistan’da yasayan Kurt genclerinin uyusturucu batagina cekildigi belirtilerek, her yil uyusturucu batagina cekilen yuzlerce Kurt gencinin, kullandiklari asiri dozda uyusturucu nedeniyle can verdigi ifade ediliyor. Afganistan’da uretilen uyusturucunun Ozbekistan ve Tacikistan uzerinden Kirgizistan ve Kazakistan’a ulastirildigi, oradan da Rusya’ya ve Avrupa ulkelerine aktarildigi kaydedilen haberde, Afganistan’dan Avrupa’ya gerceklestirilen uyusturucu transferinin ucte birinin Kazakistan uzerinden yapildigina dikkat cekiliyor. Gecis hatti olarak kullanilan Kazakistan’da uyusturucu kullaniminin yaygin oldugu vurgulanan gazete haberinde, daha ziyade uyusturucu ticareti icerisinde yer almak zorunda birakilan Kurt genclerinin zamanla uyusturucu kullanmaya basladiklari ve sonu olumle biten maceraya uyusturucu ticaretindeki rolleri nedeniyle atildiklari yer aliyor. Kazakistan’da yasayan Kurt genclerinin issizligin yol actigi bunalimlar neticesinde uyusturucu ticareti yapan organizasyonlarla iliski kurmak zorunda kaldiklari kaydedilen haberde, tum dunyada oldugu gibi Kazakistan’daki uyusturucu tacirlerinin de buyuk mafya ceteleri halinde orgutlendikleri, bu nedenle Kurt genclerinin bu suc orgutunden kurtulamadiklari vurgulaniyor. Haberde, sadece 2007 yili icerisinde Kazakistan’in baskenti Almaata’da onlarca Kurt gencinin asiri dozdan hayatini kaybettigi ifade ediliyor. Kazakistan’daki Kurt genclerinin uyusturucu nedeniyle hayatini kaybetmelerine yer verilen Ozgur Politika haberinde, bu Kurt genclerinin Kazakistan’da yasayan diger genclerden farkli olarak neden daha fazla uyusturucuya yoneldikleri izah edilmemektedir. “Kazakistan’daki Kurt genclerinin yasadiklari bunalim nedeniyle uyusturucuya sigindiklari” gibi ifadelerin yer aldigi haberde, yasanilan bu bunalimin asil nedenine (Orgutun baski ve zorlamalariyla uyusturucu ticaretinde yer almalari gibi) deginilmemektedir. PKK mensuplari tarafindan gerceklestirilen uyusturucu ticaretinden elde edilen gelirin bir bolumunun, taseron orgutu ayakta tutmak amaciyla gerceklestirilen teror faaliyetlerinde kullanildigi, bir kisminin ise ust konumdaki orgut yoneticileri tarafindan paylasildigi bilinmektedir. Uyusturucu ticaretinden elde edilen ranti kaybetmemek icin her turlu yolu mubah goren PKK zihniyetinin, Kazakistan’da yurutulen uyusturucu ticareti sirasinda kaybedilen birkac genci onemsemeyecegi de aciktir. Vedat Ersin [email protected]
  4. PKK COCUKLARI KULLANMAYA BASLADI İstanbul’un Bahcelievler, Zeytinburnu ve Uskudar ilcelerinde teror orgutu PKK´ya yonelik duzenlenen operasyonda, 10 ayri bombalama ve molotoflu saldiri eylemi duzenleyerek 1 kisinin olumune neden olan 5 PKK uyesi yakalandi. Orgut uyelerinin bombali eylem hazirliginda oldugu ortaya cikti. Gozaltina alinan kisilerden M.A., `Eylem yaptigim adres oturdugum semtten uzakti.İkinci kez eylem yapmak icin belirledigimiz marketin, ailemin alisveris yaptigi yer oldugunu gordum. Bizimkilerin de patlamada burada olma ihtimali vardi. Bizi kandirdilar, kandirildik´´ dedigi one suruldu. Adana’da ise bir otobus duragina birakilan 2.5 kilo C-4 patlayiciyi 12 yasindaki bir kiz cocugunun yerlestirdigi ortaya cikti. Adana’da, 10 gun once belediye otobus duraginda bulunduktan sonra uzmanlarca etkisiz hale getirilen 2.5 kilo C-4 patlayici iceren bombanin 12 yasindaki ilkogretim okulu ogrencisi B.O. tarafindan birakildigi belirlendi. Polis, kanli eylemi planlayan kisiyle birlikte toplam 13 kisiyi yakaladi. Gorgu taniklarinin kucuk yasta bir kiz cocugunun poseti biraktigini belirtmesi uzerine sapkali, pembe etek giyen kiz cocugunu arastirmaya baslayan polis, bombali saldiriyi planlayan ve kucuk cocugu saldiri icin kullanan Sukran Aydin’i saklandigi eve yapilan operasyonla gozaltina aldi. Aydin´la birlikte onu saklayan ve PKK orgutu uyeliginden 10 yil hapis yatan Ridvan O., esi F.O., cocuklari S.O., H.O., Y.O., M.O., 12 yasindaki B.O. ve A.O. ile 4 akrabasi gozaltina alindi. Sukran Aydin´in, bombayi dikkat cekmemek icin 12 yasindaki B.O.´ye verip, duraga biraktirdigi ortaya cikti. B.O., `12 yasini doldurmayan cocuklarin cezai ehliyeti olmamasi´ nedeniyle serbest birakilip, akrabalarina teslim edildi. Turk Silahli Kuvvetleri´nin sinir otesi harekatinda, PKK yoneticilerinin kendi aralarinda yaptiklari gorusmelere gore 70´i kadin 360 PKK´linin olmesi sonucunda zor durumda kalan ve verdigi kayiplari gizlemek amaciyla her turlu eylemi gerceklestirmeye calisan teror orgutu PKK, insanlik disi eylemlerine, daha onceleri mitinglerde ve illegal gosterilerde guvenlik guclerine karsi kullandigi cocuklari da alet etmeye basladi. Onceki donemlerde orgut bunyesinde bulunan bedensel ve zihinsel ozurlu sahislari kullanarak eylem gerceklestirmeye calisan PKK, artik hicbir seyden haberi olmayan, yaptigi faaliyetin hangi sonuclari dogurabilecegini idrak edemeyecek yastaki cocuklara el atti. Maddi durumu iyi olmayan ailelerin cocuklarini kirli amaclari icin kullanma konusunda deneyim sahibi olan teror orgutu PKK, icinde bulundugu caresizligi asmak icin suursuz bir sekilde gerceklestirmeyi planladigi insanlik disi eylemlerinde cocuklarin masumiyetini istismar etmeye calisiyor. Son donemlerde gerceklestirilen operasyonlar neticesinde cok zor durumda olan ve kendi yarattigi kanda bogulan teror orgutu PKK, yaklasan sonunu biraz daha erteleyebilmek amaciyla her turlu insanlik disi yonteme basvurmaktadir. Ancak teror orgutu PKK’nin basvurdugu bu insanlik disi yontemler, ayni zamanda onun bitis surecini daha da hizlandiracaktir. Tabii ki bu konuda ailelerin de gerekli hassasiyeti gostermeleri gerekmektedir. Vedat Ersin [email protected]
  5. 295’I KURTULDU, DARISI DIGERLERININ BASINA… Teror orgutu PKK'ya ait İrak'in kuzeyindeki kamplardan kacarak guvenlik guclerine teslim olan 295 terorist, cikarildiklari mahkemelerde, ''etkin pismanlik'' hukumlerinden yararlanarak serbest birakildi. Teror orgutunun İrak'in kuzeyinde bulunan Kandil basta olmak uzere, Zap, Hakurk, Hinera, Haftanin, Avasin, Keleras ve Metina kamplarindan kacan 295 terorist, 1 Haziran 2005 tarihinden itibaren yururluge giren ''Etkin Pismanlik Yasasi''ndan faydalandi. Haklarinda teror orgutu uyesi olmak sucundan 10 yila kadar hapis istemiyle dava acilan orgut uyeleri, ''Herhangi bir sucun islenisine istirak etmeksizin teror orgutunden gonullu ayrildiklari'' gerekcesiyle serbest birakildi. Diyarbakir, Sirnak, Siirt, Batman, Mardin, Bingol ve Sanliurfa'da guvenlik guclerine teslim olan teror orgutu uyeleri, yargilandiklari Diyarbakir'daki 4, 5 ve 6. Agir Ceza Mahkemelerinde teror orgutune katilis nedenleri ve orgutte bulunduklari sure icerisinde karsilastiklari olaylar hakkinda detayli bilgi veriyorlar. Diyarbakir adliyesinde yargilananlar arasinda, teror orgutunun kamplarindan bebegiyle kacan kadin ve cocuk yastaki orgut uyeleri de bulunuyor. Durusmada, teror orgutune amcasinin oglunun telkinleri sonucu katildigini anlatan H.Y, orgutun, TSK'nin hava saldirisi sirasinda yeni katilanlari hedef ettigini, tecrubeli olan orgut uyelerinin ise magaralara saklandigini belirtmisti. Bir diger orgut uyesi ise teror orgutunun kamplarinda 10 yil kaldiktan sonra geldigi Diyarbakir'da Cumhuriyet Savcisina teslim olmustu. Teror orgutu PKK'da 12 yil kaldiktan sonra guvenlik guclerine teslim olan C.O. de TCK'nin etkin pismanlik maddesini radyodan duydugunu ve ardindan orgutten kacarak guvenlik guclerine teslim oldugunu anlatmisti. Son olarak Diyarbakir 5. Agir Ceza Mahkemesinde yargilanan 14 yasindaki V.B. ise 4 yil once tarlada calistigi bir sirada, 2 orgut uyesinin, kendisini ''Seni İran ve İrak'taki okullarimizda okutacagiz'' diyerek kandirdiklarini ve orgutun İrak'in kuzeyindeki kamplarina goturduklerini soylemisti. Teroristlerin teslim olmalarinda, 1 Haziran 2005 tarihinde yururluge giren ve halen yururlukte olan TCK'nin 221. maddesinin etkili oldugu bildirildi. İddia makami tarafindan mahkemeye sunulan mutalaada, saniklarin herhangi bir silahli catismaya katilmadan orgutten ayrilarak guvenlik guclerine teslim olduklarini, bu nedenle TCK'nin ''etkin pismanligi'' duzenleyen 221/2. maddesinden yararlandirilmalarinin talep edilmesi uzerine, pisman orgut mensuplarinin serbest birakilmasina karar verildi. 221/2. maddede “Suc islemek amaciyla orgut kuran, yoneten veya orgute uye olan kisinin, gonullu olarak teslim olup, orgutun yapisi ve faaliyeti cercevesinde islenen suclarla ilgili bilgi vermesi hâlinde, hakkinda orgut kurmak, yonetmek veya orgute uye olmak sucundan dolayi cezaya hukmolunmaz” hukmu yer almaktadir. 221/2. maddede kendiliginden teslim olmayarak, guvenlik guclerince gerceklestirilen operasyonlar sirasinda yakalanan orgut mensuplarina iliskin olarak da “Kisi bu bilgileri yakalandiktan sonra vermesi hâlinde, hakkinda bu suctan dolayi verilecek cezada ucte birden dortte uce kadar indirim yapilir” denilmektedir. Son gunlerini yasayan ve yeni bir teror ihalesi alabilmek icin her turlu cabayi harcayan taseron orgut, artik yeni bir yol ayrimina girmistir. Kendisine verilmis olan teror ihalesini kaybeden PKK’da onumuzdeki donemde daha fazla kopmalar yasanacak ve orgutten kacabilen PKK’li sayisinda da buyuk artis gorulecektir. Ancak onemli olan, son donemlerde liderlik kavgalarina ve elde kalan rantin paylasimi konusunda yogun catismalara sahne olan orgutten biran once kacip, kurtulabilmektir. Orgut ici mucadele kanli catismalara donusmeden once, orgutte piyon olarak kullanilan PKK mensuplarinin onunde iki secenek bulunmaktadir: ya orgutten kacacak, ya da bu rant mucadelesinin piyonlari olarak, teror patronlarindan birinin yaninda can verecektir. Bu nedenle orgutte yakinlari bulunan ailelerin de artik daha hizli davranmalari, orgut ici catismalarda ya da bir operasyon sonucunda olmeden once yakinlarini teror orgutunden kurtarmalari gerekmektedir. Vedat Ersin [email protected]
  6. PKK SON DONEMECE GIRDI, KACAN KURTULUYOR Teror orgutu PKK kamplarinda 10 yil kaldiktan sonra pisman olarak orgutten kacan kadin terorist A.S, Diyarbakir'da Cumhuriyet Savcisi'na teslim oldu. Teror kampindan kacarak Diyarbakir'da ailesinin yaninda bir sure kaldiktan sonra Diyarbakir Cumhuriyet Bassavciligi'na gelen A.S, gorevlilere nobetci savci ile gorusmek istedigini soyledi. Bir konuda gorusmek istedigini soyleyerek savcinin odasina giren A.S, “Ben 10 yildir orgutteydim. Pismanlik duyarak orgutten kactim. Teslim olmak istiyorum” dedi. Savcinin, cay ve kahve ikrami ile rahatlayan A.S, teror orgutunun kamplarinda yasadiklarini anlatti. Emniyetteki ifadesinin ardindan tekrar teslim oldugu savcinin odasina geri getirilen A.S, TCK'nin “Etkin Pismanlik” maddesini iceren 221. maddesinden faydalandirilarak serbest birakildi. Savci ve gorevli polis memurlarindan beklemedigi bir ilgi gordugunu belirten A.S, “Cok tedirgindim. Cunku orgutteyken bize 'teslim olursaniz, size iskence yaparlar' demislerdi. Bu nedenle ilk etapta polise teslim olmak istemedim. O nedenle savciya gittim. Ama savcinin konusmasi beni rahatlatti. Bu zamana kadar orgutte ve ailemde bana deger verilmemisti” dedi. Ote yandan, teror orgutu PKK'nin İrak'in kuzeyindeki kamplarindan kacarak guvenlik guclerine siginan H.Y, T.T. ve Z.A, teror orgutunde bulunduklari sure icerisinde hicbir eyleme katilmadiklarini, bu yuzden TCK'nin ''etkin pismanligi'' duzenleyen hukmunden yararlanmak istediklerini soylediler. Orgut mensuplarindan H.Y. mahkemeye verdigi ifadede, “Teror orgutune 1 yil once amcasinin oglunun telkinleri sonucu katildigini, ancak teror orgutunun ic yuzunu kisa surede anladigini ve pismanlik duyarak buldugu ilk firsatta orgutten kactigini” belirtti. Orgute yeni katilanlarin acik alanlardaki kerpic yapilarda kaldigini belirten H.Y, ''Orgute yeni katilanlar kerpic binalarda kaliyordu. Herhangi bir hava saldirisinda bu yapilarin altinda bulunan siginaklara iniyorduk. Bu pek korunakli degildi. Ancak tecrubeli olan orgut uyeleri daglarda bulunan daha guvenli olan siginaklarda kaliyordu. Yeni katilanlara gore guvenle korunuyorlardi. Orgut, yeni katilanlari hedef ediyordu. Orgutun, tecrubeli orgut uyelerini bize tercih ettigi yonunde bir kani olustu bende. O nedenle kacma planlari yapmaya basladim'' dedi. İddia makami mahkemeye sundugu mutalaasinda, saniklarin herhangi bir silahli catismaya katilmadan orgutten ayrilarak guvenlik guclerine teslim olduklarini, bu nedenle TCK'nin ''etkin pismanligi'' duzenleyen 221/2. maddesinden yararlandirilmalarini talep etti. Mahkeme heyeti, 221/2. maddede yer alan “Suc islemek amaciyla orgut kuran, yoneten veya orgute uye olan kisinin, gonullu olarak teslim olup, orgutun yapisi ve faaliyeti cercevesinde islenen suclarla ilgili bilgi vermesi hâlinde, hakkinda orgut kurmak, yonetmek veya orgute uye olmak sucundan dolayi cezaya hukmolunmaz. Kisinin bu bilgileri yakalandiktan sonra vermesi hâlinde, hakkinda bu suctan dolayi verilecek cezada ucte birden dortte uce kadar indirim yapilir” hukmune dayanarak, pisman orgut mensuplarinin serbest birakilmasina karar verdi. Son gunlerini yasayan ve yeni bir teror ihalesi alabilmek icin her turlu cabayi harcayan taseron orgut, artik yeni bir yol ayrimina girmistir. Kendisine verilmis olan teror ihalesini kaybeden PKK’da onumuzdeki donemde daha fazla kopmalar yasanacak ve orgutten kacabilen PKK’li sayisinda da buyuk artis gorulecektir. Ancak onemli olan, son donemlerde liderlik kavgalarina ve elde kalan rantin paylasimi konusunda yogun catismalara sahne olan orgutten biran once kacip, kurtulabilmektir. Orgut ici mucadele kanli catismalara donusmeden once, orgutte piyon olarak kullanilan PKK mensuplarinin onunde iki secenek bulunmaktadir: ya orgutten kacacak, ya da bu rant mucadelesinin piyonlari olarak, teror patronlarindan birinin yaninda can verecektir. Bu nedenle orgutte yakinlari bulunan ailelerin de artik daha hizli davranmalari, orgut ici catismalarda ya da bir operasyon sonucunda olmeden once yakinlarini teror orgutunden kurtarmalari gerekmektedir. Vedat Ersin [email protected]
  7. BIRLIKTE YASAMAYA ONCE SIZ INANIN Turkiye Baris Meclisi’nin anayasal vatandaslik basta olmak uzere alt-ust kimlikler konusuyla birlikte Kurt sorununu masaya yatirdigi konferansi sona erdi. Konferansta konusan Diyarbakir Baro Baskani Sezgin Tanrikulu, Diyarbakir’a gelen liderlerin Ankara’ya donuste sozlerini unuttuklarini savunarak ‘Yenecegiz, bitirecegiz diyerek bu sorunu yenemeyiz, bitiremeyiz. Biz Kandil’de nasil ki canli kalkan olmak istiyorsak, ayni heyecanla Diyarbakir’daki atilan bombayi da kinamaliyiz. Bunu yapamiyorsak ve olenlerin kimligi uzerinden acilarimizi ortaya koyarsak, cozume cok uzak bir noktadayiz demektir’ diye konustu. Konferansin ikinci oturumunda soz alan Gazeteci Rusen Cakir, konusmasinda, “PKK’nin kayitsiz sartsiz silah birakmasi gerektigini” belirtti. DTP’nin hic bir beklentiye cevap veremedigine de deginen Rusen Cakir, ‘DTP mesajlarini kendi tabanina vermesi normal ama kendinden olmayanlara, korkanlara da mesaj verebilmesi lazim’ diye konustu. Rusen Cakir konusmasinin sonunda, "Turkiye'de bir Kurt bir de PKK sorunu var. PKK, kayitsiz sartsiz, gerekirse tum kazanclarindan feragat ederek silah birakmalidir. PKK ile irtibat halinde oldugu, ama bagimsiz eylem yaptigi ifade edilen gruplarin da bitirilmesi gerekiyor" dedi. Konferansin forum bolumunde soz alarak Rusen Cakir'in konusmasini elestiren DTP Genel Baskan Yardimcisi ve Mardin Milletvekili Emine Ayna ise, "Uzun suredir ayni soru soruluyor, 'Kurtler ne istiyor?' deniyor. Kurtler ne istedigini defalarca soyledi. Getirin, Kur'an-i Kerim, İncil neye inaniyorsaniz, ekmek... Getirin el basalim, 'Birlikte yasamak istiyoruz' diyelim. Ne yapalim, daha ne diyelim?" seklinde konustu. Mardin Milletvekili Emine Ayna, aslinda bu aciklamasiyla DTP’nin icinde bulundugu durumu cok iyi ozetlemektedir. DTP, oncelikli olarak Turkiye halkinin onlara neden inanmadigini iyi analiz etmelidir. Daha da onemlisi birlikte yasama istegine once kendileri gercekten inanmali, ondan sonra bu istegi yuksek sesle ve samimi olarak dile getirmelidir. O zaman insanlarimizi inandirmak icin ne Kur'an-i Kerim’e, ne İncil’e, ne de baska bir seye el basmalarina gerek kalmayacaktir. Sorun DTP'de degil, onun sahip oldugu anlayistadir. Bu anlayisin bugun neyi amacladigi, ne istedigi, nasil bir stratejiyi, nasil bir cozumu savundugu noktasinda net bir durus sergilenememektedir. Bu netligin neden saglanamadigi ve siyasi bir parti kimligi tasiyan DTP’nin Turkiye’nin sorunlarina iliskin kendi tespitlerini (Turkiye’nin bir siyasi partisi olarak) neden yuksek sesle dile getiremedigi, DTP’nin yonetimi de dahil tum cevrelerce bilinmektedir. DTP’li milletvekilleri, illegal cevrelerin baskilarina ve dayatmalarina direnerek, kendilerini oylariyla TBMM’ye tasiyan kitlenin aclik, yoksulluk, issizlik v.b. gibi gercek sorunlarina cozum bulunmasi yonunde siyaset gelistirmelidir. İllegal yapilanmalarin dayatmalarini gundeme tasiyip gerginlik yaratmaktansa, parti tabaninin ve secmenlerinin taleplerini dikkate alarak, TBMM’de daha yapici bir siyaset izlemeye calismalidir. Baslangicta “DTP’nin Meclis’te yer almasinin Turkiye acisindan bir firsat olabilecegini, demokratik sistem icerisinde DTP’nin bolge halkinin sorunlarini yansitmasinin ulkedeki baris ve istikrara katki sunabilecegini, bu nedenle DTP’ye onyargili bir sekilde yaklasilmamasi gerektigini” savunan siyasi cevreler dahi artik DTP’nin bu yonlu bir misyon pesinde olmadigini dusunmeye baslamistir. Halbuki DTP surekli olarak/her sikistiginda dile getirdigi demokratik sistem cercevesinde, daha Meclis’e girdigi ilk gunlerinden itibaren Turkiye’de siddetin hic kimseye bir fayda getirmeyecegini yuksek sesle dile getirmeli, siddetin kaynagi durumunda olan uluslararasi suc ve teror sebekesine karsi ilkeli bir durus sergilemeliydi. Belki o zaman kendisine guvenen halkin talepleri icin bir seyler yapabilirdi. Ancak onlar bu tutum bir yana son donemlerde artan saldirilar karsisinda hissiyatsiz bir kukla durusu sergilemis, bagli bulundugu rant cetesinin talepleri dogrultusunda hareket etmis, legal bir siyasi parti kimliginin disina cikarak, “kendisinin Meclis’te yeri olmadigini” savunan cevreleri hakli cikarmistir. DTP’liler, orgutle hicbir baglantisi olmayan, bolge halkinin sorunlarini Meclis’e tasimak amaciyla halk tarafindan secilen, toplumsal baris ve demokrasi icin tum cevrelerden bagimsiz hareket eden legal bir siyasi parti olma sansini yitirmeye baslamistir. Vedat Ersin [email protected]
  8. PKK’NİN FİNANS KAYNAKLARİ KURUTULUYOR Son donemlerde yogunlasan askeri operasyonlar karsisinda caresiz duruma dusen PKK’nin finans kaynaklarinin kurutulmasi yonundeki calismalar hiz kazaniyor. PKK’nin illegal faaliyetler neticesinde finans temin ettigi Avrupa ulkeleri ile isbirligine gidilmesi yonunde yeni bir calisma baslatiliyor. PKK ile mucadele konusunda Turkiye ile ABD arasinda varilan istihbarat paylasimi genisletiliyor. Anlik istihbarat paylasimlari ile gerceklestirilen hava operasyonlari sonucu koseye sikisan PKK’nin, finans kaynaklarinin da kurutulmasi icin harekete gecildi. Bu kapsamda, PKK’nin finans hareketlerini takip etmek icin ulkelerle, istihbarat paylasimi konusunda anlasmalar yapilacagi ogrenildi Maliye Bakanligi’na bagli Mali Suclari Arastirma Kurulu tarafindan surdurulen calisma kapsaminda, PKK’nin Avrupa ulkelerindeki finans kaynaklariyla ilgili rapor hazirlandigi bildirildi. Mali Suclari Arastirma Kurulu’nun, terorizmin finansmani ile mucadele kapsaminda istihbarat paylasimi konusunda basta Avrupa ulkeleri olmak uzere, bir cok ulke ile gorusmelerde bulundugu kaydedildi. Mali Suclari Arastirma Kurulu’nun yuruttugu gorusmeler sonucunda Portekiz, İsvec, İtalya, Yunanistan, Almanya, Belcika, İsvicre, Arnavutluk, Sirbistan, Ukrayna, Polonya’nin da aralarinda bulundugu Avrupa ulkeleriyle istihbarat paylamisi konusunda mutabakat imzalama asamasina geldigi belirtildi. Soz konusu mutabakat cercevesinde Avrupa ulkelerinin, teror orgutunun finans kaynaklari ile ilgili elde ettigi bilgileri ayni anda Mali Suclari Arastirma Kurulu ile paylasacagi ve bu bilgiler isiginda mali operasyonlar duzenlenecegi bildirildi. Teror tehdidinin ortadan kaldirilmasi icin yurutulen calismalarin basinda finans kaynaklarinin kurutulmasi gelmektedir. Teror orgutu PKK, yuruttugu teror faaliyetlerinin finansmanini buyuk oranda Avrupa’da organize ettigi suc sebekelerince aktarilan paralardan saglamaktadir. Pek cok Avrupa ulkesinde ve ozellikle Turk vatandaslarinin yogun olarak ikamet ettigi bolgelerde orgutlenen teror orgutu PKK mensuplarinca kurulan, yasal gorunumlu dernekler vasitasiyla bagis, aidat v.s. adi altinda zorla toplanan paralar dogrudan orgut kasasina aktarilmaktadir. Bunun yani sira, soz konusu dernekler uzerinden illegal faaliyetlerde de bulunan PKK mensuplari, Avrupa genelinde uyusturucu ticareti, insan kacakciligi gibi suclari da organize etmektedir. PKK gudumundeki orgut ve dernekleri kullanan orgut mensuplari, kendi bolgelerinde tehdit, adama kacirma ve santaj yoluyla elde ettikleri geliri de teror faaliyetlerinin finansmani icin PKK’ya aktarmaktadir. Teror orgutlerinin finans kaynaklarinin kurutulmasi yonunde surdurulen cabalarin basariya ulasmasi icin tum Avrupa ulkelerince desteklenmesi gerekmektedir. Vedat Ersin [email protected]
  9. PKK ALTERNATİF İSTEMİYOR PKK'nin yayin organi olan "HPG-Online.net" internet sitesinde, 22 Ocak 2008 tarihinde, Aram Masis isimli sahis tarafindan Kurt Ulusal Birlik Hareketi (TEVKURD) sekreteri İbrahim Guclu hakkinda tehdit icerikli bir yazi yayinlandi. HPG’nin internetteki web sitesinde yayinlanan aciklamada, TEVKURD sekreteri İbrahim Guclu’nun yani sira, HAK-PAR Genel Baskani Abdulmelik Firat ve eski Demokratik Kitle Partisi Genel Baskani Serafettin Elci hakkinda da agir suclamalarda bulunulmaktadir. Aram MASİS isimli PKK yayin sorumlusunun yazisinda, haklarinda “isbirlikci, ajan, satilmis, hain, fosil, **********” seklinde ithamlarda bulunulan kisiler PKK’nin kontrolu disinda olan ve “Kurtleri bolmeyi amaclayan” yeni bir siyasi olusumu hayata gecirmeye calismakla suclanmaktadir. Soz konusu yazida, “İbrahim Guclu’nun Diyarbakir'da dernek kurarak Kuzey İrak’a silahli egitim gormeleri icin ogrenci statusunde gencleri gonderdigi, cevresindeki genclerin her zaman silahli oldugu ve bu faaliyetlerini Turk polisinin bilgisi dahilinde yaptigi” iddia edilmektedir. HPG’nin internet sitesinde yayinlanan yazinin sonunda ise, “PKK’ya bagli TAK adli olusumun icerisinde yer alan ve teror eylemi yapmakla gorevli olan sahislarin, Kurtlere (yani Abdullah Ocalan’a ve PKK’ya) karsi faaliyet gosteren bu sahislara gereken cevabi verecekleri” ifade edilerek, ozellikle siyasi bir alternatif uretmeye calismakla suclanan TEVKURD sekreteri İbrahim Guclu acikca hedef gosterilmektedir. HPG sitesinde yayinlanan bu yaziya tepki gosteren Kurt Sivil Demokratlar Birligi, HAK-PAR, PSK, PWD gibi PKK disinda kalan cok sayida Kurt orgutu yaptiklari aciklamalarda, “Kendisiyle barisik olmayan, golgesiyle kavga eden, kurucularini katleden, olulerden merkez komite uyesi yapan bir yapida boyle sagliksiz seslerin cikmasinin normal oldugu” belirtilerek, “Kurtlerin bu anormallikten biran once kurtulmasi gerektigine” dikkat cekilmektedir. Kurtleri oldurdukce guclendigini sanan PKK’nin, aslinda bugun geldigi surec itibariyle “taseron orgut” olmaktan oteye gecemedigine dikkat cekilen aciklamalarda, “PKK’nin diline en cok doladigi sozcuk rant’dir. PKK’nin ‘Kurtleri kurtarmak ugruna ciktigi’ macerada gelinen noktada Kurtlerin en basta kurtulmasi gerekenin PKK oldugu da artik iyice anlasilmistir. Kurt genclerinin, koylu ve aydinlarinin ‘kanlarindan’ beslenen bu yapinin tehditlerine karsi topluca karsi cikmanin zamani gelmistir. PKK’nin kurulusundan bu yana gosterdigi sistematik bir ozelligi, ne kendisiyle ne de Kurtlerle, hatta ne de insanlikla barisik olmamasidir” denilmektedir. Varligini yarattigi terore odaklayan, tek gercegi siddeti ranta donusturmek olan ve bu rantini devam ettirmek icin Diyarbakir’da bomba patlatip, cocuklari katletmeyi mesru mudafaa ve “savasta her sey mubahtir” anlayisini benimseyen PKK, gecmiste oldugu gibi bugun de aynen Engin Sincer, Hikmet Fidan, Kani Yilmaz, Mehmet Sener orneklerinde oldugu gibi tabii ki kendisine alternatif olabilecek hicbir olusuma razi olmayacaktir. Gelinen asamada artik yok olma surecine giren PKK’nin varligini ve rantini devam ettirmek icin her yana saldirmaya calismasi, onun son cirpinislaridir. Vedat Ersin [email protected]
  10. DTP’DE YASANAN DEGISIMIN NEDENI HANGI BOMBA? Diyarbakir’da gerceklestirilen ve 5’i ogrenci 6 kisinin olumuyle sonuclanan insanlik disi teror eyleminin ardindan, gerek Turkiye kamuoyu, gerekse de uluslararasi kamuoyunda gosterilen yogun tepkilerin ardindan, DTP’lilerin de yaptiklari aciklamalarla tepkilerini ortaya koymalari saskinlik yaratti. Simdiye kadar teror orgutu tarafindan gerceklestirilen bu tur eylemler karsisinda sessiz kalan ya da icerigi net olmayan aciklamalarla gunu kurtarmaya calisan DTP, Diyarbakir saldirisinin ardindan bu tavrini degistirdi. DTP Diyarbakir Milletvekili Aysel Tugluk, 3 Ocak gunu memleketinde PKK’nin emriyle patlatildigi belirtilen bombanin ardindan duygularini yazdi. Tugluk, Yeni Safak Gazetesinde yayinlanan yazisinda, siddeti durdurma sorumlulugu, ozelestiri ve ozveriyle politik irade gosterme gerekliligini vurgulayarak, “Hem cocuklar olurken kime ne anlatabiliriz ki” dedi. Yazisinda, “Hicbir seyden haberi olmayan masum, sivillerin beklemedikleri bir anda, tamamen tesaduf eseri hayatlarini kaybetmelerinin izahinin mumkun olmadigini” belirten Aysel Tugluk, “Gogsunde carpan bir yurek tasiyan hicbir canli bunu kabul edemez!” ifadelerine yer verdi. DTP Grup Baskan Vekili Selahattin Demirtas da Diyarbakir'daki bombali saldiriyla ilgili yaptigi aciklamada “DTP'nin de, PKK'nin da, devletin de kendini gozden gecirmesi gerektigini” soyledi. PKK'nin ustlendigi Diyarbakir saldirisini basindan beri kinadiklarini ve asla kabul etmediklerini belirten Selahattin Demirtas, “PKK siddeti tamamen durdurmali, DTP de eskisinden daha cok siddete karsi durmalidir” dedi. Diyarbakir Buyuksehir Belediye Baskani Osman Baydemir ise, Viransehir Belediye Kultur Merkezi’nde belediye tarafindan duzenlenen “Yerel Yonetimler, Ekonomik Kalkinma ve Siyaset” konulu sempozyumda yaptigi konusmada, Diyarbakir’daki 6 kisinin oldugu, 67 kisinin yaralandigi bombali saldirinin “cok aci ve kabul edilemez” oldugunu ifade etti. “Yaralarimizi sarmaya calisiyoruz ve saracagiz” diyen Baydemir, “O aciyi, bir kez daha soyluyorum, yuregimize naksedecegiz. Ben yuregime naksedecegim” dedi. DTP’de yasanan degisim, tum cevreler tarafindan umutla izlenmektedir. Ancak, daha onceki donemlerde de zaman zaman bu tur cikislar yapan fakat takip eden surec icerisinde bagli oldugu/etkisinde bulundugu yapilanma tarafindan yapilan ikazlar neticesinde attigi adimi geri alan DTP’nin bu defa da benzeri bir tavir sergileme ihtimali goz ardi edilmemektedir. Bu noktada onemli olan DTP’de yasanan degisimin Kandil’de patlayan bombalarin mi, yoksa Diyarbakir’da patlayan bombanin mi etkisiyle meydana geldigidir. Temennimiz, DTP’de yasanan bu degisimin, Diyarbakir’da patlayan bombanin etkisiyle olmasi ve bu tavrin istikrarli, kalici bir degisime donusmesidir. Vedat Ersin [email protected]
  11. KACMAK ICIN FIRSAT KOLLUYORLAR Son donemlerde yogunlasan askeri operasyonlar karsisinda caresiz duruma dusen PKK’daki dagilma sureci hiz kazandi. PKK’nin tum tehditlerine ragmen son bir ay icerisinde guvenlik guclerine teslim olan teroristlerin sayisinin 24’e ulastigi bildirildi. Adalet Bakanligi tarafindan yapilan aciklamada, agir ceza mahkemelerinde yeni TCK’nin yururluge girmesinden sonra suca bulasmamis, guvenlik gucleriyle silahli catismalara girmemis 150 PKK mensubunun etkin pismanlik hukumlerinden yararlandirilarak ceza verilmeden serbest birakildigi aciklandi. Teslim olan teror orgutu mensuplarinin ilk ifadelerinde, “Kandirilarak orgute katildiklarini ve bulduklari ilk firsatta kacarak guvenlik guclerine teslim olduklarini” soyledikleri kaydedildi. PKK’dan kacarak, yaklasik 3 ay once Habur Sinir Kapisi’nda guvenlik guclerine teslim olan ve herhangi bir suca bulasmadan kendi istegiyle orgutten kacarak guvenlik guclerine teslim olmasi nedeniyle TCK’nin 221’inci maddesi uyarinca etkin pismanliktan yararlandirilip serbest birakilan ’Zinar’ kod adli PKK mensubu, “Orgut bunyesinde kendisi gibi cok sayida PKK’linin bulundugunu, bunlarin kacmak icin firsat kolladiklarini” belirtti. Yasadan haberdar olan orgut mensuplarinin her firsati degerlendirmeye calistiklarini vurgulayan ’Zinar’ kod, “Son donemde sehir merkezine gelip teslim olmak amaciyla ozel birimlere katilmak icin orgut yonetimine basvuranlar var” dedi. Ozellikle herhangi bir suca bulasmamis olan ve kendi istekleriyle guvenlik guclerine siginan orgut mensuplarinin Turk Ceza Kanunu’nun 221’inci maddesi uyarinca serbest birakilmalarinin, orgut icerisinde bulunan ve kacmak icin firsat kollayan PKK mensuplarini harekete gecirdigi belirtildi. “Kis sartlarinin sona ermesiyle birlikte bulunduklari siginaklardan cikacak olan orgut mensuplarinin, PKK’dan kacabilmek icin daha uygun bir ortam yakalayabileceklerine” dikkat ceken uzmanlar, bu nedenle havalarin isinmasiyla birlikte orgutten kacislarin hiz kazanacagini, PKK bunyesinde yer alan ve herhangi bir suca istirak etmeyen orgut mensuplarinin mutlaka orgutten kacmanin bir yolunu bularak guvenlik guclerine siginacaklarini” ifade ediyorlar. Son gunlerini yasayan ve yeni bir teror ihalesi alabilmek icin Diyarbakir’daki masum cocuklara yonelik bombali saldiri duzenleyerek varligini ispatlamaya calisan taseron orgut, artik yeni bir yol ayrimina girmistir. Kendisine verilmis olan teror ihalesini kaybeden PKK icerisindeki kavga da rantin azalmaya baslamasiyla birlikte hiz kazanmistir. Onumuzdeki donemde daha fazla kopmalarin yasanacagi ve orgutten kacabilen PKK’li sayisinda da buyuk artis gorulecegini hesaplayan orgut liderleri, PKK’dan geriye kalabilecek kucuk, marjinal grubu kontrol edebilmek icin birbirlerini saf disi birakmaya calismaktadir. Bu orgut ici mucadele kanli catismalara donusmeden once, orgutte piyon olarak kullanilan PKK mensuplarinin onunde iki secenek bulunmaktadir: ya orgutten kacacak, ya da bu rant mucadelesinin piyonlari olarak, teror patronlarindan birinin yaninda kalacaklardir. PKK’daki rant mucadelesini kazanan orgut mensuplari bir sure daha yasamaya devam edecek, ancak PKK’nin ortaya cikisindan beri suregelen rant mucadelesini kaybeden orgut mensuplari, her zamanki sonu yasayacaktir. Vedat Ersin [email protected]
  12. DIYARBAKIR TERORE HAK ETTIGI CEVABI VERECEKTIR Son donemlerde yogunlasan askeri operasyonlar karsisinda caresiz durumda olan teror orgutu PKK, her sıkıştığında yaptigi gibi bir kez daha sivil insanlari hedef aldi. PKK bu saldiriyla birlikte ozune sadik kalarak, hedef ayrimi yapmayan, amaci sadece teror yaratmak ve yarattigi bu terorle beslenmek olan eli kanli bir teror orgutu oldugunu bir kere daha hatirlatti. Teror orgutu PKK’nin bu defaki hedefi ise son donemlerde gelecege daha bir umutla bakan Diyarbakirlilarin bu umutlarini yasatacak olan cocuklari oldu. Teror orgutu PKK tarafindan, Diyarbakir’daki Final Dergisi Dershanesi’nin onunde yasanan ve hicbir insani kaygi gozetmeksizin, en vahsi duygularla gerceklestirilen bombali saldiri neticesinde 4’u ogrenci 5 kisi hayatini kaybetmistir. Saldirinin ardindan yayinlanan bazi haber ve yorumlarda “PKK’nin neden Diyarbakir’i hedef sectigi?” yonunde anlamsiz, bos sorular yer almistir. Her seyden once teror orgutu PKK acisindan herhangi bir yerin ayricaligi bulunmamaktadir. Guvenlik
  13. Son donemlerde artan PKK saldirilari karsisinda kayitsiz kalmayi surduren ve sadece Turkiyede degil, uluslararasi alanda da terorist bir orgut olarak kabul edilen PKK ile herhangi bir iliskisi olmadigina dair kucucuk bir isaret dahi vermeyen DTP, kendi tutum ve istegiyle siyasetin disina cikmaya devam ediyor. Turkiyede gerceklestirilen Temmuz 2007 milletvekili secimlerinde bolge halkininsorunlarini TBMMye tasiyacagi vaadiyle halk tarafindan secilen DTP, halkin vebolgenin gercek sorunlarini Meclise getirmek yerine, PKKnin dayattigi, tahammulsinirlarini zorlayan gundem maddeleriyle mesgul olmayi surduruyor. BaslangictaDTPnin Mecliste yer almasinin Turkiye acisindan bir firsat olabilecegini,demokratik sistem icerisinde DTPnin bolge halkinin sorunlarini yansitmasininulkedeki baris ve istikrara katki sunabilecegini, bu nedenle DTPye onyargili birsekilde yaklasilmamasi gerektigini savunan siyasi cevreler dahi artik DTPnin buyonlu bir misyon pesinde olmadigini dusunmeye baslamistir. Halbuki DTP surekliolarak/her sikistiginda dile getirdigi demokratik sistem cercevesinde, daha Meclisegirdigi ilk gunlerinden itibaren Turkiyede siddetin hic kimseye bir faydagetirmeyecegini yuksek sesle dile getirmeli, siddetin kaynagi durumunda olanuluslararasi suc ve teror sebekesine karsi ilkeli bir durus sergilemeliydi. Belki ozaman kendisine guvenen halkin talepleri icin bir seyler yapabilirdi. Ancak onlar bututum bir yana son donemlerde artan saldirilar karsisinda hissiyatsiz bir kukladurusu sergilemis, bagli bulundugu rant cetesinin talepleri dogrultusunda hareketetmis, legal bir siyasi parti kimliginin disina cikarak, kendisinin Mecliste yeriolmadigini savunan cevreleri hakli cikarmistir. Bu noktadan sonra orgut onlar icinAlp Daglarinda 8 bin askerin torenle teslim edildigi yeni sovlar hazirlasa danafile. DTPliler, orgutle hicbir baglantisi olmayan, bolge halkinin sorunlariniMeclise tasimak amaciyla halk tarafindan secilen, toplumsal baris ve demokrasi icintum cevrelerden bagimsiz hareket eden legal bir siyasi parti olma sansini yitirmeyebaslamistir. DTP Grup Baskani Ahmet Turk, son donemlerde partisinin uzerine gelindiginibelirterek, Biz bu Meclise kimsenin memuru olarak gelmedik. Kimse bizi baskiylaterbiye etmeye kalkmasin seklinde bir aciklama yapmistir. Evet, Turkiyedeki tumsiyasi cevrelerin de tek istegi zaten buydu. Yani DTPnin hic kimsenin etkisindekalmadan kendi siyasi kimligiyle hareket etmesi ve ulke sorunlarinin cozumune gercekbir siyasi parti gibi katki sunmasini istiyordu. Ayrica, DTP daha kuruldugu andanitibaren baski altina alinmis, terbiye edilmis bir yapiya sahiptir. Oyle ki DTPninbu terbiye edilmis, mutlak itaat isteyen yapisina ters hareket edenler hicbirsekilde DTPde barindirilmamis, hemen etkisizlestirilmistir. Bu nedenle, orgutunsurekli denetimi altinda bulunan DTPde sık sık kongreler duzenlenmis, irade disinatasan gorevliler uzaklastirilarak, yerlerine terbiye edilmis yeni gorevlileratanmistir. DTPnin Turkiye ve bolgede yasayan vatandaslarimizin adina bir seyler yapmasi icinher turlu riski goze almasi, kendisini sık sık azarlayarak terbiye eden iradeyekarsi cikmasi gerekmektedir. Aksi takdirde DTPnin Mecliste gerekli bir siyasi yapiolduguna inananlarin sayisi azalacak, israrla verilen gorevlerini yerine getirmeyisurduren DTP kendi sonunu daha da hizlandiracaktir. Vedat Ersin
  14. EKONOMIK ISTIKRAR VE HUZUR ISTEYEN KURTLERDEN BOLGE YONETIMINE CAGRI; ”PKK’YI TOPRAKLARIMIZDAN CIKARIN” Son donemlerde terorist saldirilarini tirmandiran PKK, huzur ortamina ihtiyac duyan tum cevrelerin tepkisini cekmeye devam ediyor. Silahtan ve siddet eylemlerinden vazgecmeyen PKK, Kuzey İrakli Kurtleri de karsisina aldi. Gecmiste PKK’nin bolgedeki varligini onemsemeyen, hatta bir kismi teror orgutune sempati ile bakan Kuzey İrakli Kurtler, bolgedeki ekonomik istikrarin ve guven ortaminin teror orgutu tarafindan bozulmasindan duyduklari endise nedeniyle PKK’ya karsi tavir almaya basladi. Erbil’de yasayan gazeteci İsmail Zayer Associated Pres Ajansi’na yaptigi bir aciklamada, PKK’nin bolge insanini kaygilandirdigini belirterek, “Kuzey İrak’ta yasayan Kurtlerin buyuk cogunlugunun bolgedeki ekonomik gelismelerin ve ozellikle Turkiye ile devam eden yogun ticari iliskinin PKK’nin siddet eylemleri nedeniyle sikintiya girmesini istemediklerini” ifade etti. Bolgenin ekonomik yonden istikrara kavusmasi icin disa acilim yapmasi gerektigine dikkat ceken İsmail Zayer, “Bunun onundeki tek engelin PKK oldugunu” kaydetti. Bolgesel Kultur Bakani Felakeddin Kakei de “Bolgedeki normallesme cabalariyla birlikte kulturel faaliyetlerin hiz kazandigini, ” ifade ederek, “Bu normallesme cabalarinin onundeki tek engelin PKK olduguna” dikkat cekti. Dahuk Valisi Tahir Fettah Ramadan ise “Bolgenin son yillarda buyuk bir ekonomik canlanma yasadigini, bu canlanmanin temelinde Turkiye ile olan ticaretin yattigini, bu ticaretin sekteye ugramasinin bir felaket olacagini” belirterek, "Durust olmak gerekirse PKK sinir bozucu bir orgut" dedi. “Hem Kurtlerin hem de Turklerin son yillarda patlayan sinir ticaretinden buyuk kazanclar sagladigini” ifade eden Fettah Ramadan, “PKK yuzunden ekonomik canlanmanin bozulmasini istemediklerini, bolge yonetiminin bu duruma biran once cozum bulmasi gerektigini” kaydetti. PKK’nin israrla devam ettirdigi terorist eylemler nedeniyle bolgedeki huzurun bozulmasindan endise eden Kuzey İrakli Kurtler, teror orgutunun biran once bolgedeki varliginin sona erdirilmesini istiyor. Uzun yillar istikrarsiz bir ortamda yasamak zorunda kalan ve son birkac yildir eskiye nazaran daha huzurlu ve istikrarli bir ortama kavusan Kuzey İrakli Kurtler, bolge hukumetinden mevcut ortamin muhafaza edilmesi icin adim atmasini bekliyor. Bolgesel yonetim, bu kapsamda Kuzey İrak’ta yasayan halkin taleplerini dikkate almali ve teror orgutu PKK’nin etkisiz hale getirilmesi icin Turkiye ile samimi bir isbirligine gitmelidir. Vedat Ersin [email protected]
  15. DTP Kimsenin Memuru Olmadan, Halkın Verdigi Sansi İyi Kullanmaliydi Son donemlerde artan PKK saldirilari karsisinda kayitsiz kalmayi surduren ve sadece Turkiye’de degil, uluslararasi alanda da terorist bir orgut olarak kabul edilen PKK ile herhangi bir iliskisi olmadigina dair kucucuk bir isaret dahi vermeyen DTP, kendi tutum ve istegiyle siyasetin disina cikmaya devam ediyor. Turkiye’de gerceklestirilen Temmuz 2007 milletvekili secimlerinde bolge halkinin sorunlarini TBMM’ye tasiyacagi vaadiyle halk tarafindan secilen DTP, halkin ve bolgenin gercek sorunlarini Meclis’e getirmek yerine, PKK’nin dayattigi, tahammul sinirlarini zorlayan gundem maddeleriyle mesgul olmayi surduruyor. Baslangicta “DTP’nin Meclis’te yer almasinin Turkiye acisindan bir firsat olabilecegini, demokratik sistem icerisinde DTP’nin bolge halkinin sorunlarini yansitmasinin ulkedeki baris ve istikrara katki sunabilecegini, bu nedenle DTP’ye onyargili bir sekilde yaklasilmamasi gerektigini” savunan siyasi cevreler dahi artik DTP’nin bu yonlu bir misyon pesinde olmadigini dusunmeye baslamistir. Halbuki DTP surekli olarak/her sikistiginda dile getirdigi demokratik sistem cercevesinde, daha Meclis’e girdigi ilk gunlerinden itibaren Turkiye’de siddetin hic kimseye bir fayda getirmeyecegini yuksek sesle dile getirmeli, siddetin kaynagi durumunda olan uluslararasi suc ve teror sebekesine karsi ilkeli bir durus sergilemeliydi. Belki o zaman kendisine guvenen halkin talepleri icin bir seyler yapabilirdi. Ancak onlar bu tutum bir yana son donemlerde artan saldirilar karsisinda hissiyatsiz bir kukla durusu sergilemis, bagli bulundugu rant cetesinin talepleri dogrultusunda hareket etmis, legal bir siyasi parti kimliginin disina cikarak, “kendisinin Meclis’te yeri olmadigini” savunan cevreleri hakli cikarmistir. Bu noktadan sonra orgut onlar icin Alp Daglari’nda 8 bin askerin torenle teslim edildigi yeni sovlar hazirlasa da nafile. DTP’liler, orgutle hicbir baglantisi olmayan, bolge halkinin sorunlarini Meclis’e tasimak amaciyla halk tarafindan secilen, toplumsal baris ve demokrasi icin tum cevrelerden bagimsiz hareket eden legal bir siyasi parti olma sansini yitirmeye baslamistir. DTP Grup Baskani Ahmet Turk, son donemlerde partisinin uzerine gelindigini belirterek, “Biz bu Meclis’e kimsenin memuru olarak gelmedik. Kimse bizi baskiyla terbiye etmeye kalkmasin” seklinde bir aciklama yapmistir. Evet, Turkiye’deki tum siyasi cevrelerin de tek istegi zaten buydu. Yani DTP’nin hic kimsenin etkisinde kalmadan kendi siyasi kimligiyle hareket etmesi ve ulke sorunlarinin cozumune gercek bir siyasi parti gibi katki sunmasini istiyordu. Ayrica, DTP daha kuruldugu andan itibaren baski altina alinmis, terbiye edilmis bir yapiya sahiptir. Oyle ki DTP’nin bu “terbiye edilmis”, mutlak itaat isteyen yapisina ters hareket edenler hicbir sekilde DTP’de barindirilmamis, hemen etkisizlestirilmistir. Bu nedenle, orgutun surekli denetimi altinda bulunan DTP’de sik sik kongreler duzenlenmis, irade disina tasan “gorevliler” uzaklastirilarak, yerlerine terbiye edilmis yeni gorevliler atanmistir. DTP’nin Turkiye ve bolgede yasayan vatandaslarimizin adina bir seyler yapmasi icin her turlu riski goze almasi, kendisini sik sik azarlayarak terbiye eden iradeye karsi cikmasi gerekmektedir. Aksi takdirde DTP’nin Meclis’te gerekli bir siyasi yapi olduguna inananlarin sayisi azalacak, israrla verilen “gorevlerini” yerine getirmeyi surduren DTP kendi sonunu daha da hizlandiracaktir. Vedat Ersin [email protected]
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.