Zıplanacak içerik

leventozgec

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

leventozgec tarafından postalanan herşey

  1. MÜLAKAT Bir iş kapısında sıraya girdim Derdimi duyunca başa yazdılar. Gözümdeki yaşı sildiler amma Sözümdeki taşı boşa yazdılar! Bozuk bir moralle huzura durdum kendimce her tavrı hayıra yordum Sorularda doğru cevabı buldum Alaylı bakışı kaşa yazdılar! Öğlen oldu istirahat verildi Umutlarım çimenlere serildi Yuttuğum lokmayla yüzüm gerildi Zehirden soruyu aşa yazdılar! Hayaller kuruldu simit başında Param olsa ayran gelir peşinde Bakışlar yoruldu yirmi yaşında Yorgun bakışımı düşe yazdılar! Yeniden bir daha girdik içeri Tavşan kanı çayı gözdü içeni Soruyu bilsem de yok ki seçeni Sinirimi kırık dişe yazdılar! Sınav bitti başka odaya girdim Kırılan umudu derdimle derdim Kayıt memuruna adımı verdim Toz pembe renginde fişe yazdılar! Boynumu bükerek çıktım dışarı Dilim sükut etse gönlüm haşarı Bu seferde seçemeden baharı Bir sonraki kara kışa yazdılar..! M.Levent ÖZGEÇ Gönül Pınarı Kitabından
  2. leventozgec şurada bir başlık gönderdi: Şiir Forumu
    [/DÜŞÜNMEKTEN KORKAN MI VAR ? (Düz Yazı) Bu sefer kaleme almak istediğim konu; Güzel sözlerin insanların hayatıyla bire bir nasıl bağlantılı olduğununu örnekler vererek açıklamaya çalışmak olacaktır. Kullanılan bu güzel sözlerin ne kadar önemli bir yere sahip olduğuna,ne kadar gerçekleri anlattığına gelin birlikte karar verelim. İlk olarak sevgi ve saygı kavramını ele almaya çalıştım. Eflatun der ki; Saygının olduğu her yerde korku olur ama, korkunun olduğu her yerde saygı olmaz.Bu konuda birde Pastör'ün güzel bir sözü vardır.Oda demiş ki; Ben bir çocuğa baktığım zaman ona iki türlü duygu beslerim.Bunlardan birincisi; O bir çocuk olduğu için onu çok severim.İkincisi ise; O yarının bir büyüğü olduğu için ona çok fazla saygı duyarım. Ne kadar gerçek payı olan güzel sözler değil mi? Bu güzel sözden de anlaşıldığı gibi sevgi de,saygı da her zaman karşılıklı olmuş,birbirinden ayrılmayarak bir bütünlük arz etmiştir. Zorla duyulan ne saygı ne de sevgi olur.Zorlama ile sevgi ve saygı duydurmak isteyenler de,her zaman kişiliğinden ve karakterinden kaybettikleri de açık olarak çevresi tarafından gözlenmiştir. Yaradılanların en şereflisi olan bizler bazen saygı kavramını da karıştırıveririz ve sonra; Özellikle bazı insanları tanıdıkça, hayvanlara daha fazla saygı duyduk ya...Diyerek bu acı gerçeğin maalesef ne kadar doğru söylenmiş bir söz olduğunu kabul ederiz. Menfaatler uğruna,büyük bir haz duyarak bir başka canlıya zarar Veren yine bizler değil miyiz? Bu konuda ise Thomos MORE şöyle der. '''Birilerinin acıları ve üzüntüleri karşısında keyif sürüp saltanat yapmak krallık değil,zindan bekçiliği yapmaktır.Bu sözü ise kesinlikle kabul etmeyen maalesef yine bizleriz.Hele bazıları vardır ki; Mikrofonla nikah kıymışca, Ledric DUMAND'ın bu güzel sözünü de onaylar gibi “Öyle horozlar vardır ki, Hep öttükleri için güneşin doğduğunu sanırlar.” Diyerek çevresinde bulunan insanları da yaktıklarının farkına bile varmazlar. Hepimiz bu kelimeleri çok sık kullanırız.''' Bana akıl verme para ver Veya aklını kendine sakla gibi...”Elbette akıl danışılacak insan,kişiden Kişiye değişir.Hele akıl vermeye kalkan bir sözümde de söylediğim gibi 'toplum içinde kendisini çok zeki sanan insanlar,zekalarını da her zaman kendi zekalarıyla yarıştıranlardır.' Veya Bourliagut'un sözüyle de 'Akıllı olmak isteyen bir eşeğin ilk katlandığı şey,kendisinin gerçekten bir eşek olduğu gerçeğidir.' gibi… Büyüklerimizin saygıyla ellerinden öperek şimdi bu güzel sözlere korkuyla yaklaşanlara,Peyami SAFA’nın söylediği gibi “Yaşlanarak değil, yaşayarak tecrübe kazanılır,zaman insanları değil armutları olgunlaştırır” sözü veya karanlıktan korkan bir çocuğu kolaylıkla hoş görebilirsiniz ama; Hayatta ki asıl trajedi yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır sözünü sanırım iyice düşünmemiz gerekmiyor mu..? M. Levent ÖZGEÇ i]
  3. - - - BU GÜN BAYRAM - - - Her bayram sabahında umut dolar gönlüme Geleceksin sanarak yollarına bakarım! Sensiz geçen günümde kaybolan umudumu Umudumda yaşatır yüreğime atarım! Bu gün bayram olmuş neye yarar ki Yine yol beklerim gelenim olmaz Gözler yaşlı olur dert aleminde Gözlerin yaşını silenim olmaz! Her bayram sabahında akıl kalır yollarda Geleceksin sanarak yollarına bakarım Avuttukça içimde hüsran olan yılları Gözlerimden çığ olup yüreğime akarım! Bu gün bayram olmuş neye yarar ki Şimdi ne haldeyim bilenim olmaz Hasret kervanında ben bir başıma Giderim Teselli verenim olmaz..! M. Levent ÖZGEÇ Mısralar da Ağlar Kitabından
  4. MEYDAN OKURUM Ne sonbahar ne de kış soğutur bu gönlümü Her yandan alev alsam köze meydan okurum! Eşim,dostum ahbabım varsın duymasın beni Sözlüklere damlasam söze meydan okurum! İster yolum sarp olsun isterse de çakıllı Kalemim nişanımdır bak sinemde takılı İsteyen deli desin isteyen de akıllı Bir yol çizdim kendime düze meydan okurum! Tuzak olsa her yerde akıl almaz biçim de Namert’e nam verilse mert’te benim içimde Bir tek yürek ararken yürekçikler içinde Görmeyen bakar köre göze meydan okurum! Sebepsiz çok sebepler her an çıksa karşıma Bir günde iki defa girsem yeni yaşıma Varsın dünya kurulsun taht misali başıma Bire bin haykırıp ta yüze meydan okurum! Aynalar dostum benim baksam düşman bakıyor Her geçen gün her saat içimi karartıyor Hep sormuştum kendime kim kimi ağlatıyor Gözlerimden yaş sızsa yüze meydan okurum! Sırrımı aynaların sırlarına bırakıp Sırrı dökülene dek yüreğime kapatıp İbret olsun diyerek kendime bakıp bakıp Yüzümdeki kedere ize meydan okurum! Ay buluta saklansa karanlık olur yollar Fırtınalar kudursa eğilir bütün dallar Kime faydası var ki,gönül kırdı mı kullar Yaradan’a sığınıp yoza meydan okurum..! M. Levent ÖZGEÇ Gönül Pınarı Kitabından
  5. CAN ARKADAŞIM Değirmen taşına verme gönlünü Sevdanı öğütmez can arkadaşım! Kuruyan gönül’e serme ömrünü Sevdanı büyütmez can arkadaşım! Ayrılıklar mısralara dökülür Her mısrada sanki ciğer sökülür İşte benim boynum ondan bükülür Bu sevda bükülmez can arkadaşım! Sayfalar dolusu şiirler yazsan Gizemli mısrada bin ahla ansan Gelene gidene sevdanı sorsan bu sevda sorulmaz can arkadaşım! Yüreklere zincir vursan olur mu Bağlasan da yürek orda durur mu Denizin içinde balık kurur mu Bu sevda kurumaz can arkadaşım! Sevdasız bedende kalbi neyleyim Şair'sem duygusuz aşk'ı neyleyim Bir gör şu halimi ben ne haldeyim Bu sevda görülmez can arkadaşım! Duygularım yine döndü ağıda Mısralarım dizildiler kağıda Bu feryadım eritti taş dağı da Bu sevda erimez can arkadaşım..! M.Levent ÖZGEÇ Mısralar da Ağlar Kitabından
  6. - - - ARAMAYIN - - - Gönlümün yönünü çevirdim artık Karşıma çıkmaya yol aramayın ! Maziden çok anı devirdim artık Gönlüme akmaya yıl aramayın ! Yıllarca gönlümle baş başa kaldım Avutup ben beni hayale daldım Selam değmeyenden selamın aldım Gönlümü çalmaya dil aramayın ! Ne umutlar vardı döndüler gama Elem keder içtim hep kana kana Artık vakit çok geç dönmem o yana Benden tutunacak dal aramayın ! Benden tutunacak dal aramayın ..! M. Levent ÖZGEÇ
  7. - - - GÖRDÜN MÜ ?- - - Yaz gününde kar yağınca başıma Hava sıcak üşüyorum gördün mü! Bu düz yolda neler çıktı karşıma Adım başı düşüyorum gördün mü! Sarhoş gibi dolanırken ayakta Gözüm kalır cadde Pazar sokakta Yüzün varsa dönüp arkana bak ta Bu halime şaşıyorum gördün mü! Gönlüm sığmaz geçer mi hiç elekten Bir mutlu an çalamadım felekten Mısralarım dökülünce yürekten Kalemimden taşıyorum gördün mü! Umudumun hayal olduğu her gün Mutluluk uzakmış benim gördüğüm Bütün hayallerim şimdi kör düğüm Anılarla yaşıyorum gördün mü..! M. Levent ÖZGEÇ
  8. ----- BENİ DÜŞÜN ------ Bu günlerine bakıp sakın ola aldanma İçine çaresizlik çökünce beni düşün! Aynalara bakarken güleceğini sanma İntizarım boynunu bükünce beni düşün! Kaybolan umutlar da yıkılan hayallerde Yaradan'a sığınan açtığın bu ellerde Bedenimde günahın dolanırken dillerde Gözlerin kanlı yaşı dökünce beni düşün! Bak şimdi gözünde yaş sözünde bin pişmanlık Düşün şöyle maziyi nerde kaldı düşmanlık Hani hep söylenir ya ömür ise bir anlık Dilin yürekten bir of çekince beni düşün! M. Levent ÖZGEÇ
  9. - - - - - ÇİLE - - - - - Ben çileyle nikah kıydım Zemheri yaz gelir bana! Dert kitabı yazanların Ustası az gelir bana! Alırsam kalem elime Gülerim kendi halime Çile düşerse dilime Notası saz gelir bana! Yelken açtım dertten yana Takıldım meçhul kervana El açınca yaradana Yarası haz gelir bana! Ben çileyle savrulmuşum Hamurunda yoğrulmuşum Bin bir dertten doğrulmuşum Dahası vız gelir bana! Alıştı gönül hileye Bir ömür verdi çileye Bu kalp dönmüşse eleğe Fazlası naz gelir bana! Duysun beni cümle alem Çileyi yazar bu kalem Daha "Ç" harfi gelmeden Yolası kaz gelir bana! M .Levent ÖZGEÇ (Mısralar da Ağlar kitabından)
  10. - - - SÖZÜN OLMALI - - - O siyah saçlarda beyaz ararsan Aynaya bakacak yüzün olmalı! Azrail kapını çaldığı saat Son defa diyecek sözün olmalı! Anlarsın o zaman gerçek olanı Gerçek unutturur yalan dolanı Hayatın renginde renk bulacaksan Kıbleye dönecek özün olmalı! Gönlünde her zaman mutluluk varken Yine de bir yanın hüzün olmalı Mevkiyle makamın dara düşmeden Gerçeği görecek gözün olmalı! Aldıysan hayatın gerçek tadını Yoksulun,garibin duy feryadını Mahşer'de hesabı vermeye gelsen Melekler yolunda izin olmalı! Gönüller hakikat,gerisi yalan Şöyle etrafına bak zaman zaman Ahrete yolculuk başladığı an Peşinden gelecek erin olmalı! Umutlar yarının bu günler senin Ne olur yarını kim bilir kimin Tertemiz olsa da beyaz kefenin Kıymetin bilecek yerin olmalı! Cennete açılan yolun olmalı..! M. Levent ÖZGEÇ Mısralar da Ağlar Kitabından
  11. - - - ANLAYANA - - - Sanmayın bir benim hayatım söndü Benimle üç garip,bakar ağlarız ! Sanmayın bu günler maziye döndü Maziden resimler yakar ağlarız ! Daldıkça maziye gözler ıslanır Islanmış gözlere gönül yaslanır Yıkılan yürekler nasıl uslanır Her an içimizi çeker ağlarız ! Bir felaket gelmiş bu başımıza Zehir olup düşmüş her aşımıza Acımamış bizim genç yaşımıza Kadere hep boyun büker ağlarız ! İsyankar halimiz kimler içindir Yürekler yandıysa sevda içindir Benim yazdıklarım binler içindir Her zaman bir hüzün çöker ağlarız ! Gün olur bu devran değişir elbet Kalıcı değil ya biter bu nöbet Şimdi gönülleri gel de davet et O gün bir çift sözü döker ağlarız ! Döker ağlarız ..! M. Levent ÖZGEÇ
  12. VAY BAŞIMA Duydun mu ? Bir çöplükte iki horoz Öter olmuş vay başıma! Aşk alevi cana gelip Tüter olmuş vay başıma! Aciz kalmış demir bilek Kula kulluk etmiş yürek Er bildiğim fistan etek Öper olmuş vay başıma! Kader saymış bu yazıyı Kurt yapmış körpe kuzuyu Korkutmuş tavşan tazıyı İter olmuş vay başıma! Bildiğim güller ayrı renk Kalmamış güllerde ahenk Zemheriyle olunca denk Yeter olmuş vay başıma! Bulandı bu yürek suyu Bu huy aslı'nın mı huyu Hem Mecnun'dan hem Kerem'den Beter olmuş vay başıma! Sözüm meclisten dışarı Bozulmuş gönlün ayarı Kumarbazı aşk diyarı Üter olmuş vay başıma. Yutar olmuş vay başıma...! M. Levent ÖZGEÇ 25 Şubat 2002 ‘Mısralar da Ağlar Kitabından’ Not : Ben sevgimi ve saygımı sadece 14 şubat ve 8 Mart tarihlerine sığdıramam… Ya siz..?
  13. UTANMADILAR ..! O Adları andıkça mazime düşman oldum Alfabemden harf sildim yine utanmadılar ! Her geçen gün her saat bin bir isyanla doldum Çakalları dost bildim yine utanmadılar ! Dolaşmaya çıkmıştım yöneldim bir tarafa Yaşlı gözlerim ile baka kaldım etrafa O an gözüm takıldı dalınca o tarafa Bir an karşımda buldum yine utanmadılar ! Gördüler bu halimi hala gülüyorlardı Yıllardır bu bağrımı sanki kim deliyordu Kabul etmezler ama iyi biliyorlardı Hep biçar kalıp soldum yine utanmadılar ! …………………………….Yine utanmadılar..! M. Levent ÖZGEÇ
  14. NE GÖRMEDİK ki ? Bir kaç gün şöyle bir,etrafa baktık, Boş hayal içine,dalanı gördük! Gözleri gülse de,yürek ağlardı Gönlüne kanlı yaş,dolanı gördük! İzleyip dururken,eş,dost,ahbabı, Yıkılmış ömrünün,gönül muradı. Birde zehr’olmuşsa,yaşamın tadı, Saçını,başını,yolanı gördük! Sıkıntı gider mi,saç,baş,yolmayla, Baksana ne yüzler,tok utanmaya, Değer mi yüzsüze,an ayırmaya Gelin diye damat,alanı gördük! Gönlüne hüsranı,ekmeler neden, Boşuna boynunu,bükmeler neden, Uzaklara gidip,bakmalar neden, İnsanın içinde,yılanı gördük! İster sola dolan,ister sağına Dolanırken düşme,yüzsüz ağına Bilmem ki;Ne denir,bunun adına Sende bir isim koy, filanı gördük..! M. Levent ÖZGEÇ
  15. ÇAKALLAR -3- Üçü,beşi,toplansa da başıma, Bu çakallar toz geliyor,be..Salih ! Zehir olup,karışsa da aşıma, Lokmaları tuz geliyor be..Salih ! Aldatıp kendini,yüzüme gülse, Ne zaman sözüyle,sinemi delse, Hele dört bir yandan,üstüme gelse, Varlıkları vız geliyor,be..Salih ! Çevremde dolanıp,gelse peşimden, Viran edip,alıkoysa işimden, Aralıkta;Kar,boranın içinden, Zemheride köz geliyor be..Salih ! Anlattım çakalı,bak sen sorunca İşte böyle yazdım,ben kin duyunca Kağıtla,kalemi,ele alınca Lirik olan bu söz gelir be..Salih..! M. Levent ÖZGEÇ
  16. ÇAKALLAR-2- Ne zaman elime bir kalem alsam Dilime dolanır hep bu çakallar ! Sazımı alıp ta çalmaya kalksam Telime dolanır hep bu çakallar ! Haykırsam kar etmez,sussam kar etmez, Unutup ben beni,sızsam kar etmez, İşleyip mısrama,yazsam kar etmez, Elime dolanır,hep bu çakallar ! Vazgeçip tuz bassam artık yarama İsimsize isim,sen hiç arama Riyakar olandan,yanarım amma Külüme dolanır,hep bu çakallar ! Yandıkça yüreğim,şiire aksam, Savrulan külümle ben beni yaksam, Yüzümü bir defa,örtmeye kalksam, Tülüme dolanır,hep bu çakallar ! Yaşlı gözlerimle gönül bağımda Dolanıp dururum bu genç çağımda Elime ne zaman,gül aldığımda Gülüme dolanır,hep bu çakallar ! M. Levent ÖZGEÇ
  17. - - - ÇAKALLAR 1 - - - O günden bu güne boyun eğmedim Özü de bozukmuş bu çakalların! Söz ağızda güzel,diyordum amma Sözü de bozukmuş bu çakalların! Yüreğe kazılmış derin bir kuyu Riyakarlık dersen her şey diz boyu Dört mevsim tanırmış böylesi soyu Güzü de bozukmuş bu çakalların! Dostlarla dertleşsek konu açılır Sanki yudum yudum zehir içilir Hayr’a yorsak,boşa kefen biçilir Bezi de bozukmuş bu çakalların! Sağlam yürek boşa arar dururuz Her sözün ardında neler buluruz Ahaliye sorsak yüzsüz oluruz Yüzü de bozukmuş bu çakalların! Bilmem ki bu işi biz nasıl etsek Konuyu kapatıp dönüp te gitsek Şeytan der bunları nüfustan itsek Nazı da bozukmuş bu çakalların..! M. Levent ÖZGEÇ
  18. - - - MENFAAT TERÖRİSTLERİ - - - Merhaba ! Yeni bir düz yazı ile huzurlarınızdayım. Yazmış olduğum bu yazıma başlık yazarken çok düşündüm.Terörist derken de bu kelimeye birde benzetme yaparak kaleme almak istedim. Terörist kelimesi ; Vatan toprakları üzerinde Vatan ve bayrak sevgisiyle yaşamaya çalışan insanlarımıza karşı uygulanmak istenen bir çeşit şiddet ve yıldırma gösterisi olduğunu hepimiz biliriz. Bu kelimeyi iki yönlü olarak incelememiz gerektiğini düşünüyorum. Sanırım sizlerde benim düşüncelerime katılacaksınız. Vatana,bayrağa ve milletine yürekten bağlı olan bir insanın tek hedefi,bu sevdasıyla bu topraklar üzerinde huzur içerisinde yaşamasıdır. Yoksa ; Bu güzel kızıl derili sözünden hareketle ' Vatan toprakları bize atalarımızdan miras kalmadı,bizler onu çocuklarımızdan ödünç aldık ' nasıl diyebiliriz ? İleride bize sormazlar mı ? Baba veya anne ; Bu Vatan benim size emanetimdi hani. Neden böyle yaptınız ? Bu soruya nasıl bir cevap verebiliriz değil mi ? Konuyu dağıtmadan dilerseniz birde teröristin diğer yüzüne bakalım. Yani menfaat teröristlerine...Şimdi burada bazı konular farklı olsa da düşünce aynı. Menfaat... Kısaca menfaati uğruna her şeyi göz önüne alanlar. Dikkat ederseniz de her ikisinde ilk olarak kullanılmalar dikkati çeker. Bazı insanlar amaçları ne olursa olsun menfaatleri uğruna bir başka insanları kullanmayı çok severler.Bir başka yazımda da söylediğim gibi beyinli beyinsizler adını almaya hak edenlerin sayısı da sanırım hiç az değil. Sonuç olarak her iki durumda da söz konusu olan bir veya birden Fazla terörist…Bu soruyu da her zaman kendime sormuşumdur. Şimdi böylesi durumlardan yola çıkarsak verilmek istenen hizmet veya planlanmak istenen düşünce de maalesef aynı değil midir..? M. Levent ÖZGEÇ
  19. - - - NEREDEN BİLECEKTİM ?- - - Albümden bir kaç resim,takılınca gözüme, Gözyaşım akacakmış,nereden bilecektim ! Kurduğum aşk mabet’in,yanı başında duran, Çakallar yıkacakmış,nereden bilecektim ! * * Maziye dalıp gittim,boş hayaller kurarak, Viran olan gönülden,ne hesaplar sorarak, Gördüğüm kabusları,hep karşımda bularak, Duranlar bakacakmış,nereden bilecektim ! * * Sevgi,saygı neymiş ki,karıştırıp adabı, İnat edenlerin de,olmadı ki muradı, Bilek bükülmez amma,başıma bu çorabı, Örenler bükecekmiş,nereden bilecektim ! * * Göz yaşım damladıkça,solan ümit bağları, En güzel anılarım,oldu hüzün dağları, Ansızın boşaltınca,aşk’a kızgın yağları, Başımdan dökecekmiş,nereden bilecektim ! * * Haziran’a kış dendi,baharıma zemheri, Ne diyeyim bilmem ki,işte aşkın eseri, Bu şirrete ben selam,verdiğim günden beri Üstüme çökecekmiş,nereden bilecektim ! ……………………………..Nereden bilecektim..! M. Levent ÖZGEÇ
  20. Sevgili dayımla bir gün muhabbet ederken,gitmek için müsaade isterim.Bana gitme,beraber gideriz der.Bir müddet sonra kalkıp beraber gideriz! Gideriz ama;Giderken de kalemimden,yüreğimin emriyle bu satırlar dökülür ! - - - GİDERİZ- - - Kanımızla aldık,Vatan topraklarını, Ancak kanımızı verir,çeker gideriz ! Vatan’ıma ,yan gözüyle bakanın, Bir an,yüreğine,çöker gideriz ! * * * Baksam;Yan gözüyle biri bakıyor, Emeli sel olmuş,kalpten akıyor, Bilmez ki bu emel,yürek yakıyor, Son damla,kanını,döker gideriz ! * * * Baksana,yüreğin,kaş çatışına Baksana bayrağın,şahlanışına, Baksana sevdamın,Vatan aşkına, Sanmayın bu boynu,büker gideriz ! * * * Düşerken yollara,gönül seslenir, Seslendikçe,Vatan’ına yaslanır, Deli gönül,sevdamızla uslanır, Bu aşk şerbetinden,içer gideriz ! * * * Yollar varsın,uzak olsa ne çıkar, Her köşesi,tuzak olsa ne çıkar, Bu nefesler,azap olsa ne çıkar, Yollar bizim,yine seçer gideriz ! * * * Emanettir bu aşk,bana Atamdan, Biz ne canlar verdik,göz kapamadan, İsteyen de vursun,şimdi arkamdan, Bu uğurda kefen,biçer gideriz ! * * * Boş hayale düşsen,olur mu niyet, İstersen niyetin, sen şikayet et, Vatan’ımla evli,bu Cumhuriyet Dere,tepe demez,uçar gideriz ! * * * Ne korkum olacak,fani canımdan Ben de yazdım işte,bir kaç anımdan Üstüme örtülen,benim kanımdan Ay yıldızlı bayrak,açar gideriz! …………………….....Açar gideriz..! M. Levent ÖZGEÇ
  21. DOST BİLDİKLERİM Doğum günüm olmuş neye yarar ki Günümü yıl sayar dost bildiklerim! Kimler düşlerimi hayra yorar ki Sorunca şer sayar dost bildiklerim! Dostlar dergahına Pazar kurulur Önce izzet ikram hatır sorulur Köprüyü geçince çene yorulur Görünce el sayar dost bildiklerim! Ne vardı pazarda bir dostu bulsam Ne derdim kalırdı ne de bir tasam Düşen gözyaşımı çöle akıtsam Taşınca sel sayar dost bildiklerim! Ne rüzgar kar eder ne de fırtına İstersen onları benimle sına Yapraklar da küstü kendi dalına Esince yel sayar dost bildiklerim! Dostlar meclisinde gönül bulanır Bir ileri beş geriye yollanır Sanırsın yürekte sabır sınanır Satınca pul sayar dost bildiklerim! Gönlüm aşk’a geldi çağlayıp coşar Şelaleye inat tersine akar Bir yürekte doğdum binleri yakar Yanınca kül sayar dost bildiklerim! Alaylı gözlerle şimdi bakarım Kalemimden gözlerine akarım Aynalara ben mi boyun bükerim Susunca lal sayar dost bildiklerim! Susunca lal sayar dost bildiklerim..! M. Levent ÖZGEÇ

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.