çok eski bir tartışma hiç beklenmiyecek bir yerden, manken aysun kayacının katıldığı tv programında söylediği sözlerle tekrar canlandı.benim oyumla dağdaki çobanın oyu bir olamaz dedi özetle.gazetelere verdiği beyanatlardada sözünün arkasında olduğunu tekrar etti.şüphesizki, demokrasi eksiklikleri,zafiyetleri, olsada yaşadığımız dönemdeki en iyi yönetim biçimi.sağlıklı bir demokratik rejim için bazı şartlarda yok değil.5 senede bir sandığı halkın önüne koyup . parti genel başkanları tarafından atanmış yada sıralanmış milletvekili yada belediye başkan adaylarını onaylamak demokrasi olarak kabul ediliyorsa zaten mesele yok demektir.bir ülkede gerçek demokrasi için ekonomik bağımsızlığını elde etmiş meslek sahibi geniş bir ücretli orta kesim.,kurumsallaşmış kendi içinde seçilme ve aday olma şartları belli siyasi partiler,ortalama eğitim düzeyi yüksek bir halk,özgür basın,güçlü sivil toplum örgütleri ve sendikalar.örgütlü yaşamayı seven,çıkarlarını bu kurumsal yapılarla korumaya çalışan bir toplum gerekiyor.ab de her bir bireyin üye olduğu dernek,sendika stk ortalaması 7 dir.bir de bize bakalım.oy verme kriterlerimize. cemaatçilik,mezhepçilik,bölgecilik,erzak paketleri,sosyal yardımlar,zorlamalar,hemşeri dernekleri,olayları manüpile eden basın,vs ,vs.bir ülkede aynı umudu taşıyan,yurttaş olmak anlamında kader birliği yapmış herkezin oyu tabiiki geçerli olucaktır.mesleği,eğitim düzeyi, ne olursa olsun.eşit oy ilkesi avrupa ülkelerinde çok uzun tartışma konusu olmuş bir kavram. yaylada koyun otlatan vatandaşımızla,üniversitedeki profesor ün oyunu eşitlemek bir anlamda doğru başka açılardan yanlış.halk popülizmine esir olmuş bir siyaset ve alınan kararlar , gelecek açısından ne kadar doğrular taşır.tartışmaya değer olabilir