
Kilfarlioglu
Φ Üyeler-
İçerik Sayısı
13 -
Katılım
-
Son Ziyaret
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
Kilfarlioglu tarafından postalanan herşey
-
CHP Türkiye nin kurulus ilkelerine sahip cikan, yüzü gelecege dönük, laik Türkiye de olabildigince demokratik bir partidir. CHP nin din tüccarlarina karsi durusu kendisine dincilerden, liberal ekonomi uygulayacagiz diye ülkeyi parsel parsel satanlara karsi durusu da kendisine parababalarindan düsmanlar kazandirmistir. CHP sudur budur diye atip tutanlarin bunu ispat etmeleri gerekir, yoksa söylemleri bos laf olmaktan öteye gecemez.
-
Merhaba arkadaslar, belki bilim ve teknoloji bölümüne daha iyi uyardi konu ama, buraya da uyar. Bu agir politik secim ortaminda kücük bir degisiklik olsun diye buraya asiyorum: Ucuk fikir: Ister sicak basina vurmus garibin deyin, akp ile ugrasa ugrasa ucmus gitmis sonunda. Aklima en azindan bana ilginc gelen bir fikir geldi. Neden Ay a gitmiyoruz? Simdi biz daha demiryolu kuramadik, o is nasil olacak demeyin. Demiryolu bize göre bir is degil, disiplin istiyor ve sonunda hic te cafcafli olmayan trenlere binip efendi gibi bir yere gidiliyor, o bize uymaz, ama Ay a gitmek?.. Yapilabilirlik: Önce isin teknik yönüne bakalim kisaca: - En son ne zaman gidildi: Apollo 17, 1972. Satürn V roketi alman Werner von Braun tarafindan gelistirilmisti (2. Dünya savasi teknolojisi...) - Ne kadar sürüyordu tek gidis(o zaman): sadece (!!!) 3-4 gün (Dünya - ay 385.000 km) - Hayat sürdürme teknolojileri o zaman cok yeni idi, oysa simdi MIR ve ISS uzay istasyonlarinda insanlar aylarca yasayabiliyor, yillardir konu ile ilgili bilgi toplandi. Sanirim 2. dünya savasindan 60 yil sonra, malzeme (titan, karbon, plastik), elektronik (bilgisayar, mikrocip, komünikasyon) ve informatik (software, simulasyon programlari) bilimindeki gelismeler sayesinde o zamankinden cok daha ucuza ve cok daha inanilir bir sekilde (abd nin bu isi hollywood stüdyolarinda gerceklestirdigine inanan milyonlarca insan var...) bu teknik sorun cözülebilir. NASA nin bütcesinin kisitlanmasindan ve sovyetlerin dagilmasindan sonra acikta kalan muzdarip olan pekcok bilim insani da parasi verilerek transfer edilebilir. Finansman: NASA nin bütcesi birkac milyar dolarlarda geziyor, bizim her sene batik bankalara, cari aciklara verdigimiz para düsünülürse hic te o kadar olmaz degil, 4 hafta uzayda calisabilecek bir gemiyi finanse etmek... Faydasi: Nemize lazim aya gitmek denecek. Bir düsünün; Gizlilik icinde yürütülen calismalar sonunda ilk test roketlerini firlatma asamasina gelmis olan Türkiye nin cumhurbaskani insanligi baymayacak bir zaman dahilinde (mesela 10 yil) cikip Türkiye nin aya gitmek istedigini acikliyor. NASA nin seferlerinden farkli olarak bunun bir soguk savas yarisinda öne gecmek amacli olmadigini, amacin insanliga yeni bir ufuk acmak oldugu, edinilen bilgilerin insanlik ile paylasilacagi söyleniyor. Herhalde böyle bir haberin bomba gibi düsecegini tahmin etmek zor olmaz. Bu programin sayesinde yillarca Türkiye bilim cevrelerinde konusulur olacaktir. Bunun getirecegi prestij su anda patagonya nin bile vize uyguladigi ülkemizin görünümünü cok degistirecektir. Dünyada türklerin uzay macerasi haberleri ile yetismis bir nesil olacak. Cocuklarin duvarlarinda türk roketlerinin posterleri asilacak, kendi aralarinda "uzaycilik" oynarken kendilerine "Volkan", "Murat", "Zeynep" gibi isimler takacaklar... Bize yukaridan bakan ab ve abd ye Sultan Süleyman dan sonra en büyük darbeyi vururuz, askeri olarak degil ama prestij olarak. Bizi ilkel barbarlar olarak gören ve yok ermeni soykirimi, yok kürt sorunu diye ezmeye calisan, hakkimizda sürekli negatif propoganda yapanlarin agzi birkac yüzyil tikanmis olur. Ayrica bunun ülkeye saglayacagi bilgi (know how) patlamasi son derece yüksek teknolojilerin ülkemizde üretimini saglayacak ve bize müthis bir ufuk acacaktir. barzani ve talabani gibi tiplerin bile artik bizim ile ugrasabilecegini düsündükleri, yunanlilarin ege filan diye basimizi agrittiklari ortamda bütün bunlara ufuklarimizin, bu proje karsisinda kücülmüs rakiplerimize, ne kadar genis oldugunu gösterilebilecektir. Bu isi basarmis bir ülkeye meydan okurken herkes iki kere düsünmek zorunda kalacaktir. Kendi icimizdeki kenetlenme (asiret devletine yamanmak mi istersin, yoksa böyle büyük bir is yapan bir ülkenin gururlu bir vatandasi mi olmak??) bircok sorunumuzun kendiliginden ortadan kalkmasina yok acacaktir. Sonuc: Olur mu olur, bir demiryolu yapamayiz, ama bunu yapariz. Üzerinde "istikbal göklerdedir, Kemal Atatürk" yazili "Sahin" isimli roketimizin firlatildigini düsünsenize. Daha büyük gurur olur mu, horlanmis milletimize?
-
Halktan kacmak sözkonusu degildir. Amac secimin daha saglam temellere oturmasini saglamaktir. Temmuz sonu bircok secmen icin genelde yasadiklari yerlerden uzak olduklari (yazlikcilar, devlet dairelerinde tatiller, tarim iscileri, yaylalara gidenler) bir zamandir. CHP bunu düsünerek, bu insanlarin oy vermelerinin onlara külfet olmamasi amaci ile, secimi hayatin "yazlik hayattan" cikip normale döndügü bir zamanda yapilmasini istemektedir. Yoksa temmuz sonu da olsa akp hükümetinin günleri sayilidir, akp milyonlar olup meydanlar akan insanlarin temmuzda secime gelmeyecegini düsünerek bir baska takdik hatasi yapmaktadir. Hayirli olsun. Cumhurbaskanini halkin secmesi tartisilabilir ama "madem öyle iste böyle" mantigi ile yapilacak sey degildir. Son demlerini yasayan akp iktidari madem taraftar idi nicin Mumcu ya aylardir yanit bile vermedi? Türkiye cumhuriyeti akp nin hasbel kader bir cogunluk ele gecirdi diye istedigi gibi oynayabilecegi bir ülke degildir. akp bunu malesef hala anlayamamis gibi görünmektedir. Anayasa ve sistem degisiklikleri ciddi islerdir, "Tayyip beyler öyle arzu buyuruyorlar" diye bu islerin olmayacagini akp ögrenmis olmaliydi. Bütün bu islerin kolayi var idi, cumhurbaskanligini oldu bittiye getirmeye calismadan mayis basinda secime gitmek ve yeni meclisin cumhurbaskanini secmesi. akp de burada halkin nezdinde itibar saglayabilir, gecen secimler kadar olmasada yüksek bir oy oranina erisebilirdi. Olmadi, beceremediler, öngöremediler. Neyse bir musibet bin nasihatten iyidir. Toplum simdiye kadar esi görülmemis bir halk hareketine giristi ve akp yi salladi. Bu turbulansli zamanlar sayesinde akp den yakinda kurtulacagiz, hepimize hayirli olsun.
-
Sayin Mumcu Sizi yillardan beri takip ederim. ANAP döneminin entellektüel dinamik bakani iken akp ye gectiniz ve nezdimde cok büyük bir itibar kaybina ugradiniz. Bir daha sizi ciddiye alacagimi sanmazdim. Gectigimiz cumhurbaskanligi seciminde akp yi destekleyeceginize kesin gözü ile bakiyordum. Ben ve cevremde bircok kisi sizin kararli durusunuz karsisinda "acaba Mumcu yu yanlis mi degerlendirmisiz" demekten kendimizi alamadik. Sizin aydin, yelpazenin saginda yer alan, akp yi dinci, dyp yi fazla köylü bulan bircok secmen icin bir alternatif olusturmaya basladiginizi söyleyebilirim. Yalniz bir hususta hata yapmamalisiniz: Eger Gül ün cumhurbaskani secilmesine ANAP tan destek giderse ve ANAP milletvekilleri sayesinde Gül cumhurbaskani olursa bunun faturasi size kesilir. Sonra cikip "milletvekillerinin özgür iradesi" gibi söylemlerin hicbir faydasi olmaz. Bir anda üzerinize yapismis olan, lütfen beni affediniz, "güvenilmez" imaji tekrar ortaya cikar. Bundan siz de ANAP ta Türkiye de cok fazla zarar görür. Benim gözlemledigim cevrenin nezdinde bir anda "defterden silinizsiniz". Mehmet Agar iki milletvekiline sahip cikamayarak tahmin edildiginden cok daha fazla itibar kaybina ugramistir, dikkat ediniz. Sayin Mumcu Türkiye nin aydin bir sag partiye ihtiyaci var. ANAP ve siz su anda Türkiye nin önündeki tek ciddiye alinabilecek alternatifsiniz. Lütfen hata yapmayiniz. Saygilarimla
-
Demokrasiden rahatsız olan sosyal demokrat!..
Kilfarlioglu şunu cevapladı bir başlık içinde Güncel Konular
Baykal a saldirmak prim yapiyor, haliyle bazi cevreler de bundan mümkün oldugunca yararlanip yelkenlerini sisiriyor, dogaldir. Ama bir de neyin dogru neyin yanlis oldugu var. Herseyden önce CHP sadece sol / sosyal demokrat kesimin partisi degildir, en azindan kuruldugu zaman degildi. CHP Türkiye cumhuriyetini kuran zihniyetin partisidir. Vatansever, sosyal haklari gözeten, sömürünün ve bagnazligin her türlüsüne (din kaynaklilari da dahil) bir partidir. DP nin kurulmasi ve cumhuriyet kazanimlarini geri döndürmesine karsi olarak parti daha sol bir yapiya bürünmüstür. Esasinda CHP cumhuriyet muhafazakari, cumhuriyetin temel ilkelerine sadik, onlari korumayi kendine görev bilen bir partidir desek sanirim yanilmis olmayiz. Günümüze gelirsek Baykal söylemlerinde birer birer hakli cikmistir, kendisi hakkinda atip tutan arkadaslara sormak isterim; 1- Baykal cumhurbaskanligi seciminde hata tespit ettiklerini ve secimi anayasa mahkemesine götüreceklerini söyledi. Hepiniz dalga gectiniz. Sonuc ne oldu? 2- Baykal halkin akp iktidarina tepkili oldugunu, akp nin cumhurbaskani secme sevdasina kapilmadan secime gitmesi gerektigini söyledi. Hepiniz halkin son derece memnun oldugunu, rahatsiz olanlarin artik soyu tükenmeye yüz tutmus, 3-5 tane kalmis geri kafalilardan olustugunu söylediniz. Saydiniz mi Tandogan da, Caglayan da kac tane varmis? 3- Baykal ab ile iliskilerde zafer havasina girmenin ve güpeündüz havai fisekler atmanin yanlis oldugunu, ab ile iliskilerin kötü yönetildigini söyledi. Hepiniz itiraz ettiniz, ne kadar yol alindi peki? 4- Baykal Kibris ta Türkiye nin politikasina zarar verildigini söylerken akp Annan planini savundu, KKTC nin bu plana evet derse büyük kazanimlari olacagini söyledi. KKTC evet dedi, kazanimlar nerede? 5- Baykal Erdogan in terör örgütü liderine sayin sehitlere kelle dedigini söyledi. Inkar ettiler, dinlediniz mi Caglayan da meydanda??? -
**** Bu kurallar insanlari son derece ***** tahrik eden "sobelendiniz, var mi baska cilgin falan" diyen sevgili bozan ininiz icin de gecerli mi acaba? ***** yapacam olsun, nasil olsa forumdan kankalarim benim bozulmami engeller diye kollanacagini bilen arkadas tartismada kendine avantaj saglamaktadir. Forumunuz hayirli olsun, siz bozan lariniza, dincilerinize hizmet edin, yolunuz acik olsun... Yazimi siz silene kadar belki bir iki arkadas okur...
-
bu forumda katilimcilarin yazilarini belirtmeden editlemek gibi bir aliskanlik var anladigim kadari ile. Belki de *** edit manasina geliyordur da ben forum raconundan bihaberimdir. Isterseniz simdi bir uyari daha verebilirsiniz ama yazilarimi editleyecekseniz bunu en azindan yazi altinda belirtmeniz uygun olurdu. ****************************
-
Ne demisiz: "sürekli 10 gün veya bir baska sabit sayi ile gün degistiginde, bilinenlerden yola cikarak o zamanin miladi takvime göre hangi güne geldigini hesaplamak mümkündür. Sonuc olarak takvimler birer sayilar sistemidir. Sonuc olarak hicri takvim zamanla degiskenlik gösteren "hatali" bir takvimdir. Örnek 19 mayista dogan bir insan ilkbahari yaza baglayan bir zamanda dogmustur. 50 yil sonra takvimden kaynaklanan kayma o kisinin aslinda kis aylarinda dogdugunu göstermez." karsiligi ne olmus, bozandan: "Bilemediniz ve sobelendiniz. Ezberci yaklaşımın sonu budur işte...Evet sevgili forumdaşlar var mı şansını denemek isteyen bir çılgın...Elde var bir başka avlanmak isteyen varsa buyursun....." Bozan sonra ne yazmis: "Şimdi soruyu soranlara yanıtımız şudur; 1. Veladet yahut da ülkemizde daha ziyade kullanılan tabirle mevlit kandili ayrı bir hadisedir. Son peygamber muhtemelen 12 rebiulevvel 571'de dünyaya gelmiştir. Dolayısı ile bu gün mevlit kandili olarak kutlanılır. işte kutlanan bu mevlit kandili her yılın rebiulevvle ayının 12sindedir. dolayısı ile miladi takvime göre her yıl devreder. burada amaç 12 rebiulevvele denk gelen miladi ayda ve günde peygamberin doğumunu yeniden hatırlamak ve kutlamaktır. 2. Kutlu doğum haftası ise peygamberin doğum günü olarak kabul edilen ay takvimine göre 12 rebiulevvelin 571. günü olan haftada kutlanır. ay takvimine göre 12 rebiulevvel 571 büyük bir olasılıkla 19/20 Nisan gününe tekabül etmektedir. Peygamber 571. yılın 20 nisanında doğduğu için o hafta diyanet işleri başkanlığı tarafından kutlu doğum haftası olarak ilan edile gelmiştir. mesele budur. yani peygamberin doğumu bazı köşe yazarlarının, öcücü, tehlikeci çevrelerin diline doladığı gibi siyasi bir rant için belli bir zamana denk getirilmemektedir. Ama işte bu kadarcık malumatınız olacak, Yanlış bilgi üzerine düşünce üretilmez. Sobe neymiş anlaşıldı mı?bozan" senin biryerlerden ezbere bildiklerinin matematiksel aciklamasini yapmisiz. Sobelenmemisiz yani. Bu arada sen dediklerimizi anlamamissin, bir yerde sobelenmissin yani... ********* Aslinda baska bir forumda yaziyor buraya arada sirada ugruyorum. Sen secdeye yat ta, bu forum ilgimi cok cekmesin. *********
-
Sayın Abdullah Gül'ü canı gönülden kutluyorum
Kilfarlioglu şurada cevap verdi: black başlık Güncel Konular
biraz erken kutladin galiba erken öten horoza yapilan geliyor akp ninde basina. Türkiye Cumhuriyetinin dini yoktur, devlet laik bir devlettir. Vatandaslar istedikleri dine ait olabilirler. %15 mi dedin, saydin mi kac kisi vardi caglayan da? Sizin isiniz gene sakata bindi dostum, bir dahaki bahara artik... -
Matematik bilimi benim söylediklerimin yanlis olmadigini kanitlayacaktir. Sizin yazima verdiginiz cevap bana ya yazimi okumadiginiz yada matematikten bihaber oldugunuzu düsündürdü. Neyse bekleyelim de görelim bakalim, nasil sobelenmisiz
-
sürekli 10 gün veya bir baska sabit sayi ile gün degistiginde, bilinenlerden yola cikarak o zamanin miladi takvime göre hangi güne geldigini hesaplamak mümkündür, takvimler birer sayilar sistemidir. Sonuc olarak hicri takvim zamanla degiskenlik gösteren "hatali" bir takvimdir. Örnek 19 mayista dogan bir insan ilkbahari yaza baglayan bir zamanda dogmustur. 50 yil sonra takvimden kaynaklanan kayma o kisinin aslinda kis aylarinda dogdugunu göstermez. 19-26 nisan arasi yapilan kutlamalar ise laikligin altini oyma projesi cercevesinde bir ulusal bayrami "önemsizlestirme" cabalaridir ve iyi niyetli degillerdir. Laik bir ülkede hangi dinin peygamberinin ne zaman dogdugu önemli, tartisilmasi gereken bir konu da degildir... Neyseki bu dinci kesimin son demlerini yasiyoruz, tekrar akil ve mantik cercevesine dönecegiz...
-
Fortis Türkiye Kupası
Kilfarlioglu şurada cevap verdi: SLeonS başlık Spor - Futbol - Basket -Voleybol ve Diğer Dallar
Bosver natalia, tipik fenerli camura yatma operasyonlari bunlar, biliyoruz bunlari... Seneye paf takimi ile katilacaklarmis. Zaten 25 yildir a takimlari ile kasip kavuruyorlardi kupayi Arkadaslari cok gergin gördük. Spor bu arkadaslar bu kadar gerilmeyin. Öyle garajda adam dövmek falan, hani yakismadi diyecegim ama yakisti yine. Gecen senede mizikcilik yapip kupa törenine katilmamislardi. Simdi denizli macinin sonucuna göre "oynamayacaz biz, bizene..." diyecekler. Baksana benim futbolcum seninkini döver e kadar geldik. Bu ne bicim sportmenlik? Sakin olun arkadaslar, hani belki olur da seneye BJK ilk turlarda biz kazaya ugrar siz de bizimle oynayip elenmek zorunda kalmazsiniz. Ama sizin acinizdan bakildigimda belki denizliye puan kaptiridiktan sonra, belki de tekrar karsimiza cikmamaniz daha hayirli olur. Bir yenilgiyi daha bu sismis egolar nasil kaldiracak? -
Merhaba arkadaslar Yercekimi (gravitasyon) ve manyetizma konulari oldukca ilgimi cekiyor. Mesleki egitim asamasinda fizik de okudugum icin bu konuda biraz bilgi sahibiyim fakat: - Bilgilerimiz genelde oldukca eski bilgiler. Son yüzyillarda yeni pek birsey ortaya cikarabildigimiz söylenemez - Iki maddenin birbirini cektigini, bunun da maddelerin kütlesi ve aradaki mesafe ile ilgili oldugunu biliyoruz. Ama neden cektiklerini bilmiyoruz. Elimizde tuttumuz bir kütle ile yerküre arasinda ne baglanti var? Nereden birbirlerinden haberdar oluyorlar? Arada bir cesit manyetik alan gibi bir sey olmali ve o baglantiyi koparabilsek müthis bir yenilik yapmis oluruz. Bilen var mi, manyetik alanlar ile kütlesel cekim arasinda bir baglantiyi arastiranlar bir sonuc cikarabilmislermi? Iki ferromanyetik olmayan kütle arasinda olusturulacak ve degisken frekanslar ve güclerdeki manyetik alanlarin cekim gücü üzerinde cok kücük de olsa bir etkisi olabilir. Bu konulardaki fikirlerinizi bekliyorum. Ama lütfen bilimsel kalalim ve gene olayi dinlere falan baglamayin. Saygilar