Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm...

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

sEn EsTiKçE bEn TiTrErİm... tarafından postalanan herşey

  1. Çok yakışıklı genç bir adam Amerikanın batısındaki bir çiftliğe iş başvurusunda bulunmuştu. Çiftliğin sahibi ona özelliklerini sorduğunda genç adam kendine güvenen bir edayla şöyle cevap vermişti: "Rüzgar estiğinde dahi uyuyabilirim" Bu söz yaşlı çiftlik sahibinin kafasını çok karıştırmıştı, fakat bu zeki genç adamdan da çok hoşlanmıştı, bu yüzden onu işe aldı. Birkaç gün sonra yaşlı çiftlik sahibi ile karısı geceyarısı çok sert ve şiddetli bir rüzgarla uykularından fırladılar. Bir sorun çıkma ihtimaline karşı heryeri kontrol etmeye başladılar. Pencere ve kapıdaki kepenklerin sıkıca kapatılıp kancalarının yerlerine takıldığını gördüler. Kalın ağaç kütükleri ise sıra sıra şöminenin yanına dizilmişti. Tarım araçları güvenli bir şekilde hangara yerleştirilmişti. Traktör garajdaydı.Ahırın kapısı düzgün bir şekilde kapatılmış ve kilitlenmişti. Hatta içerideki tüm hayvanlar oldukça sakindiler. Genç adam hemen ilerdeki kulübesinde huzurlu bir şekilde uyuyordu. İşte o anda, yaşlı çiftlik sahibi, genç adamın o gün ona ne demek istediğini anladı. "Rüzgar eserken dahi uyuyabilirim" Çünkü genç adam, fırtınasız güzel günlerde bir gün şiddetli bir fırtına ile çiftlikteki herşeylerini kaybedebileceklerini düşünerek, işlerini o kadar bağlılıkla ve düzgün bir şekilde yapmıştı ki, en sert, en şiddetli fırtına dahi esse, yatağında huzurla uyuyabilirdi. Acaba bunu hangimiz gerçekten yaşamımızda uygulabiliyoruz? Yapabildikleriniz değil, bir gün gerçekten yapamadığınız şeyler güneş battığında size baş ağrısı verir.
  2. yazım yeşil çünkü sen bunu seviyorsun......geldim aannem..çünkü sen bunu seviyorsun...ve bu gidiş gelişlerimi sevdiğin, internetin sadece geyik olmadığı bir yer olduğunu benimle anlayıp bunu dile getirdiğin için de ben de seni çok seviyorum...beni sevme ihtimalini heleee...
  3. ya ilginç ötesi...kırmızı çekiç değil ama kırmızı bir alet düşündüm...hemde çekiçgillerden şaş baş oldum kesin vardır biirşeyi ama tuhaf doğrusu...
  4. heyy...ablam sen mi geldin... özlemişim.... hoşgeldin....
  5. Bir gecenin karanlığında;karanlık dar bir sokakta yürüseydik seninle....elim elinde..Uzatmak için ayrılık saatini,yavaşlatsaydık adımlarımızı..İki yetersiz sokak lambasının tembel ışığında;uçuşan gece kelebekleri görseydi bizi...Dudaklarımda bilmiş bir gülümseme olsaydı,senin çok iyi tanıdığın..Emin olsaydım,yemin edebilseydim beni sevdiğine... Gecenin sessizliğinde bir benim topuk sesim olsaydı bir de senin nefesin.Karanlık bir köşede kalbim hızlansaydı,belki beni öpersin diye...Senin sol elin benim sağ elimde eriseydi ve ayrılmamak için tek el olsaydı.Belki ayrılmamız o zaman bu kadar kolay olmazdı... Üşüseydim yada üşümüş gibi yapsaydım yalandan ürperek...İçimde bana sarılmanın umutları yeşerseydi,dudaklarımda yine o muzur ifade olsaydı..Anlasaydın,gülerek sarılsaydın...Üşüdünmü deseydin..Kalbine...Gömleğinin taaa içine uzanıp baksaydım "bana yer varmı?"diye sorsaydım.Gülseydin "VAR" DİYEREK.Elim yanağını kucaklsaydı.Gözlerimiz kapansaydı mutluluktan.Kaybolsaydık o gecenin karanlığında...Sabah yıldızı olsaydık,sabahlara kavuşturan...Sabahı karşılayan...İki sokak lambası olsaydık,sadece kendilerini ve birbirlerini aydınlatan.... Razıydım...Sokulsaydım,burnumu boynuna dayasaydım...Kokun benim olsaydı...O geceden sonra ben sen koksaydım...Olmayan bir şarkı çalsaydı karanlıkta...Sadece bizim bildiğimiz ve bizim duyabileceğimiz... Elim elinde kalsaydı...yüreğim yüreğinde.. Seninle sokak lambası bile olurdum,dönseydin eğer... Dönmedin...kalbindeki dağları yıkıp,dönemedin... Gittin,gidiş o gidiş.... Ve ben...."Sokak Lambası" bile değildim......
  6. bak şimdii... ama olmadııı...nie bize kandırık yapıosun... idare edelim bakalım...
  7. hoşgeldin THEMAS.... vesile olarak bir gül seçtin demek... iyi hadi bakalım...
  8. abimm...bak şimdii yaşım küçük hani böle onu yap bunu yap diyemem sana... ama ben görüyorum ki içindekileri bayağı üzüyorsun birisi olması gerekmiyor ki sen kendini üzüyorsun zaten...ve bu yüzden için sıkılıyor..cevapsız ikilemli sorular..karışıksın sanırım...ama böle olmaa....!sana hiç yakışmıyorr...bebeto değğil misin sen...tamam üzülme diyemem ama bu kadar sıkma canını...sevildiğini unutma...ısıt biraz içini..iyi şeyler düşün..sevdiklerini düşün..sevildiğin insanları... ne diyim kii...
  9. abim yafff...sağol da ben seni böle gördükçe üzülüyorum... aslında şu an bende bi tuhaf oldum..Roma'da aşk diye bir film izliyorum ki henüz bitmedi...aşk nasıl birşey insana herşeyi yaptırıyo....!! ama sonunda herşey yerine varıyo..film belki ama sende de öle olucak...o olsa da olmasa da...çünkü senin gibi iyi niyetli bir insan sanmam mutsuz olsun.... hem bu arada başka bi sebebiyeti yoktur umarım içindeki sıkıntının..bak ben burdayım... bak bu şiir senn için... Her sabah hüzünle karışı bir umut var içimde. Sensizliğin hüznünü, yeni bir günün seni getirmesi umuduyla bastırıyorum. Her doğan gün yeni bir umut, yeni bir arayış benim için. Belki sana kavuşacağım ana bir gün daha yaklaşıyorum, bugün değilse yarın... Kim bilir belki de yanlızca kendimi avutuyorum. Gittiğinden beri hep yanlızlık şiirlerine takılır gözüm. Bir başıma değilim, sensizlikten yanlızım. Terk edilip gitmek en çok nasıl koyar insana bir ben bilirim. Gitmelerin, gidenlerin arkalarında bıraktığı çaresizlikleri, en koyu özlemleri... Senin gidişin de ateş gibi çöktü yüreğime. Hiç bir yağmur yetmedi içimdeki hasret ateşi küllendirmeye. Hiçbir sevgi yetmedi senin özlemini gidermeye. Ben her sabah beni sana götürecek yollarda yürüdüm, Senin duyacağın sarkıları söyledim yanlızca. Ve gelmeyişinin her akşamında aslında doğduğunu hiç anlamadığım güneşle Beraber ben de battım bir kez daha... Geceleri hep uyudum, uyudum; Gün boyu hasretini rüyalarımda biraz olsun giderebilmek için. Her şeye iyi gelen, yaraları iyileştiren zaman hiç bu kadar acıtmamıştı yüreğimi. Bin bir umutla sarıldığım sabahlar artık hiç doğmaz oldu. Benim günün de gecem de karanlık şimdi. Ne ay uğruyor gecelerime, ne sana benzettiğim yıldızlar parlıyor. Elimde kaldı umutlarım... Sensizlik öyle kötü bir yara oldu ki artık, içimde öyle bir yara açtın ki, bir gün Olurda geri dönersen kendi yaptığın boşluğa sende yetmeyeceksin. Orası hep bomboş, paramparça kalacak. Büsbütün cam kırıklarıyla kaplı kalbim. Ne zaman seni düşünsem, seni hatırlatacak en ufak bir görsem o kıraklarla dolu Yerim batmaya başlıyor yüreğime. Artık sabahları yanlızca hüzünle uyanıyorum. Hiçbir şey beklemiyorum günden, seni bile... Varlığında sensizliği yaşamaktansa içimdeki boşluklarla kırıklarla, boş umutlarımla Sensizken alışırım, alışmaya çalışırım yokluğuna. abicim umutlarını tüketme...ama umutların başkalarında da olucağınıda gözardı etme...sakın üzme tatlı canını..
  10. İmkansızdık Sen; içinde baharı gizleyen kışımsın benim... Ve biliyorum ki o baharın güneşinde tenim esmer olmayacak hiç. Bana susmak düşecek, payıma kilitlenmiş bir yürek kalacak. Kaderi önceden belirlenmiş konuşmalar, paylaşmalar, bakışmalar olacak. Bir yerde aykırılığım tutup sarılsam da içimde sana, sen bunu hiçbir zaman bilemeyeceksin... Git diyorum sana, kalma yüreğimde, bu kadar özleteceksen kendini. Bir bakış; gözüm gözüne değiyor; hissediyorum... Gitme diyorum. Kal geldiğin yerde. Ne gitmelerin bitiyor; ne de benim sana kal demelerim... Hangi aralıkta girmiştin içime anlamadım. Tüy gibi hafif, usul usul inivermiştin yüreğime. Kabullenemedim önce. kocaman yalanlar söyledim kendime. Ben dışımda tutmaya çalışırken seni, meğer içerde hakimiyetin çoktan başlamıştı. Kuşatmıştın dört yanımı; ve kendim için çok geçti. Yerle bir olmuştu her şey. Olmazsa olmazlarım; ilkelerim, yargılarım... Nasıl bir şeydi, bu beni böyle yağmalayan. Şimdi karşı durmuyorum Sana, nasılsa buluyorsun bir yolunu ve sarmalıyorsun içimi dışımı. Ayak seslerini duyuyorum hangi yöne gittiğini bilemeden. Ben yaşanmış bir aşkta eski yaralarıma yanıyorum, Sen yaralarına benden sevda sürüyorsun. "Belki"lerden, "ihtimal"lerden, "keşke"lerden medet umuyorum, Senin belki de yabancısı olduğun düşler büyüterek... Ben, suretine değil, aslına dokunma ihtimallerinde mutlu oluyordum. Ben seninle, aynı coğrafyada yaşayabilme ihtimalinden huzur buluyordum. Şimdi, bilinci küflerinden kurtulmuş bir yürekle, süresi diğer aşklardan çok daha uzun olacak bir aşkın ömrünü anlatıyorum, Sana dair yazılanlarda... Şimdi, bir sayfa dolusu cümlelerle; bir imkansızlığın mucizeye dönüşünü anlatıyorum... Şimdi, bozgun sonrası imkansız bir zafer kazanan bir orduyum, bir yenilgide zafer ne kadar anlam taşıyorsa o kadar anlamlaşıyorum... Şimdi ben, dağıldıkça kurulan yeni düşlerde Sana bakıyorum… Umut; hep var olacak çünkü...
  11. amacım bişeyi anlatmak değil de....bişeyler anlatmak istediğinizde buraya gelip istediğinizi sölemeniz...bilmiyorum çok baktım ama bulamadım...okulda bi hocamız her hafta yaptırırdı..içimizden gelenleri yazardık..eleştri..duygusal...psikolojik...vs.herşey olabilir beğenilen bir resim bir öykü bir şiir...bir konu herhangi bişey...serbest dediğim gibi...şimdiden paylaşımlarınız için teşekkür ederim...
  12. annem benim.....sizin bu iyiliklerinizin bu güzel kalbinizin yanında bu yaptıklarım az kalıyo... sizi çok seviyorum...
  13. eğer bir insanın başı çatlıoken...iyileşmek için verdiği çabalarda...yanında olup onu bu şekilde sevindirdiysem ne mutlu bana... ben teşekkür ederim...
  14. abim alıorum bi tane... teşekkür ederim....melodilerinle çiçeğin....yetiyo inan ki...
  15. bu da çiçeğim....geçmiş olsun çiçeği... meyve...vitamin...kalsiyum....! ! !
  16. ben küsmedim ki... hem zaten öyle bi yapım yok..kolay kırılırım o doğru ama küsemem...küstüğüm zamanlarda derinden küserim..tıpkı sevgim gibi... ateşkess.... hahayt...al sana çiçek... bebişleri uyandırmayalım...şşş... zırtıllamamak gerek artık...bu bebişlerin hatırına...
  17. ben küsmedim ki... hem zaten öyle bi yapım yok..kolay kırılırım o doğru ama küsemem...küstüğüm zamanlarda derinden küserim..tıpkı sevgim gibi... ateşkess.... hahayt...al sana çiçek... bebişleri uyandırmayalım...şşş... zırtıllamamak gerek artık...bu bebişlerin hatırına...
  18. ama ben varımm annem....hep yüreğimdesin...seni çok seviyorum...dermanın olmaz olur mu...meleğim dediğin kişinin kanatları altına girmez misin...kalbine...şöyle sıkı sıkı sarılmaz mısın....sarıl annem..o zaman sennde dermanın olur sevgim eminim...çünkü seni çok seviyorum...
  19. kanatlarımın arasındasın... mutluluk kattın içime... canım abicimmmm.... iyisin sen iyi...sana gülmek yakışıyo zaten..bebek yüzüne gülücekler yer ediyor en güzel... sizi seviyorum...
  20. heyy şekerr bebek... çok tatlı.... yazılanlara gelince...her ağladığımda anneme ihtiyaç duyarım..yada çok sevdiklerime... ve hep onların sevgilerini düşünürüm...mutluluklarımızı...! ya daha çok ağlatır bu beni...ya da dondurur gözyaşlarımı da içimi caayır cayırr kavurur...ağlatırsa ağlarım kopçağım güne onlardan...silerse sarılırım kalbimden içimdekilere... çok güzel resim... teşekkürler
  21. canım aldım ben bir tane...teşekkür ederim... abim avucun ne kadar sıcak öyle...ailen... canım beraber kolkanat gerer uçarız...olmaz mı...
  22. bir kelebeğin her zaman sıcak bir avuca ihtiyacı vardır... sıcak bir avuç olan ellerini ölümsüzleştirirdim bende...
  23. canım benim...hergün buraya geldiğimde gülümsüyorum.... ve gerçekten sarılıyorum kalbinize...sıkı sıkı... bu şiir beni derinden etkiledi nedeni de beni anlatıyo olmasından ziyade... senin bunu dile getirmen... insan daha bi sahipleniyo o zaman.... bir meleğe benzetilmek bana gurur ve mutluluk veriyo...içimdeki sevgiyi en içtenliğiyle anlatıyoo....gerçek olanları su yüzüne çıkarıyo... ve siz bunu dile getirdikçe daha bi kavrıyor bedenimi...kanatlarım...onlara sarılın boş kalmasın... teşekkür edeerim canım...
  24. bilmiyorum...öle oldu sanırım ... yanyana gelmeyelim aman...ben fazla zırtıllıom... sonra kavga çıkmasın...
  25. o derin mevzuda kim bilir neler sakladın....kim bilir kaç kişiyi gömdün o tek bi cümlene....hey yaşamı haketmeye çalışan figgaro ne oldu sana...hangi faydacı sana bunları söyletti.... hem faydaaaa sağlamaya çalışanlarrr...herkese bu şekilde bir cümle kurdurtmak istiyorlar sanırım...bende hatırlıyorum söylenmiştim bu şekilde...acaba hayatın bir parçası mı yoksa...yoksa diyorum belirsiz olan bir şey de biz insanların gördüğü garip yansımalar mı... neyse ney..sen al çayını....hazırla kahvaltıını...git markete al bir etiii...keyf yap bu somutsuzluğu düşünmeden :)

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.